Enflasyonda yeni adımlar bekleniyor

Enflasyon son 15 ayın zirvesini gördü. Tüketici fiyatları Şubat’ta aylık yüzde 4.53, yıllık bazda yüzde 67.07 arttı. TCMB, ilave sıkılaşma adımları attı. Enflasyonda beklentinin üzerinde yaşanan artışa dikkat çeken ekonomi yönetiminden TCMB’ye tam destek geldi.
14.03.2024 11:17 GÜNCELLEME : 14.03.2024 11:17

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Enflasyon, gıda ve hizmet gruplarındaki fiyat artışlarının da etkisiyle beklentilerin üzerinde arttı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tüketici fiyat endeksi(TÜFE) Şubat'ta aylık yüzde 4.53 oranında artarken, yıllık enflasyon ise 2.21 puan artışla yüzde 67.07 ile 15 ayın zirvesini gördü. TÜFE, 2024 Ocak'ta aylık yüzde 6.70 artışla beklentilerin üzerinde gerçekleşmişti. Şubat'ta, yıllık enflasyon, hizmet sektöründe belirgin olmak üzere, tüm ana gruplarda yükseldi. Aylık bazda ise gıda ve hizmet grupları fiyat artışlarıyla öne çıktı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre gıda grubu aylık fiyat artışı genele yayılarak güçlendi, doğrudan etkilerinin yanı sıra yemek hizmetleri kanalıyla dolaylı olarak da manşet enflasyonu olumsuz etkilemeye devam etti. Enerji grubu aylık fiyat artışının ana belirleyicisi Kızıldeniz'deki jeopolitik gelişmelerle yükselen petrol fiyatları ile Türk Lirası'nın seyrini takiben akaryakıt kalemi oldu. Ücret ayarlamalarının ve geriye doğru endeksleme eğiliminin devam eden yansımalarıyla hizmet grubunda genele yayılan fiyat artışları sürdü, aylık hizmet enflasyonu bir önceki aya kıyasla önemli ölçüde zayıflamakla birlikte yüksek seyretti. Hizmet grubunda, kira ve lokanta-otel fiyatlarında güçlü aylık artış eğilimi devam ederken, bu dönemde eğitim ve haberleşme hizmetleri de fiyat artışları ile dikkat çekti. Şubat'ta doğal gazın aylık tüketici enflasyonuna mekanik etkisi (0.01 puan) oldukça sınırlı kaldı. Yıllık tüketici enflasyonuna katkılar incelendiğinde, Şubat'ta bir önceki aya göre hizmet gruplarının 1.05, gıda grubunun 0.90, enerji grubunun 0.30 puan artarken, alkol-tütün-altın ve temel mallar gruplarının katkıları da 0.02'şer puan düştü.

ÇEKİRDEK ENFLASYON ARTTI

TÜFE'de çekirdek göstergelere baktığımızda, mevsimsellikten arındırılmış verilerle B ve C göstergelerinin aylık artış oranları bir önceki aya kıyasla zayıflamakla birlikte yüksek seyretti, göstergelerin yıllık enflasyonları ise artış gösterdi. TÜİK verilerine göre Şubat'ta "B" endeksi aylık yüzde 4.23, "C" endeksi yüzde 3.57 arttı. B ve C endeksinin yıllık değişim oranları sırasıyla 2.63 ve 2.41 puan artarak yüzde 70.31 ve yüzde 72.89 artış olarak gerçekleşti.

TÜİK verilerine göre yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Şubat'ta yüzde 3.74 arttı, yıllık enflasyon 3.09 puan yükselerek yüzde 47.29 olarak gerçekleşti.

TCMB'DE, İLAVE SIKILAŞMA ADIMLARI

TCMB, sıkı para politikası duruşunu destekleyici ilave sıkılaşma adımları attı. Bu doğrultuda, kredi büyümesine dayalı menkul kıymet tesisi kapsamında; Türk Lirası ticari krediler için yüzde 2.5 olan aylık büyüme sınırı yüzde 2'ye indirildi. İhtiyaç kredilerinde yüzde 3 olan aylık büyüme sınırı yüzde 2'ye düşürülürken, taşıt kredilerinde ise yüzde 2 sınırı korundu. İhracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri ile kamu kuruluşlarına ve deprem bölgesine yönelik krediler bu sınırlamalardan muaf tutulmaya devam edilecek. Kredi büyüme sınırlarına ilişkin uygulamanın etkinliğini artırmak amacıyla, menkul kıymet tesisine ek olarak, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesis edilmesine yönelik çalışmaların devam ettiğine dikkat çeken TCMB, ayrıca parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesine yönelik ilave adımlar üzerinde çalışıldığını açıkladı. TCMB'nin duyurduğu zorunlu karşılık hamlesi ise bir gün sonra geldi. TCMB'nin 7 Mart'ta Resmi Gazete'de yayımlanan Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği'ne göre TCMB tarafından belirlenen kredilerin aylık yüzde 2 büyüme oranını aşan kısmı için TL cinsinden zorunlu karşılık 1 yıl süreyle bloke olarak tutulacak.

Bu arada TCMB'nin enflasyon raporunda ve Şubat ayı Para Politikası Kurulu metninde duyurduğu ilave sıkılaşmanın, dövize talep artışının yaşandığı günlerde gelmesi, piyasalar tarafından "TCMB'nin buradayım" mesajı olarak yorumlandı.

"MERKEZ BANKASI'NA DESTEĞİMİZ TAM"

Merkez Bankası'nın ilave sıkılaşma hamlesi sonrasında ekonomi yönetiminden de mesajlar geldi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ocak ayına göre ivme kaybetse de Şubat ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirterek, "Merkez Bankamızın ilave sıkılaştırıcı adımlarının yanı sıra, maliye politikası ve yapısal reformlar ile destekleyeceğimiz dezenflasyon sürecinde yılın ikinci yarısında belirgin sonuçlar alınacaktır. 2025'te enflasyonla mücadele süreci çok daha hızlanacaktır" ifadelerini kullandı.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise sosyal medya paylaşımında aylık enflasyonun Şubat'ta beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini belirterek, dezenflasyonun zaman ve kararlılık gerektirdiğini vurguladı. Sabırla ve azimle fiyat istikrarı sağlanıncaya kadar çalışmaya devam edeceklerinin altını çizen Şimşek, "Merkez Bankası'na desteğimiz tamdır. TCMB'nin ilave sıkılaşma adımlarının büyümede dengelenmeye, cari açıkta daralmaya ve enflasyonist eğilimleri kırmaya katkısı olacaktır" dedi.

ŞİRKETLERİN NET DÖVZ AÇIĞINDA ARTIŞ

TCMB verilerine göre finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı arttı. 2023 Aralık'ta bir önceki aya göre finansal kesim dışındaki firmaların varlıkları 888 milyon doları azalırken, yükümlülükleri 1 milyar 985 milyon dolar arttı. 2023 Aralık'ta finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu açığı 83 milyar 137 milyon dolar olarak gerçekleşti ve Kasım 2023 dönemine göre 2 milyar 873 milyon dolar artış gösterdi. Aralık 2023 döneminde kısa vadeli varlıklar 150 milyar 833 milyon dolar iken, kısa vadeli yükümlülükler 90 milyar 294 milyon dolar olarak gerçekleşti. Aralık 2023 döneminde kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 60 milyar 539 milyon dolar olarak gerçekleşerek Kasım'a göre 557 milyon dolar artmış oldu.

"DAHA CESUR POLİTİKALAR GEREKLİ"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladığımız geçen hafta TÜİK, istatistiklerle kadın bültenini de yayınladı. Buna göre; 31 Aralık 2023 itibarıyla, toplam nüfusun yüzde 49.9'unu kadınlar, yüzde 50.1'ini ise erkekler oluşturdu. Kadınlar ile erkekler arasındaki bu oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle, 60 ve daha yukarı yaş grubundan itibaren kadınların lehine değişti. Kadın nüfusun oranı, 60-74 yaş grubunda yüzde 52.1 iken 90 ve üzeri yaş grubunda yüzde 70.2 oldu. Ulusal eğitim istatistiklerine göre 2022'de ortalama eğitim süresi Türkiye genelinde 9,2 yıl, kadınlarda 8.5 yıl, erkeklerde ise 10 yıl oldu. 2021'de yüzde 11.9 olan kadın büyükelçi oranı 2023'te yüzde 27.3, 2007'de yüzde 9.1 olan kadın milletvekili oranı 2023'te yüzde 19.9 oldu. 2010-2011 öğretim yılında yüzde 27.6 olan yükseköğretimde görevli profesörler içerisindeki kadın profesör oranı 2022-2023 öğretim yılında yüzde 33.9'a yükseldi. TÜİK'in Aralık 2023 işgücü istatistiklerine göre (mevsim etkisinden arındırılmış verilerle) Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 8.8 olurken, bu oran erkeklerde yüzde 7.1, kadınlarda yüzde 12 düzeyinde tahmin edildi. İstihdam oranı Aralık'ta yüzde 48.8 iken, bu oran erkeklerde yüzde 66.1, kadınlarda yüzde 31.9 olarak gerçekleşti. Aralık'ta işgücüne katılma oranı 53.5 olarak belirlenirken, bu oran erkeklerde yüzde 71.1, kadınlarda yüzde 36.3 oldu

Kadın istihdamında yapısal sorunlar olduğuna işaret eden Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Necat Coşkun, kadın nüfusunun işgücüne katılımı ve istihdam düzeyinin Türkiye Ekonomisinin büyüklüğü ve ülkenin sosyal gelişmişliği ile ters yönlü olduğunu ifade etti. Coşkun, "Özellikle genç kadın nüfusu içinde ne istihdamda ne de eğitimde olmayanların sayıca çokluğu Türkiye'nin ekonomik kalkınma, beşeri sermayesinin zenginleşmesi, sosyal ve kültürel gelişme hedefleri ile bağdaşmıyor. Gerçek anlamda kadının üretimde yer alması ve yüksek nitelikli beşeri sermaye olarak katkıda bulunması için karalı ve cesur politikalar uygulanmalı" dedi.

Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü

"Ek sıkılaşma adımları öne çekildi"

İhtiyaç kredilerinde taşıt kredisi hariç ve ticari krediler tarafında aylık büyüme sınırlarının düşürüldüğünü izledik. Türk lirasındaki sterilazyonun devam edeceği, likiditenin çekileceği ve gerekirse ilave sıkılaşmanın gelebileceği gerek daha önceki açıklamalarda gerekse de son enflasyon sunumunda belirtilmişti. Dolayısıyla TCMB'nin faiz silahı dışında sıkılaşmaya gidilmesi sürpriz değil. Bu adımı iç talebi baskılayıcı bir adım olarak okuyabiliriz. Özellikle Şubat ayı enflasyonunun beklenenin üzerinde gelmesiyle birlikte piyasa algısında bir miktar bozulmanın önüne geçilmek için seçim sonrası düşünülen ek sıkılaşma adımlarının öne çekildiğini düşünmekteyiz. Geçtiğimiz dönemlerde enflasyon beklentilerinin yönetilmesinin ne kadar zor olduğuna tanık olmuştuk. Hatta bazen enflasyon beklentilerini yönetmek enflasyonu yönetmekten daha zor olabiliyor. Dolayısıyla TCMB kazandığı güvenin boşa gitmemesi adına beklenenden daha erken bir sıkılaşma adımı atmış gibi görünüyor. Bu adımla birlikte bankalarda kredi iştahında yavaşlama izlenebilir. Bu kararla birlikte hem kredi faizinde hem de bunu takiben mevduat faizinde yükselişin izlenmesi olası bir durum gibi görünüyor.

Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

"Bankalara faiz teşviki verilebilir"

Aylık bazda Şubat ayı enflasyonu piyasanın ortalama beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Burada gıda fiyatlarındaki ve hizmetler sektöründeki artışların belirleyici olduğunu görüyoruz. Mart ayı enflasyonu da görece yüksek gelebilir. TCMB'nin yıl sonu enflasyon beklentisinin gerçekleşme ihtimali pek mümkün gözükmüyor ancak iyi ihtimalle beklenti aralığının yukarı kısmına yakınsayabilecek gibi duruyor. Seçim sonrasına ilişkin hangi tedbirlerin olabileceği konusunda bir kötümser tablo var. Hazine ve Maliye Bakanı bu endişelerin bir kısmını yaptığı açıklama ile giderdi. Yüksek harcama ve talep patikasının biraz normalleşmesi ve ekonominin soğuması gerekiyor. Özellikle Türk lirasının değerli olması tüketim malı ithalatını yüksek tutuyor. Belki kurun bir parça değerlenmesine imkân da tanınabilir. TCMB oluşan likidite fazlasını çekecek imkanlara sahip. Bunları biraz daha seri şekilde uygulaması beklenebilir. İçeride mevduat faizlerinin artması amacıyla bankalara faiz teşviki verilebilir. TCMB geçen hafta ilave sıkılaşma adımları attı. Bunlar beklenen adımlardı. Döviz kuru artışından rahatsız olduklarını ve bu nedenle yaklaşık 6 ay sonra ileri vadeli kontratlı döviz ihalesi düzenlediklerini görüyoruz. Bence bu önemli ve beklenmeyen bir hamle olarak duruyor. Seçim sonrası miktarsal sıkılaşma adına daha fazlası gelebilir. Mart ayı PPK toplantısında herhangi bir faiz artışı beklentim yok. Ancak seçim sonrası sıkılaşma adımları çerçevesinde enflasyonun seyrine göre bir ya da iki faiz artışı daha gelebilir.

Prof. Dr. M. Necat COŞKUN / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi

"Önce yapısal sorunlar çözülmeli"

Şubat ayı tüketici fiyatları, mal ve hizmetlerin arz kısıtları ve beklentilerde uzun süredir değişmeyen olumsuzluğun fiyatlama davranışlarına etkisi sonucu yüzde 4.53 gibi yüksek bir oranda artış gösterdi. Gıda ve alkolsüz içecekler ve hizmet grubu başta olmak üzere çok sayıdaki grupta artış, TÜFE artışının üzerinde gerçekleşti. Bu dönemdeki işlenmemiş gıda, meyve, sebze ve et fiyatlarında artış TCMB'nin izlediği para politikasının müdahale alanı dışında tarım ve hayvancılık politikaları ve sektörün üretim koşullarını belirleyen yapısal sorunlar ile ilgili. Tarımsal ürünlere ait tedarik zincirindeki çarpıklıklar fiyat yükselişlerinde etkili. Uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının belirli sınırlar içinde kalması yeterince olumlu katkıya dönüştürülemedi. Manşet enflasyonunun çekirdek enflasyon göstergesinin üzerinde kalması TCMB'nin parasal sıkılaştırmasının derecesi ve etkisi hakkında fikir veriyor. Bu bağlamda bankaların verdikleri kredi miktarına kısıtlama getiren ilave önlemler alındı. Ekonomi yönetiminin yerel seçimler sonuçlanna kadar minimum müdahaleler ile fiyat artışlarını kontrol etmeye çalıştığı görülüyor. Seçim sonrasında TCMB politika etkinliğini arttıracak biçimde politika faiz artışı dahil ilave adımları atacaktır. Kısa dönemde ekonominin üretim koşullarını değiştirecek önlemler etkili olmazken orta vadeli programın hedeflerine ulaşması için öncelikle ekonomik istikrarın sağlanması gerekecek. Mevcut model içerisinde TCMB talep yönetimli politikalar uygulayarak fiyat istikrarı ve finansal istikrar için gerekli önlemleri alsa da Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarını çözmeden bu problemlerle sürekli olarak karşılaşılacaktır.

Dr. Harun Türker KARA / Ankara Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi

"İlave sıkılaşma, enflasyona aşağı yönlü baskı oluşturabilir"

Şubat'ta yıllık enflasyon hizmet sektörü taşıyıcı olmak üzere tüm gruplarda yükseldi. Aylık bazda dikkat çeken ise gıda ve enerji fiyatlarındaki artış. Milli gelir rakamlarında da tarım sektöründeki olumsuz gidişatı görmüştük ancak bütçeden görebildiğimiz kadarıyla bu alana ilişkin önlemler alınıyor. Enerjideki aylık fiyat artışının ana belirleyicisi Kızıldeniz'deki jeopolitik gelişmeler. Asgari ücretteki artışın gecikmeli etkileri de enflasyonun yayılmasında etkili oldu. Eğer enflasyon geçmiş dönem ortalamalarına benzer bir eğilim sergilerse Mayıs ayında enflasyonun zirveyi görmesi ve TCMB patikası ile uyumlu gidişat sergilemesi muhtemel. Burada patika uyumlu olsa da yıllık enflasyonun yıl içi zirve olarak yüzde 75'i aşması beklenebilir. Kur hareketleri ve mevduat faizlerinde sıkılaştırma adımlarına verilecek tepki ile sağlanabilecek Türk lirası reel değerlenme süreci ve likidite koşulları burada çok önemli. Enflasyon görünümünde ve beklentilerde kalıcı bozulma halinde TCMB tarafından parasal aktarım mekanizmasını destekleyici çeşitli adımlar atılması ve faiz artırımının gündeme gelmesi beklenebilir. TCMB'nin özellikle faiz konusunda atacağı adımlarda verileri bir müddet daha takip etmesini bekliyorum. Öte yandan, geçen hafta içinde açık piyasa işlemlerinde TCMB tekrar borç verici konuma geçti, ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti yüzde 46'ları aştı ve kredilere yönelik ilave sıkılaştırma adımları geldi. Bu adımlar enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturabilir.

Prof. Dr. Berrin Ceylan ATAMAN /İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektör Yardımcısı

"TCMB'nin faiz artırımı yönünde karar alması olası"

Mayıs ayında enflasyonun yüzde 75 ile zirve yapacağı ifade edilmişti. Zirvenin birkaç puanlık artış ile Haziran'a sarkması olası gözüküyor. Türkiye yüzde 71 ile gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkelerden biri. Öte yandan hizmetler sektöründe enflasyon yüzde 94 ile ortalamanın çok üzerinde gerçekleşti. Hizmet ve gıda fiyatları enflasyonundaki riskler ve baz etkisi ile 2024 yıllık enflasyonu hedefleri aşabilir. Parasal sıkılaştırmanın devam edeceği yönündeki açıklamalar gerekirse faiz artırımı yapılabileceğine işaret ediyor. Aylık enflasyonun düşmemesi durumunda TCMB'nin faiz artırımı yönünde bir karar alması olası gözüküyor. Türkiye'nin ikinci yüzyıl hedeflerinin tutturulmasında enflasyon kadar işgücü piyasasına yönelik iyileştirmelere de ihtiyaç var. Özellikle kadınları işgücü piyasası dışında bırakarak Türkiye'nin ikinci yüzyıl hedeflerine ulaşması olası değil. Türkiye'de kadın işgücüne katılım oranı yüzde 36 ile yüzde 52 olan AB ve OECD ortalamasının çok altında. Ülkemizde üniversite mezunu kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 70 olması eğitimli kadının çalışma yaşamına girdiği yönünde önemli bir veri. Bu çerçevede izlenmesi gereken stratejilerin başında kadınların eğitim seviyesinin arttırılması ve katma değeri yüksek sektörlerde kadın istihdamına yer verilmesi gelmeli. Finans, otomotiv, enerji ve teknoloji gibi sektörlerde kadının işten elde ettiği tatmin artacak, dolayısıyla işgücü piyasasında kalması için önemli bir motivasyon olacak. İş-özel yaşam dengesinin olmaması, kariyer alanında ilerleme ve terfi/yükselme fırsatlarının azlığı, ücret ve yan hakların yetersizliği gibi konular olumsuzluklar arasında kalmaya devam ederken, toplumsal roller dikkate alınarak, kadına içinde olmaktan mutlu olduğu bir çalışma yaşamı sunulması öne çıkıyor.

BİZE ULAŞIN