Küllerinden doğdu...

Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, gelecek hedeflerini anlattı. Geçen yıl 2 milyar TL ciro yapan holding, 2022 yılında 4 milyar TL ciro bekliyor. 2001 ekonomik krizinde batma noktasına gelen Işıklar Holding, adeta küllerinden doğdu…
12.10.2022 18:33 GÜNCELLEME : 13.10.2022 00:01

PARA RÖPORTAJ/ İDRİZ ÇOKAL Işıklar Holding, Türkiye'nin en eski sanayi gruplarından biridir. Geçmişi 1952 yılına kadar uzanan Işıklar Holding'in temelleri, Ali Rıza Işık ve oğlu Turgut Işık'ın Işıklar Kollektif adıyla kurduğu şirkete dayanır. 1959'dan itibaren babasının vefatıyla işleri devralan Turgut Işık, peş peşe şirketler kurarak büyümüş. 1974'te Türkiye'nin ilk holdinglerinden biri olan Işıklar Holding'i kurarak şirketlerini tek çatı altında toplamış. 1990'da Turgut Işık'ın vefat etmesiyle birlikte işleri, büyük oğlu Rıza Kutlu Işık üstlendi. 20'li yaşlarda holdingin başına geçen Rıza Kutlu Işık da 1990'lı yıllarda hızla büyümeye devam etti. Babadan aldığı bayrağı daha ilerilere taşıdı. Ancak 2001 ekonomik kriz döneminde ağır darbe aldı. 400 milyon dolar ciroya, 4 bin kişiye yakın çalışana sahip olan Işıklar Holding, batan bankalardan kullandığı kredilerin geri çağrılması ile sıkıntıya girdi. 2001 krizi sonrasında zordaki şirketleri kurtarmayı hedefleyen İstanbul Yaklaşımı kapsamına alındı ve uzun görüşmeler sonrasında borçları yeniden yapılandırıldı. Işıklar Holding'in İstanbul Yaklaşımı kapsamına girip de ayakta kalan nadir şirketlerden biri olduğunu vurgulayalım. Rıza Kutlu Işık kaptanlığındaki Işıklar Holding, bugün ana şirketleri Işıklar Tuğla ile renkli, dekoratif tuğlalar, Işıklar Ambalaj (Çumra Kağıt) ile çimento torba ambalajı üretimlerine devam ediyor.

Işıklar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Kutlu Işık, İstanbul Kavacık'taki merkezinde sorularımızı cevapladı. Geçmişte yaşananları ve gelecek hedeflerini paylaştı…

Önce geçmişten başlayalım. Işıklar Holding bir dönemin en güçlü holdinglerinden biriydi. 2001 ekonomik krizi sonrasında İstanbul Yaklaşımı'na girdi. Bu süreçten başarı ile çıkan nadir holdinglerden biri. O dönem ne oldu da sıkıntılar yaşandı? Süreç nasıl atlatıldı?

Üzerinden çok yıllar geçti. O dönemi ve süreci anlatan bir kitap bile yazdım. Bütün detayları anlattım kitabımda. Büyüme dönemindeydik. Türkiye'deki ve yurtdışındaki fabrikalarımıza yatırımlar yapıyorduk. Bulgaristan ve ABD'de fabrika yatırımlarımız vardı. Bulgaristan'da kağıt, ABD'de tuğla fabrikası kuruyorduk. Büyük taahhüt işlerimiz vardı. Karadeniz Otoyolu'nun önemli bir kısmını Özışık İnşaat olarak biz yaptık. 300 kilometresi bizim taahhüdümüzdeydi. 1.2 milyar dolarlık bir proje. Limak ve Güriş ile ortak yaptığımız bir bölüm daha vardı. Bu projeler için de yatırımlarımız vardı. Makine ve asfalt üretimi için yatırımlar yapmıştık. Makul bir miktarda da kredi kullanıyorduk. 50 milyon dolar gibi bir kredimiz vardı bankalardan.

60 milyon dolar da Bulgaristan'daki fabrika için IFC'den kullandığımız bir kredi vardı. Grubun cirosu da 300-400 milyon dolar seviyesinde idi. Faizler makuldü. 2001 krizi oldu. Çalıştığımız bütün bankalar; Demirbank, Pamukbank, Emlak Bankası battı.

Bankaların batması sizi nasıl etkiledi?

Kriz döneminde iki şey aynı anda oldu. Hem devalüasyon oldu, döviz bazında kullandığımız kredilerin maliyetleri yükseldi. İkincisi Türkiye durdu. 10 milyon ton çimento tüketimi azaldı kriz döneminde. Biz de Türkiye çimento torbalarının yüzde 90'ını yapıyorduk. Senede 500 milyon torba yapıyorduk. 200 milyon torba yok oldu. Bulgaristan'daki yatırım, çimento torbası ile ilgili idi. Çimento torbasının kağıdını üretip, biz burada onu torbaya çevirecektik. Üçüncüsü de bankalar battı, krediler geri çağrıldı. Dönemin BDDK Başkanı Engin Akçakoca, batık bankaların kredilerini geri çağırdı. Bugün sen hangi büyük holdingin kredilerini geri çağırsan sıkıntı yaşanır. Bizi zor duruma soktu. Uzun vadeli aldığın krediyi kısa vadeli geri ödeyemeyince bu sefer faizleri artırdılar. Bu artış Avrupa'da olsa gayri kanuni, ama Türkiye'de bu oldu. Libor +2 ile kullanılan krediler libor+22'ye çıktı. TL krediler yüzde 500'lere ulaştı. Bizim 50 milyon dolarlık borcumuz 1 yılı geçmeden 150 milyon dolara yanaştı. Neredeyse üç kart arttı. Pazar düştü, borç arttı bazı küçük bankalar illa da paramızı isteriz dediler. Yeniden yapılandırmaya yanaşmadılar. Onları kapatmak gerekti. Onları ödeyelim derken işletme sermayesi sıkıntısı oldu. 2001 krizine böyle girdik. Sonra İstanbul Yaklaşımı'na girerek borçları yapılandırdık.

İstanbul Yaklaşımı birçok şirkete derman da olmadı. Sizin süreç nasıl devam etti?

Yaklaşımda bir-iki sene patinaj oldu. Vergi, sigorta borçları yapılandırılmamıştı, işletme sermayesi verilmedi. Bu süreçte Hong Kong merkezli bir fon bulduk. Yüzde 20 ortak oldular bize. 65 milyon dolar sermaye girişi oldu şirkete. Bütün bankaların borçlarını kapadık. Faizleri indirdik, iskontolar oldu. Fon şirketi işletme sermayesi de verdi. Grubu ayağa kaldırdık. Bir süre sonra fon şirketinin hisselerini geri aldık. Bugün yolumuza tek başımıza devam ediyoruz. Bütün şirketlerimiz halka açık yapıda. Borcumuz hiç yok. Ciddi nakit varlığımız var. Bugün krizlere dayanıklı bir yapıdayız. İşlerimizin çoğu ihracat ağırlıklı.

Kriz tecrübesini yaşayan biri olarak iş insanlarına ne tavsiye deresiniz?

Döviz borcundan kurtulmalarını tavsiye ederim. Döviz borcu yönetilebilir olmalı. Borçtan kurtulmalarını öneririm. Yatlar, katlar, villaları satıp borçları ödemek lazım. Türkiye, borç ile büyünecek bir ülke değil. İlk elden yaşadık biz bunu. Halka açılmayı tavsiye ederim. Mali yapımızı güçlendirme imkanları elde ettik, sermaye artışı ve ikincil halka arz ile. Kurumsal bir yapınız var ise halka açılın derim. Özellikle borç kapatma ve büyümeyi finansa etme hedefli olmalı halka arz. Ve ihracata ağırlıklı çalışmak lazım. Bizim tuğla şirketimiz bugün üretiminin yüzde 50'sini ihraç ediyor.

Işıklar Holding sayılı holdingler arasında idi. Ne kadar küçüldünüz bu süreçte? Şimdi ne durumdasınız? Ciro, çalışan sayınız ve hedefleriniz nedir?

Yurtdışındaki, fabrikalarımızı elden çıkardık. Bulgaristan, Amerika, Mısır'daki fabrikaları sattık. Türkiye'de 2 bin, yurtdışında 2 bin 500 çalışanımız vardı. Şimdi toplam bin 500-2 bin arası çalışanımız var. Artık yolumuza bakıyoruz. Tam yol ileri, şirketlerimizi yatırımlar yaparak büyümeye devam ediyoruz. 2021'de 2 milyar TL kombine ciromuz oldu. Bu yılsonu için 4 milyar TL bekliyoruz. Bin 500 civarı çalışanımız var. Yurtdışında Erbil'de çimento torbası tesisimiz var. Çimento torba üretimini Çumra'da yapıyoruz. Erbil'e de bir hat kaydırdık. Büyük fabrikamız Çumra'da. Hem yurtiçine hem yurtdışına ihracat yapıyor. Çumra halen bizim amiral gemimiz konumunda. Işıklar Tuğla da önemli şirketlerimizden biri. Çumra artık doğrudan halka açık değil şu anda. Işıklar Enerji Yapı Holding'in bünyesinde. Işıklar Ambalaj şu andaki ismi. Işıklar Ambalaj'dan memnunuz. İhracata çalışıyor. İç piyasaya da çimento dışı ambalaj üretiyoruz.

Bartın'da fabrikalarınız vardı. Onlar çalışıyor mu? Yeni yatırım yapıyor musunuz?

Bartın'da üç fabrikamız vardı. İkisi faal vaziyette. Tuğla üretimimiz bu tesislerde. Birini bu sene devreye aldık. Seneye de üçüncü fabrikayı devreye alacağız. Üç fabrikayı da tekrar faaliyete sokmuş olacağız. Yüzde 50'den fazla ihracata çalışıyoruz artık. Tuğlada da bir fırının kapasite artırımı ve yenileme yapıyoruz. Fırını modernize edip, yanma sistemini değiştirip ihracata dönük ürün yapacağız. 400 kişi çalışıyor Bartın'da. Bu fabrikada klasik tuğla üretmiyoruz. Dekoratif tuğlalar, pres tuğlalar, Habitat pembe kaldırımındaki tuğlaları üretiyoruz. Kaplama tuğlalar. Havuz kenarlarına özel tuğlalar üretiyoruz. İnşaat tuğlası değil, yangına, basınca, depreme karşı dayanıklı tuğlalar üretiyoruz. Türkiye'de ürettiğimiz tuğlaya rakip yok. Üçüncü fabrika için çalışmalara başladık. O fabrika yine Bartın'da, ama ayrı bir yerde idi. Doğalgaz getirilmesi lazım, fırınların yenilenmesi lazım. Seneye devreye sokarız inşallah. Bartın deresinin kıyısında. 3 milyon dolarlık bir yatırımla devreye alacağız. 100 kişi gibi istihdam artışı olur. Kırşehir'de bir döküm fabrikamız var, Çemaş diye. Buraya ciddi bir yatırım yapıyoruz. Çemaş'a bu sene 500 milyon TL'lik yatırım yapacağız. Çemaş'ın önümüzdeki seneye devredecek bir yatırımı daha var; GES kuracağız.

Enerji yatırımı mı yapıyorsunuz yani?

Fabrika sahasının bitişiğine güneş santrali kuracağız. 6 MW kurduk. Bir 14 MW daha kuracağız. Döküm fabrikası çok enerji harcıyor. Kendi kullandığımız enerjinin bir kısmını üretmek istiyoruz. Şu anda yüzde 25'ini kendimiz üretiyoruz. Büyük kısmını kendimiz üretelim istiyoruz. Yüzde 50'nin üzerine çıkalım istiyoruz. Çemaş'ın bünyesinde iki tane de küçük hidroelektrik santralimiz var. 14 MW üretimi var. Nehir tipi santralimiz var, Çemaş'ın bünyesinde. Yeni yatırım ile birlikte 20 MW GES, 14 MW HES santralimiz olacak. Aşağı yukarı karbon ayak izimizi silmiş olacağız. Konya'da Çumra Ambalaj'a şimdi bir GES kuruyoruz. Bir de internet alışverişlerinde kullanılan özel bir zarf var. Onun yatırımını yapacağız. Çumra'da yeni bir hat yatırımı olacak. Sene sonu devreye girer.

Yeni sektörler var mı?

Niğde'de Niğbaş diye bir fabrikamız vardı. Onun arazisine bir gayrimenkul yatırımı yapalım istemiştik. Fabrika arazisi, büyük bir AVM, yurt ve otel imarına dönüştü. Borcu sevmiyorum. Sermaye artışı yaparak gayrimenkul yatırımı yapacaktık. SPK'dan henüz izin çıkmadı. Önce AVM yapılacaktı. Otel ve yurt ardından gelecekti. Yurt yatırımı beş yılda kendini ödüyor. Yatırım dönüşü hızlı. Niğde'de 16 bin öğrenci var. 4 bin yurt kapasitesi var. Açık var. Bin öğrenci kapasiteli yurt yapacağız. Yüksek kaliteli bir öğrenci yurdu olacaktı. Üniversiteye de yakın bir noktayız.

Başka gayrimenkul yatırımlarınız olacak mı?

İnşaat işlerimizi Özışık İnşaat ile yapıyoruz. Eskiden kamu işleri yapardı. Grubun çok gayrimenkulü var. Bunların imar durumunu düzeltme, geliştirmeye göre inşaat, gayrimenkul tarafında da olabiliriz. Binlerce dönüm arazi portföyümüz var. Bartın, Kalecik Ankara 500 dönüm, Niğde, Konya'da arazilerimiz var. Bartın'da ruhsat aşamasına geldiğimiz araziler var. Bartın'da başlayacağız. Özışık'ı belki ileride gayrimenkul yatırım ortaklığına dönüştürebiliriz. İnşaatta bundan sonra konut tarafında olabiliriz. Dönem dönem küçük konutlar yaptık. 100 dairelik butik işler yaptık. Büyük konut projemiz olmadı.

Tarım tarafında da işleriniz olduğunu duyduk? Tarımda neler yapıyorsunuz?

Tarıma bir miktar yatırım yaptık. Fethiye Kalkan arasında bin 500 ağaçlık zeytinliğimiz var. Ankara Kalecik'te şarap yapıyorduk bağlarımız vardı. Bağları söktük ceviz diktik oraya. 5 bin ağaç ceviz yatırımımız var. Toplam arazi 500 dönüm ama 200 dönümü ceviz. Ağaçlar daha yeni. Geçen yıl ve bu yıl 2 bin 500 ağaç diktik.

"Kripto para işine girdik"

Biz sermaye piyasalarında iken eskiden Işıklar Menkul Değerler ile vardık. Şimdi o şirket bizde değil. Ünlü Menkul Kıymetler, şu andaki ismi. İki yıl oldu kripto para işine girdik. Bizimki biraz müşteri sadakat programı gibi. Işık Coin ismi. Bayilere dönük belli miktar coin alan belli bir miktar iskonto kazanıyor. Tutarsa indirim hakkı oluyor, satarsa hak bitiyor. Fiyatlar şu sıralar biraz daha iyi. Dört ayrı borsada işlem görüyor. Bitcoin 20 doların altına inince bizim coinler de düştü. En son 50 centten bir arz yapmıştık. 30 centlere geriledi. Başka şirketlere de açtık. 100 milyon coin ihraç ettik. 7-8 milyonu satıldı. Diğer şirketlerimizin kampanyalarında da kullanacağız. Coin işleri kötü gidiyor, biraz durakladık tabii.

İki nesil bir arada çalışıyor

Işıklar Yapı Holding ve şirketleri, halka açık. Işıklar Yapı Holding'de A Grubu imtiyazlı hisselerin hepsi bizde. Yönetim belirleme hakkı bizde. B grubunun tamamı halka açık. Çemaş'ta yüzde 10'u bizde. Yüzde 90 halka açık. Orada imtiyaz yok. Ailede ikinci ve üçüncü nesil bir arada çalışıyoruz. Kızım Ela, reklam ve halkla ilişkiler müdürü. Turgut da iş geliştirme müdürü. Kardeşim Uğur, çocukları Lal ve Can da yönetim kurulunda. Biri pazarlama, diğeri finans konusunda uzman. Bir de benim en küçük var Alp. İtalya'da mastırını bitirdi, girişim üzerine. Yakında o da bize katılır. Önce grubu tanıma turları yapar. Sonrasında iş geliştirme tarafında başlar, diye düşünüyoruz. İş geliştirmede ağabeyi ile birlikte çalışırlar. Bu alanda bir hazırlığımız da var. Girişim sermayesi gibi bir şirket kurup yeni girişimlere yatırımlar yapabiliriz. Hazırlığımızı yapıyoruz. Kuluçka dönemini geçmiş şirketlerle ilgileneceğiz. Hızlandırma ve yatırım aşamasındaki şirketlere yatırım yapabiliriz.

"İki vakfa da vakit ayırıyorum"

İlgilendiğim iki vakıf var. Biri Turgut Işık Vakfı. Ben kurdum bu vakfı. Bizim fabrikaların bulunduğu illerdeki meslek lisesi öğrencilerine burs veriyoruz vakıf aracılığıyla. Okul yönetimleri gerekli araştırmaları yapıp bize bildiriyor. Başarılı olmaları kaydıyla eğitim boyunca burs veriyoruz. Birkaç tane okul yapıp devlete devrettik. Bartın Turgut Işık Sağlık Meslek Lisesi 200 öğrencili yatılı bir okul. Hemşire ve laborant yetiştiriyor. Bir de TİSK Mikrocerrahi Vakfı var. Babam kurucuları arasında bu vakfın. Türkiye'nin ilk mikrocerrahı, bizim komşumuzdu. Babamla tanışmışlar bir tarihte. Yaptığı işi anlatmış. Kopan eli parmağı dikip iyileştiriyoruz demiş. Neye ihtiyacın var, demiş babam. O komşumuz da ihtiyaçlarını söylemiş. Babam o zaman kağıt işveren sendikası başkanı. TİSK Başkanı Halit Narin ile birlikte, TİSK'in de yönetiminde. Beraber bütün işveren sendikaları birlikte TİSK Mikrocerrahi Vakfı'nı kurdular. Vakfa Maslak'ta bir arazi bağışlandı. Babam öldükten sonra vakfın başına ben geldim. Vakıf olarak bir hastane yapımı gündeme geldi. Sonra hastane işi büyüdü. Zor realize olacak. Yap işlet devret modeline döndük ve bugünkü Acıbadem Maslak'a dönüştü. Hastanenin mülk sahibi TİSK Mikrocerrahi Vakfı'dır. Arkasına ikinci bir bina yaptı, orası da vakfa ait. Acıbadem kira ödüyor. Vakfın amacı mikrocerrahi eğitimini geliştirmekti. Doktorların yurtdışı eğitimleri, alet ekipman alımı gibi işleri destekliyoruz. Ayrıca kazaları azaltmak için iş güvenliği konusunu da gündemimize aldık. Bu çerçevede eğitimler veriyoruz. Bu yıl mesela servis şoförlerini eğitim alacağız.

BİZE ULAŞIN