Geçmiş, gelecek ve şimdiyi yeniden kurgulamak: Sanal ikiz teknolojileri

Tüm üretim süreçlerini dönüştürecek, şehirleri baştan inşa edecek, havacılık ve sağlık gibi alanlarda çok şaşıracağımız deneyimleri hayatımıza sokacak teknolojinin adı; Sanal İkiz. Örneğin ileride Alzheimer hastalığında ilacın beyni nasıl etkileyeceğini sanal olarak simüle edebileceğiz. Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal, sanal ikiz teknolojilerinin hayatımızı nasıl değiştireceğini anlattı.
01.07.2022 14:03 GÜNCELLEME : 01.07.2022 14:03

PARA RÖPORTAJ/ ÜRÜN DİRİER Çağlar boyunca uygarlıklar, toplumda yaşanan zorlukları anlamak ve bir mantık içine oturtabilmek için diyagramlar, modeller ve kısaltmalar kullandı. Artık dijital çağdayız; bilgisayar kalem ve kâğıdın, 3D modelleme 2D diyagramın, simülasyon da tekrarlanan deneylerin yerini aldı. Ancak buna rağmen hala sanal dünyayı gerçek dünyadan ayrı tutarak, bağlantısızmış gibi çalışıyoruz. Bu noktada anlamamız gereken en önemli kavram ise sanal ikiz kavramı. Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal ile, sanal ikiz teknolojilerini konuştuk.

Sanal ikiz teknolojisi nedir, nerelerde kullanılıyor?

Sanal ikizi anlamak için, öncelikle sanal ikiz ve dijital ikiz arasında bir ayrım yapmak gerekiyor. Dijital ikiz, fiziksel bir sistemin bilgisayar tabanlı bir modeli. Örneğin mühendisler ve mimarlar tarafından kullanılan CAD (Bilgisayar Destekli Tasarım), manuel çizimin yerini alan bir tür dijital ikiz. Kullanıcıların, yapıyı görselleştirebilmeleri için 2D veya 3D tasarımlar oluşturmalarına yardımcı oluyor. CAD ayrıca fiziksel bir prototip oluşturmadan önce fikirleri denemek ve alternatifleri araştırmak için de oldukça önemli. Bizim sanal ikiz deneyimimiz ise yalnızca bir dizi dijital kopyadan çok daha fazlası. Temelde şirketler için yeni bir ekosistem. Sanal ikiz dijital tabanlı olsa da, kullanıcıların davranışlarını ve etkileşimlerini temsil eden bir yaşam döngüsüne sahip, ayrıca kararların ve değişkenlerin geçmişini tutuyor. Bir ürünü veya sistemi hem şimdiki haliyle temsil ediyor hem de geçmişte nasıl tasarlandığını, test edildiğini ve üretildiğini bilmemizi sağlıyor; dahası gelecekte nasıl çalıştırılabileceğini, bakımının nasıl yapılabileceğini de gösteriyor. Gerçek ürün kendi yaşam döngüsü boyunca ilerlerken, sanal ikizi de aynı yolu izliyor. Böylece "üretilen" ve "kullanılan" ürünün ikizi olarak kendi yaşam döngüsünü oluşturuyor. Ayrıca sanal ikizler izole değiller, birbirleriyle etkileşime girerek sistemlerin veya ortamların sanal ikizlerini yaratabiliyorlar. Sonuç olarak, kuruluşlar hem sanal hem de gerçek dünyalardan gelen bilgileri sanal bir ikiz formunda birleştirerek; üretkenliklerini ve esnekliklerini artırıyor, yeni iş modelleri yaratıyor, daha iyi ürünler tasarlıyor, kaliteyi iyileştiriyor ve sürdürülebilir inovasyonu mümkün hale getiriyor.

Kimler yararlanabiliyor bu teknolojiden?

Sanal ikiz teknolojisinden sadece büyük OEM'ler ve ileri uzmanlığa sahip teknoloji şirketleri yararlanmıyor. Dassault Systèmes olarak, sanal dünyayı keşfetme konusunda geniş bir müşteri yelpazemiz var. Firmamız, 40 yıllık bir endüstri bilgisine ve dünya çapında 11 endüstride yaklaşık 25 milyon kullanıcıya sahip. Müşterilerimiz, büyük şirketlerden start-up'lara, hükûmetlere ve bireysel kullanıcılara kadar uzanıyor. İmalat, inşaat, havacılık, sağlık ve yaşam bilimleri, ulaşım ve mobilite, eğitim ve araştırma gibi sektörlere yönelik çözümler sunuyoruz. Çözümlerimiz, gerçek dünyayı daha iyi bir yer haline getirme temel hedefiyle sanal dünyadan yararlanarak; ürünlerin tasarlanma, simüle edilme, üretilme, pazarlanma ve desteklenme biçimlerini dönüştürüyor.

Dassault Systémes'ın, ürünlerin tasarımı ve üretiminde, kurumsal iş süreçlerinde kullanılan yeni bir sanal ikiz oluşturma platformu duyurulmuştu. Bunu biraz anlatır mısınız?

Dassault Systèmes, müşterilerin yenilikçi ürünler ve hizmetler yaratmasına ve bunun sonucunda bugün dünyanın karşı karşıya olduğu büyük zorlukların üstesinden gelmesine olanak tanıyan 3Dexperience platformunu sundu. 3Dexperience platformu aracılığıyla şehirler nasıl oluşturulur, kaynaklar nasıl sürdürülebilir bir şekilde kullanılır, sanal teknoloji sağlık alanında nasıl kullanılır, tedarik süreçleri nasıl yönetilir, ürünler nasıl üretilir ve geleceğin iş gücü nasıl güçlendirilir gibi zorlu sorulara inovatif çözümlerle destek veriyoruz. Kuruluşlar, sanal ve gerçek dünyalardan gelen bilgileri sanal ikiz teknolojisiyle bir araya getirerek verimliliği, üretkenliği ve kritik süreçlerde hızı önemli ölçüde artırıyor. Bunun nasıl mümkün olduğunu daha detaylı ele almak isterim. Öncelikle sanal ikizler daha iyi ürünler tasarlanmasına yardımcı oluyor. Çünkü bir ürünün tasarımı veya kullanımı sırasında edinilen tüm bilgiler, ürün geliştirme sürecine de katkı sunuyor. Böylece daha ürün inovasyon sürecindeyken bile, son tüketicinin beklentilerine göre şekillenebiliyor. Dahası her yeni parti ürün için geliştirmeler yapılmaya devam ediyor. Sağladığı bir diğer fayda ise, sanal ikizlerin en basit ürünlerden en karmaşık sistemlere kadar her ölçekte kaliteyi artırabilmesi. Bini aşkın senaryoyu sanal olarak test etmek, herhangi bir fiziksel denemeden hem çok daha etkili hem de kalite sorunlarını tespit etmeyi ve gidermeyi çok daha kolay hale getiriyor. Dahası, sanal ikizler esnekliği de artırıyor. İşletmelerin ürünlerinin veya varlıklarının limitlerini bilmeleri artık her zamankinden çok daha kritik. Sanal ikizler, "what-if" (varsayımsal) senaryolarını simüle ederek risklerin daha iyi anlaşılmasını ve yarının beklenmedik gelişmelerine bugünden hazır olmayı sağlıyor. Ayrıca sanal ikizlerin ürünler, hizmetler ve iş modelleri konusunda çok çeşitli alternatifler oluşturabilmesi, ürün inovasyonunu hızlandıran bir diğer etmen. Son olarak, sanal ikizler atık ve enerji tüketimini azaltmaya yardımcı oluyor ve sürdürülebilir inovasyonu mümkün kılıyor. Böylece şirketler müşterilerini ve yatırımcıları memnun edecek daha sürdürülebilir uygulamalar geliştiriyor, satın alma ve yatırım stratejilerinin bir parçası olarak sürdürülebilirliğe giderek daha fazla odaklanabiliyor.

3Dexperience platformunu Türkiye'de hangi sektörlere sunuyorsunuz? Örnek vererek sürdürdüğünüz faaliyetlerden bahsedebilir misiniz?

Türkiye'de 3Dexperience platformu; fikir aşamasından tasarım ve imalata, üretim ve kaynak planlamasına, lojistik ve tedarik zincirine kadar ürün geliştirme sürecinin her aşamasında çeşitli sektörler için çözümler sunuyor. Bu çözümler; dijital üretimden, gerçekçi simülasyona, ürün veri yönetimine ve kurumsal iş süreci iş birliğine kadar uzanıyor. Platformumuz, işletmelerin topluca ve en hızlı şekilde bilgi ve uzmanlığa erişmelerini, kullanmalarını ve inovasyon için sayısız olasılıkları denemelerini sağlıyor.

Örneğin geçen yıl, endüstriyel üretim yapan Yeşilova Holding'in 3Dexperience platformumuzu tercih ederek teknolojik ve dijital dönüşümü için yeni bir adım attığını duyurmuştuk. Yeşilova Holding, ağırlıklı olarak önde gelen otomotiv üreticilerine alüminyum ürünler tedarik eden; yeni nesil otomobiller için yeni ürün bileşenleri üzerinde çalışmalar yürütüyor ve özellikle elektrikli araçlarda pil takımının emniyetli ve güvenli bir şekilde muhafazası üzerine odaklanan bir şirket. 3Dexperience platformunu seçerek müşterileriyle iş birliğini geliştirmeyi başardılar; ekipleri arasında eş zamanlı mühendislik faaliyetlerinin gerçekleşmesini sağladılar ve tasarım süresini kısaltmak için verileri merkezî hale getirdiler. Böylece Yeşilova Holding ve müşterileri; çok sayıda bölgede yürütülen projeleri geliştirme sürecindeki değişiklikleri, ürün verilerini ve gereksinim yönetimini koordine ettiler ve merkezî "tek doğru kaynağı" sağlayan entegre bir çözümden faydalandılar. En önemlisi de dijital dönüşümü gerçekleştirmeleri sayesinde, zaman ve emekten tasarruf edebildiler ve maliyetleri düşürebildiler. Özellikle pandemi sebebiyle fiziksel kısıtlamalar devam ederken 3Dexperience platformunun sunduğu yetenekler, operasyonların sorunsuz yürütülmesinde önemli bir rol oynadı.

Sanal İkiz çözümlerinin bireysel kullanıcılardan küresel üreticilere kadar geniş bir yelpazede kullanıldığını söylediniz. Bu tam olarak nasıl oluyor?

Uygunluk kriterlerini karşılayan start-up'lar ve girişimciler, "Start-up'lar için 3Dexperience " çözümümüzü kullanabiliyorlar. Böylece sınıfının en iyisi ürün geliştirme çözümlerine, eğitim olanaklarına, ortak pazarlama fırsatlarına ve özel bir oryantasyon programına erişim sağlıyorlar. "Start-up'lar için 3Dexperience çözümümüz, start-up'ların donanım ve bakım gibi genel giderleri azaltmalarını mümkün kılan bulut bilişim kaynakları içeriyor. Böylece bulut iş birliği araçlarına, bilgi işlem kaynaklarına ve en çok satan 3Dexperience çözümlerinin son yazılım sürümlerine erişim sağlayabilen girişimcilere en iyi değeri sunuyoruz.

Bulut üzerinde bulunan 3Dexperience platformu; uygulamaları, iş birliği araçlarını, bulut bilişim kaynaklarını ve özel kullanıcı topluluklarını içeren bir SaaS ve PaaS platformu. Yeni ürünler geliştirmek için kullandıkları CATIA, SIMULIA, ENOVIA gibi önde gelen çözümlerin işlevlerine erişmenin en basit, en esnek yolu. "Kullandığın kadar öde" modeliyle, kullanıcılara yalnızca ihtiyaç duydukları kadar erişim için ödeme yapma imkanını sağlıyoruz.

Sanal ikiz teknolojisini Türkiye'de ve dünyada üniversite öğrencilerine tanıtmak için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

İşletmelerin, Endüstri 4.0 çağında başarılı olmak için müşterilerine değer yaratırken hızlı ve çevik olmaları gerekiyor. Bu da ancak inovatif ürünler tasarlamak ve sunmak üzere Endüstri 4.0 teknolojileriyle ve iş modelleriyle çalışabilecek beceri ve yeteneklere sahip; esnek, güçlendirilmiş bir iş gücü ile mümkün. Dassault Systèmes geçen yıl bu alanda; öğrencilere, profesyonellere, işletmelere ve kamuya bir merkezler ağı sunmak üzere "3Dexperience Edu Mükemmellik Merkezleri" ("3Dexperience Edu Centers of Excellence") küresel programını başlattı. Bu merkezlerde mevcut ve gelecekteki iş gücünün, endüstrinin dijital dönüşümünü hızlandırması hedefleniyor. 3Dexperience platformu üzerinden deneyimsel, yaşam boyu öğrenme sağlanıyor.

Üretim, sağlık ve yaşam bilimleri, altyapı ve şehirler gibi fikir aşamasından üretime kadar dijital teknolojilerin etkili olduğu sektörlerde yeni ortaya çıkan veya hızla değişen iş tanımları mevcut. Bizim merkezlerimizde yürüttüğümüz programlar aslında bu tarz işlerde başarılı olabilecek öğrencileri, profesyonelleri yetiştirmek; onları gerekli bilgi ve know-how'la (uzmanlık) donatmak üzere küresel bir ihtiyaca cevap olarak hazırlandı. Şimdiye kadar sanayi-üniversite iş birliğini güçlendirmek adına; Fransa, Hindistan, Meksika ve ABD'de faaliyet gösteren beş merkez bu programa katılım gösterdi.

Türkiye'de de dünyada olduğu gibi büyük sanayilerin en önemli konularından biri, geleceğin iş gücünü yetiştirmek. Bu sebeple ülkemizde sadece sektör profesyonellerine değil, üniversite öğrencilerine de ulaşmayı hedefliyoruz. Öğrencileri endüstriyel iş gücüne katılmadan önce hazırlamak ve eğitmek için müşterilerimizle ve akademik çevrelerle iş birlikleri yürütüyoruz. Buna ek olarak Dassault Systèmes'in çözümleri, Türkiye'nin birçok üniversitesinde çeşitli mühendislik programlarında öğretiliyor ve aktif olarak kullanılıyor.

Sanal ikiz teknolojisi şehir yönetimlerinde nasıl kullanılıyor? Bize birkaç örnek verebilir misiniz?

Günümüzde şehirler yoğun bir değişim sürecinden geçiyor. Kentleşmeyle birlikte hizmetlere olan talebin artması, dijital teknolojileri uygulamak için de büyük bir fırsat alanı doğuruyor. Planlamacılardan, mimarlardan ve teknoloji uzmanlarından hem yaratıcı olmaları bekleniyor hem de günümüzün en büyük zorluklarından biriyle, yani sürekli artan kentsel nüfusla, sürdürülebilir ve verimli şekilde başa çıkmaları yolları bulmaları isteniyor. Bugün yaşadığımız onlarca yıllık ya da asırlık şehirler aslında çok daha farklı ihtiyaçları olan küçük nüfuslar için inşa edilmişti. Şehirlerimiz, yeni metropollere dönüştükçe toprak, su ve enerji gibi değerli kaynakları israf etme riski doğuyor ve lojistik açıdan yönetilme zorlukları çıkıyor.

3Dexperience; sanal ikizi, şehrin verileri için "tek doğru kaynağı" olarak kullanarak karmaşık karar verme süreçlerine destek oluyor. Teknolojimiz, mobilite hizmetlerinde, atık yönetiminde veya kentsel gelişimin optimize edilmesinde kullanılabiliyor. Ayrıca yeni bir hastane veya ulaşım merkezi planlama, geliştirme gibi özel projelere yönelik olarak da devreye alınabiliyor. İş kapsamı ne olursa olsun 3Dexperience platformuyla, birden fazla şehrin idaresi veya dış paydaşlar tarafından yürütülen faaliyetlerin koordinasyonu kolaylaşıyor. Platform, gerçek zamanlı trafik ve hava durumu verilerini, lojistik ağları, demografik ve iklim bilgilerini bir araya getirerek paydaşların daha bilinçli karar vermelerine imkân sağlıyor. Sanal ikizler sayesinde sürdürülebilir ve doğru kentleşmeyi mümkün kılan akıllı şehirler kuruluyor. Örneğin, sahip olduğumuz teknolojiyle Singapur'un bire bir sanal ikizini oluşturduk. Yani, dijital ortamda ikinci bir üç boyutlu Singapur inşa ettik. Şehrin nasıl işlediğini ve bu işleyişin nasıl daha iyileştirilebileceğini ortaya koyduk. Kamu kurumlarından ve gerçek zamanlı sensörlerden toplanan görüntü ve verilerin ileri analiziyle güçlendirilen sanal şehir, "akıllı şehir" kavramına yepyeni bir anlam kazandırdı. Böylece şehrin tüm hareketli kısımlarını ele almak, gerçek zamanlı olarak neler yaşandığını takip etmek mümkün oldu. Sanal Singapur'da şehir planlamacılar, nüfus artışı ve kaynak yönetiminden kamusal etkinliklere ve yapı modellerine kadar kararlarını test edebiliyor. En güvenli, en olumlu deneyimleri yaratan ve kentsel yaşamı konforlu hâle getiren kararlar uygulanabiliyor.

Bir başka örnek de Fransa'nın Rennes şehri. Bulut tabanlı bir iş birliği çözümü olan 3DEXPERIENCity Virtual Rennes'i uygulamak için 3Dexperience platformunu kullandılar. Rennes Métropole, şehrin karmaşıklığına çözüm bulmak için tüm paydaşları sistematik bir yaklaşımla bu çalışmaya dâhil etmek istiyordu. 3DEXPERIENCity Virtual Rennes, şehri çaprazlayarak ve iş birlikçi bir şekilde simüle etmek, planlamak ve yönetmek, etkin kamu politikaları geliştirmek için uzaktan veri paylaşımını kolaylaştırmayı amaçlıyor.

Sanal ikiz teknolojisi artık sağlık alanında da kullanılmaya başlıyor. Bize bu alandaki projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Sanal ikiz deneyiminin yaşam değiştiren potansiyelinin en iyi gözlemlendiği alan belki de sağlık ve yaşam bilimi endüstrileri. CES 2022 fuarı sırasında, sağlık alanında mevcut ve geleceğe yönelik çalışmalarımızı sergiledik. Bu çalışmalarımız sanal ikizler oluşturduğumuz diğer tüm sektörlerde elde ettiğimiz 40 yıllık deneyimden güç aldı. Bugün bir arabayı; önce onu sanal olarak sürmeden, çarpıştırma testinden geçirmeden, yani güvenli olduğuna emin olmadan üretemezsiniz. Şimdi bu teknolojiyi sağlık sektörüne de taşıyoruz. Sanal ikizlerimiz insan vücudunun bilim ve verilere dayalı bire bir kopyasını elde etmeyi hedefliyor. Halihazırda vücudun bir bölümünün, örneğin kalbin veya beynin MRI veya CT taramasından elde edilen tıbbi bilgilerle yapılmış bir 3D rekonstrüksiyonu elde edebiliyoruz. Güçlü simülasyon platformumuz aracılığıyla vücudun nasıl çalıştığı hakkında edindiğimiz diğer bilgileri de buna ekliyoruz. Böylece vücudunuzun, atan kalbinizin, işleyen beyninizin sanal bir kopyasını bilgisayarda oluşturabiliyoruz. Bu sanal kopyayı vücudunuzun gelecekte nasıl davranacağını tahmin etmek için kullanıyoruz.

Sanal ikizler, sağlık hizmetlerinde yeni ufuklar açıyor ve açmaya devam edecek. Örneğin bir doktor, Alzheimer hastalığında ilacın beyni nasıl etkileyeceğini sanal olarak simüle edebilecek veya takılacak stentin ameliyat gerçekleşmeden kalbi iyileştirip iyileştirmeyeceğini tespit edebilecek. Sanal ikiz teknolojisini kalp hastalığına karşı mücadelede kullanmak, halihazırda büyük ilerlemeleri mümkün kıldı. Dassault Systèmes buna ek olarak, deri ve akciğer gibi farklı organların sanal ikizlerini oluşturmak için dünya çapında çeşitli kuruluşlarla çalışmalarını sürdürüyor.

3Dexperience platformu üzerinde gerçekleştirilen insan vücudunun sanal ikiz deneyimi; modelleme, simülasyon, iş zekâsı ve iş birliğini bütünleştiriyor. Çok çeşitli bilim dallarının gücü birleştirilerek bir nesneden alınan veriler tamamen yapılandırılıp, simüle ediliyor ve bütünüyle canlı bir sanal modele yansıtılıyor. Endüstri profesyonelleri, araştırmacılar, doktorlar ve hatta hastalar ilaçların bir hastalığı etkileme şeklinden cerrahi sonuçlarına kadar pek çok şeyi tedavi süreci başlamadan önce görselleştirebiliyor, test edebiliyor, anlayabiliyor ve öngörülerde bulunabiliyor.

3Dexperience platformu üzerindeki Yaşayan Kalp Modeli (The Living Heart Model), yeni cihazlar tasarlamak ve ilaç tedavilerini test etmek konusunda yeni çözüm yolları bulmak için artık dünya çapında kullanılıyor. Sanal hastaların kullanılması endüstrideki inovasyonu artırıyor ve dünyada ölüm nedeni olarak ilk sırada bulunan kalp hastalığı için hastaların güvenli ve etkili yeni tedavilere daha hızlı erişmelerinin önünü açıyor.

Sanal ikizin, dijital sağlık alanında gelecekte oyunun kurallarını değiştireceğini düşünüyoruz. Sanal ikizlerimiz sayesinde sağlığımızı gerçekten yönetebileceğiz, hastalıkları önleyebileceğiz ve iyileştirebileceğiz.

Dassault Systèmes, Sanal ikiz teknolojisini son zamanlarda hayatımıza giren Metaverse'te nasıl konumlandırıyor?

"Metaverse" temelde insanların oyun oynamak, çalışmak ve iletişim kurmak için bir araya gelebileceği dijital dünyalarda, ortak bir sanal paylaşım alanı kavramı olarak karşımıza çıkıyor. Birçok büyük teknoloji şirketinin her geçen gün bu yeni evrene girdiğini duyuyoruz. Dassault Systèmes ise 40 yıldır sanal dünyalar konusunda öncülük eden bir kuruluş. Biz sanal ikiz deneyimlerinden yararlanarak gerçek dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye yardımcı olmak istiyoruz. Müşterilerimize daha sürdürülebilir bir gelecek yaratma yolunda yardımcı olmak için bilimsel, teknolojik ve endüstriyel bilgi ve uzmanlığımızı sunuyoruz.

MESS Teknoloji Merkezi (MEXT) ile ortaklığınız ülkemize nasıl bir katkı sağlayacak? Sanal İkiz çözümünüz Türkiye'nin dijitalleşmesini hızlandırabilecek mi?

Türk sanayisinin dijital dönüşümünü desteklemek için dünyanın en büyük dijital dönüşüm ve yetkinlik geliştirme merkezi MESS Teknoloji Merkezi (MEXT) ile yaptığımız teknolojik iş ortaklığımızdan gurur duyuyoruz. Bu ortaklıkla Dassault Systèmes ve MEXT, çeşitli alanlarda birlikte çalışmalar sürdürme konusunda anlaşma sağladı. Türkiye'deki kuruluşları ve işletmeleri, dijital dönüşümlerini hızlandırma yolculuğunda desteklemek üzere tüm sektörel bilgi birikimimizi 3Dexperience platformumuz aracılığıyla üye şirketler ve mühendislerle paylaşmak için iş birliği fırsatları yaratıyoruz.

Endüstrilere ve insanlara sunduğunuz Sanal Evrenler ve Sanal İkizler, sürdürülebilirlik kapsamında kişi ve kuruluşlara nasıl fayda sağlıyor?

2012 yılında kendimizi 3Dexperience şirketi olarak tanımladığımızda, dünyada ürün ekonomisinden ürün kullanımına değer veren bir deneyim ekonomisine geçileceğini öngörmüştük. Ayrıca 3Dexperience platformunun sürdürülebilir inovasyon için en güçlü araç olacağını ileri sürmüştük. Sanal dünyalar, tıpkı Avrupa'da 15. yüzyılda matbaanın icadının yarattığı etkiye benzer şekilde bilgiyle olan ilişkimizde devrim yaratmaya devam ediyor. Sanal dünyalar artık bizim kütüphanemiz ve atölyemiz haline geldi. Yarının ezber bozanları, üretim sistemlerinde en ileri otomasyona sahip olanlar değil, değer yaratma sürecine ve iş süreçlerine tedarikçileri tam donanımlı ortaklar olarak dâhil edenler, en gelişmiş bilgi ve deneyim aktarımına sahip olanlar olacak.

Buna paralel olarak ürün, doğa ve yaşamı birbiriyle uyumlu hâle getirme tutkumuz, aslında yeni bir yaşam ve doğa anlayışı geliştirme stratejimizden kaynaklanıyor. Bu stratejiyi gerçekleştirmek için Dassault Systèmes olarak, ekonominin üç stratejik kolundaki (İmalat Sanayi, Yaşam Bilimleri & Sağlık ve Altyapı & Şehirler) liderliğimize odaklanacağız. Bu sektörler yaşam kalitemizi artırmak için benzer geliştirme süreçlerine ve sürdürülebilirlik ihtiyaçlarına dayanıyor. Tedaviler daha uygun maliyetli ve hassasiyetli olurken, şehirler optimize edilecek ve yaşadığımız çevreyi de daha doğru kullanabileceğiz. Çünkü deneyim aslında insan demek; deneyim aynı zamanda sanattan, bilimden ve teknolojiden zevk almak ve herkes için daha iyi bir dünya hayal etmek ve yaratmak demek. Hem de tabii ki bu dünya sürdürülebilir olmalı...

Sanal dünyalar, küresel ekonomiyi daha döngüsel ve düşük karbonlu bir ekonomiye dönüştürmek ve iklim değişikliğinin gezegenin geleceği üzerinde oluşturduğu riski en aza indirmek için şirketlerin inovasyon yaratma şekillerini dönüştürüyor. Dassault Systèmes olarak, 3Dexperience platformuyla bu endüstri dönüşümünü kolaylaştıran sanal dünyalar sunuyoruz ve müşterilerimizin, geliştirme sürecinin her aşamasında sürdürülebilir iş yapma şekillerini benimsemelerini destekliyoruz. Dassault Systèmes teknolojisinin ürünü olan sanal ikizler sayesinde şirketler; inovasyonlarının gezegenin ekosistemleri üzerindeki etkilerini ölçmek ve optimize etmekle kalmayacak, aynı zamanda kendi kaynak tüketimlerini ve karbon ayak izlerini de azaltabilecekler.

BİZE ULAŞIN