2023'te bizi riskler mi bekliyor fırsatlar mı?

2023 yılı, belirli zorluklarla birlikte gelirken risklerin ve fırsatların iç içe olduğu bir yıl geçireceğiz. Yılın ilk çeyreğinde merkez bankalarının devam eden faiz artışları, resesyon korkuları ve kış aylarında gözlenebilecek vaka artışları gibi gelişmelerle risk iştahının baskı altında kalabileceği düşünüyoruz.
06.01.2023 15:04 GÜNCELLEME : 06.01.2023 15:04

ONURCAN BAL Pandemi sonrasında normalleşme adımları ile güç kazanan küresel talep, süregelen tedarik sıkıntıları ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan üretim maliyetleri uzun zamandır küresel çapta görmediğimiz bir enflasyonist ortamı beraberinde getirdi. Küresel çapta artış kaydeden enflasyonu merkez bankaları ilk dönemlerde geçici faktörlere bağlarken, 2022 yılında enflasyonun geçici olmadığını kabullenip agresif bir sıkılaşma döngüsü içerisine girdiler. Küresel çapta yüksek seyreden enflasyon ve merkez bankalarının agresif sıkılaşma adımları risk iştahı üzerinde baskı oluşturdu. Küresel çapta sıkılaşan likidite koşulları, yüksek enflasyonun satın alma gücünü zayıflatması ve Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle gündeme gelen resesyon endişeleri de yılın ikinci yarısında risk iştahını ve riskli varlıkları baskılayan bir gelişme oldu. Yılın üçüncü çeyreğinde Rusya'nın Avrupa'ya gaz akışını kesmesi de enerji krizini gündeme getirdi. FED ve diğer merkez bankalarının faiz artırımları ve verdikleri şahin mesajların etkisiyle 2022 Nisan ayından sonra küresel hisse piyasalarında satış ağırlıklı bir fiyatlama öne çıktı. Bu süreçte gündeme gelen resesyon korkuları da hisse piyasaları üzerinde baskı oluşturdu. Ekim ayı ortalarından sonra hisse piyasalarında agresif sıkılaşma endişelerinin yatışmasıyla bir toparlanma çabası görsek de aralık ayında yeniden dalgalı ve satış ağırlıklı bir seyir öne çıktı. 2022 Nisan ayından ekim ayına kadar dolar, FED'in agresif sıkılaşma adımları ve diğer para birimlerindeki zayıflığa bağlı olarak küresel çapta ciddi anlamda bir değer kazanımı kaydetti. Ancak ekim ayından sonra dolar kazançlarının belirli bir bölümünü geri verdi. Eylül sonunda 115 seviyelerine yaklaşan dolar endeksi (DXY), ekim ayından itibaren yaşanan düşüşlerle 104'lü seviyelere geriledi. Yıl boyunca ons altın cephesinde dolardaki değer kazanımının baskısı hissedilirken, son dönemde dolardaki kazançların geri verilmesiyle birlikte ons altında da toparlanma çabasını takip ediyoruz. Toparlayacak olursak, birçok önemli risk başlığını, Rusya-Ukrayna savaşını, enerji krizini ve Çin'de uygulanan sıkı Kovid tedbirlerini takip ettiğimiz, risk iştahının genel olarak zayıf seyrettiği ve volatilitenin önceki dönemlere kıyasla kaçınılmaz olarak yüksek seyrettiği bir yılı geride bıraktık.

RİSKLER VE FIRSATLAR İÇ İÇE OLACAK

2022 yılında küresel çapta enflasyonun yükseldiği ve zirvelerin yenilendiği bir süreci yaşarken, yeni yılda güçlü faiz artırımları ve son dönemde enerji fiyatlarındaki normalleşmeye bağlı olarak enflasyonda zirvelerden geri çekilmelerin yaşanacağı ve kademeli bir düşüşün başladığı bir sürece girdiğimizi değerlendiriyoruz. Enflasyonun kontrol altına alınmaya başlamasıyla birlikte merkez bankalarının daha küçük montanlı faiz artırımlarını gündeme alacaklarını ve 2023 yılının ikinci yarısına doğru faiz artırım döngülerini sona erdirerek enflasyon cephesindeki gelişmeleri izlemeye geçeceklerini bekliyoruz. Yeni yılda en çok konuşacağımız ve fiyatlamaları şekillendirecek konu da ekonomik yavaşlama ve resesyon olacaktır. 2023 yılında küresel ekonomilerde zayıflamanın devam etmesi ve ekonomilerde ılımlı resesyonların yaşanması bekleniyor. Bu hususta açıklanacak ekonomik veriler ve ekonomilerdeki zayıflama risk iştahı üzerinde zaman zaman baskı oluşturabilir. Aynı zamanda büyümenin yavaşlaması ve sıkılaşan likidite koşulları, finansman ihtiyacı yüksek şirketler ve ülkeler için zorlu bir sürece işaret ediyor. Ekonomilerdeki zayıflama nedeniyle 2023 yılında işten çıkarmaların artış kaydetmesini bekliyoruz. Son olarak Çin'de son dönemde atılan normalleşme adımları, 2022 yılında uygulanan sıkı tedbirler nedeniyle zayıflayan Çin ekonomisinin 2023'te toparlanmasına katkı sağlayabilir. Ancak tedbirlerdeki gevşeme ile vaka sayılarında son haftalarda yaşanan ciddi artış ve bu durumun dünyanın diğer ülkelerine de yayılması, Kovid kaynaklı endişeleri yeniden ön plana çıkarabilir. Özetle, 2023 yılı da belirli zorluklarla birlikte gelirken, risklerin ve fırsatların iç içe olduğu bir yıl geçireceğiz. Yılın ilk çeyreğinde merkez bankalarının devam eden faiz artışları, resesyon korkuları ve kış aylarında gözlenebilecek vaka artışları gibi gelişmelerle risk iştahının baskı altında kalabileceği düşünüyoruz. Yeni yılın ikinci çeyreğinde merkez bankalarının faiz artış döngülerini sonlandırması ve resesyon endişelerinin sindirilmesiyle birlikte 2023 yılının ikinci yarısında küresel risk iştahı ve riskli varlıklarda daha anlamlı bir toparlanma bekliyoruz. Dolarda yılın ilk çeyreğinde zaman zaman değer kazanımları gözlenebileceği ancak yıl genelinde dolarda zayıflamanın ve durulmanın yaşanacağını ve bu durumun ons altın fiyatlarını destekleyeceği kanısındayız.

YURTİÇİNDE FARKLILAŞMA ÖNE ÇIKTI

Küresel taraftaki gelişmeleri ve beklentileri ele alırken, yurtiçine ayrı bir pencereden bakmak gerekiyor. Yurtiçinde enflasyonun sert bir şekilde yükseldiği, faiz oranlarının düşük kaldığı ve Borsa İstanbul'da rallinin yaşandığı bir yıl oldu. Yüksek enflasyon ve düşük faiz ortamında yerli yatırımcıların Borsa İstanbul'a olan ilgisi ciddi ölçüde artış kaydederken, artan yatırımcı ilgisi ve şirket kârlarındaki yükselişler endekste zirvelerin yenilendiği ve yıllık yüzde 200'e yaklaşan getirinin sağlandığı bir fiyatlamayı beraberinde getirdi. Ekim ayından itibaren yaşanan güçlü yükselişlerin ardından Borsa İstanbul'da ocak ayı içerisinde düzeltmelerin gündeme gelebileceğini, ancak önümüzdeki yıl seçime kadar olan bölümde endekse olan ilginin ve yükseliş eğiliminin devam edebileceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte de finansal görünümü güçlü olan, temel açıdan hala daha ucuz kalmış şirketlere olan ilginin korunacağını ancak ara dönemli düzeltmelere karşı da hazırlıklı olarak hisse seçiminde dikkatli olunması gerektiği kanısındayız. 2023 yılında büyümenin bir miktar yavaşlamasını ve 2022 yılında zirvelerin yenilendiği enflasyonda baz etkisinin de devreye girmesiyle birlikte zirvelerden geri çekilmenin yaşanmasını bekliyoruz. Yeni yılın ilk haftasında yurtiçinde açıklanacak aralık ayı enflasyon rakamları, bu hususta önemli olacaktır. Geçen yıl TL'deki sert değer kaybının ardından aralık - nisan arası dönemde birikimli TÜFE enflasyonu yüzde 49.6'ya ulaşmıştı. Dolayısıyla 2022 Aralık ayından itibaren bu enflasyon gerçekleşmelerinin mevcut seriden çıkmasıyla yıllık enflasyonda hızlı bir düşüş sürecinin başlayacağını değerlendiriyoruz. 3 Ocak Salı günü açıklanacak aralık ayı TÜFE rakamının aylık yüzde 2 oranında artış kaydetmesini ve yıllık TÜFE'nin baz etkisiyle yüzde 84.4 seviyesinden yüzde 65.60 seviyesine gerilemesini bekliyoruz. Piyasadaki medyan beklentiler TÜFE'de aylık yüzde 2.58 artış olması ve yıllık TÜFE'nin yüzde 66.53 olarak açıklanması yönünde şekilleniyor.

BIST-100 Endeksi'nde volatilite yüksek seyrediyor

2022 yılında ciddi getirilerin yakalandığı ve ekim ayından itibaren güçlü bir yükseliş eğilimi içerisinde hareket eden BIST-100 Endeksi'nde aralık ayında zirve yenilemeleri devam etmesine karşın zaman zaman kısa vadeli düzeltmeler de gündeme geldi. Yılın son haftasına yükselişle başlayan endekste hafta içerisinde yaşanan düzeltmeler ve çarşamba günü hız kazanan satışların ardından haftanın ikinci yarısında yeniden alımlar etkili oldu. Hafta içerisindeki satışlarla eylül sonundan beri etkili olan yükseliş trendi altına sarkan endeks, cuma günü 5.545 seviyesinden geçen yükseliş trendini test etti. Yeni yılın ilk işlem gününde 5.583 seviyesinden geçecek olan yükseliş trendi üzerindeki tutunmalarda 5.600–5.650 aralığı ilk direnç bölgesi olarak izlenecektir. Bu bölge üzerinde 5.700–5.800–5.900 ve yükseliş kanalının üst bandına denk gelen 6.000 seviyesi, ocak ayında direnç olarak takip edilecektir. Yükseliş trendi üzerinde tutunmanın sağlanamaması ve yeniden düzeltmelerin etkili olması durumunda 5.450–5.400 bölgesi ile 5.330 seviyeleri, izlenecek ilk destek noktalarıdır. 5.330 altında aralık ayının son haftasında test edilen 5.258 seviyesi önem kazanacak olup, bu seviye altında satışların devamı beklenebilir. Bu durumda 5.155–5.041 ve 4.959 seviyeleri gündeme gelebilir.

BİZE ULAŞIN