HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Türkiye'nin ilk 6 aylık turizm performansı belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2025 yılının ikinci çeyreğinde Türkiye'nin turizm geliri yıllık yüzde 8.4 artışla 16 milyar 284.3 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, yılın ilk yarısında yüzde 7.6 artışla 25 milyar 778 milyon dolara ulaştı. Son dört çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış turizm gelirleri 62.9 milyar doları aştı. Yılın ikinci çeyreğinde, ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri 16 milyar 95 milyon 247 bin dolar, transfer yolculardan elde edilen gelir ise 189 milyon 75 bin dolar oldu. Bu rakamın yüzde 16.5'ini Türkiye'yi ziyaret eden yurt dışı ikametli vatandaşlar oluşturdu. Ziyaretçiler, seyahatlerini kişisel veya paket tur ile organize etti. Bu çeyrekte ziyaretçiler tarafından yapılan harcamaların 11 milyar 100 milyon 829 bin dolarını kişisel harcamalar, 4 milyar 994 milyon 418 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.
TÜİK verilerine göre, Türkiye'den çıkış yapan ziyaretçi sayısında da artış yaşandı. 2025 yılı ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 2 artan yurtdışına seyahat edenler, 16 milyon 412 bin 168 kişi oldu. İkinci çeyrekte, ziyaretçilerin yüzde 16.3'ünü 2 milyon 678 bin 105 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu. Son dört çeyrek itibarıyla yıllıklandırılmış ziyaretçi sayısı 62 milyon 657 bin 792 kişi olarak gerçekleşti. Türkiye'nin 2025 yıl sonu hedefinin 65 milyon turist ve 64 milyar dolar turizm geliri olduğunu hatırlatalım.
Yılın ikinci çeyreğinde Türkiye'de geceleme yapan ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 110 dolar oldu. Yurt dışında ikamet eden vatandaşların gecelik ortalama harcaması ise 73 dolar olarak kaydedildi.
İkinci çeyrekte ziyaretçilerden elde edilen turizm geliri içerisindeki paket tur harcamalarının payı yüzde 31, yeme içme harcamalarının payı yüzde 19.4, uluslararası ulaştırma harcamalarının payı ise yüzde 12.8 oldu. Yıllık bazda, uluslararası ulaştırma harcamaları yüzde 13.8, yeme içme harcamaları yüzde 13.7 ve tur hizmetleri harcamaları yüzde 12.5 arttı. Ziyaretçiler yüzde 71.1 ile en çok gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler amacıyla geldi. İkinci sırada yüzde 16.8 ile akraba ve arkadaş ziyareti, üçüncü sırada ise yüzde 5.6 ile alışveriş yer aldı.
TURİZM GİDERİ YÜZDE 41.1 ARTTI
Türkiye'nin turizm gideri, yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 41.1 artarak 2 milyar 759 milyon 918 bin dolar oldu. Bunun 1 milyar 850 milyon 866 bin dolarını kişisel, 909 milyon 52 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu. Bu çeyrekte yurt dışını ziyaret eden vatandaş sayısı yıllık yüzde 0.5 azalarak 2 milyon 947 bin 929 kişi oldu. Bunların kişi başı ortalama harcaması 936 dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin turizm gideri yılın ilk altı ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39.4 artarak 5.2 milyar dolara yükseldi. Kişi sayısı yüzde 2.4 artışla 5 milyon 544 bin 154 kişiye ulaştı. Bunların kişi başı ortalama harcaması 939 dolar olarak gerçekleşti.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2025 yılının ilk altı aylık döneminde 25.8 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek 6 aylık turizm gelirine ulaşıldığını belirterek, "Yıl sonu hedefimiz geçen yılki 61.1 milyar dolardan 64 milyar dolara çıkmak. Yüzde 4.7 gelir artışı hedefliyoruz. Ancak ilk 6 aya baktığımızda, yüzde 7.6'lık bir gelir artışı yakaladık. Kişi başı gecelik gelirin ciddi oranda artması ve ortalama kalış süresinin beklentinin üzerinde gerçekleşmesi, toplam geliri olumlu yönde etkiledi. 64 milyar dolarlık yıl sonu hedefimize adım adım ilerliyoruz" dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bölgede yaşanan gerilimlere rağmen turizmin güçlü performansını koruduğunu vurgulayarak, "Sürdürülebilir cari denge hedefimizi destekleyen turizm sektörü ekonomimize güç katmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
ENFLASYON BEKLENTİLERİ AYRIŞTI
Enflasyon beklentileri piyasa katılımcıları ve reel sektörde gerilemeye devam ederken, hanehalkında arttı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) sektörel enflasyon beklentileri verilerine göre, 2025 Temmuz'da 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentileri bir önceki aya göre, piyasa katılımcıları için 1.2 puan azalarak yüzde 23.4, reel sektör için 0.8 puan azalarak yüzde 39 seviyesine gerilerken, hanehalkı için 1.5 puan artarak yüzde 54.5'e yükseldi. Sektörel enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları anketi, iktisadi yönelim anketi ve Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) iş birliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi ile finansal ve reel sektör uzmanlarının, imalat sanayi firmalarının ve hanehalkının 12 ay sonrası yıllık tüketici enflasyonu beklentileri derlenerek elde edildi. Temmuz'da piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası enflasyon beklentisi yüzde 23.4 ile 43 ayın en düşük seviyesine gerilerken, reel sektörün beklentileri 41 ayın en düşük seviyesini gördü. Öte yandan gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 4.1 puan azalarak yüzde 26.6 oldu.
TCMB, "GEÇİCİ ARTIŞA" İŞARET ETMİŞTİ
Enflasyon verisi 4 Ağustos'ta açıklanıyor. TÜİK verilerine göre Haziran ayında tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık yüzde 1.37 artarken, yıllık tüketici enflasyonu 0.36 puanlık azalışla yüzde 35.05 düzeyinde gerçekleşmişti. TCMB'nin piyasa katılımcıları anketinde; katılımcıların Temmuz ayı tüketici enflasyonu beklentisi yüzde 2.11 olmuştu. TCMB, 24 Temmuz'daki Para Politikası Kurulu toplantısı sonrasında yayımladığı karar metninde, enflasyonun ana eğiliminin 2025 Haziran'da yatay seyrettiğine dikkat çekerek, öncü verilerin Temmuz'da aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak artacağına işaret ettiğini vurgulamıştı.
TCMB Başkanı Fatih Karahan, geçen hafta reel sektör temsilcilerine Kayseri'de yaptığı sunumda, şokların dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermediklerini belirterek, Haziran 2024'te başlayan dezenflasyon sürecinin kesintisiz devam ettiğini, enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığının içinde kalmasını beklediklerini vurguladı.
Bu arada TCMB, yılın üçüncü enflasyon raporunu 14 Ağustos'ta açıklayacak. TCMB, yılın ikinci enflasyon raporunda enflasyon tahminlerinde değişikliğe gitmemişti. Banka, yıl sonu tahminlerini 2025 için yüzde 24, 2026 için yüzde 12 ve 2027 için yüzde 8 olarak korumuştu. Karahan, yıl sonunda enflasyonun açıkladıkları bantta kalacağından emin olduklarının altını çizmişti.
A&T Bank Baş Ekonomisti Ayşe Özden, Temmuz ayı TÜFE artışı beklentisini yüzde 2.24, yıllık enflasyon beklentisini ise yüzde 33.77 olarak açıkladı. İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Ferman ise, Temmuz ayında aylık TÜFE artışı beklentisini yüzde 3.2 olarak ifade etti. İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın da aylık TÜFE artışı beklentisini yüzde 2.5 olarak dile getirdi.
Ahlatcı Portföy Genel Müdürü Tonguç Erbaş, Temmuz'da aylık TÜFE beklentilerinin yüzde 2.30 seviyesinde olduğunu dile getirip, "Beklentimizin piyasa ortalamasının bir miktar üzerinde şekillenmesinde; hizmet grubu fiyatlamaları, kur geçişkenliği ve devam eden maliyet baskılarının etkili olacağı değerlendirilmekte. Bu doğrultuda, enflasyonist baskıların Temmuz ayında da görece güçlü seyredebileceğini öngörüyoruz" dedi.
İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 8.6
TÜİK'in hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre; mevsim etkisinden arındırılmış verilerle, 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2025 yılı Haziran'da aylık bazda 52 bin kişi artarak 3 milyon 47 bin kişi, işsizlik oranı 0.2 puan artarak yüzde 8.6 seviyesinde gerçekleşti. İstihdam edilenlerin sayısı 2025 Haziran'da aylık bazda 18 bin kişi azalarak 32 milyon 452 bin kişi, istihdam oranı 0.1 puan azalarak yüzde 48.9 oldu. İşgücü Haziran'da bir önceki aya göre 33 bin kişi artarak 35 milyon 498 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise aynı seviyede kalarak yüzde 53.5 olarak gerçekleşti. 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı aylık 0.6 puan artarak yüzde 16.2 olarak belirlendi. Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerden oluşan atıl işgücü oranı 2025 yılı Haziran'da bir önceki aya göre 1.8 puan artarak yüzde 32.9 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 23 iken işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı yüzde 20.3 olarak tahmin edildi. Mevsim etkilerinden arındırılmamış veriler dikkate alındığında; Haziran'da işsizlik oranı yüzde 8.5 seviyesinde gerçekleşti.
EKONOMİK GÜVEN GERİLEDİ
Ekonomik güven endeksi Temmuz'da yüzde 0.4 oranında azalarak 96.3 değerini aldı. Ekonomik güven endeksinin 100'den küçük olması genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor. TÜİK verilerine göre; Mart'ta 100.8 ile iyimserlik sınırının üzerinde gerçekleşen endeks, son dört aydır 96-97 bandında seyrediyor. TÜİK verilerine göre, Temmuz'da aylık bazda tüketici güven endeksi yüzde 1.8 oranında azalarak 83.5, reel kesim güven endeksi yüzde 0.5 artarak 98.9, hizmet sektörü güven endeksi yüzde 0.8 azalarak 110, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0.5 azalarak 107.9, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 2.2 artarak 88.8 değerini aldı.
Geçen hafta Haziran ayı dış ticaret istatistikleri de açıklandı. TÜİK ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre Haziran'da Türkiye'nin ihracatı yıllık yüzde 7.9 artarak 20.5 milyar dolar, ithalatı yıllık yüzde 15.2 artarak 28.7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret dengesi yıllık yüzde 38.8 artarak 8.17 milyar dolar açık verdi. Yılın ilk altı ayında ihracat yıllık yüzde 4.1 artarak 131.4 milyar dolar, ithalat yıllık yüzde 7.2 artarak 180.85 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 16.3 artarak 49.4 milyar dolar oldu.
Prof. Dr. Murat FERMAN / İstanbul Beykent Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Turizmde yapısal reformlara ihtiyaç var"
İkinci çeyrekte yüzde 8'i aşkın turizm geliri artışı iyi haber. Son dört çeyreklik dönem dikkate alındığında 63 milyar dolara dayan bir turizm geliri ortaya çıkıyor. Bunun sürdürülebilir olması ve geliştirilmesi için arka plan okumalarını iyi yapmak gerekiyor. TÜİK verilerine göre ikinci çeyrekte ziyaretçi sayısı yüzde 2 artarken, turizm gelirlerinde yüzde 8.4'lük artış Türkiye'de turizmin geçen yıla göre dört kat pahalandığına işaret ediyor. Bu da turizm rekabetçiliğini olumsuz etkileyecek bir durum. Turizm gelirlerinin yüzde 8.4'lük artışla 16.3 milyar dolara çıktığı ikinci çeyrekte, turizm giderleri yüzde 41.1 artışla 2.8 milyar dolara ulaşması bunun bir göstergesi. Giderlerdeki artış hızı beş kattan fazla. İkinci çeyrekte ziyaretçilerin gecelik ortalama harcamasının 110 dolara çıkması olumlu bir gelişme ancak Türkiye'nin daha çok harcayan turisti çekmesi gerekiyor. Ortalama harcamalardaki artışı olumsuz etkileyen en önemli faktör her şey dahil sisteminden çıkamamış olmamız. Yılın ikinci çeyreği turizmde yüksek sezonu temsil etmiyor ancak otellerin doluluk oranları düşük. Siz fiyat üzerinden rekabet ederseniz, alternatif destinasyonları tercih ederler. Sözün özü turizmde yapısal dönüşüme ihtiyaç var.
Prof. Dr. Sinan ALÇIN / İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi
"Transit yolcu harcamaları önemli rakamlara ulaştı"
İstanbul Havalimanı'nın dünyada transit yolcu geçişlerinde önemli bir merkez haline gelmesiyle birlikte, transit yolcu harcamaları da önemli bir orana gelmiş durumda. Turizm geliri içerisindeki paket tur harcamalarının payı hala ilk sırada. Bu da turizmin çarpan etkisini zayıflatan bir unsur. Çünkü yurt dışındaki bir acentadan her şey dahil veya benzer konseptlerdeki paket tatili satın alan bir turistin, tatili gerçekleştirdiği bölgedeki esnaf ve üretici ile olan alışveriş ilişkisi de oldukça düşük ve sınırlı kalmakta. Dolayısıyla bu iki unsurda iyileştirme ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'de özellikle enerji ve ara mallarından kaynaklı ortaya çıkan kronik cari açık sorununun çözümünde, en önemli silah turizm geliri. Bu noktada da son 4 yıldaki artış trendinin önemli olduğunu söyleyebilirim. Önümüzdeki süreçte ekonomik güven endeksinin nasıl değişeceği hem reel kesim beklentileri hem de tüketici güveninin seyrine bağlı olacak. Reel kesim güven endeksi 3 aylık geri ve ileri periyodu içermekte, tüketici güveni ise 12 aylık geri ve ileri alanı kapsamakta. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte özellikle sanayi ve tarımdaki duraksamanın devam etmesi halinde bu ister istemez perakende ve dayanıklı mal satışlarına da yansıyacak bir durum ortaya çıkartacak. Yaz ayları hizmet sektörü istihdamının geleneksel olarak Türkiye'de artış gösterdiği dönemler. Ancak içinden geçtiğimiz 2025'te, özellikle hizmet ve sanayi sektöründe ortaya çıkan durgunluğun, istihdamda da bir gönülsüzlük yarattığını söylemek gerekir.
Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO'su
"Türkiye yabancı turist için hala cazip"
TÜFE 2024 yılı Temmuz ayında aylık yüzde 3.23 çıkmıştı. TCMB bu yıl aynı ay için enflasyonun bir miktar yüksek olacağı tedirginliğini paylaştı ve piyasa beklentileri genel olarak yüzde 2.10 ortalamada bulunuyor. Bizim de beklentimiz yüzde 2 civarında çıkması ve yıllık bazda enflasyonun yüzde 34'lü seviyelere düşmesi.
Turizm geliri ikinci çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.4 artarken, ziyaretçi sayısı da yüzde 2 artış gösterdi. Bu durum ülkemize olan ilginin sürdüğünü ve hala turizmimizin yabancı turist için cazip olduğunu gösteriyor. Ekonomik güven endeksi Temmuz'da yüzde 0.4 oranında azalarak 96.3'e düştü. Detaylara bakıldığında, reel kesim güven endeksi artarken, tüketici güven endeksinde azalma dikkatimizi çekiyor. Haziran'da ithalattaki artışın ihracatın üzerinde olması nedeniyle dış ticaret açığı yıllık yüzde 38.8 artarken, ihracatın ithalatı karşılama oranı 4.9 puan azalışla yüzde 71.5 oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 2025'in ilk yarısında yıllık 2.1 puan azalışla yüzde 72.7 ye düşmüş durumda. Bu döviz ihtiyacının artacağını gösteren bir gösterge.