Türkiye'de gıda takviye pazarının her yıl büyüdüğünü biliyoruz. Öyle ki geçen yıl, 585 milyon dolar seviyelerinde olan pazarın bu yıl 750 milyon dolar bandında bir büyüklüğe ulaşacağı öngörülüyor. Özellikle pandemiden bu yana pazardaki hızlı yükseliş, hem rekabeti hem de firma sayısındaki artışı beraberinde getirdi. Şu anda sektörün büyük oyuncularından olan Orzaks'ın pazardaki payı ise yüzde 20'lere ulaşmış durumda. Alyors Grup çatısı altında hem yurtiçinde hem de yurtdışında yatırımlarını hızlandıran şirket, üretim tesislerinde tam kapasite olarak çalışıyor. Şirketin kurucusu ve fikir öncüsü Eczacı Selman Alimoğlu. Ancak firmanın bugünlere gelmesinde Yunus Emre Alimoğlu'nun da payı da büyük. 2004 yılında Orzaks'ı kurarak, 2005 yılında ilk ürünleri olan 'Ocean Omega 3 Balık Yağı'nı pazara sunmuşlar. 2013 yılında 150 bin dolarlık sermaye ile İstanbul Esenyurt'ta bir üretim tesisi oluşturarak başlamışlar üretime... 2022 yılında Alyors Grup'u kurarak farklı markalarını bu çatı altında toplamışlar. Bugün, ilk göz ağrıları olarak gördükleri Orzaks'ın yılsonu cirosunu 6.2 milyar liraya çıkarmayı hedefliyorlar.1500 kişiye istihdam sağlayan firma, ikinci fabrika için 1.6 milyar liralık yatırım planlıyor. Kazakistan'da da yakın zamanda 40 milyon dolarlık bir fabrika kuran Orzaks, pazarı domino etmek için çalışmalarını tam gaz sürdürüyor. Şu anda Alyors Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan Orzaks'ın da koltuğunda oturan Yunus Emre Alimoğlu ile bir araya gelerek yeni projelerini, kurulacak olan fabrikaları, sektörü ve sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarını konuştuk…
Kuruluş hikâyeniz nasıl başladı?
Orzaks, Alyors Grup çatısı altında takviye edici gıda ürünleri üzerine faaliyet gösteren bir firma. 2004 yılında ailemizde eczacı ve hekimlerin olmasıyla bir girişim içerisinde bulunma arayışı varken, takviyeci gıda pazarı ile karşılaştık. Fikri bize getiren Eczacı ağabeyim, aynı zamanda şu anda Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Selman Alimoğlu oldu. O dönemde dünyada ciddi bir farkındalık olduğunu ve gelişen bir pazar olduğunu gördük. Aslında Türkiye'nin takviye konusunda farkındalığının çok düşük olduğu bir dönemdi. Bu girişimin iyi bir fırsat olabileceğini düşündük. Ailemizde sağlıkçı kişilerin olması, bu sektöre yatırım yapmamıza sebep oldu. Ancak temelde şirketi yöneten ben ve Eczacı ağabeyim Selman Alimoğlu. Hisse paylaşımı olarak bakılacak olursa yüzde 60'ı benim yönetimimde bulunuyor. Selman Bey'in İstanbul Esenler'de bir eczanesi vardı. Dünya pazarına baktık, Türkiye'de gelişime açık olan en rahat kabul görebilecek ürünleri tespit etmeye çalıştık. Dünyanın birçok yerinde üreticilerle görüştük, distribütörlükler için çeşitli görüşmeler yaptık ama sonunda kendi markamızla yola çıkmaya karar verdik. Yurtdışında ürünlerimizi üreterek Türkiye pazarına getirmeye karar verdik. 2005 yılında da ilk ürünümüz olan Ocean Omega 3 Balık Yağını pazara sunduk. Böylece gıda takviyesi pazarına giriş yapmış olduk.
O halde Alyors Grubu, Orzaks şirketini kurduktan sonra oluşturdunuz.
Biz 2020 yılından itibaren bir takım büyümeler gerçekleştirdik. Satın alma faaliyetlerinde bulunduk. Aslında grup yapısı o zaman bir ihtiyaç haline geldi. Var olan firmalarımızdan birini yapılandırarak Alyors olarak şirketlerin çatısı haline getirdik. Dönüşüme dönüp bakarsanız belki 2008 yılında kurulmuş bir firmadır. Unvan değişikliği yaptık. 2022'de Alyors Grup çatısı oluştu diyebilirim. Bizim ilk göz ağrımız Orzaks'tır tabii.
Üretime nasıl başladınız?
Biz ilk ürünlerimizi Amerika'da ürettirdik. Ardından Kanada'da, Almanya'da ve Norveç gibi farklı ülkelerden fason olarak getirdik. Formülasyonlarımızı gönderirdik, onlar da üretip bize ürünleri gönderdiler. 2013 yılına kadar bu şekilde devam ettik. 2013 yılında İstanbul İkitelli'de bir fabrika yatırımı yaptık. İlk üretime dair tecrübeyi orada edindik. Orada temel birkaç hedefimiz vardı. Biz büyüme trendimizi devam ettirmek için daha güçlü şekilde istediğimiz kalite düzeyde ürünleri geliştirmemiz gerekiyordu. Bunu yurtdışında yapmak çok zordu. Dolayısıyla en öncelikli olarak daha hızlı şekilde hareket edebilmek için aynı zamanda ürün kalitesine dokunup daha yüksek sayıda ürün çeşidine ulaşabilmek için fabrika kurmaya karar verdik. Bu ürünleri belli bir başarı düzeyine ulaştırdıktan sonra dış pazarlara açılma hedefimiz vardı. 2013 yılında aslında bugüne göre çok düşük diyebileceğimiz bir bütçeyle, 150 bin dolar bandında bir üretim hattı kurduk.
Birinci fabrikayı kapatıp daha büyüğünü açtınız. Ne kadarlık bir üretim ve istihdam sağladınız?
Bir taraftan ithalat bir taraftan ise ürünlere yetişmek bizim için yoğun bir süreçti. Bir anda üretimin tamamı yerleştiremiyorsunuz. Bir taraftan ithalata devam ederken bir taraftan ürünleri yerleştiriyorsunuz. Ayda ortalama 100 bin kutu ürün üretimi yapıyorduk. O dönem tam hatırlayamasam da 10 bin ile başlamış 100 bine çıkmıştır. Biz 2020 yılına kadar o fabrikada faaliyet gösterdik. En son fabrikada üretim kapasitesi olarak 500 bin kutulara ulaşmıştık. Firma bir dikey çıkış şeklinde büyüyor. Fabrikanın kapasitesi yetersiz gelmeye başladı. Ulaşmak istediğimiz kalite konusunda artık bu altyapının yetersiz olduğunu hissettik. Bundan kaynaklı sanırım 2018 yılında galiba karar almıştık. 2020 yılında İstanbul Esenyurt'ta yeni fabrikamızı bu defa devreye aldık. İlk fabrikanın faaliyetlerini sonlandırdık. 2013 yılında 150 bin dolarla kurmuş olduğumuz bir tesis, 2020 yılında 20 milyon dolarlık bir yatırıma dönmeye başladı. Söz konusu fabrikada şu an ayda 2 buçuk milyon kutu üretim kapasitesine ulaştık ve bu kapasitenin tamamı dolu. 2004 yılında iki kişiyle başlamıştık. Şu anda da 800'ün üzerinde bir istihdamı var. Grup çatısı altına bakacak olursak ta 1200'e yakın istihdamımız bulunuyor. Kapasitemizi tam anlamıyla kullanıyoruz.
Kaç ülkeye ihracatınız var? Ar-Ge konusunda neler yapıyorsunuz?
Biz 50'nin üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. Türkiye ve diğer ülkelerde bulunan merkez ofis çalışanlarımız ile birlikte 60 çalışma arkadaşımız var. (25 Kazakistan / 45 ihracat) Saha çalışanı bulunan ofislerimiz; Amerika, Almanya, Polonya. Merkez ofislerimiz ise; Orzax Inc. US, Orzax Z.o.o Polonya, Orzax Gmbh Almanya, Orzax LLC UK, Orzax Dubai.
2017 yılında Ar-Ge konusunda da çeşitli yatırımlar yapmaya karar verdik. Bizim çalışmış olduğumuz sanayinin hammaddeleri çok yüksek oranda ithalata dayalı olan hammaddeler. Bunlar dışarıdan geliyor. Bir taraftan ticari faaliyetlerimizi yürütürken, gerçekten bir taraftan da ülke için katma değeri olabilecek, bizim bir parça bağımızı azaltabilecek, gücümüz ölçüde işler yapmayı çok önemsiyoruz. 2017 yılında biz bu anlamda yönetimin desteğiyle Ar-Ge konusuna yatırım yapmaya başladık. Bizim aslında gurur duyduğumuz projelerin birini gerçekleştirdik. Probiyotik hammaddesini Türkiye'de eldesi üzerine yaklaşık yedi yıl üzerinde çalıştık. Sonucunda ise bu hammaddeleri şu an 20 farklı probiyotik suşunu üretebilecek düzeye geldik. Siz bir hammadde üretiyorsunuz, hem kendi ürünlerinizi hem de iç piyasadaki tedarikçilere sağlamış oluyorsunuz. Bence en önemlisi siz bu hammaddeyi dünyadaki 180 ülkeye satabilirsiniz. Biz şu an bunu kendi ihtiyacımızı karşılayabilecek şekilde mevcut fabrikamızda üretebiliyoruz.
Kazakistan'da kurduğunuz yeni fabrika ile neler hedefliyorsunuz?
Kazakistan bölgesiyle fabrika yatırımı konusunda üç yıldır görüşüyorduk. Şu an bizim özellikle yatırım yapmış olduğumuz bölgelerden birisi olan Kazakistan'daki üretim tesisimiz, Orta Asya'dan Rusya ve Çin'e, Kafkasya'dan Güneydoğu Asya'ya kadar geniş bir coğrafyada erişimi kolaylaştıran stratejik bir merkez olacak. Avrasya Ekonomik Birliği üyeliği sayesinde ticaret avantajı sunarken, kültürel ve lojistik yakınlık da ihracat süreçlerimizi hızlandıracak. 2027 yılında inşallah faaliyete geçecek. Fabrika, Kazakistan'ın Türkistan şehrinde yer alıyor. Yerimiz bize tahsis edildi. Muhtemelen birkaç ay içerisinde temel atma töreni olacak. Kazakistan yatırımı kararı ile birlikte Kazakistan'da geleneksel distribütörlük ağı uygulamasından farklı olarak kendi satış ve pazarlama operasyonumuzu kurarak ilerlemeyi tercih ettik. Yani start-up gibi düşünebilirsiniz. Şu anda Kazakistan'da güçlü bir yapılanma içerisindeyiz. 2020 yılında orada bir kişi ya da iki kişi çalışıyordu. 25 kişiden oluşan satış pazarlama ekibi ile Türkiye'de gerçekleştirdiğimiz gibi orada da satış pazarlama faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Fabrika devreye girdiğinde özellikle gümrük vergisi ve üretim maliyetleri anlamında çeşitli avantajları olacak. Dolayısıyla buradaki rekabet ayağında çok daha güçlü pozisyona geleceğimizi düşünüyoruz.
Sosyal medyada vitamin konusunda pek çok doktor tavsiyelerde bulunuyor. Bu sizin tarafınızda satışları arttırdı mı?
Tabii ki bu da pazarın büyümesini gelişmesine katkı sunuyor. Hekimlerin eczacıların sağlık profesyonellerinin konuşması diyetisyene dahil olmak üzere bu alandaki farkındalık oluşmasına sebep oluyor. Biz toplum olarak birazcık sağlığımızı bence ihmal ediyoruz. Bu konuda farkındalığımızın düşük olduğunu söyleyebilirim. Sağlık profesyonellerinin bu vitaminleri bu kadar çok nüfuz etmesinin bir sebebi daha var. Kronik rahatsızlıkları kimyasal ürünlerle çözemiyorlar. Sizin bir diyabetiniz varsa bu diyabetten kurtulamıyorsunuz, devam ediyor. Bir tansiyon probleminiz varsa bu tansiyon yıl boyu ilaç kullanıyor.
Yılsonu ciro hedefiniz nedir? Halka arz sürecinde hangi aşamadasınız?
2024 yılı cirosunun içerisinde ihracatın payı yüzde 6'ydı. Bu rakamların bu yıl içerisinde sanırım yüzde 12 ulaşılması hedefleniyordu. 2028 yılında biz ciromuzun yüzde 35'ini ihracattan yapma hedefi koymuştuk. 2024 yılında toplam ciromuz Orzaks tarafında 4.3 milyar lira. 2025 hedefi ise 6.2 milyar lira. Kasım 2023'te halka arz sürecimizi başlattık. SPK onayı bekleyenler listesindeyiz.
Pazarı değerlendirecek olursak ise; 2024 yılında vitamin pazarının büyüklüğü 585 milyon dolar seviyelerindeydi. Gidişata göre yüzde 20 bir büyüme gerçekleştirecektir. 2025 yılında 750 milyon dolarlık bir pazar olduğunu söyleyebiliriz.
Alimoğlu Sağlık ve Eğitim Vakfı sosyal sorumluluk konusunda neler yapıyor?
Bizler aile olarak her zaman toplumun sorunlarına duyarlı olduk. 2021 yılında Vakfı kurarak, kendi kaynaklarımızla finanse ettik. Dışardan kaynak kabul etmiyoruz. 400'e yakın öğrenciye burs sağlıyoruz . Bunun yanı sıra, vakfımız yalnızca karşılıksız burs desteği sağlamakla kalmıyor; öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratiğe dönüştürebilmeleri için alanında uzman kişilerle bir araya gelmelerini sağlayan staj programları da düzenliyor. Bu faaliyet de vakfımızın çalışma alanları arasındadır. Bir taraftan da özellikle liselerde öğrencilerin okumaları için bir çalışma ortamı hazırlama, kitaba ulaşmalarına sağlama yönünde faaliyetlerimiz var. Üniversitelere yönelikte fikir projeleri gerçekleştiriyoruz. Projelerle ilgili olarak orada bir değerlendirme yapılıyor. Değerlendirme yapıldıktan sonra bizim bir desteğimiz oluyor. Desteği verdikten sonra kendilerinin yürütmelerini bekliyoruz. İki projeyi bu şekilde ilerlettik sıra üçüncüde. Aynı zamanda vakfımızın Afrika gibi gelişmekte olan bölgelerde yürüttüğü çalışmalarda bulunuyor. Bölgedeki yerel hekimler, üniversiteler ve sağlık kurumlarıyla iş birliği yaparak doğrudan sahada destek sağlıyoruz. Uzmanlık eğitimlerinin uzun yıllar alması nedeniyle, çalışmalarımızı bölgede, kapasite geliştirme projelerine odaklı olarak yürütüyoruz.
Spora olan desteğiniz de var. Şu anda hangi takımlara destek veriyorsunuz?
Türk Telekom Basketbol'un gıda takviyesi sponsoruyuz. Geçen yıl başladık bu yıl da devam ediyor. Hem amatör hem de profesyonel anlamda dokunmaya çalışıyoruz. Büyük çaplı sponsorluklar devam eder ancak biz biraz duygusal da bakıyoruz. Çorum, Karabük gibi farklı spor kulüplerine de dönem dönem desteklerimiz oluyor. Bu kadar başarılı olmamızı sağlayan yaratma arzusu var. Bu diğeri sadece ticari tarafta üretmek istemiyoruz, yani toplumun sorunlarına duyarlı olabileceğimiz çare olabileceğimiz bir konu varsa da orada adım atmaktan çekinmiyoruz.
Esenyurt'ta yeni fabrika kuruyor
Orzaks, şu anda tam kapasite olarak üretim yaptığı fabrikasından sonra ikinci büyük üretim tesisini 1.6 milyar liralık bir yatırım ile yine İstanbul Esenyurt'ta faaliyete geirecek. Tesisin muhtemelen bu yıl ierisinde aılması planlanıyor. Alimoğlu; "Bu fabrikayı devreye almakla beraber kapasitemizi bir miktar rahatlatmış olacağız. Şu an i piyasada büyümemizi sürdürüyoruz. Talep gšsteren başka firmalara burada ürün üretimi gerekleştiriyoruz. Bir taraftan da ihracat hızlandığı iin geleceğe yšnelik olarak bu kapasite planlamalarını yapıyoruz. Bu kapasiteye cevap verecek yatırımlardan birisi bu olacak. Yeni fabrikada, hammadde boyutunu daha büyük endüstriyel apta üretmek üzerine olacak. Yeni kuracağımız fabrikada farklı hammaddeler üzerine de alışıyoruz. Hem Ar-Ge alışmalarını hem de endüstriyel apta üretimleri üzerine bir yatırım yapıyor olacağız. 500 kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz" diyor.
Probiyotik hammaddesini kendisi üretecek
Orzaks, takviye edici gıda pazarının yüzde 20'sini karşılıyor.150'nin üzerinde ürün eşidi bulunuyor. Ürünler sadece eczane kanalıyla satışa sunuluyor. Şu anda da 50'nin üzerinde ürün iin Ar-Ge alışmaları sürüyor. Ürünlerin bir kısmı piyasaya sürülmek iin hazır olsa da doğru zamanda satışa sunmayı istiyorlar. Probiyotik hammaddesini Türkiye'de eldesi üzerine yaklaşık yedi yıl üzerinde alışan şirket, sonucunda ise bu hammaddeleri şu an 20 farklı probiyotik suşunu üretebilecek düzeye geldi.