HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 24 Temmuz'daki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 300 baz puan indirerek, yüzde 43'e çekti. Kurul ayrıca Merkez Bankası gecelik vadede borç verme oranını yüzde 49'dan yüzde 46'ya, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44.5'ten yüzde 41.5'e indirdi. Yaklaşık 4.5 ay sonra politika faizinde indirime giden TCMB, faiz koridorunda simetriyi korudu.
Enflasyonun Haziran'da yatay seyrettiğine dikkat çeken TCMB, öncü verilerin Temmuz'da aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici artacağına işaret ettiğini vurguladı. TCMB'nin karar metninde, "Yakın döneme ilişkin veriler, talep koşullarının dezenflasyonist etkisinin arttığını gösteriyor. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor" denildi.
Metinde, politika faizine ilişkin atılacak adımların enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleneceği vurgulandı. Adımların büyüklüğünün, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirileceği belirtildi.
3 PPK TOPLANTISI DAHA VAR
Hatırlanacağı üzere TCMB 6 Mart'taki PPK toplantısında politika faizini 250 baz puan indirimle yüzde 45'ten yüzde 42.5'e çekmişti. 19 Mart sürecinin ardından 20 Mart'ta PPK ara toplantısı gerçekleştiren TCMB, politika faiz oranını yüzde 42.5, Merkez Bankası gecelik vadede borçlanma faiz oranını yüzde 41'de sabit tutarken, borç verme faiz oranını ise yüzde 46'ya yükseltmişti. 17 Nisan'daki PPK toplantısında ise Banka, politika faizini 350 baz puanlık artışla yüzde 42.5'ten yüzde 46'ya çıkarmıştı. Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranı yüzde 46'dan yüzde 49'a, borçlanma faiz oranı ise yüzde 41'den yüzde 44.5'e yükseltilmişti.
Açıklanmış takvime göre, TCMB yıl sonuna kadar 11 Eylül, 23 Ekim ve 11 Aralık olmak üzere 3 PPK toplantısı daha gerçekleştirecek. Ekonomistler indirim sürecinin devam etmesini bekliyor.
TEMMUZ AYI TÜFE ARTIŞI BEKLENTİSİ YÜZDE 2.11
Temmuz ayı enflasyonunun Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 4 Ağustos'ta açıklanacağını hatırlatarak, şimdi de enflasyon beklentilerine göz atalım. Piyasa katılımcıları anketine göre, 2025 Temmuz ayı tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi yüzde 2.11 oldu. TCMB'nin reel sektör ve finansal sektör temsilcilerinden oluşan 65 katılımcı tarafından yanıtlanan piyasa katılımcıları anketine göre, piyasa katılımcılarının 2025 yılı sonu TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 29.86 iken bu anket döneminde yüzde 29.66 düzeyinde gerçekleşti. Katılımcıların 2025 yılı sonu döviz kuru (dolar/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 43,57 iken, bu anket döneminde yüzde 43,72 liraya yükseldi. Katılımcıların GSYH 2025 yılı sonu büyüme beklentisi bir önceki anket döneminde olduğu gibi Temmuz'da da yüzde 2.9 olarak gerçekleşti. Katılımcıların yılsonu cari açık beklentisi ise 19.9 milyar dolar.
Öte yandan Finansal Kurumlar Birliği'nin (FKB) İstanbul Üniversitesi iş birliğinde geliştirdiği FKB ekonomik görünüm endeksi Haziran'da bir önceki aya göre 0.79 puan azalarak 100.75 puana geriledi. FKB ekonomik görünüm beklenti anketine göre, Temmuz ayı enflasyon beklentisi ise bir önceki aya göre 0.33 puan azalarak yüzde 1.86 oldu.
TÜİK verilerine göre, TÜFE Haziran'da piyasa beklentilerinin altında bir gerçekleşmeyle aylık yüzde 1.37 artmış, yıllık enflasyonu 0.36 puanlık azalışla yüzde 35.05 düzeyinde gerçekleşmişti.
TÜKETİCİ GÜVENİ GERİLEDİ
Geçen hafta güven endeksleri de açıklandı. TÜİK verilerine göre, güven endeksi 2025 Temmuz'da aylık bazda hizmet sektöründe yüzde 0.8 azalışla 110, perakende ticaret sektöründe yüzde 0.5 azalışla 107.9, inşaat sektöründe yüzde 2.2 artışla 88.8 oldu.
Tüketici güven endeksi Temmuz'da bir önceki aya göre yüzde 1.8 oranında azalarak 83.5 oldu. TÜİK ile TCMB işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan verilere göre, tüketici güven endeksi bu düzeyi ile son 5 ayın en düşük seviyesine işaret etti.
Geçen hafta TCMB'nin imalat sanayinde faaliyet gösteren bin 844 iş yerinin iktisadi yönelim anketine verdiği yanıtlardan elde edilen reel kesim güven endeksi de açıklandı. Buna göre, Temmuz'da mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi (RKGE), bir önceki aya göre 0.5 puan artarak 98.9 seviyesinde gerçekleşti. Mevsimsellikten arındırılmamış RKGE bir önceki aya göre 0.1 puan azalarak 100.2 oldu. Finansal hizmetler güven endeksi ise Temmuz'da bir önceki aya göre 9.2 puan azalarak 162 seviyesinde gerçekleşti. TCMB'nin finansal sektörde faaliyet gösteren 147 kuruluşun yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edilen anket sonuçlarına göre, son üç aydaki iş durumu ile hizmetlere olan talebin FHGE'yi azalış yönünde etkilediği, gelecek üç aydaki hizmetlere olan talep beklentisinin ise FHGE'ye artış yönünde yansıdığı görüldü.
Bu arada imalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) Temmuz'da bir önceki aya göre 0.3 puan azalarak yüzde 74.1 seviyesinde gerçekleşti. TCMB'nin iktisadi yönelim anketinden elde ettiği sonuçlara göre, mevsimsel etkilerden arındırılmamış KKO, Temmuz'da bir önceki aya göre 0.4 puan azalarak yüzde 74.2 oldu.
"DİL VE KONUŞMA TERAPİSTLERİ" ÇABUK İŞ BULUYOR
TÜİK, 2.3 milyonu aşkın gencin üniversite tercihlerini yapmaya hazırlandığı şu günlerde 2024 yılı istihdam göstergelerini açıkladı. TÜİK verilerine göre, lisans mezunlarında kayıtlı istihdam oranı 2024'te bir önceki yıla göre 0.6 puan gerileyerek yüzde 75 oldu. Ön lisans mezunlarında ise bu oran yüzde 67.7'den yüzde 66.4'e geriledi. Lisans mezunlarında ortalama ilk iş bulma süresi 2024'te bir önceki yıla göre değişmeyerek 14.4 ay olurken, ön lisans mezunlarında 15.9 aydan 16 aya çıktı. Lisans mezunlarının mezuniyetleri sonrası ilk iş bulma süre ortalamasının en kısa olduğu bölümler; dil ve konuşma terapisi (2.2 ay), tıp (4.1 ay), özel eğitim öğretmenliği (4.3 ay), eczacılık (5.1 ay) ile ebelik (7.6 ay) oldu. Ön lisans mezunlarında ise ilk iş bulma süre ortalamasının en kısa olduğu beş bölüm; polis meslek eğitimi (2.9 ay), optisyenlik (9.4 ay), aşçılık (10.9 ay), eczane hizmetleri (11.8 ay) ile sivil havacılık kabin hizmetleri (11.8 ay) oldu. İlk iş bulma süresinin en kısa olduğu "eğitim ve öğretim alan" lisansta sağlık ve refah (8.9 ay), ön lisansta hizmetler (13.7 ay) olarak belirlendi. Lisans mezunlarının kazanç durumları incelendiğinde, aylık ortalama kazancı en yüksek olan beş bölüm sırasıyla; pilotaj, matematik mühendisliği, uzay mühendisliği, tıp ile uçak mühendisliği oldu. Ön lisans mezunlarında ise aylık ortalama kazancı en yüksek olan beş bölüm; polis meslek eğitimi, uçak teknolojisi, perakende satış ve mağaza yönetimi, marka iletişimi ile elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtımı olarak kaydedildi.
OTOMOTİVDE ÖTV ORANLARI YENİDEN BELİRLENDİ
Otomotiv sektöründe ÖTV oranlarının düzenlenmesine yönelik hükümler içeren Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 635 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile ilgili Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanunla verilen yetkiler çerçevesinde binek otomobillerin özel tüketim vergisi (ÖTV) uygulamasında yapılan yeni düzenlemeyle, motor silindir hacmi, elektrikli menzil ve batarya kapasitesi dikkate alınarak ÖTV matrah ve oranlarında değişikliğe gidildi. Kanunla, binek otomobillerin vergilendirilmesinde kullanılan ÖTV matrahları güncellendi. Lüks arazi taşıtları arasında yer almakla birlikte kamyon veya kamyonet gibi vergilenen taşıtların ÖTV oranı yüzde 4'ten yüzde 50'ye çıkarıldı. Cumhurbaşkanı kararı çerçevesinde, satışların yoğun olduğu bazı araç gruplarında ÖTV oranları 5 ila 10 puan arasında indirildi. Bazı modellerde mevcut oranlar korundu. Diğer bazı modellerde ise ÖTV oranları 10 ila 20 puan arasında artırıldı. Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan konuya ilişkin yapılan açıklamada yapılan değişikliklerin hem indirim hem de artış yönlü etkiler içermesi nedeniyle, düzenlemenin yıllık bazda net enflasyon etkisinin sadece 0.0019 puan olacağı öngörüldü.
Seda YALÇINKAYA ÖZER / İntegral Yatırım Araştırma Müdürü
"Faiz indirimi başladı, mesaj şahin kaldı"
Stopaj kararının ardından piyasanın faiz indirimi beklentisi 250-300 baz puan aralığında yoğunlaşmıştı. 300 baz puanlık indirim, beklentilerin üst bandına denk düşse de sürpriz değil. Kararın hemen ardından piyasa alıcılı bir tepki gösterdi; özellikle BIST 100 ve bankacılık endeksi öne çıktı. Faiz indirimi yapılmış olsa da, mesaj şahin kaldı. TCMB'nin sıkı duruş mesajını koruması, piyasada ilk tepkinin geri verilmesine neden oldu. Karar metnindeki enflasyon vurgusuna baktığımızda, aylık bazda Temmuz ayı enflasyonun geçici etkilerle artış sağlayabileceği ifade edilirken, genel olarak dezenflasyonist etkinin artığına yönelik vurgu öne çıktı. TCMB, enflasyondaki yataylaşmayı ve geçici artışı göz önünde bulundurarak ihtiyatlı duruşuna devam ediyor. Temmuz ayı karar metnine, 'Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir' şeklinde kritik bir cümle girdi. TCMB, bu ifadesiyle sadece faiz oranı seviyesine değil, faiz adımlarının büyüklüğüne dair de ileriye dönük yönlendirme sunuyor. Faiz indirimi ile sıkı duruşun aynı anda vurgulanması, TCMB'nin piyasaları rahatlatmadan, enflasyon beklentilerini yönetmek istediğini gösteriyor. Özetle, TCMB Temmuz'da faiz indirimlerine başlamış oldu. Ancak bu indirimlerin hızlı adımlarla gelmesi yönündeki beklentileri törpüleyen kontrollü bir sözel yönlendirme yaptı. Bu da sıkı para politikası duruşu korunarak bir gevşeme alanı açıldığını gösteriyor. Temmuz ayı karar metnindeki iletişim ve yönlendirme de kuvvetli kullanıldı. TCMB, toplantı bazlı ve veri odaklı olacağını ifade etti.
Hande ŞEKERCİ / İş Portföy Başekonomisti
"Yılsonu faiz beklentimiz yüzde 35.5"
Piyasada genel beklenti 2.5 puan indirim yönündeydi, biz stopaj kararı sonrasında beklentimizi yüzde 42.5'ten yüzde 43.5'e çekmiştik. Son günlerde rezerv birikiminin güçlü olması nedeniyle TCMB'nin daha fazla indirim yapabileceği de görüşler arasındaydı. Merkez Bankası'nın tam orta yolu bulduğunu söyleyebiliriz. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin bundan sonra koridorun üst bandı olarak belirlenmesinin, mevcut çıktı açığı ve fiyat istikrarı gelişmelerine göre makul olduğunu düşünüyoruz. Koridoru 41-46 arasında bekliyorduk, oldukça uyumlu. Bundan sonraki indirimlerin dozunun toplantı bazında enflasyon odaklı ayarlanacağı vurgusu var. Yılsonu faiz beklentimiz yüzde 35.5.
Doç. Dr. Atılım MURAT / TOBB ETÜ Öğretim Üyesi
"TCMB, önümüzdeki 3 toplantıda 300'er baz puan indirime gidebilir"
Piyasanın faiz indirimi beklentisi 250 baz puanda yoğunlaşmıştı. TCMB'nin manevra alanı vardı, 300 baz puanlık indirime gitti. TCMB'nin yılın geri kalanında 3 toplantısı var. Yüzde 43'e çekilen politika faiz oranının, yılsonunda yüzde 34 bandına indirilmesini bekliyorum. TCMB bundan sonraki 3 toplantıda 300'er baz puan indirime gidebilir. TCMB, karar metninde politika faizine ilişkin atılacak adımların büyüklüğünün, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı, ihtiyatlı bir yaklaşımla belirleneceğinin altını çizdi. Politika faizindeki indirimin TL mevduat faizlerine, para piyasası fonlarındaki faizlere yansıması olacaktır. Ancak kredi faizlerine hemen yansımaz. Bu biraz da, bankaların TL cinsinden ticari kredilerinde hem KOBİ'ler için hem de daha büyük işletmeler için aylık kredi büyüme sınırları olmasından kaynaklanıyor. Temmuz ayı TÜFE artışı beklentim yüzde 2-2.5 aralığında. Memur ve emekli ücretlerine yapılan artışlar, konutlara yönelik doğalgaz tarifesindeki artış, ayrıca İsrail-İran arasında yaşanan savaş nedeniyle petrol fiyatlarındaki artışın yansımalarının etkileri hissedilecek. Otomotivdeki ÖTV artışının yansıması ise daha sonra olacak.
Muhammed Ali KARAKAŞ / Otomerkezi.net CEO'su
"Yeni ÖTV, ikinci el piyasasını hareketlendirecek"
Yeni ÖTV sisteminin etkileri, ikinci el otomobil piyasasını doğrudan yansıyacak. Yeni ÖTV oranlarının sektöre yansımasını şu başlıklarla özetleyebiliriz: Özellikle 650 bin lira ve üzeri matraha sahip modellerin yüzde 75-80 bandına, orta ve üst segmentlerin ise yüzde 90-100-170 ÖTV dilimlerine kayması bekleniyor. KDV ile düşünüldüğünde bu durum, belirli model sıfır araç fiyatlarında yüzde 12 ila yüzde 24 arasında artışa denk geliyor. Bu artışın parasal karşılığı segmentine göre 150 bin lira ile 300 bin lira arasında bir zam anlamına gelmekte. Giriş seviyesi ve orta seviye A-B-C segmenti bazı otomobillerin fiyatlarında ise 40-60 bin lira ortalamasında indirim yaşanıyor. Belirli marka ve model sıfır araçların ulaşılabilirliğinin düşmesi, tüketiciyi doğrudan ikinci el araçlara yöneltecektir. Bu talep artışı, ikinci el fiyatlarında orta vadede yüzde 5 ile yüzde 8 bandında bir yükseliş baskısı yaratabilir. Özellikle temiz, uygun fiyatlı araçların çok daha hızlı satılması bekleniyor. Elektrikli araçlarda artık ÖTV oranı yüzde 25'ten başlasa da matrahlar düşük kalırsa bazı elektrikli modeller hala avantajlı olabiliyor. Genel fiyat artışları nedeniyle elektrikli ikinci el araçlara da ilgiyi artacak. Yeni ÖTV sistemi, kısa vadede fiyatları yukarı çekerken, ikinci el piyasasında hareketliliği hızlandıracak.
Prof. Dr. Recep VARÇIN / Ankara Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi Anabilim Dalı Kurucu Başkanı
"Gençler 'iş ve yaşam becerilerini' geliştirmeli"
TÜİK'in açıklamış olduğu 2024 istihdam göstergelerinde dikkat çeken en önemli özelliklerden biri bazı mesleklerin -sağlık ve polis-gibi, büyük oranda kamu tarafından istihdam garantili meslekler olması. Burada yeni bir durum yok. Dil ve konuşma terapisi, özel eğitim öğretmenliği gibi diğer bazı mesleklerin ise mesleki hizmetlerin artan oranda toplumun farklı kesimleri tarafından talep edilmesi işe giriş sürelerini kısaltıyor. Konuşma güçlüğü çeken ya da özel eğitim gerektiren çocukların ebeveynleri eskiden bu hizmetlere bu kadar talep göstermiyordu. Ebeveynlerin eğitim düzeyi ve farkındalıkları arttıkça bu tür hizmetlere olan talep de arttı, dolayısı ile bu mesleklerde istihdam oranı da artı. Pilotluk da havacılık sektörünün gelişmesi ile paralel olarak rağbet gören mesleklerden bir tanesi. Üniversite tercihi yapan genç arkadaşlara önerim sevdikleri ve yapmaktan, icra etmekten hoşlandıkları alanları tercih etmeleri ve üniversite eğitimleri boyunca 'iş ve yaşam becerilerini' geliştirmeleri. Bu beceriler onları hayatta ayakta tutacaktır.