PARA BORSA/ İDİL TARAKLI Borsada yılın ikinci çeyreğine yönelik bilançolar açıklanmaya başladı. Öte yandan geçen hafta FED faiz kararını, içeride de TCMB 3. Enflasyon Raporu'nu açıkladı. Analistler ise ABD'nin teknik resesyona girmesinin ardından artık stagflasyon endişeleriyle global piyasaların baskılanabileceğini düşünüyor. Diğer taraftan uzmanlar; TCMB'nin enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etmesi sonrası 2022'de en çok konuşacağımız konuların başında enflasyon olduğunu hatırlatıyor. Fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısının daha önceki yıllarda da borsada fiyatlandığını kaydederek; yükselen enflasyon beklentisi ve risksiz getirilerin enflasyon karşısında yetersiz kalmasıyla getiri arayışı çerçevesinde borsaya olan ilginin artmasını bekliyor. Analistler FED kararları ve bilanço beklentileri kapsamında orta ve uzun vade için alıma uygun, yükseliş potansiyeli yüksek 21 hissenin portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor. (Birinci Bölüm)
"2.800 SEVİYELERİNİ ÖNGÖRÜYORUZ"
Borsa'da yılın ikinci yarısında yukarı yönlü trendin devam etmesini bekleyen İnfo Yatırım Stratejist Çağlar Toros; ekonomilerde fiyat seviyesinin hızlı yükselmesinin şirket karlılıklarına olumlu olarak yansıyacağı algısının daha önceki yıllarda da Borsa İstanbul'da fiyatlandığını söylüyor. Bu kapsamda 2022 yılında da en çok konuşulmaya devam edecek konuların başında enflasyon olacağını göz önünde bulundurursak; gıda, perakende, ulaştırma, enerji, dayanıklı tüketim ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları hisselerinin takip edilmesi gerektiğini düşünüyor. Ayrıca yönetimi güçlü, kurdaki yükselişi satışlarına yansıtabilen, endeks şoklarından ve artan finansman giderlerinden etkilenmeyen (borç seviyesi düşük), yabancı para cinsinden geliri olan şirketlerin izlenmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Toros; ciro ve karlılıklarda enflasyon etkisi ve sabit getirili bono ve mevduat gibi TL yatırım alternatiflerinin getirilerinin yetersiz kalması nedeni ile ikinci çeyrek bilanço döneminin de etkileriyle üçüncü çeyrek itibariyle BIST-100'ün 2.800'lü seviyelere ulaşma imkanını yüksek bulurken, yılsonu itibarıyla da 3.200'leri görme potansiyeli olduğuna da dikkat çekiyor.
Bu görüşün ekonomik seyrin beklentilere paralel olarak gerçekleşmesi halinde geçerli olacağını da hatırlatan Toros; global piyasalarda sert düşüşler, içeride yeni bir kur şoku, ekonomide ani duruş ile benzeri riskleri içermediği dönemlerde olduğunu özellikle belirtiyor. ECB ve FED'in sözlü yönlendirmeleriyle birlikte para ve maliye politikaları, global resesyon, stagflasyon endişeleri ve yurtiçi dinamiklerin endeksin yönünü belirleyeceğinin altını çiziyor.
"AÇIKLAMALAR TAKİP EDİLECEK"
Geçen hafta FED'in faizi beklentiler dahilinde 75 baz puan artırdığına da (yüzde 2.25-2.50 bandına çekti) değinen Toros; kararın ardından Çarşamba akşamı yurtiçinde VİOP'un akşam seansını normal seans kapanışının yaklaşık 35 puan üstünde kapattığını belirtiyor. Karardan ziyade FED Başkanı Powell'ın açıklamalarının piyasaları rahatlattığını da dile getiren Toros, "Powell'ın resesyon olmadığını ve faiz artışının bir noktadan sonra yavaşlayacağına işaret etmesi risk iştahını artırırken, dolar endeksi de geriledi. Powell, enflasyonla mücadele kapsamında FED'in tüm araçlarını kullanmaya hazır olduklarını ve yüzde 2 enflasyon hedefini yineledi. Yılsonuna kadar ise faizin yüzde 3-3.50 olabileceğini söyledi" diyor.
Geçen hafta TCMB'nin 3. Enflasyon Raporu'nun da TCMB Başkanı Kavcıoğlu'nun sunumuyla açıklandığını da dile getiren Toros, şu açıklamayı yapıyor: "TCMB'nin, yılsonu enflasyon tahminini yüzde 48.8'den yüzde 60.4'e gıda enflasyonu tahmini de yüzde 49.0'dan yüzde 71.3'e yükseltti. Kavcıoğlu, konuşmasında yılsonunda gerçekleşen enflasyonun TCMB beklentisinin altında kalabileceğinin sinyallerini verdi. ABD tarafında da merakla beklenen büyüme verisi açıklandı. Birinci çeyrekte yüzde 1.6 daralan ABD ekonomisi ikinci çeyrekte de yüzde 0,9 daralarak teknik resesyona girdi. Beklentiler ABD ekonomisinin yüzde 0,4 büyüyeceği yönündeydi. FED'in faiz artırımlarıyla yüksek sesle konuşulmaya başlanan ABD resesyonu geçen haftaki veri ile gerçekleşirken, piyasalar baskılandı. Orta vadede yapılacak açıklamalar dikkatle takip edilecek olup, ABD tarafından gelecek açıklamalar piyasadaki yön arayışını belirleyebilir. Bu arada teknik resesyona giren ABD'de Powell ve Yellen, verilere rağmen resesyonda olmadıklarını söylüyor."
"BORSAYA İLGİ ARTACAKTIR"
ABD'nin teknik resesyona girmesinin ardından artık stagflasyon endişeleriyle global piyasalar baskılanabileceğini ifade eden Toros; diğer taraftan TCMB'nin enflasyon beklentisini yukarı yönlü revize etmesi sonrası 2022'de en çok konuşacağımız konuların başında enflasyon olacağının altını çiziyor. Fiyatlar genel düzeyindeki artışların şirket karlılıklarını olumlu etkileyebileceği algısının daha önceki yıllarda da borsada fiyatlandığını kaydederek "Yükselen enflasyon beklentisi ve risksiz getirilerin enflasyon karşısında yetersiz kalmasıyla getiri arayışı çerçevesinde borsaya olan ilginin artmasını bekliyoruz" diyor.
Tüm bu veriler ışığında portföylerde borsanın payının tamamen yatırımcının risk iştahına bağlı olduğunu da hatırlatan Toros; bu kapsamda portföylerin yüzde 50 hisse, yüzde 15 dolar, yüzde 15 euro, yüzde 15 altın ve yüzde 5 KKM olarak dağılabileceğini düşünüyor.
Temel ve teknik anlamda güçlü, yönetimi tecrübeli, piyasada rekabetçi pozisyonu kuvvetli ve maliyet artışlarını cirosuna yansıtabilecek şirketlerin endeks şoklarından çok fazla etkilenmediğini de hatırlatarak yatırımcıların 'stop loss' ve hedef fiyat stratejilerinin olması gerektiğinin altını çiziyor.
Toros; FED kararları ve bilanço beklentileri kapsamında orta ve uzun vade için alıma uygun, yükseliş potansiyeline sahip Aksa Enerji, Alarko Holding, Alarko GYO, BİM, İş Bankası, Ereğli Demir Çelik, İş Yatırım Menkul Değerler, Kontrolmatik, Kardemir, Koç Holding, Mavi Giyim, MLP Sağlık Hizmetleri, Petkim, Şişe Cam, TAV, THY, Tüpraş, Karsan, Yapı Kredi, Galata Wind Enerji ve Gen İlaç ve Sağlık Ürünleri hisselerinin uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini söylüyor.
SON BİR YILIN EN YÜKSEK KATILIMLI HALKA ARZI TAMAMLANDI
Yazılım ve Teknoloji Geliştirme Şirketi Obase'in talep toplama süreci tamamlandı. Son bir yılın en yüksek katılımlı halka arzında, satışa sunulan payların 3,78 katına denk gelen 52.879.050 pay karşılığı toplam 555.230.025 TL tutarlı talep toplandı.
Halka arz sonrasındaki fon kullanımı ve şirket hedefleri hakkında bilgi veren OBASE'in kurucu ortağı ve CEO'su Dr. Bülent Dal; "Halka arz sonrasında elde edilecek gelirlerin yüzde 25-30'luk kısmını yeni ürün, çözümlerin finansmanı ve mevcut ürünlerin geliştirilmesinde, yüzde 30-35'lik kısmını şirketin yurtdışındaki satış ve pazarlama faaliyetlerini destekleyecek yurtdışı yatırımlarının finansmanında, yüzde 10-13.75'lik kısmını yurtiçi pazarlama ve satış faaliyetlerinin geliştirilmesinde, yüzde 10-13.75'lik kısmını insan kaynakları yatırımlarında ve yüzde 15-17.5'lik kısmını ise şirket satın alımlarında kullanmayı planlıyoruz. Hem OBASE hem de ABD'de kurulu bağlı ortaklığımız OBASE Inc. üzerinden yapacağımız insan kaynakları ve pazarlama yatırımlarımızla halen satışlarımız içinde yüzde 23 olan ihracat payımızı artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca bilişim sektöründe faaliyet gösteren firmaların satın alınması ya da ortaklıklar geliştirilmesi konusu da bir diğer önemli gündem maddemiz" dedi.
