PARA HABER/ KEREM KÖFTEOĞLU Uluslararası otel zincirlerinden Marriott, 40 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de başarılı operasyonlar yürütüyor. Şirket günümüzde Türkiye'de markalı rezidanslar dahil 10 şehirde 59 tesis ve 8 bin 500'i aşan odaya sahip tesisleri işletiyor.
PARA Dergisinin sorularını yanıtlayan Marriott International Türkiye ve Orta Doğu Direktörü Şafak E. Güvenç, "Gelişim portföyümüzde toplam 40'tan fazla projemiz var. 2025 yıl sonuna kadar 70 tesis sınırını aşma yolunda ilerliyoruz. Kilit pazarlarımızdan biri olan Türkiye'de kısa sürede işleteceğimiz otel sayısını 100'e çıkarmayı planlıyoruz" diyor.
Güvenç'e Türkiye'ye gelen zincir otellerin hepsi sadece işletmecilik yapıyor. Orta veya uzun vadede sizin yatırım yapmak gibi bir planınız var mı? Sorusunu yönelttiğimizde şu yanıtı verdi:
"Öncelikle yönetilen ve franchise verilen otellerin işletilmesi konusuna odaklı olarak çalışıyoruz. Sürdürülebilir büyüme, misafirlerimize olağanüstü deneyimler sunma ve çalışanlarımıza değer verme yolunda bize yardımcı olacak iş birlikleri veya programlar başlatma söz konusu olduğunda fırsatları keşfetmeye her zaman açığız."
Öncelik verilecek iller
"Operasyonlarımız sayesinde tüm segmentlerde farklı deneyimler sunmak için iyi bir konumdayız" diyen Güvenç, "Türkiye'deki faaliyetlerimiz İstanbul, İzmir, Ankara, Bodrum, Antalya, Bursa, Çeşme, Adana, Samsun, Trabzon, Kapadokya gibi pazarlara yayıldı. Elâzığ, Uşak ve Van gibi mevcut ve yeni birincil ve ikincil pazarlarda hizmet alanımızı daha da geliştirmeye devam ediyoruz" diye ekliyor.
Türkiye'deki faaliyetlerini mükemmellik, sürdürülebilirlik ve yerel katılım taahhüdünün rehberlik ettiğini hatırlatan Güvenç bu konuda şunlara söylüyor: "En yüksek düzeyde konuk deneyimi sunup, yerel ortaklarla güçlü ilişkiler sürdürmeye ve küresel hizmet ve konukseverlik standartlarına bağlı kalmaya odaklanıyoruz. Marriott'un İstanbul'da, ülkedeki operasyonlarımızı ve gelecekteki büyümemizi destekleyen, geliştirme, satış, operasyonlar, tasarım, geliştirme ve insan kaynakları gibi işlevleri içeren özel bir ofisi var."
Türk öğrencilere kariyer fırsatı
Türkiye'de turizm eğitiminin geliştirilmesine yönelik artan bir ihtiyaç olduğunu vurgulayan Güvenç Türk öğrencilere yönelik Gelişim Okulu Projesi başlattıkları ifade edip konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "Marriott'un stratejik büyüme planları açısından önemi göz önüne alındığında böyle bir program başlatmak bizim de yararımıza olacaktır. Bu girişim, yerel yetenekleri teşvik etme ve Türkiye'deki konaklama sektörünün uzun vadeli gelişimine katkıda bulunma konusundaki kararlılığımızı yansıtmaktadır. Gelişim Okulu, Marriott International ile TÜROB 50. Yıl Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi arasında bu sektör için özel olarak oluşturulmuş dört yıllık bir programdır. Bu program sayesinde öğrenciler, Marriott'un İstanbul'daki otellerinde uygulamalı eğitim alırken lise diploması için eğitimlerini tamamlayacaklar. Mesleki stajın bir parçası olarak, öğrenciler kat hizmetleri veya yiyecek ve içecek operasyonları alanında uzmanlaşma imkanına sahip olacaklar. Programın ikinci ve üçüncü yıllarında 6,5 aylarını bir otelde ilk elden deneyim kazanarak geçirecekler. Dört yıllık programın tamamlanmasının ardından Marriott, mezunlara Türkiye'deki tesislerinde tam zamanlı pozisyonlar sunmayı planlıyor. Orta Doğu'da başlattığımız benzer programlarla büyük başarı elde ettik ve mezunlarımız Marriott'ta istihdam edilmeye devam ediyor. Programın ilk grubunda 60 öğrenci yer alıyor.
Bu program için söz konusu okulla birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Güvenç bu konudaki açıklamalarını şöyle sürdürüyor: "Mevcut çalışanlarımızın gelişimine yardımcı olacak veya konaklama sektöründe kariyer yapmak isteyenlere bir platform sağlayacak diğer eğitim ve gelişim fırsatlarını keşfetmeye her zaman istekliyiz. Bu programı uzun vadeli bir hedef doğrultusunda başlattık ve programın başarıya ulaşması ve geliştirilmesi konusunda kararlılığımızı sürdürüyoruz. Ulusal yetenekleri besleyen ve geliştiren Gelişim Okulu gibi sürdürülebilir ve etkili konaklama eğitim programları, Türkiye'de ve dünya genelinde başarımızın ve gelecekteki büyümemizin anahtarıdır. Bu program ve çalışanlarımız için hayata geçirdiğimiz diğer tüm eğitim ve gelişim girişimleri aracılığıyla, ülkedeki turizm eğitimini geliştirmeye ve ülkedeki etkili yerel konaklama liderlerinin bir sonraki dalgasını geliştirmeye kararlıyız."
"Türkiye, mükemmel bağlantı imkânı sunuyor"
Güvenç, "Siz Türkiye'nin de içinde olduğu EMEA bölgesini yönetiyorsunuz. Türkiye'nin EMEA merkezi olmasının önündeki engeller nedir, Türkiye neden merkez değil? Sorumuzu şöyle yanıtladı: "Türkiye, zengin kültürel mirası, doğal manzaraları, seyahat deneyimlerinin genişliği ve otantik misafirperverliği ile aranan bir destinasyondur. Pazarda büyüme fırsatları çok geniş ve biz bunu segmentler arasında görüyoruz. Türkiye, tatil amaçlı seyahat edenler için gidilecek ülkeler listesinde üst sıralarda yer almaya devam ediyor, ancak aynı zamanda önemli bir iş merkezi. Ayrıca merkezi bir konumda yer alıyor ve dünya genelinde mükemmel erişim ve bağlantı sunuyor."
"Türkiye'yi şirketimiz için bölgede kilit bir merkez olarak görüyoruz" diyen Güvenç "Bu nedenle İstanbul'da özel bir ofis açtık. Bu pazarın faaliyetlerimiz açısından önemi, 60'a yakın tesisten oluşan mevcut operasyonlarımız ve 40'ın üzerinde projeden oluşan güçlü gelecek projelerimizle de kendini gösteriyor. Pazarın geleceği konusunda son derece iyimser olmaya devam ediyoruz ve ülkenin turizm sektörünü desteklemeye kararlıyız" diye ekliyor.
"Müşteri özelleştirilmiş oda istiyor"
Dünyada değişen tüketici tercihleri doğrultusunda konaklama sektöründe yeni trendlerin öne çıktığını ifade eden Güvenç bu konuda şu bilgileri veriyor: "Konaklama sektöründeki temel eğilimler arasında, seyahat edenlerin çevresel sorumluluğa giderek daha fazla öncelik vermesi nedeniyle sürdürülebilir ve çevre dostu uygulamalara artan talep yer alıyor. Oteller enerji tasarruflu sistemler, atık azaltma programları ve yenilenebilir kaynakların kullanımı gibi yeşil girişimleri benimsiyor. Marriott bünyesinde çoğu tesis, sürdürülebilirliğe olan bağlılığımızın altını çizen Yeşil Anahtar sertifikasını almaya çalışıyor."
Bir diğer önemli eğilim de kişiselleştirilmiş konuk deneyimleri olduğunu hatırlatan Güvenç şöyle devam ediyor: "Modern gezginler, bireysel tercihlerine ve ihtiyaçlarına hitap eden hizmetler beklemektedir. Bu, özelleştirilmiş odalar ve kişiselleştirilmiş yemek seçeneklerinden özel güzergahlara ve özel deneyimlere kadar her şeyi içerir. Oteller, verilerden ve misafir geri bildirimlerinden yararlanarak misafir memnuniyetini ve sadakatini artıran benzersiz ve unutulmaz konaklamalar yaratabilir. Ayrıca, küresel uzmanlığımızdan ve yerel iç görülerimizden yararlanarak konuk deneyimlerini geliştirmeye kararlıyız. Buna sürdürülebilir uygulamaları benimsemek ve hizmet standartlarımızı sürekli olarak iyileştirmek de dahildir. Kişiselleştirilmiş ve unutulmaz deneyimler sunarak daha fazla ziyaretçi çekmeyi ve Türkiye'nin EMEA bölgesindeki kilit pazar konumunu güçlendirmeyi hedefliyoruz."
Marriott, bünyesindeki 20 markayla Türkiye'de
Marriott yönetimi hali hazırda Türkiye'de bünyelerindeki 20 markayla işletmecilik yapıyor. Bu markalar St. Regis Hotels & Resorts, The Ritz-Carlton, The Luxury Collection, EDITION ve JW Marriott lüks segmentte; Marriott Hotels, Sheraton Hotels & Resorts, Renaissance Hotels, Le Méridien, Westin Hotels, Tribute Portfolio, Autograph Collection, Delta Hotels by Marriott, Marriott Executive Apartments ve Design Hotels premium segmentte; Four Points by Sheraton, Aloft Hotels, Residence Inn by Marriott ve AC Hotels by Marriott seçkin hizmet segmentinde ve Four Points Flex by Sheraton orta ölçekli segmentte yer alıyor. Uygun fiyatlı konaklama için artan tüketici talebini karşılamak amacıyla yeni bir orta ölçekli marka olan Four Points Flex by Sheraton'u Bursa, İstanbul ve Antalya'da hizmete açıldı.
Türk gezginler 2025'te daha fazla tatil yapmaya hazırlanıyor
Marriott Bonvoy'un Avrupa, Afrika ve Orta Doğu'nun ara aralarında olduğu on pazarda 21 bin 374 yetişkin arasında ve Türkiye'den 2 binden fazla katılımcıyla gerçekleştirdiği Ticket to Travel 2025 (Seyahate Bilet) araştırması, Türk gezginlerin yüzde 53'ünün 2024 yılına kıyasla 2025'te daha fazla tatile çıkmayı planladığını, yüzde 85'inin ise daha fazla veya aynı miktarda tatil yapacağını gösteriyor. Yalnızca yüzde 11'i daha az tatil yapmayı planlıyor.
Araştırmaya katılan Türk gezginler, 2025 yılında; 2,5 kez yurt içi tatile, 2,2 kez kısa mesafeli tatile (dört saat veya daha kısa uçuş) ve 1,9 kez uzun mesafeli tatile çıkmayı planladıklarını belirtiyor. Bu sonuçlar katılımcıların 2025'te toplamda ortalama 6,6 kez tatile gitmeyi planladığını gösterirken, bu da her iki ayda bir, birden fazla tatil anlamına geliyor. Cesaret isteyen tatiller ve aile köklerini keşfetmek için yapılan tatiller 2025'in yeni seyahat trendleri olarak belirlendi. Sürdürülebilirlik hassasiyeti ve tatil planlamak için yapay zekâ kullanımı hızla artıyor.