HÜLYA GENÇ SERTKAYA / Dijital platformların yükselişi ve iklim değişikliğiyle mücadele çabaları, rekabet hukukunu yeniden şekillendiriyor. Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin yeni dönemde rekabet hukukunun merkezinde yer alacağını vurgulayarak, artık sadece fiyat, üretim miktarı ve pazar payı değil; veri hakimiyeti, algoritmik yönlendirme ve toplumsal fayda gibi yeni parametrelerin de hukuk düzenlemelerinde belirleyici olacağını kaydetti. Rekabet hukukunda yaşanan küresel dönüşüme ayak uydurmak için Türkiye'nin önemli adımlar attığına işaret eden Küle, Türkiye'nin bu değişimin lider ülkelerinden biri olduğunun altını çizdi. Dijital ekonomide hızla değişen dinamiklere ayak uydurmak için denetim araçlarını yapay zekâyla güçlendirdiklerini dile getiren Küle, yerinde incelemelerde dijital delil toplama kapasitesini artırdıklarını söyledi. İnsan kaynağı ve teknolojiye yatırımlarının devam edeceğini vurgulayan Küle, sektörlere yakın takibi sürdüreceklerini açıkladı. 2025'in ikinci yarısında mobil ekosistemler, kırmızı et ve hızlı tüketim ürünleri gibi farklı alanlardaki sektör araştırmalarını sonuçlandırmayı hedeflediklerini belirten Küle, ilaç sektörü çalışmalarının ise çok boyutlu şekilde devam ettiğini vurguladı. Küle, 30 Temmuz itibarıyla Rekabet Kurumu'nun yürütmekte olduğu toplam aktif soruşturma sayısının 47 olduğunu kaydetti. Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, PARA Dergisi'ne verdiği röportajda, Kurum'un yürüttüğü soruşturmalardan, sektör incelemelerine, küresel ve ulusal ölçekte rekabet hukukunda yaşanan değişimden yapay zekâ çalışmalarına ve dijital platformlara yönelik kanun teklifi taslağına kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Ayrıntılar röportajımızda…
Rekabet Kurumu, son dönemde aldığı kararlar ve açtığı soruşturmalarla sıkça gündemde. Bu durumu rekabeti bozan davranışların artması olarak mı, yoksa rekabet hukukunun daha etkin kullanılması olarak mı değerlendirmeliyiz?
Esasen bu soruyu, her iki tespitin de doğru olduğu şeklinde cevaplayabiliriz. Son dönemlerde rekabeti bozan davranışlar ve konsolide yapılar artmış olmakla birlikte, rekabet hukukunun da daha etkin uygulandığını söyleyebiliriz. Rekabetin güncel gündem maddelerinden biri olmasının temel nedenlerinden biri, ihlal türlerinin bizim çalışmalarımızla gün yüzüne çıkmasıdır diyebiliriz. Sadece geleneksel piyasalarda değil, aynı zamanda dijital ekonomi, platform hizmetleri ve veri temelli pazarlar gibi yeni alanlarda da etkin bir denetim anlayışı geliştirdik. Bu performansımıza da yansıdı. Rekabet Kurumu, 2024 yılında toplam 487 dosyayı karara bağladı; bunların 166'sı doğrudan rekabet ihlallerine ilişkin. İhlaller nedeniyle uygulanan idari para cezaları ise 2024'te yaklaşık 7.5 milyar liraya ulaştı. 2025'in ilk yarısında ise yaklaşık 5 milyar lira tutarında ceza uygulandı.
Günümüzde piyasalar ve iş yapma şekilleri sürekli değişiyor. Rekabet Kurumu, yeterince proaktif mi?
Teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Yapay zekâ üzerinde çalışıyoruz. Yapay zekâ, bize büyük veride anomalileri yakalamamızda yardımcı oluyor. Konvansiyonel çalışma şekli ile çok uzun bir sürede ulaşabileceğimiz bir sonuca, yapay zekâ ile çok daha geniş bir alanda, çok daha kısa sürede ulaşabiliyoruz. Bunun için iktisadi analiz dairemizi güçlendirdik. Tarihimizde ilk kez analist uzmanlar aldık. Yazılım, donanım ve insan kaynağına ciddi yatırımlar yapıyoruz. Kurumun genç ve dinamik teknik ekibi, piyasadaki güncel yazılımları ve teknolojik trendleri yakından takip ederek, süreçleri adapte ediyor, İnsan kaynağı ve teknoloji yatırımlarımız sürecek. Şunu da not etmek isterim; Rekabet Kurumunun beşeri sermayesi belki de kamudaki en değerli beşeri sermayedir.
Ayrıca, rekabet hukukunu güncel piyasa koşullarına uyarlamak için önemli mevzuat düzenlemelerine imza attık. Para Cezaları Yönetmeliği'ni güncelleyerek ihlallere daha etkin yaptırımlar getirdik. İş gücü piyasasındaki rekabet ihlallerine ilişkin kılavuz niteliğinde ikincil mevzuat hazırlandı, kamuoyuna sunuldu. Bu yıl sonu itibarıyla ikinci mevzuatımızın neredeyse tamamını yeniden güncellemiş olacağız. Rekabet otoritelerinin; ihlale konu teşebbüslerin ve ihlal çeşitlerinin oluşmasında, pazara olan tahribatlarında, mutlaka onların bir adım önünde olması önemli. Bu nedenle, sorun yaşanabilecek sektörlerde resen inceleme başlatarak oldukça proaktif bir tutum sergiliyoruz. 2024 yılında açılan rekabet ihlali dosyalarının yarısından fazlası (88 dosya) resen inceleme yoluyla başlatıldı. Bu sayı önceki yılların beş katına ulaştı.
Dijital pazarlarda rekabetin etkin işlemesi için yeni düzenleme uzun bir süredir gündemde. Hazırlanan kanun teklifi taslağı neler getiriyor?
Dijital pazarlarda rekabetin sağlıklı işlemesi için hazırlanan yeni yasal düzenlemenin, yeni yasama döneminde Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine alınmasını ve yasalaşmasını bekliyoruz. Rekabetin bozulmasına yol açan uygulamaları sınırlamayı amaçlayan kanun teklifi taslağı, büyük dijital platformlara yönelik özel yükümlülükler getiriyor. Taslak, Avrupa Birliği'ndeki Dijital Pazarlar Yasası'na benzer hükümler içeriyor. Google, Apple, Meta gibi küresel teknoloji devlerinin yanı sıra Türkiye'de faaliyet gösteren büyük dijital platformları da kapsayan düzenlemenin temel amacı, bu platformların tüketiciler ve işletmeler üzerindeki orantısız pazar gücünü dengelemek. Kullanıcıların yalnızca belli uygulamalara yönlendirilmesini engelleyecek düzenleme ile rekabetin adil koşullarda işlemesi hedefleniyor. Teklif taslağına göre, büyük platformlar artık kendi hizmetlerini öne çıkaran veya kullanıcıları yalnızca kendi uygulamalarını kullanmaya zorlayan uygulamalarda bulunamayacak. Kullanıcılar, istemedikleri uygulamaları cihazlarından kolayca silebilecek ve hangi uygulamaları kullanacaklarına özgürce karar verebilecek. Yeni düzenleme, sadece bireysel kullanıcılar için değil, dijital platformlarda hizmet sunan işletmeler için de önemli değişiklikler içeriyor. Platformlar üzerinden sunulan hizmetlerin karşılığında yapılan ödemeler ve elde edilen sonuçların daha şeffaf şekilde görülmesi sağlanacak. Böylece küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital pazarda rekabet etme şansı artacak.
Teklif taslağına göre, kurallara uymayana ciddi yaptırımlar geliyor. Düzenlemeye uymayan platformlara, yıllık cirolarının yüzde 10'una kadar para cezası verilebilecek. İhlallerin tekrarlanması halinde bu oran yüzde 20'ye çıkabilecek. Ağır durumlarda ise hizmetin tamamen elden çıkarılması gibi yaptırımlar gündeme gelebilecek.
Gelişen teknoloji ve sürdürülebilirlik adımları vb. dikkate alındığında; küresel ölçekte "rekabet hukuku" nasıl bir değişim gösteriyor?
Dijital platformların yükselişi ve iklim değişikliğiyle mücadele çabaları, rekabet hukukunu yeniden şekillendiriyor. Dijitalleşme, yapay zekâ ve büyük veri gibi teknolojik gelişmelerin yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğe yönelik artan farkındalık, rekabet hukukunun klasik çerçevesini zorluyor. Artık sadece fiyat, üretim miktarı ve pazar payı değil; veri hakimiyeti, algoritmik yönlendirme ve toplumsal fayda gibi yeni parametreler de hukuk düzenlemelerinde belirleyici oluyor. Dijital platformlar, rekabet hukukunun merkezine oturmuş durumda. Avrupa Birliği, bu yeni gerçekliğe uyum sağlamak amacıyla Dijital Piyasalar Yasası (DMA) gibi kapsamlı düzenlemeleri hayata geçiriyor. Öte yandan, sürdürülebilirlik artık sadece çevre politikalarının değil, ekonomik düzenin de merkezinde yer alıyor. Karbon salımını azaltmak, döngüsel ekonomi uygulamalarını teşvik etmek ve enerji verimliliğini artırmak gibi çevresel amaçlarla yapılan şirket iş birlikleri, rekabet hukukunun yeni sınırlarını belirliyor. Avrupa Komisyonu, belirli koşullarda bu tür iş birliklerini rekabet hukuku dışında bırakmaya başladı.
Türkiye bu değişimin neresinde?
Türkiye bu değişimde lider ülkelerinden biri. Türk Rekabet Kurumu yaptığı soruşturmalarla, incelemelerle, verdiği muafiyetlerle ve birleşme devralma kararlarıyla değişen rekabet hukuku paradigmasının en iyi temsilcilerinden biri. Hatta bu konuda size çok çarpıcı bir örnek vermek isterim. Belki de dünyada ilk kez, bir devralma dosyasında, "yatırım taahhüdü" şarta bağlandı. Rekabet Kurulu 18 Nisan 2025'te Tofaş/Stellantis devralma işlemine tarihi bir kararla onay verdi. Söz konusu iznin tarafların yatırım yapma şartına bağlanması Kurum tarihi bakımından bir ilki oluşturuyor. Bu kararın, genellikle statik olarak fiyat/çıktı analizine dayalı toplumsal refah kriterinin daha geniş ve rekabetin dinamik etkilerini dikkate alan bir anlayışla ele alınması gerektiğini göstermesi bakımından uluslararası içtihat ve literatüre de önemli bir katkı sağlaması bekleniyor. Örneğin bu yatırım taahhüdünün birçok etkisi olacak. İhracatta etkisi artı 25 milyar dolar. İstihdama etkisi yan sanayinde yaklaşık 30 bin kişilik ilave istihdam. Bu yapı; Türkiye'deki otomotiv yedek parçası üretiminden 1 milyar dolarlık alım yaparken bu 2 milyar dolara çıkacak. Dolayısıyla tüketici refahının en çoklaştırılması, ülke ekonomilerinin sürdürülebilir ve kalkınmaya yönelik pozisyonları artık rekabet otoritelerinin en asli görevlerinden biri. Bu nedenle geçmişteki klasik anlayışlar terk ediliyor. Örneğin, sadece birleşme devralma dosyalarında değil, hâkim durum dosyalarında da biz ciddi anlamda toleranssız hareket ediyoruz. Sürdürülebilirlik alanında Avrupa'daki kadar kapsamlı bir sistem henüz bulunmasa da Rekabet Kurumu, çevre odaklı iş birliklerinin hukuki niteliğini değerlendirmek üzere çeşitli bireysel muafiyet kararları vermiş durumda. Kurum, bu alanda rehberlik sağlayacak yeni politikalar oluşturmak için iç çalışmalarını başlattı. Hedef, sürdürülebilirlik ve rekabet hukukunun uyumlu hale getirildiği bir model geliştirmek.
Rekabet Kurumu, başta yerinde incelemeler olmak üzere, "delil elde etme araçları" açısından hangi noktada?
Rekabet Kurumu yerinde incelemeleri, dijital çağın gereklerine uygun şekilde gerçekleştiriyor. Kurumun sahip olduğu donanım ve yazılım gayet iyi. Elektronik ortamlarda yapılan incelemelerde, yüksek işlem gücüne sahip donanımlar ve uluslararası geçerliliği bulunan profesyonel adli bilişim yazılımlarımız var. Bu alana çok ciddi yatırımlar yaptık. Soruşturmalarımızın bu denli sonuç odaklı olması, etkin yerinde incelememizin bir parçası. Yerinde incelemelerde dijital delil toplama kapasitemizi artırıyoruz. Yeni nesil teknolojiler, yapay zekâ destekli analiz araçları ve dinamik insan kaynağı, süreçleri daha etkin ve verimli hale getirmemizi sağlıyor. Özellikle yerinde incelemelerde verimliliği artırmak amacıyla yapay zekâ destekli yazılımlar Kurum bünyesinde geliştiriliyor. Bu gelişmeyle birlikte denetim süreçlerinin hızlandırılması ve analiz kabiliyetinin daha da artırılması hedefleniyor.
Temel görevlerinizden biri kartelleşmeyi ve hâkim durumu engelleme. Türkiye'de bu konuda ne tür sorunlar yaşanıyor?
Kimi dosyalarımızda hâkim durum ve kartel vakalarını birlikte yaşayabiliyoruz. Ancak hem kartel tarafı (4. maddemiz) hem de hâkim durum (6. maddemiz) birbirinden önemli. Bu alanda en çok sıkıntı gözlenen sektörlere gelince, ilk sırada tarım ve tarım ürünleri tedarik zinciri yer alıyor. Türkiye çok ciddi bir nüfusa ve bu nüfusu kendi kaynaklarıyla besleyebilecek potansiyele sahip. Hatta tarımsal üretimde çok ciddi miktarda ihracatımız da var. Ancak tarım sektöründe, tarım sektörünün çıktılarında hem 4. madde ihlallerini hem de 6. madde ihlallerini çok sık yaşıyoruz. Bu konuda Rekabet Kurumu çok gayretli. Zaten pandemiden bu yana verdiğimiz kararlar, bu konudaki kararlılığımızı ve gayretimizi de gösteriyor. Ancak özellikle tarım sektöründe ve tarımsal ürünlerin tedarik zincirinde; bizim rekabet hukuku çerçevesinde mücadelemizin yanında yapısal tedbirlerin de mutlaka yürürlüğe girmesi gerekiyor. Üretimden tüketiciye ulaşana kadar zincirin çok sağlıklı bir şekilde oluşması ve mal akışının kesintisiz ve rekabete uygun bir şekilde sağlanması önem taşıyor.
Yapısal tedbirleri biraz açabilir miyiz?
Örneğin tarladan rafa kadar gelen zincirde bazı maliyet kalemlerinin düşürülmesine yönelik yeni bir takım düzenlemeler yapılabilir. Örneğin çiğ süt soruşturmamız var şu anda. Çiğ sütte karşılaştığımız manzara pazar açısından çok iç açıcı değil. Orada, süt üreticilerinin ürettiği çiğ sütü daha düşük fiyatla alabilmek için bölge paylaşımları, birlikte fiyat belirleme ve üreticilere piyasadan çok daha yüksek fiyattan yem tedarik etme ve bunu mecbur kılma ile çiğ süt üreticisinin tek bir alıcıya mahkum edilmesine yönelik uygulamalar konusunda elimizde ciddi deliller var. Bu deliller ışığında soruşturmayı yürütüyoruz. Ancak sektördeki rekabete uygun olmayan yapı sadece bizim soruşturmalarımızla sonuçlanabilecek bir olgu değil. Hatta belki Ulusal Süt Konseyinde çiğ süt üreticilerinin karar mekanizmasında daha fazla söz hakkının olmasını sağlayacak bazı yapısal tedbirler söz konusu olabilir. Türkiye'nin mera haritası yeniden gözden geçirilerek besi konusunda yeni atılımlar yapılabilir.
Kartelleşme ve hâkim durum açısından soruşturmaların yoğunlaştığı diğer sektörler hangileri?
6 Şubat depreminden bu yana çimento ve çimento türevlerinde çok ciddi şikayetler geliyor. Biz o konuda çok hassas davranıyoruz. Neredeyse her hafta Anadolu'nun bir şehrinde çimento ya da hazır beton konusunda yerinde inceleme yapıyoruz. Finans sektörü de mercek altında. Emek piyasasında çok ciddi ihlaller var. Yapılan centilmenlik anlaşmaları ve diğer uygulamalarla iş gücü piyasasındaki mobilizasyon engelleniyor. Neredeyse her sektörde var. Teşebbüsler birbirleriyle arka planda centilmenlik anlaşması yaparak birbirlerinden iş gücü transferini engelliyorlar. Bu da emeğin fiyatını düşürüyor. Bunun en önemli olumsuz sonuçlarından biri de inovasyonu engellemesi. Otomobil, traktör ve iş makinesi lastiğine yönelik sektörde çok geniş kapsamlı bir soruşturmamız devam ediyor. Şikayet üzerine başlattık. Orada da kartel ilişkisi üzerinde yoğunlaştık. İlaç, ağaç ve orman ürünleri konusunda da soruşturmalarımız devam ediyor.
Rekabet Kurumunun bu yılki gündeminde hangi sektörel araştırmalar var?
Son yıllarda dijital piyasalar başta olmak üzere çeşitli sektörlerde kapsamlı rekabet analizlerine hız verdik. 7 Nisan 2023'te ön raporu yayımlanan Çevrim İçi Reklamcılık Sektör İncelemesi 30 Mayıs 2025 itibarıyla tamamlandı ve nihai rapor kamuoyuyla paylaşıldı. Bu inceleme, dijital reklam alanındaki güç yoğunlaşması, veri kullanımı ve platform davranışlarına yönelik önemli bulgular ortaya koydu. 2025'in ikinci yarısında tamamlanması planlanan bir diğer çalışma ise Mobil Ekosistemler Sektör İncelemesi. Mobil cihazlar, uygulama mağazaları, işletim sistemleri ve tarayıcılar gibi bileşenleri kapsayan bu ekosistem, hem yeniliği teşvik eden hem de bazı açılardan rekabeti sınırlayan bir yapıya sahip. Konteyner taşımacılığı ve liman hizmetleri sektör incelememiz devam ediyor. Düzenli hatlarla konteyner taşımacılığı ve liman hizmetleri sektörleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaya, rekabet sorunlarının tespitine ve bunlara ilişkin çözüm önerilerine yönelik bir sektör incelemesi yapıyoruz. Rekabet Kurumunun hali hazırda yürüttüğü sektör incelemelerinden biri kırmızı et piyasasına yönelik. Kırmızı etteki yapısal problemler üzerinde duruyoruz. Bir diğer sektör incelememiz hızlı tüketim malları tedarikçileri tarafından kullanılan el terminalleri ve benzer cihazlara yönelik. El terminallerinin rekabeti ne kadar kısıtlayabileceği ya da daha rekabetçi uygulamaların nasıl ortaya çıkarılabileceği inceleniyor. Bir diğeri ise hızlı tüketim malları perakendeciliği sektör incelemesi. Bu çalışmalardan kırmızı et piyasası ve el terminallerine yönelik incelemelerin 2025 yılı sonuna kadar tamamlanması, perakende alanında araştırmaların ise daha uzun vadeli bir çerçevede ele alınması bekleniyor.
Sektör incelemelerini neye göre belirliyorsunuz?
Gerek duyduğumuz, ihtiyaç duyulan sektörler konusunda sektör raporları hazırlayıp tabiri caizse sektörün MR'ını çekiyoruz. Buradan rekabetçi öneriler oluşturuyoruz. Sektör raporlarının yaptırımı yok. Ancak sektör raporundan soruşturma çıkarılabilir. Rekabet Kurumu, farklı sektörlerde yürüttüğü bu kapsamlı araştırmalarla hem tüketici refahını gözetmeyi hem de piyasa yapılarının daha adil ve şeffaf işlemesini sağlamayı hedefliyor.
"Öldürücü devralmalar kırmızı çizgimiz"
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, son dönemde alınan kararlarla girişimcilerin pazarda kalıcı olmasını destekleyen bir yapı oluşturduklarını belirterek, özellikle 6. maddeye yönelik yapılan soruşturmalarda bunun izlerinin görülebileceğini dile getirdi. Küle, yapılan düzenlemeler ve incelemeler sayesinde, yeni girişimlerin gelişimine alan açıldığını, büyük oyuncuların rekabeti sınırlayıcı adımlarının engellendiğini kaydetti. Rekabet Kurumu için en önemli konunun pazara girişlerin serbest olması ve pazarda rakiplerin kalıcı olabilmeleri olduğunu belirten Küle, "Öldürücü" devralmaların kırmızı çizgileri olduğunu vurguladı. Küle, start-up'ların öldürücü devralmalarla yok olmasını önleme konusunda en önemli araçlarının, yaklaşık iki yıl önce start-up devralmalarında eşiği kaldırmaları olduğunu dile getirdi. Küle, bütün start-up devralmalarının Rekabet Kurulu'nun süzgecinden geçmek zorunda olduğunun altını çizdi. Küle, özellikle dijital pazarlarda start-up'ların büyük şirketler tarafından erken aşamada satın alınarak piyasadan silinmesine karşı özel denetim mekanizmaları geliştirdiklerini kaydetti.
İlaç sektörü derinlemesine ele alınıyor
Rekabet Kurumu, ilaç sektörüne yönelik yürüttüğü kapsamlı incelemede hem hukuki hem de piyasa temelli sorunlara odaklanıyor. Çalışmanın üç ana başlıkta yürütüldüğüne işaret eden Rekabet Kurumu Başkanı Küle'nin açıklamalarına göre bunlardan ilki patent koruması ve eşdeğer ilaç rekabeti: "Evergreening" olarak bilinen patent sürelerinin yapay şekilde uzatılması, eşdeğer ilaçların pazara girişini engelleyen dava süreçleri ve patent uzlaşma anlaşmaları detaylı biçimde inceleniyor. Sektörde şeffaflık ve bilgiye erişim konularında paydaş görüşleri de değerlendiriliyor. İkincisi ilaç dağıtımı ve münhasır anlaşmalar. Özellikle kamu ihalelerinde tek yetkili satıcı uygulamaları, depolara getirilen rekabet yasakları ve özel hastanelerdeki münhasır dağıtım modellerinin piyasadaki rekabet koşullarına etkisi mercek altında. Üçüncüsü ise kamu kurum iskontoları ve düzenleme boşlukları.
47 aktif soruşturma yürütüyor
Rekabet Kurumu, 30 Temmuz 2025 itibarıyla toplam 47 aktif soruşturma yürütüyor. Başkan Küle'nin verdiği bilgiye göre; bu soruşturmalar, çok çeşitli sektörlere yayılmış olsa da, "bilişim teknolojileri ve platform hizmetleri, gıda endüstrisi, kimya ve madencilik, makine endüstrisi, kültür, sanat ve eğlence" alanlarında yoğunlaşıyor. Son yıllarda açılan soruşturmalar ise özellikle dijitalleşmenin hız kazandığı sektörlerde artış gösteriyor. Öne çıkan alanlar ise şöyle: "Bilişim teknolojileri, dijital platformlar, çevrim içi hizmetler, ödeme sistemleri."
Rekabet Kurumunun 29 Temmuz itibarıyla 2025 yılında başlattığı önaraştırma sayısı 28. Önaraştırmalar gıdadan kimyaya, teknolojiye kadar çok farklı sektörde dağılım gösteriyor. Rekabet Kurumu'na 2024'te 311 birleşme-devralma başvurusu geldi. Bunlardan 274'üne izin verildi. 8'i koşullu izin alırken, 29'unun ise izne tabi olmadığı belirlendi. 2025'in ilk yarısında ise 173 birleşme-devralma başvurusu gelirken, 157'sine izin, 5'ine koşullu izin verildi. 11'inin ise kapsam dışı olduğu belirlendi.
Mactercard ve Visa'ya iki soruşturma
Rekabet Kurumu, küresel çapta kartlı ödeme sistemleri pazarında faaliyet gösteren Mastercard ve Visa hakkında ilki Türkiye'deki kart şemaları ve dijital cüzdan hizmet pazarlarında rekabeti sınırlayıcı eylemler iddiasıyla, diğeri ise şema kurallarının ödeme kuruluşlarının yurt dışındaki iş yerlerine hizmet vermesini kısıtlayıp kısıtlamadığı iddiasıyla iki adet soruşturma yürütüyor. Başkan Küle'nin açıklamalarına göre söz konusu soruşturmaların bu yıl içinde sonuçlanması bekleniyor.