PARA OYUN/ ALİ EFE İRALI Oyunun artık sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkarak, nitekli anlamda bilişsel süreç olduğunun kabulü her geçen gün daha da kuvvetleniyor. Öyle ki, onlarca yıllık geçmişi olan turnuvalar nezdinde, milyonlarca doların neden ödül havuzlarında biriktiği sorusu, konuya yabancı olanların bile zihninde artık kendi yerini bulmaya başladı bile. Bununla birlikte, özellikle geleneksel spor kulüplerinin gösterdikleri ilginin de bunda oldukça önemli bir payı olduğu kesin. Artık oyun ve onun bir numaralı tutundurma araçlarından olan e-spor, artık profesyonel anlamda tanınırlığı geçerliliği olan bir dal olma yolunda ilerliyor. Marka işbirlikleri ve sponsorluk faaliyetleri yanında, sosyal medyada gözlemlenen değişim süreci, oyunun lehine bir rüzgâr estiriyor. Dolayısıyla da e-spor, küresel anlamda bambaşka bir deneyim sahası olarak bizleri karşılıyor. En nihayetinde, olimpik anlamda da geçerliliği elde etmeyi başardı demek artık yanlış olmayacak...
E-SPOR OLİMPİYATLARINA GİRİŞ
Yıllar süren hayal sonunda gerçeğe dönüyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi resmi internet sitesinden geçen Temmuz ayının sonlarında yapılan açıklamayla, 2025 yılında Suudi Arabistan'da düzenlenecek olan ilk Olimpik Esports Oyunları'nı başlatma kararı aldığını duyurdu. Komite, Suudi Arabistan Ulusal Olimpiyat Komitesi ile 12 yıllık bir ortaklık kurmuş ve ilk oyunlara 2025 yılında Suudi Arabistan ev sahipliği yapacakmış. Bunun, Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu isimli deklarasyonu çerçevesinde gerçekleşen önemli bir adım olduğunun altı çiziliyor. Komite'nin 142. oturumunda oybirliği ile alınan karar sonrasında, bu sürecin genç kitlelerin ilgisini çekmeye ve özellikle de cinsiyet eşitliğini vurgulayıcı ve teşvik edici noktaya taşımaya yardımcı olacağı belirtiliyor. İşin ilginç yanı hem finansal hem pratik anlamında geleneksel olimpik müsabakalardan farklı bir sürecin işletileceği aktarılıyor. Fortune'dan Chris Morris'in de haberleştirdiği duyuruda, Morris ilginç bir açıklamanın altını çizmiş. Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach'ın, açıklamasında, bunun Komite için yeni bir dönem olduğunu ve dijital devrimi yakalamaya çalıştıklarını aktardığı belirtiliyor. Bunun da Olimpik markası ve değerlerinin gençler arasındaki çekiciliğinin artırılması yönünde yaptıkları çabalara bir kanıt teşkil ettiğini söylemiş. CNET'ten Daivd Lumb ise farklı yönüyle bu konuyu ele almış. 2020 yılında gündeme sörf, kaykay ve breakdance gibi dalların da geleneksel oyunlara eklendiğini ancak e-spor için nereye yerleştirilebilir olduğu tartışmasının sürdüğünü vurgulamış. Ayrıca, Lumb'ın da dediği gibi, e-spor çok istense de hangi oyunun hangi rekabet şartları altında gündeme alınacağı konusu uzun bir süredir tartışma konusuydu. Yine Lumb'ın da bahsettiği gibi en nihayetinde kan-savaş ve şiddet içeren oyunların olimpik müsabakalarda yer alamayacağına dair de bir açıklaması mevcuttu. Ama görünen o ki artık buzlar erimeye ve orta yol aramaya başlanılmış bile. Yeni nesiller için geleneksel sporlar yanında alternatif arayışlara girişilmesinin arkasında teknoloji motivasyonunun olduğu da bir gerçek. Tabii ki sürdürülebilirlik adına farklı alternatiflerin de masaya yatırılabileceği varsayılabilir. Ancak artık teknolojiye direnmek ve karşı durmak anlamını yitiriyor. Bu noktada Uluslararası Olimpiyat Komitesi de gelenekselin dışındaki teknolojik sınavını önümüzdeki yıl verecek gibi duruyor. Bakalım zaman ne gösterecek…
GALATASARAY'A OYUNCU KOLTUĞU SPONSORU
Geleneksel spordan bahsetmişken, yüz yılı geride bırakan spor kulüplerine bu noktada düşen rolü pas geçmeyelim. Olimpiyat Komitesi'nin açıklamasından birkaç gün önce Galatasaray tarafından yapılan açıklamayla, Hawk Gaming Chair ile 1 yıllık bir iş birliğine gidildiği açıkladı ve böylece Galatasaray Espor şubesinin oyuncu koltuğu sponsoru belli oldu. Tüm kulüplerimizde benzer haberler ara ara geliyor. Bunun tek bir anlamı var aslında, o da geleneksel sporun kendisini yeni nesilden koparmak istememesi. Bugün ABD'de ve Avrupa'nın pek çok noktasında geleneksel spor izleyicisini geride bırakan bir e-spor izleyici kitlesi mevcut. Daha önce de defalarca kez belirttiğimiz gibi, NBA'in finallerini bile geride bırakan izlenme rekorlarının kırıldığı bir oluşum söz konusu. Gençlerin tercihleri, teknolojiyle birlikte değişiyor. En geleneksel olanı bile adapte etmek, yine sıkça verdiğim örneği aklıma getiriyor: Daktilodan klavyeye geçiş…