Bitki hastanesi ve bitki otelleri çok popüler

Bitki Hastanesi ve Otel Hizmetlerine ilgi, son yıllarda revaçta. Tatile gitmek isteyen ya da bitkisi hastalanan, çareyi buralardaki uzman ellerde buluyor. Yılda binlerce bitkiyi hayata döndüren sektör yetkilileri, pazarda boşluk olduğunu ve yatırım yapanın kazanacağını söylüyor…
25.04.2022 17:32 GÜNCELLEME : 26.04.2022 00:01

PARA ARAŞTIRMA/ MERVE YILMAZ GERGİN Bitkiler, tıpkı bir bebek yetiştirir gibi emek gerekiyor. Bakıma ve ilgiye muhtaç canlılar olduğundan bir süre sonra evladınız gibi olur. Çiçekleri yetiştirirken onların büyüyüp güzelleştiğini görmek, muazzam bir histir. Her ne kadar çiçek bakmak kolay bir işmiş gibi görünse de aslında zordur. Sadece su vermekle çiçek bakımı olmaz. Emek ve çaba isteyen bir şeydir bitki yetiştirmek. Bazı durumlarda ise tek başına çaba göstermek yeterli olmayabilir.

Artık hasta insanlar ve hayvanlardan sonra bitkiler için de hastaneler var. Aslında 90'lı yıllardan beri var olan bu hastaneler, son zamanlarda daha da ön plana çıkıyor. Hatta hastalanmış bitkileriniz oldukça 'teçhizatlı ambulanslar' ile evden alınıp hastaneye bile ulaştırılıyor. Burada işinin uzmanları tarafından hasta bitkiler; ayakta, yatarak ya da yoğun bakım ünitelerinde tam teşekküllü tedavi ediliyor. Tüm bu tedavi hizmetlerinin yanında tatile giderken çiçeklerini bırakacak yer bulamayanlar için, otel hizmeti de veriliyor. Firmalar yılda binlerce bitkiyi tedavi ediyor. Hastane ücretleri ortalama 650TL, otel ise aylık 250 TL arasında değişiyor. Ancak Fatih Belediyesi Yedikule Bahçe Bitki Hastanesi, bu işi ücretsiz bir şekilde yapıyor. En çok gelen şikâyetler arasında; şeker biti, unlu bit, kırmızı örümcek, kök hastalıkları, bitkinin sağlıklı büyümemesi, küflenme, yanlış saksı, sulama ve ortam seçimi var. Türkiye'de bu alanda açılmış çok hastane yok. O yüzden sektörün önde gelen isimleri bu alanın daha da duyurulması için çalışmalar yapılmasını, ülke geneline yayılmasını, devlet teşviklerinin arttırılmasını ve halk eğitim merkezlerinde bu konu hakkında bilgilendirme ve sunum yapılması gerektiğini savunuyorlar.

"SEKTÖRDE BOŞLUK VAR"

Cem Botanik, 1993'ten bu yana bitkileriyle ilgili yardıma ihtiyacı olan herkese bitki hastanesi ve otelinde bu hizmeti sunuyor. Firma, şu anda 300 kişilik bir ekibe sahip. Hastane ve otel kısmında alanında; uzman ziraat teknikeri ya da peyzaj mimarlarından oluşan 10 kişi çalışıyor. Tatile giderken bitkilerini otele bırakanların sayısının hayli yüksek olduğu belirtiliyor. En az 15 gün, en fazla iki aylık bir süreçte bırakanlar oluyormuş. Taşınma sırasında bitkisini bırakan, yerleşme işlemi bitince gelip onu yeni yuvasına götüren de hayli fazla. Bitkiler, oldukça teçhizatlı ambulanslar ile evden alınıp hastaneye ulaştırılıyor. Burada ayakta tedavi, yatarak tedavi, yoğun bakım gibi tam teşekküllü bölümler var ve bitkinin ihtiyacı her ne ise o konuda destek veriliyor. Hastaneyi en çok bitkilerine düşkün, onlar için kaygılanan, emek veren kişilerin tercih ettiğini söyleyen Cem Botanik'in üçüncü kuşak yöneticilerinden Zeynep Şener, kişilerin genelde bitki hastalığı şikayetleriyle geldiğini belirtiyor. En yaygın şikayetlerin özellikle şeker biti, unlu bit, kırmızı örümcek olduğunu söyleyen Şener, "Bir de sulama konusunda dikkatli davranılmadığında biti köklerinde çürüme oluyor. Bunun için de bitkisini bize ulaştıran çok sayıda müşterimiz var" diyor. Firma, bir sezonda 700 ile bin arasında bitkiyi iyileştiriyor. Fiyatlar, bakım için uygulanan işlemin niteliği, bitkinin boyutu, kullanılan ürünler ve ilgilenilen gün sayısına göre değişiyor. Otel fiyatı aylık ortalama 250 TL, hastane ise 650 TL arasında değişiyor. Servis ücreti ise gidilecek adrese göre 400 - 450 TL arasında değişiyor. Şehir insanlarının giderek daha yoğun bir hayatın içinde olması, bu tarz servislerin de önemini artırdığı görüşünde olan Şener, her geçen gün hastane ve otel hizmetlerine olan ilginin arttığını, bunu büyük şehirlerle sınırlı tutmayıp ülke geneline yaymanın daha doğru olacağını savunuyor. Yine bu alana yayılan müşteri kitlesinin çok büyük olduğunu dile getiren Zeynep Şener, kurumsal firmalardan gelen talepler olduğu kadar bireysel müşterilerinde olduğunu hatta otellerin de talep gösterdiğini ifade ediyor. "Dünya var oldukça insanın hayatında bitkiye, yeşile her zaman yer olacak" diyen Şener, sektörün önünün çok açık, geliştirilebilecek ve ileriye taşınacak bir iş kolu olduğunu belirtiyor. Şener, en çok gelen bitkileri ise şöyle sıralıyor: "Dresena türleri, benjamin, nolina, dresena compacta, bonzai; özellikle de ficus bonzailer, nitida bonzailer."

"DOĞRU YATIRIM YAPILMALI"

Yeşil Çizgi Peyzaj, 1999'dan bu yana sektöre hizmet veren firmalar arasında. 22 kişilik bir ekipten oluşuyor. Burada peyzaj mimarı, ziraat mühendisi, ziraat teknikeri, peyzaj teknikeri ve sulama teknikerinden sorumlu kişiler yer alıyor. İspanya'dan aldıkları eğitimler sonucunda kendilerini bu alanda geliştirdiklerini söyleyen Yeşil Çizgi Peyzaj Kurucusu Berkant Yalçın, iç ve dış mekan bitkileri olarak yılda 100 - 150 bin arası bitkiye hayat verdiklerini söylüyor. Bitki hastanesi denildiğinde insanların aklında farklı bir algı oluştuğunu söyleyen Yalçın, bitkilerin özel araçlarla alınıp seralara getirildiğini ardında uygun sınıflandırma yapılarak etiketlendirildiğini dile getiriyor. Burada öncelikle ziraat mühendislerinin bitkileri gözlemleyerek hastalıkları tespit ettiğini de belirten Yalçın, "Uygun hava ve ortam koşulları sağlandıktan sonra ilaçlama ve gübreleme uygulaması yapıyoruz. Bu uygulamadan sonra bitkiler tekrardan seralarımızda gözlem altına alıp, bu süreçte hastalıkları geçtikten sonra bitki sahiplerine teslim ediyoruz" diyor. Buraya bireysel kişilerden ziyade oteller ve işyerlerinden de bitkilerini getirenler oluyor. Bitkilerin kalış süreleri ise hastalıklarına ve türlerine göre değişiyor. Bu süre ortalama 7 ile 30 günü bulabiliyor. En çok gelen şikayetler ise yanlış sulama, mantar hastalıkları, yanlış saksı seçimi, yanlış gübre kullanımı ve yanlış ortam seçimi. En çok devetabanı, bonzai, yuca, benjamin, starliçe, aşk merdiveni ve paşa kılıcı gibi bitkileri tedavi ettiklerinin altını çizen Yalçın, bu hizmeti otellere, ofislere, holdinglere, fuar alanlarına ve evlere verdiklerini kaydediyor. Sektörün çok az bilinen bir hizmet alanı olduğu görüşünü savunan Yalçın, son olarak konuşmasını şu sözlerle tamamlıyor: "Yayın kuruluşlarında daha ön plana çıkartılmalı, sosyal medya platformlarında eğitim ve bilgilendirme konusunda paylaşımlar artırılmalı. Bu konuda devlet teşviklerinin artırılması, halk eğitim merkezlerinde bu konu hakkında bilgilendirme ve sunum yapılması gerekiyor. Ülkemizde bu alanda büyük bir boşluk var. Doğru bir yatırımla sektör genişleyebilir, daha ileri noktalara ulaşabilir. Avrupa ve Asya ülkeleri bu sektörde çok büyük bir paya sahip."

"BİTKİ BAKIMI SUNAN TEK BELEDİYE"

Fatih Belediyesi'nden aldığımız bilgiye göre Yedikule Bahçe Bitki Hastanesi, geçen Kasım ayında hizmete açıldı. Burada öncelikle canlılığını yitirmiş ve bakıma ihtiyacı olan hasta bitkilerin kontrolleri yapılıyor, kontroller doğrultusunda bitkinin ihtiyacına göre çeşitli tedavi yöntemleri uygulanıyor ve bitkilerin eski canlılığına kavuşması sağlanıyor. Bitki hastanelerinin ülkemizde çok bilinir bir hizmet olmadığı için ziyaretçilerden çok güzel geri dönüş aldıklarını söyleyen kurum yetkileri, yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını dile getiriyorlar. Yedikule Bahçe Bitki Hastanesi'nde peyzaj mimarları tarafından hizmet veriliyor. Ayrıca zaman zaman ziraat mühendisi de destek veriyor. Yedikule Bahçe ekibi Bitki Hastanesi hizmetini tanıtmak ve bilinirliğini artırmak adına Fatih'in yoğun meydanlarında çadır kurarak farkındalık oluşturuyor. Hastane bahar ve yaz mevsiminde ilçe meydanlarında; kış mevsiminde ise Yedikule Bahçe'de bulunan serada hizmetlerini dört mevsim sürdürüyor. Fatih Belediyesi, yerel ölçekte bu hizmeti sunan tek belediye. Buraya genelde bitki bakımının doğru yapılmamasından kaynaklı, cansız ve tedaviye ihtiyacı olduğunu düşünenler ya da bitkisini getirmeden bazı bitkiler konusunda bilgi sahibi olmak isteyen kişiler başvuruyor. Bitki Hastanesi'nde bitkiye yapılacak işleme göre teslim süresi değişebiliyor. Bazı bitkiler gün içinde tedavi edilirken, bazılarının iki ile dört gün arasında hastanede kalması gerekebiliyor. Bakım ve tedaviler tamamen ücretsiz yapılıyor. Bitkinin ihtiyacına göre besin takviyeleri, toprak takviyesi gibi malzemeler kurum tarafından karşılanıyor. Ancak toprak ve saksı değiştirilmesi gereken durumlarda malzemeleri kişilerin alması talep ediliyor. Şikayetler genelde bitki zararlıları, kök hastalıkları, bitkinin sağlıklı büyümemesi ve küflenme üzerinden oluyor. Kurum bugüne kadar bin 823 bitkinin tedavisini gerçekleştirerek, Bitki Hastalıkları ve Doğal Tedavi Yöntemleri hakkında 5 bin 568 vatandaşa detaylı bilgi vermiş. Bitki Hastanesine en çok orkide, anthurium, barış çiçeği, paşa kılıcı ve aloevera bitkileri geliyor. Ayrıca vatandaşlardan en çok soruyu da orkide çiçeğinin bakımı hakkında alıyorlar. Son olarak Bitki Hastanesi hizmeti sadece vatandaşlara yönelik olarak sunuluyor. Bunun dışında ev, iş yeri veya oteller için özel olarak bir hizmet sunulmuyor.

BİZE ULAŞIN