28 trilyon dolarlık iklim hasarı

Yapılan araştırmalara göre 111 fosil yakıt şirketinin emisyonlarının neden olduğu aşırı sıcaklar, 1991-2020 yılları arasında yaklaşık 28 trilyon dolara mal oldu. Araştırmacıların tahminine göre en fazla emisyon yapan şirketler Suudi Aramco, Gazprom, Chevron, ExxonMobil ve BP.
14.05.2025 14:59 GÜNCELLEME : 15.05.2025 00:02

ALEV RİGEL/ Dartmouth College araştırmacılarına göre, 111 fosil yakıt şirketinin emisyonlarının neden olduğu aşırı sıcaklar, 1991-2020 yılları arasında yaklaşık 28 trilyon dolara mal oldu.

"Nature"da yayınlanan çalışmaları, emisyonları belirli iklim zararlarına bağlamak için bir yöntem sunuyor (Nature, Londra/İngiltere'de kurulan haftalık bir bilimsel dergidir. Esas olarak bilim ve teknoloji alanında olmak üzere çeşitli akademik disiplinlerden araştırmalar sunmaktadır. Dünyanın en çok okunan ve en prestijli akademik dergilerinden biridir.)

Amaçları, tütün endüstrisini akciğer kanseri vakalarından veya ilaç şirketlerini opioid krizinden sorumlu tutmaya benzer şekilde, şirketleri aşırı hava koşullarının maliyetinden sorumlu tutmak (Opioidler, afyon haşhaş bitkisinde bulunan doğal maddelerden türetilen veya bunları taklit eden bir ilaç sınıfıdır).

"Zero Carbon Analytics" araştırma şirketinin verilerine göre, iklim değişikliğinin yol açtığı zararlarla ilgili dünya genelinde 68 dava açıldı ve bunların yarısından fazlası ABD'de (Zero Carbon Analytics, iklim değişikliği ve enerji geçişi hakkında içgörüler ve analizler sağlayan uluslararası bir araştırma grubudur).

Dartmouth College'dan doktora derecesi alan çalışmanın yazarları Christopher Callahan ve Dartmouth Coğrafya Bölümü profesörü Justin Mankin, "İklim sorumluluğuna ilişkin bilimsel davanın kapandığını savunuyoruz" dedi. (Dartmouth College, Amerika Birleşik Devletleri'nin New Hampshire eyaletindeki Hanover şehrinde bulunan özel bir "Ivy League – Sarmaşık Ligi" araştırma üniversitesidir. Ivy League, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusundaki sekiz özel araştırma üniversitesinden oluşan bir Amerikan üniversite konferansıdır. Bunlar; Brown Üniversitesi , Columbia Üniversitesi , Cornell Üniversitesi , Dartmouth Koleji , Harvard Üniversitesi , Pennsylvania Üniversitesi , Princeton Üniversitesi ve Yale Üniversitesi'dir. "Sarmaşık dikimi" 1800'lerde birçok üniversitede geleneksel bir sınıf günü töreniydi)

Çalışmaya göre, toplam maliyetin yaklaşık üçte biri, beş şirketle ilişkilendirildi. Bu da 9 trilyon dolardan fazla iklim hasarına yol açabilir.

Araştırmacıların tahminine göre en fazla emisyon yapan şirketler şunlar:

* Suudi Aramco: 2.05 trilyon dolar

* Gazprom: 2 trilyon dolar

* Chevron: 1.98 trilyon dolar

* ExxonMobil: 1.91 trilyon dolar

* BP: 1.45 trilyon dolar

Araştırmacılar, 1990'dan beri atmosfere salınan sera gazının her yüzde 1'inin, kasırgalar, kuraklıklar ve seller gibi diğer aşırı hava olaylarının neden olduğu maliyetleri içermeyen, sadece ısıdan kaynaklanan 502 milyar dolarlık hasara yol açtığını hesapladılar. Emisyon verilerinin kamuya açık "Carbon Majors" veritabanından alındığı (Carbon Majors, dünyanın en büyük 180 petrol, gaz, kömür ve çimento üreticisinin tarihsel üretim verilerinden oluşan bir veritabanıdır. Bu veriler, bu varlıklara atfedilebilen doğrudan operasyonel emisyonları ve pazarlanan ürünlerin yanmasından kaynaklanan emisyonları ölçmek için kullanılır. Veriler 1854 yılına kadar uzanıyor ve 1.39 trilyon tondan fazla CO2 içeriyor. Bu miktar, 1751'de Sanayi Devrimi'nin başlamasından bu yana küresel fosil yakıt ve çimento emisyonlarının yüzde 69'unu oluşturuyor).

Bu çalışma izin bin farklı bilgisayar simülasyonu kullanıldı. Bu yaklaşımı kullanarak, örneğin Chevron'dan kaynaklanan kirliliğin, Dünya'nın sıcaklığını 0.002 derece kadar artırdığını belirlediler.

Araştırmacılar ayrıca, 80'den fazla bilgisayar simülasyonu kullanarak her bir şirketin kirliliğinin yılın en sıcak beş gününe ne kadar katkıda bulunduğunu hesapladılar. Ardından aşırı sıcaklık yoğunluğunu ekonomik çıktıdaki değişikliklere bağlayan bir formül uyguladılar.

Bu sistem, bilim insanlarının Kuzeybatı Pasifik sıcak hava dalgası gibi aşırı hava olaylarını iklim değişikliğine bağlamak için on yıldan uzun süredir kullandıkları yerleşik tekniklere göre modellendi.

Mankin, "Kim bu hasarlara katkıda bulunanın benim CO2 molekülüm olduğunu, diğerlerininki olmadığını söyleyebilir?" şeklinde bir tartışma olduğunu hatırlattı. Çalışmanın "bilimsel olarak inkar edilebilirlik perdesinin artık var olmadığını gerçekten açıkça ortaya koyduğunu" söyledi.

Aramco, Gazprom, Chevron, Exxon Mobil ve BP ise yorum taleplerine yanıt vermedi.

"Kullandıkları tüm yöntemler oldukça sağlam" diyor Imperial College London iklim bilimcisi Friederike Otto. Kendisi, iklim değişikliğinin belirli aşırı hava olaylarını kötüleştirip kötüleştirmediğini değerlendiren bir topluluk olan "World Weather Attribution"ın başında. Çalışmaya katılmadı.

Otto, "Bana göre bu yaklaşımın, farklı gruplar tarafından daha fazla benimsenmesi iyi olurdu. Bu araştırmaları yapan grup sayısı arttıkça, bilim daha da iyileşir ve neyin fark yaratıp neyin yaratmadığını daha iyi biliriz" diyor. Şimdiye kadar, büyük bir karbon emisyonuna karşı hiçbir iklim sorumluluğu davası başarılı olmadı. Ancak belki de bilimsel kanıtların ne kadar ezici bir şekilde güçlü olduğunu göstermek bunu değiştirebilir.

İngiliz "The Guardian" gazetesine göre, dünya iklimini etkileyen karbon emisyonlarının yarısı sadece 36 şirketin ürettiği fosil yakıtlardan kaynaklanıyor.

Araştırmacılar, fosil yakıt şirketlerinin küresel ısınmaya neden olduklarından dolayı hesap vermeleri için küresel davayı güçlendirdiğini söyledi.

Raporda, Saudi Aramco, Coal India, ExxonMobil, Shell ve çok sayıda Çinli şirketin de aralarında bulunduğu 36 büyük fosil yakıt şirketinin, geçen yıl 20 milyar tondan fazla CO2 emisyonuna yol açan kömür, petrol ve gaz ürettiği belirtildi.

Verilere göre, Saudi Aramco bir ülke olsaydı Çin, ABD ve Hindistan'ın ardından dünyanın dördüncü büyük çevre kirleticisi olurdu. ExxonMobil ise dünyanın dokuzuncu büyük kirleticisi olan Almanya ile hemen hemen aynı miktarda emisyondan sorumlu.

Dünyanın sıcaklık artışını uluslararası olarak kabul edilen hedef olan 1.5 ile sınırlama şansının yüksek olması için küresel emisyonların 2030 yılına kadar yüzde 45 oranında düşmesi gerekiyor. Ancak emisyonlar hala artıyor ve gezegen genelinde hayatları ve geçim kaynaklarını alan aşırı hava koşullarını daha da kötüleştiriyor.

Uluslararası Enerji Ajansı, 2021'den sonra başlatılan yeni fosil yakıt projelerinin 2050'ye kadar net sıfır emisyona ulaşmakla bağdaşmadığını söyledi. Carbon Majors veritabanındaki 169 şirketin çoğu, o dönemde kayıtlara geçen en sıcak yıl olan 2023'te emisyonlarını artırdı.

BM'nin iklim direktörü Christiana Figueres, 2015 Paris anlaşmasının imzalanmasının ardından, "Bu şirketler, üretimi yavaşlatma planları olmadan dünyayı fosil yakıtlara bağlı tutuyor. İnsanlar ve gezegen için çalışan karbondan arındırılmış bir ekonomik sisteme doğru ilerlemeliyiz" diyor.

Carbon Majors raporunu hazırlayan düşünce kuruluşu InfluenceMap'ten Emmett Connaire'in görüşü ise şöyle: "Küresel iklim taahhütlerine rağmen, dünyanın en büyük fosil yakıt üreticilerinden küçük bir grup üretimi ve emisyonları önemli ölçüde artırıyor. Araştırma, bu şirketlerin iklim krizi üzerindeki orantısız etkisini vurguluyor ve kurumsal sorumluluğu uygulama çabalarını destekliyor."

Shell'in resmi görüşü ise net: "Shell, 2050 yılına kadar net sıfır emisyonlu bir enerji şirketi olmaya kararlıdır. Yeni teknolojilere yaptığımız yatırımlar, Shell ve müşterilerimiz için emisyonları azaltmaya yardımcı oluyor."

2023'te hesaplanan emisyonların yüzde 41'inin kaynağı kömür, yüzde 32'sinin petrol, yüzde 23'ünün gaz ve yüzde 4'ünün çimentoydu. Carbon Majors veri seti ayrıca 1854'ten 2023'e kadar olan tarihsel emisyonları da içeriyor.

BİZE ULAŞIN