ONURCAN BAL/ ABD'de perşembe günü 2023/4Ç'e ilişkin açıklanan son okuma büyüme rakamı %3,2'den %3,4'e revize edildi. Böylece ABD ekonomisini 2023 yılını %2,5 oranında gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda güçlü bir büyüme ile tamamladı. ABD ekonomisi 2022 yılında %1,9 oranında büyüme kaydetmişti. Cuma günü açıklanan ve Fed'in yakından takip ettiği çekirdek PCE (kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi) aylık bazda %0,3 oranında artış kaydetti ve yıllık değişim %2,8 olarak gerçekleşti. Piyasadaki genel beklentiler aylık bazda %0,4 ve yıllık bazda %2,8 oranında artış olması yönündeydi. Açıklanan veri beklentiler paralelinde geldi. ABD ve Avrupa borsaları cuma günü tatil nedeniyle işlem görmezken, açıklanan verinin fiyatlamalara yansıması olmadı. ABD'de son dönemde açıklanan ekonomik veriler ekonominin gücünü koruduğuna işaret ederken, ocak ve şubat aylarında enflasyon rakamlarının da beklentilerin üzerinde gelmesi Fed'in faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizlikleri gündemde tutuyor. Fed üyelerinden gelen açıklamalar da geçen hafta yakından takip edildi. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, enflasyon ve tahminlerden güçlü gelen veriler ışığında bu sene 2 yerine artık tek faiz indirimi beklediğini ifade ederek, şahin bir duruş ortaya koydu. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee ise mart ayı projeksiyonlarıyla uyumlu olarak bu yıl 3 faiz indirimi beklediğini söyledi. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook, faiz oranlarını düşürürken, temkinli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini vurguladı. Fed Üyesi Christopher Waller ise son ekonomik verilerin faiz indirimlerini ertelemeyi veya indirim sayısını azaltmayı gerektirdiğini belirtti. Mart toplantısının ardından Fed'in haziran ayında faiz indirimlerine başlayacağı %75 civarında bir ihtimalle fiyatlanırken, ABD'de güçlü gelen büyüme rakamı ve Fed üyelerinden gelen temkinli açıklamaların etkisiyle %60 civarına kadar geriledi. Yeni haftada Fed üyelerinin yoğun konuşma takvimi ile 5 Nisan Cuma günü açıklanacak mart ayı tarım dışı istihdam raporu haftanın en önemli gelişmeleri arasında yer alacaktır. Fed üyelerinden gelecek açıklamalar ile tarım dışı istihdam rakamı Fed'e ilişkin beklentiler ve küresel risk iştahı üzerinde belirleyici olacaktır.
KÜRESEL PİYASALARDA DÜZELTME RİSKİ GÜÇLÜ OLARAK DİLE GETİRİLİYOR
Merkez bankalarına ilişkin faiz indirim iyimserliğinin azalmasına karşın ABD ekonomisinde yumuşak iniş senaryolarının güç kazanması ve teknoloji hisselerindeki güçlü yükselişler özelikle ocak ve şubat aylarında küresel risk iştahını ve hisse piyasalarını destekledi. Küresel hisse piyasalarının yılın ilk çeyreğini yükselişlerle tamamladığını takip ettik. MSCI Dünya Endeksi bu yılın ilk çeyreğinde %7,7 yükselerek 2019'dan beri en iyi birinci çeyrek performansını kaydetti. Bununla birlikte son haftalarda küresel hisse piyasalarında yorulma emareleri ve dalgalı bir seyir öne çıkarken, bazı büyük yatırım bankalarından ilk çeyrekte yaşanan yükselişler ve gelinen çarpan seviyeleri sonrasında düzeltmelerin yaşanabileceğine ilişkin uyarılar da öne çıkıyor. Fed başta olmak üzere merkez bankalarının adımları, ekonomik veri akışları ile yumuşak iniş senaryolarının korunup korunmayacağı küresel çapta risk iştahını şekillendirecektir. Muhteşem Yedili (Apple, Alphabet, Amazon, Meta, Microsoft, Nvidia ve Tesla) diye adlandırılan hisselerin piyasa büyüklükleri ve ABD borsalarındaki yoğunlukları çok ciddi noktalara gelirken, bu hisselerin genel performansı birçok varlık sınıfı ve hisse piyasalarının seyri üzerinde belirleyici olacaktır. İlk çeyrekte bu hisselerde yaşanan güçlü momentum yükselişleri ve oluşan yatırımcı yoğunlaşması sonrasında olası düzeltmelerin panik satışlarıyla sert gerçekleşme ihtimali ve bu durumun küresel piyasalara sirayet edebileceği göz ardı edilmemelidir. Fed'in tahmin edilenden daha az bir faiz indirimine gitmesi ve parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkileriyle önümüzdeki aylarda şirket kârlarında gözlenebilecek zayıflama olası düzeltmeleri tetikleyebilecek en önemli risk başlıklarıdır. Bunlara ek olarak ABD'de başkanlık seçimleri, ABD'de ticari gayrimenkul fiyatlarında düşüş nedeniyle küçük – orta ölçekli bankalara ilişkin yeniden artış kaydeden endişeler, Çin ekonomisinde başta konut sektörü olmak üzere süregelen sorunlar ve Ortadoğu'da devam eden gerilimler ile genel olarak yüksek seyreden jeopolitik riskler önemli risk başlıkları olarak varlığını korumaktadır. Önümüzdeki birkaç aylık dönemde küresel çapta dalgalı seyrin etkisini sürdürebileceğini ve risk başlıklarının yakından takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Risk başlıklarında olası artışlar piyasalarda düzeltmelerin hız kazanmasına neden olabilir.