İş davalarında whatsapp yazışmaları gündemde

Günümüzde neredeyse herkesin iletişim aracı haline gelen WhatsApp, iş dünyasında da aktif olarak kullanılmaya devam ediyor. Ancak çalışan ve işveren ilişkilerinde ortaya çıkan hukuki ihtilaflarda, bu yazışmaların mahkemelerde delil olarak sunulup sunulamayacağı merak konusu olmayı sürdürüyor. Peki, WhatsApp yazışmaları mahkemede delil olarak kabul edilebilir mi?
16.05.2025 12:52 GÜNCELLEME : 16.05.2025 12:52

Teknolojinin baş döndürücü hızla geliştiği günümüzde, iletişim araçları arasında önemli bir yer edinen WhatsApp ve benzeri sosyal medya uygulamaları, artık sadece özel hayatımızda değil, iş ilişkilerimizde de belirleyici bir konuma ulaşmış durumda. Çalışanlar ile işverenler arasındaki pek çok iletişim bu platformlar üzerinden yürütülürken, iş uyuşmazlıklarında da bu yazışmalar sıklıkla gündeme geliyor.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, bu yazışmaların delil niteliği taşıması için hukuka uygun yollarla elde edilmiş olması gerektiğini vurguladı. Şimşek'e göre, kişinin rızası olmadan elde edilen WhatsApp mesajları hukuka aykırı delil sayılıyor ve bu durum aynı zamanda cezai sorumluluğa da yol açabiliyor.

"Yazışmanın tarafı değilseniz, delil de sayılmaz"

Av. Elvan Kakıcı Şimşek, bu konuda kamuoyunu bilgilendirerek, WhatsApp mesajlarının ancak belirli koşullar sağlandığında mahkeme nezdinde hukuki delil olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Hukuka aykırı şekilde elde edilen her türlü yazışmanın delil niteliği taşımadığı gibi, cezai sorumluluk doğurabileceğini de vurgulayan Şimşek, özellikle bireylerin rızası olmaksızın sosyal medya hesaplarına erişim sağlanmasının Türk Ceza Kanunu'nun 243. maddesi uyarınca suç teşkil ettiğini hatırlattı. "Aynı şekilde, kişisel mesajların izinsiz ifşası da haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamına girebilir." dedi.

İş hukukuna ilişkin davalarda WhatsApp yazışmalarının delil olarak kullanılmasının mümkün olduğunu belirten Şimşek, burada dikkat edilmesi gereken temel unsurun, yazışmanın hukuka uygun şekilde elde edilmiş olması olduğunu ifade etti. Yargıtay kararlarına göre, bir yazışmanın delil olarak kabul edilebilmesi için, yazışmanın tarafı olan kişi tarafından kaydedilmiş olması ve içeriğinin özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte bulunmaması gerekiyor.

Bu noktada, özellikle işten çıkarmalarda ya da disiplin süreçlerinde WhatsApp mesajlarının dayanak oluşturabilmesi için, ilgili yazışmanın çalışanın bizzat tarafı olduğu ve herhangi bir hukuka aykırılık içermeyen yoldan elde edildiğinin ispat edilebilir olması şart. Grup konuşmaları söz konusu olduğunda ise, yazışmaya dahil olan her bireyin, içerikleri delil olarak sunabileceği ifade ediliyor. Ancak yine de yazışmanın hangi yollarla temin edildiği büyük önem taşıyor; zira gizlice elde edilen mesajlar mahkeme tarafından dikkate alınmamakta ve bu durum bazı durumlarda kişisel verilerin hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi gibi ciddi suçlamalara da zemin hazırlayabiliyor.

Şimşek, işverenlerin ve çalışanların dijital iletişim araçlarını kullanırken hukuki sınırların farkında olmalarının, ileride doğabilecek hukuki ihtilafları önlemek adına kritik olduğunu belirtti. Teknoloji çağında delillerin şekli değişse de, hukuk kurallarının temelini oluşturan hak ve özgürlüklerin korunması ilkesi her zaman geçerliliğini korumaya devam ediyor.

BİZE ULAŞIN