Dünyayı güzelleştiren Türkler

GİRİŞ TARİHİ: 14.03.2025 GİRİŞ TARİHİ: 12:30 SON GÜNCELLEME: 18.03.2025 00:01
Türk kozmetik sektörü, Avrupa, Asya-Pasifik ve Ortadoğu pazarında gücünü her yıl artırıyor. Doğal hammaddeleri, yenilikçi ürünleri ve sürdürülebilir üretim anlayışıyla global pazarda dikkat çeken Türk kozmetik firmaları, birçok pazarda hızla büyüyor. 2024’ü 3 milyar dolar ihracatla kapatan sektörün hedefi bu rakamı beş yıl içinde yüzde 50 artırmak…

GÜZİDE YÜLEK/ Türkiye'nin adını dünyada duyuran sektörlerin başında hazır giyim gelir. Bu sektördeki üretim gücüyle dünyaca ünlü markaların en büyük tedarikçilerinden biri olan Türkiye, bu sektörde kendi markalarıyla dünyaya yayılan perakende zincirleriyle de adını duyurmaya başladı. Buna birçok örnek verebiliriz. Bunun yanında uluslar arası alanda Türk müteahhitlik sektörü de kuşkusuz ön sıralarda. Avrupa'dan Ortadoğu'ya, Asya'dan Afrika'ya Türk müteahhitlerinin iş yapmadığı yer yok.

Yurtdışında Türkiye'nin adını duyuran sektörler arasına kozmetik de girdi. Dünya kozmetik pazarının güçlü oyuncuları arasında yükselen Türk firmaları, özellikle Avrupa, Asya-Pasifik ve Ortadoğu pazarında dikkat çekiyor. Doğal hammaddeleri, sürdürülebilir ürünleri ve yenilikçi tasarımlarıyla global kozmetik pazarında söz sahibi olan Türk firmalarının ihracatta yakaladıkları başarıları, kadın girişimcilerin katkıları ve devlet teşvikleriyle daha da güçleniyor.

GELENEKSEL ÜRETİMLE TEKNOLOJİ BİR ARADA

Türkiye, kozmetik sektöründeki yükselişini, sahip olduğu doğal kaynaklara dayalı geleneksel üretim teknikleri ile modern teknoloji arasında kurduğu güçlü bağdan alıyor. Gül yağı, zeytinyağı, lavanta, kekik ve defne gibi bitkisel hammaddeler, başarılı Türk kozmetik ürünlerinin yapısını oluşturuyor. Ayrıca, Türkiye'nin jeopolitik konumu hem hammadde tedariki hem de lojistik avantajları açısından da büyük bir fırsat yaratıyor.

Türkiye'nin ihracat politikalarını belirleyen ve ihracatçıları ulusal ve uluslararası düzeyde temsil eden en önemli kurumlarından olan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), geçtiğimiz yıl Türk kozmetik sektörünün global başarılarını desteklemek için belirlediği stratejileri ile de Türk markalarına güç ve destek veriyor. Özellikle bu stratejiler arasında bulunan dijitalleşme ve inovasyona yapılan yatırımlar, Türk kozmetik markalarının gücüne güç katıyor. TİM'in 2024 verilerine göre Türk kozmetik sektörünün toplam ihracatının 3 milyar dolara ulaşmasında bu desteklerin payı büyük.

Avrupa Birliği ülkeleri, Ortadoğu ve Asya-Pasifik bölgeleri, Türk kozmetiği için en büyük ihracat pazarlarını oluşturuyor. Son on yıllık sektör verisine bakıldığında Türk kozmetik sektörünün yüzde 10'luk yıllık büyüme oranı dikkat çekiyor.

Elbette başarının ardındaki parametreler sadece bunlardan oluşmuyor. Tüketicilerin doğal ve çevre dostu ürünlere yönelmesi, Türk markalarının bu alandaki uzmanlığını ön plana çıkarmasıyla bir adım daha öne geçmesine aracılık ediyor. Organik sertifikalı ürünler, vegan kozmetik ve geri dönüştürülebilir ambalajlama, Türk markalarının global pazarda tercih edilmesindeki en önemli etkenlerden.

Kadın girişimcilerin sektörde aktif rol alması da bu alanda başarıya giden yollardan bir diğeri. Birçok başarılı marka, kadın liderlerin vizyonuyla global pazarda tanınırlık kazandı ve kazanmaya da devam ediyor.

Markalaşma sürecini hızlandıran Turquality programı gibi teşvikler de başarıya giden yolda en önemli kilometre taşlarından biri olarak göze çarpıyor. TİM'in sağladığı fuar katılım destekleri ve ihracat kredileri, firmaların global erişimini de genişletmesini sağlıyor.

Ayrıca ar-ge'ye yapılan yatırımlar rekabet gücünü artırıyor. Yenilikçi formüller, Türk kozmetik markalarının global başarısının itici gücünü oluşturuyor. Anti-aging ürünler, hassas ciltlere uygun formüller ve dünya kozmetik sektörünün ilk sıralarında yer alan K-Beauty (Kore güzellik ürünleri) ile güçlü rekabet edebilecek nitelikteki cilt bakım serileri bu yatırımların sonucunda ortaya çıkıyor. Özellikle doğal hammaddelere dayalı ürünleriyle Asya, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarında güçlü konumunu koruyan sektör, her yıl dünya çapında 100'den fazla fuara katılarak görünürlüğünü artırıyor. Özellikle Dubai Beautyworld ve Cosmoprof Bologna gibi etkinliklerde Türk markaları, yenilikçi ürünleriyle dikkat çekiyor. (Kaynak: İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği - İKMİB)

571 MİLYAR DOLARLIK BİR PAZAR

Kozmetik sektörü dünyada da sürekli büyüyor. Güzellik deyince akla ilk gelen Fransa'nın lüks kozmetik markaları, Kore'nin yenilikçi K-Beauty ürünleri ve Amerikan devleri pazarın dinamiklerini belirliyor. Türk markaları bu devlerle fiyat-kalite dengesi, doğal ürün avantajı ve bölgesel uzmanlıklarıyla rekabette avantaj sağlıyor.

Dünya kozmetik pazarının büyüklüğü 2023 yılında 571 milyar dolara ulaşmış durumda. En büyük üç pazar ABD, Çin ve Japonya. Pazarın en büyük segmentlerini yüzde 40 ile cilt bakımı ve yüzde 25 ile saç bakımı oluşturuyor. (Kaynak: Statista, 2023).

BÜYÜMEDE PANDEMİ FIRSAT OLDU

Türk kozmetik sektörünün yurt dışında büyümesinde kırılma noktalarından biri de pandemi dönemi. 2020 yılında tüm dünya ile birlikte küçülen sektörlerin aksine Türk kozmetik sektörü büyüme gösterdi. Çünkü pandemi dönemi, hijyen ürünlerine olan talep arttı ve Türk kozmetik sektörüne yeni fırsatlar doğdu. Dezenfektanlar, antibakretiriyel sabunlar ve hijyenik kişisel bakım ürünleri sektörün hızlı bir şekilde bu talebi karşılamasını sağladı.

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) verilerine göre, 2020 yılında kimya sektöründe yer alan dezenfektan, kolonya, sabun, ilaç ve tanı kitlerinden oluşan ürünlerin ihracatı yıl içindeki on aylık dönemde yüzde 61,43 artarak, 258,6 milyon dolara ulaştı. Yine İKMİB verilerine göre Türkiye'nin ihracatından kimya sektörünün aldığı pay yüzde 14. İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçılar Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister'in yaptığı bir açıklamaya göre kozmetik ihracatında uçucu yağlar ile sabun grubu önemli bir paya sahip ve bu gruptan yaklaşık 1,9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş. 2025'ten umutlu olduklarını da belirten Pelister açıklamasında, "Kozmetik sektörü her yıl büyüme trendi içinde. Kimya sektöründe 2030 yılı için 50 milyar dolarlık bir ihracat öngördük. Yaklaşık yüzde 50'lik bir büyümeyi hedefliyoruz önümüzdeki 5 yıl içinde. Bunu yakalayabilmemiz için ar-ge çalışmalarını iyi yapmamız lazım. Uzak coğrafyalara önem veriyoruz. Avustralya, Güney Amerika, Uzak Asya ve Çin önemli pazarlar. Bunları mercek altına aldık" diyor. Bir önceki yılı 2.7 milyar dolar ihracat ile kapattıklarını ve 2024'ü 3 milyar dolarla bitirdiklerini belirten Pelister, 2025 içinse 3,3 milyar dolarlık bir ihracat hedeflediklerini belirtiyor.

Hollanda merkezli uluslararası bir denetim ve danışmanlık şirketi Klynveld Peat Marwick Goerdeler (KPMG) Türkiye'nin 2020 değerlendirmesine göre ise medikal, hijyen ve temizlik ürünlerine olan yoğun talep, kimya sektörünün diğer ürünlerde yaşadığı ciro kaybını telafi etmiş ve sektörü pozitif bir seviyeye taşımış görünüyor. (Kaynak: KPMG Türkiye)

İHRACATTA E-TİCARETİN KATKISI BÜYÜK

E-ticaret platformlarının yaygınlaşması, Türk markalarının global tüketiciye ulaşmasını kolaylaştıran ve büyümede etkisi olan bir diğer başlık. Ayrıca hijyen ürünlerindeki talep artışın sektörün büyümesine ivme kazandırdığı da bir diğer gerçek.

Sonuç olarak Türk kozmetik sektörü, dünya pazarında kendine sağlam bir yer edinirken hem tüketicilerin estetik ihtiyaçlarını karşılıyor hem de Türkiye ekonomisine büyük bir katkı sağlıyor. Bu yükseliş, sektörün global sahnede daha da güçlenerek devam edeceğini gösteriyor. Büyümede özellikle Z kuşağının ihtiyaçlarını karşılayan, yeniliklere kucak açan, ar-ge'ye yatırım yapan, yenilikçi ürünler geliştiren, çevreyi düşünen şirketler büyük pay alacak gibi görünüyor.

İHRACATIN BAŞARILI TÜRK KOZMETİK MARKALARI NE DİYOR?

1-Rosece

Nurgül DİRLİK / Rosece Kurucusu

"Sürdürülebilir bir marka olarak büyümeyi hedefliyoruz"

Rosece'nin hikayesi tamamen kişisel bir yolculuğun profesyonel bir markaya dönüşmesiyle başlamış. Yüksek biyolog ve botanis olan Nurgül Dirlik, yıllarını dermatoloji, alerji ve tıbbi bitkiler üzerine çalışma yaparak geçirmiş. Ancak bu yolculuğun markaya dönüşmesi kıvılcımını kızının atopik dermatit rahatsızlığı nedeniyle olmuş. "Ona iyi gelecek, gerçekten doğal ve temiz içerikli ürünler bulmakta zorlandığım için kendi bilimsel birikimimi kullanarak formüller geliştirdim" diyen Dirlik, şöyle devam ediyor: "Bu formüllerin kızım üzerinde başarılı sonuçlar verdiğini gördüğümde bu deneyimi daha geniş bir kitleye ulaştırmaya karar verdim. Bu noktada Rosece doğdu. 2015 yılında kurduğumuz markamızla, %100 doğal ve etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlanmış içeriklerle cilt bakımında etkili çözümler sunmayı hedefledik. Rosece benim bilimsel bilgi birikimimle şekillendi ve her zaman doğaya saygılı, çevre bilinci yüksek bir anlayışı benimsedi. Kısa zamanda da ürün çeşitliliği arttı; cilt bakımı, saç bakımı, vücut bakımı, makyaj ve aromaterapi ürünleri ana üretim alanımız haline geldi.

Rosece olarak gelecekte de doğaya saygılı, çevre dostu ve sürdürülebilir bir marka olarak büyümeyi hedefliyoruz. Doğal, zehirsiz, biyo çözünür, doğaya ve hayvanlara zulumsüz, atıksız ve aynı zamanda multifonksiyonel inovatif ürünler geliştirme vizyonumuzu sürdürmeye devam edeceğiz. Ayrıca yurt içi ve yurt dışı pazarlarda büyüyerek, ürünlerimizi dünya çapında daha fazla insanla buluşturmayı amaçlıyoruz. Markayı kurduğumuz 2015 yılından bu yana ihracat yapıyoruz. İlk yıllarda Ortadoğu ile başlayan ihracat faaliyetlerimiz bugün Avrupa, Amerika, Kanada, Avustralya, KKTC, Azerbaycan ve Rusya gibi ülkelerle hayli genişledi. Doğal deodorantlarımız hem yurt içinde hem yurt dışında en çok tercih edilen ürünlerimiz arasında ilk sırada yer alıyor. Onu saç bakımına inovatif bir yaklaşım getiren katı şampuanlarımız, içerik ve etkinlik bakımından çok güçlü multi fonksiyonel yüz bakım ürünlerimiz izliyor."

Dirlik, girişimcilere ise şu önerilerde bulunuyor: "Bir girişimci olarak öğrendiğim en önemli şey, tutkuların peşinden gitmenin başarının anahtarı olduğu. Sevdiğiniz bir alanda çalışmak, işinizi aşkla yapmak, karşılaşacağınız zorlukları aşmayı kolaylaştırıyor. Sürdürülebilir ve etik değerler de girişimcilik yolculuğunda büyük önem taşıyor. Bir işi değerlendirirken sadece karlılığı değil topluma ve çevreye olan katkısını, vicdani ve toplumsal sorumlulukları da göz önünde bulundurmanın gerekli olduğuna inanıyorum. Ayrıca yenilikçi olmak, değişen trendleri takip etmek ve teknolojiden faydalanmak, başarıyı destekleyen unsurlardan. Son olarak, dünya gündemi ve ülke koşulları karşısında sabırlı, istikrarlı ve gerektiğinde esnek olabilmenin günümüz girişimciliği için kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum."

2-Beauty & More

Nilüfer ŞENER / Beauty & More Kurucucusu ve CEO'su

"Denenmemişi denedik"

"Gemstone konusu zaten yıllardır beni cazibesi ile büyüleyen, asaleti ile cezbeden, mineral zenginliği ile de kendinden emin kılan bir şekilde aklımda dururken beynimde çakan şimşeklerin bir tesadüften ibaret olmadığı su götürmez bir gerçekti. Yıllardır aklımda olan bir fikir sanki o anda şekle bürünmüştü; 'Ya bu iki ürün yan yana gelirse?' 'Değerli taşların içeriğindeki zengin mineralleri; başarısı ispatlanmış cilt bakım formüllerinde kullanmak ve cilt yolu ile emilimini sağlamak…' fikir çok özgün ve heyecan vericiydi; yıllardır bu projeyi hazırlıyormuşum gibi hissettim. Tüm seri o anda gözümde canlandı. Türkiye'de ve dünyada böyle bir konseptin denenmemiş olması heyecanımı daha da artırdı; hikayemiz işte tam da bu şekilde başlamış oldu." Şener, böyle anlatıyor markanın doğuşunu…

Enkay Şirketler Grubu tarafından yüzde 100 yerli sermayeyle desteklenen Beauty&More, 2023'te kozmetik sektörüne çok hızlı bir giriş yaptı. Bugün Almanya, Belçika, Kıbrıs, Fransa, Hollanda, Sırbistan, İrlanda, Japonya, Bulgaristan ve Rusya'ya ihracat yapıyor.

Gelelim markanın kullanıma sunduğu bu farklı kategoriye… Nilüfer Şener, "Uzun yıllardır AR-GE ekibimizin çalışmaları sonucunda özenle seçtiğimiz değerli taşları etkin formüllerle birleştirerek cilt bakım ürünleri kategorisinde son derece etkili, kullanıcıyı doğrudan sonuca ulaştıracak etkili bir seri oluşturduk" diye başlıyor anlatmaya… "Peta Vegan onaylı, farklı cilt tipleri için özel olarak geliştirilmiş ve içeriğinde değerli doğal taşların güçlü mineralleri ve termal su kullanarak mineral bakımından zengin bir içerik oluşturup aynı zamanda dünyayı sadece tüketilecek bir yer olarak değil aynı zamanda çok değerli bir kaynak olarak görme anlayışımız ile doğadan gelen mucizeleri cildimize emilim yolu ile kazandırarak sürdürülebilir bir dünya görüşümüz olduğunu da ilkemiz haline getirdiğimizi söylemek istiyorum" diye de ekliyor.

Gemstone Therapy serisi ile premium ürün segmentinde bulunan Beauty & More markasının ürün yelpazesinde; zenginleştirilmiş içerikleri ile farklı cilt tipleri ve problemlerine göre oluşturulmuş tüm cilt tipleri için yüz temizleme serileri, lekeli ve akneye eğilimli ciltler için aydınlatıcı ve gözenek sıkılaştırıcı serumlar, olgun, mat ve yaşlanma belirtileri gösteren ciltler için Retinol ve Vita-C serum, tüm cildini nemlendirerek peeling etkisi sağlayan el, ayak ve vücut peelingi ve bunların ötesinde DD krem formunda formüle edilmiş, cilde renk eşitliği sağlayan leke karşıtı yüzde 100 mineral içerikli güneş kremi bulunuyor.

3-Cosmed

Deren Öztürk MATARACI / Cosmed Kurucusu ve CEO'su

"Gelecek vaat eden 50 dünya markasından biriyiz"

"Markamızın öyküsü 16 yaşımdayken yaptığım bir Paris seyahatinde başladı" diyerek anlatıyor markanın kuruluş ve bugüne ulaşan başarı hikayesini Deren Öztürk Mataracı… "Sokaklarda dolaşırken bitki özleriyle kişiye özel kozmetik ürünleri hazırlayan bir aromaterapi dükkânına rastladım. Sahibi kozmetik aşığı Monique isminde bir kadındı ve onunla uzun bir sohbet imkânım oldu. Bitki özlerini karıştırarak yaptığı kozmetik ürünlerini incelerken bana suyun mucizevi gücünü anlattı. Canlılığın suda başlamasından, doğanın bize hediye ettiği mucizelerden, tedavi ettiği hastalardan ve kendini cilt sorunlarına adamasından konuştuk. 25 yılını kimyanın içinde, su kimyasalları üzerine çalışmalarla geçirmiş, dünyadaki su otoritelerinden biri haline gelmiş bir babanın kızı olarak bu işi benden daha uygun yapabilecek birini düşünemediğini söyledi. O gün aklımda bir kozmetik markası yaratma fikri oluşmaya başladı ve İstanbul'a döndüğümde bu fikir biraz daha netleşti. Bu fikirden hareketle Deren Kimya, kozmetik alanına yatırım kararı aldı; bir tesis kuruldu, kozmetik otoriteleriyle görüşüldü, Türkiye pazarı araştırıldı, ürünler çalışıldı. Türk insanının cildine ve sorunlarına yönelik ürünlerimizle 2009 yılının Eylül ayında Cosmed markası ile yola çıktık. Markamızı kurduğumuz ilk günden itibaren farklılaşmayı stratejimizin merkezine koyduk, hep akılda kalacağımız çalışmalar gerçekleştirmeye çalıştık ve devam da ediyoruz.

Sektörümüze kattığımız en büyük farklılık kendi tarihimizde çokça kullanılmış, ama unutulmuş Osmanlı döneminin güzellik çiçeği çiğdemi günümüz kullanıcıları ile buluşturmak oldu. Ülkemize hatta özellikle Kars bölgesine endemik bir çiçek olan çiğdem çiçeği, ciltte, saçta ve hatta vücut bakımında hücreler arası iletişimi arttırarak vaat edilen ürün performanslarını pekiştiriyor. Markamızın her bir ürünü, güçlü ve uzun araştırmalar sonucunda, dünya standartlarında üretiliyor; eczacı ve dermatologların tavsiyeleriyle son kullanıcıya ulaşıyor. Ürünlerimiz; kaliteli, sağlıklı, güvenilir ve etkili oluşlarının yanı sıra ulaşılabilir fiyatlarıyla da dikkat çekiyor. Sürdürülebilirlik bizim için çok önemli. Ürünlerimizde doğaya dost içerikler kullanıyoruz, ürünlerimiz vegan ve hayvanlar üzerinde denenmiyor, uluslararası PETA organizasyonu tarafından onaylı.

2024'ün bizler için en büyük gelişmesi ABD Texas'ta kurmuş olduğumuz şirketimiz diyebilirim. Son 3 yılda 50 kat büyüdük ve 15. yaşımızda Tuzla'da faaliyete geçen ikinci fabrikamızla üretim kapasitemizi 4 katına çıkarttık. En büyük hedeflerimizden biri de ihracat hacmimizi genişletmek, bu kapsamda üretimimizin yüzde 40'lık bölümünü ihracata ayırmayı planlıyoruz. Bugün, 37 ülkeye ihracat yaparken, bu sayıyı orta vadede 65'e çıkartmak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl ihracat yaptığımız ülkeler arasına Çin'i kattık, kısa süre önce de bu ülkeler arasına Hollanda, Belçika, Libya ve Filistin'i ekledik.

En büyük hedeflerimizden biri de dünyanın en başarılı etken maddeleriyle harmanlanmış dermokozmetik ürünler çıkarmayı sürdürerek, herkesin evinde, makyaj çantasında ya da valizinde yer alan uluslararası arenada gururla takip edilen bir Türk markası olmak."

4-gülsha

Gülşah GÜRKAN / Gülsha Kurucusu ve CEO'su

"Ispartalı kadınların güzellik sırrını dünya ile paylaşıyoruz"

"Isparta yöresine ve gülcülük sektörüne çok emek vermiş olan dedemin yanında gül bahçelerini gezerek, gülden yapılan hammaddelerin üretim süreçlerini takip ederek büyüdüm. 1965 yılından beri dünyaca ünlü parfüm ve kozmetik markalarına gül hammaddeleri tedarik ettiğimiz iş kolumuzu gururla devam ettiriyor ve titizlikle büyütmeye çalışıyorum. Gülün benzersiz faydaları hakkında edindiğimiz bu tecrübeyi, Fransız kozmetik uzmanları ile çalışarak özel bir cilt bakım serisine aktararak gülsha markasını kendi girişimim olarak başlattım. Temel içeriği Rosa damascena gül yağı ve gülsuyu olan üç adımlık doğal etkili ve keyifli cilt bakım serimizi gülsha'yı, Fransa'da geliştiriyor, Türkiye'de üretiyor ve tüm dünyaya pazarlıyoruz. gülsha markalı ürünlerimiz online satış kanallarımız dışında, Türkiye'de 400'ün üzerinde dermokozmetik bayii eczaneleremizde, Sephora mağazalarında ve tüm Duty Free havalimanı mağazalarında satışa sunuluyor.  Ayrıca başta Çin, Hong Kong ve Amerika olmak üzere 1000'den fazla satış noktasına ihracat yapıyoruz. Uzakdoğu gibi son derece zor bir pazarda marka bilinirliğimiz çok yüksek. 

Yola çıktığımdan bu yana amacım Isparta'dan çıkan bu eşsiz hikâyeyi global bir kozmetik markasına dönüştürmekti. Dünyada çok az yerde yetişen ve ülkemize verilmiş bir nimet olan Rosa damascena türündeki Isparta gülüne sahip çıkarak, Ispartalı kadınların güzellik sırrını tüm dünya ile paylaşmak istiyorum. Uzakdoğu pazarından sonra, Orta Doğu ve Rusya'da satışlarımız başlıyor. Bu sene çıkacak olan iki yeni ürünümüz için de heyecanlıyız. Hammadde tarafında dünya kozmetik devlerinin talepleri ile ihracatımızı yüzde 50 oranında artıran yeni bir yatırım yaptık. Her yıl bin tonun üzerinde gül işleyen şirketimizde 1500 çiftçiyle çalışıyoruz. gülsha markası tarafında ise 2 adet ürünle başlayan yolculuğumuza bugün 23 ürünle devam ediyoruz. Seneden seneye değişse de ciromuzun %50 ila %70 ini ihracatlarımız oluşturuyor.

En bilinen ürünümüz gül suyu ailemiz. Sahiplendiğimiz bu kategoride farklılaşmaya da gidiyoruz. Örneğin gülsha Güzellik Misti, aslında gül suyumuzun daha da kuvvetlendirilmiş hali. Gül suyunun yatıştırıcı ve parlaklık verici etkisine ilave olarak içeriğindeki hyaluronik asit ile cildinizi neme doyurması kısa vadede hissedeceğiniz etki. Aynı zamanda yüksek antioksidanlı koruma aktifiyle kolajen kaybına karşı cildinizi korumanıza yardımcı oluyor. Ekranlardan gelen mavi ışığa karşı koruma etkisi ile gül suyumuzun şehir hayatına adapte edilmiş daha modern bir versiyonu diyebiliriz."  

5-Otacı

Atakan ÖZDEMİR / Otacı Genel Müdürü, Kurtsan Şirketler Grubu CEO'su

"Hedefimiz ihracatı yüzde50'nin üzerinde artırmak"

"Markamız, Türkiye'nin zengin bitki bilimi geleneğinden ilham alarak yola çıktı. Doğanın şifalı gücünü keşfetme ve bunu tüketicilere ulaştırma misyonuyla çıktığımız bu yolculukta, geleneksel bilgi birikimini modern üretim teknikleri ve inovasyon anlayışıyla birleştirdik. İlk günden itibaren kalite, güven ve doğallık üzerine inşa ettiğimiz bu felsefe, markamızın temel taşlarını oluşturdu. Misyonumuz; 'Köklerimizde doğa, gücümüzde bilim' sloganı ile 70 yıllık tecrübemizle bilimin ışığında en sağlıklı çözümleri üretmek. 2025 yılı bizim için yeniden doğuş yılı olacak; ambalajlarımızdan ürün formüllerimize, marka sloganı dahil olmak üzere tüm pazarlama stratejimizi yeni trendlere ve tüketici ihtiyaçlarına göre yeniliyoruz. Bugün, yerel pazarda güçlü bir konuma sahip olmamızın yanı sıra, global ölçekte de geniş bir tüketici kitlesine ulaşarak adımızı uluslararası platformda başarıyla duyurmanın gururunu yaşıyoruz.

ABD, Çin, Romanya, Azerbaycan, Rusya, Suudi Arabistan ve Lübnan gibi ülkeler başta olmak üzere toplamda 25 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Yakın dönemdeki hedeflerimiz arasında, özellikle CIS (Bağımsız Devletler Topluluğu) ülkeleri ve Körfez ülkelerinde pazar payımızı artırmak bulunuyor. Bu bölgelerdeki varlığımızı güçlendirmek ve markamızı daha geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla, uzun vadeli stratejik planlamalar yapıyoruz.

2025 yılı için belirlediğimiz ana hedef, ihracat oranlarımızı yüzde 50'nin üzerinde büyütmek. Bu doğrultuda, yalnızca mevcut pazarlardaki etkinliğimizi artırmakla kalmayıp, yeni pazarlara açılma konusunda da kararlı adımlar atıyoruz. Ayrıca, önümüzdeki üç yıllık dönemde ihracat payımızı üç katına çıkararak, global pazarda daha güçlü bir oyuncu haline gelmeyi amaçlıyoruz. Bu hedefler doğrultusunda, sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek yatırımlara ve iş birliklerine odaklanıyoruz.

Markamızın uluslararası arenadaki konumlandırmasını ve fiyat politikasını, bulunduğumuz tüm ülkelerde tüketici beklentileriyle uyumlu bir şekilde yönetmeye özen gösteriyoruz. Bunun yanında, doğru distribütörlerle uzun vadeli ve sürdürülebilir iş ortaklıkları kurarak, hedeflerimize daha hızlı ulaşmayı amaçlıyoruz.

Kozmetik kategorisinde %100 Doğal Gül Suyu, Şampuan ve Sabun gruplarımız tüketicilerimizden en fazla talep gören ürünlerimiz arasında yer alıyor. Isparta'nın eşsiz güllerinden elde edilen gül suyumuz, tamamen doğal yapısı, tonik ve nemlendirici özellikleriyle öne çıkıyor. Bu ürünümüz hem Türkiye'de hem de ihracat pazarlarımızda en çok tercih edilen ürünlerimizden biri haline geldi. Şampuanlarımız ise etkili bitkisel içeriklere sahip olmaları, yapay renklendirici ve boyar madde içermemeleri sayesinde doğal ve sağlıklı ürünler arayan tüketiciler tarafından büyük ilgi görüyor. Ayrıca, kükürt içerikli medikal sabunlarımız da cilt sorunlarına yönelik etkili bir çözüm sunarak, hassas ve problemli ciltlere sahip tüketicilerimizin beklentilerini karşılıyor."

6-Alix Avien Paris

Barış KESME / Alix Avien Paris Ortağı

"Kaliteli ürün müşteri sadakatinin temeli"

"1998 yılından beri Türk kadınını kaliteli ürünler ile bulusturan Alix Avien'in, 2015 yılında üretimi durmuştu. 2020 yılında markayı grubumuza alarak yeni ambalaj ve yeni modern çağa uygun ambalaj tasarımlarıyla daha profesyonel ve üst segment formülasyon ve ürünler ile tekrar pazara geri döndü. Modern tasarımları ve yenilikçi yaklaşımları ile dikkat çeken markamız, kısa sürede hem yurt içinde hem de uluslararası arenada tanınan bir marka haline geldi. Amacımız, her yaştan kadının güzellik ve bakımını ön planda tutarak, kaliteli ürünleri daha ulaşılabilir fiyatlarla sunmak.

Alix Avien Paris, mevcut başarılarının üzerine daha da büyük adımlar atmayı hedefliyor. Marka, yurtiçindeki başarısının ardından, yurtdışında da güçlü bir varlık göstermeye başladı. Şu anda, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Avrupa ve bazı Asya ülkeleri başta olmak üzere birçok pazarda faaliyet göstermekteyiz. Makyaj ve cilt bakımı ürünlerimiz farklı ülkelerde büyük ilgi görüyor. Son zamanlarda ihracat yaptığımız çoğu bölgede dudak, yüz, göz ve tırnak grubu ürünlerimizde oldukça yüksek potansiyelde olumlu geri dönüşler alıyoruz. Markamızın lokomotif ürün grubu, dudak, göz, yüz ve tırnak kategorisindeki ürünler. Zarif ambalaj tasarımları ve kaliteli ürünlerle her yaş grubundan müşterilerimizin ilgisini çekiyor. Dermatolojik testlerle güvence altına alınmış formülleriyle, tüm ciltler için tercih ediliyor. Bu ürün gruplarımız, markamızın kalitesini ve prestijini yansıtarak, dünya çapında başarıya ulaşmamıza katkı sağlıyor.

Girişimcilere tavsiyem; yenilikçi olmaları ve kaliteden ödün vermemeleri. Kaliteli bir ürün, müşteri sadakatinin temelini oluşturur. Günümüzde dijital dünyada varlık göstermek, markaların başarısı için kritik öneme sahip. Sosyal medya, influencer işbirlikleri ve çevrimiçi reklamlar ile hedef kitlenize ulaşmayı unutmayın. Çevre dostu ürünler geliştirmek ve sürdürülebilirlik prensiplerine sadık kalmak, markaların gelecekteki başarısını garanti altına alır. Bu hem etik bir yaklaşım hem de tüketicilerin giderek daha fazla önem verdiği bir faktör. Küresel pazara açılmak için yerel pazarda sağlam bir yer edinmek şart. Hem yerel hem de global stratejiler geliştirmek, başarıyı sürdürülebilir kılar."

7-Alyalina Kozmetik

Nazan EKE / Alyalina Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı

"Doğrudan satışı hak ettiği yere taşımak istiyoruz"

"İş hayatımın yaklaşık 20 yılı, bankacılık ve sigortacılık sektöründe geçti. Finans ve satış- pazarlama deneyimlerimi doğrudan satış sektöründe harmanlayarak kendi çizgimi oluşturdum. Eşimin yurt dışındaki şirketlerinde edindiğim tecrübeler de eklenince global bir iş kurma konusunda yol haritamı belirledim. Pandemi döneminde kendimi daha da geliştirmek adına aromaterapi ve wellbeing eğitimleri aldım. Hâlâ eğitim almaya, kendime ve girişimcilerimize faydalı olmaya çalışıyorum. 2017 yılında eşimin, çörek otunu dünyaya duyurmak amacı ile başladığı doğrudan satış sektöründe, şirketin CEO'su olarak çalıştığım sırada hem yurt içinde hem yurt dışında edindiğim sektörel tecrübe ile 2020 yılında kendi şirketim Alyalina Kozmetik'i kurdum. Yükseklik ve asalet anlamına gelen 'Alya' ile saf güzellik, zarafet anlamına gelen 'Lina' birleşerek Alyalina doğdu. Sağlıklı ve doğal bir yaşamı destekleyen ürünler arayanlar için Alyalina; çörek otu, ölmez otu ve papatya gibi doğanın sunduğu en kıymetli bitkilerle hazırladığı özel seriler sunuyoruz.

Alyalina Kozmetik olarak, yaklaşık dört yıl boyunca Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan, Rusya ve Özbekistan'a, ağırlıklı olarak çörek otu içeren kozmetik ürünlerin ihracatını gerçekleştirdik. 2023 Eylül'de ülkemizde de satış yapmaya karar vererek 'Doğrudan Satış' belgemizi aldık ve ürün gamımızı genişletmeye başladık. Tarım Bakanlığı onaylı ve Sağlık Bakanlığı'nda da kaydı bulunan ürünlerimizi 2024 Ocak ayı itibari ile ülkemizde de satmaya başladık. Gıda takviyeleri, bitkisel içecekler, temizlik ürünleri ve dermo-kozmetik ürünlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesine sahibiz. İstanbul merkezimiz ve İzmir şubemizin ardından yurt dışında özellikle Azerbaycan'da açtığımız şirketimizle globalleşmeye başladık. 2024'ün ilk 9 ayında, öngörümüzün üzerinde bir büyüme gerçekleştirdik. Çünkü dünyada pandemiden bu yana sağlıklı yaşam ürünlerine ilginin arttığı bir dönemdeyiz. Gıdadan kozmetiğe kadar doğal ve sağlığa katkı yapan ürünlerin önemi artık daha fazla anlaşılıyor.

2025 yılı sonuna kadar, faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde öncelikle 1 milyon kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Uzakdoğu ve Afrika'da yeni ülkelere açılarak dermokozmetik ürün denildiğinde Alyalina'yı ilk akla gelen markalar arasına yerleştireceğimize inanıyoruz. 2025 yılında, şimdilerde AR-GE çalışmaları tamamlanan 30 farklı inovatif ürünümüz de kullanıma hazır olacak."

8-Bebak-Morfose

İlhan KARAHAN / Morfose ve Bebak kurucusu

"Geleneksel ve bitkisel bazlı ürünlerimize talep çok"

"Bebak, 1933 yılında başladığı yolculuğunda, güzellik ve kişisel bakım sektöründe kendine sağlam bir yer edindi. Yenilikçi yaklaşımı, kaliteli ürünleri ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla kısa sürede sektördeki lider markalardan biri haline geldi. Bebak, yıllar içinde sektördeki değişen trendleri takip ederek, hem yerel pazarda hem de uluslararası arenada büyümesini sürdürdü. Bugün, sektördeki en bilinen markalar arasında yer almakla birlikte, bu başarıyı sürekli inovasyon ve müşteri memnuniyeti anlayışı ile pekiştiriyor.

Morfose markamız ise 2004 yılında, kaliteli ve yenilikçi kozmetik ürünleriyle sektöre adım atarak hızla büyüyen bir marka. İlk günden itibaren profesyonel saç bakım ürünleri ile sektörde kendine sağlam bir yer edindi. Marka, Ar-Ge'ye yaptığı yatırımlar, kaliteli üretim anlayışı ve müşteri odaklı hizmetiyle kısa sürede büyük bir başarıya imza attı. Bugün Morfose, Türkiye'de ve dünyada pek çok güzellik salonu ve bireysel kullanıcı tarafından tercih ediliyor.

Bebak markası olarak, geleceğe yönelik hedefimiz, global pazarda daha geniş bir yer edinmek ve sürdürülebilir güzellik çözümleri sunmaya devam etmek. Önümüzdeki yıllarda ürün yelpazemizi daha da çeşitlendirerek, doğal içerikler ve çevre dostu ambalaj çözümleri ile tüketicilere yenilikçi seçenekler sunmayı planlıyoruz. Ayrıca dijital dönüşüm sürecini hızlandırarak, e-ticaret platformları ve sosyal medya üzerinden marka bilinirliğimizi artırmayı hedefliyoruz. Morfose ise, inovasyon ve sürdürülebilirlik anlayışını temel alarak, global pazarda daha da güçlenmeyi hedefliyor. Gelecek yıllarda, yeni ürün gruplarıyla portföyünü genişletmeyi, dijital satış kanallarını artırmayı ve özellikle çevre dostu, organik içeriklere sahip ürünler geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, Ar-Ge çalışmalarına devam ederek, tüketicilerine her zaman en kaliteli ve etkili ürünleri sunmayı amaçlıyoruz.

Bebak, sadece Türkiye'de değil dünya çapında birçok ülkede de tercih ediliyor. İhracat yaptığımız başlıca ülkeler arasında Almanya, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan ve Rusya var. Her bölgenin farklı talepleri olsa da, doğal içerikli bakım ürünleri, özellikle cilt bakım ürünleri, yurtdışında en çok tercih edilen ürünlerimiz arasında yer alıyor. Aynı zamanda, Orta Doğu pazarında, geleneksel ve bitkisel bazlı ürünlerimizin yüksek talep görüyor. Bebak'ın lokomotif ürün grubu, cilt bakım serileri ürünleri. Özellikle Bebak'ın doğal içerikli nemlendirici kremleri ve serumları hem yurtiçinde hem de yurtdışında yüksek satış rakamlarına ulaşıyor.

Morfose, Türkiye'deki başarısını global pazarlara taşımış ve bugüne kadar 50'den fazla ülkeye ihracat yapmış diğer markamız. Orta Doğu, Avrupa, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu ihracat yaptığımız yerler arasında. Özellikle Rusya, Suudi Arabistan, İran, Cezayir ve Almanya gibi ülkelerde marka bilinirliği oldukça yüksek.

9-Ashley Joy

Aslı GÜMÜŞEL / Ashley Joy kurucusu

"Hedefimiz dünya markası olmaktı"

"Bu sektöre ilk adım attığım günden beri benim ve ekibimin en temel hedefi Ashley Joy'u bir dünya markası yapmaktı. Geldiğimiz noktada bu hedefimize yönelik doğru adımlarla ilerliyoruz ve dünya markası olma yolcuğumuzda diğer tüm markalara ilham olacak şekilde gelişmeye önem veriyoruz. Sürdürülebilirlik, geri dönüşüm, doğal kaynaklar gibi daha ilk günden bu yana hassasiyet gösterdiğimiz konular başta olmak üzere kozmetik sektöründe ve tüketici nezdinde daima bilinçli ve prensip sahibi olan, ilham kaynağı ve de örnek gösterilen bir marka olmak bizler için çok kıymetli. En son kendi kategorisinde fark yaratan Aura Feminine Kuru Şampuan'ımızın müjdesini verdik. Çalışmalarımıza hiç ara vermeden yepyeni ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. Dünya markalarının yaptığı serumu ya da kremi, hatta esasen bu konuya oldukça ilgili biri olarak, olması gerekeni, hayal ettiğim formülü geliştirebildiğim noktada anti aging kısmına da girmeyi planlıyorum.

Benimle aynı zamanlarda bu işe başlayan iş arkadaşlarımın markalarının da yükseldiğini görmek beni aşırı heyecanlandırıyor. Bunu artık Türk üreticilerinin, Ar-ge yapılarının dünya standartlarında üretime sahip olmasına da bağlıyorum. Önceden hep dışarıya bakarak ürün geliştirirken şimdi yurtiçi markaların hatta rakiplerimizin geliştirdiği ürünleri de inceliyoruz. Bu bizi sektör olarak çok besliyor, ilham veriyor. Bunun yanı sıra kozmetik sektörünün gelişimini e ticaretten bağımsız düşünemeyiz. E ticaret o kadar büyüdü ve büyümeye devam ediyor ki, her hedef kitleye göre ürün sunabilir duruma geldi ülkemizde kozmetik sektörü. Bu ticaretin büyümesi de elbette biz ve bizim gibi markaları yükselişe sürüklüyor. Müşteri sayısı arttıkça marka olarak yeni ürünler geliştirmek durumunda kalıyorsunuz bu da sizi dinamik, yenilikçi ve inovatif olma konusunda tetikliyor. Örneğin göz ardı edemeyeceğimiz bir Gen Z var ve alışılmışın dışında bir tüketim alışkanlıkları var. Onları yakalayabilmek için sürekli kendinizi yenilemek zorundasınız. Sürdürülebilirliğe önem vermek geri dönüşümü desteklemek sosyal sorumluluk projelerinde yer almak zorundayız. Gidecek çok yolumuz var. Tüm yerli kozmetik markalarının da bu misyonu üstendiğini farkındayım. Hep beraber bu sektörü büyütmeye devam edeceğiz.

Ülkemizi dünyada başarıyla temsil etmek de ayrı bir gurur kaynağı… Ashley Joy'u Azerbaycan, Kıbrıs, Estonya, Arnavutluk, İran gibi ülkelere taşıdık.

Açıkçası Ashley Joy olarak biz kurulduğumuzdan beri her zaman iyi içerik iyi hammadde peşindeyiz. Ürün içeriğine yatırım yapıyoruz. Bu da bence markamızı hem Türkiye'de hem de yurt dışında güçlü kılan en önemli etken… Artık tüm Türk markaları son teknolojiye sahip laboratuvarlar ile üretim yapıyor ve dünya genelindeki gelişmeleri trendleri çok yakından takip ediyorlar. Evet kendimizi dünya arenasında biraz geç göstermiş olabiliriz ama son 5 yılda büyüyen yerli markalara baktığımızda tüm kozmetik sektörü için global markaları yakaladığımızı ve arayı hızla kapattığımızı düşünüyorum. Talebi doğru karşılamak için canla başla çalışan Türk markaları en nihayetinde küresel arenada kendini gösterdiği gibi daha da güçlenerek büyümeye devam edecektir."

10-MG Gülçiçek

Bülent KONCA / MG International Fragrance Company Genel Müdür Yardımcısı

"Proaktif büyüyenler avantajlı olacak"

"1961 yılında kurulan ve bugüne kadar faaliyetlerine devam eden MG International Fragrance Company, Türkiye'deki ilk ve en büyük esans üreticisidir. Sektöründe üstlendiği misyon ve 400'ün üzerinde çalışanı ile 250.000'den fazla esans formülüne imza atmış ve her gün yenilerinin eklendiği bu ürün kütüphanesi ile yılda 1600'den fazla üreticiye esans tedariği ve innovatif projeler ile iş birlikleri geliştirerek destek veriyor. Kurulduğu günden bu güne kadar ilk ve özgün olma konusunda istikrarlı ilerleyen MG International; kalite ve insan odaklı, teknolojik üretim enstrümanları ve regülasyonlara hızlı uyumu ile gelişmeye ve sektör paydaşlarını geliştirerek desteklemeye devam ediyor. Türkiye'de ve dünyada pek çok itibarlı kozmetik ve ev bakım ürününe esans üreterek hayatımızda ve yarınlarda da bu tutkusu ile koku hafızasında var olmaya devam edecek. 2020 yılındaki global ortaklık yolculuğunu başarı ile gerçekleştiren MG International, dünya arenasında bilinirliğini pekiştirerek, gelecek planlarına yatırım yapmaya da devam ediyor.

MG International, 2024 yılında 55 ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Amerika, Orta Avrupa, Doğu Avrupa, Avustralya, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da birçok ülke ile ticari ilişkilerini günden güne güçlendirerek ihracat verilerini büyütmeye devam ediyor. Siyasi ve konjonktürler ile pandemi sonrası özellikle Rusya ve İran'daki ihracatımızı dikkat çekici rakamlara taşıdık. Bu iki ülkedeki yıllık ihracatımız 20 M dolar üzeri seviyeleri gördü ve artmaya devam edeceğini öngörüyoruz. Yapılan doğru hamleler, ziyaretler, iş birlikleri ve bölgedeki ticari organizasyonlar, fuarlarda proaktif rolleri sahiplenmemiz ihracat verilerimizin toplam ciromuzdan %35 pay almasına destek oldu.

Değişen siyasi ve ekonomik konjonktürlere bağlı olarak Amerika kıtasında Türk üreticiler, yeni fırsatlar yakalayacak ve ticaretimiz 2025 yılında büyüme trendine girecek. Bu bölgedeki fuar organizasyonlarına katılım için doğru zaman olduğunu öngörüyoruz. Ayrıca Rusya'ya uygulanan ambargo nedeniyle, 130 milyondan fazla kozmetik ürün bilinci yüksek nüfusu olan bu ülkeyi üretici dostlarımız ve bizler için önemli dinamik bir pazar olmaya devam edecek. Bu yıl ve önümüzdeki yıllar için diğer dikkat çekici ülkeler ise; yeni yatırım fırsatları için davetkar olan KSA'yı liberal ekonomiye hızlı uyumu ve genç nüfusu ile Özbekistan'ı yakından incelememizi ve takip etmemizi gerektireceğini düşünüyoruz. Bu bilgi ve öngörüler ışığında MG International olarak biz 2025 ve ilerideki yıllar için 55 olan ihracat ülke sayısını 75'lere taşımak ve birim fiyatı yüksek katma değerli ürünler ile ülke ihracat hedeflerine hizmet etmek ve düzenli büyümemize devam etmek istiyoruz. Bizlerin bu motivasyonunun etki alanının her geçen gün büyümesi, üreticilerimizi cesaretlendirmesi, ülke ekonomisinin güçlenerek sonraki nesillere aktarımı en büyük hayal ve hedefimiz olacak. MG International Fragrance Company olarak, ülkemiz için üreten, istihdam yaratan tüm sektör paydası dostlarımıza başarılı, istikrarlı, itibarlı yeni bir yıl dileriz.

11-Eyüp Sabri Tuncer

Atilla ARIMAN / Eyüp Sabri Tuncer Satış Direktörü

"Diş macunlarımız fark yaratıyor"

"Eyüp Sabri Tuncer olarak kurulduğumuz ilk günden bugüne kadar hiç değişmeyen kurumsal politikalarımızın temelinde yatan temel hususlarımız; iş ahlakı, kaliteli üretim ve sonsuz müşteri memnuniyeti olmuştur. Bizi biz yapan, insani değerlerimiz ile kurumsal sosyal sorumluluk bilincimizdir.

Kurucumuz Eyüp Sabri Tuncer'in en başından beri her şeyin kayıt altına alması, güvenilirliği ile tanınması ve müşterilerinin memnuniyetini esas tutması kurum kültürümüzün temellerini oluşturuyor. Bizler de bu anlayışı ilk günkü gibi korumaya devam ediyoruz. Gerek çalışanlarımızla gerekse müşterilerimizle ilişkilerimizde dürüstlük, bütünsellik, şeffaflık ve saygı her daim esastır. 100 yıllık bir marka olarak ülkemize, toplumumuza, tüketicilerimize, paydaşlarımıza ve çalışanlarımıza olan sorumluluklarımızın farkındayız. Bu nedenle üretimden, çalışan memnuniyetine, müşteri ilişkilerinden çevre politikalarına kadar tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ve bütünleyici bir yaklaşımla ele almaktayız.

Bugün, dünyada 70'ten fazla ülkeye başta kişisel bakım ürünlerimiz olmak üzere markamızın çatısı altında yer alan 600'den fazla kozmetik ürünü ile ihracat yapmaya devam ediyoruz. Bu başarılarımızın temelinde, kaliteden ödün vermeyen üretim anlayışımız ve sürekli yenilik peşinde koşan bir marka olmamız yatmaktadır.

Kolonya ürünlerimizi, toplam ciro payımız içinde %20'lik bir dilimi kaplayan sıvı sabunlarımız takip ederken onu %18'lik oranı ile diş macunu ürünlerimiz takip ediyor.

Doğal özlü içeriği, sls/sles, florür, gluten, şeker içermeyen formül özellikleri ile yetişkin ve çocuk diş macunu ürünlerimiz önümüzdeki yıllarda en fark yaratan kategorilerimizin başında gelecektir. Sadece markamız için değil, ülkemizin kişisel bakım pazarındaki en önemli ve tarihi yerlileştirme hamlelerinden biri olarak dönüm noktası olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Bununla birlikte ev bakım kategorisi altında bulunan zararlı kimyasallar içermeyen, giysilerde kalıntı bırakmayan ve yumuşatıcı kullanımı gerektirmeyen zeytinyağı bazlı çamaşır yıkama sıvısı ürünlerimizin de doypack ambalajı ile farklılaşan, doğaya, canlılara karşı hassasiyeti bilinen yeni jenerasyonda ciddi bir karşılık bulacağına inanıyoruz.

Geleneksel ihracat pazarlarımız Avrupa kıtası ve Ortadoğu ülkeleri olmakla birlikte özellikle Güneydoğu Asya pazarı, Çin, Rusya, Amerika gibi yüksek nüfusa sahip ülkelerde 2024 yılı ihracat oranlarımızı arttırdık. 2025 yılına yönelik olarak yüksek nüfuslu Asya ülkelerindeki pazarları özel pazarlama çalışmaları ile destekleyeceğimiz ihracat aktivitelerimizin hızlı bir yükseliş trendine girmesini hedefliyor, stratejik planlamalarımızı da bu doğrultuda titizlikle yapıyoruz.

12-KÜAD

Levent KAHRIMAN / Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği (KÜAD) Başkanı

"Dış ticaret fazlası veren sektörüz"

"Türk kozmetiği, özellikle Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaygın. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi Orta Doğu ülkelerinde büyük bir pazar payı var. Ayrıca Almanya ve Fransa gibi Avrupa ülkelerinde de Türk kozmetik markaları giderek daha fazla tercih ediliyor. Kozmetik sektöründe dünyanın 29'uncu büyük pazarı olan ve çokuluslu çoğu firmanın gözdesi haline gelen Türkiye'de ise pazarın büyüklüğü 22 milyar TL'ye ulaştı. 2025'te bu rakamın 25 milyar TL olması bekleniyor. Türkiye'deki ekonomik gelişmeye bağlı olarak, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri pazarı her yıl ortalama yüzde 10 büyüyor.
21. yüzyılda güzellik algısı, insanların kendi bedenlerini bir proje olarak görmeleri noktasına ulaştı. Yani artık insanlar, bir evin mimarisini değiştirir gibi bir bahçenin peyzajını yapar gibi bedenlerini değiştirebilme eğilimindeler. Bedenlerine böyle bir bakış açısıyla yaklaşıyorlar. Bu, biraz sosyal medyanın da etkisiyle, insanların olmak istedikleri yüzlere doğru ilerlemesi ve bedenlerini değiştirmeleri ile ilgili. Uzun saçlar, kalın dudaklar, dolgun vücut hatları ya da yüz estetiğindeki değişiklikler, kaş ve kirpiklerindeki farklılıklar hem fiziksel hem de kozmetik görünümü olarak değişmeye yönelik bir eğilim içindeler. Bunu yaparken özellikle kozmetik estetik ve kozmetik cerrahisi oldukça etkin olarak kullanılıyor. Kozmetik ürünlerde ise özellikle biyoteknoloji, nanoteknoloji, probiyotik ve postbiyotik gibi kavramlar, lipozomlar ve lizozomlar önemli bir yer bulmaya başladı. Bitkisel ve organik içerikler de dikkat çekiyor. Bu tür içerikler ve kavramlarla insanlar, kliniklerde estetik cerrahi operasyonlara yönelirken, güzellik salonlarında da hedefledikleri görünüm için dönüşümler yaşıyorlar. Genellikle sosyal medya çok yönlendirici oluyor. Online pazar yerleri de oldukça fazla ürün sunarak ürünlerin ulaşımını sağlıyor. Bunun dışında klinikler bu anlamda ciddi bir pazara sahip.
Kozmetik ürünleri, fonksiyonel ve temel ihtiyaçlar olarak ikiye ayırırsak, temel ihtiyaçlar anlamında birçok ürünü zaten üretiyorduk. Şampuan, sıvı sabun, ıslak mendil, sabun, el kremleri gibi ürünler yerli üretimle karşılanıyor. Ancak fonksiyonel kozmetikte, tanımlayabileceğimiz antiencel kremler, dermokozmetik ürünler ve saç bakım ürünleri gibi ürünlerde ithalat oldukça fazlaydı. Son yıllarda Türk markaları, bu ürünlerde pazar lideri olmaya başladılar ve şu an daha fazla ürün satıp daha az ürünü Türkiye'ye getiriyoruz. Bu yanıyla da Türk markalarından pazar liderleri çıkması, dünyada da lider markalar oluşturma umudunu veriyor. Özellikle cilt ve saç bakım grubunda, Türkiye'deki üreticilerin ar-ge'ye ve kaliteye dikkat etmeleri sayesinde dünya standartlarını yakaladıklarını görüyoruz.

Yasin ÇÖREKÇİ / Sinoz Kozmetik Kurucusu ve CEO'su

"Sürekli yeniliklere odaklanıyoruz"

"2008 yılında, global pazara hitap eden bir marka yaratma vizyonuyla yola çıktık. Dijital dünyanın hızla büyümesiyle birlikte 2012 yılında pazarlama stratejimizi tamamen dijitale kaydırarak markamızı daha geniş kitlelere tanıtmaya başladık. Bugün, yine aynı ideal ile "Her evde bir Sinoz" hedefiyle ilerliyoruz. Değişen dünya dinamiklerini ve sosyal mecraların gücünü yakından takip ederek, globaldeki fırsatları değerlendirmeye ve sürekli yeniliklere odaklanıyoruz.

Birçok farklı ülkedeki tüketicilerin ihtiyaçlarına yanıt verecek ürünler geliştirmeye devam ediyoruz. İhracat ağımızı istikrarlı şekilde genişletmeyi hedefliyoruz. Hedefimiz Türkiye'den çıkan büyük bir global marka olmak.

50'den fazla ülkeye ihracatımız var. Asya, Avrupa, Kuzey Amerika gibi dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu ülkelerdeki pazarın durumuna, tüketicilerin beklentilerine ve taleplerine göre bir pazarlama stratejisi oluşturuyoruz.

Ürün gamımız oldukça geniş ve genişletmeye de devam ediyoruz. Bazı ürünler, ihracat yaptığımız ülkelerdeki tüketicilerin kullanım alışkanlıklara göre daha çok tercih edilebiliyor. Genel bağlamda, tüketicilerin hayatını kolaylaştıran, kişinin tek bir üründe cildinde birden fazla faydayı deneyimlediği, yenilikçi cilt bakım ürünlerimizin yurt dışında da daha revaçta olduğunu söyleyebiliriz.

Bu yılın yıldızı Pure Cica Tiger Grass anında ton eşitleyen kızarıklık karşıtı kremimiz oldu. Bunun yanı sıra farklı cilt tiplerine uygun olarak geliştirilen yüz temizleme jellerimiz ve 24k Altın Serumumuz yurt dışında en fazla ilgi gören ürünlerimiz arasında ön sıralarda bulunuyor.

Yeni girişimcilere en önemli önerim, sağlam bir vizyon belirlemek ve bu vizyonu destekleyecek stratejik bir plan oluşturmak. Başlangıç aşamasında hedef kitlenizin istek ve ihtiyaçlarını doğru analiz ederek hangi potansiyel tüketici kitlesine ulaşmanız gerektiğini belirlemek, bununla birlikte marka kimliğini, değerlerini netleştirmek kritik öneme sahip. Tabii rekabette öne çıkmak için pazarı, içinde bulunduğunuz koşulları iyi analiz etmelisiniz; ancak büyüme fırsatları için rekabeti inovasyonla harmanlamak ve trendleri takip ederek uygulayabilmek de çok önemli."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.