Henüz 17 yaşında olmasına rağmen sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı, vizyonu ve çalışma disipliniyle dikkat çeken Kaan Tarakçıoğlu, ilhamını en yakınındaki rol modelden babası Aykut Tarakçıoğlu'ndan alıyor. "Tekstar'ın kurucusu ve CEO'su olan Aykut Tarakçıoğlu", yalnızca iş dünyasında elde ettiği başarılarla değil; aynı zamanda sürdürülebilirlik vizyonu, etik yaklaşımı, insan odaklı yönetim biçimi ve hayata bakışıyla da Kaan'ın hayatındaki en güçlü rehber. Kaan, babasını anlatırken "Babam benim için azmin ve başarının tanımı. Sadece iş konusunda değil, hayatta da idolüm" diyerek aslında bu baba oğul bağının temelini özetliyor.
Babasının uzun yıllara dayanan sürdürülebilirlik mücadelesi, kadının iş gücündeki rolünden çevresel etkilere, yapay zekâ entegrasyonundan etik üretime kadar pek çok alanda sergilediği dönüşümcü liderlik, Kaan'ın kendi yolculuğunun da ilham kaynağı olmuş durumda.
Z kuşağının çevresel konulardaki duyarlılığını taşıyan Kaan, giydiği kıyafetlerin doğaya etkisinden üretim süreçlerine kadar her ayrıntıyı sorguluyor; hatta bu duruşunu kişisel bir projeye dönüştürerek somutlaştırıyor.
Kaan'ın geliştirdiği "2nd Hand Life Project" sürdürülebilir giyimi genç yaşta sahiplenmesinin bir sonucu. Projesiyle, ikinci el kıyafetlerin doğru yöntemlerle yeniden döngüye kazandırılabileceğini, modanın sadece yeni üründen ibaret olmadığını ve bilinçli tüketimin aslında çok daha güçlü bir tercih olduğunu göstermek istiyor.
Kaan Bey'le ortak hayata geçirdiğiniz geri dönüşüm projenizden bahsedebilir misiniz?
Aykut Tarakçıoğlu:
Kaan'ın sürdürülebilirliğe duyduğu ilgi, aslında yıllardır Tekstar'da inşa etmeye çalıştığımız felsefenin genç bir yansıması. Benim sürdürülebilirlik üzerine kurduğum iş yaklaşımım, onda birebir karşılık buldu. 2nd Hand Life Project, ikinci el kıyafetlerin toplanıp doğru yöntemlerle temizlenmesi, yenilenmesi ve yeniden döngüye kazandırılması üzerine kurulu çok bilinçli bir proje.
Kaan'ın burada ortaya koyduğu şey sadece bir geri dönüşüm çalışması değil; aynı zamanda modanın geleceğine dair güçlü bir mesaj. Kullan-at modelinin artık sürdürülebilir olmadığını, gençlerin bu konuda büyük bir farkındalık taşıdığını kanıtlıyor.
Kaan Tarakçıoğlu:
Ben bu projeye başlarken insanların "yeni" takıntısını kırmak istedim. Çünkü moda sadece yeni üretilen bir üründen ibaret değil; doğru yöntemlerle temizlenen ve yeniden döngüye kazandırılan bir kıyafet de moda olabilir. Topladığım ikinci el kıyafetleri sürdürülebilir biçimde yıkayıp tekrar kullanılabilir hâle getirdim.
Biz Z kuşağı olarak giydiğimiz ürünlerin arka planını sorguluyoruz; nasıl üretildiğini, doğaya ne kadar zarar verdiğini önemsiyoruz ve zararlı üretim süreçlerini reddediyoruz.
Aslında göstermek istediğim şey çok netti:
İkinci el kıyafetlerle de moda yakalanabilir. Bu proje benim için sadece bir çalışma değil; babamdan öğrendiğim sürdürülebilirlik vizyonunu kendi kuşağımın diliyle ifade etme fırsatı. Ve biliyorum ki, hangi işi yaparsam yapayım sürdürülebilirlik her zaman benim ana konum olacak.
Bu projeyle hedefleriniz nelerdir?
Aykut Tarakçıoğlu:
Kaan'ın bu projeyi hayata geçirme amacı, sadece sürdürülebilirlik mesajı vermek değil; aynı zamanda genç neslin dönüştürücü gücünü göstermek. Tekstil sektörünün çevresel etkilerini azaltmak ancak döngüsel ekonomiyi hayatın doğal bir parçası hâline getirmekle mümkün.
Kaan'ın çalışması, bizim Tekstar olarak yıllardır savunduğumuz "küçük adımlar büyük dönüşümlere yol açar" anlayışının birebir karşılığıdır. Genç bir neslin bu bakış açısını sahiplenmesi, sürdürülebilirlik kavramının gelecekte çok daha güçlü adımlarla ilerleyeceğinin en net göstergesi.
Marka vizyonumuzun Kaan'da bu kadar güçlü bir yankı bulması ise benim için ayrı bir gurur.
Kaan Tarakçıoğlu:
Benim hedefim, ikinci el kavramını hem gençler arasında hem de genel tüketimde daha kabul edilebilir, hatta tercih edilir bir noktaya taşımak. Projeyi büyütmek, bir markaya dönüştürmek istiyorum ama asıl amacım şu:
Hangi işi yaparsam yapayım, sürdürülebilirlik benim ana prensibim olacak.
Babamın bu konudaki kararlılığı ve sektördeki dönüşümü beni çok etkiliyor. Ben de gelecekte hem iş insanı olarak hem birey olarak aynı duyarlılıkla hareket etmek istiyorum.
Bu projede anlaştığınız markalar var mı?
Aykut Tarakçıoğlu:
Kaan'ın projesi henüz gelişim aşamasında ve bugünkü önceliğimiz ticari iş birlikleri değil; önce doğru bir felsefe inşa etmek. Sürdürülebilirlik ancak sağlam bir temelle büyüyebilir. Bu yüzden önce projenin temelini sağlamlaştırmayı önemsiyoruz.
Bununla birlikte Tekstar olarak yıllardır sürdürülebilirlik odaklı global markalarla çalışan bir ekosisteme sahibiz. Bu nedenle ileride, doğru sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan markalarla Kaan'ın projesini büyütmek elbette mümkün.
Hatta zaman içinde Tekstar'ın mevcut kurumsal paydaşlarının bu projeye entegre edilmesi de gündeme gelebilir. Ancak tüm bu adımlar, projenin kendi kimliğini netleştirdikten sonra ilerleyeceğimiz bir süreç olacak.
Kaan Tarakçıoğlu:
Ben markalardan önce insanlara ulaşmayı öncelik gördüm. Bu bir başlangıç projesi. Ama doğru marka iş birlikleriyle çok daha fazla kişiye ulaşabileceğimi biliyorum. Bugün küçük adımlar atıyorum ama gelecekte bu projenin benimle birlikte büyüyeceğine inanıyorum.