Geleneksel kese kültürü yeniden yükselişte

GİRİŞ TARİHİ: 29.09.2025 GİRİŞ TARİHİ: 11:12 SON GÜNCELLEME: 29.09.2025 11:12
Doğal cilt bakımına olan ilginin artmasıyla, geleneksel kese pazarı yeniden canlandı. Kan dolaşımını hızlandıran ve cilde pürüzsüzlük kazandıran keseler, hızla büyüyen pazarıyla dikkat çekiyor.

İREM GÜL/ Yüz ve vücut keseleri, kişisel bakım ve estetik sektöründe yeniden popülerlik kazanıyor. Özellikle doğal ürünlere olan talep artarken, yüzde 100 ipek keseler tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Cildi ölü hücrelerden arındıran, hem geleneksel bakım ritüelini modern yaşamla buluşturuyor hem de sağlıklı yaşam trendlerine etkili çözümler sunuyor. Kullanım kolaylığı ve doğal yapısı sayesinde, kimyasal içeriklerden uzak durmak isteyenler için ideal bir alternatif olarak öne çıkıyor. Sosyal medyanın etkisiyle hızla yayılan bu küçük ama etkili bakım aracının pazarı, yerli üretimin gücü ve dijital pazarlama stratejileriyle büyümeye devam ediyor.

TALEP KATLANARAK ARTIYOR

Doğal, problem çözen, kullanımı kolay banyo ve duş ürünlerini müşterileriyle buluşturan Let'scrub markasının Kurucu Ortak ve Operasyon Direktörü Tarık Uğurlu, hamam ve spa ritüellerini ev banyolarına taşıyarak kullanıcıların hem fiziksel hem de zihinsel yenilenme süreçlerine katkı sağladıklarını vurguluyor.

Geleneksel kese kültürünün geçmişte önemli bir yere sahip olduğunu, ancak modern yaşamla birlikte bir süre geri planda kaldığını belirten Uğurlu, son yıllarda doğal ürünlere dönüş ve sağlıklı yaşam bilincinin artmasıyla birlikte kesenin yeniden ilgi gördüğünü dile getiriyor. Let'scrub olarak, banyo kesesinin yalnızca bir temizlik aracı olmadığını kaydeden Uğurlu, cilt problemlerine çözüm sunan ve sayısız faydası olan değerli bir bakım ürünü olduğunu vurgulayarak bu üründe markalaştıklarını aktarıyor. Uğurlu'ya göre, kese artık cilt sağlığını destekleyen, pürüzsüz bir görünüm sağlayan ve duş rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelen etkili bir bakım aracı olarak öne çıkıyor.

Başlangıçta hedef kitlelerinin 25-40 yaş arası, cilt sağlığına önem veren kadınlar olduğunu belirten Uğurlu, bugün ise ürünlerinin kadın-erkek fark etmeksizin, gençlerden yetişkinlere kadar geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından tercih edildiğini aktarıyor. Kullanıcılardan gelen en yaygın geri bildirimin, ürünlerin yüksek etki sunduğu yönünde olduğunu belirten Uğurlu, bu olumlu deneyimlerin çevredeki kişilerle paylaşılmasıyla birlikte müşteri kitlesinin katlanarak büyüdüğünü ifade ediyor.

YÜKSEK MALİYETLERE RAĞMEN KAZANÇLI

Üretimde tamamen doğal, cilt dostu ve uzun ömürlü malzemeler kullandıklarını anlatan Uğurlu, her bir ürünün el işçiliğiyle özenle üretildiğini belirtiyor. Kalite ve hijyenin en önemli öncelikleri olduğunu belirten Uğurlu, yüksek maliyetlere rağmen etkili ve güvenilir ürünler sundukları için bu yaklaşımın karşılığını aldıklarını dile getiriyor.

Pazardaki bazı ürünlerin yanıltıcı tanıtımlarına da dikkat çeken Uğurlu, özellikle polyester-floş ipek karışımlı ürünlerin sadece "floş ipek" olarak sunulmasının tüketicileri yanlış yönlendirdiğini ifade ediyor. Let'scrub olarak şeffaflığa ve güvenilirliğe önem verdiklerini belirten Uğurlu, köklü bir gelenek olan kese kültürünü modern bir anlayışla dünyaya tanıtmayı hedeflediklerini dile getiriyor.

YERLİ ÜRETİM GÜCÜNÜ KORUYOR

15 yıldır faaliyet gösteren ve ipek alanında uzmanlaşmış bir kadın girişimci şirketi olan İpekshop'un Sahibi Leyla Önal Ergün ise, son yıllarda kese ürünlerin satışında artış olduğunu söylüyor. Özellikle yüz ve vücut için kullanılan ipek keselerin tercih edilme oranının yükseldiğini vurgulayan Ergün, bu talep artışının, doğal ürünlere olan ilginin artmasından kaynaklandığını belirtiyor. İpek ürünlerin üretim sürecinde hiçbir kimyasal işlem uygulanmadığını, ipek serisin ve fibroin adlı tamamen proteinlerden oluşan organik bir yapıya sahip olduklarını ifade ediyor.

Ergün, ülkemizde ipek keselerin yerli olarak üretildiğinin altını çiziyor. Çin'de de ipek kese üretimi yapılmasına rağmen, ülkemizde kese kullanım kültürünün yaygın olması ve tüketicilerin yerli ürün tercih etmesi nedeniyle yerli üretimin önümüzdeki dönemde de güçlü kalacağını belirtiyor. Ayrıca, ipek keselerin yurtdışından gelen ürünlerle rekabet edebilen ürünlerden biri olduğunu vurgulayan Ergün, doğala olan talebin artmasıyla bu ürünlerin pazar payının önümüzdeki dönemde daha da büyüyeceğini öngörüyor.

YENİ NESİL PAZARLAMA

Ergün, sosyal medyanın ticaretteki rolünü değerlendirirken, her kesim tarafından yoğun şekilde kullanılması sayesinde, şirketin büyüklüğü ne olursa olsun tanıtımda önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor. Geleneksel mecraların özellikle genç kuşak üzerindeki etkisini büyük ölçüde kaybettiğine dikkat çeken Ergün, klasik reklam yöntemleri yerine sosyal medya aracılığıyla müşteriye doğrudan ulaşmanın, hızlı geri dönüşler sağladığını belirtiyor. Aynı şekilde, müşterilerin de şirketlere daha kolay ve hızlı şekilde ulaşabildiğini ifade ediyor. Ayrıca, sosyal medyada reklam vermenin daha hedefli ve maliyet açısından da avantajlı olduğunu söylüyor. Özellikle kısa, dikkat çekici ve video formatındaki içeriklerin kullanıcıların ilgisini çekmede öne çıktığını da ekliyor.

Uzm. Dr. Leyla ELMAS / Memorial Hastanesi Dermatoloji Bölümü

Kesenin cilde etkileri ve doğru kullanımı

Türk hamam kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan kese, tarih boyunca iyi bir temizlik göstergesi olarak kabul edilir. Dermatoloji açısından bakıldığında ise keseleme, mekanik bir peeling yöntemidir. Cildin yüzeyinde biriken ölü hücrelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur, böylece cilt daha parlak, pürüzsüz ve sağlıklı bir görünüme kavuşur. Kese uygulaması sayesinde gözenekler açılır, siyah nokta oluşumu azalabilir ve cilt bakım ürünlerinin emilimi artabilir. Ancak bu geleneksel yöntemin etkili olabilmesi için doğru sıklıkta ve uygun teknikle uygulanması büyük önem taşır. Sağlıklı bireylerde haftada bir kez, kuru ya da hassas ciltlerde ise 2–3 haftada bir kez uygulanması önerilir. Daha sık yapılan keseleme, cilde faydadan çok zarar verebilir.

Her cilt tipi keseden yararlanabilir. Ancak sıklık ve uygulama şiddeti cilt tipine göre belirlenmeli:

  • Yağlı ve kalın ciltler, daha düzenli keselemeyi tolere edebilir.
  • Kuru, hassas ya da atopiye yapıya yatkın ciltlerde daha nazik ve seyrek uygulama tercih edilmeli.
  • Egzama, sedef (psoriasis) ve vitiligo gibi cilt hastalıklarında keseleme önerilmez. Bu hastalıklarda görülebilen "Koebner fenomeni" nedeniyle, cilde uygulanan travmalar yeni lezyonlara yol açabilir.
  • Aktif akne ya da açık yaraların bulunduğu bölgelerde kese yapılmamalı. Bu hem tahrişe yol açar hem de enfeksiyon riskini artırır.

Yanlış ve aşırı kullanımda kese, cilde ciddi zararlar verebilir. Cildin en önemli yapılarından biri olan epidermal bariyer, aşırı mekanik sürtünme ile zarar gördüğünde şu sorunlar ortaya çıkabilir:

  • Kızarıklık, tahriş ve aşırı kuruluk
  • Leke veya iz oluşumu
  • Mikroskobik yaralanmalar sonrası bakteri ya da mantar enfeksiyonları

Kese sonrası bakım da en az uygulama kadar önemli. Cilt tipine uygun, nem kaybını önleyen ve bariyeri güçlendiren ürünler mutlaka kullanılmalı. Seramid, hyalüronik asit ve doğal yağlar içeren nemlendiriciler, cildi yatıştırır, onarır ve sağlıklı kalmasına katkı sağlar.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.