İDRİZ ÇOKAL/ Maydonoz'a şimdiden üç talipli çıktı… Batum'da 5 yıldızlı otel kiraladı… Orman yangınlarını erken haberdar eden sistem… Konkordatodan çıktı…
Maydonoz'a şimdiden üç talipli çıktı
Maydonoz Döner, 2018 yılında kuruldu. Kısa sürede dünyanın en büyük döner restoran zinciri haline geldi. Geleneksel Türk dönerini modern ve hijyenik koşullarda sunan Maydonoz Döner, geniş menüsü ile her damak zevkine hitap ediyor. Bugün, 3 kıtada, 5 ülkede, 390'ı aşkın şubesi ile sadece Türkiye'de değil, dünyanın farklı ülkelerinde de hizmet veriyor. 350 şubesi Türkiye'de, geri kalan şubeler Almanya, Hollanda, Azerbaycan ve Gürcistan'da bulunuyor. Maydonoz Döner, bu büyümesini sürdürürken herkesin aklında bir soru vardı. Çünkü bu kadar hızlı büyüme normal değildi. Sonra ortaklarının hain terör örgütü FETÖ'ye finansörlük yaptıkları gerekçesiyle şirkete el konuldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nu (TMSF) kayyum olarak atadı. Şirket şu anda TMSF bünyesinde faaliyet gösteriyor. TMSF, kayyum atandığı şirketleri ömür boyu yönetmiyor elbette. Mahkeme süreçleri tamamlanan şirketleri ihale yoluyla satıyor. Geçmişte bunun birçok örneği var. Maydonoz Döner ile ilgili henüz açıklanmış bir takvim yok ancak bazı şirketler her an ihale olacakmış gibi hazırlık yapmaya başlamışlar. Hem de öyle sıradan şirketler değil. Sektörün içinden ve büyük şirketler Maydonoz'un ihaleye çıkmasını bekliyorlarmış. Kulislerde Burger King'in Türkiye temsilcisi de olan TAB Gıda, çiğ köfte zinciri Komagene ve KFC ile anlaşma yapan HD İskender'in de bu firmayla ilgilendikleri konuşuluyor. HD İskender'in yakın zamanda KFC ile anlaşmaya vardığı için bir adım geride olduğu konuşuluyor. Ölçeğe ve ciroya bakıldığında ise TAB Gıda'nın bir adım öne çıktığı konuşuluyor. Bakalım ihale olduğunda masada kimler olacak...
Batum'da 5 yıldızlı otel kiraladı
Petrol, gıda ve çeşitli kentlerde hizmet verdiği King Otel markasıyla turizme de giren Ademhan Group Yönetim Kurulu Başkanı Ferhan Ademhan'ın İspanya'nın Marbella kentinde hizmete açtığı Thera Marbella by Domar adlı lüks restoranından bu sayfalarımızda bahsetmiştik.
Arkadaşımız Kerem Köfteoğlu'nun duyumlarına göre, girişimci Ademhan bu kez de Gürcistan'ın Batum kentindeki Sky Tower Hotel'i uzun yıllığına kiralamış. Otelin mülkü, Gürcistan'da bünyesinde 17 şirket bulunan Metro Atlas Georgia firmasına ait. Beş yıldız kategorisinde 108 odalı otel, Ardagani Gölü'ne 50 metre uzaklıkta, tüm odaları deniz ve göl manzaralı imiş. Otel, Adjara Art Museum'a 2 km, Batum Arkeoloji Müzesi'ne 1 km, Batum plajına ise 3 dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alıyormuş. Yine Grand Mall alışveriş merkezine de 2 dakikalık yürüyüş mesafesindeymiş.
Sky Tower Hotel, Batum'un en özgün ve benzersiz binalarından 120 metre yüksekliğindeki bir tesismiş. Şirketler arasında özel anlaşmalar olabileceği gibi bunların bazılarına 'ticari sır' gözüyle bakıldığından çoğu kez rakam telaffuz edilmiyor. Nitekim Ademhan da otele yılda ödeyeceği kira hakkında bilgi vermek istemedi. Kulislerde ise yıllık kira bedeli için 650 bin dolardan başlayıp 750 bin dolara ulaşan rakamlar telaffuz ediliyor.
Orman yangınlarını erken haberdar eden sistem
Hasan Tahsin Çelebican, Alman Lisesi, İTÜ İnşaat Mühendisliği ve İstanbul Üniversitesi İşletme masterı yapmış iyi eğitimli bir iş insanı. İlk kariyerine de babası Gürhan Çelebican'ın yönetiminde bulunduğu ENKA İnşaat'ta başlamış. Bir süre sonra ENKA'dan ayrılıp kendi işini kuran Çelebican, uzun yıllar inşaat sektöründe işler üstlendi. Daha sonra Pimaş'ın ürettiği Pimapen işine yoğunlaştı. Kamuya birçok dev projeye imza attı. İller Bankası ihalelerine girip dev projeler hayata geçirdi. Afganistan, Pakistan, Irak, Rusya, Beyaz Rusya'da da çok sayıda alt ve üst yapı projesi tamamladı. Bir yandan müteahhitlik yaparken bir yandan da Alman "Klaus Park Sistemleri"ni Türkiye'ye getirdi. Alman Lisesi mezunu olması nedeniyle Alman şirketlerle iletişimi iyiydi. 2024 yılında Bodrum'da çıkan yangınlar sonrasında, bu yangınları söndürme konusunda dünyada neler yapılıyor diye araştırmaya başlamış. Orman yangınlarını kamerayla erken aşamada saptayan sistemlerin olduğunu görmüş. Yangın daha yayılmadan, haberini ilgili yerlere ulaştıran ve erken müdahale şansı veren bir sistem bu bahsettiğimiz. Almanya'da Dryad (Yunan mitolojisinde Ağaç Perisi) anlamına gelen firma ile irtibata geçmiş. Testleri yerinde izlemiş. Sonrasında da firma ile anlaşmış. Dryad'in Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan haklarını devralmış. Afrika ülkeleri için de sözlü ön anlaşmaya varmış. Sistem basit. Her 2-4 hektar alana bir cihaz yerleştiriliyor. Bu sensör bir anlamda havayı kokluyor, ormandaki gaz değerini ölçüyor ve değişimi saptıyor. Ormancının ekranına uyarı sinyali gönderiyor. Dolayısıyla çok erken aşamada yangını durdurma şansı yakalanıyor. Cihazların pil derdi de yok. Enerjisini güneşten alıyor. Sensörlerin ömrü de 15 yıla kadar ulaşıyor.
Sensörler dünya genelinde kullanılmaya başlanmış. Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Brezilya, Endonezya ve Tayland'da kullanılıyor. Şu anda en çok satış Kanada ve Tayland'da gerçekleşiyormuş.
Malum, Türkiye'de de sık orman yangınları çıkıyor. Peki bu sistemler Türkiye'de kullanılıyor mu? Öğrendiğimize göre Orman Genel Müdürlüğü ile temas kurulmuş. İlk deneme kurulumları yapılmaya başlanmış. Orman Genel Müdürlüğü ile görüşmeler devam ediyormuş. Çelebican'ın firması sadece Türkiye'de değil, temsilcisi olduğu ülkelerde de sistemi kurmak için çalışmalar yürütüyormuş. İlk kurulumu da Pakistan'da yapıyorlarmış.
Hasan Tahsin Çelebican, sistemin pahalı ve zor olmadığını özellikle vurguluyor. 2 milyon hektarlık bir alan için 150-200 milyon Euro'luk sensör ve diğer aksamları için yatırım gerektiğini söylüyor.
Türkiye bu yaz peşpeşe ölümlü orman yangınları ile sarsıldı. Erken haberdar olunsa ve müdahale yapılsa belki yangınlardaki kayıplar hiç olmazdı. Bu sistemler yeni yeni çıkmaya başladı. Teknolojiden yararlanmakta fayda var. Ormanlarımız bizim geleceğimiz. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın da bu sistemleri yakından takip ettiğini düşünüyoruz. Biz de hatırlatalım istedik…
Konkordatodan çıktı
Toybox ve Nazar markalarının sahibi Saadet Gıda ile ilgili bu sayfalarda aralıklarla kulis haberlerine yer verdik. Saadet Gıda ismini sektörün dışındakiler bilmez. Ama Toybox dediğimizde hemen herkes hatırlayacaktır. Sürpriz sihirli oyuncaklı sakız olarak bilinen Toybox, 30 yıla yakındır sektörün lideri konumunda. Toybox markalı sakızları çocukluğunda çiğnemeyen yoktur. Özellikle çocukların eğlencesi bir şekerli sakız markasıydı.
Çiçek Ailesi'ne ait olan Saadet Gıda ve Toybox Gıda sadece sakız üretmiyor. Şirketin fabrikalarında Jelly, Licorice, marshmallow, oyuncaklı sakız ve
metre sakız, lollipop ve figürlü çikolata üretimi de yapılıyor. Nazar markalı sakızların da Saadet Gıda tarafından üretildiğini belirtelim. Şirketin toplam üretim kapasitesi 15 bin ton. Şekerleme sektörünün gizli devlerinden desek abartmış olmayız. Saadet Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Subet Çiçek, uzun yıllar İstanbul Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar Birliği yönetim kurullarında görev aldı. En son birlik başkanlığı için de aday olmuştu. Gıda sektörünün yakından tanıdığı başarılı genç iş insanı Subet Çiçek (45), 30 Ekim 2020 tarihinde korona (Covid-19) nedeniyle vefat etti. Şirketin yönetim kurulu başkanlığını Mehmet Suat Çiçek üstlendi. Bir süredir piyasada Saadet Gıda ve Toybox Gıda'nın mali sıkıntıları konuşuluyordu.
Kulis haberlerimizde şirketin konkordato süreçlerini ayrıntıları ile aktarmaya çalıştık. En son haberi de "Toybox ve Nazar'a son ek süre" başlığı ile geçen ay yazdık. Süreçte sona gelinmiş. Şirket yönetimi konkordato sürecini sonlandırmış. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, konkordato kapsamındaki tüm tedbirleri kaldırmış. Ayrıca konkordato komiserlerinin de görevine son verirken iflasına da gerek olmadığına hükmetmiş. Şirket bundan sonra mahkeme koruması olmadan yoluna devam edecek. Hayırlı olsun diyelim…
