İDİL TARAKLI / Borsa İstanbul geçen haftaya sınırlı para çıkışı ve yabancı alımı ile başladı. Hafta ortasında 11 bin üzerinde tutunma çabası başarılı oldu. İlerleyen günlerde BİST- 100 endeksi hacim artışı, yabancı alışları ve para girişi ile beraber 5, 10 ve 22 günlük hareketli ortalamalarını da yukarı kırdı ve teknik açıdan önemli bir kısa vadeli pozitif sinyal üretti. Hafta sonuna doğru kar satışları ile endeks 11.082 seviyesinden kapanış gerçekleştirdi. Borsa uzmanları genel olarak momentum kaybının devam ettiğini ancak bununda sadece yatay bir bant hareketine neden olduğunu belirtti. Analistler risk iştahında artı ya da eksi yönde anlamlı bir değişim olmadığı sürece bu bantlarda sıkışmanın devam edebileceğini düşünüyor.
Bu seviyelerde yatırım yapmanın tamamen yatırımcının risk algısına ve stratejisine bağlı olduğunu ifade eden piyasa aktörleri borsanın kısa vadeli dalgalanmalara açık bir piyasa olduğunu, alım zamanını belirlerken temel ve teknik göstergeleri birlikte değerlendirmenin önemini vurguluyor. Orta ve uzun vadeli yatırımcılar için 10.500 puan civarında kademeli alımlar düşünülebileceğini de dile getiren analistler, bu noktada yapılan yatırımların endekse değil, hisse senedine yapıldığını, endeks düşse bile hisse senedinin pozitif ayrışabileceğinin özellikle altını çiziyor.
Borsa uzmanları, uzun vadede uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 31 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.
"FON GİRİŞLERİ BORSANIN SEYRİ AÇISINDAN KRİTİK"
Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul açısından 3 Ekim'de açıklanan TÜFE verisinin önemine vurgu yapan ALB Yatırım Yurtiçi Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı Barış Eniş, beklentilerin üzerinde gelen enflasyon verisinde gıda ve eğitim kalemlerindeki mevsimselliğin etkilerinin açıkça görüldüğüne dikkat çekiyor. Eniş, Eylül ayı için beklenen enflasyona dair oluşan gündemin etkisi ve faiz patikası yolculuğunda kalan PPK toplantılarının önemi göz önüne alındığında, verinin TCMB politikalarına ilişkin beklentilerde belirleyici olabileceğini de ifade ediyor.
ABD hükümetinin kapanmasının, gelen veri akışının önemini artırabileceğini de hatırlatan Eniş, "Geçen hafta Euro Bölgesi'nde açıklanan öncü TÜFE verisi, bunun yanında hem ABD hem de Euro Bölgesi için açıklanan öncü PMI verileri, küresel büyüme görünümü ve resesyon riskine dair sinyaller açısından yakından izlendi. ABD hükümetinin kapanmasıyla birlikte zayıflayan veri akışında özel sektör istihdam raporu önemini artırdı. İstihdamdaki keskin azalışın yanında önceki aya kıyasla yüzde 37 azalan işten çıkarmalar, FED'in gelecek faiz planlarına doğrudan etki edecek gibi görünüyor" yorumunu yapıyor.
Yıl sonuna doğru Borsa İstanbul'un seyrini belirleyecek en önemli gündem maddeleri arasında şirketlerin 3. çeyrek bilançoları, yabancı yatırımcı ilgisi, siyasi ve jeopolitik gelişmeler ile para politikasına dair beklentiler olduğunu da hatırlatan Eniş şu değerlemeyi yapıyor: "Şirket kârlılıkları, özellikle sektör bazlı ayrışmaları net biçimde ortaya koyarken, yabancı fon girişleri borsanın genel yönü açısından kritik olmaya devam edecek. Ayrıca iç siyasi dinamikler ve bölgesel gelişmeler risk iştahını dalgalandırabilecek unsurlar arasında yer alıyor. TCMB'nin faiz patikasına ilişkin vereceği sinyaller ve açıklanacak TÜFE verileri de yatırımcıların beklentilerini şekillendirecek. Bu arada küresel ölçekte gelişmekte olan ülkelere yönelen fon akımlarında Türkiye'nin alacağı payda, yıl sonuna doğru endeksin yönü üzerinde belirleyici olacaktır."
"YUKARI YÖNLÜ EĞİLİMİN KORUNMASINI BEKLİYORUZ"
Borsa İstanbul'da orta ve uzun vadede yukarı yönlü eğilimin korunmasını bekleyen Eniş özellikle enflasyonda kalıcı bir yumuşama, para politikasında öngörülebilirlik ve yabancı yatırımcı ilgisinin artmasının bu trendi destekleyeceğini düşünüyor.
Kısa vadede dalgalanmalar görülse de orta vadede 10.000 puanın psikolojik bir destek seviyesi olarak öne çıktığının altını çizen Eniş, "Yukarıda ise 11.500 direnci kritik bir eşik niteliğinde. Zira endeks bu seviyeyi daha önce test ettiğinde yoğun satış baskısı ile karşılaşmıştı. Dolayısıyla 11.500'ün kalıcı şekilde aşılması, endeksin yeni bir trend kanalına taşınması açısından belirleyici olacaktır." diyor.
Borsada vade tanımlarının aslında yatırımcının bakış açısına göre değiştiğinin de altını çizen Eniş, genel çerçevede kısa vade günlük işlemlerden başlayıp birkaç aya kadar uzanırken, orta vadenin çoğunlukla 6 ay ile 1.5 yıl arasını kapsadığını ve bu süreçte bilançolar, makroekonomik veriler ile para politikası adımlarının daha belirleyici olduğunu söylüyor. Uzun vadenin ise 2 yıl ve üzerini ifade ettiğini kaydeden Eniş, "Burada artık ekonomik döngüler, yapısal reformlar ve küresel sermaye akımlarının etkisi daha net hissediliyor. Tabii bir günlük işlem yapan yatırımcı için orta vade birkaç hafta bile olabilirken, kurumsal fon yöneticileri açısından bu süre 2-3 yıla kadar çıkabiliyor. Yani vade tanımlarını yaparken yatırımcının stratejisini ve perspektifini göz önünde bulundurmak gerekiyor" bilgilendirmesini yapıyor.
"ENDEKS DÜŞSE BİLE HİSSE SENEDİ POZİTİF AYRIŞABİLİR"
Bu seviyelerde yatırım yapmanın tamamen yatırımcının risk algısına ve stratejisine bağlı olduğunu ifade eden Eniş, borsa kısa vadeli dalgalanmalara açık bir piyasa olduğu için alım zamanını belirlerken temel ve teknik göstergeleri birlikte değerlendirmenin önemini vurguluyor. Orta ve uzun vadeli yatırımcılar için 10.500 puan civarında kademeli alımlar düşünülebileceğini de dile getiren Eniş bu noktada yapılan yatırımların endekse değil, hisse senedine yapıldığını endeks düşse bile hisse senedinin pozitif ayrışabileceğinin özellikle altını çiziyor.
Bu noktada Eniş uzun vade de uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere İş Finansal Kiralama, Vakıfbank, Türkiye Sigorta, Aygaz, Akbank, Garanti BBVA, Halkbank, Doğan Holding, Sabancı Holding, Koç Holding, Tüpraş, Otokar, Emlak Konut GYO, Ford Otomotiv, Turkcell, Türk Telekom, Pegasus, TAV Havalimanları, Astor Enerji, Kalekim, Ereğli, Oyak Çimento, Armada Gıda, Agesa Hayat Emeklilik, Torunlar GMYO, Avrupakent GMYO, Girişim Elektrik Sanayi, Aksa Enerji, Galata Wind Enerji, CVK Maden ve Limak Doğu Anadolu hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.
"ÜLKER'DE 'ENDEKSİN ÜZERİNDE GETİRİ' BEKLİYORUZ"
Gedik Yatırım geçen hafta, Ülker Bisküvi hissesinde hedef fiyatını 161 TL'den 180 TL'ye çıkararak tavsiyesini 'endekse paralel getiri'den 'endeksin üzerinde getiri'ye yükseltti. Gedik Yatırım hissede yaklaşık yüzde 71'lik getiri öngördüğünü belirtti.
Ülker'in 2025 yılı ikinci çeyrek sonuçlarına göre FAVÖK'ünün yıllık bazda yüzde 14.9 azalarak FAVÖK marjının yüzde 14.6'ya gerilediğini hatırlatan Gedik Yatırım; net karın ise daha düşük parasal kazançlar ve TL'nin dolar ve euro karşısında değer kaybı nedeniyle yıllık yüzde 58 düşüş gösterdiğine dikkat çekti. Şirketin net döviz pozisyonunun çeyreklik bazda yüzde 87 artarken, net borcun yıllık bazda yüzde 80 yükseldiğini de kaydeden Gedik Yatırım, bu artışın temel nedeninin özellikle kakao olmak üzere hammadde stoklaması olduğunu ifade etti.
Gedik Yatırım hisseye yönelik beklenti ve tahminlerine yönelik ise şu değerlemeyi yaptı: "Ülker, 2025 için enflasyona göre ayarlanmış satış gelirlerinde yüzde 3 (+/-100bp) büyüme ve FAVÖK marjında 100bp gerilemeyle yüzde 17.5 seviyesini hedefliyor. Gedik Yatırım olarak biz şirketin gelir artış beklentisini aşabileceğini öngörüyoruz. Ayrıca tüm kakao ve yağ maliyetlerinin 2025 için hedge edildiği dikkat çekiyor. Güçlü stokların kârlı satışlara dönüştürülebileceği, yılın ikinci yarısında nakit akışında iyileşme yaşanabileceğini ve FAVÖK'te kademeli toparlanma bekliyoruz. Orta vadede hisse için katalizör etkisi yaratabilecek faktörler arasında nakit akışı ve kârlılıkta toparlanma ön plana çıkıyor. Öte yandan önümüzdeki birkaç yıl içinde Ülker'in yüksek tek haneli enflasyon ortamında yüzde 20'nin üzerinde özsermaye kârlılığı elde edebileceğini öngörüyoruz."
"EMLAK KONUT'A 'AL' TAVSİYESİ VERİYORUZ"
Kuveyt Türk Yatırım ise geçen hafta Emlak Konut GYO'a hissesine 'al' tavsiyesi verdiğini açıkladı. Emlak Konut GYO için hedef fiyatını 29.20 TL olarak belirleyen Kuveyt Türk Yatırım; bu seviyenin mevcut fiyata göre yüzde 47 yükseliş potansiyeli taşıdığını hatırlattı.
Türkiye'de artan nüfus, şehirleşme, depreme dayanıklı konut ihtiyacı ve sosyal konut projelerine olan yüksek talebin, Emlak Konut'un uzun vadeli büyüme hikayesini desteklediği hatırlatan Kuveyt Türk Yatırım, ayrıca şirketin TOKİ ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile güçlü iş birliği sayesinde dönüşüm projelerinde stratejik konumda olduğunu ifade etti.
Emlak Konut'un projelerini çoğunlukla Gelir Paylaşımı Modeli (GPM) ile geliştirdiğine de dikkat çeken Kuveyt Türk Yatırım, hisseye yönelik şu değerlemeyi yaptı: "Bu yöntem şirketi finansman ve inşaat maliyetlerinden koruyor ve uzun vadeli nakit akışı sağlıyor. 2025 itibarıyla 32 aktif GPM projesi bulunan şirketin, bu projelerden toplam 85.8 milyar TL gelir ve 37.4 milyar TL kâr elde etmesi bekleniyor. Emlak Konut Türkiye genelinde 4.1 milyon metrekare büyüklüğünde ve 66.7 milyar TL ekspertiz değerine sahip arsa portföyüne sahip. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde yoğunlaşan bu portföyün, şirketin gelecekteki projelerine güçlü bir temel oluşturacağını düşünüyoruz.
Öte yandan şirket 2025'te net satış gelirlerinin 66.3 milyar TL, FAVÖK'ünün 16.1 milyar TL, net kârının ise 11.9 milyar TL olması bekleniyor.
Şirketin 2025 tahmini değerleme çarpanları ise 6.3 F/K ve 0.6 PD/DD seviyesinde bulunuyor.
Bu arada konut arz-talep dengesizlikleri, artan inşaat maliyetleri, yüksek faiz ve enflasyon ile mevzuat değişiklikleri Emlak Konut için başlıca riskler arasında bulunuyor."
"İŞ GYO'NUN PROJELERİ VE TEMETTÜ VERİMLİLİĞİ ÖNEMLİ"
İnfo Yatırım da geçen hafta yüzde 76 yükseliş potansiyeli ile İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (İş GYO) için 33.80 TL hedef fiyat belirlediğini açıkladı. İnfo Yatırım Araştırma şirketin projeleri ve temettü verimliliğinin yatırımcı açısından dikkat çekici olduğunu hatırlattı. İş GYO için 'al' tavsiyesi veren İnfo Yatırım Araştırma, hisseye yönelik şu değerlemeyi yaptı: "Türkiye'nin önde gelen gayrimenkul yatırım ortaklıklarından biri olan İş GYO, İstanbul ve İzmir'de yer alan yaklaşık 350 bin metrekare kiralanabilir alanı kapsayan portföyü ile öne çıkıyor. Yüksek doluluk oranları ve düzenli kira gelirleriyle dikkat çeken şirket, 2025'te yürürlüğe giren yeni GYO vergi düzenlemesinden avantaj sağlayabilecek yapıda bulunuyor. Yeni düzenlemeyle birlikte GYO'ların kazançlarının en az yüzde 50'sini temettü olarak dağıtmaları zorunlu hale gelirken, İş GYO'nun güçlü nakit akışı sayesinde yatırımcılarına yüksek temettü verimi sunabileceğini öngörüyoruz. Şirketin son dönemde yaptığı stratejik satışlar da bilanço gücünü artırdı. 2024'te Marmara Park arsası, 2025'in ilk yarısında ise İstanbul Finans Merkezi Ofis Binası ve Ankara İş Kulesi portföyden çıkarıldı. Bu adımların sağladığı nakit kaynağıyla borçluluk azaldı, likidite güçlendi. Böylece İş GYO yeni yatırım ve proje geliştirme süreçlerine daha rahat kaynak ayırabilir hale geldi.
İş GYO'nun portföyünde dikkat çeken projeler arasında; Kasaba Modern Projesi: 5.5 milyar TL potansiyel gelir, Litus İstanbul Projesi: 3 milyar TL gelir beklentisi, Tuzla Konut Projesi: yüzde 35 hasılat payı ile öne çıkan, tamamlandığında 12.2 milyar TL pazar değerine ulaşması beklenen dev proje. Bu projelerle birlikte şirketin toplamda 8.5 milyar TL'nin üzerinde ek gelir yaratması bekleniyor. Özellikle Tuzla Projesi'nin uzun vadede İş GYO'nun portföyünde 'amiral gemisi' konumuna gelmesi öngörülüyor.
İnfo Yatırım olarak hesaplamalarımıza göre İş GYO'nun Net Aktif Değeri (NAD) 33.02 milyar TL seviyesinde. Buna yüzde 20 tasfiye iskontosu uygulandığında şirketin piyasa değeri 26.45 milyar TL olarak hesaplanıyor. İş GYO hisseleri şu anda NAD'a göre yüzde 76 iskontolu işlem görüyor.
Bu arada faizlerde olası yükselişler konut talebini sınırlayabilir, dövizdeki oynaklık ise inşaat maliyetlerini artırabilir. Ayrıca büyük ölçekli projelerdeki satış hızının beklentilerin altında kalması nakit akışı üzerinde baskı yaratabilir. Buna karşın İş GYO'nun güçlü bilançosu, çeşitlendirilmiş portföyü ve yüksek kira gelirleri şirketi sektörde avantajlı konumda tutuyor."
"Piyasanın temel dinamiklerine odaklanılmalı"
Uzun vadede yatırım yapmak isteyen yatırımcıların, kısa vadeli fiyat hareketlerinden ziyade şirketlerin ve piyasanın temel dinamiklerine odaklanması gerektiğinin altını çizen ALB Yatırım Yurtiçi Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı Barış Eniş yatırımcılara şu önerilerde bulunuyor;
*En önemli kriterlerden biri, şirketin finansal sağlamlığı ve sürdürülebilir kârlılığıdır.
*Güçlü bilanço yapısı, istikrarlı nakit akışı ve düzenli temettü ödeme potansiyelinin uzun vadeli yatırımcı için güvence sağladığı unutulmamalı.
*Bir diğer önemli kriter, sektörün büyüme potansiyeli ve şirketin o sektördeki konumudur.
*Rekabet avantajı yüksek, pazar payını koruyabilen ya da artırabilen şirketlerin uzun vadede değer yaratma potansiyeli taşıdığı göz önünde bulundurulmalı.
*Makroekonomik görünüm ve ülke riskleri, özellikle kur, faiz ve enflasyon gibi değişkenler de uzun vadeli getirileri etkileyen önemli faktörlerdir.
*Şirket yönetiminin şeffaflığı, kurumsal yönetim ilkelerine uyumu ve sürdürülebilirlik politikaları da uzun vadeli yatırımcıların göz ardı etmemesi gereken unsurlar arasında yer alır.
*Son olarak, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirerek tek bir şirkete veya sektöre bağlı riskleri azaltmaları, uzun vadeli başarı için kritik öneme sahiptir. *Güncel olarak ise finansman maliyeti yüksek olan şirketleri izlemek ve burada oluşabilecek pozitif ivmelenmeyi yakalamak yatırımcılar için fırsat yaratabilir.
Barış ENİŞ/ALB Yatırım Yurtiçi Piyasalar Genel Müdür Yardımcısı
"Galata Wind düşük borçlulukla desteklenen büyüme planına sahip"
GALATA WİND ENERJİ: Galata Wind, son yıllarda kapasitesini hızla artırarak Türkiye'nin en hızlı büyüyen yenilenebilir enerji şirketlerinden biri haline geldi. 2024 sonunda 297 MW olan kurulu gücünü 2025 ortasında 354 MW'a çıkaran şirket, 2026 itibarıyla Şah RES, Alapınar RES ve Avrupa'daki güneş enerjisi yatırımlarıyla 399 MW'a ulaşmayı hedefliyor. 2030'da ise kurulu gücün üç kat artarak 1.087 MW'a ulaşması bekleniyor. Hedeflerin gerçekleşmesi durumunda üretimin 2025'te 954 GWh seviyesinden 2030'da 2.837 GWh'ye yükselmesi bekleniyor. Şirketin büyüme stratejisinin önemli bir ayağı olan Avrupa tarafında Almanya'da 43 MW'lık Agri-PV GES ve 40 MW batarya depolama projesi ile İtalya'daki 9 MW'lık GES için yapılan anlaşması bulunuyor. Yönetimin hedefinin bu noktada 2030'a kadar Avrupa'da 300 MW kurulu güce ulaşmak olduğu biliniyor. Bu yatırımların, şirketin döviz bazlı gelirlerini artırarak operasyonel riskleri çeşitlendirmesi bekleniyor. Öte yandan finansal açıdan bakıldığında Galata Wind, düşük borçluluk oranıyla dikkat çekiyor. 2024 yılını 0.65 net borç/FAVÖK rasyosuyla kapatan şirket, uluslararası finansman kaynaklarına da kolaylıkla erişebiliyor. EBRD ve Proparco ile yapılan yeşil kredi anlaşmaları, yatırımların uzun vadeli ve düşük maliyetli finansmanla desteklendiğini gösteriyor. Ayrıca, şirketin sahip olduğu yaklaşık 1.3 milyon tonluk karbon sertifikası stoğu, fiyatların yükselmesi halinde önemli bir ek değer potansiyeli barındırıyor. Kısa vadede, 2025'in ikinci yarısında devreye alınan kapasite artışları ve artan üretimle birlikte finansallarda ve marjlarda belirgin bir iyileşme bekleniyor. Uzun vadede ise Avrupa yatırımları ve depolamalı GES/RES projeleriyle Galata Wind'in ölçeğini büyütmeye ve sürdürülebilir kârlılığını artırmaya devam etmesi öngörülüyor. Galata Wind'i beğenmemizin ana nedeni, 2025 yılındaki hisse performansının sunduğu alım fırsatına ek olarak, şirketin 2030'a kadar üç katına çıkacak kapasite hedefi, düşük borçlulukla desteklenen büyüme planı ve Avrupa yatırımlarıyla döviz bazlı gelirlerini çeşitlendirmesi olarak sıralanabilir. Galata Wind Enerji uzun vadeli portföyler için uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere izlenebilir.
AKSA ENERJİ: Yurt dışı yatırımlarıyla Afrika ve Asya'da önemli bir oyuncu haline gelen Aksa Enerji, 2025'in son çeyreğinde Kuması santralini devreye alarak yaklaşık 38 milyon dolar FAVÖK katkısı sağlayacak. 2026'da ise Kazakistan, Gabon ve Senegal'de toplam 640 MW kurulu güce ulaşacak yeni santrallerin kademeli devreye girmesiyle şirketin döviz bazlı gelirleri güçlenecek. Bu projelerin sadece kapasite artırımı anlamına gelmediğini, aynı zamanda uzun vadeli sabit anlaşmalarla karlılığı koruyan bir nakit akışı yarattığını görüyoruz. Yurt içinde ise güneş ve rüzgar santrallerine odaklanan Aksa Enerji, 2026 yılı boyunca Gaziantep, Kırşehir ve Kayseri'deki GES yatırımlarını hayata geçirerek yenilenebilir portföyünü büyütecek. Ayrıca Türkiye'de depolamalı rüzgar santralleri arasında lisans alan ilk proje olan 100 MW kapasiteli Mersin RES, 2026 sonunda devreye girerek sektörde öncü bir rol üstlenecek. Finansal açıdan bakıldığında Aksa Enerji'nin 2025 için öngörülen 271 milyon dolar FAVÖK'ünü, yeni yatırımların katkısıyla 2026'da 360 milyon doların üzerine taşıması bekleniyor. Bu beklenti şirketin borçluluk seviyesine rağmen uzun vadede güçlü bir nakit yaratma kapasitesine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Döviz bazlı gelir yapısı ve çeşitlendirilmiş portföyü sayesinde risklerini minimize eden Aksa Enerji, yatırımcıya sürdürülebilir büyüme hikâyesi sunuyor. Şirket hisseleri uzun vadeli portföyler için uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere izlenebilir.
TÜPRAŞ: Tüpraş, 2025 ikinci çeyreğinde güçlü bir operasyonel performans sergileyerek 183.2 milyar TL ciro, 13.9 milyar TL FAVÖK ve 8.9 milyar TL net kâr açıkladı. Net kâr, piyasa tahminlerinin oldukça üzerinde gerçekleşirken, tek seferlik giderlerdeki azalma bu farkı artırdı. Şirket yüzde 98 kapasite kullanımıyla 7 milyon ton üretim gerçekleştirdi ve 7.6 milyon ton satış hacmine ulaştı; benzin segmentinde yıllık yüzde 13'lük artışla 1.4 milyon tonluk satış kaydedilerek rekor kırıldı. İç pazardaki talep büyümesi ve benzin satışlarındaki güçlü ivme, marjların desteklenmesinde önemli rol oynadı. Finansal açıdan Tüpraş, 2Ç25 sonunda 2.3 milyar dolar nakit bulundururken, işletme sermayesi ihtiyacının azalmasıyla serbest nakit akışı güçlendi. Net nakit pozisyonu 49 milyar TL'ye ulaştı ve şirketin sağlam finansal esnekliği sürdü. Yönetim, 2025 yılı için rafineri marjı, kapasite kullanımı ve yatırım harcamaları hedeflerini değiştirmedi; 26 milyon ton üretim, 30 milyon ton satış, yüzde 90-95 kapasite kullanımı, varil başına 5-6 dolar net rafineri marjı ve 600 milyon dolar yatırım planı öngörülüyor. İlk yarıda ise 232 milyon dolar yatırım harcaması kaydedildi. Eylül ayında ürün marjlarındaki güçlenme Tüpraş'ın operasyonel görünümünü destekler nitelikte oldu. Dizel ve jet yakıtında aylık bazda çift haneli artış görülürken, bu hareket düşük stok seviyeleri, talep canlılığı ve jeopolitik risklerin birleşiminden beslendi. Ortalama ürün marjı ağustosa kıyasla 1.3 dolar/varil yükselerek, yüksek kapasite kullanım dönemine denk geldi ve kârlılığı artırdı. Benzin tarafında sınırlı gerileme olsa da seviyeler güçlü kalmaya devam ediyor. Tüpraş, yılda 28 milyon tonluk işleme kapasitesi ve esnek rafineri yapısı sayesinde bu ortamda avantajlı konumda. Rusya kaynaklı arz riskleri kısa vadeli belirsizlik yaratsada, şirketin alternatif tedarik imkanları ve Avrupa'daki piyasa sayesinde bu riskin yönetilebilir olduğunu düşünüyoruz. Bu görünüm yılın son çeyreği için güçlü operasyonel ivmenin korunabileceğine işaret ediyor. Tüpraş uzun vadeli portföyler için uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere izlenebilir.
Halka arz endeksinden 7 şirket çıkarıldı
Borsa İstanbul geçen hafta (1 Ekim ) yedi şirketi BIST Halka Arz Endeksi kapsamından çıkardı. Buna göre Borsa İstanbul A.Ş, BIST Piyasa Değeri Ağırlıklı Pay Endeksleri Kural Seti'nin ilgili maddesi doğrultusunda BIST Halka Arz Endeksi'nde değişikliğe giderek Adra Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş, DMR Unlu Mamuller Üretim Gıda Toptan Perakende İhracat A.Ş, Ebebek Mağazacılık A.Ş, Gıpta Ofis Kırtasiye ve Promosyon Ürünleri İmalat Sanayi A.Ş, Hat-San Gemi İnşaa Bakım Onarım Deniz Nakliyat Sanayi ve Ticaret A.Ş, Reeder Teknoloji Sanayi ve Ticaret A.Ş ve Tarkim Bitki Koruma Sanayi ve Ticaret A.Ş hisselerini BIST Halka Arz Endeksi'nden çıkardı.
Yabancılar geçen hafta da hisse alımı yaptı
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre yabancılar, 26 Eylül haftasında da hisse ve tahvile güçlü giriş yaptı.
Verilere göre yabancı yatırımcılar, 26 Eylül haftasında 158.8 milyon dolarlık hisse senedi, 415.7 milyon dolarlık tahvil alımı gerçekleştirdi. Böylece yabancıların toplam alımı 574.5 milyon dolar oldu. 26 Eylül haftasında yabancıların; hisse senedi stoku 33.74 milyar dolardan 33.82 milyar dolara, tahvil stoku ise 15.16 milyar dolardan 15.63 milyar dolara yükseldi.
Yeni veriler, tahvil tarafında daha güçlü giriş yaşandığını gösterirken; bir önceki haftada yabancı yatırımcılar 407.6 milyon dolarlık hisse, 178 milyon dolarlık tahvil alımı yapmıştı.
Borsa İstanbul'dan dört hisseye tedbir kararı
Borsa İstanbul A.Ş. geçen hafta (2 Ekim) yaptığı bildirimde, dört hisseye tedbir kararı verdiğini açıkladı.
Bu kapsamda Büyük Şefler Gıda Turizm Tekstil Danışmanlık Organizasyon Eğitim Sanayi ve Ticaret A.Ş, Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş, Gezinomi Seyahat Turizm Ticaret A.Ş ve Sanifoam Sünger Sanayi ve Ticaret A.Ş. hisselerinde Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında alınan tedbirlere ilişkin açıklama yapıldı.
Buna göre Büyük Şefler Gıda Turizm Tekstil Danışmanlık Organizasyon Eğitim Sanayi ve Ticaret A.Ş ve Söktaş Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş'de; Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında her iki hisse paylarında 3.10.2025 tarihli işlemlerden (seans başından) 31.10.2025 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar brüt takas uygulanacak. İlgili payda halihazırda uygulanmakta olan ve VBTS kapsamında önceki aşamalarda tanımlanan tedbirler de (kredili işlem yasağı tedbiri) brüt takas tedbirinin uygulandığı süre boyunca devam edecek.
Gezinomi Seyahat Turizm Ticaret A.Ş ve Sanifoam Sünger Sanayi ve Ticaret A.Ş'de de; Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca devreye alınan Volatilite Bazlı Tedbir Sistemi (VBTS) kapsamında her iki hisse payları 3.10.2025 tarihli işlemlerden (seans başından) 31.10.2025 tarihli işlemlere (seans sonuna) kadar açığa satışa ve kredili işlemlere konu edilemeyecek.
BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?
BERA HOLDİNG: Bera Holding, bağlı ortaklığı MPG Makine Prodüksiyon Grubu'nun halka arza hazırlıkları kapsamında esas sözleşme tadil tasarısının onayı için 02.10.2025'te SPK'ya başvurulduğunu açıkladı.
BLUME METAL KİMYA: Şirket, metal ve kimya alanındaki üretim, Ar-Ge ve ihracat faaliyetlerini AB içinde geliştirmek amacıyla Bulgaristan'da şirket kurulması, kiralanması veya satın alınması için görüşmelere başlanmasına karar verdi.
BURSA ÇİMENTO: Şirket, fabrikaya ilişkin GSM ruhsatı başvurusunun Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından güncellenmediğini ve 01.10.2025 tarihinde encümen kararının tebliğ edildiğini açıkladı. Fabrikanın 1969'dan bu yana faaliyet göstermesine, modernizasyon hattına ait ruhsatların tam olmasına ve mevzuat gerekliliklerinin yerine getirilmesine rağmen alınan bu kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtildi. Şirket ayrıca, faaliyetlerin devam ettiğini ve 01.10.2025 tarihli açıklaması kapsamında hukuki sürecin başlatılacağını, gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu.
EMLAK KONUT GYO: Şirket, Park Yaşam Antalya projesinde yüklenici ile yapılan ek protokol kapsamında asgari şirket payı toplam gelirini 1.52 milyar TL'den 2.46 milyar TL'ye yükselttiğini açıkladı. Şirket, İstanbul Başakşehir Damla Kent Projesi B Etabı 1. Kısım ihalesini gerçekleştirdiğini ve yüklenici firmanın belirlendiğini bildirdi
EMEK ELEKTRİK: Şirket, TEİAŞ tarafından gerçekleştirilen transformatör alım ihalesine ilişkin 132.3 milyon TL tutarlı sözleşme imzaladığını duyurdu.
ESCORT TEKNOLOJİ: Escort Teknoloji, Converjinn AI Bilişim Teknolojileri'ne 41.6 milyon TL şirket değerlemesi üzerinden yüzde 5 iştirak edilmesine karar verildiğini açıkladı.
ESENBOĞA ELEKTRİK: Şirket, elektrikli araç ekosistemine yönelik stratejik yatırımları kapsamında E-Garaj'a sermaye artırımı yoluyla 10.3 milyon TL tutarında yatırım yaparak yüzde 10 ortak olduğunu açıkladı.
FONET BİLGİ TEKNOLOJİLERİ: Şirket, yurtiçi yerleşik bir özel şirketten 36 ay süreli anahtar teslim yazılım projesi için 299.8 milyon TL + KDV tutarında sipariş aldığını bildirdi.
LİNK BİLGİSAYAR: Şirket, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çevre güvenlik kamera sistemi kurulum ve modernizasyon ihalesini kazandığını ve 3.5 milyon TL tutarlı sözleşme için imzaya davet edildiğini açıkladı.
RAL YATIRIM HOLDİNG: Ral Yatırım Holding, yüzde 100 bağlı ortaklığı Ral Yapı Mühendislik'in tamamına sahip olduğu Ral GYO bünyesinde sermayesinin tamamı Ral GYO'ya ait olacak şekilde yeni bir şirket kurulmasına; ayrıca yurt içi ve yurt dışında enerji verimliliği ve sürdürülebilir projeler geliştirmek amacıyla yüzde 85'i şirkete, yüzde 15'i Ral Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.'ye ait olacak yeni bir şirket kurulmasına karar verildiğini açıkladı.
BİM: Şirket, kayıtlı sermaye sistemine geçiş için SPK'ya başvuru yaptığını duyurdu. Esas sözleşmenin 6. maddesi kapsamında kayıtlı sermaye tavanı 5 milyar TL olarak belirlenecek ve geçerlilik süresi 31.12.2029 olacak.
BIOTREND ENERJİ: Şirket, mevcut durumda 760 bin ton satışa hazır karbon kredisine sahip olduğunu, önümüzdeki 5 yıl içinde ise yaklaşık 11 milyon ton ek karbon kredisi üretmeyi hedeflediğini açıkladı.
BURÇELİK: Şirket, yurtiçindeki bir müşterisinden 1.57 milyon dolar tutarında sipariş aldığını bildirdi.
BÜLBÜLOĞLU VİNÇ: Şirket, Hollanda'da faaliyet gösteren bir firmayla vinç üretimi ve teslimi için 732 bin euro tutarında sözleşme imzaladığını açıkladı.
EBEBEK: Ebebek, 30 Eylül 2025 tarihi itibarıyla 286 mağazaya ulaştığını açıkladı.
GÖKNUR GIDA: Şirket, Kazakistan'da 160.000 ton/yıl kapasiteli meyve konsantresi ve püre fabrikası kurulması için oluşturulan uluslararası konsorsiyumda proje yürütücüsü olarak yer aldı. Göknur, makine tedariği ve kurulumu üstlenecek, ayrıca üretilen ürünlere alım garantisi verecek. Fabrikanın 2026 sezonuna yetişmesi hedeflenirken, 18 milyon dolarlik yatırım maliyeti Kazakistanlı yatırımcı tarafından karşılanacak.
KORDSA: Şirket, İnşaat Güçlendirme (Kratos) faaliyet kolunu (makine, patent, ticari marka, stok ve müşteri listeleri dahil varlıklar) stratejik odaklanma amacıyla Afyon Çimento'ya 10 milyon dolar bedelle devretme kararı aldı.
TAB GIDA: Şirket, 3Ç25'te 76, yılbaşından itibaren toplam 165 yeni restoran açarak 30 Eylül itibarıyla 1.097'si kendi işlettiği, 878'i franchise olmak üzere toplam 1.975 restorana ulaştığını bildirdi.
TÜRK TELEKOM: Türk Telekom, yatırımlar ve büyüme planlarının finansmanı için Industrial and Commercial Bank of China ile 250 milyon dolar tutarında uzun vadeli kredi anlaşması imzaladı. Kredinin nihai vadesi Eylül 2030, ortalama vadesi 4.9 yıl, faiz oranı TSOFR + %2,35, toplam maliyet ise TSOFR + %2,56 olarak açıklandı.
GELECEK VARLIK YÖNETİMİ: Şirket, Fibabanka'nın tahsili gecikmiş alacak satışında kazandığı 55.6 milyon TL anapara büyüklüğündeki bireysel portföyün devir ve temlik işlemlerinin tamamlandığını açıkladı.
KOZA ALTIN: Şirket, İstanbul Bebek'teki gayrimenkulünün satış ihalesinde en yüksek teklifin KDV dahil 1.116 milyar TL olduğunu açıkladı. Yönetim Kurulu onayının ardından tapu devrinin tamamlanacağı belirtildi.
KATILIMEVİM: Şirket, sermayesini yüzde 262 artışla 2.07 milyar TL'den 7.5 milyar TL'ye çıkarma kararı aldı. Bedelli sermaye artırımı kapsamında 5.43 milyar TL tutarında yeni pay ihraç edilecek.
LİNK BİLGİSAYAR: Şirket, yurtiçinde faaliyet gösteren özel bir sektör kuruluşu ile 123.9 milyon TL tutarında bilişim altyapısı ve yazılım çözümleri satış anlaşması imzaladığını açıkladı.
LYDİA HOLDİNG: Şirket, Lydia Yatırım Holding A.Ş.'yi tüm aktif ve pasifleriyle devralarak birleşme sürecine ilişkin Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurduğunu açıkladı. Birleşme kapsamında sermaye 208 milyon TL'den 408.8 milyon TL'ye çıkarılacak.
MAÇKOLİK İNTERNET HİZMETLERİ: Şirket, global ölçekte büyüme stratejisi kapsamında yurt dışındaki şirketlerle stratejik iş birlikleri ve olası satın alma görüşmeleri için Genel Müdürlüğe yetki verdi.
PETKİM: Şirket, STAR Rafineri lehine tesis edilen üst hakkı bedellerini güncel değerleme raporuna göre revize ederek peşin tahsil etme kararı aldı. Bu kapsamda kalan süreler için tek seferlik 6.1 milyar TL nakit girişi sağlanacak, ancak gelir tablosunda üst hakkı gelirleri 2044 ve 2048'e kadar yıllık olarak tahakkuk etmeye devam edecek.
THY: Şirket, Romanya'nın Temeşvar şehrine ve Ermenistan'ın başkenti Erivan'a tarifeli sefer başlatma kararı aldı.