İDİL TARAKLI/ ABD ve Çin'in tarifelerde geri adım atması, Ukrayna'da barışın sağlanmasına yönelik çalışmalar ve Hindistan-Pakistan ateşkesi ile özellikle terör örgütü PKK'nın kendini feshettiğini duyurmasının da etkisi ile piyasalar haftaya pozitif başladı. Ancak analistler, sene başından beri küresel piyasalar üzerinde gerginlik yaratan ticaret savaşlarının başladığımız noktaya bir geri dönüş olarak yorumlanmamasını, günün sonunda gümrük tarifelerinin geçtiğimiz yıla göre yükseltilmiş olacağına dikkat çekiyor. ABD Başkanı Trump'ın 'anlaşma otomobil, çelik, alüminyum ve kimya sektörlerini kapsamıyor' demesi ve 'Çin'in taahhütlerine uymaması durumunda gümrük tarifelerinin yeniden yükseltilebileceğini' söylemesi de küresel risk iştahını sınırladı.
Bu arada geçtiğimiz hafta Ukrayna – Rusya müzakerelerinde somut ilerleme kaydedilemedi. Ancak borsa uzmanları, kısa vadede piyasalarda bir iyimserlik yaşansa da enflasyon ve ekonomik faaliyetlerde kısmi yavaşlama riskinin devam ettiğini hatırlatıyor.
Buna karşılık Borsa İstanbul'da zayıf bilançolar, yüksek faiz ortamı ve ekonomi dışı gündemin yarattığı belirsizliğin devam etmesine rağmen teknik görünümde iyileşmenin sürdüğü görüldü. Analistler, bu nedenle Borsa İstanbul'un küresel piyasalara bir miktar ayak uydursa bile yaşanan kayıpların tamamının kısa sürede telafi edilmesini beklemiyor. Nitekim Borsa İstanbul haftaya yüzde 4'e yakın yükseliş ile başlasa da para girişinin bu yükselişi desteklememesi dikkat çekti.
Piyasa aktörlerinin de sene sonu ve 12 aylık endeks hedeflerinde aşağı revizyonlarının devam ettiği görüldü. Bu kapsamda BİST- 100 endeksi için 12 aylık ortalama endeks hedefleri 14.400 civarından 13.850 civarına, endeks bazında getiri potansiyeli ise yüzde 55'ten yüzde 43'e geriledi.
Hafta ortasında ise içeride endeksin 9.800 sevilerine kadar yükselmesinin ardından yüksek para çıkışı ve yabancı satışının da etkisi ile momentum kaybı yaşandı. Ancak analistler, kısa vadeli teknik görünümde henüz anlamlı bir bozulma olmadığını, 9.570 desteği üzerinde kalındığı sürece teknik anlamda olumlu görünümün devam edeceğini ve 9.780 puanın direnç olarak izlenebileceğini söylüyor.
Borsa İstanbul'a olan talebin, Merkez Bankası faiz indirim patikasına göre şekilleneceğini öngören borsa uzmanları, Merkez Bankası'nın faiz indirim patikasında aksama meydana gelmesi halinde önümüzdeki dönemde yüksek faiz ortamının devam edip, sabit getirili menkul kıymetlerin borsaya karşı cazibesini korumasından endişe ediyor.
Borsa İstanbul'daki iskontolu değerlemelerin devam etmesinin, yabancı yatırımcı ilgisinin artmasına zemin hazırlayabileceğini de kaydeden analistler, küresel ölçekte barış görüşmelerinin devam etmesinin, özellikle Rusya operasyonları bulunan şirketler açısından pozitif ayrışmaya neden olduğunu hatırlatıyor.
Ancak yine de mevcut gündem maddeleri ışığında hisse bazında seçimin önemine vurgu yapan piyasa aktörleri, tüm bu veriler ışığında geri çekilmelerde portföylere dahil edilmek üzere 33 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.
"9.300 ÜZERİNDE FİYATLANMA KORUNABİLMELİ"
Bu hafta (19 Mayıs Pazartesi) milli bayram nedeniyle Borsa İstanbul'un kapalı olacağını belirten İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Harun Demircan,
haftanın devamında ise piyasanın odağında TCMB'nin 22 Mayıs Perşembe günü yayımlayacağı yılın ikinci Enflasyon Raporu'nun yer alacağını hatırlatıyor. Bu raporun, piyasa yönelimi açısından belirleyici olacağını ifade eden Demircan, ayrıca küresel çapta devam eden barış görüşmelerinin de piyasaların risk iştahını destekleyebilecek önemli bir katalizör olabileceğini düşünüyor.
Öte yandan geçtiğimiz hafta sonu ABD ile Çin arasında gerçekleşen görüşme sonrası (12 Mayıs haftası) genele yayılan alımlar ile borsa endeksinde yükseliş hareketini izlediğimizi bu görünüme; yurtiçinde ve yurtdışında barış haberlerinin de katkı sağladığını dile getiren Demircan, "Teknik anlamda bu seviyelerde kalıcılığın sağlanması için 9.300 seviyesi üzerinde fiyatlamanın korunması gerekebilir. Yukarı yönlü ivmenin devam etmesi halinde 10.200 seviyesini ana direnç olarak takip ediyoruz. Küreseldeki olumlu haber akışlarının devam etmesi borsadaki yükselişin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabilir ancak yurtiçinde yüksek faiz ortamının yarattığı olumsuz etkiden arınmadığı sürece bu hareketliliğin kalıcı olması zor olabilir" diyor.
"MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ İNDİRİM PATİKASI ÖNEMLİ"
Merkez Bankası'nın son faiz artırımından sonra para piyasası fonlarına olan talepte tekrar artış görüldüğünü ancak Merkez Bankası'nın ve kurumların yıl sonu enflasyon tahminleri baz alındığında sabit getirili menkul kıymetlerin diğer yatırım araçlarına göre cazip getirilerini korumasının, borsaya olan talebi olumsuz etkilemeye devam ettiğini söyleyen Demircan, bunun yurtiçinde yaşanan gelişmelerden kaynaklandığını belirtiyor.
Borsada kalıcı yükselişi destekleyebilecek en önemli katalizörün Merkez Bankası faiz indirim patikası ve buna bağlı şirket bilançoları üzerindeki baskının azalmasının olacağını söyleyen Demircan, yurtiçi talepte canlanma görülmeden, barış haberlerinin borsa üzerindeki olumlu etkisinin geçici olabileceğini düşünüyor.
"YABANCI AÇISINDAN BELİRLEYİCİ OLACAKTIR"
Sene başında BIST-100 endeksinde yüzde 36.99 seviyelerinde olan yabancı payının geçtiğimiz hafta ortasında yüzde 34.99 sevilerinde bir trend izlediğini de kaydeden Demircan, yabancı yatırımcıların izleyeceği stratejilere yönelik ise şu değerlemeyi yapıyor: "BIST Yıldız pazarda yabancı yatırımcıların nisan ayında en çok alım yaptıkları hisse 156.7 milyon dolar ile Aselsan oldu. Aselsan hissesini THY, BİM, Akbank ve Türk Telekom takip etti. Alım yapılan ilk beş hisseye baktığımızda genel olarak enflasyon üzerinde ciro büyümesi gerçekleştiren ve yüksek faiz ortamının yarattığı olumsuz etkilerden daha az etkilenen şirketlerin ön plana çıktığını görüyoruz.
Son dönemde yurtiçinde yaşanan politik gelişmeler, TCMB'nin faiz indirim sürecinde gecikmeye neden oldu. TL'ye yönelik güvenin istenilen ölçüde artmaması, yabancı yatırımcının bekle-gör pozisyonunu korumasına yol açıyor. Bununla birlikte, kur tarafındaki oynaklığın azalması ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) kaynaklı yükümlülüğün Hazine üzerindeki baskısını hafifletmesi, TL'ye olan talebin kademeli olarak artmasını sağlayabilir. Faiz indirimi sürecinin yeniden ivme kazanması ve Borsa İstanbul'daki iskontolu değerlemelerin devam etmesi, yabancı yatırımcı ilgisinin artmasına zemin hazırlayabilir. Bu kapsamda hem makroekonomik istikrarın güçlenmesi hem de politik risk algısının azalması, önümüzdeki dönemde yabancı girişleri açısından belirleyici olacaktır."
"ŞİŞECAM, ANADOLU EFES, TEKFEN HOLDİNG VE ENKA İNŞAAT"
Küresel ölçekte barış görüşmelerinin devam etmesinin, özellikle Rusya operasyonları bulunan şirketler açısından pozitif ayrışmaya neden olduğunu da ifade eden Demircan, bu kapsamda Şişe Cam ve Anadolu Efes gibi şirketlerin ön plana çıktığını söylüyor. Ayrıca, Ukrayna özelinde olası yeniden yapılanma sürecinin bölgede geçmişte operasyonel faaliyetler yürüten Enka İnşaat ve Tekfen Holding gibi inşaat ve mühendislik şirketlerinin önümüzdeki dönemde olumlu etkilenmesine neden olabileceğini ifade eden Demircan, genel olarak söz konusu gelişmelerin, inşaat ve altyapı sektörüne yönelik beklentileri destekleyebileceğini öngörüyor.
Tüm bu veriler ışığında ise Demircan, geri çekilmelerde portföylere dahil edilmek üzere Aselsan, MLP Park, TAB Gıda, Türk Telekom, Türkiye Sigorta, Migros, Turkcell, Çimsa, BİM, Otokar, Pegasus, Ford Otomotiv, Ülker, Enka İnşaat, Emlak Konut GYO, Şok Marketler, Kontrolmatik, Arçelik, Çelebi Hava Servisi, İş Yatırım Menkul Değerler, Anadolu Sigorta, Katımevim Tasarruf, Altınay Savunma, Girişim Elektrik Sanayi, ARD Bilişim Teknolojileri, Aksa Enerji, Ral Yatırım Holding, Europower Enerji, Efor Çay Sanayi, Gelecek Varlık Yönetimi, Global Yatırım Holding, Lider Factoring ve Anadolu Sigorta hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.
"FORD OTOSAN'DA YÜKSELİŞ POTANSİYELİ YÜZDE 47 "
Global Menkul Değerler, Ford Otosan'ı 12 aylık 142.30 TL hedef fiyatla araştırma kapsamına aldığını ve hisse için 'al' tavsiyesi verdiğini açıkladı. Bu hedefin yaklaşık yüzde 47 getiri potansiyeline işaret ettiğini belirten Global Menkul Değerler; Ford Otosan'ın artan üretim kapasitesi, stratejik ortaklıkları, elektrikli araç dönüşümüne yönelik yatırımları ve genişleyen ürün gamına dikkat çekti. Global Menkul Değerler, şirketin 2025 itibarıyla 934 bin 500 adetlik üretim kapasitesine ulaştığına ve Türkiye'de ticari araç üretiminin yüzde 83'ünü tek başına gerçekleştirdiğini vurgulayarak hisseye yönelik şu değerlemeyi yaptı: "Ford Otosan Avrupa pazarında ticari araç lideri. Çin menşeli üreticiler ise henüz ciddi bir tehdit oluşturmuyor. 2025'e kadar tüm modellerinde elektrikli versiyon sunmayı hedefleyen şirket bu kapsamda Gölcük, Yeniköy ve Craiova'daki fabrikalarında BEV ve PHEV üretimlerine başladı. Ayrıca, Ford Motor Company ve Volkswagen ile yapılan üretim anlaşmalarıyla verimlilik artırıldı. IVECO ile gerçekleştirilen ortaklık sayesinde de Avrupa'daki yeni regülasyonlara uygun kamyon kabinlerinin geliştirilmesi hedefleniyor.
Risk faktörleri olarak iç ve dış pazarda talep daralması, TL'nin euro karşısında değer kazanması ile rekabetin agresifleşmesi sayılabilir.
Değerleme çalışmasında, İndirgenmiş Nakit Akışı (DCF) ve benzer şirketler karşılaştırma analizleri eşit ağırlıklı olarak kullanıldı. Öte yandan Ford Otosan dış pazarlara dayalı iş modeli ve sürdürülebilir ihracat stratejisiyle ekonomik dalgalanmalara karşı da dayanıklı bir profil sunuyor."
"ASELSAN'DA 'ENDEKS ÜSTÜ GETİRİ' ÖNGÖRÜYORUZ"
Garanti BBVA Yatırım ise, Aselsan için 12 aylık hedef fiyatını 174 TL'ye yükselttiğini ve 'endeks üstü getiri' tavsiyesini koruduğunu açıkladı. Bu yeni hedef, hisse fiyatında yüzde 27'lik bir artış potansiyeline işaret ediyor.
Aselsan hisselerinin 2025 başından bu yana yüzde 89 getiri sağlarken, BİST-100 endeksine kıyasla yüzde 91 daha iyi performans gösterdiğini hatırlatan Garanti BBVA Yatırım; bu yükselişte, artan savunma bütçeleri, ihracat odaklı strateji, yüksek teknoloji yatırımları ve inovasyon temelli dönüşümün etkili olduğunu kaydetti.
Aselsan'ın toplam iş yükü 2024 sonunda 14 milyar dolara ulaşırken, 2025'in ilk çeyreğinde 15 milyar dolara çıktığını da belirten Garanti BBVA Yatırım, hisseye yönelik şu değerlemeyi yaptı: "Şirket aynı dönemde 1.5 milyar dolarlık yeni sözleşme imzalarken, ihracat sözleşmeleri yıllık yüzde 220 artarak 371 milyon dolara yükseldi. Aselsan'ın ihracat gelirleri, 2023'teki yüzde 8.6 seviyesinden 2024'te yüzde 14'e çıktı. 2025'te ise yüzde19'a ulaşması bekleniyor.
2025 yılında Aselsan'ın net satışlarının 169.8 milyar TL, net karının ise 23 milyar TL'ye ulaşması öngörülüyor. Aynı dönemde FVAÖK marjı yüzde 25.9, net kar marjı ise yüzde 13.6 seviyesinde olacak. Şirketin 2025 hedefleri arasında yüzde 10'un üzerinde satış büyümesi, yüzde 23'ün üzerinde FVAÖK marjı ve 20 milyar TL'yi aşan yatırım harcaması yer alıyor.
Türkiye'nin en büyük Ar-Ge şirketlerinden biri olan Aselsan, yaklaşık 19.5 milyar TL ile en yüksek ikinci Ar-Ge harcamasına sahip durumda. Otonom sistemler, yapay zeka ve yeni nesil sensör teknolojileri gibi alanlara odaklanan şirket, bu çalışmalar sayesinde ihracat yetkinliğini artırmayı başardı.
Aselsan'ın 2025T FD/FVAÖK çarpanı 14.7, F/K çarpanı ise 27 olarak tahmin ediliyor. Bu oranlar, benzer uluslararası şirketlere göre sırasıyla yüzde 18 ve yüzde 11 iskontolu işlem gördüğünü ortaya koyuyor."
Harun DEMİRCAN / İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı
"Migros piyasa beklentisinin üzerinde net kar açıkladı"
MİGROS: Migros 1Ç25 döneminde piyasa beklentisinin üzerinde net dönem karı açıkladı. Ciroda reel olarak kaydedilen büyüme, brüt karın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artmasına katkı sağladı. Artan operasyonel giderler ve net diğer faaliyet zararındaki yükseliş ise şirketin 3.033 milyon TL net faaliyet zararı açıklamasına neden oldu. Buna ek olarak, net finansman gideri ve vergi yükümlülüğü karlılığı baskılayan unsurlar olurken, net parasal kazançlardan elde edilen 5.895 milyon TL'lik katkı, şirketin net dönem karı açıklamasını destekledi. Şirketin reel bazda ciro büyümesini ve mağaza açılışlarındaki ivmenin korunmasını olumlu karşılıyoruz. Yüksek faiz ortamının etkisi ele vadeli alım faiz gideri ise şirketin esas faaliyetleri üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Merkez Bankası faiz indirim sürecinin etkisiyle esas faaliyet üzerindeki bu baskının azalmasını ve operasyonel performansa pozitif yansımasını bekliyoruz. Migros için İNA modelimize göre 12 aylık hedef fiyatımız 890 TL. Diğer bir deyişle şirket hisselerinde yüzde 65.9 yükseliş potansiyeli ile 890 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
ÇİMSA: Güçlü satış hacmi, maliyet verimliliği ve Mannok katkısı şirket finansallarını destekledi. Ancak, net kardaki yüzde 46'lık düşüşte Çimsa'nın portföyünde yer alan Sabancı Holding hisselerinin fiyatlarındaki dalgalanmadan kaynaklanan 681 milyon TL'lik olumsuz etkisi hissedildi. Bu etkiden arındırıldığında, net kâr yıllık bazda yüzde 411 artışla 1.027 milyon TL'ye ulaşıyor. Net kar marjı yıllık bazda 3.8 puan azalış göstererek yüzde 3.0 seviyesinde gerçekleşti. Çimsa, 2025 yılının ilk çeyreğinde büyüme ivmesini korudu. Net kardaki düşüşün sebebi ise yatırım portföyündeki piyasa kaynaklı geçici değer düşüşleri oldu. Artan pazar payı, satış hacmi ve Mannok etkisinin yarattığı güçlenme ile şirketin 1Ç25 finansal sonuçlarını olumlu karşılıyoruz. Çimsa için İNA modelimize göre 12 aylık hedef fiyatımızı 71 TL olarak hesaplıyoruz. Diğer bir deyişle şirket hisselerinde yüzde 43.7 yükselme potansiyeli ile 71 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
AKSA ENERJİ: Aksa Enerji 1Ç25 döneminde 398.9 milyon TL net kâr açıkladı. Net kar yıllık bazda yüzde 60 azalış göstererek 398.9 milyon TL oldu. Operasyonel verimlilikle desteklenen güçlü performansa rağmen finansman giderlerdeki artış net karı baskıladı. 1Ç25'te en dikkat çekici katkı Asya bölgesinden geldi; bu coğrafyadaki FAVÖK neredeyse iki katına çıkarak 1.4 milyar TL'ye ulaştı. Aksa Enerji 2025 yılına güçlü bir operasyonel başlangıç yaptı. Özellikle Asya operasyonlarındaki üretim hacmi artışı ve yüksek kapasite kullanımı kârlılığı destekledi. Ancak net kârda yüzde 60'lık düşüş yaşandı; bu gerilemede yüksek baz etkisine ek olarak, finansman giderlerindeki artış ve parasal kayıpların belirginleşmesi etkili oldu. Yatırım harcamalarının hız kesmeden devam ettiği bu dönemde şirket, güçlü nakit üretimi sayesinde büyümeyi iç kaynaklarla finanse etmeyi sürdürdü. Global ölçekte dengeli portföy yapısı, kur korumalı gelir modeli ve verimlilik odaklı yönetim anlayışını beğenmekle birlikte yüksek net finansman gideri ve borçluluk yapısını izlemeye devam ediyoruz. Aksa Enerji için yüzde 54.5 yükselme potansiyeli ile 53 TL hedef fiyat öngörüyoruz.
Batıliman'ı halka açıp, gayrimenkule girecek
Ege Bölgesi'nin sanayi kuruluşlarından Batı Anadolu Şirketler Topluluğu, ihracat pazarlarında rekabet gücünü artırmak, pazar dinamiklerine hızlı adapte olabilmek için stratejik dönüşüm sürecini başlattı. Grup, gelecek beş yıl içinde ana faaliyet alanlarında 500 milyon dolarlık ciro hedefliyor.
Çimento üretim süreçlerinin tek çatı altında toplanması planlanan yeniden yapılanmayla birlikte 5.8 milyon ton yıllık kapasiteyle bölgenin en büyük çimento üretim şirketi ortaya çıkacak. Aliağa'daki yeni çimento tesisi yatırımıyla ise üretim kapasitesini yaklaşık 9 milyon tona çıkaracak topluluk, yeni bir sektöre daha girerek İzmir'in en gözde yerlerinde gayrimenkul projeleri hayata geçirmeyi planlıyor.
2021 yılında yaşanan hissedar ve yönetim değişimi sonrasında mali tablosunu güçlendirdiklerini ve yeni yatırımları gündeme aldıklarını belirten Batı Anadolu Şirketler Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Gülant Candaş, "Yurt dışı ve yurt içi pazar dinamiklerindeki değişimlere hızla adapte olabilmek, grup şirketlerimizin faaliyet alanındaki rekabet gücünü artırmak ve ölçek ekonomisinden faydalanmak için stratejik karar aldık. Yeniden yapılanma grubumuzun organizasyonel verimliliğini artırırken, operasyonlarımızın yalınlaştırılmasını ve daha güçlü bir finansal yapı inşa etmemizi sağlayacak" dedi. Topluluk, çimento faaliyetlerini Batısöke Çimento'nun çatısı altında toplamayı planlarken, Batıçim Batı Anadolu Çimento Sanayii A.Ş. bir holding şirketi olarak konumlanacak. Yeniden yapılanma sürecinin tamamlanması sonrası Batıçim'in ünvanı 'Batıçim Batı Anadolu A.Ş.' olacak. Batısöke ise 'Batıçim Çimento Sanayi Türk A.Ş.' ünvanını kullanacak.
Batısöke Çimento'nun mevcut fabrikasının kapasitesinin yıllık yaklaşık 4 milyon ton olduğunu belirten Candaş, şunları söyledi: "Batısöke, Batıçim'e ait Bornova'daki yıllık 1.8 milyon tonluk kapasiteli fabrikayı ve Batıliman'ın Aliağa'daki arazisinde kuracağımız yeni 3.5 milyon ton/yıl kapasiteli çimento öğütme ve paketleme tesisini kiralayacak. Böylece Batısöke, kapasite açısından Ege Bölgesi'nin en büyük şirketi olacak. Limana yakın tesislerimiz sayesinde şu anda yüzde 20 olan çimento ihraç oranımız yüzde 40-45 seviyelerine çıkacak. Fabrikalarımızın limanlara yakınlığı Akdeniz havzası ve Atlantik Okyanusu hattındaki pazarlarda bize rekabet avantajı sağlıyor. Aliağa'daki yatırımımız tamamlanınca çimento ihracatı açısından lojistik avantaj sağlanacak, navlun maliyetleri minimize edilecek ve global pazarlara erişim için çok daha rekabetçi hale geleceğiz. Amerika, Avrupa ve Afrika kıtasında 20'yi aşkın ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Geçen yıl grup olarak toplam çimento ve klinker ihracatımız yaklaşık 1.450.000 ton oldu."
Çimento üretimi ve ünvan değişikliğiyle birlikte grubun stratejik dönüşümünde üçüncü adımı ise gayrimenkul ile yeni bir sektöre giriş yer alıyor. Batıçim tarafından geliştirilecek yeni iş modeli doğrultusunda, şirketin elindeki taşınmazlar değerlendirilecek.
Bu kapsamda İzmir Bornova'daki yaklaşık 700 dönümlük fabrika arsası, Erzene Mahallesi'nde yer alan 180 dönümlük araziler ile birlikte birçok başka değerli gayrimenkuller kullanılacak. Bu arazilerin projeler geliştirilebilmesi amacıyla gayrimenkul yatırım fonlarına devredileceğini belirten Candaş, SPK'ya başvuruların yapıldığını ve onay sonrasında işlemlerin Genel Kurul'a sunulacağını söyledi.
SPK tarafından yetkilendirilmiş değerleme kuruluşlarının raporları doğrultusunda gayrimenkullerin değerlerinin belirleneceğini belirten Candaş, "Portföy yönetim şirketi tarafından kurulacak fonlara devredilecek bu taşınmazlar üzerinde geliştirilecek projelerle şirketin, üretim dışındaki taşınmaz gelirlerinden faydalanmasını amaçlıyoruz. Ayrıca edinilecek fon katılım belgelerinin üçüncü kişilere teminat olarak gösterilmesi ya da iadesi gibi tasarruf hakları da şirketin elinde olacak" diye konuştu.
Grup ayrıca diğer iştiraklerini de halka açmayı planlıyor. Batıliman'ın halka arzı için SPK'ya başvuru yaptıklarını belirten Candaş, "Batıliman'ın halka arzı için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Grubun gelecek planları içinde Batıliman'ın önemli bir yeri var. Büyümeye açık bir şirket ve cirosunun yüzde 80'ini grup dışı şirketlerden sağlıyor. Limanın derinliği büyük gemilere uygun. Limana vinç yatırımı ve yeni depo elemanları eklemeyi, rıhtımla iskele arasındaki boşluğu doldurmayı planlıyoruz. Batıliman için SPK'dan gerekli izinlerin alınması ve halka arzının gerçekleşmesinden sonra diğer grup şirketimiz Batıbeton'u da halka açmayı planlıyoruz" diye konuştu.
Yabancı, hisse ve tahvil piyasasında alıma geçti
Yurt dışı yerleşikler, 9 Mayıs haftasında 102 milyon dolarlık hisse ve 933 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi (DİBS) alımı gerçekleştirdi. Buna göre hisse tarafında alımlar dört haftadır sürüyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından açıklanan haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre, yurt dışı yerleşik yatırımcılar 9 Mayıs haftasında hem hisse senedi hem de devlet iç borçlanma senetlerinde (DİBS) net alım gerçekleştirdi.
Yabancı yatırımcılar söz konusu haftada nette 102 milyon dolarlık hisse senedi ve 933 milyon dolarlık DİBS alımı yaptı. Hisse senedi stokundaki net değişim, fiyat ve kur hareketlerinden arındırılmış olarak hesaplandı.
Hisse senedi piyasasında yabancı yatırımcılar son dört haftadır aralıksız net alım tarafında yer alırken, bu süreçte toplam 637.1 milyon dolarlık alım gerçekleştirdi. Öte yandan, DİBS tarafında son dört haftalık dönemde 721.5 milyon dolarlık net satış görüldü.
DCT Trading'in ilk çeyrek kârı yüzde 233 arttı
Pamuk ticaretinden yapay zekâ destekli finansal teknolojilere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren DCT Trading'in net kârı 2025 yılının ilk çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 233 artışla 24 milyon 136 bin TL olarak gerçekleşti. DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, "Şirketimiz 2024 yılı içerisinde birçok yatırım ve iştirak edinme faaliyetinde bulundu. Bu çalışmalardan hedeflenen sonuçlar daha ilk yılında meyvesini verdi. Gelir tablosuna yansımayan ama kapsamlı gelirlerde gösterilen 73.6 milyon TL değer artış kazancı da bunu göstermektedir" dedi.
DCT'nin Yunanistan merkezli iki bağlı ortaklığına da değinen Ahmet "YAKA ve BLUEFARM, Avrupa'daki büyük zincir marketlere doğrudan kiraz ve yaban mersini tedariki sağlıyor. 2015 yılında Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde kurulan YAKA IKE ile kiraz işleme ve ihracatına adım attık. Avrupa'ya sertifikalı ürün tedariki sağlarken bölge halkına da ekonomik katkı sunuyoruz. 2021'de kurulan BLUEFARM IKE ise yaban mersini üretimiyle dikkat çekiyor; üretimde kadın istihdamını ön plana çıkaran proje, organik tarımda sürdürülebilirliği destekliyor.
BLUEFARM ise toplam 50 bini aşkın yaban mersini fidanı ile bu yıl 40 ton, yapılacak yeni yatırımlar ile 2030 yılında ise 400 tonluk yıllık üretim ve ticaret kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.
DCT Trading olarak pirinç, mısır ve buğday ticaretine de ağırlık verdik. Buna ek olarak inşaat malzemeleri sektöründe de varlık gösteriyoruz. 2025 yılı içerisinde savunma sanayi sektöründe de ticari faaliyetlere başlamayı hedefliyoruz. 2025 yılında lisanlı depoculuk başvurusu T.C. Ticaret Bakanlığı'na yapıldı."
BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?
ÇELEBİ HAVA SERVİSİ: Şirketin Hindistan'daki bağlı ortaklıklarına ait güvenlik izinleri, ulusal güvenlik gerekçesiyle Hindistan Sivil Havacılık Bakanlığı tarafından iptal edilip, ilgili havalimanlarındaki faaliyetleri askıya alındı. Şirket, bu kararın gerçeğe aykırı iddialara dayandığını belirterek tüm hukuki ve idari yollara başvuracağını açıkladı.
EKOS TEKNOLOJİ: Ekos Teknoloji, Uludağ Elektrik Dağıtım tarafından düzenlenen ve toplam bedeli 39 milyon TL olan ihaleye ilişkin sözleşmenin imzalandığını açıkladı.
TÜPRAŞ: Tüpraş, 500 milyon dolar tutarında, Stratejik Dönüşüm Planında belirtilen emisyon azaltımı ve bu kapsamdaki yatırım hedefleri ile paralel kriterler öngören sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi anlaşması imzalandığını açıkladı.
ULUSOY UN: Ulusoy Un, üretim tesislerinin yıllık elektrik tüketiminin yenilenebilir kaynaklardan karşılanması amacıyla toplam 9.9 MW kurulu güce sahip güneş enerjisi santrallerini 304 milyon TL karşılığında devraldığını bildirdi.
VAKIFBANK: Türkiye Vakıflar Bankası, azami 5 yıl vadeli toplam 50 milyar TL tutara kadar finansman bonosu veya tahvil ihraç edilmesi için genel müdürlüğe yetki verdi.
EMLAK KONUT GYO: Emlak Konut, 3 yıl süreli azami 1 milyar fon tutarına veya azami 380 milyon adet lot tutarına kadar geri alım programının genel kurulda onaylandığını açıkladı.
GELECEK VARLIK YÖNETİMİ: Gelecek Varlık Yönetim, Yapı Kredi Bankası tarafından gerçekleştirilen toplamda 394.4 milyon TL anapara büyüklüğündeki tahsili geçmiş alacak portföyü ihalesini kazandığını bildirdi.
RUBENİS TEKSTİL: Rubenis Tekstil, 200 makina parkuruna sahip 300 kişiye istihdam sağlayacak yeni Tam Entegre Hazır Giyim Fabrikası için yatırım teşvik belgesi başvurusunun onaylandığını açıkladı.
SASA: Erdemoğlu Holding, SASA hisseleriyle ilgili uluslararası bir finansal kuruluşla türev işlem gerçekleştirdiğini ve bu kapsamda 1.2 milyar adet hisseyi seans kapanış fiyatı olan 3.79 TL'den borsa dışında devrettiğini bildirdi. Böylece, Erdemoğlu Global, SASA sermayesinin yüzde 2.7'sine denk gelen 1.2 milyar adet SASA hissesi 3.71 TL fiyattan Erdemoğlu Holding'e satıldı. İşlemin, Erdemoğlu'nun SASA'daki uzun pozisyonunu koruyarak risk yönetimi amacı taşıdığı belirtildi.
AYGAZ: Aygaz, Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan tüp, valf, regülatör ve tank gibi LPG ekipmanları üretiminin gerçekleştirildiği tesisin 2025 ve 2026'da kademeli olarak Toprakkale-Osmaniye'deki fabrikaya taşınacağını açıkladı.
DARDANEL: Şirketin yüzde 300 bedelli sermaye artırımına ilişkin rüçhan hakkı kullanımı geçen hafta başladı.
KONTROLMATİK: Şirket, Chint Electric ile yapılan teknoloji ve lisans anlaşması kapsamında geliştirilen 245 kV Gaz İzoleli Şalt (GIS) ürününün tip testlerinin tamamlandığını, Polatlı'daki yeni tesisin inşaatının bittiğini ve ilk sipariş olan 154 kV Osmaniye GIS projesi için üretim hazırlıklarına başlandığını bildirdi. Seri üretimin ise 2025 yılı içerisinde başlaması hedefleniyor.
SUWEN TEKSTİL: Suwen Tekstil, 1Ç25 finansal sonuçlarında 118 milyon TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 23 milyon TL, bir önceki çeyrekte ise 27 milyon TL kar bildirmişti. Aynı dönemde şirketin satış gelirleri yıllık bazda yüzde 16 artarken, çeyreklik bazda yüzde 18 daralarak 991 milyon TL oldu. FAVÖK marjı yıllık bazda daraldı.
VESTEL: Vestel, 5.077 milyon TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde de 298 milyon TL zarar bildirmişti.
EKOS TEKNOLOJİ: Ekos Teknoloji, Çin'in önde gelen enerji depolama firmalarından CALB Group ile batarya enerji depolama sistemlerinin üretimi, teknolojisinin geliştirilmesi ve satışına yönelik stratejik iş birliğini kapsayan 5 yıllık anlaşma imzalandığını açıkladı.
KOÇ METALURJİ: Koç Metalurji, Osmaniye OSB'deki çelik tesisine entegre, yıllık 800.000 ton kapasiteli haddehane yatırımı için Çinli Harbin Guang Wang firmasıyla 21.5 milyon dolarlık ekipman sözleşmesi imzaladığını açıkladı.