“Pasaportu olmayan tekstil ürünleri dünya pazarlarına giremeyecek”

Tekstilin dünyayı en fazla kirleten sektör olduğunu, bir tişörtün üretimi için 250 ton su tüketildiğini ifade eden İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB)Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe, “Tekstil ürünlerinin geri dönüşümü ise ancak dijitalleşmeyle sağlanabilir. Önümüzdeki dönemde üzerinde pasaportu olmayan ürünler dünya pazarlarında yer alamayacak” dedi.
07.11.2023 12:05 GÜNCELLEME : 07.11.2023 12:05

Bu yıl 11'incisi düzenlenen KOBİ'ler ve Verimlilik Kongresi'nde tekstil sektörünün geleceği masaya yatırıldı. Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Murat Çorap Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ümit Özüren'in organize ettiği "Tekstil ve Hazır Giyimde Dijitalizasyon" konulu panelde sektör temsilcileri bir araya geldi. Moderatörlüğünü Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Paksoy'un üstelendiği panelin katılımcıları, sektörün rekabet gücünü artırması için dijitalleşmeye daha fazla önem vermesi gerektiği görüşünde birleşti.

"PASAPORTU OLMAYAN ÜRÜN SATILAMAYACAK"

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB)Yönetim Kurulu Üyesi Sultan Tepe, Türkiye'nin milli hasılasının 800 milyar dolar olduğunu, bunun 80 milyar dolarlık kısmını tekstil ve hazır giyim sektörünün oluşturduğunu belirtti. Türk tekstil ve hazır giyim sektörünün dünyada 5'inci, Avrupa'da ise Çin'in ardından ikinci sırada yer aldığını söyleyen Tepe, sektörün üretim gücüne işaret etti. Tekstilin dünyayı en fazla kirleten sektör olduğunu kaydeden Tepe, bir tişörtün üretimi için 250 ton su tüketildiğini ifade etti. Bu nedenle Kullanılan tekstil ürünlerinin geri dönüşüm yapılarak tekrar elyaf haline getirilmesinin büyük önem taşıdığını söyleyen Tepe, bunun dijitalleşmeyle sağlanabileceğini belirtti. Önümüzdeki dönemde üzerinde pasaportu olmayan ürünlerin dünya pazarlarında yer alamayacağını dile getiren Tepe, "Bize üretim yaptıran firmalar ürünün pamuktan başlayıp konfeksiyona kadar geçen süreçleri üzerinde taşımayan ürünleri almayacaklar" uyarısında bulundu.

MALİYETLERİ AZALTMAK ANCAK VERİMLİLİKLE MÜMKÜN

Panelin ilk konuşmacısı olan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB) Başkanı Güven Karaca, Türkiye'nin en fazla ihracat gerçekleştiren sektörleri arasında ilk üçte olduklarını vurguladı. Dünyayı sarsan pandemiden sonra Türkiye'deki üreticilere yurtdışından ciddi bir talebin oluştuğunu hatırlatan Güven, öyle ki talepleri karşılayamaz hale geldiklerine işaret etti. Güven, "O zaman nasıl kapasite artırmalıyız diye düşünmeye başlamıştık. Ancak dünyada yaşanan enflasyonist ortam genel olarak durgunluğa yol açtı. Tüm dünyada talepler daraldı. Biz de ülke olarak rakiplerimize göre pahalı kaldık. İşletmeler olarak maliyetlerimizi düşürmemiz gerektiğine karar verdik. Maliyetlerimiz deri sektörü olarak en büyük rakibimiz Çin'den yüzde 15, Portekiz'den ise yüzde 10 daha pahalı kaldı. Bu maliyet dezavantajımızı ortadan kaldırmak ancak verimlilikle mümkün olabilir. Kurdan kaynaklanan dezavantajı ortadan kaldırabiliriz ancak bizim verimliliği önceliklendirmemiz lazım. Bu konuda gidecek daha çok yolumuz var. Rakiplerimizle rekabette öne geçmenin tek koşulu verimlilik. Sadece modellemede bile dijitalleşmenin maliyetleri ne kadar geri çektiğini biliyoruz. Modellemeden insan kaynaklarına kadar bu bir süreç" değerlendirmesinde bulundu.

"BİRÇOK MARKA ADINA ÜRETİM YAPIYORUZ"

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Sanem Dikmen ise yaptığı konuşmada, sektörün üretim gücüne dikkat çekti. TGSD bünyesinde yer alan firmalara ait toplam 400 civarında hazır giyim fabrikasının faaliyet gösterdiğini kaydeden Dikmen, sektörün üretici ve ihracatçı firmalardan oluştuğunu anlattı. Dünyaca tanınan birçok marka adına üretim yaptıklarını söyleyen Dikmen, "Sektör olarak bizler üretici firmalarız. Birçok marka adına üretim yapıyoruz. KOBİ'ler Türkiye ekonomisinin çok büyük bir bölümünü oluşturuyor. Maliyet problemimiz her zaman oldu. Rekabette verimlilik çok önemli. Verimliliği daha da artıracağız" diye konuştu.

"MODA SEKTÖRÜNDE ÖNCÜ OLDUK"

Tekstil İhracatçıları ve Çalışanları Derneği (TİHCAD) Başkanı Ergin Aydın da dijitalleşmenin önemine vurgu yaptı. İhracat açısından fiyat tutturmada sıkıntı yaratan kurlardaki oynaklığın her zaman yaşandığını belirten Aydın, bu nedenle kur dalgalanmalarına takılmamak gerektiğini savundu. Sektörün çözüm odaklı hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, firma olarak dijitalleşmeye çok fazla önem verdiklerini vurguladı. Silikon Vadisi'nde firmalarının olduğunu hatırlatan Aydın, sanal showroom sayesinde maliyetlerinde ciddi gerileme olduğunu belirtti. Aydın, "Verimliliği artırarak su v e elektrik tüketimimizi azalttık. Müşterilerimiz bu yüzden bizi tercih ediyor. Gençler gelin bize fikir verin. Sanal shoowromumuz var. Bu konuda moda sektöründe öncü olduk" dedi.

Kongre'nin bir diğer panelini "TÜRKONFED KOBİ ve Dijitalleşme" oluşturdu. "KOBİ'lere Mentorluk-İş Modeli Hazırlanması Atölye Çalışması" ve bir banka panelinin de gerçekleştirildiği kongrede, "KOBİ'lerde İleri teknoloji Kullanımı ve Önemi" başlıklı bir başka panele daha yer verildi. İki gün süren kongre, akademik bildiri sunumlarıyla sona erdi.

BİZE ULAŞIN