İhracatta Ekim ayı rekoru

Yıllık bazda yüzde 2.8 artışla ihracat, Ekim’de 21.3 milyar dolara ulaştı. Bu performans, en yüksek ekim ayı ihracatı olarak kayda girdi. Dış ticaret açığı, yine aynı ay enerji ve altın ithalatı etkisiyle yüzde 430 artışla 8 milyar doları aştı. Parite kaynaklı kayıp ise Ekim’de 1.5 milyar dolar, 10 ayda 11.5 milyar dolar oldu.
09.11.2022 19:55 GÜNCELLEME : 15.11.2022 00:00

PARA ARAŞTIRMA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye'nin ihracatı 2022 yılı Ekim'de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2.8 artışla 21 milyar 298 milyon dolara ulaştı. İhracat bu performansla en yüksek ekim ayı rakamı olarak kayda geçti. Genel ticaret sistemine göre; yılın ilk 10 ayında ihracat yüzde 15.4 artışla 209 milyar 450 milyon doları aşarken, son 12 aylık ihracat yüzde 17.5 artışla 253 milyar 138.5 milyon dolar oldu. Enerji ve emtia fiyatlarında yaşanan sert artışın etkisi ile Türkiye'nin ithalatı Ekim'de yüzde 31.9 artışla 29.3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşirken, dış ticaret dengesi yüzde 430.4 artışla 8 milyar 6 milyon dolar düzeyine ulaştı. Ticaret Bakanlığı'nın geçici dış ticaret verilerine göre ithalat Ocak-Ekim döneminde yüzde 39.5 artışla 300 milyar 553 milyon dolar, dış ticaret açığı yüzde 168.5 artışla 91.1 milyar dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise Ekimde 20.5 puan azalışla yüzde 72.7, Ocak-Ekim döneminde 14.6 puan azalışla yüzde 69.7 oldu.

EKİM'DE PARİTE KAYBI 1.5 MİLYAR DOLAR

Ekim ayı dış ticaret verilerini Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ile birlikte İstanbul'da açıklayan Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ekim'de ithalatın yüzde 26'sı, Ocak-Ekim dönemindeki ise ithalatın yüzde 51'inin enerji ithalatından kaynaklandığını söyledi. Bakan Muş'un açıklamalarına göre enerji hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı Ekim'de yüzde 80.9, Ocak-Ekim döneminde yüzde 89 olarak gerçekleşti. Son dönemde altın ithalatındaki yükseliş de ithalatta yaşanan artışta etkili oldu. Ocak-Ekim döneminde toplam altın ithalatı yıllık yüzde 198 artarak 15.2 milyar dolara yükseldi. Paritenin dış ticaret rakamları üzerindeki olumsuz etkilerine değinen Bakan Muş, bu yılın ilk 10 ayında parite kaynaklı dış ticaret açığının 2.8 milyar dolar daha fazla gerçekleştiğini dile getirdi. Yılbaşından bu yana euro/dolar paritesinin ihracata olumsuz yansıdığını ifade eden TİM Başkanı Mustafa Gültepe, Ekim'de parite nedeniyle 1.5 milyar dolar, 10 aylık dönemde ise 11.5 milyar dolar kayıp yaşandığını aktardı. 2022'ye 250 milyar dolar ihracat hedefi ile başladıklarını vurgulayan Gültepe, "Önümüzde iki ay var. Her şeye rağmen hedefi yakalayıp inşallah ihracatta yüzde 10'luk bir büyüme gerçekleştireceğiz" dedi.

EN ÇOK İHRACAT OTOMOTİV SEKTÖRÜNDEN

TİM verilerine göre Ekim'de en çok ihracat yapan ilk beş sektör 2.65 milyar dolarla otomotiv, 2.6 milyar dolarla kimya, 1.7 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon, 1.4 milyar dolarla çelik ve 1.3 milyar dolarla elektrik-elektronik şeklinde sıralandı. Savunma ve havacılık ile hububat sektörleri, geçen ay tarihlerinin en yüksek ihracatına imza attı.

Gültepe'nin açıklamalarına göre Ekim'de 38 il ihracatını artırdı. En çok ihracat yapan beş il İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Gaziantep oldu. Türkiye Ekim'de 217 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleşti. En fazla ihracat yapılan ilk üç ülke Almanya, Irak ve ABD oldu. Ortalama kilogram birim ihracat değerinde artış devam etti. Geçen yıl Ekim ayına göre kilogram birim değeri yüzde 18.7 artışla 1.64 dolara yükseldi. TİM Başkanı Gültepe, "Biz ortalamada en az 2 doların üzerine çıkmalıyız. Bunun için de katma değerli, markalı ihracatımızı artırmalıyız" ifadelerini kullandı.

TÜFE EKİM'DE AYLIK YÜZDE 3.54 ARTTI

Enflasyon yükselişini sürdürdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ekim'de aylık yüzde 3.54, yıllık enflasyonu bir önceki aya göre 2.06 puan artışla yüzde 85.51 oldu. Yurtiçi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Ekim'de aylık yüzde 7.83, yıllık enflasyonu 6.19 puan artışla yüzde 157.69 düzeyinde gerçekleşti. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yeniden değerleme oranına esas teşkil eden 12 aylık Yİ-ÜFE, yüzde 122.93 artış gösterdi. Çeşitli vergi ve harçlarla ilgili kanunlarda, vergi harç ve ceza tutarlarının her yıl yeniden değerleme oranı kadar artması öngörülüyor. Cumhurbaşkanının vergi ve harçlarda yeniden değerleme oranını yüzde 50'ye kadar artırma ve azaltma yetkisi bulunuyor. Motorlu Taşıtlar Vergisinde (MTV) ise Cumhurbaşkanının yeniden değerleme oranını azaltma yetkisi yüzde 80'e çıkıyor.

EN YÜKSEK ARTIŞ GİYİM VE AYAKKABIDA

İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE (B) Ekim'de aylık yüzde 3.24, yıllık yüzde 77.01, enerji, gıda ve alkolsüz içecekler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE (C) aylık yüzde 3.22, yıllık yüzde 70.45 arttı.

Ekim'de yıllık bazda TÜFE artışının en yüksek yaşandığı ana gruplar yüzde 117.5 ile ulaştırma, yüzde 99.05 artışla gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 93.65 ile ev eşyası oldu. Aylık bazda ise TÜFE'de en yüksek artış yüzde 8.34 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 5.09 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 4.38 ile ev eşyası ana gruplarında yaşandı.

TÜİK verilerine göre Ekim'de aylık olarak en yüksek fiyat artışı yüzde 26.23 ile patates ve bazı yumru bitkiler hariç sebzelerde, yüzde 12.72 ile makarnada, yüzde 12.38 ile kadın giyimde, yüzde 11.79 ile kırtasiye ve çizim malzemelerinde, yüzde 9.62 ile yumurta ve yumurta ile ilgili ürünlerde oldu. TÜFE'de en fazla düşüş gösteren temel başlıklar ise yüzde 19.42 ile evcil hayvanlar ve bununla ilgili diğer ürünler, yüzde 4.21 ile kişisel bakımda kullanılan elektrikli aletler, yüzde 2.90 ile karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı ve yüzde 2.58 ile paket turlar olarak kayda girdi.

İSO TÜRKİYE İMALAT PMI EKİM'DE 46.4 OLDU

Ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında referans kabul edilen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat PMI, Ekim'de bir önceki aya göre 0.5 puan azalışla yüzde 46.4'e geriledi. Manşet PMI üst üste sekizinci ay eşik değer 50'nin altında kalarak sektörün performansında sert yavaşlamaya işaret etti. Bu yavaşlama Mayıs 2020'den bu yana en belirgin düzeyde gerçekleşti. Yeni siparişlerde talep eksikliğine bağlı olarak devam eden ve 13'üncü aya ulaşan ivme kaybı, faaliyet koşullarındaki bozulmada etkili oldu.

ŞİRKETLERİN DÖVİZ AÇIĞI AZALDI

TCMB verilerine göre 2022 Ağustos'ta bir önceki aya göre finansal kesim dışındaki firmaların varlıkları 260 milyon dolar azalışla 171.4 milyar dolar, yükümlülükleri 2 milyar 277 milyon dolar azalışla 260 milyar 526 milyon dolar oldu. Bu dönemde net döviz pozisyonu açığı 2 milyar 17 milyon dolar azalışla 89 milyar 128 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.

Ağustos 2022 döneminde kısa vadeli varlıklar aylık 519 milyon dolar azalışla 151 milyar 540 milyon dolar, kısa vadeli yükümlülükler aylık 889 milyar dolar azalışla 82 milyar 561 milyon dolar, kısa vadeli net döviz pozisyonu fazlası ise 371 milyon dolar artarak 68 milyar 978 milyon dolar oldu.

KGF KREDİ PAKETİNDE FARKLI YÖNTEM KULLANILACAK

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, hazırlıkları bitmek üzere olan Kredi Garanti Fonu (KGF) kredi paketinde Türkiye'de ilk defa bir farklı yöntem kullanacaklarını vurguladı. Yaptığı bir açıklamada, önümüzdeki süreçte KGF kullanacakların tamamının faturalı bir şekilde kredi kullanabileceğine değinen Nebati, yeni KGF paketinin yüzde 75'inin bilançosunda sıkıntılar olup, finans sektöründe kredi almakta zorlananlara, işletme sermayesini ve yatırımlarını büyütmesi için kullandıracaklarını, Hazine üzerindeki riski bir miktar artıracaklarını kaydetti. Nebati, verdikleri kredinin dövize, dolara, altına, ihtiyacı olmayan bir yere gitmeyeceğinin altını çizdi. Türkiye'nin vizyon projesi TOGG'a rahat ulaşımın sağlanabilmesi için bankaların bir çalışma yapması noktasında Cumhurbaşkanının bir talimat verdiğini vurgulayan Nebati, Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank ile katılım bankalarının, gerekirse kazanmamak üzere, çok daha düşük maliyetlerle, çok düşük maliyetlerle kar da etmeyecek şekilde bu araçlara (TOGG) ulaşım noktasında gerekli destekleri vereceklerini söyledi.

"EKİM'DE İHRACATTAKİ ARTIŞ SINIRLI KALDI"

Prof. Dr. Burak ARZOVA / Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi

Tüketici enflasyonu beklentilere paralel geldi. Yİ-ÜFE ile TÜFE arasındaki makas daha da açıldı. Bu durum, maliyet enflasyonunun hala büyük bir şekilde devam ettiğini gösteriyor. Madde fiyat artışları, enflasyondaki yayılımı net şekilde ortaya koyuyor. Endekste kapsanan 144 temel başlıktan 13 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 4 temel başlığın endeksinde değişim olmadı, 127 temel başlığın endeksi ise arttı. Fiyat artışları genele yayılan bir şekilde devam ediyor. Kasım'da baz etkisinden küçük bir ölçekte yararlanılacakken, Aralık'ta baz etkisini göreceğiz. Bu etki ile yüzde 70-75 aralığında bir yerde yıllık enflasyon gelecek gibi duruyor. Esas baz etkisi Ocak-Şubat ve Mart 2023'te görülecek. Ancak, bu düşüşün sürdürülebilir olduğunu düşünmüyorum. Hem içeride firmalara verilecek KGF destekli krediler hem ücret artışları hem de seçime doğru gidiş talebi artıracak. Ekim'de ihracattaki artış çok sınırlı kaldı. Dışarıda özellikle dış talep koşullarında kötüleşme devam ediyor. En çok ihracat yaptığımız bölge Avrupa'nın giderek resesyona doğru yaklaşması, PMI verilerinin yavaşlamaya işaret etmesi, azalan talep bizim ihracatımızı da etkiliyor. Önümüzdeki aylarda bu daralmayı daha da fazla hissedeceğiz. Türk firmalarının pandemi döneminde yakaladıkları rekabet üstünlüğü de artan enerji maliyetleri, Uzakdoğu da düşen navlun ve parite etkisi nedeniyle olumsuza dönmüş durumda. En çok etkilenen sektörlerin başında tekstil geliyor. Elektrik ve elektronik ürünler ile ana metal sanayinde de ciddi kapasite düşüşleri var. Deri ve deri ürünlerinde Ekim'de talep gerilemesi göze çarpıyor. FED faiz artırımları devam ettikçe ve arkasından gelen büyük merkez bankaları ile faiz farkı açıldıkça parite açısından yön hep aşağı gözüküyor. Önümüzdeki aylarda paritenin olumsuz etkisini daha da çok hissedeceğimiz aylar başlayabilir.

"GIDA VE ENERJİ FİYATLARI ENFLASYONUN DÜŞÜŞÜNE İZİN VERMİYOR"

Doç. Dr. Savaş ERDOĞAN / Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi

Gıda-alkolsüz içecekler ile enerji fiyatlarındaki artışlar, enflasyon rakamını önemli derecede belirliyor ve aşağıya inmesine izin vermiyor. Önümüzdeki aylarda yine bu harcama kalemlerine ait fiyatlardaki artışın olacağı beklentisi ile enflasyon düşüşünü baskılayacak olarak görülüyor. Fakat geçen yıl aynı döneme ait rakamların yüksek olmasından dolayı baz etkisi devreye girerek toplamda enflasyon rakamlarını fazla yukarı çekmeyeceği öngörülüyor. İthalattaki artış hızının ihracata göre daha fazla olması dış ticaret açığının giderek arttığı anlamı taşıyor. Sonuç olarak cari işlemler açığına neden olacak. Ayrıca dış ticaret açığının artması, artan enerji ve gıda fiyatları ile kurlarının değerinin artmasına bağlı görünüyor. Dış ticaret istatistiklerinde dikkat edilmesi, yani araştırılması gereken konulardan birisi de Çin ve Rusya ile ticaret. TÜİK verilerine göre ortalama Eylül ayında bu iki ülke ile 7 milyar dolar civarında ithalat ve 1.5 milyar dolar ihracat gerçekleşti. Bu durumda dış ticaret açığı tek başına bu iki ülkeden 5.5 milyar dolar civarında kaynaklandı.

"TCMB, 2023'TE FAİZ KARARI İÇİN TL'NİN SEYRİNİ TAKİP EDECEK"

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Baş Ekonomisti

Ekim'de yıllık enflasyon yükselişini sürdürerek yüzde 85.5 oldu. Enflasyon önümüzdeki Kasım'da da yüksek seyredecek olup Aralık itibarıyla düşüş eğilimine girecek ve yılı yüzde 75 seviyelerinde tamamlayacak. Ayrıca yıllık üretici fiyatlarındaki yüzde 157.7'lik rekor yükseliş ise bu cepheden tüketici fiyatlarına kuvvetli baskının devam edeceğine işaret ederek enflasyonun 2023'ün ilk çeyreğinde yüzde 55-60'a yakın kalmasını sağlayabilir. 2023 yılı için enflasyon beklentimizi yüzde 40-45 seviyesi olarak koruyoruz. Başta FED olmak üzere önde gelen merkez bankalarının enflasyonla mücadele adına para politikasındaki sıkı duruşlarını sürdürmelerine rağmen, Rusya ve Ukrayna krizi nedeniyle yükselen enerji ve gıda fiyatları küresel enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam ediyor. Küresel ekonomik durgunluk endişelerine rağmen FED'in faiz artırımlarına devam edeceğini ve önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde faiz artırım hızının yavaşlayacağını düşünüyoruz. Yurtiçinde ise Ekim'de politika faizini yüzde 10.5 seviyesine çeken TCMB'nin faiz indirimine devam ederek politika faizini tek haneye düşürerek yılı kapatacağını ve önümüzdeki dönemde ise faiz kararlarında öncelikle TL'nin seyrinin yakından takip edileceğini düşünüyoruz.

"FED'İN ÇITAYI YÜKSELTMESİ İYİ OLMADI"

Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO'su

Enflasyonda yükseliş eğilimi devam ediyor. Aylık bazda artışa neden olan alt kalemlere baktığımızda yüzde 8.34 ile giyim ve ayakkabı başı çekiyor. Gıda ve alkolsüz içecekler ile ev eşyası fiyat artışları da enflasyonun yüksek çıkmasının ana sebepleri. Bu kalemlerdeki yükseliş maalesef enflasyonun daha fazla hissedilmesine de neden oluyor. Aralık ayı enflasyonu Ocak 2023 başında açıklandığında yüzde 70'in altına iner diye bekliyoruz. Aylık bazda enflasyon bu hızla devam ederse yıllık bazda yüzde 30 enflasyonun altına en az bir yıl inemeyiz. ABD Merkez Bankası (FED) beklendiği gibi faizi 75 baz puan artırdı. Artış hızı azalacağı beklentisiyle önce olumlu yansısa da daha sonra üst sınırın daha da yukarı gideceği anlaşılınca tekrar resesyon korkuları alevlenmeye başladı. Powell, konuşmasında üst sınırın daha da yukarı çekilebileceğini ifade etti. FED 50 baz puanla yoluna devam etse de çıtayı yükseltmesi iyi olmadı. TÜİK verilerine göre enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret fazlası Eylül'de 177 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ayda enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 100.9 oldu. Yıllık bazda dünyada en çok altın ithal eden ülke Türkiye ve enerji ön alımlarını da dikkate alırsak cari açık normal. Enerji ve altın hariç hem ihracatta hem de ithalatta artış olması önemli. Kısacası dış ticaret artmaya devam ediyor. Arz problemi olan global ekonomilerde üretici olmanın avantajı, büyüme konusunda Türkiye'yi ön planda tutmaya devam edebilir.

BİZE ULAŞIN