Unicorn çağında inovasyon ve girişimcilik (3)

Türkiye'nin tek haftalık ekonomi dergisi PARA’nın düzenlediği VI. Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi, geçen hafta “Unicorn çağı” mottosu ile online olarak gerçekleştirildi. Zirvedeki altı özel oturum ve altı panelde birbirinden değerli konuklar, girişimcilik üzerine özel sunumlar yaptı. (Üçüncü Bölüm)
25.06.2022 13:26 GÜNCELLEME : 25.06.2022 13:27

Türkiye'nin tek haftalık ekonomi dergisi PARA'nın düzenlediği VI. Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi, geçen hafta "Unicorn çağı" mottosu ile online olarak gerçekleştirildi. Zirvedeki altı özel oturum ve altı panelde birbirinden değerli konuklar, girişimcilik üzerine özel sunumlar yaptı. (Üçüncü Bölüm)

ÖTE EVREN BİZİ NEREYE GÖTÜRECEK?

'Metaverse ve NFT' panelinde, henüz ilk adımlarını atmakta olan öte evrenin geleceği konuşuldu. Katılımcılar hem geliştirdikleri projeleri anlattı hem de bir gelecek vizyonu çizdi.

Zirvenin 'Metaverse ve NFT' panelinde, Dijital Rönesans Kurucusu Filiz Dağ, XROXO, DeFiPpl Metaverse Kurucusu, SODİMER Blockchain Komite Başkanı ve Türkiye Metaverse Platformu Kurucu Üyesi Bünyamin Emeç ile BiLira Topluluk Yöneticisi, NFT Library ve NoN Fungible Me Kurucusu Aybars Dorman, henüz ilk adımlarını atmakta olan öte evrenin geleceğini konuştu. Para Dergisi Yazarı Ürün Dirier moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde katılımcılar hem geliştirdikleri projeleri anlattı hem de bir gelecek vizyonu çizdi.

2013 itibariyle dördüncü endüstri çağına girdiğimizi ifade eden XROXO, DeFiPpl Metaverse Kurucusu, SODİMER Blockchain Komite Başkanı ve Türkiye Metaverse Platformu Kurucu Üyesi Bünyamin Emeç, bulut ekonomisi ve paylaşım ekonomisi temelinde yeni bir ekonomi modelinin ortaya çıktığına işaret etti. Bünyamin Emeç, "Web 2.0 ile tüm iş yapış şeklimiz değişti. Her şeyi iki boyutlu ekranlarda yapabilmeye başladık. Şimdi Web 3.0 kavramından bahsetmeye başladık. Yakın gelecekte üç boyutlu, hologram ve lenslerle içinde olduğumuzu hissedeceğimiz bambaşka bir dünyaya gireceğiz. İki boyutta ne yapıyorsak hepsini üç boyutlu evrende yapmaya başlayacağız ve iş yapış şeklimiz yeniden değişecek" dedi.

HAYALPERESTLERİN DÜNYASI

Metaverse'ün endüstri 5.0'ın ürünlerinden biri olduğuna vurgulayan Emeç, "Bu yeni dünya tasarımcıların, maceraperestlerin ve hayalperestlerin dünyası olacak. Önümüzdeki beş yıl içinde 9 trilyon dolarlık bir pazar oluşturacağı öngörülüyor. Pasif gelir elde etmenin çok başka yollarını deneyimleyeceğiz. Sanal kavramı artık literatürden kalkacak. Alışveriş yaparken üç boyutlu evrende ürünlere dokunup inceleyebileceğimiz bir deneyim alanı olacak" diye konuştu. Herkesin meta evren üretmeye çalıştığını ama asıl değerli olanın yeni deneyimler yaratacak içerikler üretmek olduğunun altını çizen Emeç, "Eski ekonomik kodlarla düşünülmemeli. Metaverse'te arsa alayım, bir şeylerin sahibi olayım diye düşünmektense, deneyim ve içerik üretmeye yoğunlaşmak gerek. Metaverse çok yanlış anlaşıldı. Büyük ekonomiyi görmek yerine insanlar parsel peşinde koşmaya başladı" dedi.

"NFT REKLAMLARI GÖRMEYE BAŞLADIK"

BiLira Topluluk Yöneticisi, NFT Library ve NoN Fungible Me Kurucusu Aybars Dorman ise sanatın unutulduğu pandemi döneminde dijital sanat kavramının ortaya çıktığına işaret etti. Aybars Dorman, sanatçıların eserlerini ön plana çıkarabildiği, hak ettikleri değeri bulabildikleri bir modele giriş yaptığımızı ifade ederek, "Artık NFT koleksiyonlarından, NFT projelerine yatırım yapan VC'lerden bahsediyoruz. Yazılımcıların NFT projelerini geliştirirken Web 3 tabanlı yazılımları kullanabildiği bir alan açıldı" dedi. NFT teknolojilerini hayatın pek çok alanında görmeye başladığımızı ifade eden Dorman, şu bilgileri paylaştı: "Örneğin ABD'de led panellerle kaplanmış, NFT reklamlarının döndüğü araçlar, kamyonlar görüyoruz. Yakında kafelerde restoranlarda da NFT reklamlarının döndüğü, dijital sanat eserlerinin paylaşıldığı ekranlar göreceğiz. ABD'de sanatçılar için 'NFT bootcamp'leri düzenlenmeye başlandı. Sanatçılar verilen eğitimlerle NFT teknolojilerini kullanmayı öğreniyorlar. Yakında otomotiv endüstrisi de araç özelliklerini satmak için NFT teknolojilerini kullanacak. Çalışmalara başlandı. Açılış seremonilerinde de NFT teknolojilerini göreceğiz. Bina duvarlarında dijital eserler gösterilecek. Bu alanda Refik Anadol'un öncü çalışmaları bulunuyor. Sadece sanatta değil, üniversite yoklamalarından belli topluluklara dahil olmaya kadar sınırsız bir alanda NFT teknolojileri kullanılabilir. Token ekonomisinin iyi anlaşılması ve regülasyonların tamamlanması ise en önemli huşulardan biri. NFT teknolojilerinin sadece al-sat için kullanılabileceği algısı var, bu çok yanlış bir algı. Kullanım alanı olasılıklar dahilinde sınırsız."

"İÇERİK MUTLAKA BİZİM KONTROLÜMÜZDE OLMALI"

Filiz DAĞ/ Dijital Rönesans Kurucu

Bir dönem STEM eğitimi akımı vardı. Herkesin kodlama, yazılım öğrenmesi teşvik ediliyordu. Sonra sanatın eksik kaldığı fark edildi ve 'Art' eklenerek StemA ismiyle güncellendi bu kavram. 90 yıl boyunca sadece televizyon izledik. Günün yüzde 10'u ekran başında geçiyordu. İnternetle beraber ekran başı süresi yüzde 20'ye çıktı. Metaverse ile birkaç sene içinde günün yüzde 60'ı ekranda geçecek. Bu da algı yönetimi için çok kritik bir zaman dilimi. Bu yeni evrende içerik üreten biz olmazsak, üretilen içeriklerin takipçisi oluruz. İçeriğini bizim geliştirmediğimiz çizgi filmlerle ve filmlerle büyüdük. Kahraman olarak empoze edilen karakterleri biz üretmedik. Ama o dönemler günün yüzde 10'u ekranda geçiyordu. Üç yıl içinde vaktimizin en az yüzde 60'ı ekranda geçeceği için en önemli şey bana göre içerik üretmek. Bu yeni dünyaya içerik üretmek önceliğimiz olmalı. İster dijital sanat alanında olsun, ister herhangi bir Metaverse projesi olsun, içerik mutlaka bizim kontrolümüzde olmalı.

ŞİRKETLER GİRİŞİMLE NASIL DÖNÜŞTÜ?

'Girişimle Dönüşmek' konusunun masaya yatırıldığı panelde start-up'lar ele alındı. Panelin konuşmacıları temsil ettikleri şirket ve kurumların dönüşüm hikâyelerini paylaştı.

BEHUB Medya Kurucusu ve Para Dergisi Yazarı Eyyüp Karagüllü'nün moderatörlüğünü yaptığı 'Girişimle Dönüşmek' temalı dördüncü panelde, girişim sektöründeki start-up'lar ele alındı. Panelde, TT Ventures CEO'su Muhammed Özhan, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, Enerjisa Dağıtım Şirketleri Ar-Ge Müdürü Hülya Akınç, Kuveyt Türk Strateji ve İnovasyon Grup Müdürü ve Lonca Yönetim Komitesi Üyesi Selman Ortaköy konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin ilk konuşmacısı TT Ventures CEO'su Muhammed Özhan, Türk Telekom'un hayata geçirmiş olduğu Pilot isimli programıyla start-up dünyasındaki en eski oyuncusu olduğunu belirtti. Özhan, "Bu dünyadaki en eski oyuncu olduğumuzu söyleyebiliriz. 2013'ten beri hatta 2007'den beri yer alıyoruz. Girişim hızlandırma programı pilotu hayata geçirdik ve bunu iç kaynaklarla yapmaya çalıştık" dedi. Programın şu anda 10'uncu yılında olduğunu belirten Özhan, her yıl bine yakın başvuru aldıkları ve girişimcilere bu kapsamda desteklerinin artarak çeşitlendiğini de ifade etti. Ayrıca Özhan, start-up programına başvuran girişimcileri ABD'ye götürdüklerini de belirtti.

LONCA MERKEZİ YEDİNCİ DÖNEMİNDE

Panelde bir diğer konuşmacı olan Selman Ortaköy, Kuveyt Türk Katılım Bankası'nın kurduğu Lonca Girişimcilik Merkezi ile ilgili konuştu. Ortaköy, 2017'de Lonca Girişimcilik Merkezi'nin kurulduğunu belirtirken, Lonca mezunlarında değerlendirmek üzere lonca girişim sermayesi yatırım fonu kurulduğunu söyledi. Girişimcilerin maddi koşullara değil, yalnızca girişimlerine odaklanmak için 50 bin TL tüm girişimciler için hibe, ofis desteği ve mentorluk gibi çeşitli destek verdiklerini de belirtti. Ortaköy, "Bu kapsamda 80 girişim yer aldı ve 73 arkadaşımızı mezun ettik. Geçen haftada yedinci dönem başladı. Yakında da sekizinci döneme başlamayı arzu ediyoruz" dedi. Ortaköy, 2022 ve sonrasında fintek entegrasyonlarının sayısının da finteklerin beraber çalıştığı dekoratif modellerin daha fazla Türkiye'de gözleneceğini düşündüklerini belirterek, "Bu fintek entegrasyonları konusunda da tabii ki fırsatlardan istifade etmek amaçlarımızdan biri" dedi.

Bankanın yöneticileri girişimcilere mentorluk verdiğinden de bahseden Ortaköy, bunun iki taraf için de olan faydalarından bahsetti. Bu kapsamda Ortaköy, "Yöneticilerin biraz daha liderlik formasyonuna girebilmeleri için yani günün gereksinimlerinden ziyade biraz daha orta ve uzun vadeli, biraz daha vizyoner, biraz daha geleceğe dönük bakış açısına sahip olabilmeleri liderlik özelliklerinin en önemlilerinden biridir" dedi. Piyasadaki temel inovatif yaklaşımlardan istifade etmesi ve bir beyin gücü olarak o sinerjiden istifade etmesi anlamında o yöneticiye bunun büyük bir katkısı olduğunu düşündüğünü söyleyen Ortaköy, "Ayrıca bunu bir sosyal sorumluluk olarak gördüğümüz de ifade ettim. Mentor arkadaşlarımızın da kurumumuzun Kuveyt Türk'ün bu kurumsal sosyal sorumluluk vizyonuna katılıyor olmaları, kendi görev tanımları haricinde bu tarafı da destek veriyor olmaları bizler açısından da önemli" şeklinde konuştu.

ENERJİ SEKTÖRÜNE YÖNELİK ÇÖZÜMLER

2020 yılında online olarak başlayan EnerjiSA start-up programı hakkında bilgi veren Enerjisa Dağıtım Şirketleri Ar-Ge Müdürü Hülya Akınç, programın online olarak başlamasına rağmen güzel bir ilgi gördüğünü belirtti. Akınç, "Pandemi sürecinde online olarak başladık. Bu yıl için üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Program online olmasına rağmen çok güzel bir ilgi gördü. İlk etapta 100'ün üzerinde kişiye ulaşmayı başardık" dedi. Programın henüz yeni olduğunu da söyleyen Akınç, "Bu anlamda elektrik dağıtım sektöründe bir ilk uygulama oldu. Öne çıkan noktalarından biri aslında problemi doğru tanımlayıp bu problemlere çözüm olabilecek start-up'lar ile problemi yaşayan iş birimlerini bir araya getirmek. O yüzden de özellikle elektrik dağıtım sektörünü baz alarak başladık, ama enerji sektörü ve diğer sektörlerde de yayılmaya başladı" dedi. İlk etapta enerji sektöründe bu kadar fazla start-up bulabilir miyiz diye düşündüklerini belirten Akınç, sonrasında evden çalışan start-up'ların da hızlı bir şekilde bu alana evrildiklerini ve problemlere çözümler geliştirmeye başladıklarını gördüklerini söyledi. Start-up'lar ile yeni çözümler geliştirmeye çalıştıklarını söyleyen Akınç, burada odaklandıkları konunun vakit olduğunu da söyledi. Akınç, programa kabul etmek için kriterleri de söyledi. Bu kapsamda Akınç, "Teknoloji hazırlık seviyesi altı-yedinin üzerinde olan start-up'lar yani yazılı bir şekilde sahaya bir ürün götürüp bir deneme yapabilecek ve daha sonrasında daha da bir konsept doğrulama yapabilecek start-up'ları biz bu programı kabul edebiliyoruz" dedi. Akınç, ilerleyen dönemde özellikle dağıtım sektörünün ihtiyaçlarına yönelik yeni ürün ve hizmetler geliştirmek üzere bu start-up'lar ile iş birlikleri başlatarak çeşitli projeler oluşturduklarını da söyledi.

Enerji sektörünün net sıfır hedefi çerçevesinde geçirdiği dönüşümle enerji teknolojisi girişimleri enerjisinin dönüşümündeki rolünden bahseden Akınç, son birkaç yıldır özellikle yenilenebilir enerji teknolojileri ve elektrikli araçların sürdürülebilirlik konusunda enerji sektörünün dönüşmesinin gerçekten hızlandırdığını söyledi. Akınç, "Burada çok farklı teknolojik alanlar var. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin sistemle entegrasyonunda hem riskler hem fırsatlar var. Şimdi enerji şirketleri gibi kurumsal şirketlerin aslında bu dünyada hızlıca dönüşebilmesi çok da mümkün olmuyor çünkü ne kadar kurumsanız o kadar çok süreç bazlı ilerlemeye başlıyorsunuz" dedi. Bu sebeple start-up'ların burada önemli bir rol oynadığını söyleyen Akınç, start-up'ların müşteriyle ilgili yapacakları görüşmede sorunlara yönelik çözüm bulduklarını belirtti

"ŞİMDİ İLGİ ÇOK ARTTI"

İstanbul Ticaret Odası bünyesinde kurulan Ticaret Merkezi hakkında bilgi veren, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi Genel Müdürü İbrahim Elbaşı, 30 start-up ve 100'e yakın girişimci ile yola çıktıklarını belirtiyor ve geçen beş yılın değerlendirmesiyle ilgili, "Çok küçük imkanlarla başladığımız serüvenimiz şimdi çok ciddi. Şu anda bine yakın aktif girişimci üyemiz. Buna ilişkin fikir aşamasından tutun yatırım sonrası aşamaya kadar farklı mekanizmalarla desteklediğimiz farklı faaliyetlerle girişimciye destekler sunuyoruz" dedi. Hibrit bir start-up merkezi olduğundan bahseden Elbaşı, geliştirdikleri simülasyon programına önceleri programa katılım çoğalsın diye bir hayli çabalarken şimdi ilginin çok arttığını belirtti.

Girişimcilik anlamında beşinci senelerinin altın senesi olduğunu da söyleyen Elbaşı, son olarak İstanbul Ticaret Odası'nın girişimlerle yaptıkları iş birliklerine değinerek şunları söyledi: "İş birlikleri için bizim ele aldığımız sadece farklı yöntemler var. Biz biraz daha farklılaşmak için bu işin hafızasını temsil eden girişimcilik ekosistemi için mücadele eden bir altyapı olarak öne çıkıyoruz. Bizim öne çıkardığımız şey şu; buradaki kurumlar hangi yöntemi temsil ederse etsin burada bir denge ahenk buluşması önemli."

PİLOT'A HER YIL BİN GİRİŞİMCİ BAŞVURUYOR

TT Ventures CEO'su Muhammed Özhan, Türk Telekom'un nakit fazlası veren bir şirket olduğunu belirterek "Bu nakit fazlasını yatırım yapacak ve değer katacak pilot bir programla değerlendiriyoruz. Şu anda olan yatımlarımızın büyük kısmı pilotta mezun olanlar. Pilot tarafı bizim için bir havuz, her yıl bine yakın girişimci geliyor. Başlarda 10 kişi seçiyorduk, şimdi 20 kişi seçiyoruz, hisse almıyorduk artık hisse alıyoruz. Yapıyı değiştirdik start-up'ların lehine desteği arttırdık" dedi. Türkiye'de çok fazla start-up olduğunu da belirten Özhan, bunları doğru yöneterek, bu girişimlerin doğru noktalara gitmeleri gerektiğini de vurguladı. Pilottan çıkan girişimlerle ilgili bilgi veren Özhan, bu girişimlerin şirketle bugüne kadar neler yaptığından da bahsetti. Özhan, "Bizim baktığımız nokta bu ürün kendi başına ayakta durabilecek mi? Yurt dışına çıktığı zaman satabilecek bir ürün mü, değil mi? Bu noktalara çok önem veriyoruz. Baktığımız noktalardan biri, ekip başarısı ve ürün başarısı dengede olmalı. Böylece başarı gelebilir" dedi.

BAŞARILI GİRİŞİMCİLİĞİN ANAHTARLARI

'Girişimcilik Yolculuğumuz' paneli konuşmacıları, kendi başarı hikayelerini anlatırken yaşadıkları zorlukları ve kilometre taşlarından bahsettiler. Bir girişimin olmazsa olmazları arasına 'değişime hızlı ayak uydurma, motivasyon, global bakış, mentor desteği ve satış planlaması' gibi önemli kriterleri saydılar.

Projectz Kurucu Ortağı Tahir Zaimoğlu'nun moderatörlüğünde gerçekleşen panelin konuşmacıları arasında Blesh CEO'su Soydan Ersoy, Ideasoft CEO'su Seyhun Özkara ve Bundle CEO'su Ercan Varol yer aldı. Bireysel girişimcilik hikayelerini anlatarak sözlerine başlayan konuşmacılar, yaşadıkları zorlukları ve başarı hikayelerinin kilometre taşlarından bahsederek genç girişimcilere tavsiyeler de verdiler.

KADIKÖY'DEN TEKNOPARK'A

Ideasoft CEO'su Seyhun Özkara, Yıldız Teknik Üniversitesi'nde okuduğu yıllarda arkadaşlarıyla başladığı web tabanlı işlerin zamanla e-ticarete evrildiğini söyledi. Ideasoft'un küçük ve orta ölçekli işletmelere ürünlerini internetten satabilmeleri için e-ticaret altyapısı sağladığını anlatan Özkara, uçtan uca verdikleri hizmetlerin, ödeme sistemlerinden lojistik ve pazar yerlerine olan entegrasyonlarına kadar uzandığını belirtti. Özkara, İstanbul'da Kadıköy'de küçük bir ofiste başladıkları girişimlerinin şu anda Gebze Teknopark'ta 220 kişilik bir ekiple üç farklı lokasyonda çalışan büyük bir şirkete dönüştüğünü kaydederek, "Yaklaşık 15 bin firma, Ideasoft'un ürünleriyle senede 6.5 milyar TL'nin üzerinde bir işlem hacmi oluşturuyor" dedi.

Girişimcilik yolculuğunda önce emlak ve otomotiv sektörüne yazılımlar ürettiklerini ve bu sırada seçenek olarak e-ticareti gördüklerini kaydeden Özkara, bunun bir senelerini aldığını söyledi. Yatırım alarak büyümüş bir firma olmadıklarına dikkat çeken Özkara, zaman içinde değişerek devam ettiklerini vurgulayarak, "Kilit nokta değişime hızlı ayak uydurmak" yorumunu yaptı.

GİRİŞİMLER İÇİN 20'Lİ YAŞLAR ÇOK UYGUN

Bu süreçte altyapı, sistem, mimari, ekip, ofis iletişimi gibi birçok problemle karşılaştıklarını dile getiren Özkara, "Dünyada milyonlarca ürün var, aslında dünya ürün çöplüğü! Bunların içinde çok güzel olup doğru zamanlama ile iyi pazarlanamayanlar da var, tam tersi de var. O yüzden değişime ayak uydurarak ürün geliştirmek, hızlı hareket kabiliyeti sağlar. Bu da bir işletmenin kültürünü de etkiler. Öte yandan ekip uyumu da çok önemli, çünkü zaman geliyor sabahlara kadar çalışmak durumunda kalınıyor, paslaşmak şart. Bunun için 20'li yaşlar bence çok uygun. Bir girişimcinin işinin başında her şeyini vermeyecek şekilde bir düzeni varsa; mesela hem düzenli bir işte çalışıp hem bir girişime başlamak istiyorsa başarılı olma şansı düşüktür. Onunla yatıp onunla kalkması lazım" ifadelerini kullandı.

"BUNDLE KENDİ İHTİYACIMIZDAN DOĞDU"

Bundle CEO'su Ercan Varol da ülke ve dünya gündemini takip ederken haber okuma alanında ihtiyaçları gerçekten karşılayacak bir uygulama bulmakta zorlandığını, Bundle fikrinin işte o zamanlarda ortaya çıktığını söyledi. Yurt dışında olan uygulamalara baktıklarını, ancak gereğinden fazla karmaşık olduğunu gördüklerini ifade eden Varol, oldukça basit bir arayüz ile Bundle'ı yarattıklarını kaydetti. Varol, "Aslında kendi sorunumuzu çözdük. Öte yandan kullanıcılar da Bundle'ı çok sevdi, kullanımını kolay ve basit buldular. Daha sonra uygulamamızı yıllar içerisinde geliştirdik, daha kişiselleştirdik" diye konuştu.

İKİ MİLYON AKTİF KULLANICIYA ULAŞTI

Mobil uygulamayla başladıkları Bundle'ı bu yılın başından itibaren web sitesine de taşıdıklarını anlatan Varol, halihazırda iki milyon aktif kullanıcıya ulaşan bir haber platforumuna dönüştüğünü ve çok yakın bir zamanda da Worldle oyun uygulamasını bünyelerine kattıklarını bildirdi. "Bu şekilde Bundle artık daha eğlenceli hale geldi. Hedefimiz yeni oyunlar da almak" yorumunu yaptı. Türkiye'nin oyun sektörünün çok başarılı olduğunu anımsatan Varol, dijital ve siber güvenlik alanlarında da çok yetenekli mühendislerimiz olduğunu öne sürerek, "Global bakış önemli. Ülkemizdeki birçok girişim böyle düşünmediği için yerinde sayıyor" diye konuştu.

BİR ANALİZ PLATFORMU: BLESH

Blesh CEO'su Soydan Ersoy ise sorulara cevap vermek üzere faaliyet gösteren bir platform olduklarını aktardı. Ersoy, şunları kaydetti: "Blesh, kurumların kullanıcılarıyla ilgili bilgileri topladıkları bir analiz platformu. Gerçekler üzerinden analiz yapabilmelerini sağlıyoruz. Bu analizleri gerçek zamanlı yaptırabiliyoruz. Bu sayede hizmet ve ürünlerin doğru zamanda ulaşmasına aracılık yapıyoruz. Farklı sektörler için farklı çözümler sunabiliyoruz."

Girişimlerde kritik noktanın motivasyon olduğunu savunan Soydan Ersoy, bir girişime girerken o fikrin sahibi kimse motivasyonla hareket etmediği sürece yaşama şansının azaldığını iddia ederek, sektördeki mentorları dinlemenin doğru yön verebileceğini ekledi.

"ÖNCE NASIL SATACAĞINIZI DÜŞÜNÜN"

Soydan ERSOY / Blesh CEO'su

Bir satış planlaması olmadan herhangi bir projenin hayatta kalma ihtimali yoktur. Yaptığınız bir projenin fatura kesmesi şart, programlarken faturayı kime keseceğinizi de düşünmelisiniz. Direkt tüketiciye mi, işletmeleri mi ulaşacaksınız, bunu en baştan bilmelisiniz. İşte mentorlar bu noktada size kabul görmüş kriterleri uygulatabilecekleri için girişim aşamasından start-up'a geçiş sürecinde faydalı olabilir. Öte yandan birkaç tane tarafsız olduklarına inandıkları kurumlara ya da çevrelerindekilere de fikir sorabilirler. Çünkü satış, hem sanat hem mühendisliktir.

"ÇALIŞANLAR İÇİN ÜCRET ARTIK ÜÇÜNCÜ SIRADA"

"Fintekler Finans Dünyasını Nasıl Değiştiriyor?" başlıklı son panelde teknoloji odaklı yaşamla değişen tüketici alışkanlıkları karşısında finans sektöründeki değişim masaya yatırıldı. Dijital teşekkür sistemini anlatan Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro, "Araştırmalar yeni nesil çalışanlarda ücretin ikinci ya da üçüncü sırada olduğunu gösteriyor" dedi.

Pandemi çalışma hayatında köklü değişikliklere yol açarken ortaya çıkan temel sorunlardan biri çalışan aidiyetinin azalmasıydı. Yapılan araştırmalar da özellikle yeni nesilde maaşın öncelikler sıralamasında üçüncülüğe indiğini ve yan hakların önem kazandığını gösteriyor. Inbusiness Yazı İşleri Müdürü Adil Uçar'ın moderatörlüğündeki zirvenin son panelinde "Fintekler Finans Dünyasını Nasıl Değiştiriyor?" başlığı tartışıldı.

Panelde; Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro, bu konuda şirketlere sunduğu çözümleri ve finansal teknolojilerin, sadakat ve ödüllendirme konusunda nasıl bir fayda sağladığını anlattı.

Kendini fintek girişim kurucusu olarak adlandıran Insha Ventures Genel Müdür Vekili Hasan Sami Bayansar ise bünyesinde geliştirdiği farklı çözüm ve ürünleri, AgraFintech Kurucu Ortağı Taner Toraman ticari kredilerde süreyi nasıl kısalttıklarını, Futurance Kurucu Ortağı ve CEO'su Erkan Coplugil de kripto paranın ana aktör olduğu merkeziyetsiz sistemi anlattı.

"ÖDÜLE DAYALI DİJİTAL TEŞEKKÜR SİSTEMİ"

Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro, pandemi süreciyle daha da önem kazanan yan haklara ödül sisteminin etkisine değinerek "Ücret nedir, ücretten ne anlıyorlar?" gibi kavramları hem işveren hem de çalışan açısından değerlendirdiklerini söyledi. Medyanın dijital medya haline geldiğini, ticaretin de dijital ticarete dönüştüğünü belirterek "Şimdi de finansal teknoloji dönemine giriyoruz. Dünyada açık ara en çok unicorn şirket, finteklerden çıktı. Bizim para ve nakit algımız değişiyor. Biz Momento olarak şirketlerle ortaklık kurarak çalışanların bağlılığını ve sadakatini sağlamak adına değişik yardımlarda bulunuyoruz. Bir nevi ödüle dayalı dijital teşekkür sistemi sunuyoruz. Momento kartları veriyoruz. Çünkü araştırmalara baktığımızda yeni nesil çalışanlarda ücretin ikinci ya da üçüncü sırada olduğunu görüyoruz" dedi.

Çalışanlar için artık yaptıkları işlerde takdir edilmenin daha önemli olduğunu vurgulayarak standart, dikte edilen ücretler yerine anında ödüllendirilmek istendiğini söyledi. "Biz bir sadakat sisteminin yanı sıra diğer yandan ödeme sistemiyiz" diyen Zeynep Dağlı Kastro; şirket çalışanına teşekkür ederken ona dikte edilen ücretin dışında tekstilden mobilyaya birçok alanda ödüller sunduklarını ifade etti.

"DİJİTAL CÜZDANA TALEP 19 KAT ARTTI"

Momento olarak 2010 yılından bu yana fintek sektöründe yaşanan gelişmelerle beslenen yeni nesil çalışan ödüllendirme şirketi olduklarını da kaydeden Kastro; bu kapsamda hem kurumsal hem bireysel müşterilerine sundukları sadakat programını geliştirdikleri dijital çözümler ve üye iş yerleri entegrasyon çözümleriyle her geçen gün bir adım ileriye taşıdıklarını söyledi. Örneğin, "dijital cüzdan" olarak adlandırdıkları portal çözümlere talebin pandemi sürecinde 19 kat arttığını belirterek şu bilgileri verdi: "Bu da bizlere ödüllendirme sistemlerindeki dijital çözümlere yönelişi gösterdi. Buna ek olarak çalışanlara dijital olarak dokunmak, günümüzde bir tercih olmaktan öte zorunluluk haline geldi. Bizler de mobil uygulamamızın güncel versiyonunu pandemi sürecinde çalışanlarla buluşturduk. Anlık kullanıcı datamıza baktığımızda kullanıcıların web üzerinden portal kullanımının neredeyse üç-dört katı kadar mobil uygulamayı tercih ettiğini gözlemledik." Öte yandan 2020 yılında şirketlerin hediye çeki veya erzak kolisi gönderimi gibi operasyonel işlerle uğraşmasına son veren Dijital Erzak uygulamasını başlattıklarını da dile getirdi. Kastro; Ramazan ayı ve Kurban Bayramı'nın yanı sıra bu süreçler dışında da söz konusu çözümlere yoğun ilgi olduğunu da sözlerine ekledi.

Tüm bunların yanında firmaların içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktürde çalışanlarının maaş beklentilerini karşılama noktasında şirketlere maliyet avantajı sağlayabilecek çözümler arama yoluna yönelebildiğini hatırlatarak; bu noktada da Troy veya Mastercard logolu ön ödemeli kart çözümlerinin Momento Kart'ın çalışanlarına ücret paketinin bir parçası olarak, esnek yan haklar kapsamında sunmanın çok daha kıymetli bir hale geldiğini söyledi.

"REKABETE DAYALI İŞ MODELLERİ GELİŞTİRİYORUZ"

InshaVentures Genel Müdür Vekili Hasan Sami Bayansar da Türkiye'de dünyaya kıyasla bankacılığın çok güçlü olduğunu ve bu durumu yurt dışına taşımaya başladığımızın altını çizdi. Avrupa'da çalışmaları olduğunu da dile getirerek "Kurumlardaki fintekleri büyüterek farklı müşteri kitlelerine ulaştırmaya çalışıyoruz. Sistemin ihtiyacı ile müşterinin ihtiyacı ne derecede örtüşüyorsa, rekabete dayalı iş modelleri geliştirmeye de çalışıyoruz. Önemli ölçüde iş ortaklıkları peşindeyiz. Birlikten kuvvet doğduğunu düşünerek Türkiye'deki firmalarla ortak şekilde ilerliyoruz" dedi.

"ALBARAKA TÜRK'ÜN İŞTİRAKİ"

Albaraka Türk'ün iştirakiyle kurulmuş bir fintek girişim kurucusu olduklarını hatırlatan Bayansar; Insha Ventures "Uçtan uca fintek inşa eder, büyütür ve yatırım yapar" dedi.

Bayansar, global fintek çözümleri üretmeyi ve global bir 'Venture Builder' olarak büyümeyi hedeflediklerini de ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: "Bir fintek girişim kurucusu olarak bugün geldiğimiz noktada bünyemizde kendi kurduğumuz dokuz fintek ile fintek sektörünün çeşitli dikeyleri için önemli bir boşluğu dolduruyoruz. Diğer bir deyişle her şeyin dijitalleştiği ve hızla değiştiği bir dünyada finans sektörü de bu trendin öncüsü konumunda. Pandemiyle birlikte teknoloji odaklı yaşam kurma süreci hızlanırken, tüketici alışkanlıkları da değişti. Günümüzde bireyler finansal işlemlerini de daha basit ve kolay gerçekleştirmek istiyor. Fintekler bu noktada ürettiği ve sunduğu çözümlerle devreye giriyor. Türkiye'nin öncü fintek girişim kurucusu Insha Ventures olarak bizler de insanların hayatlarını kolaylaştıracak dijital temelli uygulamaları geliştiriyoruz ve geliştirmeye de devam edeceğiz."

"İŞLEMLERİ DAKİKALAR İÇİNDE YAPIYORUZ"

AgraFintech Kurucu Ortağı Taner Toraman ise Türkiye'de bankacılık sektörünün hizmet ve altyapı olarak daha dengeli bir yapıda ve hizmet olarak da diğer ülkelerden önde olduğunu söyledi. Toraman, "Bireysel kredilerde alım gücüyle ilgili daha net bilgiye erişebiliriz. Ticari kredilerde ise süreç daha ağır ve eski durumda. Günümüzde hız önemli ve herkes anında tüketmek ve kullanmak istiyor. Ticaride mali analizler, evraklar, sektörün incelenmesi gibi birçok etken nedeniyle süreç uzuyor. Biz bunu kısaltma amacıyla yola çıktık. İzinli veri akışıyla bankaya ulaşma ve analiz gibi tüm süreci dakikalar içerisinde gerçekleştiriyoruz. Bir bankanın altı-yedi saatte yapacağı işi, biz dakikalar içinde yapıyoruz" dedi.

"YURT DIŞINDA DA YAPABİLİRİZ"

Halihazırda Türkiye'nin önemli bankalarıyla çalıştıklarını da belirten Toraman, "Aslında sadece bizim için değil, bizim gibi iş yapan tüm fintekler için yurt dışı açılımı olmazsa kardan zarar gibi düşünüyorum. Türkiye şartlarında bu kadar piyasada tutunmayı başarmış ise kesinlikle şansını yurt dışında da denemeli. Oralara da açılmayı denemeli. Biz zaten sene sonuna kadar sekiz bankada olacağız. Ayrıca bankalar dışında hizmet verdiğimiz yerlerde de bankalar gibi denetimlerden geçiyoruz. 2023'de de burada yapabiliyorsak yurt dışında da yapabiliriz diye bir planımız var" açıklamasını yaptı.

"BLOCKCHAİN DEĞERLERİNİ KATMA DEĞERE ADADIK"

Panelde kripto paranın ana aktör olduğu merkeziyetsiz sistemi anlatan Futurance Kurucu Ortağı ve CEO'su Erkan Coplugil de "Finansın geleceğine odaklanmış finansal bir şirketiz aslında. Kullanıcılara ve yatırımcılara fayda sağlamak üzere kendimize bir misyon edindik.

Merkeziyetsiz finans; finansla hibrit bir yapı oluşturup onu yukarı çekmek ve geleneksel finans ile yeni nesil finans arasında köprü oluşturmak anlamına geliyor. Ülkede ciddi bir fintek ekosistemi var. Tüm bu ekosisteme baktığımızda eskiden kendimizi finansal bir süper market olarak tanımlardık. Aslında yaptığımız şey raflardaki belli ürünlere hitap etmek. Bunun içinde kartlar, poslar, bireysel ve kurumsal skorlamalar var. Bunların önümüzdeki günlerde daha çok yayılacağına inanıyoruz. Misyon olarak blockchain değerlerini katma değere adadık. Hedeflediğimiz alan kayıt tutmak ve doğrulamak. Geleneksel finansta yer alan kayıt tutma ve doğrulama sistemini daha hızlı ve güvenli hale getirmek istiyoruz. Bizim düşüncemiz blockcahin teknolojisinde kayıt tutma işini çok daha güvenli, çok daha kolay ve çok daha ucuz şekilde yapmak" diye konuştu.

BİZE ULAŞIN