Trilyon dolarlık fonlar ‘dönüşümü’ bekliyor

Türkiye’de dünya ortalamasından da hızlı büyüyen döngüsel ekonomi, yatırımlara hız kesmeden devam ediyor. En büyük ihtiyaç da finansman. AB 10 yıl için 1 trilyon euro finans sağlanacağını açıklarken Türkiye’de bu alanda çalışanlar, kaynağın artırılması gerektiğini söylüyor.
11.08.2022 19:14 GÜNCELLEME : 12.08.2022 00:00

PARA FİNANS/ BARIŞ ERGİN Tarımdan tekstile, beyaz eşyadan plastik sektörüne kadar dünya, geri dönüşüm konusunda önemli adımlar atıyor. Döngüsel ekonomi olarak adlandırılan bu yeni motto, ekonomilere öyle nüfuz etti ki artık çeşitli merkezler oluştu ve sanayiye bakış açısı tamamen değişti. Gelişmiş atık yönetimi için atık önleme, yeniden kullanım ve geri dönüşüme odaklanan tesisler için de yatırım çok kritik. Türkiye'nin de dahil olduğu Avrupa eko-sistemi, yılda 4.5 milyon tonluk atık geri dönüşüm kapasitesi için çalışmalar yapıyor. Tabii bu yatırımların da finansmana ihtiyacı var. Henüz Türk bankalarında 'çevreci' diyeceğimiz krediler ağırlıklı olarak yenilenebilir enerji alanına gitse de AB'nin ve EBRD gibi kurumların bu alanda 2 trilyon dolarlık bir fonun aktarılması planlanıyor. Avrupa Birliği, 2050 yılına kadar dünyanın ilk nötr bloğu olmayı taahhüt etti. Bu, hem AB'den hem de kamu sektörünün yanı sıra Yeşil Mutabakat çerçevesinde finansman anlamına geliyor.

TÜRKİYE DÖNÜŞÜME BAŞLADI

Türkiye, Şubat 2022'de toplam 36 ay sürecek olan 'Türkiye'nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Potansiyelinin Değerlendirilmesi için Teknik Destek Projesi'ne başladı. 3.2 milyon euro değerinde AB fonundan faydalanılacak olan proje ile döngüsel ekonomiye geçiş konusunda Türkiye'nin kurumsal ve teknik kapasitesinin AB Döngüsel Ekonomi modeli doğrultusunda güçlendirilmesi amaçlanıyor. Bu alanda hazırlanan strateji ile 2023'te geri dönüşüm oranının yüzde 35'e çıkarılması hedefleniyor.

10 YILDA 1 TRİLYON EURO

Önümüzdeki 10 yılda en az 1 trilyon euro'luk sürdürülebilir yatırımı harekete geçirmek gerektiği, tüm AB Komisyonu çalışmalarında yer alıyor. AB bütçesinden iklim ve çevre eylemlerine yönelik harcamaların her zamankinden daha büyük bir kısmı, Avrupa Yatırım Bankası'nın oynayacağı kilit bir rol ile özel sektöre finansmana gidecek.

Avrupalılar her yıl 88 milyon ton gıdayı çöpe atıyor – bu kişi başına 173 kilogram. Türkiye'de de benzer rakamlar var. İmalat sanayi işyerleri, maden işletmeleri, termik santraller, organize sanayi bölgeleri, sağlık kuruluşları ve hanehalklarında 2020 yılında 30.9 milyon tonu tehlikeli olmak üzere toplam 104.8 milyon ton atık oluştu. Ancak sevindirici olan bu alan yatırımdaki artış. Üstelik her sektörde ciddi bir döngüsel ekonomi yatırımı var. İstatistikler tam olarak tutulmasa da örneğin tekstil sektöründe 400 bin ve 700 bin tonluk evsel atık rakamı telaffuz ediliyor.

TBMM GÜNDEMİNE GELDİ

Gıda atığı odaklı tarımsal gıda teknolojisi girişimleri, 2021'de aralarında 239 milyon dolar veya kıtadaki tüm tarım gıda teknolojisi yatırımlarının yüzde 2.8'ini finanse etti. Türkiye'de ise bu alanda en büyük projelerden biri Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetim Projesi. Proje kapsamında semt pazarlarında atılan sebze ve meyve gibi atıklar çeşitli amaçlarla dönüştürülüyor. Toprağı iyileştirmek veya Akdeniz Sineği ile mücadelede için kullanılıyor. Bu projenin mimarı Sosyal Girişimci Ebru Baybara Demir, projenin şu anda 13 ilde 52 belediyenin iş birliği ve 3 binden fazla gönüllü ile devam etttiğini belirtiyor ve ekliyor: "Biyobozunur Atık Yönetim Projesi yaptık ve pilot çalışmasına Diyarbakır Kayapınar Belediyesi ile iş birliği içerisinde yatırım ve işletme maliyeti olmayan bir şekilde Nisan 2021 tarihinde başladık. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu tarafından projemiz alanda incelenerek Türkiye'nin her yerine yaygınlaştırılması için alt komisyon kuruldu. Düzenli kullanımla kimyasal gübre kullanımını beşte birine düşüren, ilk yıl kullanımda toprağın verimini yüzde 38 artıran ve dört yıl düzenli kullanımda da mikro klimayı etkileyen kompost ile tarımda yaşayan organizma miktarını artırarak sulama ihtiyacını da azaltmayı hedefliyoruz."

Gama Recycle CEO'su Zafer Kaplan, Türkiye'de hem plastikten hem de tekstil atıklarından Avrupa'nın en büyük kapasitesine sahip olduklarını belirterek, yeşil kredilerde EBRD ve IFC gibi küresel kurumların ellerini yeterince taşın altına koymadığını belirtiyor. Kaplan, yeşil finansmanın daha çok yenilenebilir enerji konusunda yatırım yapan firmalara gittiğini belirterek, "Türkiye Kalkınma Bankası ve Garanti BBVA'nın bu konuda istekli olduğunu gördük" değerlendirmesinde bulunuyor.

"DAHA FAZLA KAYNAK AYRILMALI"

Türkiye'de bu alanda yeni yatırımların yoğunlaştığı şehirlerden biri de Uşak. Uşak özellikle tekstil atıkları konusunda yoğunlaşmış bir durumda. Yüzde 75'lik bir oranda tekstil atıklarını geri dönüştürdüklerini belirten Uşak Ticaret ve Sanayi Odası (UTSO) Başkanı Serdar Sağıroğlu, McKinsey'in en son yayımladığı bir rapora göre kişi başına beş kiloluk tekstil atığı yaratıldığını belirtti. Bu rakamın oldukça yüksek olduğunu da söyleyen Sağıroğlu, "Türkiye'de tam net olmamakla birlikte 600 bin tonluk bir tekstil sanayi artığı var. Bu rakamın büyük bir bölümü geri dönüştürülüyor. Uşak'ta bu konuda ciddi bir bilinç oluştu. Bir, bu konuda merkez olacağız, diyebilirim. Bir de evsel tekstil atıkları var ki, bu rakam da yıllık 400 bin ton civarında. Bunlar da devreye alınırsa oldukça önemli bir ekonomik katkı yaratılmış olur" diyor. Teşvik ve fonlara ayrılacak kaynağın biraz daha artırılması gerektiğini belirten UTSO Başkanı Sağıroğlu, "Karbon zero bir proje ile gittiğinizde EBRD projenin tamamında oluyor. Düzgün bir proje ile gidildiğinde bir partner gibi projede yer alabiliyor. Bankalar geri dönüşüme şu anda sadece yenilenebilir enerji alanında ilgi gösteriyor. Bu konu özelinde finansa erişimde daha fazla kaynak ayrılmalı" şeklinde konuşuyor.

DÖNÜŞÜMLE ÇİFTÇİLERE ÜCRETSİZ KOMPOST

Ebru Baybara DEMİR / Şef ve Sosyal Girişimci

Topraktan gelen ile toprağın iyileştirilmesinden yola çıkarak projenin ismini Topraktan Toprağa Biyobozunur Atık Yönetim Projesi yaptık ve pilot çalışmasına Diyarbakır Kayapınar Belediyesi ile iş birliği içerisinde yatırım ve işletme maliyeti olmayan bir şekilde Nisan 2021 tarihinde başladık. Türkiye'de son yıllarda yağışların azalmasıyla tarımda yaşanan kuraklıkla birlikte sulama yapılamaması nedeniyle çiftçilerin ürünlerini arazide kaybetmesi, rekoltede yaşanan kayıplar üzerine Mardin'deki Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi gönüllüleriyle bu sorunlar karşısında harekete geçtik. Semt pazarlarında görülen manzaralar, Türkiye'de kişi başı çıkan gıda atığı miktarı, üretimin yetersiz kalması nedeniyle atık projesini kompostla toprağı onarma projesine dönüştü. Projemiz şu anda 13 ilde 52 belediyenin iş birliği, altı akademisyenin danışmanlığı ve üç binden fazla gönüllüsü ile yaşamı iyileştirmeye devam ediyor. Projede elde edilen verilere göre, Diyarbakır semt haline giren 100 tonluk sebze ve meyvenin, tüm semt pazarları değerlendirildiğinde yüzde 55'inin satıldığı, yüzde 30'unun çöpe atıldığı ve kalan yüzde 15'lik oranın ise hava koşullarının uygunluk durumuna göre bir sonraki pazarda satılmak üzere pazar tezgahındaki yerini aldığını gördük. Bir sonraki pazara eklenen yüzde 15'lik gıda ürünleri de eklenince semt pazarlarından toplanan biyobozunur atık miktarının yüzde 30'dan fazla olduğunu tespit ettik. Bunun yanı sıra pazarda kullanıma uygun olan ürünlerin de olmasıyla projemiz kapsamında bir aş evi ve gıda bankası da kurduk. Pazardan toplanan artık gıdalarla birlikte her gün bin 200 kişiye sıcak yemek yapılırken, konserve ürünlerimiz de Gıda Bankası'nda satışa sunuluyor. Elde edilen 330 ton kompost ise çiftçilerimize ücretsiz bir şekilde dağıtıldı.

700-800 MİLYONLUK KATMA DEĞER YARATILABİLİR

Zafer KAPLAN / Gama Recycle CEO'su

AB, IFC ve EBRD gibi kurumların taşın altına ellerini sokmak gerektiğinde çok istekli olmadıklarını gördük. Yatırım yaptığımız dönemde Türkiye'de Türkiye Kalkınma Bankası destek verdi. Daha sonra destek veren de Garanti BBVA Bankası oldu. Bu konuya daha fazla ilgi gösterdi. Daha önce IFC ile görüşme yaptık, ancak olumlu bir görüşme olmadı. EBRD bankalardan daha fazla teminat bile istedi. Bizim şu anda yeni devreye aldığımız tesisimizle birlikte günlük 300 ton pet şişeyi mamul haline dönüştürebiliyoruz. Avrupa'daki en büyük kapasite bizde şu anda. Aynı zamanda konfeksiyon atıklarından da dönüşüm yapıyoruz. Bu konunun evsel atık bölümünde henüz bir düzenleme yok. Yasal düzenleme yapılırsa ve tüm Türkiye'de yaygın bir kuruluş toplama işlemini gerçekleştirirse 700 bin tonluk bir atık var. Türkiye'de 1 milyon 800 bin ton tüketim var. Tüketim sonrası atıkların bir bölümü yeniden kullanılabilir durumda. A, B ve C derecelerinde ayrım yaptığımızda toplamda 700-800 milyon dolarlık bir katma değer yaratılabilir.

BİZE ULAŞIN