“Çin ile ilişkilerimizi geniş alanlara taşımak istiyoruz”

Çin ile ikili ilişkilerimizin yanısıra BM, G-20, Şanghay İşbirliği Teşkilatı ve BRICS gibi uluslararası platformlarda da münasebetlerimizi daha geniş alanlara taşıma arzusundayız.
27.11.2024 11:12 GÜNCELLEME : 27.11.2024 11:12

Dr. İsmail Hakkı Musa/ T.C. Pekin Büyükelçisi

Bu sene Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 53. yıl dönümünü kutluyoruz. 4 Ağustos 1971'de Türkiye Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında kurulan diplomatik ilişkiler, iki ülke arasındaki köprüleri güçlendirerek uzun soluklu yeni bir işbirliğinin temellerini atıldı. Tarihsel arkaplan ve güçlü temeller üzerinde inşa edilen ikili ilişkilerimizin, sağlam bir dostluğa ve çok boyutlu stratejik bir işbirliğine evrilmiş olduğunu görmek memnuniyet vericidir.

Hiç şüphesiz, insanlık tarihinin iki kadim medeniyetinin günümüzdeki temsilcileri olan Türkler ve Çinlilerin arasındaki bağlar, diplomatik ilişkilerimizin çok daha ötesine, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

Ming Hanedanlığı döneminden başlayarak, Osmanlı padişahları ve Çin imparatorları arasında tarihi İpek Yolu güzergahı üzerinden karşılıklı ticari heyetler teati edilmiştir. Arşivlerimizde, Osmanlı padişahlarının Çin'e elçiler vasıtasıyla değerli hediyeler gönderdiklerine dair kaynaklar mevcuttur. Aynı şekilde Çin imparatorlarının da Osmanlı sultanlarına paha biçilmez porselenler gönderdikleri bilinmektedir.

Kadim İpek Yolu'nun doğal mirasçıları olarak Çinliler ve Türkler, asırlar boyunca karşılıklı saygı ve işbirliğine dayalı dostane ilişkiler kurmuşlardır. Bugün de Türkiye ve Çin, stratejik konumları ve büyüyen ekonomileriyle dünya sahnesindeki önemli aktörlerdir.

İlişkilerimiz "stratejik işbirliği" seviyesinde

Asırlar öncesine dayanan Türk-Çin münasebetleri, ilişkilerimizin "stratejik işbirliği" seviyesine yükseltildiği 2010 yılından itibaren, özellikle son yıllarda önemli bir ivme kazanmıştır. İki ülke arasında ekonomiden ticarete, kültürden eğitime, turizmden ortak ulaştırma projelerine kadar çeşitli alanlarda işbirliği gözle görülür biçimde gelişmiş, her sektörde ve her düzeyde temaslar yoğunlaşmış, ikili münasebetlerimizin yanısıra bölgesel ve küresel platformlarda etkileşimimiz güçlenmiştir.

Türkiye, 2013 yılında Çin Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping tarafından ortaya konulan Kuşak ve Yol Girişimi'ne başından itibaren büyük destek vermiştir. Nitekim; Türkiye'nin öncülük ettiği, Çin ve Avrupa'yı birbirine bağlayan Orta Koridor projesi ile Kuşak ve Yol projesinin uyumlaştırılmasına yönelik mutabakat muhtırası 2015 yılında ülkelerimiz tarafından imzalanmıştır.

Türkiye'den başlayarak Gürcistan ve Azerbaycan'a, buradan da Hazar Denizi'ni aşarak Orta Asya Cumhuriyetleri ve Çin'e ulaşan "Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor"un işlerliğinin ve işlevselliğinin artırılması, bağlantısallığın her koşulda kesintisiz sürdürülmesi ve küresel tedarik zincirlerinde süregelen kırılganlıkların giderilmesi bakımından da kritik önemdedir. Kuşak ve Yol ile Orta Koridor Girişimleri, yalnızca Türkiye ve Çin arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için değil, bölgesel ve küresel istikrar, refah ve kalkınma için de eşsiz fırsatlar sunuyor.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Çin Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping'in liderlikleri ve vizyonları ile ikili ilişkilerimizde son yıllarda artan bir ivmenin kaydedildiğini görmek memnuniyet vericidir.

26 Temmuz 2023'te Çin Dışişleri Bakanı Sayın Wang Yi'nin ülkemizi ziyaretinin akabinde son olarak 3-5 Haziran 2024 tarihlerinde Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan, Pekin, Urumçi ve Kaşgar şehirlerini kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyaret vesilesiyle mevkidaşı Sayın Wang Yi ile görüşen Dışişleri Bakanımız ayrıca ÇHC Devlet Başkan Yardımcısı Han Zheng tarafından kabul edildi.

Sayın Bakanımızın Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ne gerçekleştirdiği ziyaret, tarihi ve kültürel bağlarımızın bulunduğu bölgeye 2012'den bu yana ülkemizden yapılan en üst düzey resmi ziyareti teşkil etti. Urumçi'de Parti Sekreteri Ma Xingrui ile yapılan görüşmede, Çin'in diğer bölgeleriyle olduğu gibi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi ile de ilişkilerimizin geliştirilmesi hususunda görüş birliğine varıldı. Bu çerçevede, China Southern Havayolları'nın Ağustos ayında Urumçi-İstanbul doğrudan seferlerine başlaması, ülkelerimiz arasındaki beşeri ilişkilerin gelişmesine de olumlu katkıda bulunacaktır.

Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi'nin toplantısını gerçekleştireceğiz

Son 20 yıl içinde ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi 40 kat artış göstermiş, 2023 yılında Çin, 48 milyar Doları geçen ikili ticaret hacmiyle Türkiye'nin dünyadaki 3. büyük ve Asya'daki en büyük ticaret ortağı haline gelmiştir.

Bilhassa yeni nesil elektrikli araçlar konusunda öne çıkan Çinli BYD şirketi ile, geçtiğimiz Temmuz ayında Türkiye'de 1 milyar Dolar değerinde elektrikli araç üretim tesisi kurulması için yatırım anlaşması imzalandı. Ülkemize yatırım yapma arzusunda olan diğer Çinli firmalarla da görüşmeler halen devam etmektedir. Keza, Çin ile ortak inşa edilmesi planlanan 3. Nükleer Güç Santrali'ne ilişkin müzakerelerde önemli bir aşama kaydedilmiştir.

Bütün bu gelişmeler, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile ÇHC Devlet Başkanı Sayın Xi Jinping arasında oluşan karşılıklı güven ve ortak vizyonun ikili ilişkilerimize yansımasının somut bir örneğidir.

Birçok ikili işbirliği mekanizmamızın müteakip toplantılarını gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek ve Başbakan Yardımcısı Zhang Guoqing'in Eşbaşkanlıklarında Hükümetlerarası İşbirliği Komitesi'nin müteakip toplantısını da bu sene gerçekleştirmeyi öngörmekteyiz.

Çin ile ikili ilişkilerimizin yanısıra BM, G-20, Şanghay İşbirliği Teşkilatı ve BRICS gibi uluslararası platformlarda da münasebetlerimizi daha geniş alanlara taşıma arzusundayız.

Türkiye ve Çin'in dünyadaki çatışma bölgelerinde barışın sağlanmasına yönelik çabalarının aynı doğrultuda olması da ülkelerimiz arasındaki siyasi güven ve işbirliğinin gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Temmuz ayında Sayın Xi Jinping ile Astana'da Şanghay İşbirliği Teşkilatı Zirvesi marjında gerçekleştirdiği görüşmede, Çin'in Ukrayna'daki barışın tesisi ve Filistin meselesindeki adil ve hakkaniyetli tutumu dâhil olmak üzere dünya barışını desteklemeye yönelik yaptığı önemli katkıları takdir ettiğini ifade etmişlerdir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yıl içinde Çin'e, ÇHC Devlet Başkanı'nın da önümüzdeki yıl ülkemize bir devlet ziyareti gerçekleştirmesi gündemdedir. Sözkonusu üst düzey ziyaretlerin ikili münasebetlerimizi daha ileri aşamalara taşıyacağına olan inancım tamdır.

Türkiye-Çin diplomatik ilişkilerinin 53. yıl dönümünde, bu başarılı geçmişin gelecekte daha da güçlü işbirliklerine ilham kaynağı olmasını umuyorum.

BİZE ULAŞIN