Savaşlar artık topla tüfekle yapılmıyor

Veri merkezlerinin yerlileşmesi kritik öneme sahip. Çünkü savaşlar artık topla tüfekle yapılmıyor. Veri merkezlerini dijital kale olarak adlandıran uzmanlar, ülke verisinin altın tepside başka ülkelere sunulmasının, kritik sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
30.11.2021 19:25 GÜNCELLEME : 01.12.2021 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ ÜRÜN DİRİER Türkiye'de mevcut veri merkezi alanının 100 bin metrekare olduğu tahmin edilirken, kamu ve özel yatırımlarla birlikte 5 yıl içerinde 400 bin metrekareye ulaşılması hedefleniyor. Peki yerli veri merkezleri neden stratejik bir öneme sahip? Yerlileşme oranı artmazsa bizi ve ülkemizi ne gibi tehditler bekliyor? Uzmanlar yorumladı.

Türkiye son yıllarda veri merkezi sektöründe dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden biri haline geldi. Avrasya Bölgesi ile birlikte Türkiye, mevcut veri trafiğinin yüzde 95'ini dışarıdan sağlıyor. Bilgi, eğlence, iletişim, finansal hizmetler, kamu yönetimi, enerji transferi, güvenlik gibi güncel hayatı tamamlayan her şey bugün dijital ortamda toplanıyor. Milyarlarca bilgi ve verinin saklanması, transferi ve işlenmesi tüm sektörler için büyük önem taşıyor. Bilgi ve verilerin toplanması, depolanması, işlenmesi ve dağıtılması çok sayıda bilgisayar ve ağ donanımlarının bir araya geldiği fiziksel veri merkezleri ile mümkün oluyor.

DATA MERKEZİ SAYISI 10 MİLYONA YAKLAŞTI

Dünyada veri trafiğini saklayan, yönlendiren irili ufaklı merkez sayısının 10 milyona yaklaştığı ve bu merkezlerin 2 milyar metrekareye yakın fiziki bir alanı kapladığı tahmin ediliyor. Türkiye'de mevcut veri merkezi beyaz alanının 100 bin metrekare civarında olduğu tahmin edilirken, kamu ve özel yatırımlarla birlikte 5 yıl içerinde 400 bin metrekareye ulaşılması hedefleniyor. Pandemi öncesinde veri merkezlerinde Ankara'da doluluk oranı yüzde 85, İstanbul'da ise yüzde 80 civarındaydı. Pandemiden sonra veri merkezlerinin stratejik önemi iyice anlaşıldı. 5 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı'nın Dijital Dönüşüm Ofisi'nde yayınladığı rapor ile Türkiye'nin bölgede veri merkezi üssü olması ve veri merkezi sektörünün güçlendirilmesi adına atılması gereken adımları belirlemesi sektör için büyük önem taşıyor. Bu anlamda açıklanacak teşvikler de sektör için oldukça kıymetli.

Peki yerli veri merkezleri neden stratejik bir öneme sahip? Yerlileşme oranı artmazsa bizi ve ülkemizi ne gibi tehditler bekliyor? Uzmanlar yorumladı.

5G İLE VERİ HACMİ BİN KAT ARTACAK

5G mobil altyapısı, veri hacminin bin kat artacağını, veri hacmini karşılamak ve gerekli ekonomik katkıyı alabilmek için altyapıların güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Premier DC Veri Merkezi ve Sadece Hosting Yönetim Kurulu Danışmanı Sadi Abalı, "5G teknolojileri 2035 yılında 12 trilyon doların üzerinde bir ekonomik etki yaratmakla birlikte 22 milyon iş imkânı sağlayacak. 5G'nin nimetlerinden faydalanabilmenin temelinde yerel veri merkezlerinin sağladığı avantajlar yatıyor. Kullanıcılar ve operatörler asgari 40-50 milisaniyelik gecikme süresiyle erişebildikleri yurt dışındaki veri merkezlerinden hizmet alıyorlarsa yine tam anlamıyla 5G'nin nimetlerinden faydalanmaları mümkün olamayacak. Dolayısıyla ancak şehrin merkezinde yer alan ve düşük gecikme süreleri ile hizmet veren yerel veri merkezleri, 5G hızının her noktaya yayılmasına imkan sağlayabilir" dedi.

KRİZ ANINDA GİDEMEYECEĞİNİZ YERE VERİNİZİ GÖNDERMEYİN

Dalnet Dal Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Fikri Dal ise, "Verinin yurt içinde kalması güvenlik ve performans açısından kritik olduğu kadar ekonomik hareketlilik açısından da önemlidir. Fakat tüm bunların dışında aslında veri merkezleri güçlü olan ülkeler ilerleyen yıllarda güç odakları haline gelecekler. Örneğin Hollanda, Belçika, Almanya gibi ülkeler sırf bu özellikleri sebebiyle iyi yatırımlar aldılar. Türkiye hep söylendiği gibi coğrafi olarak mükemmel bir konumdadır. Coğrafi imkanlarımızı kullanarak kesinlikle bölgenin veri merkezi anlamında en önemli oyuncusu olabiliriz" dedi. Devlet ve vatandaş verilerinin başka ülkelerde barındırılmasını doğru bulmadığına da işaret eden Dal şunları aktardı: "Özellikle kritik verilerde bu durum ilerleyen zamanlarda veya olağanüstü durumlarda kesinlikle risk doğuracaktır. Olağanüstü bir durumda, bir kriz anında fiziksel olarak gidemeyeceğiniz bir noktaya verinizi göndermeyin derim."

SAVAŞLAR TOPLA TÜFEKLE KAZANILMIYOR

Gigabayt Direktörü Yılmaz Kaygısız ise, üretilen işin parasının cepte kalacağını vurgulayarak, "Başkasına bağımlılıktan kurtulmak, ekonominin kendi içinde dönmesi ve kendi ürettiğin içeriğin ülkede kalması elbette çok önemli. Devir artık teknoloji devri. Bilgi her şeyden önemli. O halde, yerli veri merkezlerimiz geliştikçe, kurumlar ve şirketler değerli verilerini yerli bilgi bankalarında sakladıkça ve işledikçe dijital zenginliğimiz artacaktır. Savaşlar artık sadece topla tüfekle kazanılmıyor. Ekonomiyi bir cephe, teknolojiyi de diğer bir cephe olarak görmek zorundayız ve bu alanlarda kendimiz geliştirmeli ve bu cephelerde savaşabilir güce ulaşmalıyız" diye konuştu.

ÜLKEMİZ VERGİ ZARARINA UĞRUYOR

Datacasa Genel Müdürü A. Ertan Çınar da veri merkezlerinin ülkeler için stratejik bir iş olduğunu, bu sebeple ülkelerin güvenlik amacıyla yerli veri merkezlerini kullandığını belirterek şu bilgileri aktardı: "Ülkemizin konumu gereği alması gereken rollerden birisi de ülkeler arası veri transferinin yapılabilmesi için ara bağlantı noktaları oluşturmaktır. Ara bağlantı noktaları olan veri merkezleri, bu işin olmazsa olmazlarındandır ve kazancın büyük bir kısmını oluşturur."

Yerli veri merkezlerinin kullanımı ülke altyapısının gelişmesinin önünü açacağı gibi kişisel verilerin ya da şirketlerin özel verilerinin korunmasında önemli rol oynayacağını beliren Çınar, "En önemli riskimiz veri güvenliğidir. Ayrıca ara bağlantılardan dolayı dışarıya ödenen yüklü hizmet bedellerimiz bulunmaktadır. Bu bedellerden kurtulmanın yolu kendi altyapımızı oluşturmak ve kullanmaktan geçmekte. Lokal internetimizde hiçbir vergi ödemeden dolaşan, reklam ve hizmet satan firmalardan dolayı ülkemiz vergi zararına uğrar. Güçlü altyapılar oluşturulduğunda bu harici kullanıcılar ile mücadele etmek kolaylaşır ve dışarıya ödenen bu bedeller ülkemizde kalır" diye konuştu.

VERİ MERKEZLERİ DİJİTAL KALEDİR

InterProbe Bilgi Teknolojileri Pazarlama Müdürü Suna Yaman şunları aktardı: "Günümüzde savaşlar cephelerde değil, bilişim sistemleri üzerinde yapılıyor ve bu savaşlarda ilk amaç veriye ulaşmak, sonra onları analiz ederek anlamlı ve kritik bilgiler elde etmek veya bilgiyi manipüle ederek ülkeye veya bireylere zarar vermektir. Bu savaşlarda veri merkezlerini dijital kaleler olarak değerlendirebiliriz. Veriyi elde tutabilmek için onun güvenliğini en üst düzeyde sağlamalısınız, yoksa büyük emekler ve masraflar ile topladığınız verileri başkalarına altın tepside sunmuş olursunuz."

OKUYUCUYA NOT: Araştırmanın detayları Para Dergisi 44. sayıda. Tüm sayılara dijital dergilik platformlarından ulaşabilirsiniz.

BİZE ULAŞIN