İDİL TARAKLI/ Hafta başında ABD-Çin arasındaki gerilim zaman zaman yumuşayarak dengelense de gümrük tarifeleri üzerinden yaşanan stresin ve Ortadoğu odaklı jeopolitik risk algısının yeniden devam ettiği görüldü. Gelişmelere paralel küresel borsalar yeni haftaya zayıf bir başlangıç yaptı.
ABD borsalarında son 20 yıldır ilk kez yaşanan dokuz günlük kesintisiz yükseliş hareketi, 2 Nisan'da tüm ülkelere gümrük tarifelerinin duyurulduğu endeks seviyelerine geri dönülmesiyle geçtiğimiz hafta sona erdi. Trump'ın yabancı menşeli filmlere yüzde 100 gümrük vergisi getirme planı, Fed'in ilk faiz indirim beklentilerinin yeniden Eylül ayına ötelenmesi ve Warren Buffett'ın Berkshire Hathaway CEO'luğunu bırakacağını açıklamasının da satışlarda etkili olduğu belirtildi.
Borsa İstanbul da haftaya zayıf momentum ve para çıkışı ile başladı. Analistler, yüksek faiz ortamının devam ettiği, zayıf bilanço performanslarının ve siyasi risklerin sürdüğü ortamda Borsa İstanbul'da baskının devamının görülebileceğini düşünüyor.
Uzmanlar, Borsa İstanbul'daki şirketlerin yaklaşık yüzde 40'ı 1Ç25 sonuçlarını açıklarken, bunlar içinde yaklaşık sadece yüzde15'inin ciro, brüt kar, FAVÖK, FAVÖK marjı, net kar ve özkaynak karlılığı büyümelerine göre olumlu sonuç açıkladığına dikkat çekiyor. Analistler, verilerin böyle devam etmesi durumunda 12 aylık ortalama endeks hedefinde aşağı revizyonların süreceğini, bunun da denge noktası bulunana kadar endeksi sınırlamasından endişe ediyor. Potansiyel getirinin yine de yüksek kalacağını düşünen borsa uzmanları, ancak bu potansiyeli destekleyecek henüz bir katalist olmadığının altını çiziyor.
Hafta ortasında ise Pakistan ile Hindistan arasındaki gerginliğin sıcak çatışmaya döndüğü, füze saldırıları, düşürülen uçaklar, can kaybı ve yaralı haberleri ile güne başladı. Borsa İstanbul'da genel olarak hafta boyunca yüksek faiz, zayıf bilançolar ve devam eden ekonomi dışı risklerin baskı yaratmayı sürdürdüğü görüldü. Buna paralel şirketlerin hedef fiyatlarının da aşağı revizyonlar etkili oldu. Ancak hafta sonuna doğru para girişi ve artan hacimle alımların desteklendiği görüldü.
Analistler, Borsa İstanbul'da kısa vadede tepki alımlarının devamını beklese de güçlü bir yükseliş hareketi için henüz erken olduğunu düşünüyor. Bu nedenle, temkinli ve defansif pozisyonların sürdürülmesini öneriyor.
Borsa uzmanları, şirketlere özel değerleme ve katalistlerden bağımsız olarak, endeksin geneli için bakıldığında ve mevcut sabit getiri oranlar ile beraber değerlendirildiğinde borsadaki geri çekilmelerin, henüz yüklü bir alım fırsatı sunmadığını ifade ediyor. Ancak, yüksek getiri potansiyeli sunan şirketlere bir rotasyon ve biriktirme süreci yürütülebileceğinin altını çiziyor.
Analistler, bu veriler ışığında yabancı pozisyonlanması da olan, finansalları ve değerlemesi ile ön plana çıkan, uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 32 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.
"ROTASYON VE BİRİKTİRME SÜRECİ YÜRÜTÜLEBİLİR"
Çok taze bir konu olmakla beraber Pakistan – Hindistan arasındaki gerginliğin önümüzdeki günlerde gündemin ön sıralarında takip edileceğini belirten Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Serhan Yenigün, bunun yanında küresel tarafta ABD-Çin ilişkileri ve gümrük tarifeleri üzerine devam eden müzakerelerin izleneceğini hatırlatıyor. Yenigün, içeride ise TCMB'nin Nisan'dan bu yana yüzde 49'lara yakın tuttuğu ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüksek seviyelerde devam edip etmeyeceği ve yaklaşık üçte biri açıklanan 2025 ilk çeyrek finansal sonuçlarının seyri ile makro veriler tarafında ABD enflasyon verilerinin ön plana çıkacağını söylüyor.
Borsa İstanbul'un küresel etkilere ek olarak, içeride de siyasi riskler, yüksek fonlama maliyetleri ve zayıf bilançolar olmak üzere üç ana etkenin baskısı altında kaldığını dile getiren Yenigün, kısa vadede bu başlıklarda bir değişim öngörmediği için BİST-100 endeksinde bir süre daha yatay bant hareketlerinin devam edeceğini düşünüyor. Devam eden süreçte özellikle yaz sonrasında faizlerde yeniden gevşeme ile beraber endeksin olumlu yönde tepki vereceğini belirten Yenigün, yıl sonunda ise 10 – 11 bin bandında bir kapanış görülebileceğini söylüyor. Yenigün, şirketlere özel değerleme ve katalistlerden bağımsız olarak, endeksin geneli için bakıldığında ve mevcut sabit getiri oranlar ile beraber değerlendirildiğinde borsadaki geri çekilmelerin, henüz yüklü bir alım fırsatı sunmadığını ifade ediyor. Ancak, yüksek getiri potansiyeli sunan şirketlere bir rotasyon ve biriktirme süreci yürütülebileceğinin altını çiziyor.
"FED'DEN EN FAZLA BİR ADET FAİZ İNDİRİMİ BEKLİYORUM"
TCMB'nin yüksek rezerv kullanımının son dönemde hız kestiğini ve kısmi geri dönüşlerin başladığını da kaydeden Yenigün, "Bunu olumlu değerlendiriyoruz. Ancak AOFM'nin (ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti) yüzde 49'a yakın tutulması yüksek faiz oranlarının devamına ve değerlemelerin baskı altında kalmasına neden oluyor. Bu nedenle, faizlerin TL'yi destekleme amacıyla gereğinden uzun süre yüksek tutulmasının borsa açısından negatif olacağını düşünüyoruz. Temmuz'dan sonra, şartların da uygunluğu dahilinde faizlerde kademeli bir gevşeme sürecine girilmesi ise borsa için destekleyici olacaktır" diyor.
Öte yandan Fed'in bu yıl hiç faiz indirmeyeceğini ya da en fazla bir adet 25 baz puanlık indirim yapabileceğini düşünen Yenigün, "Resesyon odaklı korkuların temelinde, ABD yönetiminin izlediği gümrük politikaları ve bunun küresel ticareti ile ekonomik aktiviteyi yavaşlatacağı korkuları yatıyor. Ancak, bu noktada sert bir yavaşlamaya izin verileceğini, hatta bile isteye sebep olunacağını düşünmüyorum. Bu nedenle de Fed'in fiyat istikrarına odaklanmak için daha fazla alanı olacağını bunu da politika faizini mümkün olduğunca uzun süre yüksek tutarak sağlayacağını tahmin ediyorum" yorumunu yapıyor.
Nisan ayı TÜFE verisinin aylık yüzde 3.0 yıllık yüzde 37.9 ile beklentilere paralel açıklandığını da hatırlatan Yenigün, "Alt kalemlere baktığımızda, konut tarafında yıllık yüzde 74.1 artış ile eğitim tarafında yıllık yüzde 79.2 yükseliş dikkat çekiyor. Ancak bu veriler de beklentiler dahilinde. Bu nedenle enflasyon verileri özelinde de anlamlı bir piyasa etkisi beklemiyorum" açıklamasını yapıyor.
"HENÜZ ŞARTLAR UYGUN DEĞİL"
Borsadaki geri çekilmeye rağmen yabancı yatırımcıların son dönemde borsadaki alımlarına da değinen Yenigün, şöyle devam ediyor: "TCMB'nin haftalık verileri üzerinden yabancı işlemlerine baktığımızda, 19 Mart sonrası dört haftada 1.83 milyar dolar yabancı çıkışı yaşanırken, takip eden üç haftada 534 milyon dolar ile bu rakamın yaklaşık üçte birinin geldiğini gördük. Bu geri dönen tutarın, 19 Mart sonrası aşırı satılan miktarın yerine konması nedeniyle alındığını, temelde kalıcı bir yabancı ilgisi için henüz şartların yeterli uygunlukta olmadığını düşünüyorum."
Yabancı yatırımcıların ağırlıklı olarak likiditesi yüksek, hacimli ve büyük ölçekli şirketleri tercih ettiklerini belirten Yenigün, ancak zaman zaman değerleme açısından cazip olan, yatırım tezi ve katalistleri anlamında uzun vadeli olumlu beklentileri olan daha küçük ya da orta ölçekli şirketlerde de hatırı sayılır ölçüde yabancı ağırlığı olduğunu ya da dönemsel bir pozisyonlama olabildiğinin de altını çiziyor. Bu anlamda yabancıların "özellikle şu sektörleri ve şu hisseleri tercih ediyorlar, diğerleriyle ilgilenmiyorlar" şeklinde bir yatırımcı davranışı sergilemediklerini ifade eden Yenigün, "Ancak başta da belirttiğim gibi Borsa İstanbul'da ağırlığı yüksek olan, çok uluslu ortakları olan, kurumsallık ve şeffaflık açısından yüksek puan alabilen ve faaliyetleri, operasyonel verimliliği ile büyüme beklentisi olumlu tarafta olan şirketleri daha fazla tercih ediyorlar" yorumunu yapıyor.
Yenigün, bu noktada yabancı pozisyonlanması da olan, finansalları ve değerlemesi ile ön plana çıkan, uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere Akbank, İş Bankası (C), Yapı Kredi, İndeks Bilgisayar, Coca Cola İçecek, Şişe Cam, Akçansa, Kardemir, Aksa Enerji, Astor Enerji, Enerjisa Enerji, Galata Wınd Enerji, Odaş Elektrik, Emlak Konut GYO, Tab Gıda Sanayi, Ülker, Tav Havalimanları, Türk Hava Yolları, AG Anadolu Grubu Holding, Koç Holding, Sabancı Holding, Turkcell, Alarko Holding, Ford Otosan, BİM Birleşik Mağazalar, Teknosa, Migros, Enka İnşaat, Tüpraş, MLP Sağlık Hizmetleri, Anadolu Sigorta ve Mavi Giyim hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.
"TEKFEN HOLDİNG'DE HEDEF FİYATIMIZI KORUDUK"
Halk Yatırım, Tekfen Holding için hedef fiyatını 96.4 TL olarak korudu, tavsiyesini 'tut' tan 'sat'a indirdi. Halk Yatırım Tekfen Holding hissesine yönelik şu değerlemeyi yaptı: "1Ç24 döneminde 733 milyon TL net zarar açıklayan Tekfen Holding, 1Ç25 döneminde de 733 milyon TL tutarında net zarar bildirdi. Kurum beklentimiz ve ortalama piyasa beklentisi sırasıyla 277 milyon TL ve 105 milyon TL net kar açıklanması yönündeydi. Şirketin net zarar görünümünü sürdürmesinde, operasyonel karlılıkta yıllık bazda kaydedilen belirgin zayıflamaya ek olarak, net finansal giderlerdeki artış etkili oldu. Net finansal giderler de net borçtaki yıllık bazda yüzde 53'lük artışın etkisiyle, 1Ç24 dönemindeki 390.8 milyon TL'den, 928 milyon TL seviyesine yükseldi. Tekfen Holding'in 1Ç25 finansallarının hisse performansına etkisini 'negatif' olarak değerlendiriyoruz.
1Ç25'te Tekfen Holding'in konsolide cirosu yıllık bazda yüzde 38.9 düşüşle 13.56 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Açıklanan rakam kurum beklentimizin yüzde 8.1 ve ortalama piyasa beklentisinin yüzde 5.3 üzerinde gerçekleşti. Konsolide satış gelirlerindeki düşüşte mühendislik ve taahhüt segmenti gelirlerinde yıllık bazda görülen yüzde 22 oranındaki düşüş ve tarımsal sanayi segmenti gelirlerindeki yüzde 47'lik gerileme belirleyici oldu. Mühendislik ve taahhüt segmenti gelirlerinin konsolide ciro içerisindeki ağırlığı geçen yılın aynı dönemine göre 8 puan artışla yüzde 37'ye yükseldi. Tarımsal sanayi segmenti gelirlerinin ağırlığı ise geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 70'ten yüzde 61'e geriledi.
1Ç25 döneminde şirketin FAVÖK'ü yıllık bazda yüzde 63.5 düşüşle 368 milyon TL seviyesine gerileyerek, kurum beklentimizin yüzde 22.1, ortalama piyasa beklentisinin de yüzde 21.2 altında gerçekleşti. Bu çerçevede FAVÖK marjı önceki yılın aynı dönemindeki yüzde 4.5 seviyesinden yüzde 2.7 seviyesine geriledi. Operasyonel karlılıktaki zayıflamada, mühendislik ve taahhüt segmentine ek olarak, tarımsal sanayi segmentinin belirleyici olduğunu gözlemliyoruz."
"VAKIFBANK'TA TAVSİYEMİZ 'AL'"
Deniz Yatırım, VakıfBank için 12 aylık hedef fiyatını 32.40 TL'den 32.30 TL'ye revize ederken, hisse için 'al' tavsiyesini sürdürdü. Deniz Yatırım, VakıfBank hissesine yönelik ise şu değerlemeyi yaptı:
"VakıfBank, 2025 yılı birinci çeyrek (1Ç25) konsolide olmayan finansallarında 20 milyar TL net kâr açıkladı. Bu sonuç, piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, çeyreklik bazda yüzde 52, yıllık bazda ise yüzde 67 artışa işaret etti. Bankanın bu dönemde özsermaye kârlılığı yüzde 35.4 olarak kaydedildi.
Bankanın bu güçlü kâr performansında, 11 milyar TL tutarındaki serbest karşılık çözümü etkili oldu. Bu işlem sonrası toplam serbest karşılık bakiyesi 4 milyar TL'ye geriledi. Ancak net kârdaki bu artışa rağmen, hisse fiyatı üzerinde sınırlı pozitif etki bekleniyor. Bunun nedeni olarak bireysel kredilerde pazar payı kazanımı ve TÜFE'ye endeksli menkul kıymetlerin değerlemesinde kullanılan düşük oran (%23,5) gösteriliyor.
VakıfBank, ileriye dönük 0.73 F/DD ve 3.08 F/K çarpanlarıyla işlem görüyor. Banka, yüzde 27 seviyesinde güçlü bir özsermaye kârlılığına sahip. Grup 2 ve 3 kredilere yönelik yüksek karşılık oranları (%17,1 ve %60,4), yüzde 14.2 seviyesindeki SYR (çekirdek SYR: %9,6) ve 4 milyar TL'lik serbest karşılık tutarı sayesinde olası risklere karşı dayanıklı bir konumda bulunuyor.
Ancak, kısa vadeli varlıkların toplam içindeki payının yüzde 64'ten yüzde 56'ya gerilemesi nedeniyle net faiz marjındaki toparlanmanın 2Ç25 sonrasına sarkabilir. Deniz Yatırım olarak 2025 yılında yüzde 23 kredi büyümesi, 140 baz puan net faiz marjı artışı, yüzde 1.6 net kredi risk maliyeti ve yüzde 28 komisyon geliri ile yüzde 51 faaliyet gideri artışı öngörüyoruz."
Serhan YENİGÜN / Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü
"Enka İnşaat hissesi yüzde 47 yükseliş potansiyeline sahip"
ENKA İNŞAAT: Enka İnşaat, istikrarlı büyüme performansı ile dikkat çekiyor. 2024 sonu itibariyle 5.8 milyar doların üzerinde sipariş portföyü bulunan şirketin küresel çapta derin bir resesyon olasılığı dışında nakit yaratma kabiliyetinin güçlü kalmaya devam edeceğini, böyle bir olasılıkta da defansif kalacağından portföylerde yer bulacağını düşünüyoruz. Enerji alanında da aktif olan ve Türkiye'deki enerji ihtiyacının onda birine yakın bölümünü karşılama kapasitesi olan şirketin, bu alanda da büyümeye devam ettiğini görüyoruz. Tarifelerdeki artış sonrasında, bu işkolundan elde edilen gelirlerin toplam ciroya katkısının da artmasını bekliyoruz. Finansal borç yükü oldukça düşük olan şirketin, döviz bazlı finansal varlık yatırımlarının da destekleyici olduğunu belirtelim. Enka İnşaat hisselerinde 1.95 dolar civarındaki 12 aylık hedef fiyatımız, güncel kur beklentilerimiz ile yaklaşık 95 TL hedef fiyata ve yüzde 47 yükseliş potansiyeline işaret ediyor.
TURKCELL: Son dönemde hız kesse de devam eden dezenflasyon sürecinin Turkcell için destekleyici kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Ortalama kullanıcı gelirlerinde yıllık artış oranları beklenen düzeyde olmasa da maliyetlerdeki yıllık bazda artış hızının daha belirgin şekilde azalma sergileyeceğini, bu nedenle de marjlarındaki iyileşmenin devam edeceğini düşünüyoruz. Öte yandan son dönemde şirket hisselerinde yaşanan gerilemenin, orta – uzun vadeli bir yatırım tercihi için fırsat sunduğuna inanıyoruz. Turkcell için teknik bazlı kısa vadeli hedefim 85.00 TL destek seviyesi üzerinde kalındığı sürece 95.00 – 100.00 TL bandına işaret ediyor. Temel değerlemeler açısından şirket için hedef fiyatımız 156.30 TL ile yüzde 73 getiri potansiyeli sunuyor.
MLP SAĞLIK: MLP Sağlık, yurt içinde artan sağlık harcamaları, değişmekte olan tüketici alışkanlığı, artan sağlık sigortası talebi, yatak kapasitesinde beklediğimiz büyüme ve cazip değerlemesi ile beğendiğimiz şirketler arasında. Şirketin geçmiş dönemde yakaladığı yüksek karlılığın 2024 yılında bir miktar hız kesse de devam ettiğini görüyoruz. Pandemi sonrası küresel çapta ivme kazanan sağlık harcamaları, Türkiye'de henüz tarihsel ortalamalar düzeyinde. Pandemi sonrası tamamlayıcı sağlık sigortalarında katılımın artması ve özel sağlık sigortası yaptıran nüfustaki artış ciroyu destekleyecektir. Ek olarak, Türkiye'nin sağlık turizmi alanında talep görmeye devam edeceğini bunun da şirketi desteklemeye devam edeceğini düşünüyoruz. Medikal turizm sektöründe, değerlendirme dönemimizde dolar bazında yıllık yüzde 10 bileşik büyüme oranı hesaplıyoruz. Ayrıca, şirketin yurt dışı hastane portföyü de genişlemeye devam ediyor. MLP Sağlık hissesi için hedef fiyatım 10.70 dolar ile kur beklentilerimize göre 520 TL civarına ve yüzde 55 yükseliş potansiyeline işaret ediyor.
"T+1'e geçiş için mevcut faiz ortamı henüz destekleyici değil"
Borsa İstanbul'un, işlem sonrası süreçleri hızlandırmak amacı ile T+1 takas sistemine geçiş için hazırlıklara başlamasına da değinen Tacirler Yatırım Araştırma Müdürü Serhan Yenigün, T+2'den T+1'e geçilmesinin yüksek faiz ortamında daha belirgin, düşük faiz ortamında ise anlamlı olmayan bir etki yaratacağını da düşünüyor. Yenigün, "Bu nedenle, genel olarak gelişmiş ülke borsalarında düşük faizlerin istikrarlı seyri nedeniyle T+1 uygulaması daha yaygın olarak kullanılmakta ya da bu sisteme geçiş konusu değerlendiriliyor. Türkiye'de, sektörün uygulamalarında T günü nakde dönüş, T+2 takas sistemi uygulayan kurumlar var. Henüz T+1'e geçiş için mevcut faiz ortamının çok destekleyici olmadığını, ancak ilerleyen dönemde daha düşük oranlarda bir istikrar yakalanması ve operasyonel altyapı kalitesinin de artırılması ile T+1'e geçişin mümkün olacağını düşünüyorum. Bu değişiklik, küresel normlara uyum açısından da faydalı olacaktır. Ancak, borsanın genel performansı açısından, burada işlem gören şirketlerin değerlemelerine etki edecek bir unsur olmadığını da hatırlatmak isterim" yorumunu yapıyor.
Turcas 2025 yılı planlarını açıkladı
2025 yılında Borsa İstanbul'un düzenli temettü ödeyen şirketlerinden biri olmayı hedeflediklerini belirten Turcas CEO ve Yönetim Kurulu Üyesi Batu Aksoy, "Turcas'ın mevcut faaliyetlerine çeşitlendirme sağlayabilecek yatırım fırsatlarını coğrafi genişlemeyi de içerecek şekilde gözden geçirip değerlendireceğiz" dedi. Son birkaç yıldır en öncelikli hedeflerinin finansal borçluluklarının azaltılması olduğunu ifade eden Aksoy, "2022 yılında jeotermal iştirakimizin satış işleminden elde ettiğimiz nakit ve 2023 ve 2024 yıllarında iştiraklerimizden gelen nakit girişleri sayesinde bunu başarıyla gerçekleştirmiş, finansal borçluluğumuzu 30 Eylül 2024 itibarıyla sıfırlamış ve net nakit pozisyonuna geçmiş bulunuyoruz.
Turcas'ı tekrardan düzenli temettü dağıtan bir şirket haline getirmek için hissedarlarımıza 2024 yılının son ayında 145 milyon TL'lik temettü avansı dağıttık ve buna ek olarak 200 milyon TL temettünün de 30 Haziran 2025'ten itibaren dağıtılması geçen hafta Genel Kurulumuzda onaylandı" açıklamasını yaptı.
Turcas hisse fiyatının 2024 yılını oldukça iyi bir performansla yüzde 45 artış göstererek 27.96 TL seviyesinde kapattığını da hatırlatan Aksoy, "Turcas olarak toplam varlıklarımız 2024 yılsonu itibariyle 10.726 milyon TL seviyesine çıkarken, özkaynaklarımız da 10.683 milyon TL oldu. Özellikle son 3 sene içerisindeki performansımız ile finansal borçluluğumuzu kapatmış olmamız sayesinde 2024 sonu itibarıyla konsolide aktiflerimizin neredeyse yüzde 100'ünü (%99,6) özkaynaklarımız ile finanse eder konuma geldik" dedi.
Shell & Turcas tarafında piyasa lideri pozisyonumuzu ve marka kuvvetimizi güçlendirerek yatırımlarımıza devam ediyoruz. Shell & Turcas, istasyon başına sektördeki en yüksek satış hacmini yaratarak hem istasyon başına düşen satışlarda hem de kanopi altı olarak tanımladığımız perakende akaryakıt satışlarında pazar lideri konumundadır. Ayrıca, Shell & Turcas olarak akaryakıt dışı satışlara önemli yatırımlar yapıyor ve bu alanı önceliklendiriyoruz. Şirketimizi artık bir akaryakıt dağıtım şirketinden ziyade perakende şirketi olarak tanımlıyor ve konumluyoruz. Özetle, Shell & Turcas olarak Türkiye'deki perakende devrimine büyük bir yatırım yapıyoruz ve bunun mutlaka şirket değerine yansıyacağına inanıyoruz.
Öte yandan sektörü yeni nesil market formatı Shell Select ile tanıştıran Shell & Turcas, Türkiye'de 81 şehirde 1000'den fazla noktada bulunan Shell Select marketlerinde 11 farklı kategoride 2000'e yakın ürün sunuyor. Shell Select marketleri ziyaret eden misafirler, çekirdekten taze çekilmiş kahve, fırın ürünleri ve özel şefler tarafından tasarlanan lezzetli deli2go sandviçler alabiliyor. Shell & Turcas, 2024 yılında yaklaşık 7 milyon deli2go sandviç ve 17.8 milyon bardak kahve satışı gerçekleştirdi. 2025 yılında ise bunu çift haneli olarak büyütmeyi hedefliyoruz. Shell & Turcas; 2025 Ocak itibarıyla da kanopi altı satışlarda yüzde 21.5 pazar payı ile liderliğini sürdürdü.
Ayrıca Shell & Turcas olarak elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz bir deneyim yaşatmak için Türkiye'nin elektrikli otomobili TOGG'un şarj çözümleri sunan Trugo şirketi ile stratejik bir iş birliğine imza attık. Bu kapsamda Türkiye genelinde 400 istasyon kurmayı ve bu istasyonlarda aynı anda 1.600 aracın şarj edilmesi hedefliyoruz. Bugüne kadar Shell Recharge Türkiye ve Trugo markası altında toplam 243 istasyonda 341 yüksek hızlı şarj cihazı hizmete alındı.
Tüm bunların yanında yüzde 30 iştirakimiz RWE & Turcas'ın sahibi ve işletmecisi olduğu 800 MW kurulu gücündeki Denizli Doğalgaz Kombine Çevrim Elektrik Santralimiz, faaliyete geçtiği Haziran 2013 tarihinden bu yana ülke ekonomimize katkı sağlıyor. Santral son teknolojiye göre inşa edilmiş olup yüzde 57 verimlilik oranıyla Türkiye'deki en yüksek verimliliğe sahip doğalgaz santrallerinden biri. Santralimizin iç tüketimini karşılamak amacıyla 20 MW'lık bir hibrit GES yatırımının izin süreçlerini de 2024 içinde tamamladık. Söz konusu yatırım için fizibilite çalışmalarımız ve yatırım bedelinin finansmanı için bankalar ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu projenin tahmini yatırım bedeli ise 10 milyon dolar seviyesinde."
Turcas'ın 2025 yılında yapmayı planladığı esas sözleşme değişikliği ve "Turcas Holding" olarak ünvan değişimi işlemi hakkında da bilgi veren Aksoy, "İşlem ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulu onayı alınmıştır. Mevzuat gereği bir sonraki adım olarak T.C. Ticaret Bakanlığı onayına başvuracağız. Bakanlık izni sonrasında bu sene içerisinde bir Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı düzenleyerek işlemi pay sahiplerimizin onayına sunacağız." dedi.
RePie Portföy enerji, maden ve konaklamada büyüyecek
10'uncu yılını kutlayan Türkiye'nin ilk alternatif portföy yönetim şirketi RePie Portföy'ün toplam portföy büyüklüğü 2.5 milyar doları geçti. Bu yıl yatırımlarında madencilik, enerji ve konaklama sektörlerine odaklanmayı hedefleyen şirket, ihracına hazırlandığı Proje GYF'lerle de yatırımcısına yeni gayrimenkul yatırım fırsatları sunmayı amaçlıyor. Menkul Kıymet Yatırım Fonları büyüklüğünü yıl sonuna kadar 5 kat artırmaya odaklanan RePie Portföy, portföy büyüklüğünü yıl sonunda 3 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
RePie Portföy'ün 10 yılda fonları kanalıyla 100'den fazla şirkete yatırım yaptığını açıklayan RePie Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Emre Çamlıbel, bu yatırımların Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağladığını belirtti. Çamlıbel, "Türkiye'de GSYF ve GYF lisansı alan ilk portföy yönetim şirketi olarak 2015 yılındaki kuruluşumuzdan bu yana geçen 10 yılda, fintekten mobiliteye, e-ticaretten perakendeye, sağlıktan akıllı şehir teknolojilerine, yenilenebilir enerjiden telekomünikasyona, gayrimenkulden ağırlamaya uzanan bir yelpazede 41 sektörde yatırımımız bulunuyor" dedi.
Portföy büyüklüğü ve ihraç ettiği GSYF ve GYF sayısı bakımından alternatif yatırım fonu sektöründe yaklaşık yüzde 22 payla lider olduklarını da kaydeden Çamlıbel, "RePie Portföy'ün yatırım yaptığı girişimler arasında, Colendi ve ikas gibi Türkiye'nin en güçlü unicorn adaylarının yanında hızla büyüyen EasyCep, TurkNet, ModaNisa, ARF Bio, ACE Games ve Goldtag gibi teknoloji temelli çözümler geliştiren şirketler de yer alıyor.
Şirketin 47 adet girişim sermayesi yatırım fonunun toplam büyüklüğü 50.1 milyar lirayı aştı. 39 adet GYF'nin toplam büyüklüğü ise 32.8 milyar lirayı geçti. Şirketimiz, GSYF ve GYF kategorilerinin ikisinde de yaklaşık yüzde 20 payla lider konumda yer alıyor" açıklamasını yaptı.
RePie Portföy Genel Müdürü Altuğ Dayıoğlu da, gelecek hedefleri hakkında bilgi vererek, bu yıl ihraç edecekleri GSYF'lerle yatırımcılara yeni fırsatlar sunacaklarını söyledi. Dayıoğlu, "Bu yılki yatırım planlarımızda, stratejik önceliği olan üç ana sektöre odaklanıyoruz: enerji, madencilik ve konaklama. Bu sektörler, hem ülke kalkınması açısından çarpan etkisi yaratan alanlar hem de portföy çeşitliliğiyle yatırımcılarımız için sürdürülebilir büyüme imkânı sunuyor. Teknoloji temelli dönüşüm projelerine de odaklanarak üç yıl içinde 5 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşmayı amaçlıyoruz. Öte yandan, teknoloji yatırımlarında yapay zekâ odaklı girişimlere olan ilgimizi sürdürüyoruz" şeklinde konuştu.
Kurumsal GSYF'ler alanında bu yıl yeni iş birliklerini duyurmaya hazırlandıklarını ifade eden Dayıoğlu, "Kurumlara özel olarak yapılandırdığımız bu fonlarla, şirketlerin kendi inovasyon ekosistemlerini oluşturmalarına katkı sunuyoruz. RePie Portföy'ün deneyiminden ve sektörel uzmanlığından faydalanan şirketler, iş yüklerini azaltarak daha verimli ve odaklı bir şekilde stratejik hedeflerine yöneliyorlar" dedi.
2024 yılında çerçevesi belirlenen Proje GYF'ler alanında önemli bir ivme yakaladıklarını da dile getiren Dayıoğlu, "Halihazırda 5 proje için hazırlık aşamasındayız; bu projeler gayrimenkulün en yüksek katma değeri sunduğu 'arsadan exit' modeline uygun şekilde yapılandırılıyor" bilgisini verdi.
Alternatif yatırım fonu sektörünün büyüklüğünün bu yıl 500 milyar lira seviyesine ulaşmasını beklediklerini belirten Dayıoğlu, bu büyüyen piyasanın içinde banka dışı bağımsız portföy yönetim şirketi RePie Portföy olarak hem portföy büyüklüklerinin hem de karlılıklarının istikrarlı bir şekilde arttığını söyledi. RePie Yatırım Holding bünyesinde RePie Portföy, RePie GSYO, Fonmap, Doğan Burda, Colendi Menkul Değerler, Link Bilgisayar ve Goldtag yer alıyor.
GrainTürk Holding'in bağlı ortaklığı da halka arza hazırlanıyor
GrainTürk Holding'in yüzde 100 bağlı ortaklığı Özova Tarım A.Ş'nin halka arz çalışmalarının devam ettiğini belirten GrainTürk Holding CEO'su Onur İçcan, "Tarım faaliyetlerimizi tek çatı altında birleştirdiğimiz Özova Tarım'ın halka arz çalışmaları kapsamında Kayıtlı Sermaye Sistemi'ne dahil olan Özova Tarım'ın İzahname onay başvurusu da SPK'ya yapıldı. Bu halka arz ile özellikle tarım alanındaki yatırımlarımıza hız verecek ve ürün çeşitliliğimizi arttırarak bölgeye yeni bir istihdam ve kaynak yaratacağız. Dikey entegrasyon yatırımları ve mevcut yatırımların geliştirilmesi konusunda yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz" dedi.
Halka arz sonrası gerçekleştirilen enerji şirketi satın alımıyla toplamda 326 Mw'lık bir büyüklükte yenilenebilir enerji yatırımının ortağı konumuna geldiklerini ifade eden İçcan, "Şanlıurfa Viranşehir'de toplamda 130 Mw lık GES yatırımının 2025 yılı nisan ayı itibarıyla 50 Mw lık kısmı üretime başladı. Toplamda yaklaşık 2 milyon metrekarelik alana yayılan bu proje tamamlandığında tek alanda kurulu Türkiye'nin dördüncü en büyük Güneş Enerji Santrali olma özelliğini taşıyacak. Afyon ve Manisa bölgesinde toplamda 78 Mw'lık depolamalı RES projesinin ön lisanslarını da almış bulunuyoruz. 20 Mw'lık Diyarbakır depolamalı GES projesi de lisans aşamasında. Söz konusu projelerin toplam yatırım bedelinin 250 milyon dolar civarında olmasını planlanıyoruz." diye konuştu.
Halka arz sonrası tarım alanındaki faaliyetleri kapsamında 75 bin ton lisanslı depo kapasitesini 2 katından fazla oranda arttırarak 155 bin ton seviyesine çıkaran GraintTürk Holding'in bölge çiftçisinin ve halkının daha hızlı bir şekilde kalkınmasında önemli bir rol üstlendiğini ifade eden İçcan, "Toplamda 220 bin tonluk depolama kapasitesinin önümüzdeki süreçte hem lisanslı hem de serbest depolamada kapasitesini arttırmaya devam edeceğiz. Yatırımlarımızı çeşitlendirmek ve kaynaklarımızı en iyi şekilde kullanmak amacıyla Bursa'nın yeni cazibe merkezlerinden biri olan konut ve AVM projesinde toplamda yaklaşık 6.500 metrekarelik 46 adet bağımsız bölüm 7 milyon dolar yatırım bedeli ile satın alındı.
Öte yandan deprem bölgesinin daha hızlı kalkınması ve ekonomik faaliyetlerin hızlıca toparlanması adına yapılan New Tower yatırımını da tamamladık. Projemizde toplamda 23 bin metrekare satılabilir alan mevcut. Toplamda 1.2 milyar TL gelir hedefliyoruz. Bu yatırımımızdan elde edeceğimiz geliri de stratejik sektörlerdeki yeni yatırımlarımızda kullanmayı planlıyoruz" dedi.
Öte yandan İçcan, Hatay'da en büyük makarna üretim fabrikasının kurulması içinde çalışmaların başladığını kaydederek "Türkiye makarna ihracatında dünyada 2. sırada yer alıyor. Hatay'ın kıymetli topraklarından aldığımız verimlilikle bu pazarda önemli bir oyuncu olmak adına bölgedeki makarna fabrikası yatırımlarımızı 2026'nın ilk yarısında tamamlayacağız" bilgisini verdi.
Türk Telekom ilk çeyrek finansallarını açıkladı
Türk Telekom, 2025 yılı birinci çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. Buna göre Türk Telekom'un konsolide gelirleri birinci çeyrekte yıllık bazda yüzde 18.3 artışla 45.6 milyar TL'ye ulaşırken, FAVÖK'ü yüzde 26.5 yükselerek 17.9 milyar TL'ye yükseldi. Türk Telekom, 2025'in ilk çeyreğinde bir önceki yıla göre yüzde 27.7'lik artışla 8 milyar TL'lik yatırım gerçekleştirirken net karını yıllık bazda yüzde 45.2 artırarak 5.1 milyar TL'ye taşıdı. Türk Telekom'un 2025'in ilk çeyreği itibarıyla fiber ağ uzunluğu 482 bin km'ye ulaşırken, fiber hane kapsaması 33.2 milyona yükseldi.
Türk Telekom CEO'su Ümit Önal, "Bir telekomünikasyon şirketi olmanın ötesinde, Türkiye'nin dijital dönüşümüne liderlik eden bir teknoloji şirketi olarak faaliyetlerimize ve yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Yenilikçi vizyonumuz ve teknoloji birikimimizle, Türkiye'nin her köşesinde dijital dönüşümü hızlandıran çalışmalara imza atmayı sürdürüyoruz. Daha önce paylaştığımız 2025 yılı öngörülerimizi koruyoruz." dedi.
Mobil iş kolundaki etkili stratejilerini sürdürdüklerini belirten Önal, "Yeni yılın ilk çeyreğini mobilde beklentileri aşan bir performansla tamamladık. Mobil segmentte çeyreklik bazda 511 bin net abone kazanımıyla toplam abone sayımızı 27.9 milyona yükselttik. Faturalı segment sergilediği güçlü ivmeyi sürdürerek 593 bin net abone kazanımıyla 2023 dördüncü çeyrekten bu yana en yüksek çeyreklik performansına ulaştı. Yeni abone kazanımı 2014 yılından bu yana en güçlü birinci çeyrek performansını kaydetti. Böylece, son on iki aylık faturalı net abone kazanımı 2.1 milyona ulaşarak tarihi bir zirveyi gördü.
81 ilin her köşesine ulaşan fiber ağımız 5G ve ötesi teknolojiler için olmazsa olmaz olan güçlü altyapıyı sunuyor. LTE baz istasyonlarımızın yüzde 54'ünü fiberle bağladık. Bu oran Avrupa'da 2030 için hedeflenen oranın üzerinde. Fiberin gücünü mobile aktararak 5G'ye geçişin güvencesi olan Fiber Mobilite çağını başlattık. Bununla birlikte 5G alanında uzaktan ameliyat, akıllı tarım, kültür sanat ve spor gibi geniş bir yelpazede öncü çalışmalara imza atıyoruz. 5G'yi yalnızca bir teknoloji geçişi değil, ülkemizi daha güçlü bir geleceğe taşıyan önemli bir araç olarak değerlendiriyoruz. Tüm yatırımlarımızı ve hazırlıklarımızı da bu strateji doğrultusunda şekillendiriyoruz" şeklinde konuştu.
GES yatırımlarımız ülkemizin enerji bağımsızlığı ve sürdürülebilir bir gelecek adına büyük önem taşıyor diyen Önal, "Yeni nesil çevreci iletişim teknolojileri ile güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yönelerek yeşil dönüşüm adına öncü çalışmalar gerçekleştiriyoruz. GES yatırımlarımız ile karbon ayak izini azaltmayı amaçlıyoruz. Toplam enerji tüketimimizin yüzde 65'ine tekabül edecek 405.8 MWe GES kapasitesinin ilk fazının kurulumu için hazırlıklarımızı bitirdik. Üç aşamalı bu yatırımın ilk etabı olan Sivas GES projemizin de kurulum çalışmalarına başladık. Bu yıl sonuna kadar tamamlamayı planladığımız proje, 96 MWe'lik enerji üretimiyle Türkiye'nin en yüksek kapasiteli lisanssız tesislerinden biri olacak" ifadelerini kullandı.
BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?
KEREVİTAŞ: Kerevitaş, geçen hafta (8 Mayıs) düzenlenen 2024 Olağan Genel Kurul Toplantısı sonrasında yapılan KAP açıklamasında, şirketin önümüzdeki dönemde faaliyetlerine "Besler Gıda ve Kimya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" ismiyle devam edeceğini bildirildi.
Kuruluş yıllarında kerevit ürünleri ihracatıyla faaliyetlerine başlayan Kerevitaş; bugün dondurulmuş gıda, yağ, mutfak, konserve ve ton balığı gibi alanlarda 16 farklı kategoride, 1500 ürün ve 86 markadan oluşan geniş bir portföye sahip. Bu değişikliğin, şirketin genişleyen ürün portföyü ve sinerjik odak alanlarıyla uyumlu, gıda sektöründeki uzun vadeli hedeflerine daha uygun bir kurumsal kimlik oluşturma amacıyla yapıldığı açıklandı. İsim değişikliğinin Besler'in sürdürülebilirlik, erişilebilirlik, liderlik ve kalite odaklı iş yapış kültürünü daha güçlü bir şekilde yansıtması hedefleniyor. Şirketin yeni unvanının, tescil süreci tamamlandığında resmiyet kazanacağı bildirildi.
BİM: BİM, 1Ç25 finansal sonuçlarında 2.7 milyar TL net kar açıkladı. Net kar piyasa beklentisinin altında kalırken yıllık bazda yüzde 50 daraldı.
CW ENERJİ: Cw Enerji, arazi tipi güneş enerjisi santrali kurulum işi kapsamında 478 milyon TL tutarında sözleşme imzaladığını açıkladı.
DESA DERİ: Desa Deri, 1Ç25 finansal sonuçlarında 122 milyon TL kar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 24 milyon TL, bir önceki çeyrekte ise 25 milyon TL kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 2 artarken, çeyreklik bazda yüzde 2 daralarak 758 milyon TL oldu. Marjlar hem yıllık hem de çeyreklik bazda daraldı.
DOĞAN HOLDİNG: Doğan Holding, 1Ç25 finansal sonuçlarında 520 milyon TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 1.3 milyar TL, bir önceki çeyrekte ise 1.1 milyar TL kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 22 daralarak 19.0 milyar TL oldu.
EBEBEK: Ebebek, Nisan ayında mağazalar ve e-ticaret kanalından satılan toplam ürün adedinin yıllık bazda yüzde 8 artışla 8.3 milyon olarak gerçekleştiğini açıkladı.
PEGASUS: Pegasus, ilk çeyrek sonuçlarıda 2.635 milyon TL net zarar açıkladı. Şirket, geçen yılın aynı döneminde 3.501 milyon TL zarar etmişti. Net satışlar, yıllık bazda yüzde 36 artarak 23.588 milyon TL'ye yükseldi. Yurtdışı satışlar ise dolar bazında yüzde 5 artış kaydederken, toplam satışlar içindeki payı yüzde 43 oldu (1Ç24: %48). Şirketin FAVÖK'ü 1.304 milyon TL'ye ulaştı ve yıllık yüzde 10 artış gösterdi. Ancak FAVÖK marjı, geçen yılın aynı dönemine göre 127 baz puan gerileyerek yüzde 5.5 seviyesinde gerçekleşti.
BİZİM TOPTAN: Bizim Toptan, 1Ç25 finansal sonuçlarında 271 milyon TL net zarar açıkladı. Net satışlar yıllık bazda yüzde 19 daralarak 8.8 milyar TL olarak gerçekleşti.
AKSA AKRİLİK: Aksa Akrilik, 1Ç25 sonuçlarında piyasa beklentisinin yüzde 41 gerisinde 222 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar rakamı yıllık bazda yüzde 76 gerilerken, bir önceki çeyrekte ise 35 milyon TL net zarar bildirmişti.
AKİŞ GYO: Akiş GYO, 1Ç25 finansal sonuçlarında 172 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar yıllık bazda yüzde 76 daraldı. Net satışlar yıllık bazda korunurken FAVÖK yüzde 6 daralarak 545 milyon TL oldu.
ALVES KABLO: Alves Kablo Sanayi, 2025 yıl sonuna kadar geçerli olmak üzere 400 milyon TL + KDV tutarında bakır kablo tedariki için sözleşme imzaladı.
BORUSAN: Borusan, 1Ç25 sonuçlarında 284 milyon TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde, 367 milyon TL net kar bildirmişti. Net satışlar 11.550 milyon TL olarak açıklandı ve geçen senenin aynı dönemine göre yüzde yüzde 29 azaldı. Şirket, 1Ç25'de 307 milyon TL FAVÖK açıkladı.
KAREL ELEKTRONİK: Karel Elektronik, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş, Superonline İletişim Hizmetleri A.Ş. ve Kule Hizmet ve İşletmecilik A.Ş. ile, toplam 57 ilde arıza müdahale, bakım-onarım ve kurulum hizmetlerini içeren sözleşmelerin yenilendiğini açıkladı. Sözleşme birim fiyat sözleşmesi olup herhangi bir taahhüt içermemekle birlikte, 3 yıllık sözleşme süresi içerisinde tahmini toplam ciro beklentisi yaklaşık 20 milyar TL olarak açıklandı.
KONTROLMATİK: J.P. Morgan Securities, 26 milyon adet Kontrolmatik hissesinin borsada işlem görebilmesi için dönüşüm başvurusu yaptığını açıkladı.
LOGO YAZILLIM: Logo Yazılım, 1Ç25 finansal sonuçlarında 730 milyon TL net kar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 49 milyon TL zarar, bir önceki çeyrekte ise 13 milyon TL kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 13 artarken, 1.0 milyar TL olarak gerçekleşti.
PETKİM: Petkim, 1Ç25 finansal sonuçlarında 2.6 milyar TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 1.2 milyar TL kar, bir önceki çeyrekte ise 6.8 milyar TL zarar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 23, çeyreklik bazda yüzde 4 daralarak 17.7 milyar TL oldu. Şirket brüt zarar elde ederken, FAVÖK eksi 957 milyon TL olarak gerçekleşti.
SABANCI HOLDİNG: Sabancı Holding, 1Ç25 finansal sonuçlarında 2.9 milyar TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 7.4 milyar TL, bir önceki çeyrekte ise 3.6 milyar TL zarar bildirmişti.
THY: Şirket 2033 stratejik planı kapsamında, motor bakım kapasitesini artırmak amacıyla Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ile Rolls-Royce arasında iş birliği kararı alındığını açıkladı.