‘Nükleer reaktör ve füzyon’ projelerine destek

Araştırma Geliştirme Projeleri Destek Programı çerçevesinde TENMAK, ‘nükleer reaktör teknolojileri’ ve ‘füzyon teknolojileri’ çağrıları açtı. Çağrılar çerçevesinde proje destek üst limiti, 5 milyon lira olacak. Söz konusu teknolojilerde Ar-Ge ekosisteminin kurulması, yerli nükleer reaktörlerin geliştirilmesinin ilk adımları olarak planlanıyor.
12.11.2023 22:02 GÜNCELLEME : 13.11.2023 00:01

PARA ANKARA/ HÜLYA GENÇ SERTKAYA Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK), Araştırma Geliştirme Projeleri (TAGEP) Destek Programı çerçevesinde "nükleer reaktör teknolojileri" ve "füzyon teknolojileri" çağrıları açtı. Türkiye'de nükleer reaktör ve füzyon teknolojilerinde Ar-Ge ekosisteminin oluşturulmasının hedeflendiği bu çağrılarla bu alanlarda oluşturulacak iş birlikleriyle yerli teknolojilerin geliştirilmesine yönelik ilk adımların atılması planlanıyor. Böylece ülkenin kendi mikro, küçük modüler reaktör, çok amaçlı araştırma reaktörleri ve IV. Nesil nükleer reaktörlerin üretilmesi için gereken teorik zemin ve pratik aşamalara hazır olunması hedefleniyor. Sürdürülebilir ve uzun ömürlü, radyoaktif atık üretmeyen, sera gazı salımı bulunmayan yeni nesil enerji kaynağı olan füzyon enerji için tasarım, yakıt, güvenlik ve dijital ikiz-makine öğrenimi konularında teknoloji hazırlık seviyesi (THS) 1-3 arasında olan projelerin desteklenmesi öngörülüyor. Türkiye'de nükleer teknoloji ve sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve sağlanan desteklerle gerçekleştirilecek ilerlemelerin, hem nükleer güç santrallerinde yerli sanayinin payını artırması hem de katma değeri yüksek diğer endüstrilere olumlu biçimde yansıması bekleniyor. TENMAK tarafından açılan bu çağrılar çerçevesinde proje destek üst limiti 5 milyon lira, proje bütçe üst sınırı 24 ay olacak.

NÜKLEER REAKTÖR TEKNOLOJİLERİ ÇAĞRISI

TENMAK'ın "Nükleer Reaktör Teknolojileri" çağrısı ile IV. Nesil reaktörler, küçük modüler reaktörler (KMR) ve mikro reaktörler ile yüksek nötron akısına sahip çok amaçlı kullanıma uygun araştırma reaktörlerinin tasarımı ve geliştirilmesi adına ekonomik rekabet gücü, güvenlik, ölçeklenebilirlik ve modülerlik, fiziksel koruma, düzenleme ve lisanslama prosedürleri, kodları ve standartlarının uyumlaştırılması, yapısal malzemelerin araştırılması, gelişmiş ve yenilikçi nükleer tasarımların ve yakıtların güvenliği konuları belirlenerek teknolojik hazırlık seviyesi 1-3 arasında olan projelerin desteklenmesi amaçlanıyor. Bu amaçla proje yürütücüsü kuruluşlar tarafından yapılacak; araştırma, programlama ve teknoloji geliştirme amacıyla Ar-Ge projelerinin TENMAK tarafından desteklenmesi öngörülüyor. IV. nesil nükleer güç reaktörleri, KMR, mikro reaktörler, çok amaçlı araştırma reaktörlerin tasarımları için; teorik hesaplama ve modelleme çalışmaları, reaktör kalp ve soğutma sistemleri, enstrümantasyon ve kontrol sistemleri, ışınlama, test ve deney düzenekleri, türbinler ve pompaların tasarımları, bu tür reaktörler kullanarak hidrojen üretimi gibi teknolojilerin araştırılması, tasarımlara uygun malzeme analizi veya sentezi, atık yönetimi teknolojilerinin incelenmesi, kullanılmış yakıt döngüsü analizi, 3-boyutlu tasarım ve dijital ikizlerin oluşturulması gibi konular çağrı kapsamında değerlendirilecek.

DÖRT ÇAĞRI AÇILDI

Çağrı kapsamında füzyon teknolojilerine yönelik tasarım, yakıt, güvenlik ve dijital ikiz-makine öğrenimi başlığı altında dört çağrı açılmış bulunuyor. Bu çağrılar ile füzyon enerjisi için tasarım, yakıt, güvenlik, dijital ikiz ve makine öğrenimi konularında teknoloji hazırlık seviyesi 1-3 arasında olan projelerin desteklenmesi amaçlanıyor. Bu amaçla proje yürütücüsü kuruluşlar tarafından yapılacak Ar-Ge projelerinin TENMAK tarafından desteklenmesi öngörülüyor.

"Tasarım" çağrısında, "füzyon teknolojileri-tasarımı" hedeflenmiş olup, bu hedefe yönelik; füzyon çalışmalarında deneysel ve teorik verilerin entegrasyonu, plazma etkileşimlerinin modellemesi ve simülasyonu, yüksek enerji yoğunluklu lazerlerin plazma kontrolü için kullanımının simülasyonu, plazma ısısının kontrol edilme yollarının araştırılması, füzyon reaktörleri için verimli yakıt enjeksiyonu ve plazma başlatma yöntemleri, yüksek parçacık ve nötron akışına dayanıklı ve sıcaklık toleranslı malzemelerin araştırılması, döteryum ve trityum katkılı füzyon hedef malzemelerinin araştırılması gibi konular çağrı kapsamında değerlendirilecek.

"Yakıt" çağrısı ile öncelikle füzyon teknolojileri-yakıtı hedeflenirken, bu hedefe yönelik; döteryum üretim tesisi tasarımının modellenmesi, trityum üretimi ve döngüsü araştırılması, trityum yakalama ve işleme teknolojilerinin araştırılması, döteryum-trityum yakıtının depolanması ve taşınmasının planlanması gibi konular çağrı kapsamında olacak.

FÜZYON TEKNOLOJİLERİ-GÜVENLİK ÇAĞRISI

"Güvenlik" çağrısıyla; füzyon teknolojileri-güvenliği hedeflenmiş olup, bu hedefe yönelik; reaktör güvenlik sistemi tasarımının modellenmesi, plazma etkileşimlerinden kaynaklanan radyasyon salınımının kontrolü tasarımının modellenmesi, trityum depolama ve güvenliğinin araştırılması, elde edilen ölçümleri aktüatör sinyallerine çevirmek için güçlü algoritmaların geliştirilmesi, füzyon enerjisi tesislerinde radyasyon sızıntılarını tespit etmek için algılama teknolojilerinin araştırılması gibi konular çağrı kapsamında değerlendirilecek.

"Dijital İkiz ve Makine Öğrenimi" çağrısında öncelikli olarak füzyon teknolojileri-dijital ikiz ve makine öğrenimi hedeflenmiş olup, bu hedefe yönelik olarak; plazma kontrolünde otomasyon ve veri analizi tekniklerinin geliştirilmesi, yüksek çözünürlüklü teşhis kullanarak gerçek zamanlı füzyon plazma davranışı izleme için makine öğreniminin araştırılması, bu reaktörlerin 3-Boyutlu tasarımı ve dijital ikizlerinin oluşturulması gibi konular çağrı kapsamında olacak.

"ÖZEL SEKTÖRÜN İLGİSİNİ ÇEKECEK"

TENMAK Başkanı Prof. Dr. Balıkçı, açılan çağrıların IV. Nesil reaktörler, KMR'ler ve mikro reaktörler ile yüksek nötron akısına sahip çok amaçlı kullanıma uygun araştırma reaktörlerinin tasarımı ve geliştirilmesi adına ekonomik rekabet gücü, güvenlik, ölçeklenebilirlik ve modülerlik, fiziksel koruma, düzenleme ve lisanslama prosedürleri, kodları ve standartlarının uyumlaştırılması, yapısal malzemelerin araştırılması, gelişmiş ve yenilikçi nükleer tasarımların ve yakıtların güvenliği ve benzeri konularda belirlenerek THS seviyesi 1-3 arasında olan projelerin desteklenmesini amaçladığını vurguladı. Bu çağrı kapsamında çalışmaları yürütülecek konuların nükleer teknoloji Ar-Ge'si için önemli bir adım olacağını belirten Balıkçı, "Bu çağrıların ardından verilecek Ür-Ge destekleri ile çağrılardan elde edilen proje çıktıları bir anlam kazanacaktır. Haliyle bu desteklerin devamının gelmesi ve üretimin de desteklenmesi sağlanmalı. Çağrılar, özellikle üniversitelerde mühendislik ve temel bilimler alanında çalışan öğretim üyeleri ve öğrenciler için büyük bir fırsat olacak. Ayrıca nükleer teknolojiler konularında çalışmak isteyen birçok Ar-Ge şirketi de çağrılarla ilgilenecek. Bu çağrılara daha çok üniversiteler ve Ar-Ge şirketleri tarafından başvuru yapılması bekleniyor. Olası Ür-Ge çağrılarına temel oluşturarak özel sektörün, özellikle ağır sanayinin, nükleer teknolojilere ilgisini çekecektir" dedi.

GİRİŞİMLERİ CESARETLENDİRECEK

İş dünyası açılan bu çağrıların farkındalık yaratacağı ve nükleer reaktör teknolojileri ve füzyon teknolojiler alanında girişimleri cesaretlendireceği görüşünde. Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Başkanı Alikaan Çiftçi, TENMAK tarafından açılan bu çağrıların, hem sektörde hem de sektör dışındaki firmaların nükleer sektöre, KMR'lere ilgi duymalarına, araştırma yapmaya başlamalarına öncülük edeceğini vurguladı. Türkiye'nin ilk Nükleer Güç Santrali (NGS) Akkuyu NGS'de toplam yerlileştirme potansiyelinin yaklaşık 6.5 milyar dolar düzeyinde olduğunu vurgulayan Çiftçi, "Bu kapsamda şimdiye kadar yaklaşık 5 milyar dolarlık sipariş ya sözleşmeye bağlanmış ya da imzalama aşamasına gelmiş durumda. Birkaç bin maddelik malzeme ve ekipman listesi Türk tedarikçi şirketleri için oluşturuldu. Bu tarz çağrılar, santral yatırımlarından önce yapılacak olan yerlileştirme ve nükleer tedarik zinciri altyapısının oluşturulmasına olanak sağlar" dedi.

Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı, NÜKSAK Nükleer Sanayi Kümesi Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç ise girişimlerin başlatılması için bu tür desteklerin çok faydalı olacağı görüşünde. Destek limitlerinin ürün çıkartmaya yönelik makul düzeylere yükseltilmesi gerektiğinin altını çizen Ardıç, aynı zamanda destek bütçeleri planlanırken birden fazla paydaşın da yer almasını, teşvik edici olmasını önerdiklerini kaydetti.

NÜKLEER TEKNOLOJİLER YERLİLEŞECEK

Bilindiği üzere yenilenebilir enerji kaynaklarını nükleer enerjiyle destekleme politikası kapsamında pek çok ülke hâlihazırda var olan santrallerini yeniden aktifleştirme ve yenilerini inşa etme yönünde kararlar alırken, bu çerçevede, mikro, küçük ve yeni nesil reaktörlerin geliştirilmesi öne çıkıyor. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri tamamlanan On İkinci Kalkınma Planı'nda (2024-2028) küçük modüler reaktörler, füzyon teknolojileri ve ileri nesil reaktörler gibi yeni teknolojilere yönelik çalışmalar yapılması hedefleniyor. Bu plan döneminde nükleer enerjinin, elektrik üretim portföyüne dâhil edilmesi, nükleer teknolojilerin kurulumu ve yerlileştirilmesine yönelik çalışmaların yürütülmesi öngörülüyor. Plana göre; 2018'de temeli atılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) bütün üniteleri ile elektrik üretimine başlayacak. Nükleer santral kurulu gücünün artırılmasına yönelik çalışmalara devam edilecek. KMR'ler, füzyon teknolojileri ve ileri nesil reaktörler gibi yeni teknolojilere yönelik çalışmalar yapılacak. Nükleer atıkların güvenli bir şekilde bertarafı için atık tesisi kurulmasına yönelik çalışmalar yürütülecek. Kalkınma Planı'nda; bilim, teknoloji ve yenilik alanında yer verilen hedeflerden biri arasında, Türkiye'de Milli Teknoloji Hamlesinin gerçekleştirilmesine yönelik yeni nesil nükleer reaktörler, füzyon, kuantum, algılayıcı teknolojileri ve katmanlı imalat teknolojilerine ilişkin gerekli Ar-Ge altyapısının tesis edilmesi de yer aldı.

2050'YE KADAR SİSTEME EKLENECEK

On İkinci Kalkınma Planı'nda yer verilen Uzun Vadeli Gelişim Stratejisi'ne göre ise yenilenebilir enerji, elektrifikasyon, enerji verimliliği, yeşil hidrojen ve enerji depolama yatırımları 2053 yılı net sıfır emisyon hedefi için kritik rol oynayacak. Akkuyu NGS ilave yeni nükleer santraller ve yerli SMR'lerle elektrik üretimi artırılarak nükleer enerjinin Türkiye'de kullanımı yaygınlaşacak. Türkiye, yerli ve yenilenebilir kaynaklarıyla arz güvenliğini sağlamış bir ülke konumuna gelecek.

Hatırlanacağı üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar; sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Çin ile yürütülen nükleer santral görüşmelerinde çok önemli bir noktaya gelindiğini ifade ederek, birkaç ay içerisinde bunun sonuçlandırılması gerektiğini kaydetmişti. Sinop'ta planlanan 2. Nükleer santral için Ruslarla görüşmelerin sürdüğünü belirten Bayraktar, Türkiye'nin bu konuda önceliğinin daha fazla teknoloji transferi ve yerlileşme olduğunun altını çizmişti. Bakan Bayraktar, küçük modüler reaktörler konusunda da görüşmelerin sürdüğüne dikkat çekerek, 2050 yılına kadar 5 bin megavatlık (MW) küçük modüler reaktörlerin sisteme eklenebileceği ifadelerini kullanmıştı.

"ÖNEMLİ OLAN FİNANSMAN MODELİ…"

Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Başkanı Alikaan Çiftçi, kurgu doğru yapılırsa birçok mühendislik, tedarik ve kurulum şirketinin, SMR teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik projelerin içinde yer almak isteyeceğini düşündüklerini söyledi. KMR'lerin nispeten yeni, niş ve katma değeri yüksek bir alan olduğu için proje karlılıklarının yüksek olmasının beklendiğini belirten Çiftçi, "Finansal ekosistemin oluşturulmasıyla sanayicileri sadece lokal pazara değil, uluslararası pazara ekipman sağlama ve ihracat için teşvik edecektir. Türkiye'nin elektrik ihtiyacının artması ve Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı'na hazırlıklar kapsamında karbon nötr dediğimiz yani rüzgâr, güneş ve küçük nükleer santrallerin yatırımlarının artacağını öngörüyoruz. Burada önemli olan finansman modeli ve yerli tedarik halkasının nasıl kurulacağıdır" dedi.

2050'ye kadar 5 bin MW'lik KMR'nin Türkiye'nin enerji sistemine eklenmesi hedefine ilişkin açıklamalarda bulunan ASO Başkanı Ardıç, bunun Türk sanayisi için mutlak bir fırsat alanı olduğunu vurguladı. Ardıç, "Büyük ölçekli reaktörlere kıyasla daha fazla sayıda reaktör kurulacak ve seri üretim şansı olan ekipmanlar söz konusu olacak. Hazırlıklı olan sanayiciler için hızlı hareket edebilecekleri bir iş alanı yaratacaktır" dedi.

EN BÜYÜK AVANTAJI 'DÜŞÜK MALİYET'

NIATR Başkanı Alikaan Çiftçi, dünyada KMR teknolojilerinin maliyetine de değindi. Maliyetlerin firmadan firmaya değişeceğini söyleyen Başkan Çiftçi, "Fırsatlar bağlamında ise KMR'lerin hızlı bir şekilde kurulumunun yapılabilmesi ve sanayi tandanslı bir teknoloji olması, yani fabrikalarda üretilecek bir sistem olması sebebiyle ülkemiz sanayisine hatta toplumlar sanayisine doğrudan yeni bir ürün olarak girecektir. En büyük avantajı hızlı kurulum, konvansiyonel tiplere göre düşük maliyet ve sanayiyi destekleyici altyapısıdır" dedi.

"İNSAN KAYNAĞI YETİŞTİRİLECEK"

Peki Türkiye, kendi nükleer reaktör ve füzyon teknolojilerini geliştirebilir mi? Türkiye'de Nükleer Düzenleme Kurumu tarafından nükleer tesisler için ekipman tedarik sürecine onay verilen 17 kuruluş bulunduğuna dikkat çeken TENMAK Başkanı Prof. Dr. Abdulkadir Balıkçı, bu tesislerin çoğunun nükleer tesislerin alt bileşenlerini üretebilecek kapasiteye sahip olduğunun altını çizdi. Türkiye'de şu anda nükleer enerji mühendisliği alanında lisans eğitimi veren iki üniversite (Hacettepe ve Sinop) olduğuna işaret eden Prof. Dr. Balıkçı, "TENMAK olarak en büyük hedeflerimizden biri insan kaynağına yatırım yaparak ülkemizin ihtiyaç duyduğu insan gücünü altyapı ile destekleyerek gelişmesine katkı sağlamaktır. Gerek bünyemizde bulunan enstitülerimiz gerekse açtığımız çağrılarla desteklediğimiz projelerde insan kaynağı yetiştirilecektir" diyor.

"Türkiye için önemli bir fırsat"

Prof. Dr. Abdulkadir BALIKÇI / Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu (TENMAK) Başkanı

TENMAK çağrıları kapsamında yapılan tüm çalışmalar, ülkemizin hem 2053 net sıfır hedeflerine ulaşmasına hem de teknolojik olarak dünyada öncü olmasına katkı sağlayacak. Enerji, nükleer ve maden alanlarında vereceğimiz destekler; fırsat yaratabilecek yenilikçi teknolojilerin belirlenmesi, geliştirilmesi ve uygulama sistematiğinin oluşturulması, dünyadaki gelişmeler ile paralel kalabilmek, ulusal ve uluslararası pazarda rekabetçi olabilmek gibi konularda önem arz ediyor. İlgili teknolojilerde yetkinlik kazanılması ve mevcut birikimin ticarileşme sürecine kadar ilerletilmesi Türkiye için önemli bir fırsat yaratacak. TENMAK açtığı çağrılarla ülkemizde nükleer reaktör konularında Ar-Ge ekosistemi kurulması ve yapılan iş birlikleriyle kendi teknolojilerimizin geliştirmesinin ilk adımını attı. Bu çağrılar teknoloji hazırlık seviyesi 1 ila 3 aralığında olduğu için reaktörün tasarımı, güvenliği ve lisanslanması gibi konularda kavramsal ve teorik çalışmaların ortaya çıkması hedefleniyor. Nükleer enerjinin daha yaygın olarak ve artan oranlarda kullanımı kaçınılmaz görünüyor. Bu kapsamda, ülkemizdeki nükleer politikaların oluşturulması, Ar-Ge yatırımlarının yapılması ve enerjide sürdürülebilirliğin sağlanması açısından nükleer güç santralleri kritik bir önem taşıyor."

"KMR'ler, Türkiye için cazip bir seçenek olabilir"

Alikaan ÇİFTÇİ / Nükleer Sanayi Derneği (NIATR) Yönetim Kurulu Başkanı

Gelecekte KMR'lerin nükleer enerji sektöründe önemli rol oynaması bekleniyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (IAEA) göre, dünya çapında yaklaşık 50 KMR projesi ve konsepti bulunuyor. Örneğin Rusya, küçük reaktörler için hâlihazırda bir referans teknolojiye sahip ve bunu aktif olarak kullanıyor. KMR'ler modüler tasarıma sahip oldukları için fabrikalarda üretilip inşa edilebiliyorlar, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilebiliyorlar. Enerji sistemlerinde denge sağlamada da önemli rol oynayabilirler. Türkiye de enerji politikalarını çeşitlendirme ve temiz enerji kaynaklarını artırma çabaları çerçevesinde KMR teknolojisini değerlendiriyor. Türkiye gibi enerji talebi hızla artan ve farklı endüstriyel uygulamalara ihtiyaç duyan bir ülke için cazip bir seçenek. Çünkü fabrikasyon sistemler olmaları sebebiyle uluslararası seviyede tedarik zinciri oluşturacaklar. Diğer enerji sektörlerindeki gibi santral kurulumundan bağımsız stok yönetimi ve malzeme tedariki söz konusu olacak. Ayrıca Türkiye gibi sanayisi kuvvetli ve fırsatlar barındıran ülkeler için doğrudan ve dolaylı istihdam kaynağı yaratacaklar. KMR'ler teknolojileri bağlamında ileri nesil olarak tanımlandıkları için de santrallerin kurulmasında kullanılan ekipmanların üretimi, daha ileri teknolojilerin alt yapısını da oluşturacak. KMR'lerin üretilmesinde kullanılan prosesler, uzay endüstrisi nükleer tıp gibi alanlarda da kullanılabilecek.

"Özel sektör ilgisini artırmak için devlet destekleri önemli"

Seyit ARDIÇ / Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı

ASO öncülüğünde kurulan Türkiye'nin ilk ve tek Nükleer Kümelenme Projesi NÜKSAK ile sanayicilerimiz belli seviyede yetkinlik kazandı. Projenin yeni döneminde de nükleer sektörde yer almak isteyen firmaları; eğitim, sertifika, üretim teknolojileri gibi alanlarda desteklemeye devam edeceğiz. Özel sektörün bu alandaki ilgisini artırmak için devlet destekleri önem kazanıyor. Sanayinin yatırım yapması devletin sunacağı teşviklerle daha cazip olacak. NÜKSAK Nükleer Sanayi Kümesi'nde vana, pompa, elektrik-elektronik malzeme, boru ve bağlantı elemanları, basınçlı kap ve kazan, kaynak malzemeleri ve ekipmanları, çelik konstrüksiyon yapı, vinç, enstrümantasyon ve kontrol ekipmanı ile otomasyon ve yazılım üreticileri yer alıyor. Kümelenme projesi ile tedarikçi geliştirme programı yürütüyoruz; nükleer santrallere tedarikçi olmak isteyen firmaların ihtiyaç duyabileceği eğitim, danışmanlık, sertifika programları gibi alanlarda destek sunuyoruz. Ayrıca malzeme teknolojileri için Ar-Ge faaliyetleri, karmaşık analizler için de yazılım geliştirme projeleri yürütüyoruz.

ÜST LİMİTİ HER PROJE İÇİN 5 MİLYON LİRA

- 'Nükleer Reaktör Teknolojileri' ve 'Füzyon Teknolojileri' çağrıları 5 Ekim'de başvuruya açıldı. Çevrimiçi başvuru sistemi 4 Aralık 2023'te kapanacak.

-Açılan bu çağrılar kapsamında önerilecek projelerin süresi 24 ayı aşamayacak.

- Çağrılarda sunulacak her bir proje için TENMAK tarafından sağlanan toplam destek üst limiti yıllık bütçe sınırlaması olmaksızın proje teşvik ikramiyesi (PTİ) ve kurum hissesi dahil 5 milyon lira olacak.

-Açılan tüm çağrılarda; proje bütçesinin oluşturulmasında gider olarak kabul edilecek kalemler şöyle: Proje için gerekli teçhizat, alet, makine, yazılım ve yayın alım giderleri, yurtiçi ve yurtdışı danışmanlık ve hizmet alım giderleri desteklenecek.

-Ayrıca malzeme ve sarf malzemesi giderleri, süreli personele ve kamu personeli olmayan proje personeline ilişkin personel giderleri, bursiyer giderleri, PTİ, yurtiçi ve yurtdışındaki konferans, sempozyum, kongre ve benzeri etkinliklere katılım ile çalışma ziyareti ve proje çalışmaları için gerekli olan diğer seyahat giderleri de proje bütçesinin oluşturulmasında gider olarak kabul edilecek kalemler arasında yer alacak.

İYİLEŞTİRME VE YENİLİK FAALİYETLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİNE DESTEK

TENMAK TAGEP Destek Programı, Türkiye Enerji, Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu'nun öncelikleri doğrultusunda Kurumun görev alanına giren enerji, maden, iyonlaştırıcı radyasyon, parçacık hızlandırıcıları, nükleer, bor ve nadir toprak elementleri ile ilgili bilim ve teknoloji alanlarında yeni bilgiler üretilmesi, bilimsel yorumların yapılması, teknolojik problemlerin çözümlenmesi amacıyla her türlü Ar-Ge, iyileştirme ve yenilik faaliyetlerini içeren araştırma projelerini desteklemeyi amaçlıyor. TAGEP Destek Programı çağrılarına; kamu kurum/kuruluşu, üniversite ve özel sektör kuruluşları (ticaret sicil belgesine sahip ve Türkiye'de yerleşik sermaye şirketleri) başvuru yapabilecek, bu çağrılarda proje yürütücüsü kuruluş olabilecek.

BİZE ULAŞIN