İris tabakanızı hangi üründe görmek istersiniz?
İREM GÜL/ Gözler duyguların aynasıdır denir. Gerçekten de öyle. Mutlu veya üzgün halimizi en çok gözlerimiz ele verir. Elbette en büyük dileğimiz herkesin her zaman gözlerinin gülmesi.
Son dönemde dünyada gözlerle ilgili yeni bir akım var. Adı iris fotoğrafçılığı. Tıpkı parmak izi gibi her bir insanda farklı olan iris tabakasının fotoğrafı çekiliyor ve çekilen bu fotoğraf kişiye özel bir tasarımla ürünlere işleniyor. Öyle ki yurt dışında baş döndüren bir hızla yayılan bu akım, Türkiye'de de dalga dalga büyüyor. İnovatif bu niş alan ciddi bir pazara ulaşmış durumda. Yüksek çözünürlüklü lenslerle fotoğraflanan gözlerin iris kısmının görüntüleri kolye, yüzük, tablo veya bileklik gibi kişisel ürünlere dönüştürülüyor. İris fotoğrafçılığında arz ve talep hızla artarken, özgünlük arayan bireyler için etkileyici seçenekler ortaya çıkıyor.
İris çekimleri en çok çiftler tarafından tercih ediliyor. Bunun yanı sıra aileler ve evcil hayvan sahipleri de bu özgün hizmete ilgi gösteriyor. Ortalama 800 TL'den başlayan fiyatlarla sunulan ürünler, küçük ölçekli üretim modeli sayesinde butik bir ekonomik yapı oluşturuyor. Sosyal medya sayesinde görünürlüğü artan bu yeni akım, kişiselleştirme trendiyle görsel sanatın kesişim noktasında yer alıyor ve hızla büyüyen bir ilgiyle karşılaşıyor. Estetik, teknoloji ve tasarımın kesiştiği bu alan, modern görsel kültüre taze bir soluk getirmiş durumda.
SOSYAL MEDYANIN ETKİSİYLE ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ
İris İstanbul Galata'nın Yöneticisi Şahin Kızıltaş, iris fotoğrafçılığının dünya çapında yaygınlaşmasında sosyal medyanın büyük rol oynadığını belirtiyor. Bu görüşüne örnek olarak da iş yerinin önünden geçen her 10 kişiden 5'inin "Bunu şu ülkede görmüştüm" ya da "Sosyal medyada çok fazla karşıma çıktı" şeklindeki tepkilerini gösteriyor. Kızıltaş, son iki yılda hem iris fotoğrafçılığına olan ilginin hem de dijital pazardaki büyümenin dikkat çekici şekilde arttığını ifade ediyor. Bu hizmetin eskiden yalnızca İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde sunulduğunu, ancak artık vesikalık fotoğraf çeken birçok fotoğrafçının da iris çekimi yaptığını söylüyor.
ÇEKİMDEN TESLİMATA
Çekim süreci hakkında bilgi veren Kızıltaş, randevusuz çalıştıklarını ve çekimlerin ardından ürünlerin yüzde 90'ını ortalama 45 dakika içinde teslim ettiklerini ifade ediyor. Çekim sonrasında dijital görsellerin yanı sıra kolye, tablo ve takı gibi ürünleri de kendilerinin hazırladığını belirten Kızıltaş, bu ürünlerde kullanılan takı malzemelerinin büyük bir kısmını yurt dışından, tablo gibi daha büyük parçaları ise Türkiye'den temin ettiklerini aktarıyor. Ürünlerin türü, adedi, boyutu ve kullanılan materyale göre fiyatların değişkenlik gösterdiğini vurgulayan Kızıltaş, ortalama bin ile altı bin TL arasında değiştiğini söylüyor. Her fotoğrafçılık alanında olduğu gibi iris fotoğrafçılığının da başlangıçta maliyetli bir iş olduğunu dile getiren Kızıltaş, zamanla iyi bir kazanç elde etmenin mümkün olduğunu da sözlerine ekliyor.
Kızıltaş, iris fotoğrafçılığının geleneksel çekim tekniklerine benzediğini, ancak bazı önemli aşamalar nedeniyle ek bir yetkinlik gerektirdiğini vurguluyor. İrisin çok detaylı bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle ciddi bir işçilik ve dikkat istediğini belirtiyor. Çekimden sonra, gözde yansıyan objelerin görüntü kalitesini bozmadan temizlenmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu işi yapacak kişilerin uzmanlaşması gerektiğini söyleyen Kızıltaş, öğrenme süresinin kişiye göre değiştiğini, ancak tam hakimiyetin en az üç ay sürdüğünü, bazı özel alanlarda (örneğin doğal renk uzmanlığı) ise bu sürenin bir yıla çıkabileceğini ifade ediyor.
ŞUBELEŞME POTANSİYELİ OLAN BİR ALAN
Kızıltaş, iris fotoğrafçılığının gelecek vadeden bir sektör olduğunu söylüyor. Her sektörde olduğu gibi bunda da dönemsel dalgalanmaların yaşanabileceğini vurgulayan Kızıltaş, iris fotoğrafçılığının şu anda yoğun ilgi gördüğünü ve doğru stratejilerle Türkiye'nin turistik bölgelerinde ya da yurt dışında şubeleşme potansiyeli taşıdığını vurguluyor.
Lisa Fotoğraf Sanat Atölyesi'nin Kurucusu ve Sanatçısı Nuşin Keskin'e göre, iris fotoğraflarına ilginin artmasının sebebi, gözlerin herkes için farklı desenlere sahip olması ve bu detayların net bir şekilde görülebilmesi. Keskin, bu fotoğrafların izleyicide hem hayranlık hem de içsel keşif duygusu uyandırdığını söylüyor. Ayrıca, çoğu insanın gözlerinin gerçek tonlarını ve yapısını çıplak gözle fark edemediğine dikkat çekiyor.
HEDEF KİTLE VE ÜRÜN TERCİHLERİ
Keskin, iris fotoğrafının kalıcı ve anlamlı bir hediye olduğu için en çok çiftlerin tercih ettiğini söylüyor. Akabinde ise ailelerin talep ettiğini söyleyen Keskin, onların herkesin gözünden oluşan bir tablo yapmak istediklerini aktarıyor. Bireysel ziyaretçilerin de azımsanmayacak sayıda olduğunu belirten Keskin, bazılarının sevdiklerine özel bir armağan vermek, bazılarının ise kendine kalıcı bir anı bırakmak amacıyla geldiğini ifade ediyor. Hatta zaman zaman evcil hayvanlarının, özellikle kedi ve köpeklerin iris fotoğraflarını çektirmeye gelenlerin olduğunu ekliyor.
En çok tercih edilen ürünler arasında tablolar ve kolyelerin başı çektiğini aktaran Keskin, bunları bileklikler ve kişiye özel diğer tasarımların takip ettiğini aktarıyor.
Son yıllarda sosyal medyanın etkisiyle iris fotoğrafçılığının geniş kitlelere yayıldığını söyleyen Keskin, "Birçok influencer dostumuz da bizi ziyaret etti, harika paylaşımlar yaptı. Onların katkısıyla bu alan, ilginç ve özgün meslek gruplarından biri olarak görülmeye başlandı. Bu görünürlük sayesinde pek çok kişi bu sanatı tanıma ve deneyimleme şansı buldu" diyor. Teknolojik gelişmelerle birlikte insanların artık daha kişisel, anlamlı ve estetik ürünlere yöneldiğini söyleyen Keskin, iris fotoğrafçılığının da bu ihtiyaca birebir yanıt verdiğini söylüyor.
DOĞRU EKİPMAN ÇOK ÖNEMLİ
Bu alana yönelmek isteyenler için öncelikle gerekli olanları anlatan Keskin, en temel unsurun kaliteli ve doğru ekipman olduğunun altını çiziyor. Makro lenslerin diğer lenslerden daha pahalı olduğunu vurgulayan Keskin, ancak bu işin başka lenslerle yapılamayacağını belirtiyor. Keskin, ayrıca profesyonel bir fotoğraf makinesi, yardımcı ışık ve göz aparatının da önemli ekipmanlar arasında yer aldığını ifade ediyor.
İris çekimlerinin 800 TL'den başladığını ve kişisel tercihlere göre fiyatın değişebileceğini belirten Keskin, ürün baskılarında ise fiyatların 1500 TL'den başladığını, kullanılan malzeme, boyut ve tasarım özelliklerine göre fiyatın farklılık gösterdiğini aktarıyor. Keskin, dijital fotoğraf hazırlandıktan sonra, ürünlerin teslim süresinin ortalama 3 ila 10 gün arasında olduğunu da ekliyor.
GENÇLERİN TERCİHİ BİLEKLİK
Artiris Galeri Kurucusu Muhammet Reha Yılmaz, iris takıları olarak yüzük, bileklik, anahtarlık, kolye ve çeşitli tasarımlar ürettiklerini anlatıyor. Takıların alıcılarının özelliklerine göre farklılık gösterdiğini söyleyen Yılmaz, Türkiye'deki genç nüfusun bileklik takmayı sevdiğini, özellikle "sevdiğinin gözlerinden" yapılan bilekliklerin öne çıktığını belirtiyor. Evli ve çocuklu ailelerde kolyenin, yeni evlenecek çiftlerde ise yüzük ve anahtarlık modellerinin daha fazla ilgi gördüğünü ifade ediyor.
Üretimi oldukça kısa sürede tamamlayarak ürünü müşteriye bir kahve içecek sürede teslim ettiklerini belirten Yılmaz, bayilik ağına sahip olduklarını ve atölyelerinde hammaddeleri sürekli hazır bulundurduklarını ekliyor. Bu alanda yatırım yapmak isteyenler için maliyet kalemlerini de sıralayan Yılmaz, hammaddenin yanı sıra personel giderleri, fotoğraf çekimi, ürün işleme, üretimde kullanılacak malzemeler ve yazılımların da önemli olduğunu söylüyor.
Muhammet Reha YILMAZ / Artiris Galeri Kurucusu
"İris takıları pazarı daha da büyüyecek"
İris takılarına olan ilgi son yıllarda arttı ve bu trendin gelecekte daha da güçlenmesi bekleniyor. Avrupa ve ABD'deki rakiplerimiz yıllık yüzde 20'nin üzerinde büyüme kaydederken, Türkiye'de öncüsü olduğumuz iris takıları mağazalaşma sürecimizde yüzde 125'lik büyüme sağladı. Kişiselleştirilmiş takı sektörünün öncü firmalarından biri olarak diyebilirim ki satış rakamları ve artan ilgi sektörün büyük bir sıçrama yapacağını gösteriyor.
2025 ve sonrasında iris takı sektöründe öne çıkması beklenen gelişmeler:
• Kişiselleştirme ve Anlam Yükleme: Tüketiciler, takıların sadece estetik değil, aynı zamanda kişisel bir hikâye taşımasını istemektedir. Bu da iris takıları ve benzeri kişiselleştirme olanağı olan ürünlere ilgiyi artırmaktadır.
• Teknoloji Entegrasyonu: Akıllı takı pazarının 2025-2030 arasında yıllık %16,7 büyümesi öngörülmektedir. Bu büyüme, iris tasarımlarının aynı zamanda sağlık izleme gibi teknolojik özelliklerle birleşmesini teşvik edebilir ve üretim proseslerini baştan değiştirebilir.
• Sürdürülebilirlik ve Etik Üretim: Tüketiciler, çevre dostu ve etik üretim süreçlerine sahip markaları tercih etmektedir. Bu da iris takı üreticilerini sürdürülebilir malzemeler ve üretim yöntemleri kullanmaya yönlendirecektir.
• Değerli Mücevher Olarak Üretim: Sektör ulaşılabilirlik tarafına yoğunlaşmış durumda iken çekilen iris fotoğraflarının değerli mücevherlere dönüştürülmesi noktasında ilerle kaydetmesini bekliyorum. Bu doğrultuda süreci ilerleten firmamız sektöre şimdiye kadar kattığı yeniliklerin yanına bir başkasını eklemiş olacaktır.
Op. Dr. Burak AKBAY / Memorial Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü
"Çekim sırasında oluşan rahatsızlıklar kısa sürede geçer"
İris fotoğrafçılığı sırasında gözler kısa süreliğine parlak ışıklara maruz kalır. Bu flaşlar genellikle milisaniyelik sürede patladığı için sağlıklı bireylerde kalıcı bir retina hasarı bırakması beklenmez. Ancak retina hastalığı olanlar ya da yakın zamanda göz ameliyatı geçirenlerde dikkatli olunmalıdır. Uzun vadede sık sık parlak ışığa maruz kalmak, özellikle UV ve mavi ışık kaynaklarında, gözde yaşa bağlı hasarları tetikleyebilir. Bu yüzden işlem sık tekrarlandığında ışık şiddeti ve süresi kontrollü olmalıdır.
Fotoğraf çekimi sonrasında bazı kişilerde kısa süreli göz yorgunluğu, kuruluk ya da ışığa duyarlılık gibi şikayetler oluşabilir. Özellikle göz kırpmadan uzun süre bakmak yorgunluğa neden olabilir. Kuruluk yaşayan kişilerde batma ve yanma hissi artabilir; bu durumlarda suni gözyaşı damlaları faydalı olur. Işığa duyarlılık da geçici olarak ortaya çıkabilir, ancak genellikle kısa sürede geçer.
Göz sağlığını korumak için şu önlemler alınabilir:
• Profesyonel ve güvenilir merkezler tercih edilmeli.
• Işık doğrudan göze değil, mümkünse eğimli açıyla verilmelidir.
• Maruz kalma süresi kısa tutulmalı, gerekirse aralar verilmelidir.
• Göz kuruluğu olanlar önceden damla kullanabilir.
• 3 yaş altı çocuklarda bu işlem önerilmez.
• Göz hastalığı olanlar işlem öncesi doktora danışmalıdır.
Sonuç olarak, iris fotoğrafçılığı görsel amaçlı, genellikle güvenli bir uygulamadır. Ancak göz sağlığına özen göstermek, bu tür işlemlerde bile öncelikli olmalıdır. Göz rahatsızlığınız varsa hekiminize danışarak işlem yaptırmanızda fayda vardır.
Ece İNCE / Klinik Psikolog
"Kişisel veriden doğan yeni ekonomi"
Kişinin kendine ait bir detayı (gözünü) estetik bir objeye dönüştürmesi, varoluşuna anlam ve değer katmanın yollarından biridir. Bu tür deneyimler bireyin "özgünlük" duygusunu pekiştirir ve başkalarından ayrışan yönlerini fark etmesini sağlar. Özellikle değersizlik hissi yaşayan bireyler için, kendine dair güzel bir yönü somut olarak görmek, psikolojik iyi oluşu destekleyebilir. Bu süreç, hem içsel dayanıklılığı artırır hem de çevreyle daha anlamlı bir bağ kurmayı kolaylaştırır.
Sanatın iyileştirici gücü, bireyin kendini sembolik yollarla ifade edebilmesinden kaynaklanır. İris çekimi, yalnızca estetik bir faaliyet değil, aynı zamanda bir kimlik tanımlama sürecidir. Kendi gözünü detaylı görmek ve o detaylarda estetik bulmak, kendini kabul etmenin ve sevmeye başlamanın kapısını aralayabilir. Öz farkındalık, kendilik değeri ve aidiyet hissi güçlenir; gözün farklılığını paylaşmak ise "ben buradayım, farklıyım ve görülebilirim" mesajını taşır. Bu deneyimler bireyin, başkalarının farklılıklarını da kabul etme kapasitesini geliştirebilir. Gözdeki eşsiz desenleri güzellik olarak görmek, zamanla farklılıkları kusur değil anlam olarak görmeye yardımcı olur. Bu da psikolojik iyilik halinin temel taşlarından biri olan şefkati besler hem kendine hem de başkalarına karşı.
Yakın gelecekte "parmak izi sanatı", "ses frekansı portreleri" ya da "kalp atım ritmi görselleri" gibi bireyselliği ve biyolojik farklılığı estetikle buluşturan yeni alanlar ortaya çıkabilir. İris fotoğrafçılığı gibi, bireyin kendine özgü fiziksel bir özelliğini sanatsal bir forma dönüştüren uygulamalar bu alanda öncüdür.