Türkiye'nin en önemli altyapı projelerinden biri olan 1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi, Çanakkale ve bölgesi için klasik bir ulaşım yatırımının ötesinde bir anlam taşıyor. Uluslararası standartlarda gerçekleştirilen bu dev proje, ülkemizin mühendislik gücünü dünyaya gösteren gerçek bir başarı olmasının yanı sıra, Türkiye'de bir ilk olan finansman yapısı ve çevresel sosyal çalışmalarıyla da dünyada takdir topladı. 1915 Çanakkale Köprüsü CEO'su Mustafa Tanrıverdi; "Projenin finansmanının bir yıl gibi kısa bir zamanda sağlanması, kaynak çeşitliliği ve uluslararası kredi kuruluşlarının ilgisi ile kısa sürede önemli bir başarıya imza atıldı. 10 farklı ülkeden 25 banka ve finansal kuruluşun katılımıyla sağladığımız finansman, 12 uluslararası finans ödülünün de sahibi oldu. Yap-İşlet-Devret modelinin en güzel örneklerinden biri olan bu mega projeyle, finans ödüllerinin yanı sıra teknik, istihdam ve çevresel alanlarda da toplamda 20'den fazla başarı ödülüne layık görüldü" diyerek projenin öneminden bahsediyor.
"HAYALLERİMİZİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRDÜK"
Projenin en başında, IFC standartlarında bir Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED) çalışması yapılarak, projenin olası çevresel ve sosyal etkilerinin neler olabileceği belirlendi. Bu çalışmanın çıktıları sonrasında, Proje'nin yapım metodolojisinde değişikliğe kadar giden bir dizi koruyucu önlem alındı. "Bir örnek vermek gerekirse; ÇSED çalışması kapsamında, Çanakkale Boğazı'nın yunusların geçiş güzergâhı üzerinde olduğu belirlendikten sonra, yunusların köprü kule temelleri için yapılacak kazık çakma çalışmalarından olumsuz etkilenmemeleri için önlemler alındı.1915 Çanakkale Köprüsü'nün deniz tabanında kazık çakma işlerinin devam ettiği 2018 yılının Mart ile Kasım ayları arasında, konusunda uzman üç deniz memelisi gözlemcisi 7 gün 24 saat görev aldı. Gözlemciler, yunuslar operasyon sahasına 500 metreden fazla yaklaştıklarında kazık çakma işleminin durdurulması için yapım grubunu uyardılar" diyen Tanrıverdi, geceleri ise dürbünle gözlem yapılamayacağından dolayı pasif akustik izleme cihazlarının kullanıldığını söylüyor. Bu süreçte, kazık çakma çalışmaları yunus geçişi sebebiyle beş kez durdurulmuş.
Yine ÇSED kapsamında, Akdeniz'de koruma altında olan, boyları 120 santimetreye kadar ulaşabilen Pinna Nobilis adındaki midye türünün, köprünün deniz altındaki yapıları sebebiyle etkilenebileceği tespit edildi. Bu konuda Çanakkale 18 Mart Üniversitesi ile bir çalışma gerçekleştirilerek üç farklı noktada 1054 adet Pinna Nobilis, benzer özellikteki güvenli bölgelere taşındı ve yaşamlarını burada sürdürmeleri sağlandı.
321 FARKLI PROJE
Bunların dışında Tanrıverdi, geliştirdikleri "Toplum Düzeyinde Destek Programı" ile bölge insanlarının hayatlarına gerçek anlamda dokunduklarını söylüyor. Proje güzergâhındaki 32 yerleşim yerinde ihtiyaç analizleri yaparak her yerleşim yerinin kendine özgü ihtiyaçlarının neler olduğunu belirlediklerini söylerken, bu ihtiyaçlar doğrultusunda toplamda 321 farklı çevresel ve sosyal proje gerçekleştirdiklerini anlatıyor. "Bu projeler kapsamında, tarım zararlıları ile mücadele, arıcılık, yem bitkisi yetiştiriciliği, meyve yetiştiriciliği, lavanta yetiştiriciliği eğitimleri ile sulama suyu sondaj çalışması, mera ıslahı, öğrenci durağı yapımı, makine ve ekipman destekleri, beceri geliştirme atölyeleri gibi çalışmalarla bölge insanının refahına katkıda bulunmaya çalıştık. Çevresel ve sosyal projelerimizden yalnızca bir tanesi olan Gelibolu Öncü Kadın Üretim Kooperatifi'nin kuruluşuna destek projemiz, döngüsel ekonomiye katkısı nedeniyle Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Kamu-Özel Sektör İş birliği ve Altyapı Ödülü'ne layık görüldü" diyen Tanrıverdi, çevreye karşı duyarlılıklarını anlatıyor.
DÜNYA ÇAPINDA REKORLAR KIRDI
Proje güzergâhındaki arkeolojik ve kültürel miras unsurlarını da köprü yapımında büyük bir özenle korunmuş. Tekirdağ ve Çanakkale Arkeoloji Müzeleri ile koordinasyon içerisinde çalışılarak, her adımda kültürel miras gelecek nesillere aktarılmış. Tanrıverdi; "1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu, bölgesel kalkınmanın, döngüsel ekonomiye katkının ve sürdürülebilir gelişimin somut kanıtlarından biri olarak ön plana çıkıyor. Bölgenin daha hızlı gelişimi için inşa edilen, sahip olduğu özelliklerle dünya çapında rekorlar kıran bu proje, Avrupa ile Türkiye arasındaki sınır ötesi ticaretin artırılması aracılığıyla ülkenin ekonomik büyümesine önemli katkı sağlayacak. Çevresel ve sosyal projelerimizle birlikte Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini desteklerken, 'İyi Bir Komşu' olma hedefimizle, paydaşlarımız, bölgemiz ve ülkemiz için değer yaratmaya devam edeceğiz" diyor.
1915 Çanakkale Köprüsü'nün özellikleri: