PARA BORSA/ İDİL TARAKLI Veri akışı açısından sakin seyreden geçen haftaya, 5 yıl vadeli CDS primleri de 260 baz puandan başladı. Haftanın devamında en önemli gündem maddesi dışarıda Fed toplantısı, küresel PMI verileri ve ABD istihdam & ücret artışları verileri oldu. (Bu yazı Para Dergisi'nin 03.08.2024 tarihli sayısına aittir)
Hafta ortasında (Çarşamba günü) ise artan jeopolitik riskler, piyasa üzerinde etkisini gösterdi. Bu gelişmeler sonrası azalan risk iştahı ile ABD tahvilleri ve ons altın değer kazanırken, petrol fiyatları güne yükselişle başladı.
Küresel piyasalarda beklenen Fed toplantısı da geçen hafta gerçekleşti. Ve Fed, piyasaların beklentilerine paralel olarak faizlere dokunmadı. Analistler, verilen mesajlar ve açıklanan veriler doğrultusunda, Fed'in eylül ayındaki toplantısında faiz indirimine başlamasını bekliyor. Nitekim karar metninde, enflasyonun hedefe doğru ilerlediğine ve faiz indiriminin yakın olduğuna yönelik sinyaller yer aldı.
Bu hafta ABD'deki seçim süreci ve Ortadoğu'da artan jeopolitik riskler de piyasaların takibinde olacak. Borsa İstanbul'da son dönemde artan düzeltme baskısı ve jeopolitik gelişmeler gündemdeki yerini ve önemini korumaya devam edecek. Borsa uzmanları, 10.930 puanın altında kalındıkça anlamlı bir iyimserlik görmeyi beklemiyor. Diğer taraftan Orta Doğu'da gerilimin giderek tırmanmasının riskleri artırmasından endişe ediliyor.
İçerde ise piyasaların gündeminde ikinci çeyrek bilançoları var. Her gün yeni bir şirket bilançosu gelmeye devam edecek. Bu kapsamda sürpriz yapan şirket bilançoları o hisse fiyatında hareketlere neden olacaktır.
Ancak borsa uzmanları, genel olarak kar realizasyonları ve geri çekilmelere rağmen yine de iyimser. Beklentilerin dışında olumsuz sürpriz bir gelişme olmaması halinde yılsonunda endeksin 13.000 seviyelerini yakalaması bekleniyor.
Bu noktada orta vadede enflasyonda kalıcı geri çekilme, makroekonomik dengelenme ve yabancı yatırımcının borsaya girişi önemli katalizörler olarak sıralanıyor. Borsa uzmanları, böyle bir senaryoda Eylül ve Ekim aylarında borsada hareketliliğin ön plana çıkabileceğini söylüyor.
Analistlere göre, hareketlilik beklenen bir dönemde ise yabancı teması banka ve holdinglerin yanı sıra piyasa değeri yüksek, daha likit şirketleri de öne çıkartabilir.
Talepteki dengelenmeye bağlı olarak gıda perakendeciliği, ulaştırma, tekstil, giyim gibi defansif sektörlerin de pozitif ayrışabileceği öngörülüyor.
Borsa uzmanları da yılsonuna kadar portföyünü güncellemek, karını realize etmek veya yeni pozisyon almak isteyen yatırımcılara uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 47 hissenin izlenmesini öneriyor.
"KAR REALİZASYONLARINA RAĞMEN TREND YUKARI YÖNLÜ"
Yılın ikinci yarısında Borsa İstanbul'da iyimserliğin artmaya devam ettiğini belirten InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, yılsonuna kadar zaman zaman geri çekilmeler ve kar realizasyonları söz konusu olsa da trendin yukarı yönlü olduğunu söylüyor. Bircan, burada yükselişleri küresel tarafta FED'in faiz indirimlerine yönelik beklentilerin artmış olması, içeride enflasyonda kalıcı geri çekilme ve makroekonomik dengelenme ile yabancı girişlerini destekleyecek faktörler olarak görüyor.
Bir başka etken olarak, enflasyonda kalıcı geri çekilme ile yılın son çeyreğinde TCMB'den olası bir faiz indirimi adımına yönelik beklentilerin de yine bu süreçte borsadaki yükselişleri destekleyeceğini düşünüyor.
Yılın ilk yarısını 10.647 seviyesinde tamamlayan BİST-100 endeksinin, yılın ikinci yarısına hızlı alımlarla başlasa da halihazırda 11 bin seviyesinin yeniden altına gerilediğine de dikkat çeken Bircan, "Endeks için yılın ikinci yarısında enflasyonda kalıcı geri çekilme ve yabancı girişleri asıl temayı oluşturmaya devam ediyor. Böyle bir ortamda TL varlıklara ilginin artarak devam edeceği varsayımı ile kısa vadede 10.800 üzerindeki kapanışlarda 10.950 beklenebilir. 11.000 üzerine çıkılması durumunda ise 11.150 güçlü direnç olarak takip edilecek. Bununla birlikte, ekstrem bir negatiflik ya da olumsuz haber akışında 10.900 altında kalındığı sürece 10.650 destek olarak takip edilebilir. Daha aşağıda 10.500 seviyesi güçlü destek konumunda" yorumunu yapıyor.
"PİYASA DEĞERİ DAHA YÜKSEK LİKİT HİSSELER"
Bircan, BİST-100 endeksi yılın ikinci yarısına hızlı alımlarla başlamış olsa da, Türkiye'nin Gri Liste'den çıkartılması, Moody's'in iki kademe birden not artırımı gibi kısa vadeli pozitif gelişmelerin geride kalması ve carry trade imkanının hala sürüyor olmasının borsada kar realizasyonuna ve geri çekilmelere neden olduğunu vurguluyor. Bircan, orta vadede ise enflasyonda kalıcı geri çekilme, makroekonomik dengelenme ve yabancı yatırımcının borsaya girişlerin takip edilen katalizörler arasında bulunduğunu, böyle bir senaryoda Eylül ve Ekim aylarında borsada hareketliliğin ön plana çıkmasının beklenebileceğini ifade ediyor. Bircan "Hareketlilik beklenen böyle bir dönemde ise yabancı teması banka ve holdinglerin yanı sıra piyasa değeri yüksek, daha likit hisseleri öne çıkartabilir. Diğer yandan talepteki dengelenmeye bağlı olarak gıda perakendeciliği, ulaştırma, tekstil, giyim gibi defansif sektörlerin de pozitif ayrışmasını bekleriz" açıklamasını yapıyor.
Bircan, karını realize eden veya yeni pozisyon almak isteyen yatırımcılara uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere Akfen Yenilenebilir Enerji, Aksa Akrilik, Bera Holding, Çan2 Termik, Eczacıbaşı İlaç, Emlak Konut GMYO, Enerjisa Enerji, Enka İnşaat, Ereğli Demir Çelik, Europen Endüstri, İş GMYO, İzdemir Enerji, Katılımevim Tas. Fin., Kocaer Çelik, Mavi Giyim, Mia Teknoloji, Odaş Elektrik, Sasa Polyester, Smart Güneş Enerjisi Tek., TAV Havalimanları, Turkcell, Türk Telekom, Vestel, Vestel Beyaz Eşya ve Yeo Teknoloji Enerji hisselerinin izlenmesini öneriyor.
"SENE İÇİNDE 12.000 HATTA 13.000 ÜZERİ TEST EDİLEBİLİR"
Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü Arda Coşar ise, yurt dışında ABD enflasyonu ve FED'in eylül ayı itibari ile başlatması beklenen faiz indirim döngüsü ayrıca ABD seçimleri, yurt içinde ise enflasyon görünümü, talepte yavaşlama, olası not artışları ve belki yıl sonunda konuşulmaya başlanacak olan faiz indirim sürecinin borsada yıl sonuna kadar trendi belirlemede önemli bir katalizör olacağını söylüyor. Özelliklede enflasyonda istendiği gibi bir gerileme olursa bu sene son çeyrekte faiz indirim beklentilerinin konuşulmaya başlanacağını söyleyen Coşar, bunun da piyasalara olumlu yansıyabileceğini düşünüyor.
Öte yandan endeksin uzun süredir test edip geçemediği 11.000 bandını önceki hafta yukarı yönlü aşsa da özellikle içerde bankalara gelen satışlarla, yurt dışı borsalarda ise büyük çaplı şirketlerde ve teknoloji sektöründe görülen satışlarında etkisi ile tekrar bu seviyelerin altına indiğine dikkat çeken Coşar, "Burada 10.700-10.600 trend desteği önemli. Buranın altına gelirse 10.300 ve 10.000 seviyeleri izlenebilir. 10 bin aşağısında kalıcı bir endeks öngörmüyorum. Eğer endeks 10.000'e yaklaşırsa yeni alımlar için fırsat oluşturabilir. Yukarıda ise sene içinde 12.000 hatta 13.000 üzeri test edilebilir. Şu ana kadar endeks yıl başından bu yana yüzde 45'e yakın yükseliş gösterdi. Bunun hem diğer yatırım araçlarına hem de dünyanın diğer borsalarına göre oldukça iyi bir performans olduğu söylenebilir. Burada tabi en büyük etken yüzde 70 artış ile en önemli pay bankacılık endeksine ait. Diğer yandan bankacılık endeksi son 52 haftada yüzde 130'dan fazla yükseliş sergiledi. Bu sebeple evet borsada hala sınırlı da olsa yukarı yönlü pay var. Ancak yılın ilk yarısındaki performansın beklenmesi pek gerçekçi değil" yorumunu yapıyor.
Eğer enflasyonda gerileme olur ve Merkez Bankası tarafında olası faiz indirim süreci beklentileri oluşursa bu durumun da borsayı destekleyeceğini ifade eden
Coşar, bunun dışında artık birçok beklentinin fiyatlandığını ve bilançoların borsayı destekler nitelikte olmadığını düşünüyor. Borsayı etkileyecek pozitif katolizörlerin sınırlı olduğunu dile getiren Coşar, bu sene banka, sigorta, iletişim, gıda ve içecek, perakendenin en iyi sektörler olduğunu hatırlatıyor. Buna mukabil sanayi endeksinin ise geride kaldığını dile getiren Coşar, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Burada kimya, demir çelik, inşaat malzemeleri, tekstil sektörü ve GYO'lar geride kaldı. Hala beklentisi olumlu olan sektörler ön planda olmakla beraber, olası rotasyonlara yani fazla yükselmiş sektörlerden çıkış ancak yükselmemiş sektörlere giriş ihtimali dikkatle izlenmeli. Nitekim Temmuz ayı itibari ile bir takım rotasyonlar olduğunu da gözlemledik."
Coşar, karını realize eden veya yeni pozisyon almak isteyen yatırımcılara uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere TSKB, Yapı Kredi, Koç Holding, Brisa, Anadolu Grubu Holding, Enka Holding, Ford Otosan, Tofaş Oto Fabrikaları, Türk Traktör, Migros, Şok Marketler, BİM Birleşik Mağazalar, Mavi Giyim, Suwen Tekstil, Anadolu Efes, Coca Cola İçecek, Türk Telekom, Logo Yazılım, Aksa Akrilik, Şişe Cam, Ereğli Demir Çelik, Kardemir, TAV Havalimanları, Türk Havayolları, Pegasus, Torunlar GYO, Anadolu Sigorta ve Türkiye Sigorta hisselerinin izlenmesini öneriyor.
"KOÇ HOLDİNG'DE TAVSİYEMİZ 'AL'"
Deniz Yatırım araştırma departmanı yetkilileri ise Koç Holding için hedef fiyatını 334.0 TL, tavsiyesini 'AL' olarak korudu.
Enflasyon Muhasebesi uygulamasının BIST'e kote şirketlerin büyük çoğunluğunda yürürlüğe girmesi nedeniyle araştırma kapsamındaki şirketler için alışık olduğumuz düzen ve kapsamda kar tahminleri yapamadıklarını, 4Ç23 ve 1Ç24 rakamlarında olduğu gibi bu dönem özelinde de bunun olduğunu hatırlatan
Deniz Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, öncelikle, tahminlerinin enflasyon muhasebesinin etkilerini içerdiğine dikkat çekti.
2Ç24 dönemi görünümüne yönelik ise Deniz Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, "Zayıflayan banka ve otomotiv segmentleri katkısı karşısında Tüpraş'ın net karında çeyreksel bazda tahmin ettiğimiz kısmi toparlanma destekleyici olabilir. Ancak, parasal kayıp kazanç kaleminin ise önceki döneme benzer şekilde net kar açısından baskılayıcı konumda kalmaya devam edebileceğini düşünüyoruz. Beklentimiz, şirketin 2.224 milyon TL net kar kaydedebileceği yönünde. Şirket 2Ç24 finansallarını 8 Ağustos tarihinde açıklayacak. Hatırlatmak gerekirse, Koç Holding, 2Ç23 döneminde ise TMS 29 etkileri hariç bırakıldığında 20.600 milyon TL net kar açıklamıştı. Koç Holding için 12-aylık hedef fiyatımız 334,00 TL seviyesinde bulunurken, önerimiz AL yönünde. Hisse, yılbaşından itibaren BIST 100 endeksinin yüzde 12 üzerinde performans sergiledi. Geriye dönük 12 aylık verilere göre hisse 9.0 F/K ve 1.2x PD/DD çarpanlarından işlem görmekte" yorumunu yaptı.
"ARÇELİK'TE HEDEF FİYATIMIZ 227.25 TL"
Halk Yatırım araştırma departmanı yetkilileri de, 2024'ün ikinci çeyreğinde beklentilerin üzerinde bir zarar açıklayan Arçelik hissesinde hedef fiyatını 227.25 TL, tavsiyesini ise 'al' olarak korumaya devam etti.
Arçelik'in 2Ç24 finansal sonuçlarının hisse performansına 'sınırlı negatif' olarak yansıyacağını öngören Halk Yatırım araştırma departmanı yetkilileri, hisseye yönelik şu değerlendirmeyi yaptı:
"Arçelik, 2Ç24 döneminde 432 milyon TL net zarar açıkladı. Bu zarar, şirketin beklentisi olan 297 milyon TL'lik zararın üzerinde gerçekleşti. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yapılan düzeltmeler sonrasında 2Ç23 net kar rakamı 492 milyon TL'den 1.607 milyon TL'ye yükseltildi. Ancak, operasyonel karlılığın düşük seyretmesi ve artan net finansman giderleri nedeniyle 2Ç24'te şirket 4.208 milyon TL net finansman gideri kaydetti. Brüt kar marjı 3.4 puan azalarak yüzde 27.68 seviyesine geriledi. Bu nedenle, Arçelik'in 2Ç24 finansal sonuçlarının hisse performansına 'sınırlı negatif' olarak yansıyacağını değerlendiriyoruz.
Öte yandan Arçelik, Whirlpool ile birleşmesinin ardından ilk kez konsolide sonuçlarını paylaştı. 2Ç24'te TMS 29 dahil net satış gelirleri, beklentilerin yüzde 3.4 üzerinde, yıllık bazda yüzde 23 artışla 101.584 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Avrupa Bölgesi satış gelirleri yüzde 69.83 artışla 50.281 milyon TL'ye yükselirken, Asya Pasifik bölgesi satış gelirleri yüzde 17.55 azalışla 11.756 milyon TL ve Türkiye satış gelirleri yüzde 1.10 azalışla 32.045 milyon TL oldu. Türkiye'nin satışlar içerisindeki payı 2Ç24'te yüzde 32 olarak gerçekleşti. Artan maliyetler ve birleşme kaynaklı operasyonel giderlerin artması, operasyonel marjları baskıladı. Şirketin FAVÖK'ü 2Ç24'teyüzde 43,7 azalarak 4.885 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. FAVÖK marjı yıllık bazda 5.7 puan azalarak yüzde 4.8 seviyesine geriledi. Brüt karlılıkta görülen daralmaya ek olarak, operasyonel giderlerin satışlara oranı da yıllık bazda 2.7 puan artışla yüzde 26.88'e yükseldi."
Bilançonun açıklanmasının ardından Arçelik, 2024 yılı beklentilerinde de değişikliğe gitti. Yurt içi satış gelirlerinin yatay seyredeceği belirtilirken, yurt dışı satış gelir büyümesi beklentisi yüzde 2'den yüzde 50'ye yükseltildi. FAVÖK marjı beklentisi yüzde 8'den yüzde 6,5'e, yatırım harcamaları beklentisi 300 milyon eurodan 350 milyon euroya revize edildi.
"Küçük çaplı hisse senetlerinde büyük çaplı alımlar riskli"
Şirket ve sektör beklentilerine özellikle aracı kurum raporlarına ulaşmanın önemine de değinen Coşar, bu kapsamda çeşitlendirme yapılabileceğini söylüyor. Olası kar satışlarına ve geri çekilmelere rağmen portföyünü güncellemek veya yeni pozisyon almak isteyen yatırımcılara ise şu başlıklara dikkat etmelerini öneriyor.
*Öncelikle beklentisi pozitif olan hisseleri tutmakta fayda var.
*Eğer yeni eklemeler yapılacaksa da beklentileri olumlu ve aynı zamanda çarpanları yüksek olmayan şirketlere yatırım yapılabilir.
*Şirket ve sektör beklentilerine özellikle de aracı kurum raporlarından ulaşılabilir.
*Bu kapsamda çeşitlendirme yapılabilir.
*Tüyo, dedikodu, sosyal medya sohbet odaları vb unsurlar dikkate alınmamalı.
*Ayrıca bütün portföy tek bir hisseye yönlendirilmemeli.
*Özellikle küçük çaplı hisse senetlerinde büyük çaplı alımların riskli olduğu unutulmamalı. Nitekim genelde mağduriyetlerin en çok burada oluştuğu görülüyor.
Arda COŞAR / Ahlatcı Yatırım Hazine Müdürü
"Torunlar GYO hisseleri portföylere eklenmek üzere değerlendirebilir"
TORUNLAR GYO: Enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş verilere göre şirketin satışları 2024 ilk çeyrekte yüzde 14 azalarak 1 milyar 420 milyon TL, FAVÖK yüzde 9 azalarak 1 milyar 27 milyon TL, net kar ise net parasal pozisyon kaybından kaynaklı olarak yüzde 35 azalarak 1 milyar 62 milyon TL olarak gerçekleşti. Net parasal pozisyon kaybı ise elinde bulunan yüklü miktarda nakitten dolayı gerçekleşti. Şirketin 2024 ilk çeyrek itibari ile 1 milyar 112 milyon TL net nakdi bulunuyor. Torunlar GYO'nun gelirlerinin yüzde78'inin kira gelirlerinden oluşması ve bunun çoğunun AVM kiralarından kaynaklı olması faizlerin yüksek olduğu ve yeni konut satışlarının gerilediği ortamda şirket gelirlerine istikrar sağlıyor. Ayrıca elinde bulunan net nakit bir yandan yüksek faiz ortamında kazanç imkanı sağlarken, diğer yandan yeni projeler için imkan sağlıyor. Yeni projeler devreye alındıkça şirket gelirlerinin önümüzdeki yıllarda daha da artması beklenebilir. Ayrıca hisse net aktif değerine göre iskontolu işlem görüyor. Önümüzdeki dönem net aktif değerinin artacağı görünümü altında hisse fiyatının makul seviyelerde olduğu söylenebilir. Torunlar GYO hisselerinin portföylere eklenmek üzere değerlendirebileceğini düşünüyoruz.
TÜRK TRAKTÖR: Türk Traktör'ün 2024 yılı ilk beş ayında traktör üretim sayısı yüzde 3 azalarak 21.608 adet olarak gerçekleşti. Yurt içi üretimdeki payı yüzde 62 oldu. Yurt içi traktör satışları ise yılın ilk 5 ayında 13.688 adet olurken geçen sene aynı döneme göre yüzde 6'lık bir daralmaya işaret ediyor. Şirketin yurt içi satışlarda payı yüzde 49.1, ihracat tarafı ise yüzde14 daralma ile 7.160 adet olarak gerçekleşti. Yani toplam satışlarda geçtiğimiz seneye göre sınırlı bir daralma bulunuyor. Öte yandan şirketin 2024 ilk yarı yıl bilançosuna baktığımızda enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş verilerde, satışlar geçen sene aynı döneme göre yüzde 9 azalarak 33 milyar 668 milyon TL, FAVÖK yüzde 16 azalarak 6 milyar 205 milyon TL, dönem karı da yüzde 25 azalarak 3 milyar 835 milyon TL olarak açıklandı. Otomotiv pazarındaki daralmanın şirket bilançosun üzerindeki etkisini görüyoruz. Ancak zirvesinden yüzde 30 kadar gerileyen hissenin bu durumu büyük ölçüde fiyatladığını düşünüyoruz.
Şirket traktör pazarında yurt içinde pazar lideri. Bilindiği gibi traktör satışı finansmanında Ziraat Bankasının yani kamunun faiz ödemeleri desteği bulunuyor. Ayrıca tarım ekipmanları ve iş makineleri satışı yapıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde faizlerin gerilemesi durumunda traktör satışlarının tekrar artması beklenebilir. Çarpanlara göre baktığımızda ise hissenin fiyatı makul seviyelerde. Diğer yandan şirket her sene kar payı ödemesi yaptığı için özellikle bileşik getiri arayan temettü yatırımcıları için uygun bir hisse. Şirket hisselerinin portföylere eklenmek üzere değerlendirebileceğini düşünüyoruz.
"Düşen piyasada çok daha seçici olmakta fayda var"
InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü Mehmet Bilal Bircan, düşen bir piyasada portföyünü güncellemek veya yeni pozisyon almak isteyen yatırımcıların çok daha seçici olması gerektiğini belirterek, yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor:
*Oransal olarak büyük kazançların elde edildiği pozisyonlarda kar realizasyonları düşünülebilir.
*Gerekli durumlarda avantaj sağlamak için likit varlıklar artırılarak nakit pozisyonun güçlendirilmesi yeni fırsatların değerlendirilmesi için alan oluşturulabilir.
*Mevcut ekonomik durum ve beklentiler dikkate alınarak sektörel trendlere uygun şekilde yeni fırsatlar araştırılabilir. Böylece potansiyel kazanç sunabilecek varlıklara yatırımlar değerlendirilebilir.
*Portföy riski gözden geçirilerek gerekli önlemlerin alınması, hisse ve sektör bazında çeşitlendirmeye gidilmesi ve stop-loss gibi risk yönetim stratejilerinin belirlenmesi göz önünde bulundurulabilir.
*Vergi paketlerinin konuşulduğu bir konjonktürde hisse seçimi yaparken şirketlerin vergi sonrası karları da dikkate alınarak araştırma yapılması avantaj sağlayabilir.
Mehmet Bilal BİRCAN/InvestAZ Araştırma ve Strateji Birim Müdürü
"Sektör oyuncuları arasında önemli avantajlara sahip"
AKFEN YENİLENEBİLİR ENERJİ: Türkiye'nin birçok şehrinde RES, HES ve GES'leri bulunan şirketin kurulu gücündeki dengeli dağılımı şirket için sektör oyuncuları arasında önemli bir avantaj unsuru olarak görüyoruz. Yüksek kapasite kullanım oranı, güçlü nakit üretimi ve yüksek FAVÖK marjlarının devam ederek finansal borçların hızla azaltılmasının yanı sıra kurulu güç büyümesinin sürdürülerek 2028 yılında 1.202 MW'ye ulaşması, satış ve FAVÖK büyümesinin yine 2028 yılında sırasıyla 236 ve 167 milyon dolara ulaşacağı beklentileri Akfen Yenilenebilir Enerji için önemli gördüğümüz başlıklar. Bu süreçte net borcun FAVÖK'e oranının ise 0.8'e gerileyebileceğine dair beklentiler ile Akfen Yenilenebilir Enerji hisselerinde 12 aylık dönemde hedef fiyatımız yüzde 46 yükseliş potansiyeli ile 35.07 TL olup, önerimiz AL şeklindedir.
MAVİ GİYİM: Yılın ilk çeyreğinde konsolide gelirleri geçen yıla göre yüzde 20 büyüyerek 8.2 milyar TL olurken, FAVÖK 1.9 milyar TL ve FAVÖK marjı yüzde 24 seviyesinde gerçekleşti. Şirket bu dönemde 969 milyon TL net dönem karı elde etti. Toplam mono-brand Mavi mağazası sayısı 475'e ve ilk çeyrekteki 409 bin yeni müşteri kazanımı ile Türkiye'de Kartuş kart toplam aktif üye (son 1 yıl) sayısı 5.7 milyona ulaştı. Perakende mağaza sayısını ve buna bağlı olarak Türkiye'deki brüt satış alanını artırmasını beklediğimiz Mavi Giyim için yeni ürün ve çeşitlilik, verimli planlama ve başarılı dinamik fiyat yönetimi sayesinde güçlü satış hacmi sağlamaya devam etmesini öngörüyoruz. E-ticaret kanalının da büyümeyi desteklemeye devam edeceğini öngördüğümüz Mavi Giyim hisselerinde 12 aylık dönemde hedef fiyatımız 187.5 TL olup yüzde 66 yükseliş potansiyeli ile AL önerimizi sürdürüyoruz.
SMART GÜNEŞ ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ: Yılın ilk çeyreğinde yıllık yüzde 66 gelir artışı ile satışları 2.2 milyar TL olarak gerçekleşen Smart Güneş Teknolojileri, aynı dönemde 646 milyon TL FAVÖK ve 291 milyon TL net kara ulaştı. Faaliyet ve net kar marjlarındaki artışın dikkat çektiği şirket için marjların devam eden dönemlerde de güneş enerjisi santrali yatırımlarının yanı sıra ticari ve perakende kullanıcılara yönelik çok çeşitli güneş enerjisi çözümleri ile devam ettirmesini bekliyoruz. Küresel yenilenebilir enerji kaynaklarının uzun vadede elektrik üretimi içerisindeki payının yüzde 40 seviyelerinden yüzde 90 seviyelerine ulaşmasına yönelik öngörüler de dikkate alındığında şirket hisselerinde 12 aylık dönemde hedef fiyatımız 69.05 TL olup, yüzde 36 yükseliş potansiyeli ile önerimiz AL şeklindedir.
Yerli yatırımcıların pay senedi varlıkları
3.7 trilyon liraya ulaştı
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) 2024 yılı Haziran ayı 'finansal piyasa özet verileri'ni açıkladı. TSPB'nin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklarından derleyerek hazırladığı verilere göre, 2023 yılı sonunda 2 trilyon 600 milyar lira olan yurtiçi yerleşiklerin (yerli yatırımcı) pay senedi varlıkları, bu yılın ilk yarısında yüzde 42.3 artarak Haziran 2024 itibarıyla 3 trilyon 699 milyar liraya çıktı. Yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarındaki artış yıllık bazda ise yüzde 91.1 oranında gerçekleşti. TSPB verileri, pay senetlerinin sunduğu getiri ile gerek yıllık gerekse bu yılın ilk yarısında yerli yatırımcılara enflasyonun üzerinde bir getiri sunduğunu ortaya koydu. 2024 yılı Haziran sonu itibarıyla 3 trilyon 699 milyar lira olan yerli yatırımcıların pay senedi varlıklarının, 1 trilyon 762 milyar lirası kurumsal yatırımcılar ve tüzel kişilere, 1 trilyon 937 milyar lirası ise bireysel yatırımcılara ait.
Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği 'finansal piyasa özet verileri'ne göre bu yılın ilk yarısında yerli yatırımcıların finansal varlıklarında en yüksek büyüme pay senedinin ardından özel eurobond varlıklarında yaşandı. Bu yılın ilk yarısında yerli yatırımcıların özel eurobond varlıkları yüzde 38.3 artarak 604.5 milyar liraya, kamu eurobond varlıkları ise yüzde 11.9 artarak 1 trilyon 645 milyar liraya çıktı. Yerli yatırımcıların TL mevduatları yıllık bazda yüzde 54, son altı ayda ise yüzde 15 oranında artarak 2024 Haziran ayı sonunda 9 trilyon 772 milyar liraya ulaştı. Yerli yatırımcıların döviz mevduatları ise yıllık bazda yüzde 23.2, bu yılın ilk yarısında ise yüzde 3.4 oranında artarak Haziran ayı sonunda 5 trilyon 356 milyar lira oldu. TSPB verileri, yerli yatırımcıların pay senedi ve özel eurobond varlıklarının dışındaki varlıklarındaki artışın enflasyonun altında kaldığını ortaya koydu.
Öte yandan TSPB tarafından açıklanan 2024 yılı Haziran ayı 'finansal piyasa özet verileri'ne göre, 2023 yılı sonunda 2 trilyon 574 milyar lira olan yurtdışı yerleşiklerin (yabancı yatırımcı) finansal varlıkları, bu yılın ilk yarısında yüzde 44.9 oranında artarak Haziran ayı sonu itibarıyla 3 trilyon 730 milyar liraya çıktı. Yabancı yatırımcıların finansal varlıkları 2023 Haziran-2024 Haziran dönemini kapsayan bir yılda ise yüzde 135.2 oranında arttı. TSPB verileri, bu yılın ilk yarısında yabancı yatırımcıların döviz tevdiat hesabı haricindeki tüm varlıklarındaki büyümenin enflasyonun üzerinde olduğunu ortaya koydu. Yabancı yatırımcıların TL mevduat varlıkları altı ayda yüzde 44.9 oranında artarak 419 milyar liraya, döviz tevdiat hesabı varlıkları ise aynı dönemde yüzde 3.8 artarak 649 milyar liraya çıktı.
TSPB verileri, yabancı yatırımcıların son yıllarda gerileyen pay senedi varlıklarında geçen yıl gerçekleşen seçimlerin ardından hükümetin uyguladığı para politikalarının da etkisiyle yaşanan ivmenin bu yılın ilk yarısında da artarak devam ettiğini ortaya koydu. Buna göre, 2023 yılı sonunda 1 trilyon 557 milyar lira olan yabancı yatırımcıların pay senedi varlıkları, altı ayda yüzde 46 artarak bu yıl Haziran ayı sonu itibarıyla 2 trilyon 274 milyar liraya yükseldi. Yabancı yatırımcıların pay senedi varlıklarındaki artış yıllık bazda ise yüzde 190.2 oranında gerçekleşti. Geçen yılsonunda 77.5 milyar lira olan yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senedi varlıkları, altı ayda yüzde 344.8 oranında artarak Haziran 2024 sonu itibarıyla yaklaşık 345 milyar liraya, özel sektör borçlanma aracı varlıkları ise aynı dönemde yüzde 688 oranında rekor artışla 13.3 milyar liraya çıktı.
Odeabank komisyonun yüzde 50'sini iade ediyor
Odeabank bireysel müşterilerine, hisse senedi işlemlerinde komisyonun yüzde 50'sini iade ediyor. Buna göre Odeabank, yeni hisse senedi hesabı açan bireysel müşterilerine hisse senedi işlemlerinde komisyonun yüzde 50'sini, 2.000 TL'ye kadar iade ediyor. Yatırım hesabı açan yeni müşterilerine komisyon avantajı sağlayan bankanın bu kampanyasının 30 Eylül 2024 tarihine kadar devam edeceği, uygulamanın ilk 1.000 bireysel Odeabank müşterisi ile sınırlı olduğu açıklandı.
TAV Havalimanları ilk altı ayda 46 milyon yolcuya hizmet verdi
TAV Havalimanları 2024'ün ilk yarısına ilişkin finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Bu dönemde dış hat trafiği önceki yıla göre yüzde 20 artarken iç hat trafiği yüzde 14 yükseldi. Yılın ilk altı ayında 81 milyon euro net kar elde eden TAV Havalimanları'nın konsolide cirosu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31 artarak 732 milyon euroya ulaştı.
Yılbaşından bu yana TL bazında yüzde 169 ve dolar bazında yüzde 144 getirisiyle TAV Havalimanları hisselerinin BIST -100 içinde performansı en yüksek hisse olduğunu ve piyasa değerinin 3.19 milyar dolara çıktığını hatırlatan
TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Serkan Kaptan, şirketin finansal verilerini değerlendirerek hedeflerine yönelik şu bilgilendirmeyi yaptı: "2024'ün ilk yarısını geçen seneye göre dış hatta yüzde 20, toplamda da yüzde 17 yolcu büyümesiyle kapadık. Daha kısa geçen bir kış sezonu ve havalimanlarımızı kullanan havayolu şirketlerinin filo genişletme stratejileri büyümemizi destekledi. Faaliyetlerimiz açısından oldukça kuvvetli geçen bu dönemi kusursuz finansal sonuçlarla da taçlandırmayı başardık. Ciro yüzde 31 artarak 732 milyon euroya, FAVÖK de yüzde 47 artarak 215 milyon euroya ulaştı. İlk yarıda elde ettiğimiz 81 milyon euro büyüklüğündeki net kâr, TAV Havalimanları'nın tarihindeki en yüksek yarıyıl kar rakamını elde ettiğimiz 2018'in sadece yüzde 13 altında gerçekleşti. Son üç senede yapmış olduğumuz yatırımların sonuçlarını da almaya başladık. Nitekim söz verdiğimiz gibi Almatı Havalimanı yeni dış hatlar terminalini 1 Haziran'da açtık. Sektör tecrübemizi ve küresel paydaş ağımızı kullanarak Kazakistan'ın havayolu bağlantılarını geliştirdik, yeni iş imkanları yarattık ve ülkenin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sunduk. Üç yıl gibi kısa bir sürede Almatı'nın havayolu bağlantılarını neredeyse iki katına ulaştırdık. Havalimanına hizmet eden havayolu sayısını yolcu trafiği için 24'ten 37'ye, kargo için de dokuzdan 16'ya çıkardık.
Devam eden diğer büyük yatırımlarımız olan Antalya ve Ankara da takvime uygun bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. 2025'in ilk çeyreğinde bitirmeyi planladığımız Antalya yatırımı yüzde 84 oranında, 2025'in son çeyreğine planladığımız Ankara da yüzde 58 oranında tamamlandı. Antalya'da yüzde 14, Ankara'da da yüzde 30 oranında gerçekleşen dış hat yolcu büyümesi bu yatırımların zamanında tamamlanmasını önemli bir ihtiyaç haline getiriyor.
Haziran ayında Kuveyt Uluslararası Havalimanı'nın 10 yıllık işletme ve bakım hizmeti ihalesine teklif verdik. Yatırım gerektirmeyecek olan bu ihaleyi kazanmamız halinde TAV Havalimanları kalitesini de Kuveyt'e de götürebileceğiz."
Koton'dan Körfez pazarı için dev adım
Koton, mağazacılık ve online satış kanallarıyla yeni pazarlara girmeyi ve mevcut pazarları genişletmeyi içeren global büyüme stratejisi doğrultusunda Ortadoğu'da yeni bir iş birliğine imza attı. Körfez bölgesinde 2004 yılından bu yana mağazacılık faaliyetlerini sürdüren Koton, bölgenin en büyük tekstil perakendecilerinden Dubai merkezli Apparel Fashion FZE (Apparel Group) ile güçlerini birleştiriyor. Ortaklık ön anlaşması imzalanan ve yıl sonuna kadar tamamlanması beklenen nihai anlaşmayla Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Bahreyn'deki mevcut Koton mağazalarının yanı sıra Kuveyt, Umman ve Katar'ı içeren yeni pazarlarda da Koton mağazacılık operasyonları Apparel Group ile birlikte yönetilecek. Marka bu yeni anlaşmayla bölgedeki mevcut e-ticaret kanalı hacmini de genişletmeyi hedefliyor.
Koton'un Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Bahreyn'de 19 mağazası bulunuyor. Apparel Group ortaklığıyla öncelikle bölgedeki mevcut mağazaların verimliliğini ve satışlarını arttırmak hedeflenirken, Kuveyt, Umman ve Katar pazarlarına da giriş yapılması planlanıyor. Orta vadede yeni mağaza açılışlarıyla Koton'un bölgedeki varlığının güçlendirilmesi amaçlanıyor.
Apparel Group ağırlıklı olarak Orta Doğu olmak üzere 14 ülkede, aralarında Levi's, Adidas, Skechers, Tommy Hilfiger, Aeropostale ve Victoria's Secret gibi markaların yer aldığı 85'ten fazla markanın 2.200'den fazla mağazasını işletiyor. Aynı zamanda bölgenin önde gelen pazar yeri platformlarından 6thstreet.com'u işletiyor.
Koton CEO'su Dr. A. Bülent Sabuncu, "Orta vadede ağırlıklı yurt dışında olmak üzere 130 ila 150 yeni mağaza açma hedefimizi açıklamıştık. Kısa süre önce Macaristan pazarına girişimizi duyurduk. Şimdi Koton'un en büyük pazarlarından biri olan Körfez bölgesi için çok daha büyük bir iş birliğine imza atıyoruz. Koton'un marka gücü, planlama ve stok yönetimi alanındaki tecrübesiyle Apparel Group'un bölgede sahip olduğu know-how, iş geliştirme, operasyon ve lojistik ağının birleşmesi, Koton'un global büyüme stratejisinin önemli adımlarından birini oluşturuyor. Güçlü iş ortağımızla birlikte sürdürülebilir büyüme hedeflerimize daha hızlı ulaşacağız." dedi.
Ali Kerim AKKOYUNLU/ Gedik Yatırım Araştırma Direktörü
"Yabancı yatırımcı 2025 Türkiye'sini fiyatlıyor"
İzlenen sıkı para politikası yabancı yatırımcıların piyasalara olan ilgisini artırdı. Yabancı yatırımcı aslında 2025 Türkiye'sini fiyatlıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetiminin attığı olumlu adımlar, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye bakış açısını olumluya çevirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sıkılaşma adımlarının enflasyonun düşeceğine dair inancı güçlendirmesiyle özellikle tahvil piyasasında yoğun yabancı ilgisi gözlemlenirken, yabancı yatırımcının hisse senedi piyasasına karşı henüz temkinli kaldığı söylenebilir. Yabancı yatırımcılar mart sonundan beri tahvil piyasasında 11 milyar dolar net alım gerçekleştirirken, hisse senetlerinde nisan ayındaki 1.2 milyar dolarlık alımlarının ardından sonraki haftalarda toplamda yaklaşık 2.0 milyar dolar satış gerçekleştirdiler.
Yabancılar 3 Mayıs haftasında ise hisse senetlerinde 311 milyon dolarlık alım yaptı. Bu alım hareketi, Yapı Kredi'de satış haberinin etkisiyle zirve yaptı. Sonrasında görüşmelere dair bir gelişme olmadığının açıklanmasıyla yabancı yatırımcılar satışa geçti ve Temmuz'un ikinci haftasına (12.07.2024) kadar nette kabaca 2 milyar dolarlık hisse senedi satışı oldu. Kar rakamlarının kuvvetsiz gelmesi ara ara ilgiyi azaltsa da yabancı yatırımcı aslında 2025 Türkiye'sini fiyatlıyor. Faiz indirim döngüsünün başlamasıyla, yabancı yatırımcının hisse senetlerinde de alımlarını arttırması beklenebilir.
2018 yılının başlarından itibaren hızla düşüşe geçen yurt dışı yerleşiklerin portföy yatırımları da, Mayıs 2023'ten sonra Ortodoks ekonomi politikalarına geçişle dipten dönüş yaptı. Özellikle DİBS piyasasına yabancı girişlerinin Mart 2024 yerel seçimlerinin ardından hız kazandığı görülüyor. Rakamlarla ifade edersek Ocak 2018 ile Mayıs 2023 arası dönemde hisse senetlerinden 11.4 milyar dolar, DİBS'lerden de 10.1 milyar dolar olmak üzere toplam 22.5 milyar dolarlık portföy çıkışı yaşanırken, bu tarihten sonra hisse senetlerine 1.8 milyar dolar, DİBS'lere 12.5 milyar dolar olmak üzere toplamda 14.3 milyar dolarlık yabancı girişi oldu. Bu süreçte yatırımların stok değeri ise kabaca 23 milyar dolardan 54 milyar dolara yükselmiş durumda. Önemli artışa karşın, bu rakam, 2013'ün Mayıs ayındaki 133 milyar doların ya da 2018 başındaki 85 milyar doların halen çok altında kalıyor. Ayrıca, bunların dışında swap kanalından da 'carry trade' amaçlı olarak, 2024'ün Mart sonundan bu yana kabaca 20 milyar dolar civarında yabancı sermaye girişi olduğunu görüyoruz.
Türkiye Sigorta'nın hedefi, karlılıkta çift haneli rakam
Türkiye Sigorta yılın ilk 6 ayında 50.4 milyar TL olan prim üretimini yıl sonunda 100 milyar TL'ye ulaştırmayı ve karlılıkta çift haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyor. Türkiye Sigorta Genel Müdürü Taha Çakmak, yılın 2. yarısında güçlü bilanço ve sürdürülebilir kârlılıkla pozisyonlarını daha da güçlendirmeyi, pazar payında sağlıklı ve dengeli büyüme ile yılı tamamlamayı hedeflediklerini söyledi. "Kasko, sağlık, trafik gibi bireysel branşlarda kar etmekten ziyade vatandaşlarımızın sigortaya daha kolay ulaşmasını sağlamak en önemli önceliğimiz" diyen Çakmak, sağlık branşında sigortalı sayısında yüzde 111 artışla yaklaşık 1 milyon kişiye ulaştıklarını belirtti. Reasürans kapasitesini 2025 yılında yüzde 40 artırmayı hedeflediklerini kaydeden Çakmak, şirketin yılın ikinci yarısına yönelik finansal verileri hakkında da şu bilgilendirmeyi yaptı: "Hayat Dışı Prim Üretiminde yılın ilk yarısında, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 107'lik artışla 50.4 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdik. Aynı dönemde 5.4 milyon poliçe ürettik. Pazar payımızı ise yüzde 15'e taşıdık. Hayat Prim Üretiminde yılın ilk yarısında 5.5 milyar TL prim üreterek, pazar payımızı yüzde 13'e çıkarttık. BES + OKS Fon büyüklüğünde yüzde 76'lık artışla 216.6 milyar TL'lik fon büyüklüğüne ulaşarak, pazar payımızı yüzde 21'e taşıdık. Katılımcı sayımız 5.1 milyona erişti. Ayrıca kasko, sağlık, trafik gibi bireysel branşlarında piyasa yapıcısı olarak büyümemizi sürdürürken; yangın ve işyeri ticari poliçelerinde de öncü rol oynamaya devam edeceğiz. Öte yandan piyasa beklentisi üzerinde kârlılığa ulaşarak, kuvvetli bilanço yapımızı ilk yarı yılda da sürdürdük.
Türkiye Sigorta olarak 1 Ocak-30 Haziran 2024 döneminde; 6.6 milyar TL net kâr elde ettik ve net kârımızı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 129 oranında artırdık. Yılın ilk yarısında teknik kârımızı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 81 oranında artırarak 2.3 milyar TL'ye yükselttik.
Öz sermayemizde bir önceki yıla göre yüzde 36'lık bir artışla 21 milyar TL'ye ulaşırkan; öz kaynak kârlılığımız yüzde 72 seviyesinde gerçekleşti.
İlk 6 aylık dönemde Türkiye Sigorta olarak SYR oranımız yüzde 147 oldu.
2024 yılı 1. çeyreğinde sektör HPO'su yüzde 81 olarak belirlendi. Türkiye Sigorta olarak ilk yarıda bizim HPO'muz yüzde 75 seviyesinde gerçekleşti.
2024 yılı 1. çeyreğinde sektör bileşik oranı yüzde112 olurken, bizim ilk yarıdaki birleşik oranımız ise yüzde 97 oldu. Türkiye Hayat Emeklilik tarafında da krediden bağımsız, ihtiyari hayat ürünlerine odaklandık. Bu alanda hem ürün yapımızı hem de satış kanallarımızın performansını geliştirecek çalışmaları hayata geçirdik ve devam ediyoruz."
"İhracattaki düşüş ile iç pazardaki yavaşlama risk oluşturuyor"
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk yarı değerlendirmesini paylaştı. Arçelik, BSH, Dyson, Electrolux, Groupe SEB, Haier Europe, LG, Miele, Samsung, Versuni (Philips) ve Vestel gibi yerli, uluslararası, ithalatçı ve üretici firmaları bünyesinde barındıran TÜRKBESD'in paylaştığı bilgilere göre, 6 ana ürün grubunda geçen yıla kıyasla ilk 6 ayda iç satışlarda yüzde 11'lik bir büyüme kaydedildi. Ancak bu yılın ilk 3 ayında ortalama yüzde 28 olan iç pazar büyümesi son 3 ayda ortalama yüzde (5) seviyesine düştü. İhracatta da azalış trendi devam ederken, bu yılın ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4'lük bir azalma kaydedildi. Altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 16 milyon adet ile stabil kalarak, geçen yıla benzer seyretti. Bununla beraber, üretim miktarında bir önceki yıla göre yüzde 1'lik artış görüldü.
Yüzde 7'lik üretim hacmi ile Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise en büyük ikinci üreticisi olan Türkiye beyaz eşya sanayinin 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesi bulunuyor.
TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, 60 bin doğrudan 600 bin dolaylı istihdam alanı sağlayan sektörün Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünya çapında rekabet ettiğini aktardı. Sığın, küresel pazarlardaki daralma nedeniyle son 2 yıldır ihracatın düşüş eğiliminde olduğunu belirterek şöyle devam etti: "İç satışlardaki büyümeye rağmen, ihracattaki daralma nedeniyle 2023 yılında toplam pazarda yüzde 4.5 oranında küçülme kaydettik. Sektörümüz bugüne kadar kapasite kullanımı ve istihdamda herhangi bir kayıp yaşamadı. Bugüne kadar sektör ihracat kaybını iç pazar büyümesiyle dengeledi. Üretim seviyemizi yakın zamana kadar korumaya çalıştık ancak bu ay itibarıyla üretimde de yüzde 11 oranında azalma gerçekleşti. Yüksek sezon olmasına rağmen iç pazar büyümesindeki yavaşlama ve ihracattaki düşüş trendi üretim ile istihdam için risk oluşturuyor. Haziran ayında ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam pazar büyüklüğümüzde karşılaştığımız yüzde10 oranındaki küçülmenin üretimde kalıcı hale gelerek istihdamı etkileme olasılığından endişe ediyoruz."