Eko-anksiyeteye karşı 11 öneri

Doğal afetler, insan yaşamında travmalara neden olabiliyor. İklim değişikliğinin yarattığı olumsuz duygularla başa çıkmakta zorlanmak, eko-anksiyete olarak tanımlanıyor
23.08.2021 11:12 GÜNCELLEME : 23.08.2021 11:12

Doğal afetler, insan yaşamında travmalara neden olabiliyor. Hava kirliliği, kuraklık, salgın hastalıklar, sel, deprem ve besin yetersizliği gibi, insanın beden sağlığını olumsuz etkileyecek durumların yanında, son dönemlerde iklim değişikliklerinin de ruh sağlığı problemlerinde artışa neden olacağı öngörülüyor. İklim değişikliği ve olası negatif sonuçları konusunda kaygı duymak, üzüntü, endişe, çaresizlik gibi olumsuz duygularla başa çıkmakta zorlanmak, eko-anksiyete olarak tanımlanıyor. Deniz kıyısında, ada ülkelerinde, kurak sahalarda, yüksek jeolojik riskli alanlarda yaşayan insanlar, sosyoekonomik olarak dezavantajlı olan topluluklar, gelecekle ilgili belirsizliğin hayatlarını belirleyeceği çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler, engelli bireyler ve kronik sağlık sorunları olan kişilerim eko-anksiyeteden kaynaklı yüksek risk grubu içinde yer almakta olduğunu belirten Memorial Bahçelievler Psikoloji Bölümü'nden Uz. Psi. Arzu Beyribey, eko-anksiyeteye karşı yapılabilecekleri 11 maddede özetledi.

EKO-ANKSİYETEDEN KORUNMANIN 11 YOLU

-Konu hakkında hissedilen yas, çaresizlik, öfke gibi duyguları bir kenarda bırakmak yerine, onlarla başa çıkabilmek için yüzleşin.

-Geçmiş yaşantınızda, doğaya zarar veren davranışlarınızdan ve alışkanlıklarınızdan dolayı suçluluk duyuyorsanız, bu hissin, sorumlu yapınızdan da kaynaklandığını fark ederek, geçmişteki olumsuz hareketlerinizden ders çıkarmaya ve kendinize haksızlık etmemeye çalışın.

-Doğada elinizden geldiğince zaman geçirmeye çalışarak, gene doğanın, yani özünüzün şifalandırıcı etkisinden faydalanmaya çalışın.

-Çevre dostu alışkanlıklar edinerek, bunları, günlük hayatınızda uygulayın. Bu tutum çevrenizdeki kişileri de teşvik edecektir.

-Doğanın korunması için emek veren sivil toplum örgütleriyle, çevreci gruplara dahil olmak, becerileriniz ve yetkinlikleriniz açısından gelişiminize katkı sağlayacaktır. Bu topluluklara gönüllü katkıda bulunmak, daha çok insana ulaşarak, çevre bilincini artırmanıza yardımcı olacaktır.

-Çevre hakkında sağlıklı ve güvenilir bilgi edinebileceğiniz kaynakları belirleyerek, bilgi ediniminizi sadece bunlarla sınırlandırmak, hem kriz anlarında hazırlıklı olmanızı sağlayacak hem de ruh sağlığınızı olumsuz etkilemenize engel olacaktır. Çünkü yanlış ya da eksik bilgi, iklim değişikliği gibi soyut bir kavramı anlamayı ve işlemeyi zorlaştırabileceğinden, sizi de olumsuz yönde etkileyecektir.

-Yaşam tarzınızla ilgili kendinize yaptığınız sert eleştiriler ve yargılamalar yerine, değişim adına adımlar atmak, duyarlılık gösterdiğiniz alanlarda nesnel çözümler üretmek, kendinizi yanılgıya düşürmenizi engelleyecektir.

-Çevre bilincinin artırılmasını sağlayacak etkinlikler ve projeler düzenlenmesi, boş arazilerin ağaçlandırılması, çöp toplama, yerleşim alanlarının yakınlarına geri dönüşüm kutuları yerleştirerek çöp ayrıştırılmasını teşvik etmek, çıkarılan atık miktarının azaltılması için ileri dönüşüm yöntemlerinin belirlenmesi gibi yöntemler fayda sağlayacaktır.

-Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Diğer bir deyişle, bir insan ya da kuruluşun doğrudan veya dolaylı olarak etrafa yayılmasına sebep olduğu karbon miktarını belirtir. Karbon ayak izinizi azaltmak, dünyanın kaynaklarını daha bilinçli kullanmak ve ihtiyaçlarınızı doğanın ihtiyaçlarına da duyarlı yöntemlerle karşılamaya çalışmak için bireysel adımlar atabilirsiniz. Örneğin, kullandığınız arabanın düşük güçlü olması, bisiklet kullanımının artırılması, atıkların azaltılması, tabiatta çözünebilen malzemelerin kullanılması, geri dönüşüme önem verilmesi, doğal gaz yerine güneş enerjisi kullanımı, ısı yalıtımı, tasarruflu ampul tercih edilmesi, bireyselden ziyade toplu taşıma araçlarının kullanılması şahsen sağlayabileceğimiz katkılar arasındadır.

-Konu hakkında, duyarlı diğer bireylerle, ortak çalışmalar yapmak, kendinizi yalnız hissetmemenizi sağlayarak, tek başınıza mücadele etmekten kurtarıp, endişelerinizi azaltabilir. Duygusal ve sosyal destek, kişilerin umutlarını ve hayata bakış açılarını olumlu manada besleyerek, psikolojik dayanıklılıklarını artırmaktadır.

-Ayrıca güncel durumda, iklim değişikliğinin sadece bireysel çabalarınızla çözemeyeceğinizin de farkında olarak, kapsamlı bir fayda yaratmak için, dünya çapında yatırımlar gerektiğini, sorunun büyük ölçekli bir boyutta olduğunu da fark etmelisiniz.

BİZE ULAŞIN