"Türklerin Batı'da en büyük avantajı, esnekliği"

5 kıtada 100’ü aşkın global müşterisi bulunan, iki yıl üst üste Gartner raporuna girmeyi başaran Türk siber güvenlik firması Kron’un Kurumsal İş Birimi Satış Direktörü Ümit Çelik, “Türk firmaların genetik yapısı gereği esneklik özelliğine sahip olması, Batılı firmalara kıyasla en büyük avantajı” dedi.
01.11.2021 12:07 GÜNCELLEME : 01.11.2021 12:11

PARA ÖZEL/ ÜRÜN DİRİER 5 kıtada 100'ü aşkın global müşterisi bulunan, iki yıl üst üste Gartner raporuna girmeyi başaran Türk siber güvenlik firması Kron'un Kurumsal İş Birimi Satış Direktörü Ümit Çelik, "Türk firmaların genetik yapısı gereği esneklik özelliğine sahip olması, Batılı firmalara kıyasla en büyük avantajı" dedi.

Ayrıcalıklı Erişim Yönetimi (PAM) yazılım üreticisi Kron, bu yıl da Gartner'ın Magic Quadrant for Privileged Access Management 2021 Raporu'nda yer aldı. Böylece siber güvenlik alanında Türkiye'den bu rapora iki yıl üst üste giren tek Türk şirketi oldu. Şirket, başta Avrupa olmak üzere, Asya-Pasifik ve Güney Amerika'daki birçok ülkeye siber güvenlik teknolojileri ihraç ediyor. 5 kıtada 100'ü aşkın global müşterisi bulunuyor. ABD, Kanada, Meksika, Pakistan ve Rusya başlıca pazarları arasında. Telekomünikasyon, finans, enerji, sağlık, üretim, perakende ve otomotiv gibi pek çok sektörde siber güvenlik ve operasyonel verimlilik alanlarında hizmet veriyor. Orta ve büyük ölçekli işletmelerin iç ve dış siber tehditlere karşı güvenlikli bir altyapıya sahip olmalarını sağlıyor.

"Türklerin esnekliği Batılı firmalar karşısında avantaj"

Peki bir Türk siber güvenlik firması olarak globalde dev şirketlere ulaşmayı nasıl başarıyor? Türk firmaların genetik yapısı gereği esneklik özelliğine sahip olmasının, Batılı firmalara kıyasla en büyük avantajı olduğunu ifade eden Kron Kurumsal İş Birimi Satış Direktörü Ümit Çelik, yurtdışına açılmak isteyen teknoloji firmalarına şu tavsiyelerde bulundu: "Türk firmalar olarak kültürel yapımız gereği, kurumların ihtiyaçlarını doğru tespit ediyor, modüler olarak tercihlere göre ürün ve çözüm sunabiliyoruz. İş süreçlerini verimli kılan esnek yapımız sayesinde globaldeki müşterilere hızla cevap verebiliyoruz. Bu da Türk teknoloji firmaları için büyük bir avantaj sağlıyor. Her an ulaşılabilir olmak da güveni perçinliyor. Biz de müşterilerimizin ihtiyaçlarına terzi misali dokunuşlarla yaklaşarak, kapalı bir kutu ürün sunmak yerine her zaman açık, geliştirilebilir mimariler üzerine odaklandık. Batılı firmalar genellikle ürünü kapalı kutu olarak sunuyor ve geliştirme yapmaya çok açık değil ve bunu hızla yapamıyorlar. Bütün bu deneyimlerimiz göz önüne alındığında, dünyaya açılmak isteyen girişimcilerin kendi alanlarında farklılaşmaları ve esnek bir anlayışla hizmetlerini müşterilerine ulaştırmaların tavsiye edebilirim. Bunun için öncelikle girişimcilerin kendilerini ayrıcalıklı kılan noktalara odaklanması, müşterilere hız ve sürdürülebilir verimlilik sunması büyük avantaj sağlayacaktır. Doğru bileşenlerin bir araya getirilmesi, girişimcilerin yurt dışına açılmasına yardımcı olacaktır."

Veri ihlali sadece para değil itibar kaybı demek…

Şirketlerin veri ihlalleri karşısında sadece para ve zaman değil, aynı zamanda ciddi bir itibar ve müşteri kaybına da uğradıklarını ve bu alanda hız ve esnekliğin çok önemli olduğunu ifade eden Çelik, "Nisan 2016'da hayatımıza giren Kişisel Verileri Koruma Kanunu ile şirketlerin veriyi barındırma ve koruma altına alma yükümlülükleri belli çerçeveler kapsamında şekillenmiş oldu. 2021 yılı IBM Veri İhlali Raporunda ele alınan veri ihlallerinin ortalama maliyetinin 2021 yılı için 4.24 milyon dolar olduğu düşünülürse, siber güvenlik alanında altyapıya yapılması gereken yatırımların ne kadar önemli olduğu vurgulamak isterim. Tüm bu veriler ışığında Siber Güvenlik ekosisteminin Türkiye ile birlikte tüm dünyada çok daha büyüyeceğini düşünüyorum" dedi.

"Mottom: Hayatı Ironman gibi yönet"

Özellikle teknoloji işiyle uğraşan herkese spor yapmalarını ısrarla tavsiye eden Çelik, "Uzun yıllardır triatlon yapıyorum. Bu anlamda gerek yurt içi gerekse yurt dışı pek çok yarışa katıldım. Son 1 yıldır bu alandaki tecrübelerimi spor koçu olarak da aktarmaya çalışıyorum. Ara vermeksizin 3.8 km yüzme, 180 km bisiklet ve Maraton etaplarından oluşan Ironman yarışları için yıllık 600-700 saat yüksek nabız antrenman planlamak ve yapmak gerekiyor. İş hayatı da aslında Ironman sürecinden çok farklı değil. Doğru zaman planlaması, disiplin ve çok çalışmak ile iş hayatında hep güçlü ve pozitif kalabilirsiniz. Bu alandaki mottom 'Manage like Ironman' (Hayatı Ironman gibi yönet) olmuştur. Çalışan bir insan, eş ve baba olarak bu antrenmanları gerçekleştirmek ciddi bir zaman yönetimi ve disiplin gerektiriyor" diye konuştu.

BİZE ULAŞIN