Kemal Tanca’yı dünyaya açacaklar
ÖZBEY MEN/ Ayakkabıcılık Türkiye'de en köklü iş kolları arasında yer alıyor. Gaziantep, Adana, Uşak, İzmir-Menemen, Adıyaman-Besni bu sektörde ilk akla gelen şehirler. Ayakkabı ustalarıyla isim yapan bu yörelerde zanaatçılık halen devam etse de modern teknolojiyle üretim yapan onlarca da atölye var. Kemal Tanca da temeli zanaatçılığa dayanan firmalardan. Adanalı ayakkabı ustası Kemal Tanca'nın kendi ismiyle kurduğu firma, bu yıl 75'inci yılını kutluyor. Şirketin başında merhum Kemal Tanca'nın dört çocuğundan biri olan Bülent Tanca var. Daha ilkokul çağlarından itibaren babasının yanında yetişen Bülent Bey, çekirdekten ayakkabıcı. Kardeşleriyle ayrılık yaşadıktan sonra kolları sıvayıp, şirketi büyütmeye koyulan Bülent Bey'in en büyük yardımcıları ise çocukları İrem Tanca Erdoğan ve Kerem Tanca. Her ikisi de İngilizce işletme mezunu. Kerem Bey Bahçeşehir, İrem Hanım ise Koç Üniversitesi'ni bitirmiş. Tanca Mağazacılık'ta ikisi de yönetim kurulu üyesi. Kerem Tanca İş Geliştirme, Ar-Ge ve satın almanın başında. İrem Tanca Erdoğan ise kadın koleksiyonunun hazırlanmasını, ayrıca pazarlama ve reklam işlerini yönetiyor. En büyük hedefleri bu köklü markayı yurtdışına taşımak. Çeşitli ülkelerden çok sayıda iş birliği ve franchise talebi aldıklarını belirtiyorlar. Bunların arasında Orta Doğu, Özbekistan, Türkmenistan, Rusya ve bazı Avrupa ülkelerinin olduğunu söylüyorlar. Kerem Tanca ve İrem Tanca Erdoğan ile Kemal Tanca'nın geleceğini ve ayakkabı sektörünü konuştuk…
Kemal Tanca'nın kuruluşundan bahseder misiniz?
İREM TANCA ERDOĞAN 1950'de dedem Kemal Tanca ilk mağazasını Adana'da açmış. Aslında büyük dedemiz de ayakkabıcıymış. Dedem erkek ayakkabısı ile başlamış. Adana'da hem üretiyor, hem de mağazasında satıyormuş. 1960'ta İstanbul'a yerleşmiş ve Beyazıt Çarşıkapı'da ilk mağazasını açmış. Mağazanın ikinci katında imalat yapıp giriş katında satıyormuş. Babamlar 4 kardeş ilkokuldayken bile okuldan çıkar çıkmaz imalathaneye gidip çalışıyorlarmış. Babam dedemden, biz de ondan işi öğrendik. Bugünlerimizi onlara borçluyuz.
Mağazacılıkta büyümeniz nasıl oldu?
KEREM TANCA Çarşıkapı mağazamızdan sonra Beyoğlu'nda bir mağaza açtık. 1980'lerin başında da Osmanbey mağazamız devreye girdi. Ardından Kadıköy, Bakırköy derken mağazalarımızın sayısı arttı. İlk alışveriş merkezi mağazamızı ise 2000 yılında Carousel Avm'de açtık. Kemal Tanca'nın bu adımı, markanın perakende dünyasında daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan önemli bir dönüm noktasıdır.
Şu anda kaç mağazanız var? Bunlar nerelerde?
İREM TANCA ERDOĞAN Şu an İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Mersin ve Yalova başta olmak üzere çeşitli şehirlerde 10 mağazamız var. Marka imajımıza ve hedef kitlemize uygun, alışveriş deneyimini ön plana çıkaran mağazalar açmayı amaçlıyoruz. Her yeni mağazayı bir satış noktası olmanın ötesinde, deneyim alanı, marka vitrini ve sadakat yaratan bir temas noktası olarak konumlandırıyoruz. Hedefimiz, fiziksel mağazacılıkla dijital kanallarımızı entegre ederek, müşterilerimize çok kanallı ve kesintisiz bir alışveriş deneyimi sunmak. Bu doğrultuda, büyüme değil, güçlenme odaklı hareket ediyoruz.
Bundan sonrası için nasıl bir büyüme planınız var?
KEREM TANCA Kemal Tanca olarak perakende sektörü bizim için stratejik önceliğe sahip. Tüketicilerimizle doğrudan temas kurduğumuz mağazalarımız, marka deneyimini en iyi şekilde yansıttığımız alanlar. Bu nedenle marka imajımıza ve hedef kitlemize uygun, alışveriş deneyimini ön plana çıkaran hem yurtiçinde hem de yurtdışında mağazalar açmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, dijitalleşme yatırımlarımızla mağazacılık ve online kanallarımız arasında güçlü bir omnichannel (çok kanallı) yapı kuruyoruz. Müşteri deneyimini merkeze alan, veri odaklı ve sürdürülebilir bir büyüme stratejimiz var. Mağazalarımız ortalama 150-250 metrekare büyüklüğünde.
Bu yıl nerelerde mağaza açmayı düşünüyorsunuz?
İREM TANCA ERDOĞAN 2025-2026 yılı içinde Türkiye'nin farklı şehirlerinde ve bazı seçili yurtdışı pazarlarda yeni mağazalar açmayı planlıyoruz. En son Tema World İstanbul'da kapılarımızı açtık. Açılış yapılacak lokasyonları, müşteri talebi, ticari potansiyel ve marka uygunluğu gibi kriterlere göre değerlendiriyoruz. Hedefimiz, Kemal Tanca kalitesini daha fazla noktaya ulaştırmak ve müşterilerimize daha yakın olmak. Kemal Tanca olarak perakende sektöründeki büyümeyi stratejik hedeflerimiz arasında görüyoruz. Özellikle dijitalleşme, e-ticaret kanallarının güçlendirilmesi ve yeni nesil mağaza konseptleriyle hem yurt içi hem de yurt dışında büyümeyi sürdürülebilir kılmayı planlıyoruz. Mevcut e-ticaret satış verileri hangi şehirlerde/ilçelerde yoğunluk varsa o bölgelere fiziki mağaza açma konusunda araştırmalar yapıyoruz. 2025 yılında verimlilik ve kârlılık üzerine odaklanacak AVM'lerle büyümeye devam edeceğiz.
Yurtdışı mağazacılık için nasıl bir yol izleyeceksiniz?
KEREM TANCA Türkiye'deki köklü geçmişimiz, üretim kalitemiz ve güçlü koleksiyon yapımız sayesinde yurt dışından çok sayıda iş birliği ve franchise talebi alıyoruz. Özellikle, Orta Doğu, Özbekistan, Türkmenistan, Rusya ve bazı Avrupa ülkeleri bizim için öncelikli. Hali hazırda markamız birçok ülkede departman mağazaları ve toptan satış kanallarıyla zaten bilinir durumda. Hedefimiz, bu bilinirliği fiziksel mağazalarla destekleyerek, Kemal Tanca'yı global ayakkabı pazarında güçlü bir oyuncu haline getirmek.
Üretiminizi nerelerde yapıyorsunuz? Size üretim yapan kaç atölye var?
İREM TANCA ERDOĞAN Üretimimizin büyük bölümünü Türkiye'de gerçekleştiriyoruz. Üretim modelimiz, doğrudan sahip olduğumuz bir fabrika sisteminden ziyade, Türkiye genelinde yarım asırdır birlikte çalıştığımız yaklaşık 200 uzman atölye ile kurduğumuz güçlü bir tedarik ve üretim ağına dayanıyor. Bu yapı sayesinde hem esneklik kazanıyoruz hem de yüksek kalite standartlarımızı koruyabiliyoruz. Tasarım, modelleme ve kalite kontrol süreçleri ise doğrudan şirket bünyemizde yürütülüyor. Üretime yönelik olarak, özellikle dijitalleşme ve verimlilik konularında yatırımlar yapıyoruz. Atölye ağımızla birlikte çalıştığımız yapıyı daha entegre hale getirmek, üretim süreçlerini hızlandırmak ve kalite kontrolü daha dijital altyapılarla desteklemek için projeler yürütüyoruz. Aynı zamanda, uluslararası markalarla üretim iş birlikleri geliştirerek hem kapasite artırımı hem de ihracat açısından üretim gücümüzü büyütmeyi hedefliyoruz. Üretimde sürdürülebilirlik, yerli hammadde kullanımı ve ayakkabıda teknik inovasyon gibi alanlara da daha fazla yatırım yapmayı planlıyoruz.
Uygulanan ekonomik politikalar, perakendeyi ve ayakkabı sektörünü nasıl etkiliyor?
Türkiye'de son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon ve dalgalı ekonomik ortam, tüm perakende sektörünü olduğu gibi ayakkabı sektörünü de doğrudan etkiliyor. Hammadde fiyatlarındaki artış, kur dalgalanmaları ve işçilik maliyetlerinin yükselmesi, ürün maliyetlerine ciddi oranda yansıyor. Bu da perakende fiyatlarını kaçınılmaz olarak yukarı çekiyor. Ancak en büyük zorluklardan biri, tüketici alışkanlıklarındaki değişim. Alım gücünün düşmesiyle birlikte tüketici daha seçici, daha ihtiyaca dayalı ve daha fiyat odaklı alışveriş yapıyor. Bu durum, hem fiyatlandırma stratejilerimizi hem de koleksiyon planlamalarımızı yeniden şekillendirmemizi gerektiriyor. Bu dönemi fırsata çevirmek adına üretim süreçlerimizi daha verimli hale getiriyor, dijital kanallarımıza yatırım yapıyor ve fiyat-performans dengesini güçlü tutan ürün gruplarına ağırlık veriyoruz. Aynı zamanda, sadakat programlarımızı ve kampanya sistemimizi yeniden yapılandırarak müşterilerimize ulaşılabilirliği korumaya çalışıyoruz. Kısa vadede sektör için zorluklar devam etse de, bu süreci doğru yöneten markalar için orta vadede rekabet avantajı sağlama fırsatı da var.
Ticaret savaşları Türk markalarının geleceğini nasıl etkileyecek? Siz bu konuda nasıl pozisyon alıyorsunuz?
Ülkeler arasındaki ticaret savaşları Türkiye'de yerli ve millî markalara olan talebi arttırabilir. Bu da iç pazarda bizim gibi yerli markaların güçlenmesine katkı sağlar. Biz de bu durumda ihracatımızı, güçlü ekibimizle arttırmaya devam edeceğiz. Yurtdışı kaynaklara olan bağımlılık azaldıkça, yerli üretime ve teknolojilere daha fazla yatırım yapılacağını düşünüyoruz. Biz üretimimizin yüzde 90'ını Türkiye'de gerçekleştiriyoruz. Tabi ki yurtdışından tedarik ettiğimiz markalarımız da mevcut. İthal ürünlerin kalitesini ve model çeşitliliğini aratmayacak Ar-Ge çalışmaları yapmaya devam edeceğiz.
Mocassini'de birçok yabancı markanın ürünleri var
Tanca Mağazacılık, kendisine ait Mocassini ismiyle de perakendede birçok yabancı markanın ürünlerini satıyor. İrem Tanca Erdoğan, Mocassini ile ilgili şu bilgileri veriyor: "Tanca Grup şirketi olan Mocassini, lüks İtalyan ayakkabı modasının Türkiye'deki aynası. Ayakkabı sektöründeki 75 yıllık tecrübemizle lüks moda tutkunlarına Mocassini çatısı altında yüksek kalitede hizmet veriyoruz. Mocassini ve Rouge markalarımızın malzemelerinin yüzde 80'ini İtalya'dan ithal edip, Türkiye'de üretiyoruz. Şu anda mağazalarımızda 30'dan fazla markanın ürünleri satılıyor. Bunların arasında Prada, Dolce & Gabbana, Alexander McQueen, Philipp Plein, Giuseppe Zanotti, Calvin Klein, Guess, MoonBoot, Antonio Barbato, Cromia, Caryatis gibi dünyaca ünlü markalar yer alıyor. Yeni marka işbirliklerimizle müşterilerimize geniş marka yelpazesi sunuyoruz. El yapımı ürünlerde; kanguru, devekuşu, ceylan, timsah ve tay derileri kullanılıyor. Müşterilerimize ayakkabının yanı sıra deri ceket, çanta, valiz, kemer, cüzdan ve çeşitli aksesuarları da sunmaktayız. Mocassini mağazalarımız Zorlu Center, İzmir İstinyepark, Ankara Armada ve Next Level Avm'de yer alıyor."