Kademeli faiz artışına devam

TCMB, politika faiz oranını 500 baz puan artışla yüzde 30’a çıkardı. Petrol fiyatlarındaki artış ve beklentilerde süregelen bozulmanın enflasyona ilave yukarı yönlü baskı yaptığını vurgulayan TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüş başlayacağını kaydetti. Ekonomistler, TCMB’nin faiz artırımlarına devam edeceği görüşünde…
27.09.2023 17:40 GÜNCELLEME : 29.09.2023 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını, 500 baz puan artışla yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkardı. Ağustos'ta 750 baz puanlık faiz artışıyla piyasalara sürpriz yapan TCMB, 21 Eylül'deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında beklentiler çerçevesinde artışa gitti. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar veren TCMB, enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırmanın gerektiği zamanda ve ölçüde kademeli olarak güçlendirileceği mesajını yineledi. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki son dört toplantıda toplam 21.50 puanlık faiz artışına imza atan TCMB, böylece politika faiz oranını Haziran'dan bu yana kademeli olarak yüzde 8.5'ten yüzde 30'a yükseltmiş oldu. PPK toplantısı sonrasında TCMB'nin yayınladığı karar metninde, enflasyonun Temmuz ve Ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleştiği vurgulanarak, yurtiçi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulmanın enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturduğunun altı çizildi. Enflasyonun yılsonunda enflasyon raporundaki tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret edilerek, son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağının değerlendirildiği belirtildi. Metinde, "Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle dezenflasyonu 2024 yılında enflasyon raporundaki patika ile uyumlu şekilde tesis etmekte kararlıdır" ifadesine yer verildi.

Hatırlanacağı üzere 2023'ün üçüncü enflasyon raporunda, enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2023 yılı sonunda orta noktası yüzde 58 olmak üzere, yüzde 54 ile yüzde 62 aralığında gerçekleşeceği tahmin edilmişti. 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da (OVP) 2023 yılı sonu tüketici enflasyonu hedefi yüzde 65 olarak belirlendi. Bu arada TCMB'nin piyasa katılımcıları anketine göre katılımcıların Eylül ayı TÜFE (tüketici fiyat endeksi) artışı beklentisi yüzde 5.14 iken, cari yıl sonu beklentisi yüzde 67.22 düzeyinde gerçekleşti.

FİYAT İSTİKRARINA GÜÇLÜ KATKI…

TCMB, doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış, turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği ve Türk lirası varlıklara yurtiçi ve yurtdışı talebin artmaya başlamasının fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacağına dikkat çekti.

Sadeleşme sürecinin, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edeceğini aktaran TCMB, "Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendiriyor. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecek" ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, faiz kararının ardından sosyal medya hesabından "Fiyat istikrarını sağlamak en önemli önceliğimizdir" mesajını paylaştı.

TÜKETİCİ GÜVENİ TOPARLANDI

Şimdi de kısaca geçen haftanın öne çıkan yurtiçi verilerine bir göz atalım. Türkiye İstatistik Kurumu ve TCMB iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Eylül'de bir önceki aya göre yüzde 5.1 oranında artarak 71.5 oldu. Tüketici güven endeksinin 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor. Mayıs'ta 91.1 düzeyinde gerçekleşen endeks, Haziran'da 85.1'e, Temmuz'da 80.1'e, Ağustos'ta 68'e gerilemişti. Alt endekslere bakıldığında; Eylül'de bir önceki aya göre mevcut dönemde hanenin maddi durumu yüzde 0.1 artışla 56.2 düzeyinde gerçekleşirken, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi yüzde 8.1 artışla 68.9, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi yüzde 7.8 artışla 68 oldu. OVP'nin tüketici güveni beklentilerinde olumlu etki yarattığını vurgulayan Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, bu seyrin önümüzdeki aylarda da devam etmesinin beklenebileceğini söyledi. Alçın, özellikle OVP sonrasında yurtdışında yapılan ziyaretler ve uluslararası kuruluşlarla yapılan görüşmelere işaret ederek, Türkiye'ye döviz girişi ihtimalini ortaya çıkarmasının da tüketici güven endeksini artış yönünde etkileyecek bir unsur olacağını dile getirdi.

TARIMSAL GİRDİ FİYAT ENDEKSİ AYLIK YÜZDE 6.56 ARTTI

Geçen hafta TÜİK, yurtdışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE) ve tarımsal girdi fiyat endeksini (Tarım-GFE) de açıkladı. TÜİK verilerine göre; Ağustos'ta yurtdışı üretici fiyat endeksi (YD-ÜFE), yıllık yüzde 59.24, aylık yüzde 1.95 arttı. Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 2.17, imalatta yüzde 1.94 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Tarım-GFE ise Temmuz'da yıllık yüzde 34.32, aylık yüzde 6.56 artış gösterdi. Ana gruplarda bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 5.71, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 11.90 artış gerçekleşti.

KONUT FİYATLARI ARTTI

Geçen hafta Türkiye'deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan konut fiyat endeksi (KFE) verileri de açıklandı. TCMB verilene göre; KFE Temmuz'da bir önceki aya göre yüzde 7.3 oranında artarak 988.5 seviyesinde gerçekleşti. Yıllık bazda yüzde 94.7 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 31.2 oranında artış gösterdi. KFE, Temmuz'da bir önceki aya göre İstanbul'da yüzde 6.8, Ankara'da yüzde 8.1, İzmir'de yüzde 5.5 arttı.

Geçen hafta uluslararası yatırım pozisyonu (UYP) verileri de açıklandı. TCMB verilerine göre; 2023 Temmuz sonu itibarıyla, Türkiye'nin yurtdışı varlıkları 2022 yıl sonuna göre yüzde 3.1 azalışla 298.7 milyar dolar, yükümlülükleri yüzde 5.7 azalışla 588.9 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye'nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP ise Temmuz sonu itibarıyla 2022 yılı sonuna göre 25.9 milyar dolar azalışla 290.2 milyar dolar açık verdi.

KÜRESEL ENFLASYONDA PETROL FİYATLARI RİSKİ…

Geçen hafta ABD Merkez Bankası'nın (FED) faiz kararı küresel piyasalar tarafından takip edildi. FED, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5.25-5.50 aralığında sabit tuttu. FED, enflasyonla mücadele için bu yıl faiz oranlarının bir kez daha artırmaya hazır olduklarının sinyalini verdi. Kırklareli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın, FED'in ön kapıyı kapatıp arka kapıyı açık bıraktığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"FED faiz artırımına devam etmedi, ancak 1 Kasım veya 13 Aralık'ta toplantılardan birinde 25 baz puanlık faiz artırımına gidebileceğinin sinyali verdi. Bizdekinin aksine FED şu anda mevcut enflasyonun yaklaşık iki katı pozitif reel faiz veriyor. FED Başkanı Jerome Powell'in yaptığı konuşma ağırlıklı olarak pozitif reel faizin enflasyon üzerindeki olumlu etkileri ve bunu sürdürmekte kararlı oldukları yönündeydi. ABD ekonomisi açısından FED'in belirleyemediği tek değişken petrol fiyatları. Petrol fiyatları son üç ayda 50 dolarlardan 90 dolarları aşan düzeylere kadar çıktı. 2024 yılında da küresel riskler devam ettiği için, 'petrol' maliyet enflasyonu üzerindeki en önemli itici güç olarak varlığını koruyor" dedi.

"Bu yıl politika faizinin yüzde 40'a ulaşmasını bekliyoruz"

Nilüfer SEZGİN / İşPortföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası öne çıkan mesajları, 2024 yılı sonunda enflasyonun öngörülen şekilde gerilemesini tesis etmede kararlı olunması ve kademeli sıkılaşmanın sürebileceği oldu. Ayrıca Merkez Bankası enflasyon ana eğiliminde gerileme olacağını belirterek son iki ayda yüzde 19'a yaklaşan enflasyon oranlarının kalıcı olmayacağına işaret etti. Bununla birlikte, yıllık enflasyonun 2023 yılını yüzde 65 seviyesinde olan Merkez Bankası tahmin üst bandında bitirebileceği mesajı yinelendi. Biz bu yıl nihai olarak politika faizinin yüzde 40 seviyesine ulaşmasını bekliyoruz. Nitekim Merkez Bankası'nın 2024 sonu enflasyonuna ulaşma konusundaki kararlı tutumu ve Merkez Bankası piyasa katılımcıları anketindeki yüzde 45 seviyesindeki 12 ay sonrası enflasyon beklentisi, politika faizinin en azından yüzde 35-40 bandına yükseltilmesi ihtimalini güçlendiren unsurlar. Yurtiçi talebin güçlü seyrine yapılan vurgu ve Merkez Bankası'nın seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırmanın sürdürüleceğini belirtmesinden yola çıkarak, önümüzdeki dönemde özellikle tüketici kredilerinde yavaşlama getirebilecek nitelikte önlemler aldığını görebiliriz. Önümüzdeki aylarda aylık enflasyonun yüzde 4 civarında gerçekleşeceğini ve yıllık enflasyonun yüzde 68 civarında yılı kapatacağını öngörüyoruz.

"TL'yi özendirici, talep artırıcı düzenlemeler devam edecek"

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

TCMB, politika faizini piyasa beklentisi çerçevesinde 500 baz puan artırarak yüzde 30 seviyesine yükseltti. Bu açıdan bakıldığında piyasa beklentisinin doğru yerde konumlandığını anlamak mümkün. Bu da TCMB'nin beklentileri iyi yönetmeye başladığına işaret edebilir. Karar metninde gelecek faiz artırımlarına ilişkin net bir patika vurgusu yok ancak faiz artırımının duracağına yönelik bir vurgu da yok. Önümüzdeki toplantılarda faiz artırımlarının devam edeceğini anlamak mümkün. Karar metninde enflasyonu ifade eden paragraf tamamen değişti. Özellikle son iki aydır yüksek gelen enflasyonunun iç talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılığa bağlanmış. Bununla birlikte petrol fiyatlarındaki artışın enflasyonda olumsuz etki edebileceği vurgusu yapılmış. Bu oldukça bariz bir risk ve hemen hemen tüm Merkez Bankaları tarafından vurgulanıyor. Enflasyondaki yüksek seyrin devam edebileceğine yönelik vurgulama yenilenmiş. Miktarsal ve kredi anlamında sıkılığın devam edeceğini buradan çıkartabiliriz. Bununla birlikte TL varlıklara yönelik talebin yurtiçi ve yurtdışı tarafta artmasının fiyat istikrarına olumlu katkı sağladığı eklendi. Bunun dışında karar metninde majör bir değişiklik yok. Karar metninden çıkarımlarımız şu yönde oldu: TL'yi özendirici, talep artırıcı düzenlemeler devam edecek. Kredi, miktarsal sıkılaşma ve sadeleşme adımları sürecek. Faiz artırımlarının ölçüsü ve süresi hakkında bir bilgi yok ancak faiz artırım adımları sürecek. Bu faiz kararının da TCMB'nin kredibilitesi açısından olumlu olduğunu söyleyebiliriz.

"TCMB, faiz artışlarına sınırlı da olsa devam edecek"

Prof. Dr. Sinan ALÇIN / Kırklareli Üniversitesi Öğretim üyesi

TCMB politika faiz oranını piyasa beklentilerine paralel 500 baz puan artırsa da politika faizi, reel pozitif faizin oldukça gerisinde. TCMB'nin açıklamalarında, enflasyonda en kötünün geride kaldığı tespiti var. Ancak, küresel petrol fiyatları ve yaklaşan yerel seçimler nedeniyle ücret ayarlamalarının yeniden yapılacak olması, enflasyon açısından risk oluşturuyor. TCMB'nin büyük bir olasılıkla yılın son enflasyon raporunda, yılsonu enflasyon tahminini yüzde 70'lere doğru revize edeceğini düşünüyorum. Son raporda TCMB'nin yılsonu enflasyon tahmini yüzde 58'di. Hatırlanacağı üzere 2024-2026 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program'da 2023 yılı sonu enflasyon hedefi yüzde 65 olarak açıklanmıştı. Bu nedenle TCMB'nin önümüzdeki aylarda faiz artışlarına sınırlı da olsa devam edeceğini düşünüyorum. Temmuz ve Ağustos'ta aylık bazda enflasyonda ciddi artışlara şahit olduk. TCMB'nin açıklamasında da buna vurgu yapılıyor. TCMB, aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı beklentisinde ise baz etkisinden destek alıyor. Ancak sonbaharla birlikte başta doğalgaz olmak üzere yakacak harcamalarında, okul, giyim ve ulaştırma harcamalarında ciddi artışlar görülüyor. Sonbahar, normal seyirde gıda fiyatlarında da yükselişin ortaya çıktığı bir dönem. O nedenle aylık enflasyonun ana eğilimindeki düşüş TCMB'nin beklentilerinin altında kalabilir.

"Ekonomi politikalarındaki değişim tüketici güvenine yansıdı"

Prof. Dr. Erhan ASLANOĞLU / Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi

TCMB'nin, önümüzdeki süreçte de faiz artışlarına devam edeceğini, yıl sonunda faiz artışlarının yüzde 35-40 civarında bir yere gideceğini tahmin ediyorum. Politika faizindeki artış, özellikle kredi faizi, kredi kartı gecikme faizi gibi tüketicinin doğrudan talebini etkileyen taraflara yansıyacak. İç talebi bastırma konusunda kendini hissettirmeye başlayacak. Politika faizindeki artış ayrıca mevduat faizlerine de yükseliş yönünde yansıyacak. Faiz kararı sonrasında TCMB'nin yayımladığı metinde, önceki toplantıya göre enflasyonun kontrol edileceği beklentisinin arttığı görülüyor. Temmuz ve Ağustos'ta aylık TÜFE yüzde 9'un üzerinde arttığı için aylık enflasyonun ana eğilimde bir miktar gerileme olabilir. Ekonomi yönetiminin yılsonu enflasyonu öngörüsü OVP'de yüzde 65. Yılsonu enflasyonu, bunun biraz daha üzerinde, yüzde 70'lere varan oranlarda olabilir. Tüketici güven endeksindeki artışta, ekonomi politikalarında yaşanan değişimin 'makro dengeleri' sağlayacağına yönelik inancın etkili olduğunu düşünüyorum. Bunun yanında ay genelini değerlendirdiğimizde Borsa'da yaşanan yükseliş eğilimi, döviz kurlarının 'görece' istikrarlı seyri, bu güveni artıran unsurlar gibi görünüyor. Türkiye'nin sermayeye ihtiyacı var. Bu anlamda arayış ve görüşmeler devam ediyor. Uluslararası kuruluşlar ve özel finans kurumlarından gelen mesajlar birkaç ay öncesine göre daha olumlu. Çok güçlü bir giriş olmasa da kısa vadeli portföy yatırımlarında bir hareketlenme var. Bu devam edebilir gibi görünüyor.

TURİZMDE ZİYARETÇİ REKORU

Türkiye 2023 yılının ilk sekiz ayında toplam 36 milyon 754 bin 146 ziyaretçi ağırladı. Gelen ziyaretçilerin 33 milyon 426 bin 940'ını yabancılar, 3 milyon 327 bin 206'sını ise yurtdışı ikametli vatandaşlar oluşturdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yılın ilk sekiz ayına ilişkin verilerine göre, Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısında yıllık yüzde 13.95 artış yaşandı. İlk sekiz ayda Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler Rusya Federasyonu, Almanya, İngiltere (Birleşik Krallık), Bulgaristan ve İran oldu.

Türkiye'ye Ağustos'ta gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 5.65 artışla 6 milyon 660 bin 700 olarak gerçekleşti. Ağustos'ta da en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında ise Almanya birinci olurken, bu ülkeyi Rusya Federasyonu, İngiltere, İran ve Polonya takip etti. Bakanlık turizmde tüm zamanların rekoru kırıldığını vurguladı.

KURULAN ŞİRKET SAYISI AZALDI

Ağustos'ta kurulan şirket sayısı yıllık yüzde 13.9 azalışla 10 bin 503 olurken, yılın ilk sekiz ayında yıllık yüzde 3.5 azalışla 83 bin 504 düzeyinde gerçekleşti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) açıkladığı kurulan ve kapanan şirket istatistiklerine göre; kapanan şirket sayısı yıllık bazda Ağustos'ta yüzde 0.2 azalışla bin 709, Ocak-Ağustos döneminde yüzde 0.1 artışla 13 bin 268 oldu. Tasfiye edilen şirket sayısı ise Ağustos'ta yıllık yüzde 30.7 artışla 2 bin 412, Ocak-Ağustos döneminde yüzde 26 artışla 16 bin 941 düzeyinde gerçekleşti. Ağustos'ta yıllık bazda kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 39.7 azalışla bin 328, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 0.7 azalışla bin 488, kurulan kooperatif sayısı yüzde 80.4 artışla 341, kapanan kooperatif sayısı yüzde 5.6 artışla 75 oldu.

BİZE ULAŞIN