GÖKSEL TEKİNER / Borsa İstanbul'da iç siyasi gündemin baskısı altında bir süreçten geçiyoruz. Önceki haftalarda 11.605 seviyesinin test edilmesinin ardından gelen haber akışlarıyla geri çekilen BİST-100 endeksinde, iç gündemin baskı unsuru olmaya devam ettiğini gözlemliyoruz.
Makro veri tarafında ise önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemdeyiz. Hem yurt içi hem de yurt dışında faiz indirim kararlarının yakından takip edildiği bu süreçte, iç gündemin dağılması halinde alım iştahının yeniden güç kazandığını görebiliriz. Geçmiş tecrübelerimiz, bu tip veri akışlarının ardından alım iştahının genellikle devam ettiğini gösteriyor. Bu nedenle, yeni pozisyonlarda temkinli olunmasını ve kademeli alım stratejisinin denenmesini yararlı buluyoruz. Ancak anlık fiyat oynaklıklarına duyarlı yatırımcıların bu süreçte daha sakin hareket ederek en azından yeni bir trend oluşumunu beklemelerini öneriyoruz.
"10.300 SEVİYESİNİ KRİTİK DESTEK OLARAK İZLİYORUZ"
Teknik açıdan göstergelerin tamamında negatif eğilimin sürmesi, zayıf görünümü teyit ediyor. Endekste son dip ve zirve seviyeleri arasında çizdiğimiz Fibonacci'nin yüzde 50 desteği konumunda bulunan 10.300 seviyesini haftalık bazda kritik destek olarak izliyoruz. Bu seviyenin üzerinde kalınabilmesi, önümüzdeki günlerde toparlanma çabasını hızlandıracaktır.
Buna karşın, 10.300 seviyesinin altında gerçekleşebilecek bir kapanış endeksteki güç kaybının devamı anlamına gelecektir. Böyle bir durumda pozisyonların azaltılmasını öneriyoruz. Bu desteğin kırılmasıyla birlikte endekste ilk etapta 9,997 seviyesine kadar geri çekilme görülebilir.
Öte yandan, 10,300 seviyesinin üzerinde gerçekleşecek bir hafta kapanışı alım iştahını güçlendirecektir. Bu senaryoda, ilk etapta 10,900 seviyesi, ardından ise bir önceki tarihi zirve olan 11,252 seviyesinin hedeflenebileceğini düşünüyoruz.
Son çeyrekte ise istikrarlı şirketler ön plana çıkıyor. Bu kapsamda yılsonuna güçlü girmesini beklediğimiz 50 hissenin uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere takip edilebileceğini düşünüyoruz.
"Teknik analiz yatırımcının riskini azaltır"
Finansal piyasalarda fiyat hareketleri çoğu zaman psikoloji, beklenti ve haber akışıyla şekillenir. Bu noktada teknik analiz, fiyatların geçmişte izlediği eğilimleri dikkate alarak gelecekteki olası yönleri anlamamıza yardımcı olur. Yatırımcının riskini azaltırken fırsatları daha net görmesini sağlar.
Hisse tercihlerinde dikkate aldığımız kriterler;
Hisse seçiminde öncelikle orta veya uzun vadede kritik destek bölgelerine geri çekilmiş olmasını önemsiyoruz. Bu seviyeler, alım iştahının yeniden güçlenebileceği noktalar olması nedeniyle dikkate alınır. Bunun tersi olarak, kritik direnç seviyelerine yaklaşılması ya da bu seviyelerin test edilmesi ise kâr realizasyonu stratejisi açısından öne çıkar.
Ayrıca, yükseliş veya düşüş trend dirençlerinin kırılması yön değişimlerini beraberinde getireceğinden, bu kırılmaları yakından takip ediyoruz. Ortalama değerler de karar süreçlerimizin merkezinde yer alıyor. Özellikle 22, 50, 100 ve 200 günlük ortalamaların yukarı yönde kırılması ya da bu ortalamaların altına inilmesi, trendin gücü hakkında bize önemli sinyaller verir.
Formasyon oluşumları da yön tayininde belirleyici faktörler arasında bulunuyor. Bunun yanında, zamanlamanın doğru yapılabilmesi için indikatörlerden yararlanıyoruz. Kısa vadeli göstergeler olan Stochastik Slow, RSI ve MFI bize alım-satım işaretleri üretirken; orta vadeli göstergelerden Momentum ve MACD yönün teyidi açısından kritik önem taşıyor. Bu indikatörlerde ortaya çıkan sinyaller, karar alma sürecimizi destekleyen tamamlayıcı unsurlar olarak değerlendiriliyor.
