DApp: Ütopya mı yoksa bir distopya mı başlatacak?

Blokzincir teknolojisinin hayatımıza getirdiği merkeziyetsiz uygulamalar yani DApp’ler, son zamanların en çok konuşulan başlıklarından biri. Sansür yok, erişim kısıtlaması yok, şirket sahibi veya devlet müdahalesi yok. Uçsuz bucaksız bir özgürlük... Yakın gelecekteki olası gücü, kimi için ütopya, kimi için distopya... A'dan Z'ye bütün sektörleri ve yaşamlarımızı derinden etkileyecek.
15.10.2023 14:45 GÜNCELLEME : 16.10.2023 00:01

PARA BİLİŞİM/ ÜRÜN DİRİER Engellenemiyor, kapatılamıyor, kısıtlanamıyor, sansürlenemiyor, yok edilemiyor. Kimilerine göre internetin geleceği, şeffaf, adil ve demokrat bir dünyanın altyapısı, çünkü hiçbir merkeze bağlı değil, yetki her kullanıcıya eşit olarak dağıtılıyor. Kimine göre ise tüm bu güzel özellikleri farklı risk ve sorunlara da yol açabilecek nitelikte. Kaos gibi… Son zamanda ismini sıkça duymaya başladığımız DApp'lerden bahsediyoruz…

DApp, yani açılımı 'Decentralized Application' şeklinde ifade edilen 'Merkezi Olmayan Uygulamalar'. Blokzincir altyapısının getirdiği yeniliklerden biri. Yetki şimdi olduğu gibi şirketlerde değil, güç her kullanıcıya eşit olarak dağıtılıyor. Herhangi bir otoritenin herhangi bir müdahalesi söz konusu olamıyor.

Bu iyi bir şey mi? Elbette. Hatta muhteşem. Dünyayı, bizi, sektörleri, düşünme biçimlerimizi hatta ahlaki modellerimizi bile kökten değiştirecek bir devrim. Ama söz konusu insan olduğunda tabii ki hiçbir şey mükemmel olamaz. İnsan, mükemmelin içindeki araçları da manipülasyon, baskı, dolandırıcılık, spekülasyon gibi çeşitli erekler için kullanmanın bir yolunu mutlaka bulur.

Teknoloji liderlerine; DApp'lerin hayatımızı nasıl değiştireceğini, sektörleri nasıl dönüştüreceğini ve en popüler DApp'leri sorduk…

OTORİTEDEN BAĞIMSIZ

Boğaziçi Ventures CEO'su ve Joygame Yönetim Kurulu Başkanı Barış Özistek, DApp kullanmak için kripto para ile ilişkilendirilmesinin şart olmadığına vurgu yaparak, "Blokzincir üzerinde ya da P2P network üzerinde kurulabilir. Önemli olan bir kişi ya da kurum tarafından kontrol edilen sunucular üzerinde kurulmuş bir uygulama olmaması. Örneğin, Twitter (X) sunucuları merkezi bir otorite tarafından yani Twitter şirketi tarafından kontrol edilir, bu da Twitter'daki bir içeriğin sansürlenebileceği, kontrol edilebileceği anlamına geliyor. Fakat herkesin bilgisayarında çalışan bir P2P (peer to peer) network üstüne DApp olarak Twitter'ı kurmuş olsak hiçbir otorite buradaki içerikleri sansürleyemez" diyor.

Otoritelerden bağımsız içerik üretmek, veri değiştirmek ve saklamanın müthiş bir özgürlük olduğunu ifade eden Özistek, "Tabii ki riskleri var ama özgürlüğün faydası ile riski teraziye koyarsak özgürlük tarafı fazlaca ağır basacaktır. Bu uygulamaları kullananların dijital okur yazarlığı yüksek olmalı, onları koruyan bir otorite olmadığını bilmeliler" diyor. Dünyadan en ilgi çekici DApp örneklerinden de bahseden Özistek, şunları aktarıyor:

"Uniswap, Ethereum üstünde çalışan bir DApp ve dünyanın en büyük kripto borsalarından ve tamamen merkeziyetsiz. Steemit, Blokzincir üstünde bir blog ve sosyal medya platformu. Rarible ve OpenSea gibi NFT pazaryerleri de var. Gerçek hayata dokunan DApp'lerin hızlı gelişeceğini öngörüyorum. Emlak, marka değerleri, sanat eserleri gibi varlıkların bölünerek el değiştirmesi DApp'ler ile gerçekleşecek ve bu gibi alanlarda kullanım hızla büyüyecek."

RİSKLERE DİKKAT!

DApp'lerle ilgili bazı risklerin de meydana gelebileceğine işaret eden Özistek, "Bir otoritenin olmadığı bir alanda doğal olarak dolandırılma, varlıklarınızı kaybetme gibi riskler olacaktır ve bu riskler gerçekleşirse hakkınızı arayacak bir kurum da olmayacak. Genellikle şu hata yapılıyor: Herkes özgürlük, merkezi otoritelerden bağımsızlık istiyor ama problem oldu mu karakola gidip şikayet formu dolduruyor. Hukuk ve kolluk kuvvetleri merkezi otoritenin, kuralların olduğu ortamlarda işlevseldirler. İşimize geldiğinde merkeziyetsiz olsun, problem yaşadığımızda ise merkezi otoriteye sığınalım ve sorunumuzu çözsünler demek haksızlık oluyor. Zaten sistem de öyle çalışmıyor. Bir evi tokenize edip 100 parçaya bölüp satmak ya da evin kira gelirini bu parçaları elinde tutanlara dijital hisseleri oranında dağıtalım demek çok güzel, uygulanabilir ve samimi olarak yakın gelecekte örneğini çokça göreceğimiz iyi bir uygulama olduğuna inanıyorum. Fakat burada yaşanacak bir problemde merkezi otoriteye gittiğinizde bu varlığın sahipliğini tapu ile sorgulayacaktır. Yasaların trendleri ve teknolojideki hızlı gelişmeleri yakalamasının mümkün olmadığını unutmamak lazım" açıklamasında bulunuyor.

DApp'lerin çeşitli sektörleri yakın gelecekte değiştireceğini belirten Özistek, sözlerini şöyle tamamlıyor:

"Mesela habercilik, yakın gelecekte çok karşılaşacağımız bir uygulama alanı. Tüm dünyada sansür, oto-sansür ve merkezi otoritelerin kontrolü bu kadar artarken habercilik alanında çok sayıda DApp çıkacaktır. Gayrimenkul, sağlık, kimlik doğrulaması, eğitim gibi alanlarda aracılar olmadan bilgi, data ve varlıkların el değiştirilmesini de DApp'ler aracılığıyla sıklıkla göreceğiz."

"GÜÇ BİR MERKEZDE DEĞİL, KULLANICILAR ARASINDA PAYLAŞILIYOR"

Turan SERT / Paribu Danışma Kurulu Üyesi

Blokzincir altyapısını kullanmamızı sağlayacak bu uygulamalar, bize daha büyük bir güç verecek. Mesela çeşitli ülkelerde bazı uygulama ve siteler yasaklanıyor, kişilerin erişimleri engelleniyor, siteler erişime kapatılıyor veya kısıtlanıyor. 70 milyon takipçili Donald Trump bile olsanız Twitter bir gün tak diye hesabınızı kapatabiliyor. Blokzincir uygulamalarında bu mümkün değil. Zaten dünyada yavaş yavaş Twitter'a rakip olabilecek DApp uygulamaları da geliştirilme aşamasında. Denemeler başladı. Bir DApp uygulamasında hesaplar askıya alınamaz, içeriğe erişim kısıtlanamaz. Bu altyapının bir başka olumlu tarafı da şu; diyelim artık A uygulamasında paylaşım yapmak istemiyorsunuz, takipçileriniz ve tüm içeriğinizle birlikte her şeyinizi B uygulamasına taşıyabiliyorsunuz. Bilgileriniz ve içeriğiniz sitelerin, uygulamaların değil sizin elinize oluyor. Bu nedenle artık müşteri tutmak, şirketler için çok zor olacak. Yetki yüzde 100 kullanıcıda oluyor. Güç, bir merkezde değil kullanıcılar arasında paylaşılıyor. Bu da teknolojinin getirebileceği distopyaların önüne geçebilir.

"İKİ KERE İKİNİN DÖRT ETTİĞİNİ YASAKLAYAMAZSIN"

Devrim DANYAL / Blockchain Metaverse Teknoloji Eğitim Akademisi Kurucu CEO'su

Merkezi sistemlerde hemen her şey istismara, spekülasyona ve manipülasyona açık. Her şey yetki sahibinin iki dudağı arasında. İstediği zaman şalteri indirebiliyor. Merkeziyetsiz sistemde ise tüm yetki, geniş kitleler arasında pay ediliyor. Merkeziyetsiz uygulamalar, insanların kendi kendilerini yönetmeleri olarak da tanımlanabilir. Blokzincir altyapısı matematiksel kurallara bağlı olduğu için, şunu kapattım, buna erişimi engelledim gibi bir şey mümkün değil. Siz nasıl iki kere ikinin dört ettiğini yasaklayamıyorsanız, siz artık bunu kimse göremesin deseniz de dünyanın her noktasında iki kere iki, dört etmeye devam ediyorsa, blokzincir uygulamaları da öyle. Siz ülkenin internetini, elektriklerini olduğu gibi kapatsanız da iki kere iki, dört etmeye devam edecektir. Sadece siz kendi kendinizin gözünü kapatmış olursunuz. O da bir Starlink gibi bir uyduya bakar. Kullanıcı uydu üzerinden internete yine bağlanır. Örnek vermek gerekirse, Bitcoin'in birçok devlet ve hükümet tarafından internet altyapısı bazında sayısız kez engellenme çabasına rağmen varlığını sürdürebilmesi, anlattıklarımın en net göstergelerinden biridir.

"HEM ÜTOPYALAR HEM DE DİSTOPYALAR YAZILABİLİR"

Sertaç TAŞDELEN/ Faladdin ve Arteria Ventures Kurucusu

Teknolojinin günümüz dünyasında insanı hem belli bir boyunduruk altına alma, ama bir taraftan da özgürleştirme misyonu var. Bu konuda da hem ütopyalar hem de distopyalar yazılabilir. Blokzincir teknolojisi insanı özgürleştiren şeylerden biri oldu. Örnek vermek gerekirse, DeFi (merkeziyetsiz finans) ile bankaların insanlar üzerinde yaratmış olduğu boyunduruktan kurtulduk. DApp teknolojisiyle de yine regülatörlerden kurtuluyoruz. Kim bu regülatörler? Mesela kendi kendimize yaratmış olduğumuz sansür regülasyonu. Ya da Google ya da Apple'ın kendi yönergeleri. Veya ülkelerin belli bir siteyi, uygulamayı erişime kapatma yönergesi gibi… Blokzincir uygulamaları ile hiç kimsenin boyunduruğu altında olmadan sadece kendi vicdanımızın boyunduruğunda oluruz ve aslında insanı özgürleştiren bir şey bu. Dolayısıyla teknoloji insanın kendi egosundan kurtulmasına ve özgürleşmesine ön ayak olabilir. İşin bir de distopik tarafına bakacak olursak, aslında özgürleştiğimizi sanırken teknolojiye tamamen yenik düşecek de olabiliriz. Örneğin otonom araçları blokzincir altyapısında çalıştırdığınızı düşünün. Mükemmel bir sistem olur ama sistemde küçük bir arıza olsa trafik tüm dünyada müdahale bile edemeyeceğimiz bir kaosa düşebilir. Ya da biz DeFi'ye güvenip regülasyonlardan kurtulduğumuzu sanıyor olabiliriz ama belki de regülasyonlara ihtiyacımız var. Bu kadar da özgürlük iyi olmayabilir. Özgürlük sandığımız şey bir başkasının özgürlük alanına tecavüz edebilir. Mesela terör organizasyonlarının propagandaları veya hareketliliklerini dijital üzerinde durdurmanın mümkün olmadığı bir noktaya gelebiliriz.

"BİRÇOK SEKTÖRDE UYGULAMA POTANSİYELİ VAR"

Suha ONAY / Dia Yazılım Genel Müdürü

DApp'lerin, özellikle finans, oyun endüstrisi, sağlık sektörü ve tedarik zinciri yönetimi gibi birçok sektörde uygulama potansiyeli bulunmakta. Ancak, merkezi olmayan yapısı ve akıllı sözleşmelerin kullanılabilirliği göz önüne alındığında web siteleri ve uygulamalar için yeterince uygun olmayabilirler. DApp'lerin sansürsüz ve veri değişimi imkansız yapıya sahip olmasının önemli avantajları var. Güvenli ve şeffaf bir ortam sağlaması en önemli avantajlarından biri. Fakat avantajlarının yanında, hukuki süreçlerle çatışma potansiyeli ve veriyi koruma gibi konularda dikkatli olunmalı. Ayrıca sistemin otomatik oluşturduğu akıllı sözleşmelerin hatalı olması ya da güvenlik zafiyetleri gibi riskleri de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Dünya genelinde en çok ilgi çeken DApp örnekleri arasında DeFi olarak bilinen merkezi olmayan finans uygulamaları, oyunlar ve dijital koleksiyonlar var. Uniswap, Aave gibi DeFi protokolleri ve CryptoKitties gibi oyunlar da dikkat çekici. Türkiye'de ise blokzinciri tabanlı lojistik ve tedarik zinciri yönetimi projeleri takip ediliyor.

"SOSYAL MEDYA YERİNİ MERKEZİYETSİZ ALTERNATİFLERE BIRAKACAK"

Baran YILDIRIM / Mamoru Türkiye Ülke Müdürü

Özellikle Web3 ile birlikte internetin merkeziyetsizleşmesi, günümüzde sıkça kullandığımız sosyal medya platformlarının da merkeziyetsiz alternatiflerine yerini bırakmasına yol açacaktır. Süreç içerisinde kullanıcıların karşısına birçok DApp alternatifi çıkacak. Sonrasındaysa denemelerin ardından en kullanışlı uygulamalar hayatta kalacaktır. Son dönemde de rastladığımız gibi, gündeme gelen herhangi bir DApp'i kullanmaya başlamadan önce bazı araştırmalar yapmanın, kullanıcılar açısından birçok faydası var. Çünkü en nihayetinde henüz piyasaya yeni sürülmüş bir ürünü ihtiyatsız bir şekilde deneyimlediğiniz zaman çeşitli risklerle karşı karşıya kalmış oluyorsunuz. Dolayısıyla kullanıcılar DApp seçimlerinde oldukça dikkatli olmalı. DApp'ler, özellikle kullanıcıların kripto varlıklarını yönetmesine de olanak tanıyabildiği için güvenlik son derece önemli bir husus. Kullanıcıların DApp seçiminde dikkate almaları gereken diğer kriterleri ise kullanılan blokzincir ağı uygulamayı destekleyen bir topluluğun veya geliştirici grubunun olup olmadığı, işlem ücretleri ve işlem hızı şeklinde sıralayabiliriz.

MERKEZE BAĞLI OLMADAN GELİR

İstinye Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğr. Üyesi Dr. Naim Çetintürk, DApp'lerin farklı alanlarda kullanılmaya başlanmasının 2019 yılında, gerçek lokasyonları kullanan oyunlaştırılmış metaverse uygulamaları ile hayata geçtiğini ifade ediyor. Oyundaki emlak ticaretine konu olan varlıkların blokzincir teknolojisi ile güvence altına alındığını, sosyal medya odaklı DApp'lerin ise bir merkeze bağlı olmadan paylaşım yapmayı ve bunlardan beğeni ödemeleri alarak gelir elde etmeyi sağladığını ifade eden Çetintürk, şunları aktarıyor:

"Parasal varlıklara dayanan bir yapıda görünse de kullanıcı verilerini saklayarak kişi doğrulaması yapan, tedarik zinciri süreçlerini merkeziyetsiz şekilde takip eden, hasta verilerini güvenle saklayarak doğru bir medikal takip sağlayan pek çok yeni kullanım alanına sahip DApp söz konusu. Mesela Audius isimli DApp, müzik yaratıcılarının eserlerini paylaşmalarını, merkeziyetsiz olarak korumalarını, hatta Spotify'daki gibi telif süreçlerinin aksine doğrudan gelir elde edebilmelerini sağlıyor. Dolayısıyla DApp'ler birçok farklı ihtiyaca uygun olarak geniş bir kullanım alanı sunabilme potansiyeline sahip."

KONTROL VERİ SAHİBİNDE

Merkezi bir yönetim olmadığından, DApp'lerin blokzincir teknolojisinde olduğu gibi kontrolü doğrudan veri sahibine bıraktığına işaret eden Çetintürk, "Herhangi bir aracı olmadığı için de bu veri transferi tamamen güvenilir ve şeffaf bir şekilde gerçekleşiyor. Bunlar özgür bir ekosistemin yaratılması anlamına gelirken, öte yandan suistimale açık durumların da oluşmasına sebebiyet verebiliyor. İllegal içerikler, yasa dışı faaliyetler, kara para gibi birçok fiziksel ve finansal suçun yaygınlaşması, yakın zamanda karşımıza çıkabilecek en önemli tehditler diyebiliriz. Bununla birlikte getirdiği erişim kolaylığı nedeniyle önümüzdeki süreçte belirli şirketlerin, kamunun ve bireylerin denetlenebilirlik diyemeyeceğimiz ancak olası suistimalleri minimize edecek bir güvenli kullanım ortamı yaratmak için, başta kimlik yönetimi olmak üzere farklı tedbirleri alacaklarını söylemek mümkün" diyor.

DApp örneklerinin farklı mecralarda kullanılabileceğine değinen Çetintürk, "Genç girişimcilerin çok seveceği ve aracısız bir şekilde projelerine destek yaratacakları Kitle Fonlama DApp'i, serbest çalışanların en büyük derdi para transferi ve aracılık komisyonunu kökten kaldıracak Freelance DApp'i, kişiye özel ders içeriği almayı ve doğrudan eğitimci ile bir araya gelmeyi sağlayan Kurs DApp'i gibi ilginç ve yaratıcı örnekler, son dönemde sıkça karşımıza çıkıyor. Kullanıcıların ürün, işletme ve deneyim puanlayarak token kazandığı Yoorbit'i veya metaverse etkinliklerine NFT formunda bilet satan Ticketolia'yı, ülkemizdeki DApp örnekleri arasında sayabiliriz" diyor.

TİCARETİN MASRAFSIZ OLMASINI SAĞLAYABİLİR

DApp'ler ile verinin, bilginin, değerin çok daha hızlı ve kolay bir şekilde erişilebilir hale gelmesi sağlanacağından, ticaretin taraflar arasında doğrudan ve masrafsız olarak yapılmasının, bağımsız haberlerin özgürce yayılmasının, eğitimde herkesçe erişilebilir bir demokratikleşmenin yaşanacağının altını çizen Çetintürk, olası riskler konusunda da uyarıda bulunuyor:

"Veri ve varlıkların, kullanıcı bilgilerinin çalınmasına sebep olabilecek güvenlik açıkları en büyük risk unsuru olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte kullanıcılardan kaynaklanan hatalar, unutulan erişim bilgileri ve finansal karşılığı olan varlıklar için yüksek volatilite nedenli değer kaybı riski diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor."

ENGELLENEMEZ VE KAPATILAMAZLAR

Game Factory Kurucusu Murat Kahraman'ın verdiği bilgilere göre; DApp'ler, merkeziyetsiz uygulamalar olduğu için bu, verilerin ve kodun bir merkezi sunucuda değil, bir blok zinciri ağında depolandığı anlamına geliyor. DApp'ler şu anda daha çok kripto paralar, finans, oyunlar, sosyal medya ve daha fazlasını içeren çeşitli uygulamalarda kullanılıyor ama beklenti, yarattığı avantajların çok daha geniş kitlelere sunulabileceği ve hayatımıza daha fazla dokunan alanlara da girmesi. Örneğin blokzincir üzerinden çalışan Sahibinden, Trendyol, Airbnb ya da Uber benzeri uygulamalar olsa, DApp ve blokzincirin gerçekten kitlesel olarak benimsenmesi mümkün olur. DApp'lerin verileri ve uygulamaları merkezi bir otoritenin kontrolüne bırakmadıkları için, kullanıcı verilerinin gizliliğini ve güvenliğini daha iyi korumalarına olanak tanıyacağına işaret eden Kahraman, "Merkezi otoriteler tarafından da engellenemezler ve kapatılamazlar. Bu da ifade özgürlüğü ve bilgiye erişimi koruma konusunda önemli avantajlar sağlıyor. Diğer taraftan ise kötü niyetli kullanımlara da fırsatlar yaratabilir. Dezenformasyon ve dolandırıcılık için uygun bir platform olarak da karşımıza çıkabiliyor. Burada bilgi ve içeriğin merkezi kontrolü, önümüzdeki dönem içerisinde giderek zorlaşacak, bu durumda özellikle medya okuryazarlığı daha önemli bir konu haline gelecek. Belki de ilköğretimden itibaren özellikle çocuklarımızı bu konuda eğitmeye başlamalıyız" diyor.

Dünyanın en popüler DApp uygulamalarından da bahseden Kahraman, "Her ne kadar ekonomik modellemelerinde yaşanan sorunlar olsa da Axie Infinity gibi web3 oyunları, PancakeSwap, UniSwap gibi bizim DeFi dediğimiz finans uygulamaları ve son dönemde SocialFi dediğimiz BlueSky gibi sosyal medya uygulamaları karşımıza çıkıyor. Beni en çok heyecanlandıranlar ise organizasyonların merkeziyetsiz versiyonları olan DAO'lar (merkeziyetsiz organizasyon). Türkiye'de de şu an üzerinde çalışılan çok sayıda proje olduğunu biliyoruz. Şu an pazar durumundan ötürü bu çalışmalar biraz yavaşlasa da bu projelerin bir kısmı yakın zamanda hayatımıza girecek" diye konuşuyor.

İNTERNETİN GELECEĞİ

DApp'lerin internetin geleceğinde önemli bir rol oynaması muhtemel ancak, internetin tamamen blokzinciri üzerine aktarılmasının pek mümkün görünmediğine işaret eden Kahraman, şunları aktarıyor:

"Bunun birkaç nedeni var. Blok zinciri ağları, geleneksel web sitelerinden daha yavaş. Bu, bazı uygulamalar için bir engel olabilir. Blok zinciri ağları, hala geliştirme aşamasındadır ve güvenlik açıklarına karşı savunmasız olabiliyorlar. DApp uygulamalarının kullanımlarının oldukça dik ve zor bir öğrenme eğrisi var ve bu önemli bir giriş bariyeri oluşturuyor."

DApp'lerle ilgili risklere de dikkat çeken Kahraman, "DApp'ler merkeziyetsizlikleri nedeniyle bazı riskler taşıyor. Güvenlik riskleri; blokzinciri ağları hala geliştirme aşamasında ve güvenlik açıklarına karşı savunmasız olabilirler. Performans riskleri; blokzinciri ağları, geleneksel web sitelerinden daha yavaş. Bu, bazı uygulamalar için bir engel olabilir. Uygunluk riskleri; DApp'ler, geleneksel web sitelerinden farklı kurallara ve düzenlemelere tabi olabilir. Bu, işletmelerin ve kullanıcıların uygunluk risklerini anlamalarını zorlaştırabilir ya da mevcut regülasyonlarla ilgili sorunlar yaşatabilir" açıklamasında bulunuyor.

SEKTÖRLERİ DÖNÜŞTÜRECEK

DApp'lerin farklı sektör ve alanlarda dönüştürücü etkisinin de olacağını belirten Kahraman, sözlerini şu şekilde tamamlıyor:

"Birkaç alandan örnek verecek olursak örneğin, habercilikte DApp'ler, kullanıcıların haberlerin doğruluğunu ve tarafsızlığını daha kolay kontrol etmelerini sağlayabilir. Kullanıcıların kendi haberlerini oluşturmalarını ve yaymalarını kolaylaştırabilirler. Ticarette DApp'ler, kullanıcıların daha düşük maliyetlerle ve daha fazla şeffaflıkla işlem yapmalarını sağlayabilir. Ayrıca kullanıcıların yeni ve yenilikçi finansal ürünlere erişmelerini kolaylaştırabilirler. Finansta DApp'ler, merkeziyetsiz finans (DeFi) uygulamaları için temel oluşturabilir. DeFi uygulamaları, kullanıcıların merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan borç verme, ödünç alma ve yatırım yapmalarına olanak tanır. Güvenliktea DApp'ler, veri güvenliği ve gizliliği için yeni çözümler sağlayabilir. Ayrıca, kullanıcıların kimliklerini ve verilerini daha iyi kontrol etmelerini ve korumalarını sağlayabilirler. Akademide DApp'ler, eğitim ve öğretim için yeni fırsatlar sağlayabilir. Örneğin, DApp'ler, öğrencilerin sanal laboratuvarlarda deneyler yapmalarına veya gerçek dünyadan verilere erişmelerine olanak tanıyabilir."

FİKİRLER SANSÜRLENEMEZ

DApp'lerin kripto para ekosistemi dışında da oldukça popüler hale geldiğine değinen Funverse CEO'su Tolga Öztürk, "Teknoloji alanında bu konuda geniş çapta yatırımlar yapıldı. Şu anda henüz ölçeklendirme ve değerlendirme aşamasında olarak bakabiliriz. Kripto paralar haricinde gerçek hayatta kullandığımız paralar için de borç verme, borç alma, likidite sağlama, ticaret ve diğer finansal işlemleri gerçekleştirmek için kullanılabilirler. Video oyunlarında, oyun içi varlıklar, tokenizasyon ve akıllı kontratlar aracılığıyla yönetilebilir ve oyuncular arasında güvenli ticaret yapılmasını sağlayabilirler. Sanat ve eğlence alanında sanatçılar ve yaratıcılar DApp'leri, eserlerini tokenleştirmek ve telif hakkı yönetimi için kullanabilirler. Yani aidiyet, güvenilirlik ve kararlılık konusunda birçok faydası mevcut, ancak her tür web sitesi veya uygulama için DApp kullanmak uygun olmayabilir" diyor.

Sansür ve ifade özgürlüğü konusunda DApp'lerin en büyük avantajının, fikrinizin başkaları tarafından engellenememesi olduğunu belirten Öztürk, "Bu, ifade özgürlüğünü korumak ve sansürü engellemek için önemli bir durum. Özellikle baskıcı rejimlerde ve azınlık/çoğunluk karşıtlığı olan herhangi bir yerde sansürsüz iletişim araçları olarak kullanılabilirler. Ancak bu durum aynı zamanda en büyük dezavantaj haline de geliyor. Öyle ki, herkesin kafasından geçen her şeyi yazabildiği bir ortamda doğru ve yanlış bilginin kontrolü pek kolay değil. Şu anda yanlış bilgilerin engellenmeye çalışıldığı günümüz internetinde bile bu durum çok mümkün değilken, Web3 ve DApp'ler yaygınlaştığı zaman ciddi önlemlerin alınması gerekiyor olacak" diye konuşuyor.

İNSAN KAYNAKLI GÜVENLİK AÇIKLARI OLABİLİR

Kobil Yatırım Program Lideri Direnç Koyun, "DApp'ler özellikle yüksek güvenlik, şeffaflık ve gizlilik gerektiren sektörlerde giderek daha fazla kullanım alanı bulacak. Dijital oylama ve tahmin yöntemleri, oyun, sosyal medya gibi birçok sektörde uygulama alanı oluşacağını öngörebiliriz. Teorik olarak her tür web sitesi veya uygulama için kullanılabilseler de yazılım geliştiriciler mevcut geliştirme sınırlamalarına ve bunların oluşturulmasındaki karmaşıklığa dikkat etmelidir. Tüm blokzincir yapılarında olduğu gibi DApp'lerin de güvenlik ve anonimleştirme tarafında faydalı olabilecekleri alanlar her geçen gün artma eğiliminde" diyor. Öte yandan geliştirmedeki karmaşıklık, ölçeklenebilirlikle ilgili zorluklar ve devam eden güvenlik riskleri gibi dezavantajları olduğuna da işaret eden Koyun, şu bilgileri paylaşıyor:

"Nakamoto'nun makalesinde bahsini geçirdiği sorunsal ve blokzincir ile sağlamayı öngördüğü çözümü bugün geldiğimiz noktada üst üste koyunca pek çok doğal risk oluşmuş durumda. Özellikle DApp ve DAO gibi modellerde 'akıllı sözleşme' kurgularının teknoloji kaynaklı olmasa bile insan kaynaklı güvenlik açıkları olabileceğini görüyoruz. Kullanıcıları yüksek getiri vaatleriyle kandırmak için tasarlanmış kötü niyetli DApp'ler, farklı metotlar ile örneğin halı çekme 'rug pull' yöntemiyle kullanıcıların varlıklarını kaçırmaya çalışarak başka tür tehditler oluşturuyor. Her teknolojik gelişim sürecinde olduğu gibi bu tarafta da dönüşümün insanlar tarafındaki olgunluğu, risklerin minimize edilmesinde kritik bir rol oynayacak. Süreçte muhtemelen hibrit (merkezi ve merkezi olmayan) iki aşamalı güvenlik adımlarını çokça görebiliriz."

Küresel pazarda bu alanda öne çıkan birçok örnek olduğunu belirten Koyun, şunları sıralıyor: "Birçok örnek var ve bunlardan bazıları Türkiye'de de hizmet sağlıyor. Merkeziyetsiz Değişim ve Merkeziyetsiz Finans uygulamalarında Uniswap ve PancakeSwap, çok sağlam ve ilgi çekici örnekler. Bunlara OpenSea, Steemit, Decentraland ve NBA Top Shot gibi uygulamaları da ekleyebiliriz."

ARACILARI ORTADAN KALDIRIYOR

Blokzincir ekosisteminin önde gelen aktörleri, Türkiye'de merkeziyetsiz uygulamaların gelişimini destekleyecek adımlar atıyor. Kripto para borsası Bitci de merkeziyetsiz finans uygulamalarına sunduğu katkılarla dikkat çekiyor. Merkeziyetsiz uygulamaların yakın gelecekte yaygınlaşacağını ifade eden Bitci Borsa CEO'su Ahmet Onur Yeygün, "Blokzincir teknolojisi başta merkeziyetsizlik özelliği olmak üzere güvenilirlik ve şeffaflığı önceleyen yapısıyla kamuoyunun ilgisini çekiyor. Alandaki çalışmalar günden güne artarken, yenilikçi teknolojiler de iş dünyasının farklı kolları tarafından ilgiyle takip ediliyor. Özellikle merkeziyetsiz uygulamalar, ekosistemin gelişimini destekleyici bir rol oynuyor" diyor.

Blokzincir teknolojisinin, geleneksel merkezi sistemlerin aksine herhangi bir merkezden kontrol edilemeyen yapısı nedeniyle geleceğe dair olumlu sinyaller verdiğine işaret eden Yeygün, "Bu sayede başta güvenlik ve güvenilirlik olmak üzere yapılan işlemlerdeki insan hatası payının da önüne geçilebilir" açıklamasında bulunuyor.

Merkeziyetsiz uygulamaların, finansal hizmetlere erişimi kolaylaştırdığına da değinen Yeygün, şu bilgileri paylaşıyor: "Geleneksel finansa göre farklı yaklaşımların benimsendiği merkeziyetsiz finans uygulamaları, ilgili uygulamalara katılım için gerek duyulan bir internet bağlantısı olması halinde, bankacılık altyapısının sınırlı olduğu bölgelerde dahi finansal hizmetlere erişimi sorunsuz biçimde devam ettirebiliyor. Bununla birlikte, açık kaynak olarak değerlendirilebilecek merkeziyetsiz finans uygulamaları aracıları ortadan kaldırıyor, geleneksel finansal işlemlere dahil olan ücretleri ve maliyetleri azaltıyor. Ayrıca finansal enstrümanlara erişim konusunda daha geniş imkanlar içeren merkeziyetsiz finans uygulamaları, kullanıcıların sahip oldukları varlıklar üzerindeki kontrol kapasitesini de artırıyor."

SİSTEMİN LİMİTLERİ DE VAR

Bittürk Kurucu Ortağı Melikşah Özoral'a göre, blokzincir teknolojisi şeffaflık ve demokratik bir yapı oluştursa da sistemin limitleri bulunuyor. DApp'lerde bu limitler ile sınırlı. Önümüzdeki dönemde tüm uygulamaların DApp olarak geliştirilmesinin mümkün ya da mantıklı olmadığına işaret eden Özoral, "DApp'lEri bildiğimiz web siteleri ve uygulamalar gibi düşünmek doğru değil. Ancak şeffaflık ve bağımsızlık gerektiren spesifik senaryolarda çözümler DApp olarak geliştirilebilir.

İSTANBUL'U WEB3 MERKEZİ YAPACAK

Web3 altyapılarına ve projelerine, NFT, metaverse, token, DApp ve blokzincir projeleri ile şirketlerine yatırım yaparak, büyüyen yeni sektörde kuluçka merkezi görevini yürüten New York merkezli Meta Venture Fund, Türk girişimcileri globale taşıyor. Kuruluşundan bu yana sekiz projeye destek veren veya birebir içinde yer alan Meta Venture Fund, 2023 sonunda bu sayıyı 15'e çıkarmayı hedefliyor. Meta Venture Fund, Ethereum, Fantom, Moonbeam ile entegre çalışan, dünyanın çoklu zincire uyumlu ilk Layer2 ölçeklendirme ve geliştirme platformu (OR-Optimistic Roll Up) Boba Network ile iş birliğinde bulunma ve ilişkilerini derinleştirme kararı aldı. Bu iş birliği kapsamında ilk etapta Dex ve NFT pazar yerlerinden olan Yetiswap'ın ve De-Fi projesi Aerospace'in Boba Network ile entegre olması sağlanacak. Akabinde P2E kart oyunu olan Roboclash'in ve Türkiye'den çok farklı projenin de bu platformla entegre olması amaçlanıyor. Ayrıca Meta Venture Fund ve Boba Network, Türkiye'deki projelerin global piyasalara açılması için farklı alanlarda da projeler üretmeyi ve kalıcı yapılar oluşturmayı hedefliyor.

Meta Venture Fund'un çalışmaları hakkında bilgi veren Meta Venture Fund Kurucu Ortağı Tolga Yücel, "Bir metaverse tasarım stüdyosu, bir NFT ajansı ve etkinlik şirketi ile iş birliği sözleşmeleri imzaladık. Portföyümüzde şu anda sekiz proje yer alıyor, yıl sonu hedefimiz ise bu sayıyı 15'e taşımak. Teknolojinin sunduğu yeni imkanlarla kolektif iş yapma, son kullanıcının da üretim sürecine dahil olması, küçük yapıların birleşerek büyük bir yapı oluşturması anlayışıyla karşı karşıya kalacağız. Bu markalar için, şirketler için yeni bir yapı ve uyum sağlayamayanlar ise yok olup gidecekler. Gelirini paylaşan, kullanıcının da gelirine ve karar sürecine ortak olduğu (DAO diye adlandırılan, merkezi olmayan otonom organizasyonlar) yapılar gündemimizde olacak" diyor. Bunun internet dönüşümü gibi büyük bir dönüşüm olduğunun altını çizen Yücel, "Şu anda ülkemizde metaverse içinde yer almak, NFT projesi yapmak çok önemli bir gereklilik gibi görünürken, aslında bu büyük dönüşüm gözden kaçırılıyor. Bizim hedefimiz, Türkiye'deki oyuncuların bu anlamda da farkındalık sahibi olmasını sağlamak. Bu sebeple Türkiye'de bu alandaki sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin ilgili bölümleriyle konuşuyoruz. Yeni istihdam alanları açmak için projeler üretiyoruz. Bu yeni dönüşümden olumlu bir şekilde Türkiye olarak faydalanmamız gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde, 5 trilyon dolara, kimilerine göre de 10 trilyon dolara varacak ve halen yeni oluşmakta olan bir ekonomik hacimden, Türkiye'nin de pay almasını sağlamayı ve İstanbul'u merkez haline getirmeyi amaçlıyoruz" diye konuşuyor.

KÖR İMZALAMA, KRİPTO YATIRIMCILARI TEHLİKEYE Mİ ATIYOR?

İnternette yapılan alışverişlerde ya da bir uygulamayı kullanmadan önce karşılaşılan sözleşmeler, büyük bir çoğunluk tarafından okunmadan imzalanıyor. "Kör imzalama" adı verilen bu süreç, bazı riskler barındırıyor. Bunun başka bir örneğiyle kripto para kullanımında karşılaşan yatırımcılar; DeFi, NFT ve DApp'lerdeki akıllı sözleşmeleri okumadan kör imzalama yaparak dijital varlıklarını tehlikeye atabiliyor. Kritik dijital varlık güvenliği şirketi Ledger, kör imzalamanın kripto yatırımcıları için tehlikelerini açıklıyor:

-İnternette yapılan alışverişlerde ya da bir uygulamayı kullanmadan önce karşılaşılan sözleşmeler, büyük bir çoğunluk tarafından okunmadan imzalanıyor. Kör imzalama adı verilen bu süreç, bazı riskler barındırıyor.

-Kripto tarafında kör imzalama, kullanıcıların sözleşmenin tüm ayrıntılarını bilmeden cüzdanlarıyla etkileşime girmesi için bir akıllı sözleşmeyi onaylamasına olanak tanıyan bir cüzdan imzası türü olarak tanımlanıyor. Günümüzde DeFi, NFT ve DApp'lerde kullanılan akıllı sözleşmeler, mevcut nesil kripto cüzdanları için bir zorluk teşkil ediyor. Çünkü önemli iletişim ayrıntılarını içeren kodlar, kullanıcının anlayacağı bir dilde tam olarak çıkarılamıyor ve görüntülenemiyor.

-Bu durumun farkında olan siber suçluların, kullanıcının görüntü ekranındaki ayrıntıları değiştirerek kullanıcıları kötü amaçlı bir işlem yapmaya yönlendirebildiğini belirtiyor. Bu durumda işlem, güvene dayalı olarak onaylandığı için kör imzalama yapılmış oluyor.

-Kör imzalamayı içeren dolandırıcılıklar, genellikle bir dereceye kadar sosyal mühendislik içeriyor. Bunun nedeni ise dolandırıcıların, kullanıcıların gardını düşürecek ortamı titizlikle yaratma konusunda uzmanlaşmasından geliyor.

-Yatırımcılarla bire bir iletişime geçen saldırganlar, çeşitli manipülasyon teknikleri kullanarak kişinin işlem kasasına erişim sağlayan sözleşmeleri imzalatıyor. Bu durum, en deneyimli bir kripto yatırımcısının bile nasıl hata yapabileceğini gözler önüne seriyor.

MERKEZİYETSİZ UYGULAMA (DAPP) NEDİR?

Kripto verisi sağlayıcısı Coinmarketcap, DApp kavramını ve en popüler DApp platformlarını şu sözlerle açıklıyor:

-Tek sunucu yerine dağıtık bilgisayar düğümleri (node) ağı tarafından yürütülen bilgisayar uygulamalarına DApp ismi verilir.

-Merkeziyetsiz uygulamalar ilk olarak, Ethereum (ETH) üzerinde çalışan akıllı sözleşmelerle desteklenen blockchain platformları tarafından hayata geçirildi. Geleneksel bir kripto para olmasının yanı sıra Ethereum, konsensüs algoritması aracılığıyla kusursuz biçimde durum bilgisi üretebilen ve dağıtık bilgisayar olarak tanımlanabilen Ethereum Sanal Makinesi (EVM) adlı sistemi içinde barındırır.

-EVM sistemi, hesaplanabilirlik (Turing-complete) özelliğine sahiptir. Yani normal bir bilgisayarın gerçekleştirmesi beklenen her işlemi yürütebilir. EVM; geliştiricilerin istedikleri herhangi uygulamayı merkeziyetsiz şekilde kodlayıp çalıştırmalarına olanak tanıyan Solidity isimli kendi programlama diline sahiptir.

-İçerdikleri yürütme yöntemi sayesinde DApp projeleri, geleneksel uygulamaların sağlayabileceği hizmet kalitesine rahatlıkla ulaşabilir. Neredeyse kesintisiz çalışma süresi sundukları gibi, sansüre ve veri kurcalamaya karşı dirençli çalışarak merkeziyetsizliğin tüm avantajlarından yararlanırlar.

-Günümüzde milyonlarca dolarlık piyasa değerine ve yüzlerce aktif kullanıcıya sahip birçok başarılı DApp örneği var. Bunlar arasında Augur (REP) piyasa tahmin platformu, boşta kalan bilgisayar gücünü kullanan Golem (GNT) ve blockchain tabanlı dijital reklam platformu Basic Attention Token (BAT) gibi projeler bulunuyor.

-Ethereum dışındaki diğer popüler DApp platformları arasında Neo (NEO) ve NEM (XEM) yer alıyor.

BİZE ULAŞIN