A’dan Z’ye e-ihracat yol haritası (3)

E-ihracat sektörü sınırsız fırsat barındırıyor. Türk ürünlerinin kalite algısının yüksek olması ve kur farkı, sınır ötesi ticarette Türkiye’nin elini güçlendiriyor. Uzmanlar, nereye ne satılır, mikro ihracatın avantajları, devlet destekleri, pazar yerleri, regülasyonlar ve eğitimler hakkında A’dan Z’ye yol haritası hazırladı.
14.03.2022 13:22 GÜNCELLEME : 15.03.2022 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ ÜRÜN DİRİER Her ölçekten firma, KOBİ, bireysel satıcılar, yöresel ve el emeği ürün üretenler e-ihracat üzerinden dünyaya satış yaparak kur farkını avantaja çeviriyor. Geçtiğimiz yıl Türkiye'de e-ihracat hacmi yüzde 200 büyüdü. Sektöre her geçen gün yeni oyuncular dahil oluyor. E-ihracat alanında hizmet veren uzmanlar, e-ihracata başlamak isteyenler için A'dan Z'ye yol haritası çizdi. Ne satılır, hangi ülkelerde fırsat var, mikro ihracatın avantajları, devlet destekleri, pazar yerleri, regülasyonlar ve eğitimler hakkında her şeyi bu dosyada bir araya getirdik.

TÜRK ÜRÜNLERİNİ 300 MİLYONA ULAŞTIRACAK

Brendfoni olarak 2018 yılından beri perakende sektörünün Türkiye ile Azerbaycan arasındaki e-ihracat köprüsü olma görevini üstlenmiş durumda olduklarını ifade eden Brendfoni İş Geliştirme Direktörü Nicat Ahmadov, "2021 yılı Aralık ayı itibariyle 250'yi aşkın Türk perakende şirketinin 700'e yakın markasını, yıllık 2 milyar liralık potansiyele sahip Azerbaycan pazarıyla buluşturuyoruz. Yaptığımız Ar-Ge çalışmaları ve geliştirdiğimiz iş birlikleri ve yatırımlarla Azerbaycan'ın en güçlü e-ticaret lojistiği altyapısına oluşturarak 10 milyonu aşan nüfusa sahip olan Azerbaycan pazarına Türk markalarını ihraç ediyoruz. Brendfoni olarak sadece Azerbaycan pazarıyla sınırlı kalmayarak 2022 yılı itibariyle Türkiye'deki markaları, 300 milyon nüfusa sahip Bağımsız Devletler Topluluğu bölgesindeki pazarlarla da buluşturmak ve bölgenin en büyük e-ihracat ortağı olma yolunda çalışmalarımız da hızla devam ediyor" diyor. E-ihracatın, büyük veya orta ölçekli bir şirket, bir KOBİ ya da bir girişim faaliyeti ayırt etmeksizin pek çok firma tarafından yapılabileceğine vurgu yapan Ahmadov, "Bu noktada önemli olan faktörler, işini tutkuyla yapmak, trendleri ve modayı takip etmek ve uluslararası standartlarda kaliteli ürünler üretebilmektir. Marka olarak en büyük önceliğimiz bu standartlarda çalışmaya özen gösteren daha fazla Türk markasını bünyemize katarak tüketiciye sunacağımız ürün çeşitliliğini de artırmak ki bu noktada 3000'in üzerinde firma ile görüşmelerimiz devam ediyor. Ayrıca 2022 yılında Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Gürcistan, Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna'yı kapsayan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) bölgesine hızlıca açılarak ilgili ülkelerde kuracağımız ofislerle ve güçlü e-ticaret lojistiği altyapımızla gelişmeye açık bu pazarlarda da lider konuma gelmeyi hedefliyoruz" diye konuşuyor.

Dünya genelinde tüketicinin ilgisinin en fazla yoğunlaştığı alanın tekstil olduğunu söyleyen Ahmadov'un verdiği bilgilere göre, Azerbaycan özelinde müşteriler genel olarak Türk markalarının en çok ayakkabı, çanta, tekstil, takı ve aksesuar kategorilerini tercih ediyor. Her ürünün e-ihracat ile satılıp satılmayacağı noktasında ise ürünlerde ve kategorilerde bir ayrıştırma yapmak mümkün değil. E-ihracatta pek çok kategoride çok çeşitli fırsatlar elde etmek mümkün. Burada önemli olan nokta doğru hedef kitleye ulaşmak adına doğru platformlarda yer almak ve ürünleri doğru konumlandırmak. İlgili ülkelerin ciddi trafik yoğunluğuna sahip en büyük pazaryerleri ile iş birlikleri yapmak bu noktada ilgili hedef kitleye en doğru yoldan ulaşmak adına değerli. Örneğin; Amazon, Etsy, Allegro, Cdiscount, Tmall, Zalando, Aliexpress gibi platformlar üzerinden ağırlıklı olarak Amerika, Avrupa ve Uzak Doğu pazarlarına, Azerbaycan ve BDT bölgesine ise Brendfoni gibi markalarla çalışmak ilgili pazarlara ulaşmanın en kestirme yolu olabilir.

EN ÇOK KONUŞULAN DİLLERE YÖNELMEK GEREK

Markaların yurt dışına açılmasının hayati önem taşıdığını ifade eden Digital Exchange'in CEO'su Emrah Pamuk, "Sosyal medya, tüm dünyanın global şekilde bir araya geldiği bir mecra. Orada influencer marketing yapılırken, kampanyayı sadece Türkçe yapmamak gerek. Evrensel dil İngilizce başta olmak üzere Rusça, Almanca hatta İspanyolca paylaşımlar da yapmalılar ki, büyük potansiyelden faydalanabilsinler" dedi. Markaların profesyonel bir sosyal medya yönetimi yapmasının büyük faydalar sağladığını belirten Pamuk, teknolojinin çok hızlı bir devinim içinde olduğuna vurgu yaparak, "Sosyal medya hesapları bir nevi marketplace olma yolunda ilerliyor. Bunu Wechat ve TikTok'da görüyoruz. Yakında Metavarse'de kendimizi alışveriş yaparken bulacağız" diye konuştu. Pamuk, ihracat rakamlarının artması için dünyada sosyal medya kullanan 4 buçuk milyar kişiye yönelik pazarlama stratejisi yapmanın şart olduğunu ifade etti.

"E-İHRACATTA ÜLKE BAZINDA STRATEJİ ŞART"

YASİN ÇÖREKÇİ / Sinoz Kozmetik CEO'su

Her ülkeden tüm ürünlerimize rağbet olmasına karşın en çok sattığımız ürünlerimiz demografik yapı ve kullanıcı cilt tiplerine göre şekilleniyor. Örneğin, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde kullanıcıların cilt problemleri sebebiyle serum, leke kremi ve beyazlatıcılar yoğun ilgi görüyor. Avrupa Bölgesi'nde kullanıcılar daha ince cilt, açık ve hassas tenli bir genetik yapıya sahip oldukları için yaşlanma karşıtı, gece gündüz kremleri ve güneş koruyucu ürünleri tercih ediyor. Küresel pazarda marka olmanın en önemli unsuru, uluslar arası arenada görünür olmak ve kolay bulunur olmak. Bunun için de dijital varlığı güçlendirmek gerek. E-ihracatta yeni bir ülke pazarına giriş yapıldığında, o ülkedeki son tüketicinin satın alma davranışını analiz etmek ve bölge kültürüne uyum sağlayacak şekilde içerik yaratmak ise işin en zor kısmını oluşturuyor. Örneğin, Avrupa pazarında kullanılan mankenli ürün tanıtım görselleri aynı şekliyle Arap ülkelerinde kullanmak için uygun olmayabiliyor. Aynı zamanda gerek coğrafi gerekse kültürel farklılıklardan dolayı ilgi çekecek ürünler farklılık gösterebiliyor. Kullanıcı profili bu noktada önem arz ediyor. Hedef kitlenin alım tercihleri doğru analiz edildiğinde etkili ihracat çalışması da geliştirilebiliyor. Bu nedenle hangi ürünlerin ön plana çıkarılacağı konusunda ülke bazında strateji izlenmesi gerekiyor.

"KÜÇÜK ÖLÇEKLİ İHRACATÇIYA FİNANSAL İŞLEM AVANTAJI SUNUYORUZ"

Artun KUMRULU/ PeP Genel Müdürü

E-ihracat gerçekleştiren şirketler için finansal işlemlerinin kolay ve güvenli şekilde gerçekleşmesi oldukça önemli. Özellikle iş hacmi küçük olan ve yurt dışına bireysel ve küçük ölçekli işler yapan ihracatçılar için işlem avantajı yakalayacakları finansal uygulamalar daha da önemli hale geliyor. Biz PeP olarak Türkiye, İngiltere ve Avrupa'nın pek çok ülkesinde ihracat yapanlar için tam da bu noktada önemli bir hizmet sunuyoruz. PeP, genel anlamda insanların finansal ihtiyaçları için çözüm sunan, en düşük maliyetler ve avantajlarla işlemlerini gerçekleştirebileceği bir elektronik cüzdan. Tüm bireysel kullanıcıların yanı sıra, özellikle serbest çalışanlar, şirket sahipleri ve bireysel iş gerçekleştirip online olarak satış yaparak ödeme alanlar için oldukça uygun bir çözüm. Hem yurt dışı para transferinde hem de döviz cinsiyle online alışverişlerde ve ödemelerde avantajlı döviz kurlarından faydalanarak işlem gerçekleştirme kolaylığı ile küçük ihracatçılar için önemli bir avantaj sunuyoruz. PeP'in çok para birimli hesap özelliği sayesinde ücretsiz Euro, GBP ve Dolar hesapları açılabiliyor. Örneğin, Euro hesabınız yoksa ve yurt dışından Euro ödeme alacaksınız, ödeme PeP'e ulaştığı anda Euro hesabınız otomatik olarak açılıyor. Böylece özellikle farklı para birimleri ile ödeme alanların işini oldukça kolaylaştırmış oluyoruz.

KOYTOLA TOPTAN SATIŞ PAZARYERİ HAYATA GEÇTİ

Albaraka Garaj'ın 5. Dönem Hızlandırma programı girişimcilerinden biri olan Koytola, toptan satış pazaryeri olarak hayata geçti. Satış yapmak isteyenlere hem Türkiye'de hem de mikro ihracat bazında yurtdışı satış imkanı sağlıyor. Kübra Yaradılmış, Olcay Sarı ve Leena Mathur tarafından hayata geçirilen Koytola, yurt dışı pazarına açılmak isteyen satıcılar için farklı ve kolay çözüm yolları sunarak ihracata odaklanıyor. Mikro ihracat odağında hayata geçirilen ve yurtiçi ile birlikte yurtdışına toptan satış yapmak isteyen satıcılar için ideal bir platform olan Koytola, Amerika ve Avrupa'daki perakendecileri, e-ticaret yapan kişi ve şirketleri, Türkiye'deki satıcılarla buluşturuyor. Koytola'ya üyelik tamamen ücretsiz olurken, küçük üreticiler, evden ihracat yapanlar ve ilk defa ihracat yapmaya başlayacaklar için de ideal bir platform olma özelliği taşıyor.

"ÜRETİCİLER TÜRK ÜRÜNLERİNE OLAN TALEBİN FARKINDA"

Gizem GÜNDÜZ / Logitrans Lojistik Pazarlama ve Kurumsal İletişim Sorumlusu

E-İhracat için yerli satıcı, tedarikçi ve üreticilere ürünlerini yurt dışında bulunan pazaryerlerinde satabilmeleri adına entegrasyon çözümleri sunuyoruz. Bu entegrasyon ile ürün moderayonu, dil çevrimi, uluslararası kargo ve iade yönetimi gibi 360 derece tüm e-ticaret operasyonlarını yürütmelerine destek oluyoruz. Tüm dünyada artan e-ticaret trafiğinin yoğunluğu, Türk firmalara da yansıdı. Çıktığımız yolda şu an birçok yerli firmanın e-ihracat yapmasını ve ürünlerini yurtdışı pazarlarına satabilmesini sağlıyoruz. Gerek yerli üreticiler, gerek el yapımı ürün satıcıları artık yurtdışında satış yapabilme potansiyelinin ve Türk ürünlerine olan talebin farkındalar. Ülkelerin kendilerine ait ihracat kuralları, taşımacılık ve kargo kuralları mevcut. Bir de bunların yanında uluslararası kurallar var. Bu konuda ürün sahipleri bizlere ulaşarak ya da Ticaret Bakanlığı'nın ilgili sayfalarından detaylı ve doğru bilgiyi alabiliyorlar. Türk motifli ürünler, Türk markaları çok gözde. Geleneksel Türk kıyafetleri, tekstil aksesuarları ve ayakkabılar oldukça talep görüyor. Bunun yanı sıra Türk kahvesi, kahve makineleri, ev tekstili ve gibi kategoriler de ihracatta öne çıkıyor.

"500 İŞLETMEYE İHRACAT ÇÖZÜMÜ SUNDUK"

Seyhun ÖZKARA / IdeaSoft CEO'su, TOBB E-ticaret Meclis Üyesi

2021 yılında 500'e yakın yeni işletmenin ihracat yapmasını sağlayacak çözümler sunduk ve onları ihracat sürecine dahil ettik. Bu firmaların büyük bir çoğunluğu süreçleri tamamlayarak ilk ürünlerini satmaya başladılar. Şu anda farklı bölgelere, farklı kıtalara ürün satışı yapabiliyorlar. Her bölgenin farklı ihracat kuralları ve şartları var. Örnek vermek gerekirse; ithal bir ürünü buradan Avrupa'ya satmak istediğinizde buna ek gümrük vergisi uygulanıyor. Ama Türkiye içerisinde üretilmiş, Türkiye etiketli bir ürünü Avrupa'ya göndermek istediğinizde bu ürün gümrük vergisine tabi olmuyor. Bu noktada da ürün fiyat anlamında daha rekabetçi olabiliyor. Çok farklı ölçekli firmalar ürünlerinin yurtdışına satışını yapıyor. Tekstil ürünleri, kurutulmuş meyve ve gıda ürünleri, ev tekstili, aksesuar, mobilya, ahşap ve sanatsal ürünler en çok satılan ürünler arasında yer alıyor. Satış yapılan bölgelerde de Avrupa, Mena Bölgesi ve Rusya ön plana çıkıyor. Bugün siz ürününüzü İzmir'e, Antalya'ya nasıl kargolayıp gönderiyorsanız, Avrupa'ya, Amerika'ya ve diğer kıtalara da aynı şekilde gönderebilirsiniz.

"5 MADDEDE E-İHRACATIN ŞİFRELERİ"

Ingage Müşteri Deneyimi ve E-ihracat Direktörü Umut Gözen, e-ihracat yaparken dikkat edilmesi gerekenleri 5 maddede sıraladı.

Uzmanlık:

Ülkemizde e-ihracat konusundaki en büyük bariyer, know-how eksikliği. İlk akla gelen lojistik operasyon ve bunun maliyetleri olsa da aslında görünür olmayan bir uzmanlık alanı daha var. O da pazarlama. Çoğu marka Türkiye pazarındaki tecrübelerinin yurt dışındaki pazarlar için de geçerli olabileceği yanılgısına takılabiliyor. Yine bununla bağlantılı olarak yurtdışındaki bir hedef pazarda, Türkiye'de marka bilinirliğine yapılan yatırımın onda biri bile yapılmadan kolaylıkla rekabet edilebileceği gibi bir iyimserlik hâkim.

Hedef pazarın doğru seçilmesi:

Müşterinin merkezde olduğu günümüz dünyasında, Türkiye pazarının ihtiyaçları ve talepleri doğrultusunda üretilmiş ve başarılı olan ürün ve koleksiyonların, yurt dışında herhangi bir pazarda aynı karşılığı bulması pek mümkün olmayabilir. Bu nedenle mevcut ürünler için hedef pazarın doğru seçilmesi ve bununla da kalmayıp ürünlerin pazara özel uyarlanması gereklidir. Hedef pazar iyi analiz edilerek, rekabetin düşük ama talebin yoğun olduğu kategoriler önceliklendirilmelidir. Fiyatlama aşamasında da yine pazardaki rakipler göz önünde bulundurulmalıdır.

Ödeme yöntemleri:

En başta markanın kendi e-ticaret sitesinin, çok dilli ve para birimi ile alışverişe imkân vermesi gerekir. Sitenin kullanıcı deneyimi geliştirilirken, sadece Türkiye'deki kullanıcıların alışveriş alışkanlıkları değil, hedeflenen pazarlar için de optimizasyonlar yapılmalıdır. Bir örnekle açıklamak gerekirse, mesela ödeme yöntemleri söz konusu olduğunda popüler e-wallet'lar ülkeden ülkeye değişkenlik göstermekte. Örneğin Hollanda pazarını hedefliyorsanız iDEAL mutlaka sitenize entegre olmalı. Alışveriş adımlarında bu seçeneği bulamayan Hollandalı kullanıcılar, siparişi tamamlamayabilir. Bu da o pazarın reklam yatırımının dönüşünü azaltacaktır.

Doğru platformun seçilmesi:

Pazaryeri platformlarında yer almak, herhangi bir ülkeye giriş yapmak için en iyi yöntemdir. Amazon, AliExpress, Zalando gibi platformlar çok yüksek trafiğe sahipler. Kullanıcılar, tercih ettikleri platformun mobil uygulamasından kolaylıkla birçok farklı kategoride seçtikleri ürünlerden karma bir sepet oluşturabilir; kayıtlı kart ve adres bilgileriyle hızlıca sipariş verebilirler. Bu kullanım kolaylığı birçok tüketicinin, pazaryeri platformlarını tercih etmesine yol açıyor. Bu trendi, platformların büyüme hızından da teyit ediyoruz.

Kaynak:

Özellikle Avrupa ve Amerika pazarlarında Google, Facebook gibi platformlar üzerinden sağlanan erişim ile satışa yönelik reklam yatırımlarını daha öngörülebilir yapmak mümkün. Reklam yatırımları başta olmak üzere, ürün tedariği ve bu süreçlerin zamanlaması tamamen kaynak ayırımı ile alakalı bir konu. Marka karar vericilerinin yeni bir pazara girerken hem seçtikleri pazaryerlerine hâkim olan bir ekibi mutlaka sağlamaları, hem de potansiyel erişimi sağlamak için gerekli marka yatırımı kaynak olarak ayırmaları şart.

BİZE ULAŞIN