Halka arz geliriyle vites büyüttü…

Pamuk ticareti ile başlayıp toprağa dayalı emtialarda ürün gamını genişleten ve ardından inşaat sektörüne giren DTC Traiding, Pulse Finansal Teknolojileri için son yatırım turunda yaklaşık 850 bin dolar tutarında yeni kaynak sağladı. Şirket önümüzdeki dönemde Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı kurup, finansta da büyümeyi hedefliyor. Firma ayrıca savunma sanayine girme hazırlığı içinde…
14.07.2025 10:59 GÜNCELLEME : 14.07.2025 10:59

İDİL TARAKLI / 2007 yılında 10 bin dolar borç sermayeyle kurulan DCT Trading, bugün dünya ölçeğinde iş yapabilen bir global oyuncuya dönüşmüş durumda. Toprağa dayalı emtiada üretici ve tüketicilerin küresel ölçekte ihtiyaçlarını karşılamayı misyon edinen DCT Trading, 20 yılı aşan tecrübesiyle hem Türkiye'de hem de global arenada faaliyet gösteriyor. Gelirinin önemli bir bölümünü pamuk ticaretinden elde eden şirket ayrıca mısır, buğday, pirinç ve son dönemde de inşaat sektörüne yönelik faaliyetleri ile öne çıkıyor. Bütün yatırımlarını şimdilik Yunanistan'a yapan "Türkiye ana vatanım, Yunanistan ise memleketim" diyen DCT Trading Yönetim Kurulu Başkanı Levent Sadık Ahmet, bugün Yunanistan'ın en büyük yaban mersini üreticisi. Çin'in ise en büyük Türk pamuğu tedarikçisi. Çalışanlarının yüzde 90'ı kadın olan firma, onlara eğitim veriyor ve sözleşmeli tarım yapıyor. "Çok iyi bir trader olduğuma inanıyorum" diyen Levent Sadık Ahmet ile 2024 Temmuz ayında halka açılan DCT Trading'in faaliyetlerini ve ileriye yönelik hedeflerini konuştuk…

Halka arz gelirini nasıl değerlendirdiniz?

DCT Trading halka arzı ile daha da güçlü bir vizyona ulaştı. Arz geliriyle yatırımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Arz öncesinde emtia ticareti yapan, Yunanistan'da kısıtlı bir yaban mersini üretimi ve kiraz işleme tesisi olan şirketimiz, arzdan sonra hızlıca, elde ettiği finansmanı yatırıma çevirdi. Yaban mersini üretim kapasitemizi 4 kat artırdık. Teknoloji şirketimizi kurduk ve fintech dünyasına giriş yaptık. Daha önce yüzde 98 oranında pamuktan ciro sağlarken başta inşaat malzemeleri olmak üzere yeni emtiaların hayatımıza girmesiyle ürün gamımızı genişlettik.

Hayatınıza giren yeni emtialar neler?

Bu kapsamda dünyanın muhtelif ülkelerinden temin ettiğimiz buğday, pirinç, mısır gibi tarım emtialarını da alıcıları ile buluşturuyoruz.

Nerelerde üretiminiz var?

Şu anda sadece Yunanistan'da üretim yapıyoruz ancak Edirne, Çanakkale, Tekirdağ, Kırklareli vilayetleri ile yakın temastayız. Büyük bir olasılıkla da arazi, su, elektrik ve lojistik olarak Edirne ile Kırklareli bölgesine yoğunlaşacağız. Lojistik olarak da sınır bölgesine yakın çünkü biliyorsunuz bizim tesisimiz Gümülcine'de. Bu bölgede üretim yaptığımızda bizim bir tesise de ihtiyacımız kalmayacak. Minimum 200 dönümlük bir bahçe kurmak istiyoruz. Full otomasyon olacak. Böylece 2 yıl içinde yaban mersini üretim ve ticaretinde Türkiye'nin lideri olmayı hedefliyoruz. Üç yıl içinde de bu kapsamda 500 ton üzerinde bir üretim hacmine ulaşmayı öngörüyoruz. Burada sadece yaban mersini, BlackBerry belki bir miktarda frenk üzümü üretmeyi planlıyoruz. Yatırım maliyeti yüksek ve katma değerli ürünler üretmek istiyoruz.

Sizin bir de kiraz üretiminiz var.

Kiraz bizim için ticari gerekçelerin yanı sıra Batı Trakya halkına katkı sunmak amacıyla girdiğimiz tarımsal bir emtia. Bölge halkının ağırlıklı olarak tarımla iştigal ettiğine dikkat ederek kiraza 2016 yılında özel bir tesis yatırımı gerçekleştirdik. Bu amaçla Yaka IKE kuruldu ve dünya standartlarında bir kiraz işleme tesisinin temellerini attık. Bölgede üretilen kirazı tesislerimizde işleyerek Avrupa'nın önemli zincir marketlerine ihraç ediyoruz. Kiraz üretici için çok karlı bir ürün. Hedefimiz kirazda maksimum 500 -700 ton üretim gerçekleştirmek. Ama bu sene 200 tonda kalırız diye düşünüyoruz. Çünkü kiraz hava şartlarından çok fazla etkileniyor. Bu sene de hava koşulları kiraz için iyi değildi. 2021 yılında da Bluefarm IKE kurarak bu kez üretici sıfatına geçtik. Bluefarm da 200 dönüm arazi üzerinde Yunanistan'ın ve yakın bölge ülkelerinin en büyük yaban mersini üreticisi oldu.

Ama sizin asıl işiniz pamuk ticareti değil mi?

Evet, pamuk bizim ana lokomotifimiz. Pamuk ticareti zaten beni bu noktaya getirdi. Başlangıçta yurt dışından ve özellikle Yunanistan'dan temin ettiğim balya pamuğu Türk iplik üreticileri ve tekstilcilere servis ediyordum. Daha sonra Brezilya, Amerika, Türk Cumhuriyetleri, Pakistan, Çin, Endonezya gibi ülkelerden ürün tedarik etmeye başladım. Üç yıl öncesine kadar da net ithalatçıydım. Ülkemizde üretilen pamuğu da satın almaya başlayarak şirketimizi ihracatçı vasfına kavuşturduk. Gelinen noktada ülkemizde üretilen pamuğu Çin, Pakistan, Endonezya başta olmak üzere dünyanın pek çok ülkesine tüm lojistik süreçlerini de yürüterek ulaştırıyoruz. Böylece pamukta yüzde 80- 85 ihracata konumlandık. Tabii pamukta da fiyat skalası, kalitesi ve talep çok önemli. Bu üç faktör bizim iş hacmimiz de belirleyici oluyor.

Tarımdan sonra savunma sanayine de girmeye karar verdiniz. Bu sektörde hedefleriniz nelerdir?

Aslında birbirinden bağımsız iki farklı sektör gibi gözüküyor ama birbiri ile çok bağlantılı. Kimyasal savaşlara karşı yapılacak elbise pamuktan yapılıyor. Bu elbiseler yüzde 60 -70 aralığında pamuk ve çok teknolojik özelliklere sahip elyaflardan oluşuyor. Bunu ise Türkiye'de üreten bir tane Türk şirketi var. Şu anda ihale sürecindeyiz. Eylül itibariyle bu kapsamda ihalelere gireceğiz. Ayrıca savunma sanayi derken bunun içinde hafif ve ağır mühimmat işi de bulunuyor.

Peki inşaat malzemeleri nereden çıktı?

Biz malzeme tedariği yapıyoruz. Peşin alıp vadeli satıyoruz. Tanıdığımız bildiğimiz şirketlere kapı, çelik, inşaat demiri, hazır beton gibi büyük kalemleri peşin alıp vadeli satıyoruz. Nitekim gördüğünüz gibi geçtiğimiz günlerde bir anda savaş çıktı. Paraya ulaşmak artık herkes için çok zor oldu. Fırsatları değerlendiriyoruz aslında.

Ürün bazında 2025 yılında ne kadarlık bir büyüme öngörüyorsunuz?

2024'ün son çeyreğinde bağlı ortaklığımız Bluefarm'daki çiftliğimize ilave yaban mersini dikimi yapılarak kapasite artışına gittik. Böylece toplam yatırım tutarı yaklaşık 1.5 milyon euro olup, mevcutta 11 bin olan ağaç sayısı 50 binin üzerine çıktı. Yaban mersininde 2024 yılı toplam hasadımız 19 ton olup, yeni dikilen fidanlar henüz ilk yılından ürün verdiğinden 2025 yılında 40 tonun üzerinde ürün almayı bekliyoruz. Yeni dikilen ağaçların her yıl iki katı ürün vererek ortalama 4 yılda ağaç başına 5 kg yaban mersini hasadı yapılmasını öngörüyoruz. 2025 yılı içerisinde 30 bin ton buğday, 40 bin ton civarında da mısır işlemi yapılmasını planlıyoruz. Yaban mersini, mısır ve buğday ticaretinde büyümeyi öngörüyoruz. Pirinç şu anda normal seyrinde devam ediyor çok büyük hedeflerimiz yok. Pirinçte zaten fiyatlar belirleyici oluyor.

Sizin lisanslı depoculuk konusunda da projeleriniz vardı. Onlar ne aşamada?

Pakistan, Mısır, Endonezya, Vietnam, Tayland ve tabii ki Çin'e en fazla satış yapan ana tedarikçilerinden biriyiz. Bütün bu ülkelere ihracat yapıyoruz ve ülkemize döviz getiriyoruz. Bu nedenle lisanslı depoculuk için de başvurduk. Böylelikle Ticaret Bakanlığı'nın devreye girmesini sağlayacağız. 5 ile 10.000 ton kapasiteli bir lisanslı depoculuk kurmayı planlıyoruz. Türk pamuğunda kalıcı bir şekilde büyümeye devam etmeyi hedefliyoruz.

Tüm bu yatırımlara karşı yılsonu bilançonuzda zarar açıklamanız ve borçlarınızın yüksekliği konusunu nasıl açıklarsınız?

Evet, borçlar kalemi kağıt üzerinde yükselmiş gözüküyor. Ama bizim borcumuz yok!. Yatırımlarımız ve alacaklarımızın ödeme vadesini bekliyoruz. Borçlanma problemimiz olmadığı gibi hiçbir ipoteğimiz de yok. Zarar açıklamamızın ise iki sebebi var. Bir; pamuktaki trade zararı, iki; enflasyon muhasebesinin etkisi. Biz bilerek zararına da olsa elimizdeki stokları hızla elimizden çıkardık. Çünkü New York pamuk borsasının düşeceğini öngördük. Tekstildeki iplik fabrikalarının kapandığını ve talebim daraldığını da önceden görebildik. Bu nedenle böyle cesur bir karar alarak trade zararı yazmayı göze aldık.

Ama zarar açıkladığınız için bu sene temettü veremeyeceksiniz. Özellikle temettü yatırımcısı için bu iyi bir gelişme değil.

Evet biz yıllardır temettü veren bir şirketiz. Bir tek bu sene zarar ettiğimiz için temettü veremeyeceğiz. Ama 600 bin lotluk geri alım yaparak yatırımcılarımızı mağdur etmemeye çalıştık. Prosedürümüz el verdiği imkanlar dahilinde geri alım programlarına da devam edeceğiz.

Bu sene ne kadar büyüme öngörüyorsunuz?

Biz bu sene yüzde 70-75 büyümeyi öngörüyoruz bu kapsamda ciroda da 4 milyar TL'nin üzerine çıkarız. Geçen sene zaten 2.5 milyar TL'lik bir ciro gerçekleştirmiştik.

İleriye yönelik hedefleriniz neler?

Biz dünya genelinde çok büyük bir network'e sahibiz. Dünyada çok fazla fırsat bulunduğunu düşünüyoruz. İleriye yönelik finansal büyümeyi ve finansal yatırımlar yapmayı öngörüyoruz. Girişim sermayesi yatırım ortaklığı kurup finansta da büyümeyi planlıyoruz.

"Ben çok iyi bir trader olduğuma inanıyorum" dediniz. Bu sene pamukta nasıl bir seyir bekliyorsunuz?

İyi bir trader piyasayı çok yakından takip edip, nakit kesmeyi iyi bilmeli. Ben volatilitenin yüksek olacağını düşünüyorum. Bu nedenle ikinci çeyreğe yönelik nokta atışlar yapmak yerine marjları daha geniş tutarak yakından takip etmenin çok daha doğru bir strateji olacağını öngörüyorum. Nitekim hiç beklemediğimiz bir anda büyük bir savaş çıktı.

"Yaklaşık 850 bin dolar tutarında yeni kaynak girişi sağladık"

2024 yılında Pulse Finansal Teknolojileri kurduk. Bu şirketimiz finansal teknolojiler alanında yenilikçi ve ölçeklenebilir çözümler geliştiriyor. Amiral gemimiz olan Yatırımcı.AI, yapay zekâ destekli analiz altyapısıyla, yatırımcıların finansal piyasalarda hızlı, objektif ve veriye dayalı kararlar almasını mümkün kılan yeni nesil bir yatırım platformu. Yatırımcı.AI, hisse senetlerinden yatırım fonlarına ve döviz piyasalarına kadar çok çeşitli varlık sınıflarında derin analiz, güvenilir sinyal üretimi ve kullanıcı dostu arayüzüyle öne çıkıyor. 2 milyon 500 bin TL sermayeyle kurduğumuz Pulse, bir yıl gibi kısa bir sürede güçlü iş modeli ve sürdürülebilir vizyonu sayesinde önemli bir yatırımcı ilgisiyle karşılaştı. Son yatırım turunda da doğrudan hisse satışı ve sermaye artışı yoluyla yaklaşık 850 bin dolar tutarında yeni kaynak girişi sağlandı. Buraya bir de banka entegrasyonu kuracağız. Bu kapsamda Türkiye'nin büyük bankalarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Ayrıca global pazara sunacağımız Investmine projemizle de yapay zekâ tabanlı yatırım analiz altyapımızı uluslararası yatırımcıların kullanımına açmayı hedefliyoruz.

"Hobilerimi hayat koşulları belirledi"

Benim hobilerim zevklerimle ve tercihlerimle değil hayat koşullarım ile şekillendi. Uzak Doğu sporlarının tamamını yaptım. Dövüş savaşlarının tamamını bilirim. Bunun yanı sıra kayak, tenis, fitness hobilerim arasında yer alır. Babam (Batı Trakya Türklerinin haklarını koruma mücadelesi ile tanınan tıp doktoru ve siyasetçi Sadık Ahmet ) ve dedem tespih, kol düğmesi ile kravata meraklıydı. Bu izlenim bende koleksiyona dönüştü. Ayrıca dalış yaparım. Kitap okumayı çok severim, bu kapsamda da özellikle biyografi okurum. Yemek yapmaya meraklıyım. Deniz mahsulleri ağırlıklı makarna spesiyalim.

STK'larda da çok aktif

1979 Yunanistan Gümülcine (Komotini) doğumlu olan Levent Sadık Ahmet, ilkokul ve ortaokul eğitimini Yunanistan'ın Gümülcine şehrinde, lise eğitimini de İSTEK Vakfı Özel Bilge Kağan Koleji'nde tamamladı. Ardından, Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'nden mezun olan Levent Sadık Ahmet, lisans eğitimi sonrasında ABD'de bulunan University of California Irvine'de pazarlama ve yönetim eğitimi aldı. Pamuk tüccarı olarak başladığı iş hayatına emtia ticareti ile devam etti ve büyük başarılara imza attı. Levent Sadık Ahmet, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk - Yunan İş Konseyi'nin Başkanlığını yapmakla beraber, 2014 yılında Yılıneniyisi.com tarafından "Yılın İş Adamı" ve 2015 yılında 12. Dünya İş Konseyi Liderler Zirvesinde Avrupa Altın Hizmet Ödülü'ne layık görüldü. Halihazırda, Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Balkan Başkanlığı görevini sürdürüyor. Evli ve 2 çocuk babası olan Levent Sadık Ahmet ileri düzeyde İngilizce ve Yunanca biliyor.

BİZE ULAŞIN