Yüksek volatilitenin ön plana çıkardığı 38 hisse

Piyasada bir süre daha azalarak da olsa volatilitenin devamını öngören analistler, bunun yatırımcılara yeni fırsatlar sunabildiğini hatırlatıyor. Borsa uzmanları, 38 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.
29.05.2025 11:47 GÜNCELLEME : 29.05.2025 11:47

İDİL TARAKLI/ Küresel piyasalar geçen haftaya sakin başladı. ABD ile Çin'in 90 gün süreli anlaşmasının ardından, tarifelere ilişkin gelişmelerin şimdilik gündemde etkisini kaybettiği görüldü. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, yüksek borçlanma ve artan bütçe açığını gerekçe göstererek, 108 yıl sonra ABD'nin kredi notunu bir kademe düşürerek 'Aa1' seviyesine çekti. Not görünümünü ise 'negatif"ten 'durağan'a revize etti. Öte yandan ABD Başkanı Trump ve Rusya Devlet Başkanı Putin arasında gerçekleşen görüşme sonrası Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine yönelik müzakerelerin başlatılması kararı alındı. İsrail'in İran'a yönelik olası bir saldırıya hazırlandığına dair haberlerin ise risk iştahını sınırladığı görüldü.

19 Mayıs Pazartesi günü Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla işlem görmeyen Borsa İstanbul, 20 Mayıs'ta haftaya yön arayışı ile başladı. Borsa İstanbul'da ilk işlem gününde gerçekleşen NETTE para çıkışı dikkat çekti. BİST-100'de 9.000 seviyesinden 9.800'e kadar yaşanan tepkinin ardından yön arayışının devamı gözlendi. Hafta boyunca önceki hafta test edilen 9.750 – 9.800 direnç bölgesi aşılamadı ve devam eden para çıkışıyla BİST-100 endeksi 9.400'ün altına geriledi. Analistler, zayıf 1Ç25 finansalları, yüksek faiz ortamı ve devam eden siyasi risklerin yanı sıra yurt dışının da haber akışı ile katalizör olamaması nedeniyle Borsa İstanbul'da baskının devam edeceğini düşünüyor.

Hafta sonuna doğru (22 Mayıs) Borsa İstanbul'da yeni bir Kredi Garanti Fonu beklentileri ile gün içi dip seviyelerden yüzde 2'ye yakın tepki verildi ve kapanış 9.500'e yakın gerçekleşti. Ancak borsa uzmanları, 9.700- 9.800 bandı aşılmadıkça kalıcı bir rahatlamadan bahsedilemeyeceğini belirtiyor.

Bu arada geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2024 yılının ikinci Enflasyon Raporu'nu yayımladı. Rapor, 2025 yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 24 seviyesinde korunduğunu ortaya koyarken, tahminin ±5 puanlık bir aralıkla desteklendiği bilgisi paylaşıldı. Öngörü patikasının üst bandı ise Piyasa Katılımcıları Anketi'nde yer alan yüzde 30.4'lük tahminin altında kaldı. Piyasa aktörleri raporu 'TCMB'nin 22 Mayıs günü gerçekleştirdiği sunumda "ben buradayım" diyerek beklentilerini teyit etti' şeklinde yorumlandı.

Geçen haftanın son günü ise Trump'ın Avrupa Birliği'ne ek gümrük vergisi açıklaması ile Borsa İstanbul'da satışlar yeniden hız kazandı. BIST-100 Endeksi geçen haftayı yüzde 3.23 oranında bir kayıpla 9.356 puandan tamamladı.

Tüm bu veriler ışığında piyasada bir süre daha azalarak da olsa volatilitenin devamını öngören analistler volatil piyasaların özellikle finansal okuryazarlığı olan ya da profesyonel destek alan yatırımcılara yeni fırsatlar sunabildiğini hatırlatıyor.

Borsa uzmanları küresel piyasalardaki haber akışı, içerdeki ekonomik ve siyasi gelişmeler, açıklanan ilk çeyrek bilançoları ile oluşan volatil piyasa koşulları da göz önünde bulundurularak uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 38 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.

"BU HAFTA GÖRECE SAKİN"

Mayıs ayı yoğun veri takviminin görece sona ermesi ve 26 Mayıs'ın ABD ve Birleşik Krallık özelinde resmi tatil olması nedeniyle bu haftanın (26 Mayıs haftası) görece sakin olacağını düşünen Marbaş Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Erdem Yıldız, ancak içerde elbette bazı önemli başlıklar bulunduğunu hatırlatıyor. Bu kapsamda öncelikle 2025 1.Çeyrek Türkiye GSYİH verisinin takip edileceğini ifade eden Yıldız, "Büyüme tarafında aktivite de ne kadar kayıp olup olmadığı ve hangi grupların güçlü kalıp kalmadığını yakından izliyor olacağız. Türkiye'nin 2025 yılında yüzde 3 büyüyeceğini öngörüyoruz.

TCMB tarafından yayınlanacak 2025 1.Dönem Finansal İstikrar Raporu ile hangi noktaların katkı sağladığı hangi noktaların ise olumsuz etkilendiği anlatılacak ve gelecek dönemin şekillerini bizlerle paylaşıyor olacak.

Globalde ise ABD Michigan Mayıs ayı finalize verilerini takip edeceğiz. Piyasalar TÜFE'nin yükseleceği endişesinin ne kadar azalıp azalmayacağını izleyecek. Bu arada görece öncü verilerde beklentilerin iyileştiğini gözlemliyoruz" yorumunu yapıyor.

"ENFLASYON RAPORU YILI ŞEKİLLENDİRECEK"

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB), yılın ikinci enflasyon raporunu geçen hafta (22 Mayıs Perşembe) yayımladığını da hatırlatan Yıldız, konuya yönelik "TCMB özelinde proaktif davranış devam etse de enflasyon rakamları ve beklentiler yönüne göre piyasaya mutlak pozitif/negatif etki yaptığını gözlemliyoruz. Piyasa buradaki davranışları önemsiyor ve gecikmeli olarak piyasalardan sonra ekonomik verilere de yansıdığını değerlendiriyor. Bizde buna katılıyoruz. TCMB, 22 Mayıs günü gerçekleştirdiği sunumda 'ben buradayım' diyerek beklentilerini teyit etti. Kaynaklar özelinde Sağlıkta Uygulama Tebliğindeki indirim 1 puan düşürücü etki yaparken diğer unsurların sırasıyla gıda fiyatları 0.5, çıktı açığı 0.3, TL cinsi ithalat fiyatları 0.1, ana eğilim 0.1 puan olmak üzere enflasyonu artırıcı etki yaptığı gözlemlenmekte. Gıda fiyatlarında zirai don kaynaklı yükselme, tarifeler kaynaklı ticarette atalet süreçleri üzerine küreselde belirsizlik varlığı beklentilerde ise sürekli revizyon değil iddialı kalkış göstergesini ortaya koyduğu belirtildi. Riskli varlıklar için bunu olumlu karşılıyoruz. Marbaş olarak TÜFE özelinde yüzde 32 beklentimizi korumaya devam ediyoruz. Ancak TCMB, TÜFE yüzde 32'ye düşse dahi proaktif davranışlarını devam ettirme çabasında olacağından 2026 2.çeyreğe kadar reel faiz politikasının azalarak devam etmesini bekliyoruz" değerlemesini yapıyor.

"RİSK İŞTAHI ARTABİLİR"

Yılın ikinci yarısına girerken, küresel makroekonomik ve jeopolitik risklerin yanı sıra yurt içindeki olumsuz haber akışının, yılın ilk yarısına kıyasla görece daha düşük seyretmesini bekleyen Yıldız, bu durumun, piyasalarda artan bir risk iştahını beraberinde getirebileceğini öngörüyor. Küresel cephede, haber akışlarının yavaşlaması ve iyimserliğin öne çıkmasıyla birlikte, dünya endekslerinde kademeli bir toparlanma gözlemlendiğini de dile getiren Yıldız, "Ancak BİST-100 endeksi özelinde, önceki dönemlerde yaşanan sert satışların ardından toparlanmanın sınırlı kaldığı görülüyor. Bu durumda yerel dinamiklerin küresel olumlu havadan daha baskın olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde haber akışı kaynaklı volatilitenin devam etmesini öngörmekle birlikte, bu oynaklığın önceki periyotlara göre azalmasını bekliyoruz. Ancak, yurt içinde yaşanabilecek olası siyasi veya makroekonomik şokların, endekste yeniden sert fiyatlamalara ve görünümün bozulmasına neden olabileceğini de göz ardı etmemek gerekir" diyor.

"YUKARI YÖNLÜ BİR İVME BEKLİYORUZ"

İlk çeyrekte beklentilerin altında gelen finansal sonuçlara rağmen, yılın ikinci çeyreği itibarıyla başta havacılık, turizm ve gayrimenkul yatırım ortaklıkları (GYO) sektörlerinde öngörülen toparlanmanın etkisiyle piyasanın yukarı yönlü bir ivme kazanmasını beklediklerini de kaydeden Yıldız, "Bu nedenle BİST- 100 endeksi için yıl sonu hedefimiz 12.500 puan (3.03 dolar) seviyesi" diyor.

Ayrıca, küresel ve yerel ölçekte artan jeopolitik riskler ile dalgalı haber akışına rağmen, Türkiye'nin risk primini temsil eden CDS'nin yeniden 300 baz puan seviyesinin altına gerilemesinin, TCMB'nin uyguladığı politikaların yabancı yatırımcılar nezdinde güven kazandığını gösterdiğini düşünüyor. Bu durumun özellikle yabancı yatırımcı girişlerini desteklemesini ve endekste alım iştahını artıracağını ifade eden Yıldız, "Bununla birlikte, aşağı yönlü riskler açısından 9.300 puan bandını (yaklaşık 2.30 dolar) kritik destek seviyesi olarak izliyoruz. Endeksin yılın geri kalanında 9.300–12.500 aralığında dalgalanarak 2025'in bu bant içinde tamamlamasını öngörüyoruz" yorumunu yapıyor.

"VOLATİLİTE YENİ FIRSATLAR SUNABİLİR"

Tüm bu veriler ışığında piyasada bir süre daha azalarak ta olsa volatilitenin devamını öngören Yıldız, volatil piyasaların özellikle finansal okuryazarlığı olan ya da profesyonel destek alan yatırımcılara yeni fırsatlar sunabildiğini hatırlatıyor. Volatil piyasa koşullarında en dikkat çekici dinamiklerden birinin ise yatırımcıların şok gelişmelere verdiği tepki süresinin yavaşlaması olduğunu söylüyor. Bu durumun, ani haber akışlarının etkisinin gecikmeli ve daha dağınık fiyatlamalara neden olmasına yol açtığını da vurgulayan Yıldız, şu başlıklara dikkat çekiyor: "Yatırımcılar açısından bu ortamda en dikkat edilmesi gereken konuların başında kredili işlemler ve gün içi kaldıraçlı pozisyonlar geliyor. Özellikle yüksek faiz ortamının sürdüğü ve risklerin tamamen ortadan kalkmadığı mevcut konjonktürde, stop-loss kullanılmadan yapılan bu tür işlemlerin yatırımcının sermayesini ciddi ölçüde riske atabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle kredili işlem tercih eden yatırımcıların mutlaka yatırım danışmanları eşliğinde hareket etmeleri ve risk yönetimi çerçevesinde belirlenmiş zarar-kes seviyelerine titizlikle uymaları kritik önem taşıyor. Diğer yandan, kredili işlem kullanmayan ve kaldıraçsız pozisyon taşıyan yatırımcılar açısından da stratejik bir yaklaşım gerekiyor. Bu gruptaki yatırımcıların, orta-uzun vadeli perspektifte doğru temalarda ve sağlam bilanço yapısına sahip hisselerde pozisyonlanmaları durumunda, kısa vadeli panik satışlardan uzak durmaları gerektiğini düşünüyoruz."

Yıldız, küresel piyasalardaki haber akışı, içerdeki ekonomik ve siyasi gelişmeler, açıklanan ilk çeyrek bilançoları ile oluşan volatil piyasa koşulları da göz önünde bulundurularak uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere Kocaer Çelik, İş Yatırım Menkul Değerler, Garanti BBVA, TSKB, Albaraka Türk, Yapı Kredi, İndeks Bilgisayar, Kontrolmatik, Logo Yazılım, Teknosa, Maçkolik İnternet Hizmetleri, Anadolu Hayat Emeklilik, Türkiye Sigorta, Astor Enerji, Aksa Enerji, Galata Wind Enerji, Naturalgaz, Emlak Konut GYO, Mavi Giyim, Migros, BİM, Ülker, Kerevitaş, TAB Gıda, MLP Park, Global Yatırım Holding, Kıraç Galvaniz, Enka İnşaat, Ford Otosan, Tofaş Oto, Aselsan, Altınay Savunma, Katılımevim, Oyak Çimento, Limak Doğu Anadolu Çimento, THY, Pegasus, ve TAV Havalimanları hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

"POZİTİF AYRIŞMAYI BAŞARAN ŞİRKETLER"

Borsa İstanbul'da 2025 yılı ilk çeyrek bilanço sezonu geride kalırken, mali tablolarda genel olarak zayıf bir görünümün dikkat çektiğini belirten Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Akkoyunlu ise, XUTUM endeksinde bilanço açıklayan 514 şirketin yüzde 51'i yani 263 şirket kâr açıklarken, geri kalan şirketlerin zarar bildirdiğini hatırlatıyor. XU100'de zarar açıklayanların oranının yüzde 30, XU030'da ise yüzde 31 seviyesinde bulunduğunu ifade eden Akkoyunlu, şu değerlemeyi yapıyor: "Enflasyon muhasebesi, kur etkisi ve euro/dolar paritesi, talep zayıflığı ile yüksek finansman giderleri karlılıklarda bu düşüşün temel nedenlerini oluşturuyor. Bu dönemde pozitif ayrışmayı başaran sektörlerin başında bankacılık ve sigorta geliyor. Bu iki sektör, enflasyon muhasebesinden muaf olmalarının yanında yüksek faiz ortamında marjlarını koruyabildi. Bankalar özellikle net faiz marjındaki iyileşme, TÜFE'ye endeksli tahvillerden gelen getiriler ve güçlü komisyon gelirleriyle dikkat çekerken; sigorta şirketleri prim üretimi ve teknik kârlılıkta başarılı bir dönem geçirdi. Gıda sektöründe fiyatlama gücü yüksek olan ve maliyetlerini iyi yöneten şirketler, görece daha dirençli performans gösterdi. Savunma Sanayi hem güçlü sipariş akışı hem de kamu destekli projeler sayesinde pozitif ayrışan sektörlerden biri oldu. Bunun yanı sıra otomotiv tedarikçileri, tekstil ve demir-çelik gibi emtia odaklı sektörlerde sert kârlılık düşüşleri görüldü."

"HİSSE BAZINDA SEÇİMLER ARTACAK"

Şirket bazlı ayrışmaların artacağı ve 'hisse seçiminin' daha kritik olduğu bir dönemin başladığını düşünen Akkoyunlu, "Özetleyecek olursak, ikinci çeyrek bilanço sezonunda geniş tabanlı bir toparlanma beklemek zor olsa da bazı sektörler özellikle mevsimsel veya kur destekli gelir yapısına sahip olanlar pozitif ayrışabilir" diyor.

Enflasyonda yavaşlamanın da başladığını aktaran Akkoyunlu, "Henüz fiyatlama gücünü toparlamaya yetecek kadar güven ortamı oluşmuş değil. Eğer sıkı para politikası sonuç verir ve yıl sonunda ya da 2026 başında faiz indirimleri başlayabilirse, yatırım ve tüketim iştahı toparlanabilir. Ayrıca baz etkisi üçüncü çeyrekten itibaren bazı sektörlerde daha net pozitif katkı sunabilir. Kalıcı toparlanma için 2025 sonu 2026 başı daha uygun bir zaman dilimi gibi görünüyor" diyerek önümüzdeki döneme yönelik görüşlerini özetliyor.

"TURKCELL'İ MODEL PORTFÖYÜMÜZE DAHİL ETTİK"

Öte yandan Gedik Yatırım, geçen hafta (21 Mayıs 2025 itibarıyla) Türk Telekom'u model portföyden çıkarma kararı aldığını, buna karşılık Turkcell hisselerini yeniden portföye dahil ettiğini açıkladı.

Şirket, Türk Telekom hisselerinin 18 Şubat 2025'ten bu yana model portföyde yer aldığını ve bu süreçte endekse göre yüzde 28, mutlak olarak ise yüzde 23 getiri sağladığını belirtti. Gedik Yatırım konuya yönelik şu bilgilendirmeyi yaptı: "Orta vadeli taktiksel bir karar doğrultusunda portföyden çıkarılan Türk Telekom için 'Endeksin Üzerinde Getiri' tavsiyemizi koruyoruz. Türk Telekom hisseleri, 2025 tahmini net kâr beklentisi olan 13.9 milyar TL ve ilk çeyrek tahmini olan 5.1 milyar TL dikkate alındığında, 15.6 seviyesinde fiyat/kazanç (F/K) çarpanıyla işlem görüyor. 2025 sonu net borç tahmini 58.2 milyar TL olan şirketin, yatırım harcamaları hariç 82.2 milyar TL seviyesindeki yıllık FAVÖK beklentisiyle birlikte 3.4 FD/FAVÖK çarpanı öne çıkıyor.

Turkcell'i ise Gedik Yatırım'ın model portföyüne 139.78 TL hedef fiyatla yeniden ekledik. Turkcell'in 2025 tahmini net kârı 16.4 milyar TL, ilk çeyrek tahmini ise 3.1 milyar TL seviyesinde öngörülüyor. Hisseler 13.0 F/K çarpanıyla işlem görüyor. Aynı dönemde 99.2 milyar TL seviyesindeki yıllık FAVÖK ve 36.7 milyar TL net borç tahminine göre, şirket 2.5 FD/FAVÖK oranıyla işlem görüyor."

Erdem YILDIZ/ Marbaş Menkul Değerler Araştırma Uzmanı

"İndeks Bilgisayar'ın büyüme stratejisi dikkat çekiyor"

İNDEKS BİLGİSAYAR: İndeks Bilgisayar, Türkiye'nin en köklü ve lider teknoloji distribütörlerinden biri olarak, iş modelini çoklu kanal yapısı, geniş ürün gamı ve dijitalleşme eğilimlerini merkezine alan stratejik adımlarla güçlendiriyor. Şirket Apple, Lenovo, Samsung gibi küresel markalarla yaptığı stratejik distribütörlük anlaşmaları, HB Bilişim satın alması ile ikinci el teknoloji segmentine girişi ve Gebze'de inşa edilen yeni nesil lojistik yatırımı ile hem ürün portföyünü genişletiyor hem de operasyonel verimliliğini artırmayı hedefliyor. 1.Çeyrek finansallara baktığımız zaman yüksek faiz ortamının getirmiş olduğu talep yönlü daralmayı görsek de sektördeki yüzde 17'lik daralmaya karşın yüzde 9.6 daralarak dirençli yapısını sürdürdüğünü görüyoruz. 1.Çeyrekte 655 milyon TL FAVÖK, 91.9 milyon TL net kar açıklayan şirkette çeyreklik anlamda marjlarda toparlanmaya ek olarak sürdürülebilir karlılığın devamı dikkat çekiyor. Özellikle lojistik yatırımları ve yüksek marka portföyü sayesinde maliyet avantajı yaratmasını, önümüzdeki dönem marj sürdürülebilirliği açısından pozitif değerlendiriyoruz. Şirket hisselerinin 2.35 FD/FAVÖK çarpanlarıyla iskontolu fiyatlandığını düşünüyoruz. Ana temamızda, İndeks Bilgisayar'ın büyüme stratejisi; Türkiye'de dijitalleşme ve e-ticaret penetrasyonunun artması, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla genişleyen teknoloji altyapısı ve çevre dostu döngüsel ekonomi eğilimleri çerçevesinde şekilleniyor. Grup, 2025 yılı için 2 milyar dolar ciro hedefi ve 2030'da Avrupa, MEA ve Balkanlar'da ilk 5 teknoloji distribütörü olma vizyonuyla ilerliyor. İndeks Bilgisayar hisselerinde yüzde 86.62 yükselme potansiyeli ile 13.53 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK: Özsermaye karlılığı (RoE) bakımından yüzde 50 beklentimizin üstünde yüzde 52'lerde seyreden bir yapı var olduğunu gözlemliyoruz. Türkiye Emeklilik Sistemi temasından ilk yararlanacak emeklilik şirketi olması, emeklilik teknik dengesinin pozitif kalmaya devam etmesi ve hayat tarafında da güçlü büyümeler doğrultusunda beğenmeyi sürdürüyoruz. Hasar/prim oranı tarafında görece uzun vadeye yayılmış ürünler üzerinden prim ürettiği için sektörden fazlasıyla olumlu ayrışmaya devam ediyor. Engellilere ve 25 yaş altı üniversite öğrencilerine yönelik BES aksiyonlarının alınmasıyla gelecekte burada da bir pazar yaratılmasını bekliyoruz. Bu pazarın oluşumu Anadolu Hayat gibi güçlü pazar payına sahip şirketleri olumlu etkileyecektir. Emeklilik süreçlerinde BES kesintilerinin sadeleştirilmesi, emeklilik dönemindeki ödeme opsiyonlarının çeşitlendirilmesine ilişkin görüşlerde sektörü destekleyen unsurlardan diyebiliriz. Muhasebesel bakımdan da IFRS 15'e geçiş sürecinin 2026 yılında tamamlanıyor oluşu emeklilik sektöründe güçlü karlılıkların oluşmasında önemli bir katkı sağlayacaktır. Komisyon maliyetleri IFRS 15 ile aktifleşecek olup sözleşme süresine yayılarak gider haline getirilmek suretiyle daha dengeli finansallar oluşacaktır. Bu doğrultuda da sözleşmelerin ilk yıllardaki karlılık baskısının azalmasını bekliyoruz. Fon büyüklüğü yapısıyla birlikte her geçen gün büyümeye devam eden Anadolu Hayat Emeklilik nezdinde 2025 yılında 5 milyar TL'nin üzerinde net kar beklentimiz mevcut. Yüzde 50 özsermaye karlılığı (RoE) doğrultusunda yüzde 132.75 yükselme potansiyeli ile 181.78 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Şirket hisseleri 'al' tavsiyesi ile araştırma kapsamımızda olmaya devam ediyor.

TSKB: TSKB, 2025 yılı ve sonrasında büyüme stratejileri doğrultusunda hareket ederek, hali hazırdaki güçlü fonlama aktivitelerini güçlendirmeyi hedefliyor. Şirket, kredi büyümesini sürdürüyor ve aktif kalitesini korumaya devam ediyor. Sınırlara takılmaması nedeniyle net faiz marjının baz senaryoda yüzde 5 üzerinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Güncel makroekonomik koşullar ve kredi büyümelerinin sıkı olduğu ortamda şirketin faaliyetleri desteklenmeye devam ediyor. Takipteki krediler tarafında riskli bir portföyünde satılmasının ardından yüzde 2 altında kalan bir NPL rasyosu gözlemlemeye devam edeceğiz. Yüzde 90 yeşil olunan ortamda 2025 ötesi için düşük karbon ekonomisine geçiş ve enerji verimliliğine önem verilerek portföy oluşturuluyor. 2025 yılında 13 milyar TL'nin üstünde bir net kar beklentimiz mevcut olmakla birlikte değerleme tarafında da özsermaye karlılığının yüzde 30 seviyesinin üzerinde kalmasını bekliyoruz. TSKB hisselerinde yüzde 77.30 yükselme potansiyeli ile 20.14 TL hedef fiyat öngörüyoruz. Şirket hisseleri 'al' tavsiyesi ile araştırma kapsamımızda olmaya devam ediyor.

BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?

AKSA AKRİLİK: Aksa Akrilik Kimya, Aralık 2024 tarihinde başlattığı iştirak modeliyle kısmi bölünme süreci kapsamında, enerji faaliyetlerinin yüzde 100 bağlı ortaklık olarak kurulacak Akset Enerji Üretim A.Ş. adı altında birleştirmek için EPDK onayını aldı.

DOĞUŞ OTOMOTİV: Doğuş, Doğuş Holding AŞ'den satın almış olduğu Doğuş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ'nin paylarının alımına ilişkin YK kararlarının batıl olduğu iddiası ile açılan davanın ikinci duruşmasının yapıldığını, bir sonraki duruşma tarihinin 12 Kasım 2025 olarak belirlendiğini açıkladı. Öte yandan Doğuş Otomotiv, geçen hafta pay başına brüt 27.27 TL temettü dağıttı.

IC ENTRA YENİLENEBİLİR ENERJİ: Şirket, 1Ç25 finansal sonuçlarında 1.225 milyon TL zarar açıkladı. Şirket geçen yılın aynı döneminde 447 milyon TL net kar, bir önceki çeyrekte ise 245 milyon TL net zarar bildirmişti. Açıklanan net zararda operasyonel karlılıktaki düşüşün yanı sıra yatırım faaliyetlerinden kaynaklı gider ve vergi tutarı etkili oldu.

EREĞLİ: Ereğli devam eden yatırımlarından 4 No'lu Kok Bataryası Modernizasyonunu tamamlayarak devreye aldı. Şirket, 800 bin ton/yıl kapasiteli 4 No'lu Kok Bataryası ile çevre performansını artırmayı, ithal kok alımını azaltmayı ve verimlilik artışıyla maliyetlerini azaltmayı amaçlıyor. Öte yandan Ereğli pay başına brüt 0.25 TL temettü ödemesi için hak kullanım tarihini 2 Temmuz olarak açıkladı.

İSKENDURUN DEMİR ÇELİK: İskenderun Demir Çelik devam eden yatırımlarından 1. Yüksek fırın yatırımının tamamlayarak devreye aldı. Yıllık 2.8 milyon ton sıvı ham demir üretim kapasitesi ile maliyet azaltarak verimliliğini artırmayı amaçlıyor.

KOZA ALTIN: Koza Altın, 1Ç25 finansal sonuçlarında piyasa beklentisinin yüzde 64 gerisinde 506 milyon TL net kar açıkladı. Geçen yılın aynı döneminde ise 252 milyon TL net zarar, bir önceki çeyrekte ise 60 milyon TL net kar bildirmişti. Net satışlar piyasa beklentisine uyumlu 4.220 milyon TL olarak gerçekleşti. Net satışların yıllık bazda korunmasına karşılık FAVÖK rakamı yıllık bazda yüzde 40 düşüşle 650 milyon TL'ye geriledi.

SDT UZAY: SDT Uzay yurtiçindeki bir müşterisiyle toplamda 1 milyon dolarlık anlaşma imzaladığını açıkladı. Yeni sözleşme şirketin 4Ç24 (son paylaşılan veriye göre) sonu itibarıyla 89 milyon dolar olan bakiye siparişlerinin yüzde 1.2'sine tekabül ediyor. Anlaşma savunma sistemlerine ilişkin olup 2025 ve 2026 yılları arasında teslim edilecek.

VAKIFLAR BANKASI: Pay geri alım kapsamında 23.24 TL – 23.46 TL fiyat aralığında 715.000 adet Banka D Grubu paylarının geri alım işlemi gerçekleştirildi.

ESENBOĞA ELEKTRİK: Şirketin 260.000.000 TL olan çıkarılmış sermayesinin toplam 1.560.000.000 TL, yüzde 600 oranında artırılarak (bedelsiz olarak) 1.820.000.000 TL'ye çıkarılmasına karar verildiği bildirildi.

GENTAŞ: Şirketin mevcut 300.000.000 TL olan sermayesinin, bedelsiz pay dağıtımı şeklinde 450.000.000 TL artırılarak (%150 oranında) 750.000.000 TL'ye yükseltilmesine karar verildiği bildirldi.

KORDSA: Şirketin yüzde 61 oranında dolaylı bağlı ortaklığı olan Microtex Composites'in yüzde 39'luk tutarındaki azınlık hissesinin Opsiyon Sözleşmesi çerçevesinde, şirketin bağlı ortaklığı Kordsa Inc. tarafından 34.940.344 Avro bedelle satın alınmasına karar verildiği bildirildi.

THY: Genel kurulda, sermayenin yüzde 1.7'sine karşılık gelen 23.5 milyon adet paya veya azami 9 milyar TL fon tutarına kadar hisse geri alım programı başlatılmasına onay verildi. Daha önceki geri alım programı kapsamında, sermayenin yüzde 0.46'sına denk gelen 6.3 milyon adet payın ortalama 170.88 TL fiyattan geri alındığı ve söz konusu programın sona erdiği bildirildi.

YAPI KREDİ: Yapı Kredi, toplam 2.5 milyar TL tutarındaki alacağını, varlık yönetim şirketlerine 507 milyon TL bedelle satma kararı aldığını açıkladı.

ALFA SOLAR ENERJİ: Alfa Solar Enerji, ana faaliyet konusu güneş enerjisinden elektrik üretimi ve satışı olan Aydost Enerji Üretim A.Ş'nin tamamına sahip hisselerini, tek pay sahibi Levent Büküm'den 13.2 milyon dolar bedelle devralmak üzere 10 Şubat 2025 tarihinde anlaşma imzalandığını açıkladı. Rekabet Kurumu onay sürecinin tamamlanmasının ardından, pay devri işlemi 20 Mayıs 2025 itibarıyla gerçekleşti.

BOSCH FREN SİSTEMLERİ: Bosch Fren Sistemleri, 1Ç25 sonuçlarında 15 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar rakamı, yıllık bazda yüzde yüzde 49 azalırken, çeyreksel bazda yüzde 63 azaldı.

BATI SÖKE Batı Söke, 1Ç25 finansal sonuçlarında 479 milyon TL net kar açıkladı. Açıklanan net kar yıllık bazda yüzde 270 oranında artış kaydederken, bir önceki çeyrekte 106 milyon TL net zarar elde edildi.

ÇELEBİ HAVA SERVİSİ: Çelebi Hava Servisi, Hindistan'daki bağlı ortaklığı CASI'nin Cochin, Kannur ve Hyderabad havalimanlarında yürüttüğü imtiyaz sözleşmelerinin, ulusal güvenlik gerekçesiyle tek taraflı olarak feshedilmesine ilişkin açıklamada bulundu. Şirket, bu iddiaların asılsız olduğunu ve söz konusu kararların iptali için tüm hukuki ve idari yollara başvuracağını belirtti. CASI'nin bugüne kadar Hindistan mevzuatına aykırı herhangi bir faaliyeti bulunmadığı vurgulanırken, yaşanabilecek operasyonel aksaklıklardan şirketin sorumlu tutulamayacağı ifade edildi. Ayrıca, bu gelişmelerin Çelebi'nin finansal durumu veya yükümlülüklerini yerine getirme kapasitesi üzerinde önemli bir etkisi olmadığı belirtildi.

EGE PROFİL: Ege Profil, geçen hafta pay başına 0.5 TL brüt temettü dağıttı.

EUROPOWEER ENERJİ: Europoweer Enerji, Çin merkezli Hopewind Electric ile merkezi ve string inverterler ile güç dönüşüm sistemlerini kapsayan bir ODM iş birliği anlaşması imzaladığını açıkladı.

KAFEİN YAZILIM: Kafein Yazılım, geçen hafta pay başına 0.30 TL brüt temettü dağıttı.

KONTROLMATİK: Kontrolmatik'in bağlı ortaklığı Pomega ile ABD merkezli Our Next Energy (ONE) arasında, toplam 7 GWh kapasiteli LFP pil hücresi üretimi için münhasır ve bağlayıcı bir iş birliği anlaşması imzalandığı bildirildi. Üretimin, 2026'da 2 GWh kapasiteyle başlayıp 2027'de 5 GWh seviyesine ulaşması hedefleniyor.

LOKMAN HEKİM: Şirket, 1Ç25'te 873 milyon TL satış geliri, 190 milyon TL FAVÖK ve 24 milyon TL net kar açıkladı.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK: Şirket nisan ayında prim üretiminin aylık bazda yüzde 6 oranında azalışla 1.6 milyar TL, yılbaşından bu yana ise yıllık yüzde 84 yükselişle 6.0 milyar TL olarak gerçekleştiğini açıkladı.

VAKIF FİNANSAL KİRALAMA: Şirket sermayesinin 1.500.000.000 TL arttırılarak (%42,86 oranında bedelsiz olarak), 3.500.000.000 TL'den 5.000.000.000 TL'na yükseltilmesine karar verildiğini bildirdi.

BİZE ULAŞIN