ÖZBEY MEN/ Beş parmağında beş marifet bir iş insanı o. Eğitim için gittiği Almanya'nın bugünkü başkenti Berlin'de okulunu bitirdikten sonra iş kurup, restoran işletmeciliğine başladı. Bugün Fransa'dan Hollanda'ya, İsviçre'den Belçika'ya dönerin tüm Avrupa'ya yayılmasında onun da büyük emeği var. Türkiye'ye döndükten sonra turizme adım atıp, otelciliğe soyundu. Kurduğu Titanic'in bugün 9'u Türkiye'de, 4'ü Almanya'da olmak üzere 13 oteli bulunuyor. AYG Group Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün, otel zincirini yurtdışına açmak için kolları sıvamış durumda. Franchising modeliyle dünyanın pek çok ülkesinde oteller açmayı planlayan Aygün, startı Mısır'dan vermiş. Mısır'ın dünyaca ünlü turizm şehri Sharm El Sheikh'ta inşaatı süren Titanic Deluxe Sharm El Sheikh'ın 2026'nın başında hizmete girmesi bekleniyor. Marina işletmeciliği ve sağlık turizmi de Aygün'ün planları arasında. 7 binin üzerinde kişiye doğrudan istihdam sağlayan AYG Group'un patronu Mehmet Aygün ile iş hayatını ve yeni projelerini konuştuk…
Nerelisiniz? İş hayatına ne zaman ve nasıl başladınız?
Aslen Giresunluyum. İş hayatına aile işletmesi olan şarküteri İşletmeciliği ile başladım. 1970'li yılların sonunda Berlin'de yiyecek içecek sektöründe çalışmaya başladım. Kısa bir süre sonra Hasır Restoran'ı açarak hizmet sektöründe girişimcilik yolculuğuma adım attım. Döneri ilk kez Berlin'de, sahibi olduğum Hasır Restoran'da sundum. Bu fikir, geleneksel lezzetleri modern bir şehir insanının temposuna uyarlama arzusundan doğdu. Berlin gibi kozmopolit ve hızlı tempolu bir şehirde, lezzetli, doyurucu, ekonomik ve aynı zamanda hızlı servis edilebilecek bir yemeğin büyük ilgi göreceğini düşündüm. Dönerin bu özellikleri, onu çok cazip kıldı. Böylece döner, sadece bir sokak lezzeti değil; farklı kültürleri buluşturan, zamanla tüm Avrupa'ya yayılan bir lezzet haline geldi. Kısa sürede büyüyen bu girişim, sonraki yıllarda otelcilik ve turizm yatırımları için güçlü bir temel oluşturdu.
Eğitiminiz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Almanya'da tamamladığım eğitimimin yanı sıra, asıl gelişimi iş dünyasında ve sahada kazandığım deneyimlerle birlikte farklı ülkelere seyahatlerim ve dünyanın birçok ülkesinde deneyimlediğim restoranlarda edindiğim tecrübelerle sağladım. Benzin istasyonu işletmeciliği, gıda sektörü, Tekel bayiliği, inşaat, gayrimenkul ve otobüs işletmeciliği gibi farklı alanlarda kazandığım bu çok yönlü deneyimler, profesyonel yetkinliklerimi önemli ölçüde artırdı.
Turizm sektörüne nasıl girdiniz? Neden bu sektörü tercih ettiniz?
Turizm sektörüne 1991 yılında ilk otelimizi İstanbul'da açarak girdik. Otobüs ve restoran işletmeciliği alanındaki deneyimimizle insan odaklı hizmet sunmaya odaklandık; kaliteli yemek, konforlu ortam ve üst düzey misafirperverlik anlayışıyla hareket ettik. Bu değerleri ve birikimimizi konaklama sektörüne taşımak ise bizim için doğal ve stratejik bir adım oldu. Türkiye'nin turizm potansiyeline inandım ve bu sektörde güçlü bir marka yaratmak hedefiyle yola çıktım. AYG Group bugün turizm, gastronomi, inşaat ve enerji gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Titanic Hotels, Cullinan Belek, Aygün İnşaat ve Hasır Gastronomi Grup bunlardan bazıları. Yurt içi faaliyetlerimizi Aygün ve Günaylar ticari unvanları ile, yurt dışında ise Moonday Gmbh olarak yatırım ve operasyon süreçlerini yönetiyoruz. Bunlar aile şirketi olmakla birlikte, profesyonel, kendi alanında uzman ekiplerin görev aldığı bir yönetim anlayışıyla çalışıyoruz.
Toplam kaç oteliniz var? Neden Titanic ismini seçtiniz?
Bugün itibariyle 9'u Türkiye'de, 4'ü Almanya'da olmak üzere 13 otelimiz bulunuyor. Bunlar Titanic ismiyle hizmet veriyor. Bir tane de Cullinan Belek ismiyle otelimiz var. Titanic ismini tercih etmemizin sebebi, gücü, ihtişamı ve unutulmazlığı simgelemesidir. Marka tescili bize aittir ve global haklarına sahibiz. Bu ismi kullanmak isteyen çok oluyor; ancak titiz bir marka koruma politikamız var.
Yatak kapasiteniz ne kadar? Yeni otel yatırımı planlıyor musunuz?
Yatak kapasitemiz yaklaşık 10.000'in üzerinde. Lüks segmentte, şehir ve resort otelciliğinde güçlü bir konumdayız. Sezona ve lokasyona göre değişiklik gösterse de yıllık ortalama doluluk oranlarımız yüzde 80'in üzerinde. Orta Doğu ve Balkanlar bölgelerindeki yeni projelerimizi yakın bir gelecekte hayata geçirme hedefindeyiz. Lokasyon en önem verdiğimiz konu olduğu için ülke ve yer konusunu belirleme aşamasında çok titiz hareket ediyoruz. Marina ve sağlık turizmi gibi alanlarda da stratejik yatırımlarımızı planlama aşamasındayız. Bu kapsamda, farklı ülkelerdeki fırsatları titizlikle değerlendiriyoruz ancak şu an için spesifik lokasyon ve proje detaylarını netleştirme sürecindeyiz. Marina yatırımlarımız ve sağlık turizmi projelerimiz, bölgesel ihtiyaçlar ve pazar dinamiklerine göre şekillenecek ve uzun vadeli sürdürülebilir büyümeye odaklanacaktır. Süreç halen fikir ve geliştirme aşamasında olup, önümüzdeki dönemlerde somut adımlarla bu vizyonumuzu gerçekleştirmeyi planlıyoruz.
Grubunuzun toplam cirosu ne kadar? Kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz?
Her yıl belirlediğimiz büyüme hedeflerine istikrarlı bir şekilde ulaşarak sürdürülebilir ciro artışımızı devam ettiriyoruz. Grup olarak yıllık ciromuzun büyük bir kısmı, yaklaşık yüzde 70'i turizm sektöründen geliyor. Toplamda 7 binin üzerinde kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Dolaylı istihdamla birlikte bu sayı çok daha fazla.
Yaşanan savaşlar ve jeopolitik gelişmeler turizm sektörünü ve yatırım planlarınızı nasıl etkiliyor?
Yeni otel yatırımlarımız hem yurt içinde hem de yurt dışında sürüyor. Yakın gelecekte Orta Doğu ve Balkanlar'da yeni projelerimiz olacak. Ayrıca marina ve sağlık turizmi gibi alanlarda da stratejik yatırımlar planlıyoruz. Franchise modeliyle yakın zamanda Mısır Sharm El Sheikh'te eşsiz bir sahil şeridinde 283.250 metrekarelik geniş bir alana yayılan Titanic Deluxe Sharm El Sheikh hizmete girecek. Bu bizim için ilk franchising otel projemiz olacak. Bugüne kadar hem yurt içi hem yurt dışında birçok iş birliği teklifi aldık; bazıları stratejik ön değerlendirme sürecinde kalırken, diğerleri detaylı inceleme ve müzakere aşamalarına kadar ilerledi. Ancak markamızın gelişim rotası ve piyasa koşullarını göz önünde bulundurduğumuzda, şimdi bu modeli hayata geçirmek için en uygun zaman olduğuna karar verdik. Kendi kalite standartlarımızı sürdürülebilir biçimde garanti altına alabileceğimiz, güvenilir ve uyumlu partnerlerle franchise modelini geliştireceğiz. Jeopolitik gelişmeler sektörü zaman zaman olumsuz etkiliyor. Ancak biz, farklı pazarlara açılarak ve dijital pazarlama gücümüzü artırarak bu riskleri minimize etmeye çalışıyoruz. Güçlü bir misafir sadakat programımız ve çeşitlendirilmiş pazar portföyümüz var.
Türkiye'nin uyguladığı ekonomik politikaları kısaca değerlendirir misiniz?
Türkiye son dönemde ekonomik istikrarı sağlamak adına kararlı adımlar atılıyor. Mali disiplin ve yapısal reformlar yönünde izlenen politikaları olumlu buluyorum. Özellikle ihracat ve turizm odaklı büyüme modeli, Türkiye'nin potansiyelini ortaya çıkarmak açısından oldukça kıymetli. Genç ve dinamik nüfusumuz, girişimcilik kültürümüz ve coğrafi avantajlarımızla Türkiye'nin geleceğine olan inancım tam. Ülkemiz hem bölgesel hem de küresel ölçekte her geçen gün daha da güçlenmekte.
Türkiye turizmde daha fazla nasıl büyür?
Katma değeri yüksek, misafir memnuniyetini ve sadakatini artıran deneyim odaklı turizm konseptlerinin geliştirilmesi önceliklendirilmelidir. Özellikle sağlık, spor, gastronomi ve kültür turizmi gibi farklı segmentlere yönelik yatırımlar artırılmalı; bu alanlarda uluslararası rekabet gücünü yükseltecek projelere odaklanılmalıdır. Ayrıca destinasyonların küresel ölçekte bilinirliğini artırmak adına çok kanallı ve hedef odaklı uluslararası tanıtım kampanyaları yaygınlaştırılmalıdır.
Görev yaptığınız sivil toplum kuruluşları var mı?
Evet, çeşitli turizm ve iş dünyası STK'larında aktif görevlerim bulunuyor. Aynı zamanda eğitim ve sosyal sorumluluk alanlarında faaliyet gösteren vakıflara da desteklerimiz sürüyor. Sahip olduğum deneyim ve bilgi birikimimle tüm çalışmalarda, gereken yerde ve zamanda etkin şekilde yer alıyorum. Özellikle turizm odaklı platformlarda sektörün gelişimine katkı sunmayı, ortak akılla üretilen projelere destek vermeyi ve sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalarda rol almayı önemsiyorum. Özellikle kamu-özel sektör iş birliklerini güçlendiren, genç girişimcilere ilham veren ve uluslararası bağlantıları kuvvetlendiren oluşumlarda yol gösterici bir rol üstleniyorum.
Golf ve teniste uluslar arası dereceleri var
Spor yapmayı, özellikle golf ve tenis oynamayı çok sevdiğini söyleyen Mehmet Aygün, ayrıca dünya mutfaklarını keşfetmenin ve seyahat etmenin de hobilerim arasında olduğunu belirtiyor. Aygün, "Döneri Avrupa'ya tanıtan kişi olarak yemek yapmak da her zaman büyük keyif aldığım bir uğraş. Golfte uluslararası turnuvalarda derece ve ödüllerim oldu. Bu sporları sadece bir hobi değil, aynı zamanda iş yaşamında odaklanmayı ve stratejik düşünmeyi destekleyen faaliyetler olarak görüyorum. Uluslararası başarılarımızı, antrenmanlarımızı gerçekleştirdiğimiz sahaların kalitesiyle pekiştiriyoruz. Antrenmanlarımızı sürdürdüğümüz Cullinan Links Golf Club, 2025 IAGTO European Convention kapsamında "Avrupa'nın En İyi Golf Sahası" ödülüne layık görüldü. Türkiye'nin önde gelen golf destinasyonlarından Belek'te yer alan saha, dünya standartlarındaki altyapısı ve üstün misafir deneyimiyle bu prestijli unvanı kazanarak ülkemize de büyük bir gurur yaşattı" diyor.