Yeni ekonomi modeli: Tokenomics

Bugüne kadar futbol kulüpleri, ünlüler, sanatçılar, influencer’lar ve bazı sanat eserleriyle dikkat çeken token pazarı hızlı büyüyor. Yakın dönemde tokenizasyona inşaat, enerji, turizm, AVM yönetim şirketlerinin de dahil olması bekleniyor. Bu sayede artık bir turistik tesisin 100 milyonda birine siz de ortak olabilirsiniz…
21.03.2022 13:42 GÜNCELLEME : 21.03.2022 13:42

PARA ARAŞTIRMA/ ESİN ÇETİNEL Blok zincir teknolojileri sayesinde son yıllarda hayatımıza yepyeni yatırım araçları girdi. Önce blockchain teknolojisi üzerinden hayat bulan kripto paralarla başlayan bu yolculuğa, şimdilerde metaverse, NFT, token da hızla dahil oldu. Son dönemlerin en moda deyimi haline gelen 'tokenizasyon' sayesinde artık ekonomik herhangi bir varlık, blok zincirinde parçalara ayrılarak yatırım yapılabilir daha da önemlisi ulaşılabilir bir hale geldi. Örneğin spor kulüpleri, futbolcular, ünlüler, influencer'lar, hatta dünyaca ünlü sanatçıların eserleri ve daha birçok değer, tokenizasyon sayesinde yatırım aracı haline dönüştü…

Bugün artık her kesim tokenizasyonun küresel ekonomi için önemli bir potansiyel taşıdığını ve kısa zaman sürecinde çığ gibi büyüyeceği görüşünde. Yapılan araştırmalar da bu görüşleri destekliyor. Örneğin araştırma firması ReportLinker'ın konuya dair yayımladığı rapora göre; küresel tokenizasyon pazarı, 2026 yılına kadar 3,6 milyar dolar büyüklüğe ulaşacak. Tabii bu hızlı büyümeye, bu pazarda yeni yatırım alanlarının çıkması da destek olacak.

TARAFTAR TOKEN TUTTU

Bugün token dendiğinde çoğumuzun aklına ilk gelen, taraftar tokenlar oluyor. Türkiye'de ve dünyada çok sayıda dev futbol kulübü, hem gelir elde etmek hem de taraftarı ile etkileşimini artırabilmek adına token çıkarttı ve çıkartmaya da devam ediyor. Türkiye'de de bu konuda çok sayıda örnek var. Son iki yılda Türk futbolunun önemli kulüplerinden Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon, Ankaragücü, Karşıyaka, Eskişehirspor, Bursaspor, Kocaelispor, Gençler Birliği gibi çok sayıda spor kulübü, taraftar token arzını gerçekleştirdi.

Token'ın bir diğer yaygın kullanım alanı ise sanat eserlerinde karşımıza çıkıyor. 'Non-fungible token' olarak bilinen ve kripto sanat olarak da anılan bu yeni varlıklar, resim, ses, video gibi çeşitli verilerin dijital bir ortamda blok zincire yazılması ve bu verilerin dijital olarak sertifikalandırılması anlamına geliyor. Bugün çok sayıda ünlü sanatçının eserlerine ait token'lar çıkarılmış durumda. Hatta dünyanın en ünlü ressamlarından Pablo Picasso'nun tablosu da tokenizasyon modasına uyup hayranlarıyla buluştu. Kısa süre içerisinde bu kadar hızlı yol alınmasına karşın özellikle spor ve sanat alanında yakın vadede çok daha hızlı bir büyüme bekleniyor.

Ancak yine çok kısa süre içerisinde bu alanlara yenilerinin ekleneceğine de neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Uzmanlara göre yakın vadede özellikle inşaat, turizm, enerji gibi sektörlerdeki şirketler de token'larını çıkartarak yatırımcılara kapılarını açacak.

YÜZDE 0.1'İNE YATIRIM YAPACAKSINIZ

Örneğin gayrimenkul sektörünün tokenizasyona çok uygun olduğunu söyleyen Defimec Kurucu Ortağı ve CEO'su Özcan Aytaç, tokenizasyonun likit olmayan varlıkların küresel ekonomiye katılmasına katkı sunduğunu söylüyor. Tokenizasyonun önümüzdeki dönem çok daha geniş alanlara yayılabileceğinin de altını çizen Aytaç, "Örneğin bugün 100 milyon TL değerindeki bir gayrimenkul, tokenize edildikten sonra blok zinciri üzerinde yer alan 100 milyon eşit parçaya bölünüyor. Bu parçalar, finansal sisteme likit varlıklar olarak katılıyor ve yatırıma açılıyor. Böylece dünyanın neresinde olursa olsun bir gayrimenkulün yüzde 0,1'ine dahi yatırım yapılabiliyor. Ayrıca bu yatırımlar Defimec'in çoklu zincir merkeziyetsiz takas platformu Deximec'te yedi gün 24 saat nakde çevrilebiliyor. Tokenizasyon platformları ekosistemi Defimec olarak biz de spor endüstrisinin, influencer'ların ve girişim ekosisteminin tokenizasyonu odağında platformlar geliştiriyoruz" diyor.

YATIRIMLAR DEMOKRATİKLEŞİYOR

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) tokenizasyon teknolojisine ilişkin vurguladığı şeffaflık, coğrafi sınırların ortadan kalkması, maliyet ve varlıkların 7/24 yatırıma açık oluşu gibi faydalarını sıraladığına dikkat çeken Özcan Aytaç, "Varlıkların dijital parçalara bölünmesiyle token üzerinden satışı mümkün hâle geliyor ve bu da yatırımcı tabanını genişletiyor. Böylece bireysel yatırımcılar da portföylerini daha önce ulaşamayacakları yeni varlıklarla çeşitlendirebiliyor. Bu sayede yatırımlar tokenizasyonla demokratikleşiyor" ifadelerini kullanıyor.

Tokenizasyon uygulamalarının, merkezi bir otorite olmadan çalışabilen merkeziyetsiz otonom organizasyon (DAO) protokolleri temelinde geliştirdikleri ekosistemde gerçekleştirildiğini ve akıllı sözleşmelerle korunduğunu da aktaran Defimec Kurucu Ortağı ve CEO'su Özcan Aytaç, patentlerden telif haklarına, sanat eserlerinden gayrimenkule, girişim fikirlerinden taşınmazlara, değerli madenlerden sporculara dek bir değere karşılık gelen her varlık için uygulanabilen tokenizasyonun Dünya Ekonomik Forumu tarafından "ekonominin geleceği" olarak tanımlandığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürüyor;

"Çok yakında Sportimec isimli ilk ürünümüzle spor dünyasındaki gerçek varlıkların değerlerini dijital ortama taşımayı hedefliyoruz. Sportimec'i ünlülerin ve influencer'ların tokenizasyonunu olanaklı hâle getiren Fanimec ve geleceğin unicorn'larına bugünden sahip olmayı mümkün kılan Startimec izleyecek. Çoklu zincir merkeziyetsiz takas platformu Deximec ve kripto para birimi IMECCoin'i de kapsayan ekosistemiyle Defimec, yatırımı özgürleştirme yolundaki adımlarını sürdürecek."

İKİ YILDA 40 FAN TOKEN ÇIKARTTI

Bitci Teknoloji, 2018'de kripto borsası Bitci.com'u, 2020 yılında ise kendi blockchain platformu olan Bitci Chain'i geliştirip hizmete sundu. Türkiye'nin borsaya entegre ilk yerli blockchain'i Bitci Chain ile şirketlere, spor takımlarına ve kurumsal firmalara özel çözümler geliştiren firma, bu kapsamda Fan token projelerine de imza attı.

2018 yılında kurulan bir firma olarak bugün dünyanın lider fan token platformlarından biri haline geldiklerini söyleyen Bitci Teknoloji CEO'su Onur Altan Tan, bugüne kadar gerçekleştirdikleri ihraçlar hakkında şu bilgiyi paylaştı;

"Son iki yılda 40'a yakın takım ve organizasyonla anlaşmalarımızı hayata geçirdik. Bunların birçoğu futbol kulübü… Yurt dışında Brezilya ve İspanya Milli Takımları, Wolverhampton Wanderers, Glasgow Rangers, Watford, Espanyol, Alaves gibi takımları; yurt içinde ise Ankaragücü, Karşıyaka Spor Kulübü, Eskişehirspor, Bursaspor, Kocaelispor, Fatih Karagümrük, Gençlerbirliği gibi takımları örnek gösterebiliriz. Ama bunun haricinde futbol dışında da farklı spor dallarına bu teknolojiyi ihraç etmiş durumdayız. Formula 1 tarihinin ilk fan token partnerliğini McLaren Formula 1 Team ile yaptık. Yine MotoGP'nin, MXGP'nin fan token partneriyiz. Basketbolda FIBA'nın, Bitci Baskonia'nın exclusive iş ortağıyız.

Söz konusu takım ve organizasyonlarla hayata geçirdiğimiz projeler kapsamında, 30'a yakın taraftar token projemiz bugün yatırımcılara sunulmuş ve Bitci.com üzerinde listelenmiş durumda.

Bu token satışlarında da Bitci olarak gerçekten çok büyük ilgiyle karşılaştık. McLaren (20 milyon euro), Brezilya Milli Takımı (15 milyon euro), İspanya Milli Takımı (12,5 milyon euro), ve MotoGP (7,5 milyon euro) en büyük token arzlarımız oldu. Bugüne kadarki tüm token arzlarımız kapsamında, 60 milyon euro'nun üzerinde bir gelir yaratırken, neredeyse tüm token ön satışlarımız dakikalar, hatta bazıları saniyeler içerisinde tükendi. "

Bitci Teknoloji, önümüzdeki dönem, özellikle Brezilya ve İspanya'da açacağı Bitci borsalarının hayata geçmesiyle birlikte yeni token arzlarını da hayata geçirmeyi planlıyor. Wolves, Watford, Coritiba, Fortaleza, Recife, Cadiz, Spezia Calcio, Ceara, Vitoria gibi anlaşmalı takımların token'larının yanı sıra bugüne kadar yatırımcıların duymadığı önemli kulüplerle de anlaşmaları hayata geçirecekleri bilgisi paylaşan Tan, taraftar token hakkında şunları söylüyor;

"Taraftar token projeleri teknolojinin gücüyle, taraftarları spor endüstrisinin merkezine koyan ve bu yüzden de ilgi gören bir konsept. Burada üç farklı paydaştan söz etmek mümkün. İlk olarak takımlar, organizasyonlar, sporcular… Bu projelerle takımlar ve kulüpler bir yandan ticari gelir elde ederken diğer yandan da taraftarlarıyla çok daha dijital çok daha güçlü bir etkileşim yaratıyorlar. Diğer yandan taraftarlar, bu projeler sayesinde kendilerini takımlarının bir parçası olarak görüyorlar ve kimi karar alma süreçlerine ellerindeki token'larla dahil oluyorlar. Örneğin çok ilgi duydukları sporcular ve teknik adamlarla birlikte organizasyonlara katılabiliyorlar. Ve yatırımcılar… Onlar da ellerindeki dijital değeri istedikleri zaman maddi bir değere dönüştürebiliyorlar. Bundan gelir elde edebiliyorlar. Yani doğru kurgulandığı zaman bu projelerin, yukarıdaki üç paydaşa da müthiş bir değer yaratması mümkün. Ama bu ayaklardan biri boşa düştüğünde o zaman da projenin başarılı olması mümkün değil."

Onur Altan Tan, bu alanda diğer önemli bir konunun ise NFT'ler olduğunu söylüyor. Bitci olarak anlaşma yaptıkları çok sayıda takımın NFT haklarını elinde bulundurduklarını söyleyen Tan, önümüzdeki döneme ilişkin şu tespitte bulunuyor;

"Bu NFT'lerle taraftarlar, yatırımcılar, kendilerine özel dijital varlıklara sahip olacaklar. Bunu sadece birer poster, birer afiş, birer resim ya da birer video olarak düşünmeyin. Aslında NFT dediğimiz, değiştirilemez dijital varlıklar. Ve bunlar her şey olabilir."
12 KURUŞA TOKEN VAR

Artiox bugüne kadar 10 tanesi tekil, bir tanesi ise 11 genç sanatçının eserlerinden oluşan sanat eseri sepeti olmak üzere toplam 11 token arzı gerçekleştirdi. Son iki arzın Pablo Picasso'nun orijinal imzalı Linocut tekniğiyle hazırladığı "Tete d'Histrion (Le Danseur)" ve Litografi tekniğiyle hazırladığı "La Danseuse Naine" eserleri olduğunu söyleyen Artiox'un Kurucu Ortağı Tuncay Dakdevir, "Aynı zamanda arz ettiğimiz diğer eserler de yaşayan ve/veya hayatını kaybetmiş olan çok önemli sanatçıların eserleridir. Diğer sanatçılarımız ise Adnan Çoker, Adnan Turani, Ahmet Güneştekin, Devrim Erbil, Ergin İnan, Nuri Abaç, Nejad Melih Devrim, Yalçın Gökçebağ" diyor.

Toplamda 21 eseri içeren 11 arz gerçekleştiren Artiox, tüm bu arzlar sonrası eserlerin Artiox'ta listelenmesi ile devam eden alım-satım işlemleri neticesinde 10 milyon TL üzerinde hacim gerçekleştirdi.

Dünyada ilk olan bir modeli hayata geçirerek, 11 genç ve bağımsız sanatçının eserinden oluşan bir sepetin arzını gerçekleştirdiklerini ve bu sayede Artiox kullanıcılarının erken aşama genç ve bağımsız sanatçıların eserlerine yatırım imkanına kavuştuğunu söyleyen Tuncay Dakdevir'e göre, bu sanatçılar da eserlerini kitlelere demokratik bir ortamda sunma fırsatına kavuştular. Bu arada sanat eserlerinin etkili bir yatırım aracı olduğunu da hatırlatan Dakdevir, dünya çapında şu örnekleri veriyor;

"Bunun için bazı sanat eserlerinin değer artışlarına bakmak gerekiyor. Örneğin Jean-Michel Basquiat'nin bir eseri 1984 yılında 20 bin dolara alıcı bulurken, 2017 yılında 110 milyon dolara alıcı bulmuştu. Yine Leonardo Da Vinci'ye ait 'Salvador Mundi' adlı eseri 1958 yılında bir açık arttırmada 45 pound'a satılmışken, 2017 yılında 450 milyon dolara alıcı buldu. Sanat dünyası bu tip çok sayıda etkileyici hikayeyi içinde barındırıyor."

100'Ü AŞKIN TOKEN ÇIKARTTI

Socios, 2019 yılında kurulan Socios.com mobil uygulaması üzerinden bugüne kadar 100'ün üzerinde global marka ve spor organizasyonu ile Fan Token çıkarttı. Bu sayede bu markaların resmi Fan Token partneri olduklarını söyleyen Socios.com Türkiye Direktörü Altuğ Öztürk, "Bugün geldiğimiz noktada Socios.com için 'Dünyanın en büyük taraftar etkileşim platformu' diyebiliriz. Barcelona'dan Juventus'a, İtalya Milli Takımı'ndan Formula 1'e, UFC'den La Liga'ya, UEFA partnerliğinden NBA'den 28 takım ile var olan iş birliğine kadar sporun birçok farklı alanında, dünya devleri ile sporseverleri tek bir uygulamada buluşturduk. Bugün 25 ülkeden, 120'den fazla iş ortağımız var. Henüz yolun çok başındayız. Bugüne kadar 165'ten fazla ülkeden 1,5 milyonu aşkın sporsever Socios.com uygulaması üzerinden desteklediği takımın Fan Token'ını aldı. Ve 2019 yılından bugüne kadar Socios.com, spor ekonomisine 300 milyon dolara yakın bir gelir yarattı" dedi.

Taraftarları yatırımcı olarak görmediklerinin de altını çizen Öztürk, "Fan Tokenlar, kulüplerle taraftarlar arasındaki mesafeleri kaldıran dijital varlıklar. Ama dijital paralar gibi yatırım aracı değiller diyebilirim" ifadesini kullanıyor.

Bugün Türkiye'de çok sayıda spor kulübü fan token çıkartmak için çalışıyor. Bu kulüplerden kendilerine de çok sayıda başvuru bulunduğunu söyleyen Altuğ Öztürk, bugüne kadar çıkarttıkları taraftar token'ları hakkında şu bilgiyi veriyor;

"Global anlamda en son bilindiği üzere UEFA ile resmi iş birliğimizi duyurmuştuk. Örneğin İtalyan A Milli Futbol Takımı'nın resmi Fan Token'ları en son olarak ekosistemimize dahil olan Fan Token'lardı. Yerele geldiğimizde Galatasaray, Trabzonspor, M. Başakşehir, Göztepe, Alanyaspor ve Samsunspor'un ardından Gaziantep FK'nın da Fan Token'ı GFK Fan Token'ın futbolseverlere arzını gerçekleştirdik. Gaziantep FK, Türk futbolundaki yedinci parterimiz oldu. Açıkçası Socios.com dünyasına dahil olmak isteyen birçok kulüp var. Hem Süper Lig'den hem alt liglerden. Bizim şu anki esas hedefimiz, mevcut partnerlerimizle iş birliklerimizi büyütmek ve bu partnerlerimize gönül veren taraftarlara daha çok söz hakkı vermek. Ama Socios.com olarak Türk sporuna hizmet edecek, blockchain dünyası özelinde farklı iş birliklerimiz ve katılımcı projelerimiz de olacak."

Socios'un şu ana kadar bireysel sporcular ya da sanatçılar üzerinde henüz bir çalışması yok. Aynı zamanda spor dünyası kadar müzik ve eğlence sektörü de blockchain dünyası açısından fırsatlar barındırıyor. Bu açıdan bakıldığında blockchain entegreli projelerde müzik ya da sanatseverlere de çok çeşitli aktivite, eğlence ve ayrıcalıklı deneyimler sunulabileceğini ifade eden Öztürk, bu alanlarda da çalışmalar yaptıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor;

"İşin özünde rekabet, kullanıcı deneyimi, söz hakkı ve tabii ki de para ile satın alınamayacak olan özel deneyimler olmalı… Odak noktasına da sadakat programlarını dahil etmek burada esas olan konu. Tıpkı, spor ekosistemindeki iş birlikleri gibi…

Şunu rahatlıkla söyleyebilirim... Fan Token dünyası ve dolayısıyla Socios.com ekosistemi, önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla sporseverin dahil olduğu bir dünya olacak. Üstelik bunu yaparken de kulüpler ile taraftarlar arasında yeni ve sürdürülebilir bir iletişim modeli kuruyoruz. Diğer yandan, Fan Token dediğimiz dijital varlıklar spor kulüpleri için ciddi bir gelir kalemi de oluşturuyor. Ülkemizden örnek verelim. 2020 yılında Socios.com ailesine katılan Galatasaray, resmi Fan Token'ları olan GAL Fan Token'lar sayesinde 200 milyon TL'nin üzerinde bir gelir elde etti. Fan Token'lar ileride tıpkı maç biletleri, ticari gelirler ya da naklen yayın gelirleri gibi futbol ekosisteminin en büyük gelir kalemlerinde biri olacak."

ELEKTRİĞİ EMTİA YAPACAK

BitTürk şu ana kadar sadece yurt dışında bulunan token'ların Türkiye'de arzına aracılık etti. Ancak üzerinde çalışılan projeler ve iş birlikleri bulunduğunu söyleyen BitTurk Yönetim Kurulu Üyesi Alim Küçükpehlivan, "Fun token ya da sadakat programı gibi basit projeler yerine klasik yatırım araçlarının blockchain teknolojisinin getirdiği yeniliklerle geliştirilerek daha komplike çözümler üretmeye çalışıyoruz. Örnek vermek gerekirse saklama maliyeti yüksek olan elektrik enerjisini, altın gibi yatırım yapılabilir bir emtia haline getirdik ve enflasyon üzerinde getirisi olan bir 'stable coin' oluşturduk. Bu projeyi önümüzdeki aylarda duyurmayı hedefliyoruz. Şu anda bu proje ile ilgili verebileceğimiz detaylar bu kadar. Bu projeyi enerji sektöründen büyük bir oyuncu ile beraber geliştiriyoruz" dedi.

Bittürk'ün bu konudaki ana amacı, klasik finans enstrümanlarını blockchain'e aktarmak ve blockchain'in getirdiği avantajları bunlara entegre etmek. Bu konuda blockchain teknolojisini kullanacakları bilgisi veren Alim Küçükpehlivan, önümüzdeki dönem yaşanabilecek gelişmeler hakkında ise şu örnekleri veriyor;

"Blokchain, para transferlerinde bankaların sunduğu güveni, araç alım satımında noterlerin sunduğu güveni, çok daha etkin bir şekilde, bilişim altyapısı altında kişi ve konumdan bağımsız olarak sunduğu için, klasik Ekonomi 2.0 zamanında düşünülemeyecek iş yapış modellerini hayatımıza katmaktadır. Örneğin Noterler ve trafik şubeleri ile yürütülen arabaların kayıt organizasyonu, aslında arabanın fiziki sahibinin kim olduğunu belirler, bir kaza anında sorumluyu belirlemeye ve çalınma durumunda sahipliği netleştirmeye yarar. Ama bir sanat eseri bir tablo için böyle bir mekanizma yoktur, hatta bunun için klasik Ekonomi 2.0 dünyasında o galeriye gelip parayı yatırıp tabloyu götürmeniz gerekir. Ama blockchain ile herhangi bir dış otoriteye gerek olmadan, dijital dünyada sahiplik oluşur, hatta aynen arsa tapularındaki gibi, bir eserin, birden fazla hissedarı bile olabilir."

BitTürk, genelde varlık tokenleştirme ve klasik finans ürünlerinin blockchain'e aktarılması üzerine yoğunlaşıyor. Bugün tokenleştirme uygulama alanlarına bakıldığında öncelikle aradaki oyuncuları çıkartarak yatırımcı ile yatırımı bir araya getirme özelliğinin öne çıktığını ifade eden Küçükpehlivan, sözlerini şöyle sürdürüyor;

"Burada yatırımcının aldığı riskin kendi farkında olması gerekiyor yani durum tamamen yatırımcı ve yatırım alanın arasındaki güvene bağlı. Bu da tabii token'ları yüksek riskli ve insanların dolandırılmasının mümkün olduğu yatırım aracı yapıyor. Yatırımcı ile yatırımın arada aracı olmadan blockchain üzerinde işlem yapabilmesinin getirdiği en büyük avantaj ise düşük maliyetle hızlı işlem yapabilmesi oluyor. Blockchain'in getirdiği en büyük avantaj ise büyük kitlelere erişebiliyor olunması. Sizin çıkardığınız bir token blockchain üzerinde işlem görürken sadece sizin aracılığınız ile alım satım yapılmaz, isteyen herkes sizden bağımsız olarak bu token'ı alıp satabilir."

Daha işin çok başlarında olunması yüzünden zamanla insanların blockchain'in hangi alanlarda daha verimli olduğunu ve ne tür projelerin daha kazançlı olduğunu göreceklerini de sözlerine ekleyen Küçükpehlivan, "Şu anda fun token'lar ve 1 yatırıp 1000 kazanayım token'ları ilgi görüyor. Zamanla yasal düzenlemeler geldiğinde, kurumlar da piyasaya girmeye başladığında, arkasında ciddi ekosistemlerin olduğu projelerin geliştiğini göreceğiz" diyor.

PLATFORM KURUYOR

Bitay, yakın vadede kendi token'ı BTY Coin'i, ekosistemini genişleterek, müşterilerine fırsatları bol bir platform olarak sunmayı hedefliyor. Bitay Coin ile müşterilerine yaptıkları işlemlerde sağlayacağı komisyon indirimleri dışında Bitay, kredi kartında indirim de sunacak. Aynı zamanda NFT platformunda öncelikli olma ve fiyat avantajı sağlayacaklarını söyleyen, Bitay Teknoloji CEO'su Niyazi Yılmaz, "Şu anda Türkiye pazarında sunulmayan ancak tüm pazarlarda sunmayı planladığımız stake teklifi ile de ekstra gelir elde etmelerini sağlayan avantajlı bir ürün halini alacak" diyor.

Bitay, günlük 250 milyon doların üzerinde işlem hacmi yöneten bir kripto borsası. Halihazırda Estonya, Hindistan ve ABD'de de kripto para lisansları bulunuyor. Firmanın hedefi 2022'nin ilk çeyreğinde bu ülkelerde faaliyete başlamak. Bu ülkelerde NFT pazaryeri, Visa altyapısını kullanan kredi kartı, kullanıcılara hem finansal avantaj hem de birçok alanda indirim sağlayacak bağlılık programı gibi alternatif ürünler sunacaklarını da söyleyen Niyazi Yılmaz, token piyasasına ilişkinse şu bilgiyi veriyor;

"Son zamanlarda piyasalarda token'lara ciddi bir talep var, arz sayısı da buna paralel olarak yüksek rakamlara ulaştı. Pek çok kulüp ve marka kendi token'ını çıkarırken, özellikle 'launchpad' dediğimiz yeni projelere yatırım yapanların sayısı da artıyor. Spor kulüpleri son yıllarda kendi token'larını çıkararak hem taraftarlarından fon topluyor hem de token sahiplerine çeşitli olanaklar sağlıyor. Ancak token'ların ardındaki niyet ve vaatler, spor kulüplerinin ve arkasındaki şirketlerin amaçlarına göre değişebiliyor, coin'lere göre daha basit ve sınırlı olabiliyor. Şirketlerin token arzındaki temel amacı, gelir elde etmek ve dünyada önemli bir yere sahip olan blokzincir teknolojisine entegre olmak. Bu nedenle de inşaat, enerji, AVM yönetimi, turizm sektöründeki şirketler, token çıkarmada önde gelen sektörler olacak diye düşünüyoruz. Ayrıca müşterisi ile kurduğu bağı, bir kampanya iletişiminden çok daha ötede bir fayda olarak sunmak isteyen şirketlerin de mutlaka token arzı için hamle yapması gerekli."

Token kullanım alanlarının tüm finansal piyasalara yaygınlaşmasının da beklentileri arasında bulunduğunu söyleyen Niyazi Yılmaz, "Metaverse, dünya gündeminde önemli bir yer tutmakta ve burada NFT gibi token'ların önemli kullanım alanları var. Sosyal token'ların geleceği ile ilgili de şimdiden pek çok kişi ve kurum tarafından oldukça olumlu beklentiler var. Kripto para piyasasının ne kadar büyük olduğunu gördük, önümüzdeki dönemde token'ların iş modellerini değiştireceğini göreceğiz" diyor.

"TOKEN'LAR İYİ ARAŞTIRILMALI"

ByBitt bugüne kadar token ihraç etmedi. Aynı zamanda kişi ya da kurumlar için kurumsal olarak token ihracına da aracılık yapmadı. Bir borsanın tokeni ihraç etmesinin çeşitli avantaj ve dezavantajları bulunduğunu söyleyen ByBitt Türkiye Operasyon Müdürü Celil Öztürk, "Buna karşın gelecek vaat eden kripto varlık projelerini Launchpad platformumuzda kullanıcılarımıza arz ediyoruz. Kullanıcılarımıza, Launchpad platformunda listelediğimiz varlıklara erken dönemde yatırım yapma fırsatı sunuyoruz" diyor.

Şu aşamada yerel bir borsa token'i ihraç etme gibi bir planları bulunmadığını da açıklayan Öztürk, ancak bu durumun ileride yerel token ihraç etmeyecekleri anlamına gelmediğini de ifade ediyor.

Bybit'in geçtiğimiz yılın son aylarında BitDAO platformunu inşa edilmesine öncülük ettiğini hatırlatan Celil Öztürk, bu konuda şu bilgiyi veriyor;

"BitDAO platformu, merkeziyetsiz finansı desteklemek için geliştirilmiş ve arkasında büyük kripto varlık yatırım fonlarının ve platformlarının yanı sıra Peter Thiel, Alan Howard gibi dünya çapında ünlü yatırımcıların olduğu merkeziyetsiz varlık, platform ve finans konseptini bir sonraki noktaya taşımayı amaçlayan bir platformdur. Bu platformun geliştirilmesi ve amacını en iyi şekilde gerçekleştirebilmesi için kendi kaynaklarımızla BitDAO platformunu düzenli olarak ve ciddi rakamlarla fonluyor ve güçlü işbirlikleriyle platformun büyümesi için aktif bir şekilde çalışıyoruz."

Bugün markalar, spor kulüpleri, takımlar ve sanatçılar tarafından çıkarılan token'lar bulunduğunu bunun da "sosyal token" kategorisinde yer aldığını hatırlatan Öztürk, sosyal token'a ilişkinse şu bilgiyi veriyor;

"Sosyal token, merkezinde bir kişi (sanatçı, sporcu, fenomen vs.) ya da kuruluşun olduğu (spor kulüpleri, markalar vs.) ve temelde bu kişi ya da kuruluşun ihraç ettiği token ile topluluğuna çeşitli hak ve ayrıcalıklar sunduğu ve bu yolla daha güçlü bir topluluk inşa ettiği token sınıfıdır. Ayrıca sosyal token konsepti ile hem topluluğun hem de token'ı ihraç eden kişi, kuruluşun maddi anlamda gelir sağlaması da sosyal token konseptinin önemli bir parçasıdır.

Sosyal token çıkarmanın en önemli dezavantajı, bu varlığın kripto varlık ekosisteminin piyasa dinamikleri itibariyle piyasa risklerine maruz kalması ve çıkarılan token'ın ekonomi modelinin ve diğer temel bileşenlerinin doğru kurgulanamaması nedeniyle ilgili token'ın ciddi anlamda değer kaybı yaşaması riskidir."

Öztürk, farklı token türlerinin yatırımcılara farklı bir dünyanın kapısını araladığını da söylüyor. Token'ların temelde bir hizmet ile ilişkili 'utility token'lar, genel anlamda ödemeler için tasarlanmış 'payment token'lar, bir hisse, pay hakkı ile ilişkili 'security token'lar olarak üçe ayrıldığını hatırlatan Celil Öztürk, token'lara yatırım yapmayı düşünenler içinse şu bilgiyi paylaşıyor;

"Son dönemlerde trend olan eşsiz token'lar olarak çevirebileceğimiz 'non-fungible token'lar bir diğer adıyla NFT'leri de dördüncü bir token türü olarak bu sınıflandırmaya dahil edebiliriz. Ayrıca çok daha fazla sayıda token türünü sınıflandırmasına dahil eden mevcut farklı sınıflandırmalar da mevcut.

Yukarıda sayılan her bir token türü için, 'bir yatırım aracı mı' sorusu ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Öncelikle geniş anlamda bu token'lariı her birinin maddi bir değeri olduğu ve bu değerin artma potansiyeli olduğu için, her biri geniş anlamda bir yatırım aracıdır. Burada daha doğru soru, 'bu token'lar yatırım yapılabilir nitelikte varlıklar mıdır' sorusudur. Bu soru, yukarıda sayılan her bir varlık özelinde ciddi araştırmalar yaparak yatırımcılar tarafından cevaplandırılması gereken önemli asıl sorudur.

NFT trendinin farklı kullanım alanlarında güçlü bir trend olmaya devam edeceğini ve önümüzdeki yıllarda kripto varlık, blockchain tabanlı metaverse yapılarını daha çok tartışacağımızı düşünüyorum. DAO'ların da farklı yönetişim kurgularında ihmal edilmemesi gereken önemli bir konsept olduğunu düşünüyorum."

"TCMB VE MASAK'IN DÜZENLEMELERİ VAR"

Av. Gökçe ERDİL / İstanbul Bilgi Üniversitesi Veri Temelli Ekonomi Laboratuvarı Direktörü

Yatırımcılar, kripto varlık alım satımını merkeziyetsiz bir şekilde yapabilecek olsa da yaygın olan yatırım şekli merkezi borsalar üzerinden gerçekleşiyor. Bu durumda yatırımcının hukuki riskleri, kripto borsaları nezdindeki düzenleme eksikliklerinden kaynaklanabiliyor. Yatırımcı için bu platformların güvenilirliği önem arz ediyor. Aynı zamanda kripto borsaları verilen alım satım emirlerinin doğru anda uygulanması konusunda da yatırımcının risklerini azaltmalılar.

Diğer bir risk ise sanal dolandırıcılık. Bu noktada yatırımcı parasını kaybetme riskinin yanı sıra hesabının, suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı gibi yasa dışı faaliyetlerde kullanılması riskiyle de karşı karşıya kalabiliyor.

Kripto varlıklara ilişkin hem Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) hem de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) bazı düzenlemeler yaptı.

TCMB tarafından 30 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe giren "Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik" çıkartıldı. İsminden de anlaşılacağı üzere TCMB, kripto varlıkların ticari hayatta herhangi bir ödeme biçimi olarak kullanılmasını yasaklıyor. Buna göre kripto varlıklar, ülkemizde yatırım aracı olmak dışında herhangi bir işleve sahip olamıyor. Dolayısıyla, kripto varlık düzenlemeleri söz konusu olduğunda öncelikle yatırımcının korunması hususu ele alınmalı.

4 Mayıs 2021 tarihinde ise MASAK tarafından yayımlanan "Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları İçin Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Yükümlülüklere İlişkin Temel Esaslar" isimli rehberde; kripto varlık hizmet sağlayıcılar için müşteriyi tanıma yükümlülüğü, şüpheli işlemi bildirme yükümlülüğü ve bilgi ve belge verme yükümlülükleri getirilmiştir. Her ne kadar söz konusu yönetmelik, suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının önlenmesi konularına yönelik çıkarılsa da rehberde yer alan bu yükümlülükler, uygulamada dolandırıcılık vakalarının çözüme ulaşmasında önemli rol oynuyor. Bu rehber uyarınca kripto varlık hizmet sağlayıcılar; kullanıcıların kimlik tespitini yapmak, belgelerin gerçekliğini teyit etmek ve kullanıcı işlemlerinin kullanıcının mali durumu, risk profili ve fon kaynakları ile uyumlu olup olmadığını sürekli iş ilişkisi kapsamında devamlı olarak izlemekle yükümlü tutuluyorlar.

Ancak unutulmamalı ki, dolandırıcılık vakaları herhangi bir kripto borsasına kayıt olunmadan, merkeziyetsiz yapının getirdiği serbestlik ile de gerçekleştirilebiliyor. Bu durumda, yatırımcının kimlik tespiti için muhatap olacağı bir tüzel kişilik bulunamıyor.

Burada yatırımcılar güvenilir bir kripto varlık hizmet sağlayıcı üzerinden yatırım yapmak, varlıkları soğuk cüzdanda çevrimdışı muhafaza etmek ve çevrimiçi platformları kullanırken çok faktörlü koruma yöntemleri kullanmak gibi önlemlerle risklerini minimuma indirmeli.

"TOKEN RİSKLİ BİR YATIRIM"

Prof.Dr. Serhat ÖZEKES / Üsküdar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı
Bir ürün ya da hizmeti temsil eden token'lar, her alanda kullanılabilen dijital varlıklardır. Token'lar genellikle maddi karşılık oluşturacak imkânı olmayan teknoloji geliştiricilerinin, kitle satışından fon toplamaları ve ön finansman oluşturmaları amacıyla kullanılır. Yatırımcılar ileride değerleneceği beklentisiyle projenin ilk aşamasında bu token'ları satın alırlar ve yüksek kazançlar sağlayabilirler.

Ancak, token ile işlem yapmanın yatırımcılar açısından çeşitli riskleri var. Yatırım yapılan proje henüz yolunda başındadır, tüm start-up'larda olduğu gibi başarısızlık oranı yüksek olma eğilimindedir ve plan başarısız olursa tüm yatırımlar kaybedilebilir. Token'ların değeri genellikle oldukça spekülatiftir, şeffaflıktan uzaktır ve işlem gören fiyat kısa sürede büyük ölçüde dalgalanabilir, bir gecede sıfır olabilir.

Ayrıca, yüksek getiri vaat eden yatırımlara karşı dikkatli olunmalıdır. Yüksek getiri vaat edilen yatırımlar, yüksek risklerle gelir ve potansiyel olarak hileli olabilir. Yapılan işlemlerin anonim yapısı nedeniyle dolandırıcılık ve kara para aklama gibi yasa dışı amaçlar için kullanılma ihtimalleri de vardır. Özel anahtarın kaybedilmesi durumunda, dijital token'lara erişim de kaybedilebilir. Dijital cüzdana bir başkası tarafından girilirse veya özel anahtar bir şekilde öğrenilirse, dijital token'lara erişim kazanılabilir. Yasal düzenlemelerin yeterli seviyede olmaması da bahsedilmesi gereken bir diğer risktir.

Birçok ülkede yetkililer tarafından yatırımcıları bilinçlendirmek ve olası risklere dikkat çekmek amacıyla uyarılar yayınlanıyor. Bu uyarılar ve geçmiş dolandırıcılık tecrübeleri incelendiğinde, yatırımcıların kısa sürede yüksek getiri elde etme çabasının temel sorun olduğu gözleniyor. Fon toplama çabasındaki tüm girişimlerin ve sunulan tüm token'ların dolandırıcılık amacı taşımadığı gerçeğinden hareketle, yatırımcıların projeleri dikkatli incelemeleri, sunulan hedefleri ve hangi ekip tarafından önerildiğini değerlendirerek, gerçekleşmesi mümkün olan projelere yatırım yapmaları gerekiyor. Girişimcinin sunduğu token tanıtıcı belgesi niteliği taşıyan 'white paper' incelenerek, uzun dönemli hedefler değerlendirilmelidir. Sunulacak olan ürün veya hizmetin planlanan getiriyi sağlayıp sağlayamayacağı incelenmelidir. Girişimci ekibin niteliği ve geçmiş tecrübesi analiz edilerek başarılı olma potansiyeli değerlendirilmelidir. Projelerinin yayınlandığı platformlarda yer alan uzman görüşleri ve proje derecelendirmeleri de yatırımcılara fikir verebilir.

"TOKENOMICS ÇIĞ GİBİ BÜYÜYECEK"

Devrim DANYAL / Blockchain Akademi Kurucusu

Bugün finans sektöründe sıkışan kripto para piyasası, işin içine renkleri ve notaları da katarak daha görsel bir şekilde karşımıza NFT'leri çıkardı. Ete kemiğe bürünmeye başlayan kripto paralar, artık kripto varlık olgusuna evrildi. Bütün bu zaman zarfında, elimizdeki dijital yapılar haricinde fiziksel olan parçaları da dijitalize ederek birer meta'ya dönüştürdük.

İşte bu bizim için başta token olarak sadece kısıtlı bir finansal aktör halinde olan kurguyu token ekonomi ya da kısaltılmış haliyle 'tokenomics' olarak çığ gibi büyüyecek bambaşka bir ekonomik düzeni hayatımızın odağına yerleştirmeyi başardı.

Şöyle bir tekerleme ile netleştirelim; aklımıza gelen gelmeyen, elle tutulan tutulmayan, gözle görünen görünmeyen, katı, sıvı, gaz kayıt altına alabildiğimiz her şeyi NFT aracılığıyla dijitalize edebilir, tokenomics yapısıyla da değer atfedebilir hale geldik. Bu da 8 milyar insan, tüm sektörler ve her türlü dijital ya da fiziksel meta demek... Metaverse de burada başlıyor...

Şu anda Türkiye'de çıkacak olan regülasyonların yüzde 99'u tamamen yatırımcı bazında özellikle kripto para çerçevesinde değerlendiriliyor. Onun haricindeki geniş kapsamlı dijital varlık olarak adlandırdığımız o diğer elektronik parçacıklar, sahiplik ya da sertifikasyon ekosistemi şu anda programın içerisinde henüz ayrıştırılmış durumda değil.

Bu, kapsamlı bir çalışma gerektirecek. Özellikle De-Fi bambaşka bir işin kolu, NFT'ler bambaşka kolu. Onun üzerinde çalışacak olan nesnelerin interneti ile birlikte hayatımıza girecek olan diğer token mekanizmaları, bunların bir adım sonrası Metaverse, sonra Metaverse'lerin birleşiminden en genelinde de Multiverse'e evrileceğini düşünürsek, ince detayları yakalayabilecek bir çalışma gerekiyor.

Tüm dünyaya hitap edebileceğinizi farketmeye başlayınca Web3.0 daha anlam kazanmaya başlayacak. Tokenomics içerisinde yer almasını sağlayacağımız her meta parçasını istediğimiz zaman, tüm hakimiyet bizde olacak şekilde bu ekonomide konumlandırabileceğiz. Artık gerisi size kalmış, size ve hayalinizdeki gerçekleştirme becerinize..."

ÜÇ ÇEŞİT TOKEN VAR

Hizmet-fayda (utility) token'ı, menkul kıymet token'ı ve hisse senedi (security) token'ı olmak üzere token'ların üçe ayrıldığını söyleyen Bitay Teknoloji CEO'su Niyazi Yılmaz, bu token'ların özelliklerine ilişkin şu bilgiyi paylaşıyor;

"Bir hizmet token'ı, yazılım, dijital içerik gibi hizmetlere ya da ürünlere erişim imkanı verirken; menkul kıymet token'ı gerçek hayattaki fiziksel varlıkları temsil eder. Hisse senedi token'ı ise bir şirketteki kısmi sahipliğe karşılık gelebilir. Bu nedenle de token'lar hem yatırım aracıdır, hem de hizmet alım ve ürün alım aracı olarak da kullanılabilir. Bu nedenle bir token projesinin, gelişen ve gelecekte yatırımların artacağı vaadi içermesi önemli.

Token'lar en yaygın olarak 'utility token' yani, bir ürün ve hizmete erişmek için çıkarılıyor. Bu token'lar ile taraftarlar, sahip oldukları token'ları bazı uygulamalar üzerinden cüzdanlara çekerek bilet, logolu ürün almak, kulüp etkinliklerinde ve kararlarında söz sahibi olmak gibi haklara sahip olabiliyorlar.

2021'de toplam NFT pazarı, geleneksel pazarı yakalayarak 41 milyar dolarlık piyasa değerine ulaştı. Bu hacim 2022'den itibaren katlanarak artacak, bu token'ların en büyük alanlarından biri haline gelecek. Kripto piyasasında bir sonraki trend token'lar olabilir ve önümüzdeki 5-10 yıl içinde trilyon dolarlık bir sektör haline gelebilir."

NASIL TOKEN ÇIKARABİLİRSİNİZ?

Artiox olarak amaçlarının bugüne kadar küçük bir zümrenin ulaşabildiği sanat yatırımlarına herkesi kolayca dahil edebilmek olduğunu söyleyen Artiox Kurucu Ortağı Tuncay Dakdevir, token'ların fiyatları ve listeleme komisyonları hakkında şu bilgiyi verdi;

"Bugüne kadar 12 Kuruş (0,12-TL) ile 100.000-TL aralığında bütçeleriyle çok sayıda yatırımcı, bu eserlere ortak oldu. Listeleme komisyon oranları ise eserin değerine göre yüzde 5 ile 10 arasında değişiyor. Bu komisyon, Artiox ile eseri arz eden sanatçı ve/veya koleksiyoner arasında gerçekleşiyor. İlk arzda esere ortak kullanıcılardan bir komisyon alınmıyor. Eser alım-satım için listelendikten sonra ise her işlem için alım-satım komisyonu yüzde 0,5 (binde beş)'dir.

Eser listeleme tarafında ise yatırım sınıfı sanat eserlerini eksper onaylı ve sigortalı olarak listeliyoruz. Eksper onaylı, kondisyon durumu iyi ve sigorta edilebilirlik; kriterlerimizin en başında geliyor."

TARAFTAR TOKEN'I ÇOK SEVDİ

Token'ı çıktığı günden bu yana ülkemizde ve dünyada en yaygın biçimde tartışmasız spor kulüpleri kullandı. Neredeyse token adı, futbol ile bütünleşti. Bugün de yapılan işlemlerde spor kulüplerinin payı oldukça yüksek.

Şüphesiz ki bunda token'ın hem takımlar hem de taraftarlar için bir dizi avantaj sağlaması etkili oldu. Örneğin uygulamayı indirip hesap oluşturan taraftarlar, sahibi oldukları fan token ile kulüplerine güçlü ve yeni bir dijital gelir akışı sağlarken, kullanıcı olarak da kripto borsalarının uygulamaları üzerinden oylamalara katılıp VIP ödüller kazanıp, özel kulüp ve sponsor promosyonlarına sahip olabiliyorlar. Ayrıca yarışmalara ve forumlara da katılma şansı elde ediyorlar.

Fan token'lar aynı zamanda taraftar ve kulüp etkileşimi anlamında da benzersiz büyüklükte bir potansiyele sahip. Bugüne kadar dünyaca ünlü futbol kulüpleri, Espor ve MMA organizasyonları; hayati karar noktalarında fan token sahiplerinin görüşlerine başvurarak karar verdi. Bu takımlar; flamalarından statlarında çalınacak olan gol şarkılarına, hatta hazırlık maçlarında yer alacak ilk 11'e karar vermeye kadar benzersiz oylamaları taraftarlarıyla paylaşmaya başladılar. Hatta yakın dönemde fan token sahipleri; en önemli maçlarda VIP davetli olarak yer almak, çok sayıda promosyon ve özel etkinlikte takımla ve sporcularla birlikte olabilmekve iletişim kurmak gibi imkanları da yakalayabilecekler.

BİZE ULAŞIN