Olası bir Noel baba rallisinin ön plana çıkardığı hisseler

Borsa analistleri Aralık ayında BİST’te yılbaşı rallisi görülme olasılığını yüksek buluyor. Analistler yılın son ayında olası bir yılbaşı rallisinin de etkisi ile orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 52 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.
10.12.2025 21:56 GÜNCELLEME : 11.12.2025 00:01

İDİL TARAKLI Aralık ayı için BİST-100 endeksinin ciddi boyutta olmasa da yukarı yönlü bir trend sergileme ihtimalini yüksek bulan analistler yine de volatilitenin devam ettiğinin unutulmaması gerektiğinin altını çiziyor. Genel olarak ise sektör temsilcileri Aralık ayında BİST'te pozitif bir yılbaşı rallisi görülme olasılığının da söz konusu olduğunu düşünüyor.

Borsadaki sıkışmaya da değinen piyasa aktörleri bir noktadan sonra illaki bunun biteceğini ifade ederek endeksin 12 binin üzerine çıkabileceğini öngörüyor. Ancak borsadaki sıkışmanın ne zaman biteceğini kesin olarak belirlemenin oldukça zor olduğunu söylüyor. Bu noktada borsa uzmanları enflasyon tarafında aşağı yönlü eğilimin devam etmesi, TCMB'nin faiz indirimlerini enflasyonu tetiklemeyecek ve kesintiye uğramayacak şekilde sürdürmesi, politik gerilimlerin sona erdiğine dair piyasaların ikna edilmesinin önemine vurgu yapıyor.

Analistler yılın son ayında olası bir yılbaşı rallisinin de etkisi ile orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere 52 hissenin takip edilebileceğini söylüyor.

"VOLATİLİTENİN DEVAM ETTİĞİ UNUTULMAMALI"

Küresel tarafta 10 Aralık'ta Fed'in faiz kararının yanı sıra halen devam eden Rusya-Ukrayna arasındaki barış görüşmelerine de değinen Tera Yatırım Araştırma direktörü Mehmet Bilal Bircan, Aralık ayı içerisinde nihai aşamaya ulaşarak savaşın sonlanmasının da piyasaları ve emtia tarafını etkileyebilecek pozitif bir katalizör olarak yatırımcıların odağında olacağını düşünüyor. Yılın son ayında yatırımcıların takip edeceği bir başka başlığın ise son dönemde yapay zeka (artificial intelligence - AI) öncülüğünde şekillenen teknoloji balonu tartışmaları olacağını da ifade eden Bircan, Nvidia'nın güçlü finansal sonuçları sonrasında balon endişeleri bir miktar yatışmış olsa da hala bir teknoloji balonu olduğuna dair endişelerin devam ettiğini söylüyor.

Son 1-2 aylık dönemde BİST-100 endeksinin ağırlıklı olarak küresele kıyasla negatif ayrıştığını belirten Bircan "Parametrelerin bu kadar çok olduğu bir denklemde, enflasyonun beklentilerden iyi gelmesi ve TCMB'nin faiz indirimleri sonrasında olası daha güvercin mesajları, piyasa için destekleyici olabilir. Nitekim Kasım ayı TÜFE, gıda sayesinde beklenenden düşük geldi. Aylık bazda TÜFE yüzde 1.2'lik piyasa beklentisinin altında, yüzde 0.87 olarak gerçekleşirken, yıllık enflasyon Ekim'deki yüzde 32.9 seviyesinden Kasım itibarıyla yüzde 31.1'e geriledi. Bununla birlikte, TCMB'nin Aralık ayında da 100 baz puanlık bir faiz indirimiyle gevşeme döngüsünü sürdürmesini bekliyoruz. Ayrıca son dönemde CDS'ler tarafındaki geri çekilmeler de endeks fiyatlamaları açısından destekleyici bir başka faktör diyebiliriz. Bu kapsamda Aralık ayı için BİST-100 endeksinin ciddi boyutta olmasa da yukarı yönlü bir trend sergileme ihtimali yüksek. Yine de volatilitenin devam ettiği unutulmamalı. Böyle bir tabloda ise endeks için yılın son ayını hala 12.000 seviyesinde tamamlama olasılığı var. Diğer yandan olası baskılanmaların öne çıkması söz konusu olsa bile, endeksin 10.350 seviyesinin altında bir kapanışla yılı tamamlama ihtimalinin düşük olduğu görüşündeyim" yorumunu yapıyor.

"YILBAŞI RALLİSİ GÖRÜLEBİLİR"

Birçok borsada olduğu gibi bizim borsamızda da 'yılbaşı rallisi' nin çoğu zaman tekrar eden bir olgu olduğunu da hatırlatan Bircan dolayısıyla Aralık ayında BİST'te pozitif bir yılbaşı rallisi görülme olasılığının söz konusu olduğunu düşünüyor. Ancak mevcut şartlar göz önüne alındığında, bu rallinin güçlü değil, 'kademeli ve seçici' bir hareket şeklinde gerçekleşmesinin daha muhtemel olduğunu da kaydeden Bircan şu değerlemeyi yapıyor: "Özellikle fon ve portföy yöneticilerinin portföylerde kötü performanslı hisseleri azaltıp iyi performans gösteren hisseleri artırmaları durumu olan 'window dressing' etkisi, 2026 içerisinde enflasyonda düşüş eğiliminin devam edeceği beklentisi, ikinci ve üçüncü çeyrek finansallarının görece toparlanmaya işaret etmesine bağlı olarak son çeyrek finansallarına dair iyimser beklentiler ile 250'nin altında kalan CDS'ler ve durgun ama pozitif eğilimde olan yabancı girişleri yılbaşı rallisini destekleyebilir. Tabi tarihsel olarak yıl sonu rallileri olgusu dikkate alındığında, yatırımcıların bir kısmı bunu bekleyerek alıma geçer ve bu da kendini doğrulayan bir döngü yaratarak yılbaşı rallisi için bir başka ek destekleyici unsur olarak söylenebilir. Diğer yandan olası bir yılbaşı rallisini sınırlayabilecek faktörleri ise TL mevduat faizlerinin hala görece cazip seviyelerde olması ve yabancı yatırımcının hala temkinli tarafta yer alıyor olmasına bağlı büyük montanlı girişlerin sınırlı kalması şeklinde ifade edebiliriz. Bu kapsamda mevcut makro ve akım verilerin ralli için hem destekleyici hem de sınırlayıcı unsurlar içermesine bağlı olarak, bir yılbaşı rallisi yaşanma olasılığı olsa da bu ralli 'güçlü' değil 'ölçülü' olabilir."

"BORSADAKİ SIKIŞMA İLLAKİ BİTECEK"

Yılbaşından bugüne borsada belirleyici olan ana faktörlerin yurt içerisinde enflasyon, faiz indirimleri ve politik gerilimler olduğunu ve bu etkenlerin yılın son ayına girerken de devam ettiğinin altını çizen Bircan, bu kapsamda sektörel performanslara baktığımızda finansal kesim tarafında finansal kiralama ve aracı kurumlar öne çıkarken, finans dışı kesimde teknoloji, gayrimenkul ve madencilik ile inşaatın pozitif ayrışan öncü sektörler arasında bulunduğunu hatırlatıyor. Bircan, yılın son ayında enflasyon, faiz ve politik gerilimlere bağlı yatırımcı beklentilerinin şekillenmeye devam edeceğini varsayarsak, belirtilen sektörlerin de pozitif ayrışmaya devam edebileceğini söylüyor.

Öte yandan borsadaki sıkışmaya da değinen Bircan, bir noktadan sonra illaki bunun biteceğini ifade ederek, "Ancak şu anki sıkışmanın gerekçelerine baktığımızda, enflasyonda zaman zaman yaşanan dalgalanma, faiz indirimlerinin süreceğine dair piyasanın temkinli yaklaşımı, politik gerilimler, yabancı yatırımcıların TL varlıklara ve borsaya ilgisi olsa da bunun sınırlı olduğu ve ağırlıkla bekle-gör modunda kalmaya devam etmeleri gibi nedenler olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla mevcut piyasa şartları göz önüne alındığında borsadaki sıkışmanın ne zaman biteceğini kesin olarak belirlemek oldukça zor. 'Sıkışma ne olursa kırılır dediğimizde' ise geçmişte sıkışmaların piyasaların iyimser haberlere olduğundan fazla pozitif tepki vermesi, büyük para girişleri ya da yabancı payının hızla artması vasıtayla aşıldığı görülüyor. Ancak bunların olabilmesi için de enflasyon tarafında aşağı yönlü eğilimin devam etmesi, TCMB'nin faiz indirimlerini enflasyonu tetiklemeyecek ve kesintiye uğramayacak şekilde sürdürmesi, politik gerilimlerin sona erdiğine dair piyasaların ikna edilmesi gerekiyor. Böyle bir tabloda sadece yerli yatırımcı değil, yabancı yatırımcının da güçlü alımları sıkışmayı sonlandırıcı ve yükseliş trendini destekleyici olacaktır. Tabi şirket karlarında iyileşmenin de bu sürece eşlik etmesi borsanın sağlıklı yükselişleri için önemli" değerlemesini yapıyor.

Bircan, yılın son ayında orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere; Akbank, Anadolu Grubu Holding, Astor Enerji, Bim Mağazalar, Coca Cola İçecek, Çimsa, Doğuş Otomotiv, Enka İnşaat, Ereğli Demir Çelik, Ford Otomotiv, Garanti BBVA, İş Bankası (C), Koç Holding, Koza Altın İşletmeleri, Mavi Giyim, Migros Ticaret, MLP Sağlık, Oyak Çimento, Pegasus, Sabancı Holding, TSKB, TAV Havalimanları, Tofaş Oto Fabrikaları, Turkcell, Tüpraş, THY, Türk Telekom, Türkiye Sigorta, Vakıflar Bankası ve Yapı Kredi

hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

"GÖZLER 11 ARALIK'TAKİ PPK TOPLANTISINDA"

Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Kerim Akkoyunlu, Aralık ayında yurt içinde piyasaların odağında ağırlıklı olarak TCMB'nin 11 Aralık'taki PPK toplantısı, 3. çeyrek GSYH büyümesi, Ekim sanayi üretimi ve ödemeler dengesi verilerinin yer alacağını hatırlatlatıyor. Akkoyunlu, bu başlıkların, yılın son çeyreğinde iç talebin seyri, dezenflasyon sürecindeki ilerleme ve risk primine ilişkin algıyı belirlemesi açısından önemli olduğunu söylüyor.

PPK tarafında piyasada 100–150 baz puanlık bir faiz indirimi beklentisinin öne çıktığını da belirterek "Olası adımın iletişim çerçevesi yılın geri kalanına yönelik faiz patikasında belirleyici olacak. Kasım enflasyonu sebze-meyve fiyatlarının yardımıyla yüzde 1.3'lük beklentimizin altında yüzde 0.87 geldi. Detaylara bakınca manşet enflasyonun en başta ima ettiği kadar olumlu bir veri olmasa da enflasyonun yüzde 1.0'in altına gerilemesi ve sene sonunda enflasyonun yeni tahmin aralığının (yüzde 31-33) alt bandına yakın gerçekleşme potansiyeli piyasada (özellikle bankacılık hisseleri ve DİBS'lerde) olumlu fiyatlamayı devam ettirecektir. Piyasada önümüzdeki günlerde faiz indirimine ilişkin beklentilerin de yükseltildiğini, hatta 200 baz puan beklentilerinin daha fazla konuşulduğunu da görebiliriz. Bunanla beraber, asgari ücret artışını ve de kritik Ocak enflasyonunu görmeden TCMB'nin temkinli duruşu koruyarak indirimlere 100-150 puanlık adımlarla devam etmesi gerektiğini ve bu yönde aksiyon alacağını düşünüyoruz. Bu kapsamda yıl sonunda manşet enflasyonda da sınırlı da olsa bir yumuşama ihtimali korunuyor. Tüm bu başlıklar birlikte değerlendirildiğinde Aralık ayında Borsa İstanbul açısından temkinli fakat göreceli olarak destekleyici bir haber akışı öne çıkıyor" diyor.
Küresel tarafta dikkatlerin tamamen Fed'in 10 Aralık'taki yılın son faiz kararına çevrildiğini ifade eden Akkoyunlu, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Önceki hafta ABD'de faiz indirim sürecine yönelik belirsizliklerin devam etmesi ve varlık fiyatlamalarındaki yüksek değerleme endişeleri küresel piyasalarda zaman zaman negatif bir seyre neden olmuştu. Ancak New York Fed Başkanı John Williams'ın, iş gücü piyasasındaki zayıflamanın kısa vadede faiz indirimi için alan açtığını belirtmesi ve istihdam tarafında aşağı yönlü risklerin artmasına karşın enflasyonda yukarı yönlü risklerin azaldığını vurgulaması, küresel risk iştahını belirgin şekilde toparladı. Bu açıklamaların ardından para piyasalarında Fed'in Aralık toplantısında faiz indirme ihtimalinin yaklaşık yüzde 89 seviyesine yükseldiği görülüyor. ABD'de fiyat baskılarının kademeli gevşemesi ve istihdam piyasasında dengelenmenin sürmesi, küresel para politikası görünümünün 2026'ya doğru daha ılımlı bir çerçeveye evrilmesine katkı sağlıyor. Öte yandan PMI verileri büyüme ivmesine dair kısa vadeli sinyal üretecek. Tüm bu veriler ABD'de faiz indirimi beklentilerinin güçlenmesi, sermaye akımları ve risk primi kanalı üzerinden Borsa İstanbul için de ılımlı derecede olumlu bir arka plan sunuyor."


"ENDEKS 12 BİN ÜZERİNE ÇIKABİLİR"
Borsa İstanbul'un bu sene benzerlerine göre oldukça geride kaldığının da altını çizen Akkoyunlu, nitekim sene başından itibaren dolar bazlı performanslara bakıldığında Orta ve Doğu Avrupa yüzde 37, dünya yüzde 17, gelişen ülkeler yüzde 30, Avrupa bölgesi yüzde 31, Latin Amerika yüzde 45, Asya yüzde 30 yükselmişken, Borsa İstanbul'un yüzde 8 değer kaybettiğine dikkat çekiyor. Akkoyunlu bu noktada 9 aylık karlara bakıldığında karların daralmasının dibi bulduğunun işareti ve faiz indirimlerinin, biraz gecikme ile olsa da devam etmesi beklentileri ile beraber, Borsa İstanbul'un bir miktar yukarı doğru düzeltme yapması gerektiğini dile getiriyor. Akkoyunlu, "Dolayısıyla genel olarak portföy yöneticilerinin ve yabancı yatırımcıların, genelde bir sonraki seneye başlamadan önce portföy ağırlıklarını ayarlaması sonucu oluşan yılbaşı rallisinin bu sene de yaşanması mümkün. Öte yandan 2025 senesinin Borsa İstanbul için genel trendlerin çok dışında bir çizgide olduğunu, yabancı ilgisinin düşük seyretmeye devam ettiğini belirtmekte fayda var. Bu kapsamda Borsa İstanbul da BİST-100'ün 12 bin üzerine çıkması ve yılbaşına kadar minimum seviyenin 10.400'ler olabileceğini düşünüyoruz. Son olarak ta borsadaki sıkışmayı sona erdirecek ve risk iştahını en fazla etkileyecek gündem maddesinin iç politik gelişmeler olduğunu belirtelim. Yılsonu rallisi olması durumda da bankacılık ve holding hisselerinin öne çıkması beklenebilir" değerlemesini yapıyor.
Akkoyunlu, yılın son ayında orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere; Enka İnşaat, TAB Gıda, TSKB, Garanti BBVA, Akbank, THY, Migros, Şok Marketler, Turkcell, Türk Telekom, Ülker, Coca Cola İçecek, Yapı Kredi, Sabancı Holding, Koç Holding, TAV Havalimanları, Emlak Konut GYO ve Doğuş Otomotiv hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

"BORSA İSTANBUL'DA KATALİZÖR OLACAKTIR"

İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Harun Raşit Demircan, son gelen kasım ayı enflasyon rakamının beklentilerin altında açıklanmasının yıllık enflasyonun yüzde 31.07 seviyesine gerilemesine yol açtığını belirtiyor. Demircan önümüzdeki süreçte aralık ayı enflasyonunun düşük gelmesini bekliyor. Bunun kısa vadede borsaya olumlu yansıyabileceğini de kaydeden Demircan ancak yılsonu ücret artışları ve sonrasında ocak ve şubat ayı enflasyon rakamlarının belirleyici unsur olacağının altını çiziyor.

Yıllık enflasyondaki düşüşün devam etmesinin kısa vade de olsa Borsa İstanbul'a olumlu yansıyacağını düşünen Demircan, buna bağlı olarak 11 aralık PPK toplantısından çıkacak faiz kararının piyasanın seyrini belirleyeceğini hatırlatıyor. Demircan, bunlara ek olarak siyasi haber akışlarının da aşağı yönlü risk unsuru olmaya devam ettiğini ifade ederek, "Küresel cephede 10 Aralık tarihinde Fed faiz kararı ana belirleyici unsur olacaktır. Buna ek olarak Rusya-Ukrayna savaşının akıbeti piyasaların seyrini belirleyecektir. Bir diğer önemli husus ise ABD tarifeleri olacak. ABD ile Asya ülkeleri arasında yapılacak görüşmelerde belirleyici faktörler arasında yer alacak. Rusya -Ukrayna savaşında atılacak somut adımlar ise Borsa İstanbul'da önemli destekleyici bir katalizör olacaktır" diyor.

"Olağanüstü bir siyasi haber akışı olmadığı sürece Borsa İstanbul da beklentimiz pozitif" diyen Demircan, yılsonu için öngördüğü maksimum seviyeyi 12.500, tersi bir senaryoda ise satışların 10.300 seviyesi ile sınırlı kalacağını düşünüyor.

"MB'DE FAİZ İNDİRİM SÜRECİNİN DEVAMI ÖNEMLİ"

Demircan, yüksek faiz etkisiyle birlikte şirket bilançolarında yaşanan sıkıntılara paralel son iki yıldır yılbaşı rallisi olduğunu söylemenin güç olduğunu da ifade ediyor. Demircan, "Yatay ve dalgalı bir piyasa izliyoruz. Bunun nedeni 2023'ten sonra başlayan problemler, bilançolarda hissedildi. Özellikle borçlu şirketlerin yaşamış olduğu gider baskısı, finansallara olumsuz yansıdı. 2025 yılında ise yaşanan siyasi haber akışlarının, Merkez Bankası faiz indirim patikasını olumsuz etkilemesi algılamaları da negatif baskıladı " yorumunu yapıyor.

Bu nedenle yılın ilk yarısında ciddi bir ralli beklemeyen Demircan, borsa dinamiğinin siyasi haber akışlarına bağlı olmasından net bir öngörü sunamadığını söylüyor. Ancak olumsuz bir haber akışı olmaması ve MB faiz indirim sürecinin devam etmesinin, şirket finansalları üzerindeki baskının hafiflemesine yol açacağını kaydederek bu eğilimin sürmesi durumunda ise borsaya yansımasını yılın ikinci yarısından itibaren görebileceğimizi düşünüyor.

Öte yandan perakende, otomotiv, bankacılık, sigorta, havacılık, gayrimenkul ve çimento sektörlerinin ön planda olmaya devam edeceğini öngören Demircan, "Perakende sektöründe 3.çeyrek finansallarında hafif toparlanma gördük. Otomotiv sektöründe ise çeyreksel bazda rakamlarda ciddi bir toparlanma mevcuttu. Bunların yanı sıra aralık ayında faiz indirim beklentisiyle birlikte banka, gayrimenkul tarafının da olumlu etkilenmesini bekliyoruz. Bu süreçte Rusya-Ukrayna barışı olması durumunda çimento sektörü ile birlikte gayrimenkul sektörü de pozitif etkilenecektir. Sigorta sektöründe ise yılsonlarında prim üretimlerinde artış söz konusu. Bunun da olumlu yansıması görülebilir" diyor.

"KALICI YUKARI YÖNLÜ SEYİR BAŞLAYABİLİR"

Siyasi belirsizlikler ortadan kalkarsa borsanın önündeki en büyük risk unsurunun da biteceğine inanan Demircan, bunun yanı sıra politika faizindeki düşüşün devam etmesi durumunda 2026 yılının ikinci yarısında kalıcı yukarı yönlü seyrin başlamasını bekliyor. Demircan'a göre küreselde ise Rusya-Ukrayna savaşının sonlanması, borsaya olumlu etki edecek faktörlerin başında yer alıyor.

Demircan yılın son ayında orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere; Türkiye Sigorta, Koza Altın İşletmeleri, Katılımevim, Aksigorta, Sabancı Holding, Koç Holding, CW Enerji, Enka İnşaat, İş Yatırım Menkul Değerler, Yapı Kredi, Garanti BBVA, Türk Telekom, Turkcell, Anadolu Efes, Çimsa ve Oyak Çimento hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

"FED FAİZ BEKLENTİLERİ RİSK İŞTAHINA OLUMLU YANSIYOR"

Colendi Menkul Değerler Genel Müdürü Tuna Çetinkaya , Aralık ayında FED'in yılın son faiz kararında indirim beklentilerinin güçlenmesine paralel risk iştahı açısından olumlu fiyatlanmaya devam ettiğini belirtiyor. Tuna Çetinkaya

öte yandan yeni göreve gelen Japonya hükümeti ise genişlemeci mali politikaların ilk sinyallerini vermişken BoJ'un faiz artırıma gidip gitmeyeceğinin majör merkez bankalar içinde belirsizliğini koruduğunu hatırlatıyor. Geçen yıl temmuz ayında faiz artırımına giden BoJ sonrasında Japon Yen ile ABD Doları arasında carry pozisyonlarının kapanmasıyla yüksek volatilite yaşandığını da ifade eden Çetinkaya, "Japon Yen'indeki değer kaybıyla en zayıf seviyeleriyle yeniden dikkatleri üzerine çektiğini takip ediyoruz. Küreseldeki enflasyon riskleri gümrük tarifeleriyle merkez bankalarının 2026 yılında yeni normalleri açıklamasını beklemekle birlikte Güney Amerika kıtasında ve Asya bölgesinde jeopolitik tansiyonun arttığını izliyoruz. Bütün bunlarla beraber Rusya-Ukrayna cephesinden gelebilecek barış haberleri ise Aralık'ta en fazla gündemde olmasını beklediğimiz konular arasında yerini koruyor" yorumunu yapıyor.

Yurtiçinde enflasyon cephesinde Ağustos ve Eylül aylarında beklenti üzeri enflasyonu karşılamamızın yılsonu tahminlerin yukarı yönlü revizyonuna sebep olduğunu dile getiren Çetinkaya, "Açıklanan son enflasyon datasının beklentilerin altında gelmesine paralel 200 baz puanlık bir indirim alanı oluştu.

TCMB'nin de Eylül toplantısında 100 baz puanlık faiz indirimini 200 baz puan indirimle yılı kapatmasını bekliyoruz. Asgari ücret, yeniden değerleme oranları ve enerji gibi önemli kalemlerde uygulanacak fiyat artışları da 2026 yılı temasının oluşmasını sağlarken yılsonu risk iştahında da önemli rol oynayacağını öngörüyoruz" diyor.

"BARIŞ GELİŞMELERİ FİYAT BASKISINI KALDIRIR"

Endeksin yılbaşından itibaren yüzde 10 seviyesinde sınırlı artış kaydettiğini hatırlatan Çetinkaya 2026'ya dair belirsizliklerin azalmasıyla döviz bazlı yıl açılış seviyesine yaklaşmasını ve 2025'i 12 bin seviyesinde tamamlayabileceğini düşünüyor. Küreseldeki görünümün bozulması ve yıl boyu etkisini gösteren siyasi gerilimin artması durumunda ise endeksin 10.400 seviyelerine kadar geri çekilebileceğini de kaydeden Çetinkaya, "3. Çeyrek finansallarındaki iyileşmenin etkisiyle ve benzeri iyileşmenin 4. çeyrekte etkili olacağını öngörüyoruz. Bu kapsamda ön plana çıkan sektörlerin desteğiyle yıl boyunca küresel piyasalardan negatif ayrışan endeksin kısmen de olsa bu farkı kapatabileceğini değerlendiriyoruz. Öte yandan yılsonuna geldiğimizde önemli bir periyodu değerlendirme fırsatı bulan bireysel ve kurumsal yatırımcılar yeni yıla dair portföylerini şekillendirmeye başlıyor. Bu portföy şekillendirme stratejileri mevcuttaki beklentilerin karşılanması ve yeni yıla dair beklentilerin oluşmasına göre gerçekleşiyor. Bu yüzden yılsonunda portföylerin önemli bir kısmı yeniden şekillenebiliyor bu durum ise fırsat görülen sektörlerde pozitif ayrışmayı beraberinde getirirken yılbaşı rallisi oluşuyor. Bu yıl oldukça zorlu geçmesi nedeni ile yatırımcıların umutlarının ertelendiğini takip etsek de fiyatlama davranışını tetikleyecek gelişmelerin olabileceğini düşünüyoruz. Yakın coğrafyamızdaki barış gelişmeleri Suriye cephesinden başladı. Bunun Rusya Ukrayna bölgesinde gerçekleşmesi gerek yılsonu gerek 2026 yılı için önemli. Çünkü Suriye bölgesi ticaret hacmi için önemli olurken Rusya ve Ukrayna bölgesinde faaliyet gösteren şirketlerin borsadaki fiyat baskısının kalkmasını bekliyoruz" yorumunu yapıyor.

"YÜKSELİŞE ÖNCÜ OLACAK SEKTÖRLER VAR"

Yabancı yatırımcıların yılsonu rallisinde önemli katkılarını önceki yıllarda takip ettiğimizi de hatırlatan Çetinkaya, bankacılık sektöründeki reel karlılıkların artmasına dair beklentilerin 4. çeyrekte de güçlenmeye devam ettiğinin altını çiziyor. Bununla birlikte holdinglerinde artan iskontosunun yabancı yatırımcıların önceki döneme benzer sektörlerle para girişinde öncü olmasını bekleyen Çetinkaya, "Bankacılık sektörüne dair 2026 yılına dair faiz indirimleriyle birlikte net faiz marjının katkısıyla olumlu beklentiler korunurken, enflasyondaki düşüşle enflasyon muhasebesi etkilerinin azalacağı sanayi şirketlerinin ve yüksek talep gören havacılık gibi hizmet sektörlerinin de bu yükselişe öncü olacağını düşünüyoruz" diyor.

Risk iştahını yıl boyunca etkileyen temel unsurun siyasi gelişmeler olduğunu takip ettik diyen Çetinkaya "Piyasaların yeni normalinin bütün olumsuz durumlara karşı önemli bir pay ayırırken olumlu gelişmeleri fiyatlamada zorlandığını takip ettik. Faiz getirilerinin özellikle aylık bazda yüzde 3 seviyesinin altına düşmesiyle yatırımcıların getiri arayışında Borsa İstanbul'un ön plana çıkacağını, risk algısı yüksek yatırımcıların ise buradaki fiyatlama davranışını etkilemesini bekliyoruz" değerlemesini yapıyor.

Çetinkaya, yılın son ayında orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere; Anadolu Efes, Arsan Tekstil, Doğan Holding, Ebebek, Emlak Konut GYO, Ford Otomotiv, Karel Elektronik, Kervan Gıda, Koç Holding, Garanti BBVA, Pegasus, Lila Kağıt, Tav Havalimanları, Rönesans Gayrimenkul Yatırım, Sabancı Holding, Şok Marketler, Tüpraş ve Yayla Gıda hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

"EN ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ FAİZ KARARLARI"

Geçen hafta Çarşamba günü yüzde 0.87 olarak gerçekleşen Kasım ayı enflasyon verisinin beklentilerin altında gelmesini gıda ve alkolsüz içecek grubunda aylık yüzde 0.69 daralma sonucu gerçekleştiğini belirten Marbaş Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Erdem Yıldız veriyi riskli varlıklar için olumlu yorumlarken borsa fiyatlamasının ise negatif algılandığını söylüyor. Sebebini ise gıda grubunda temanın daralması ve endeks ağırlıklarının görece yüksek olmasına bağlayan Yıldız, "Gıda perakende grubunda hisse bazlı ayrışma zamanının yaklaştığını düşünürken fiyatlamaların aşırıya kaçtığını düşünüyoruz. Özetle beklenti altında gelen enflasyon verisi orta-uzun vade için pozitif algılanırken gelen veriye paralel önümüzdeki dönem için 200 baz puan faiz indiriminin fiyatladığını görüyoruz. Dezenflasyonist sürecin sağlıklı devamını izlerken her verinin kritik olduğunu izliyoruz. Özellikle önümüzdeki dönem için piyasanın faiz indiriminin ardından takip edeceği diğer unsurun asgari ücret artışının enflasyon üzerinde nasıl bir etki yaratacağı olacaktır" yorumunu yapıyor.

Aralık ayında hem yurt içi hem de yurt dışı piyasalar için en önemli gündem maddesini faiz kararlarının oluşturduğunu söyleyen Yıldız, 11 Aralık'ta FED faiz kararının beklentilere paralel gelmesi halinde yılın yüzde 32 enflasyon yüzde 38 politika faizi ile biteceğini düşünüyor.

Sonuç olarak beklentiler dahilinde gerçekleşecek olası sonuçları riskli varlıklar için pozitif değerlendiren Yıldız, "Yurtdışına baktığımızda ise ABD hükümet açılışının ardından yeniden makro verileri takip ettiğimiz piyasa dinamiklerine döndüğümüzü söyleyebiliriz. ABD faiz kararı beklentilerinin özellikle son hafta özelinde baktığımızda tutumun daha güvercin olması ve makro verilerin faiz indirimini destekleyici nitelikle gelmesinin ardından indirim ihtimalinin yüzde 85 seviyelerine geldiğini görüyoruz. 10 Aralık ABD ve küresel piyasalar için tarihsel anlamda yakın olsa da günümüz dünyasında haber akışlarının ve söylemlerinin hızlı değiştiğini varsayarsak faiz kararına kadar volatilitenin süreceğini düşünüyoruz. Bunlara ek olarak küresel piyasalarda makro verilerin ardından en çok önemsenen konunun teknoloji hisseleri ve temel anlamda değerleme bazlı soru işaretleri olduğu görüyoruz. Özetle ABD ve küresel piyasalar için fiyatlamaları etkileyici en önemli unsurlardan hükümet ve momentum destekli teknoloji rallisinde soru işaretlerinin giderek artmasını ancak geri çekilmelerin dramatik olmasını beklemiyoruz" diyor.

"YILSONU BEKLENTİMİZ 12.700 SEVİYELERİ"

Normal piyasa koşulları altında makro açıdan piyasa dostu veriler ışığında fiyatlamamızın 3 dolar seviyesine yakınsaması beklenirken orta-uzun vade için hala bu görüşü koruduklarını ifade eden Yıldız, ilk aşamada ise Kasım ayında göremediğimiz hareketi Aralık ayında görmeyi öngörüyor. Yıl sonu endeks beklentisini 12.700 (3$) olarak korurken 11 bin bölgesi üzerinde hareketin kalıcı olarak hızlı gerçekleşmesini bekliyor. Aralık ayında olağanüstü haber akışlarının olması durumunda ise hareketin gecikmeli olarak Ocak-Şubat dönemine kayabileceğini söylüyor.

Hemen her sene borsada yaşanan yılbaşı rallisine de değinen Yıldız, temel sebebinin fonların yıl sonu hareketlerinden kaynaklandığını belirtiyor. Öte yandan ABD'de yatırımcıların yıl bitmeden zarar ettikleri hisseleri satarak 'tax-loss harvesting' yaptığını da hatırlatan Yıldız, genelde aralık ortasında görülen bu satış baskısı sonrasında, özellikle yılın son haftasında tekrar alımların başladığını bununda da yükselişi tetiklediğine dikkat çekiyor.

Borsa İstanbul'da olası bir ralli için ise, "Piyasa son dönemlerde katalizör ve hikaye unsurundan uzak olsa da olağan dışı risk unsurlarının (siyasi – jeopolitik) sabit kaldığı koşullar altında yeniden makro politika eşliğinde yabancı ilgisinin de desteğiyle 2025 yılına göre daha güçlü bir fiyatlama ortamı beklemekteyiz" yorumunu yapıyor.

"KADEMELİ TOPARLANMANIN DEVAMINI BEKLİYORUZ"

Yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gecikmeli yansımalarıyla birlikte bankacılık, gıda perakende, rafineri, acente muhasebe etkisi ve hayat tarafındaki artışla sigorta (özellikle hayat emeklilik), tahsili gecikmiş alacaklar pazarının büyümesiyle birlikte Varlık Yönetim, telekomünikasyon, değerleme dönemi olmasıyla birlikte GYO, kampanya dönemi olmasıyla birlikte teknoloji perakende, tahsilatların sağlanmasıyla birlikte taahhüt, sağlık, tahsilatların dönemsel olarak etkin olduğu yazılım sektörlerinin görece ön plana çıkmasını bekleyen Yıldız 2.çeyrek gibi 4.çeyrekte de biraz daha fazla ön plana çıkmasını ve hareketliliğin finansal anlamda artacağını düşünüyor.

Ancak borsadaki sıkışmanın bitmesi için yeniden ana endeks hisselerinde hikaye ve güven unsurunun oluşması gerektiğini ifade eden Yıldız "Hikaye bazlı baktığımızda PMI verilerinde de gördüğümüz gibi faiz indirim döngüsü ışığında kademeli toparlanma görsek de hem içeride hem de küreselde sektörel bazlı aktivitenin hala kırılgan olduğunu düşünüyoruz. Fakat kademeli toparlanmanın da devam etmesini bekliyoruz. Güven unsuru olarak ise değişen yatırımcı kitlesiyle beraber yüksek getiri arayışının sürdüğünü ve hisse bazlı olağan dışı hareketlerin arttığını görüyoruz. Bu durumun ise regülasyon ile çözülmesi gerekiyor" yorumunu yapıyor.

Yıldız yılın son ayında orta ve uzun vade için enflasyonun üzerinde getiri potansiyelini koruyabilecek ve uygun seviyelerde portföylere dahil edilmek üzere; Galata Wind Enerji, IC Enterra Yenilenebilir Enerji, İndeks Bilgisayar, Emlak Konut GYO, Turkcell, Türk Telekom, Anadolu Sigorta, Migros, Afyon Çimento, İş Yatırım Menkul Değerler, Mavi Giyim, Çimsa, Yapı Kredi, Garanti BBVA, Enka İnşaat ve TSKB hisselerinin takip edilebileceğini söylüyor.

Mehmet Bilal BİRCAN/Tera Yatırım Araştırma Direktörü

"MLP Sağlık'a 4Ç'de kiralama modeliyle bir hastane daha eklenecek"

MLP SAĞLIK: 3Ç25'te gelir artışı, hem SGK hem de özel taraf tarifelerinin sabit kalması nedeniyle sınırlı kalsa da, FAVÖK artışının temel kaynakları olarak maliyet disiplini ve verimlilik kazanımlarını öne çıkarıyor. Regülasyonlar tarafı, yönetimin öncelikli gündeminde yer almaya devam ediyor. Düzenlemeler kapsamında yer alan sıkılaşan denetim ve gözetim mekanizmalarının MLP Sağlık için önemli bir risk oluşturmadığı, ancak daha küçük ölçekli rakipler üzerinde baskı yaratabileceği değerlendiriliyor. MLP Sağlık, büyük şehirlerdeki arsa ve ruhsat yatırımlarını tamamladı ve beş yıllık yatırım planını 2026'nın ilk çeyreğinde açıklaması bekleniyor. 3Ç25'te Topkapı ve Tem hastaneleri eklendi. 4Ç'de kiralama modeliyle bir hastane daha eklenecek. Yönetim, yeni hastanelerin başa baş noktasına yaklaştığını ve verimlilik kazanımlarının 4Ç'de belirginleşeceğini belirtiyor. Ayrıca şirket, borçluluk azaldığında 2027 itibarıyla daha yüksek temettü dağıtım potansiyeline dikkat çekiyor. Şirketin, önündeki regülasyon değişikliklerine hızla uyum sağlayabileceğine ve beş yıllık yatırım planını operasyonel disiplini koruyarak hayata geçirebileceğine inanıyoruz. Bu kapsamda MLP Sağlık için 12 aylık dönemde hedef fiyatımız 520.5 TL olup 'endeks üstü getiri' tavsiyemizi sürdürüyoruz.

ASTOR ENERJİ: Astor Enerji'nin 3Ç25 sonuçlarını, genel olarak beklentilerle uyumlu değerlendiriyoruz. Yeni üretim tesisinin geciken kapasite artışı kısa vadeli projeksiyonlarımızı aşağı çekmemize neden olsa da tesisin tam olarak devreye alınacağı 2026 itibarıyla belirgin bir toparlanma öngörüyoruz. ABD'de ölçeklenme ve Ukrayna'da potansiyel ihale kazanımları orta vadeli görünümü destekleyen unsurlar arasında. Daha düşük enerji maliyetleri, bakır tel üretimi ve yeni tesisin avantajları sayesinde 2025 ve 2026 yıllarının her ikisinde de yaklaşık yüzde 32 seviyesinde istikrarlı FAVÖK marjı öngörüyoruz. Ek olarak ABD, daha yüksek marj sağlayan yapısıyla Astor Enerji'nin temel stratejik pazarı olmaya devam ediyor. Yönetim, yapay zekâ kaynaklı veri merkezi yatırımlarının hızlanmasının da etkisiyle ABD satış siparişlerinin yıl sonuna kadar 100–150 milyon dolar aralığına ulaşabileceğini vurguladı. Ayrıca şirket, Ukrayna'nın önümüzdeki yıllarda yeniden yapılanma projeleri üzerinden ek yukarı yönlü potansiyel sunabileceğine de dikkat çekti. Bu kapsamda 12 aylık dönem için hedef fiyatımızı 190.8 TL'ye indirmekle birlikte; bu seviye yüzde 100'ün üzerinde getiri potansiyeline işaret ediyor ve 'endeks üstü getiri' görüşümüzü koruyoruz.

TÜPRAŞ: 3Ç25'te 19.8 milyar TL FAVÖK beklentilerle uyumlu gerçekleşti. Operasyonel olmayan kalemlerde ise sınırlı pozitif seyir görüldü; bunda, özellikle faiz oranlarındaki düşüşe rağmen dayanıklı faiz gelirleri ve daha yüksek kur farkı gelirleri etkili oldu. Bu gelişmeler sonucunda net kâr 12.2 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. 3Ç'de varil başına 9.7 dolar net rafineri marjı, 2Ç'deki 5.3 dolara kıyasla yükseliş gösterdi. Ayrıca zaten yüksek olan 2Ç (yüzde 98) sonrasında tam kapasite kullanım oranı sürdürüldü. Tüpraş'ın, İzmir rafinerisinde yapılan deprem güçlendirmesi ve bazı ertelenmiş bakım çalışmaları dışında büyük çaplı bir bakım planı bulunmuyor. Ek olarak güçlü operasyonel nakit akışı; 13 milyar TL'lik işletme sermayesi iyileşmesi ve sınırlı yatırım harcaması sayesinde desteklendi. Şirket, 2026 yılında SAF birlikte işleme (co-processing) faaliyetlerine başlayacak olup, yoğun üretim sürecinin 2028'de başlaması planlanıyor. Bu kapsamda Tüpraş için 12 aylık dönemde hedef fiyatımızı 305.9 TL seviyesine yükseltirken 'endeks üstü getiri' tavsiyemizi koruyoruz.

Ali Kerim AKKOYUNLU/ Gedik Yatırım Araştırma Direktörü
"Migros güçlü bir nakit yaratma görünümü sergiliyor"

MİGROS: Migros, 3Ç25'te 9.412 milyon TL FAVÖK ve 3.949 milyon TL net kar açıkladı. Rakamlar, düşük maliyetler ve operasyonel giderler sonrası elde edilen faaliyet marjları sayesinde, bizim ve piyasanın beklentilerinden daha güçlü geldi. Güçlü nakit üretimi sayesinde, şirket net borç pozisyonundan, 159 milyon TL net nakde döndü. Net finansal nakit, 2Ç25'teki 22 milyar TL'den 31 milyar TL'ye yükseldi. Nakit döngüsü, daha verimli stok yönetimi sayesinde çeyreklik bazda 2 gün, yıllık 13 gün iyileşti. Bu çeyrekte 636 milyon TL'lik çeyreklik ertelenmiş vergi gideri yazılmasaydı, net karı daha yüksek olacaktı. Şirket, modern FMCG pazarındaki pazar payını yıllık bazda 60bp artırdı (2 yılda 200bp). Migros Yemek'in GMV'si yıllık yüzde 57 artış gösterip, siparişler yüzde 25 yükseldi. Money Pay gelirleri yıllık yüzde163 büyüme gösterip, ödeme hacmi 48 milyar TL olmuş. Son olarak, şirket kayıp oranında 35bp'lık bir iyileşme kaydetmiş. Jet kasa ve güneş enerjisi yatırımlarından toplam 60bp'lık bir operasyonel iyileşme hedefliyor. Yüzde 57 yükseliş potansiyeli ile hisse başı hedef fiyatımız 824 TL. Hisse, 2025 yılı beklentilerine göre 3.4 FD/FAVÖK ve 2026 yılı beklentilerine göre 2.5 FD/FAVÖK ile işlem görüyor ve güçlü bir nakit yaratma görünümü sergiliyor. Bu arada ana rakip BİM, 2025 yılı tahminlerinde 6.3 ve 2026 yılı tahminlerinde 4.8 ile işlem görürken, Şok 2025 tahminlerinde 5.5 ve 2026 tahminlerinde 2.5 çarpanları ile işlem görüyor.
KOÇ HOLDİNG: 3Ç25'te 7.7 milyar TL net kâr elde ederken iştirakler içinde hem oldukça güçlü hem oldukça zayıf bilançolar gördük. (3Ç24: 4.4 milyar TL zarar, 2Ç25: 8.3 milyar TL kâr) Enerji segmenti güçlü marj dayanıklılığını korurken otomotivde faaliyet kârlılığı toparlanma sinyalleri verdi; dayanıklı tüketim ve finans segmentlerindeki zayıf görünüm (finansta enflasyon muhasebesi etkisi yoğun) konsolide büyümeyi olumsuz etkiledi. Enerji segmenti yüksek kapasite kullanımı ve rafineri marjlarındaki iyileşme 5.7 milyar TL net kâr ile en büyük katkıyı sağladı (+%33 Y/Y). Otomotiv segmenti 4.1 milyar TL kâr üretti (-%10 Y/Y); talep kampanyalarla güçlü seyrederken, rekabet kaynaklı marj baskısı ise sürdü. Dayanıklı tüketim segmenti zayıf iç/dış talep ve artan rekabet nedeniyle (tüketicilerin zayıflayan alım gücü) 744 milyon TL zarar, finans segmenti yıllık bazda yüksek karşılık ve operasyonel giderler nedeniyle 853 milyon TL zarar (enflasyon muhasebesinin olumsuz etkisi) açıkladı. Enflasyon görünümünde ve CDS'te normalizasyonun sürmesi durumunda iskonto daralması için alan görüyoruz. Koç Holding'de yüzde 62 yükselme potansiyeli ile hisse başı 272 TL hedef fiyatımız bulunuyor.
AKBANK: Akbank, 3Ç25'te yaklaşık çeyreklik yüzde 26, yıllık yüzde 56 artışla 14.1 milyar TL net kâr açıkladı. Swap düzeltilmiş net faiz marjı çeyreklik 65 baz puan iyileşirken, net ücret ve komisyon gelirleri çeyreklik yüzde 30, yıllık yüzde 79 artış kaydetti. Bu sayede net ücret ve komisyon gelirlerinin operasyonel giderleri karşılama rasyosu yüzde 100'den yüzde 122'ye yükseldi. Negatif tarafta kredi risk maliyeti çeyreklik 191 baz puandan 298 baz puana çıkarak 9 aylıkta 230 baz puan seviyesine ulaştı ve yıl sonu beklentisi olan 150–200 baz puan aralığının üzerinde gerçekleşti. Banka yönetimi 2025 yılsonu için minimum yüzde 25 özsermaye karlılığı beklentisini korurken politika faizine bağlı olarak marjlarda ve özsermaye karlılığı tarafında aşağı yönlü risklere de işaret etti. Bizim banka için 2025 yılsonu özsermaye karlılığı beklentimiz yüzde 23 seviyesinde. Faiz indirimlerine duyarlı bilanço yapısı, göreceli düşük kredi-mevduat rasyosu ve yüksek komisyon geliri yaratma kapasitesi bankayı avantajlı konuma taşıyor. Ek olarak, güçlü TL likiditesi ile sektör ortalamalarının üzerindeki sermaye yeterlilik rasyoları, bankanın önümüzdeki dönemde kârlılık görünümünü destekleyebilecek önemli unsurlar olarak öne çıkıyor. Hisseleri yılbaşından bu yana endeksin yaklaşık yüzde 10 altında performans gösterirken, son 1 ayda endeksin yüzde 5 üzerinde getiri sağladı. Bu anlamda önceki çeyreklerdeki göreceli zayıf finansal performansın hisse performansına yansıdığını düşünüyoruz. Banka, 2025–2026 beklentilerimize göre sırasıyla 1.1–0.8 PD/DD ve 5.4–2.8 F/K çarpanlarıyla işlem görüyor. Model portföyümüzde yer alan hisse için pay başına 87.94 TL hedef fiyatımız ve 'endeks üzerinde getiri' tavsiyemiz bulunuyor.


Harun Raşit DEMİRCAN / İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı

"Pegasus'un nakiti güçlü"

PEGASUS: 2025 yılı üçüncü çeyreğinde açıklamış olduğu finansallar ile birlikte piyasa beklentilerine paralel bir sonuç açıkladı. Şirketin 9A25 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre dış hat misafir sayısında yaşanan artış dikkat çekici oldu. Yeni nesil uçakların şirketin filosunda toplam payı yüzde 88 seviyesinde seyrediyor. Neo uçaklarının filo içerisinde payının artması ile birlikte yakıt tüketiminde verimlilik artışı göstermesi pozitif bir etki sağlıyor. Şirketin maliyetlerinde yaşanan artış karlılığı baskılasa da düşük maliyetli iş modelinin sürdürülebilir bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Şirketin borçluluğu negatif şekilde devam ediyor olsa da işletme faaliyetlerinden elde edilen nakdin güçlü seviyelerde olması ve nakit varlıklarında yaşanan artışı pozitif değerlendiriyoruz.

TÜRK ALTIN İŞLETMELERİ: Şirket 2025 yılının üçüncü çeyreğinde güçlü operasyonel performans sergiledi. Piyasa beklentisinin üzerinde satış geliri ve net kar elde etti. Beklenti 4.25 milyar TL satış geliri ve 1.35 milyar TL net kar elde edilmesi yönündeydi. Net kar yıllık bazda yüzde 167 artarak 2.763 milyon TL oldu. Ciroda reel yüzde 126'lık büyüme ve operasyonel giderdeki sınırlı artış, faaliyet karını olumlu etkileyen unsurlar oldu. Ons altın fiyatında yaşanan artış ve buna bağlı olarak satış hacminin yüzde 76 yükselişle 38.644 onsa yükselmesiyle ciro desteklendi. Faaliyet dışı kalemlerde ise net parasal kayıp karlılık üzerinde baskı yaratırken, net yatırım geliri ve vergi geliri net dönem karının yıllık bazda artış göstermesine katkı sağladı. Şirketin net nakit pozisyonu ise geçen çeyreğe göre yüzde 15 artarak 18.476 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Genel olarak şirketin açıklamış olduğu 3.çeyrek finansallarında güçlü operasyonel performansı ve artan net nakit pozisyonunu olumlu karşılıyoruz. Önümüzdeki dönemde ons altın fiyatının yüksek seyretmesi, şirketin satış hacmine olumlu yansımaya devam edecektir.

CW ENERJİ: Şirketin 3Ç25 döneminde hasılatı yüzde 20 artarak 4.3 milyar TL'ye ulaştı. Maliyetlerdeki artışın sınırlı kalmasıyla birlikte brüt kârlılık geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 66 oranında iyileşti. Genel yönetim giderlerindeki yükselişe ve diğer faaliyet gelir/giderlerindeki olumsuz seyre rağmen faaliyet karı yüzde 29 oranında artış gösterdi. Enflasyon muhasebesi ve ertelenmiş vergi gelirlerinin desteğiyle net kar yüzde 723 oranında güçlü bir yükseliş kaydetti. Finansal borçlardaki artışa paralel olarak şirketin nakit pozisyonunda da borçlanmaya bağlı bir artış izleniyor. Artan borçluluk gelecek dönemde karlılık üzerinde baskı oluşturabilecek olsa da Çin'de uygulanan sübvansiyonların azalmasıyla birlikte şirketin ürün fiyatlamalarında olumlu bir seyir gözlemlenebilir.

Tuna ÇETİNKAYA / Colendi Menkul Değerler Genel Müdürü..

"Karel Elektronik'in savunma sanayi alanına daha fazla yer ayırmasını bekliyoruz"

KAREL ELEKTRONİK: Şirket hisselerini 22 Ekim'de yüzde 101 getiriyle ve 18.50 TL hedef fiyat ile araştırma kapsamımıza aldık. Gelirlerinin yarısını elde ettiği saha operasyon teknolojileri alanında telekom şirketleriyle yenilediği sözleşmelerle birlikte önemli dönüşüm içerisine giren şirketin yüksek katma değerli savunma sanayi alanına daha fazla yer ayırmasını bekliyoruz. 2026-2027 yıllarında 5G yatırımlarının yoğun olarak yapılacağı bu dönemde Karel'in marj iyileşmeleri sağlamasını ve borçlarının artan FAVÖK'e karşı normalleşmesini bekliyoruz. Yılın ikinci çeyreğinde toparlanma kaydeden marjların önümüzdeki yıl artacağını düşünüyoruz. Şirketin iletişim teknolojilerindeki bilgi birikimlerinin savunma sanayi iş kolunda yüksek katma değerli iş modeline dönüşmesiyle gelirlerdeki ciro payının yüzde 5 seviyesinden 2027'de yüzde 10 mertebesine ulaşmasını öngörüyoruz.

LİLA KAĞIT: Şirket yurtdışı benzer şirketlerin cari FD/FAVÖK rasyosuna göre yüzde 45 iskontolu işlem görüyor. Lila Kağıt'ın 3.3 milyar TL güçlü net nakit pozisyonunu olumlu değerlendirmekle birlikte Erzurum tesisindeki yatırımların kademeli olarak tamamlanmasıyla başta konverting tesisi ve bobin üretim hatlarıyla Trakya Bölgesinin ardından önemli lojistik imkan sunmasını bekliyoruz. Mevcutta 271 bin ton bobin üretim kapasitesine ek olarak 70 bin ton Erzurum tesisinin de 2027 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor. Bu süre zarfında kademeli olarak faaliyete başlayacak konverting hattının ise Doğu Anadolu ile Karadeniz bölgesine ve komşu ülkelere lojistik avantajıyla hizmet verecek. Rekabetin zorlu geçtiği 2025 yılında yüzde 20 üzeri FAVÖK marjını koruyan şirketin önümüzdeki dönemde marjlarını iyileştireceğini düşünüyoruz. 2025- 9 aylık periyotta 10 milyar TL satış, 2 milyar TL FAVÖK ve 1.4 milyar kar açıkladı. Bu sonuçlar 2024 yılının aynı dönemine göre enflasyon muhasebesi etkisiyle satışlarda ve FAVÖK'te yüzde 18 daralma olarak kaydedilirken net karda yüzde 8 büyüme olarak gerçekleşti.

ŞOK MARKETLER: Şirket 2025 3. çeyrekte yüzde 4.8 büyümeyle 70.9 milyar TL satış, 3 milyar TL FAVÖK ve 264 milyon TL net kar elde etti. Bu sonuçları incelediğimizde şirketin yıllık bazda yüzde 4.8 satışlarında reel büyüme dikkat çekerken 9 aylık dönemde ise reel büyüme yüzde 43 seviyesinde gerçekleşti. Şirket operasyonel faaliyetlerinde yaptığı iyileşmelerle ve net nakit döngüsünde sağladığı iyileşme ile 14.5 milyar TL serbest nakit akışı sağladı. Önceki çeyreğe göre ise net finansal borçları 2.7 milyar TL'den 955 milyon TL seviyesine geriledi. Şirketin çeyreklik bazda kaydettiği iyileşme sonrasında önümüzdeki dönemde diğer gıda perakende şirketlerinin çarpanlarını göz önüne aldığımızda pozitif ayrışmasını bekliyoruz. Şirket hisseleri sektörün ağırlıklı FD/FAVÖK ortalaması olan 6.86 çarpana göre 4.62 ile yüzde 48 oranında iskontolu işlem görüyor.

Erdem YILDIZ/ Marbaş Menkul Değerler Araştırma Uzmanı

"Galata Wind kurulu gücünü 1089.8 MW'a çıkarmayı hedefliyor"

GALATA WİND ENERJİ: Galata Wind, oldukça zorlu bir yılı geride bırakan enerji sektöründe gerek açıkladığı finansallarıyla gerekse de gelecek yatırımlarıyla göze çarpan bir şirket. Son açıklanan bilanço verilerine göre, Galata Wind'in 3Ç25 performansı yıllık bazda büyümeyi sürdürdü. Şirketin cirosu 3Ç24'e göre yüzde 15.10 artışla 947.48 milyon TL'ye yükselirken, brüt kâr yüzde 6.05 artışla 484.77 milyon TL olarak gerçekleşti. FAVÖK ise aynı dönemde yüzde13.75 oranında artarak 661.81 milyon TL seviyesine ulaştı. Net kâr tarafında yüzde 44.11 gibi oldukça güçlü bir artış kaydedildi ve 291.65 milyon TL'ye ulaştı. Marjlarda sınırlı da olsa daralma görsek de sektörün genelinden fazlasıyla pozitif ayrıştı. Hali hazırdaki haliyle bile yüksek marjlarla kâr üreten, borçluluk konusunda ya da likidite oranları konusunda majör problemi olmayan, temettü ödeyen bir şirket olsa da bizim için asıl önemli taraf gelecek yatırımları ve büyüme potansiyeli. Galata Wind, kendi santrallerinde kapasite artırarak, yurt içinde ve yurt dışında faaliyette olan RES ve GES'lerden satın almalar gerçekleştirerek veya proje geliştirerek, portföyünü sadece yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2030 yılına kadar kurulu gücünü 1089.8 MW'a (mevcut kurulu güç 354 MW) çıkarmayı hedefliyor. Bu büyüme hikayesine paralel oluşturduğumuz modelleme ve yaptığımız değerleme çalışmasıyla Galata Wind için 53.9 TL hedef fiyat ile 'al' önerimizi başlatıyoruz. Mevcut hisse fiyatına göre Galata Wind, yüzde 139.56 yükseliş potansiyeli barındırıyor.

IC ENTERRA YENİLENEBİLİR ENERJİ: Yenilenebilir Enerji A.Ş. IC Enterra, zorlu sektörel koşullara rağmen gerek sahip olduğu santralleriyle gerekse de aldığı doğru yatırım kararlarıyla yenilenebilir enerji sektöründe oldukça iyi finansallar açıklayan bir şirket. Son açıklanan bilanço verilerine göre, IC Enterra'nın cirosu 3Ç24'e kıyasla 3Ç25'te yüzde 22.1 artışla 805 milyon TL'ye yükseldi. Brüt kâr üst üste üç çeyrek boyunca pozitif seyrini sürdürerek 122 milyon TL olarak gerçekleşti. FAVÖK aynı dönemde yüzde 19.7 artışla 573.7 milyon TL'ye ulaştı. Net kâr, üst üste iki çeyrek pozitif performans göstererek 54.2 milyon TL oldu. Elektrik fiyatlarındaki baskıya rağmen maliyet tarafının iyi yönetilmesiyle birlikte brüt kâr marjı yıllık bazda 4.97 puan artarak yüzde 36.46'ya, FAVÖK marjı ise 3.13 puan yükselerek yüzde 75.89'a ulaştı. Sektörün zayıf seyrine göre bu marjların oldukça değerli olduğunu düşünüyoruz. Bir yandan gelecek projeksiyonu da oldukça parlak olan IC Enterra, devam eden ve planlanan yatırımları doğrultusunda portföyünü kademeli olarak genişletmeyi hedefliyor. Şirket, 2030 yılı sonuna kadar devreye alacağı yeni rüzgâr, hidroelektrik ve güneş enerjisi projeleriyle toplam kurulu gücünü mevcut 488 MW seviyesinden 1.199 MW'a çıkarmayı planlıyor. Büyüme projeksiyonuna paralel oluşturduğumuz modelleme ve yaptığımız değerleme çalışmasıyla IC Enterra için 18.70 TL hedef fiyat ile 'al' önerimizi başlatıyoruz. Mevcut hisse fiyatına göre IC Enterra, yüzde 78.10 yükseliş potansiyeli barındırıyor.

ÇİMSA ÇİMENTO: 2025 yılını geçiş yılı olarak geçiren Çimsa Çimento'da, 2026 yılında etkin şekilde finansallara yansıması beklenen Amerika gri çimento öğütme tesisi ve Mersin CAC tesisinin katkılarını bekliyoruz. Afyon tarafında Kratos'un alımıyla birlikte ilave alan kazandırılacak olup faaliyetlerin genişleme iştahının devamını öngörüyoruz. Çimsa hem yerel hem küresel oyuncu faaliyetleriyle güçlü konumunu korumayı sürdürüyor.

3.çeyrek itibariyle sektörde yüzde 5 büyüme olurken Çimsa küresel faaliyetlerinin de etkisiyle yüzde 17 büyüyerek sektörden ayrışmayı sürdürdü. Önümüzdeki dönemde makasın nette artmasını bekliyoruz. Cironun 2025 yılında 45 milyar TL olacağını, 2030'da ise 123.63 milyar TL seviyesine yükseleceğini değerlendiriyoruz. 2025 yılını şirketin yüzde 18.4 FAVÖK marjı ile tamamlayacağını hesaplıyoruz. Her sene marjın 50 baz puan artarak 2030'da yüzde 20.9 seviyesine yükseleceğini değerlendiriyoruz. Bu veriler çerçevesinde Çimsa özelinde 62.51 TL hedef fiyat ile 'al' tavsiyemizi başlattık.

BORSA ŞİRKETLERİNDE NELER OLDU?

AHES GMYO: Şirket geçen hafta 195 milyon TL olan sermayesini yüzde 270 bedelsiz artırarak 721.5 milyon TL'ye çıkardı.

AZTEK TEKNOLOJİ: Şirket geçen hafta 100 milyon TL olan sermayesini yüzde 900 bedelsiz artırarak 1 milyar TL'ye çıkardı.

BORUSAN BORU SANAYİ: Şirket, ABD'de Borusan Berg Pipe tarafından üstlenilen projelerde verimliliği artırmak amacıyla Türkiye'de atıl durumda bulunan bazı makine ve ekipmanların ilgili tesislere transfer edildiğini açıkladı. Bu ekipmanların üretim kalitesi ve randımanını yükseltmesinin beklendiği ifade edildi.

ENERJİSA: Şirket, nitelikli yatırımcılara yönelik 20 milyar TL'ye kadar yeşil borçlanma aracı ihracı için yaptığı başvurunun SPK tarafından onaylandığını duyurdu.

GİRİŞİM ELEKTRİK SANAYİ: Şirket, TEİAŞ'ın düzenlediği bir ihaleyi 232.3 milyon TL bedelle kazandığını açıkladı.

GÜBRE FABRİKALARI: Şirket, bağlı ortaklığı Razi Petrochemical'deki yüzde 48.88 oranındaki payların satışına yönelik ihale sürecinin mevcut teklifler değerlendirilerek tamamlanmadan sonlandırıldığını açıkladı.

OBA MAKARNACILIK: Şirket geçen hafta 479 milyon TL olan sermayesini yüzde 500 bedelsiz artırarak 2.88 milyar TL'ye çıkardı.

PETKİM: Petkim, yüzde 100 bağlı ortaklığı Petkim Specialities'in sermayesinin 500 bin TL'den 1.7 milyon TL'ye çıkarılmasına 1.2 milyon TL ile katılacağını açıkladı.

VİŞNE MADENCİLİK: Şirket geçen hafta pay başına 0.39 TL brüt temettü dağıttı.

AKBANK: Akbank, yurt dışında 100 milyon dolar tutarında borçlanma aracı ihracı için gerekli SPK onayının alındığını ve ihracın 2 Aralık 2025 tarihinde tamamlanacağını bildirdi.

ALFA SOLAR ENERJİ: Şirket, Zorlu Holding ile birlikte yerli güneş paneli hücresi üretimi amacıyla kurulan Zorlu Alfa Solar Hücre Üretimi A.Ş'nin tasfiye sürecinin başlatıldığını açıkladı.

BİRLEŞİM GRUP ENERJİ: Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 1 Aralık 2025 – 28 Şubat 2026 döneminde lisans gücü sınırını kaldırmasıyla birlikte, şirket lisanslı santralleri için yaptığı güç artışı başvurularının onaylandığını açıkladı. Bu kapsamda santrallerde yüzde 10–12 üretim artışı bekleniyor.

EBEBEK: Ebebek, Türkiye'deki mağaza sayısının 30 Kasım 2025 itibarıyla 271'i geleneksel, 20'si mini olmak üzere toplam 291'e yükseldiğini açıkladı. Şirket, 1–30 Kasım döneminde Kocaeli'de 1 yeni mağaza açarken, Birleşik Krallık'ta toplam 3 mağazası bulunduğunu duyurdu.

HAREKET PROJE TAŞIMACILIĞI: Şirket, Abu Dabi'deki Ruwais LNG Projesi kapsamında ağır kaldırma, taşıma ve ekipman kiralama hizmeti verilmesine yönelik sözleşme görüşmelerinin başlatıldığını açıkladı.

MARGÜN ENERJİ: Şirket, Denizli ve Manisa'da toplam 505 MWm potansiyelli 9 jeotermal ruhsattan ilk ruhsatın devrinin tamamlandığını açıkladı. Yatırımın tamamında yıllık yaklaşık 405 milyon dolar ciro ve 324 milyon dolar FAVÖK hedefleniyor.

NİĞBAŞ NİĞDE BETON: Şirket, mevcut 54 milyon TL sermayesini yüzde 500 bedelsiz artırarak 324 milyon TL'ye çıkarma kararı aldığını duyurdu.

OFİS YEM GIDA: Ofis Yem, Samsun üretim tesisi yatırımı kapsamında makine ve ekipman tedarikine ilişkin tedarikçi firma ile sözleşme imzalandığını duyurdu. Sözleşme kapsamında Samsun tesisinin üretime yönelik makine ve ekipmanlarının temin edileceği, tedarik tutarının ise en fazla 3 milyon dolar seviyesinde olmasının beklendiği ifade edildi.

ONCOSEM ONKOLOJİK SİSTEMLER: Şirket, İngiltere Sağlık Bakanlığı'na bağlı NHS'in toplam 6.4 milyar TL bütçeli tıbbi cihaz ihalesi kapsamında ilk sevkiyatın Kasım sonunda tamamlandığını açıkladı.

ONUR TEKNOLOJİ: Şirket, Savunma Sanayii Başkanlığı ile 9.6 milyon dolar tutarında sözleşme imzaladığını açıkladı. Opsiyonlarla birlikte toplam büyüklük 10 milyon dolara çıkabilecek proje 2026-2030 arasında teslim edilecek.

OTOKAR: Otokar Otomotiv, 4x4 Taktik Tekerlekli Zırhlı Araçların ihraç kayıtlı satışını kapsayan 83.6 milyon dolar tutarında bir sözleşme imzalandığını açıkladı. Şirket, ilgili siparişlere ait teslimatların bu yıl içerisinde gerçekleştirilmesinin planlandığını belirtti.

REEDER TEKNOLOJİ: Şirket, Finlandiya merkezli Jolla Mobile ile yeni nesil akıllı telefon işletim sistemi geliştirilmesine yönelik müzakerelere başladığını bildirdi.

REYSAŞ GMYO: Şirket, Tuzla'daki toplam 80.909 metrekare büyüklüğündeki taşınmazların özelleştirme ihalesi için belirlenen 2 milyar TL tutarındaki bedeli geçen hafta Özelleştirme İdaresi'ne ödedi. Tapu devirlerinin Aralık ayı içinde tamamlanması planlanıyor.

ALVES KABLO: Şirket, Polatlı OSB'de yaklaşık 2.9 milyar TL tutarında yeni üretim tesisi yatırım sürecini resmen başlattığını açıkladı. Arsa alımının ardından tesisin 2 yıl içinde tamamlanması ve mevcut fabrikanın buraya taşınması planlanıyor.

ARD BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ: Şirket, kamu iştiraki bir savunma sanayi kuruluşundan 122 bin dolar tutarında siparişi aldığını bildirdi.

BORLEASE OTOMOTİV: Şirket, mevcut kredi borçlarının yeniden yapılandırılması amacıyla Halkbank'a başvurduğunu açıkladı. Görüşmelerin sürdüğü ve süreçle ilgili gelişmelerin yatırımcılarla paylaşılacağı bildirildi.

BURSA ÇİMENTO: Bursa Çimento, GSM ruhsatının yenilenmesinin belediye tarafından reddedilmesine karşı açılan davada yürütmeyi durdurma kararının devam ettiğini açıkladı.

ÇİMENTAŞ: Şirket, Kars Çimento'daki toplam yüzde 41.55 oranındaki payının Arsem Madencilik'e satışının 1 Aralık itibarıyla tamamlandığını açıkladı. İşlemin 935 milyon TL bedelle gerçekleştiği ve satışın şirket aktifleri içindeki payının yüzde 1.7 seviyesinde olduğu bildirildi.

DAP GAYRİMENKUL: Şirket, Emlak Konut GYO tarafından düzenlenen İstanbul Ataşehir Küçükbakkalköy Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı işi ihalesinin ilk oturumuna katıldığını açıkladı. İhale sürecine ilişkin gelişmeler daha sonra paylaşılacak.

ECOGREEN ENERJİ: Şirket, yüzde100 bağlı ortaklığı Uğurlular Elektrik'in tüm aktif ve pasifleriyle Ecogreen Elektrik ile birleşme işleminin 1 Aralık'ta tamamlandığını açıkladı.

ENDA ENERJİ HOLDİNG: Şirketin bağlı ortaklığı Egenda Ege Enerji, YEKA RES 2025 kapsamındaki Balıkesir-3 RES (110 MW) yarışmasına teklif verdi.

KOÇ HOLDİNG: Koç Holding, bağlı ortaklığı Tek-Art Marina'nın Göcek Village Port Marina ve Göcek Exclusive Port Marina'yı işleten MCI, RAM ve Beta Marina'nın pay devirlerini tamamladığını ve bu kapsamda kapanış uyarlamasına tabi olmak üzere toplam 157.73 milyon dolar ödendiğini açıkladı. Marinaların kara alanı kullanım hakkının 31.12.2033'e, deniz alanı kullanım hakkının ise 01.04.2073'e kadar devam edeceği ve ilgili otel kira sözleşmesinin 01.10.2026'da feshedileceği duyuruldu.

KALYON GÜNEŞ TEKNOLOJİLERİ: Şirket, yurt içi bir müşteriyle 1 milyar TL tutarında güneş paneli satış sözleşmesi imzaladığını açıkladı. Teslimatın ve gelir kaydının 2026 ilk çeyreğe kadar tamamlanması bekleniyor.

MİGROS: Migros, Kasım ayı içinde 10 Migros, 2 Migros Jet, 4 Macrocenter ve 1 Mion olmak üzere toplam 17 yeni mağaza ile 1 dağıtım merkezini hizmete açtığını açıkladı. Böylece şirketin mağaza sayısının 30 Kasım 2025 itibarıyla 3.781'e ulaştığı duyuruldu.

NATURELGAZ: Şirket, Gaziantep'deki yeni CNG dolum tesisi için EPDK'dan lisans aldığını ve tesisin faaliyete başladığını duyurdu.

ÖZAK GMYO: Şirket, Emlak Konut GYO tarafından düzenlenen "İstanbul Ataşehir Küçükbakkalköy Arsa Satışı Karşılığı Gelir Paylaşımı İşi" ihalesinin ilk oturumuna katıldığını açıkladı.

RAL YATIRIM HOLDİNG: Ral Yatırım Holding, yüzde 85 oranında bağlı ortaklığı Astral Yenilenebilir Enerji'nin Balıkesir, Aydın-Denizli ve Kütahya'da toplam 650 MWe kapasiteli 5 rüzgar enerjisi santrali projesi için YEKA yarışmalarına katılmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na başvuru yaptığını açıkladı. Başvurunun ön inceleme sürecinin ardından uygun bulunması halinde şirketin açık artırma usulü ihaleye davet edileceği duyuruldu.

BİZE ULAŞIN