İDRİZ ÇOKAL/ R&R Kundura'da son durum… Satılık safkan Arap tayları… Ünlü markaların trikocusuna rağbet yüksek… Unvanını değiştirdi, yeniden konkordatoya gitti…
R&R Kundura'da son durum
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç ve yakın dostu Golf Federasyonu Kurucu Başkanı Rayif Bilir'in 2017 yılında kurduğu R ve R Kundura Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ni kamuoyu ilk bu sayfalardan okumuştu. Türkiye'nin en büyük grubunun patronu Rahmi Koç, el işi özel ayakkabı üretimi yapan bir şirkete ortak olmuştu. R ve R Kundura ticari bir yatırım değil, butik bir yatırım. 2018 yılından bu yana el yapımı ayakkabı üretimi yapıyor. Firmanın atölyesinde Türkiye'nin en yetenekli ustaları, klasik el aletleri ve dünyanın en kaliteli derileriyle kişiye özel modeller tasarlıyor ve üretiyor. Yani özel ve butik üretim yapılıyor. Günde üç dört çift ayakkabı üretimi ancak yapılıyor. Firmanın 700'ün üzerinde özel müşteri portföyü var. R&R Handmade Shoes markalı ürünler yine Rahmi Koç tarafından kurulan Edwards mağazalarında 33 bin 500 liradan başlayan fiyatlarla satılıyor. Sadece mağazalarda değil, online sitelerinde de satışları mevcut. Butik üretim yapan markanın Edwards.com.tr üzerinden satış yapması dikkatimizi çekti.
R&R Handmade Shoes kişiye özel butik üretim yaptığı için şimdiye kadar hiç reklam yapmamıştı. Geçtiğimiz günlerde ilk kez bir reklamıyla karşılaştık. Reklamı görünce acaba butik üretim, seri üretime mi dönüşecek diye merak ettik. Bu konuda bir açıklama yapılır ise onu da markanın özel müşterilerine ulaştırmak isteriz…
Satılık safkan Arap tayları
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün (TİGEM) geçmişi, Osmanlı dönemine dayanır. İlk başlangıç noktası da haralardır. Ordunun ve sarayın iaşe ihtiyacını karşılamak ve at yetiştirmek üzere kurulan kurumun Osmanlı'nın güçlü olduğu dönemlerde arazi büyüklüğünün 4 milyon dekarı bulduğu söylenir. İmparatorluğun son dönemlerinde ise bu araziler 450 bin hektara kadar gerilemiş.
Cumhuriyet döneminde ise bu devlet çiftliklerine zirai kimlik eklendi. 1937 yılında ordunun ihtiyacını karşılamak için Zirai Kombineler kuruldu. Yurdun değişik yerlerinde Hazine arazileri belirlenerek çiftlik haline dönüştürüldü. Bu kombineler bir taraftan ordunun ihtiyaçlarını karşılarken, bir taraftan da bunlara modern tarım tekniklerinin uygulanması, tarım sanayinin geliştirilmesi ve bu konularda çiftçilere önderlik ve öğreticilik yapma görevi verildi. 1984 yılında TİGEM adını alan bu çiftlikler, Türkiye'de tarım ve hayvancılığın kalkınmasında önemli bir rol üstlendi. Şu anda da sertifikalı tohumluk, at yetiştiriciliği ve damızlık konusunda önemli işler yapıyorlar.
TİGEM çiftliklerinin toplamı 35 idi. Bunlardan 18'i, geçen yıllarda özel sektöre 30 yıllığına kiralandı. Devletin elinde de 17 TİGEM çiftliği kalmıştı. Bunlardan biri de Karacabey'de kurulu. İşletme, 1300 yılında Çiftlikat-ı Hümayun adı ile kurulmuş, 1926 yılında Ziraat Vekâletine devredilerek, Karacabey Harası olarak ticari hayatını sürdürmüştü. Bu işletme 1984 yılından bu yana ise TİGEM bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor.
Karacabey Tarım İşletmesi özellikle yarış atları yetiştiriciliği ile öne çıkıyor. Burada yetiştirilen atlar da her yıl ihale ile satışa çıkarılıyor. İşte bu ihalelerden birisi de 24 Temmuz 2025 tarihinde saat 13.00'de yapılacak. Karacabey'de yetişen 2023 – 2024 doğumlu 46 baş dişi ve 24 baş erkek olmak üzere toplam 70 baş safkan Arap koşu tayı tek tek açık arttırma usulü ile satılacak. İhaleye katılacak olanların tay başına 70 bin lira geçici teminat yatırması gerekiyor. İlgilenenlere duyurulur…
Ünlü markaların trikocusuna rağbet yüksek
Türkiye'nin en köklü triko üreticilerinin başında Arsu Triko gelir. Temeli Çemberlitaş'ın dönemin en meşhur hanlarından Güneş Han'da 1992 yılında atılmış. Birçok tekstilci gibi Malatyalı olan iş insanı Turgay Akşahin'in kurduğu firma, bugün Merter'de faaliyetlerini sürdürüyor. Dokuma ve örme triko üretimi gerçekleştiren şirketin yıllık kapasitesi 700 bin adet. Kapasitesi büyük olmasına büyük ancak hazır giyim sektöründeki birçok firma gibi Arsu Triko'nun da kapasite kullanım oranı piyasadaki daralma nedeniyle düşmüş durumda. Şu anda yüzde 50 kapasite ile üretimini sürdürüyor. İş hacmi gerileyen şirket halen 65 kişiye istihdam sağlıyor. Sektörün bu köklü kuruluşunun en önemli özelliği ise üst segment üretimi. Haberimiz de bununla ilgili zaten. Öğrendiğimize göre üst gelir seviyesine hitap eden yerli ve yabancı birçok perakende zincirine triko üretimi gerçekleştiren Arsu Triko'nun kapısını bu sıralar çalan çalana. Damat, Network, Beymen Club, Beymen Business, Ramsey, Brooks Brothers gibi markalara üretim yapan şirket, ABD'li hazır giyim zinciri Wear Sierra'dan da sipariş almış. Yine bazı ABD ve Avrupalı firmalarla da görüşme halindeymiş. Ek gümrük vergilerinin uygulandığı ve ürün tedarikinin zor olduğu bu dönemde, siparişlerini Arsu Triko'ya emanet edenler arasında, internet üzerinden satış yapan yabancı firmaların olduğunu da belirtelim. Ancak Turgay Akşahin, gelen siparişlerin adet olarak az olduğunu belirtiyor. Son yıllarda darboğaza giren hazır giyim sektöründe aranan üretici olmak elbette çok önemli. Biraz da sipariş adetleri artsa, Arsu Triko gibi sektörün köklü kuruluşları önlerini daha iyi görecekler. Siparişlerde artış sürecinin yeniden başlaması en büyük dileğimiz…
Unvanını değiştirdi, yeniden konkordatoya gitti
2018 Eylül ayında ayakkabıcılık sektörüyle ilgili peş peşe konkordato haberleri geldi. Hotiç, Beta Ayakkabı, İnci Nando markası ile bilinen Sabo Ayakkabı gibi sektörün önemli firmalarından çoğu konkordato talebinde bulundu. Dergi olarak konkordato süreçlerini en iyi takip eden yayınlardan biriyiz desek abartmış olmayız. Kim konkordatoya girdi, kim çıktı bunları olabildiğince hızlı ve yalın haliyle okurlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Bu haberleri verirken konkordato süreçlerini de aktarıyoruz. Örneğin konkordatoya giden şirketi iflas etti gibi veren yayınlardan ayrışıyoruz.
Ayakkabı sektöründe konkordato haberlerine yer verirken, konkordato süreçlerini tamamlayıp düzlüğe çıkanları da sayfalarımıza taşıdık. Hotiç Ayakkabı'nın konkordato süreçlerini tamamladığına yine bu sayfalarımızda yer verdik. Bu süreçte haberini yaptığımız şirketlerden biri de Yeşil Kundura idi. Yeşil Kundura'nın da konkordato süreçlerine sayfalarımızda yer vermiş, en son 2023 yılı Aralık ayında konkordatodan çıktığını yazmıştık. Şirket ile ilgili mahkeme bütün tedbirleri kaldırıp konkordato komiserlerinin görevlerini sonlandırmıştı. Yani şirket mahkeme korumasından çıkıp, yoluna devam ediyordu.
Ancak bu kez farklı bir durum oluştu. 2025Şubat ayında Yeşil Kundura'nın şirket unvanı HK Kundura Sanayi Anonim Şirketi olarak değişti. Yeşil Kundura Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Kızanlıklı'nın isminin ve soyadının baş harflerinden oluşan yeni isimle faaliyetine devam eden HK Kundura, tekrar konkordatoya gitmiş. Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, şirketin talebini kabul ederek üç aylık geçici mühlet kararı vermiş. Üç ay sonra mahkeme kesin mühlet kararı verir mi, onu şimdiden öngörmek zor. Ama gerçek şu: Yeşil Kundura konkordatodan çıktı çıkmasına ama yeni ismi ile tekrar konkordato kararı aldırdı. Bu gelişme bize ilginç geldi…