GÜZİDE YÜLEK/ Bir zamanlar sadece çocukların hayal gücünü destekleyici oyuncak olarak görülen Lego, bugün evlerin vitrinlerine giren bir sanat objesi, hatta yetişkinler için adeta bir meditasyon aracı haline geldi. Legodan yapılan çiçek buketleri, bonsai ağaçlar, mimari ikonlar, ünlü ressamların eserleri ya da Star Wars evreninden parçalar hayranlık uyandırıyor. Üstelik bu parçalar artık yalnızca bir oyun odasının elemanları değil, aynı zamanda yaşam alanlarının bir parçası olarak konumlanıyor.
Aslında plastik tuğlalar şeklinde tasarlanan ve bir araya geldiğinde farklı eserlere dönüşen, ilk çıkaran marka olduğu için jenerik marka olarak tüm plastik tuğlaların Lego olarak ifade edildiği bu hobi-oyun evreni, günümüzde bambaşka bir terapi alanı.
Lego'nun bu evriminde de birçok alanda olduğu gibi yine pandemi etkili oldu. Pandemi sonrası, 'hobiye yönelme', stres yönetimi arayışı ve ev içi estetik arzusu öne çıktı. Özellikle Lego Botanik Koleksiyonu ile ev bitkisi yerine Lego çiçek tercih edenlerin sayısında o günden bu yana büyük bir artış var. Kısacası artık Lego yapmak çocuk işi ya da oyun değil, rafine bir zevk, meditasyon ve koleksiyonerlik olarak görülüyor.
RAKAMLAR PAZARIN BÜYÜDÜĞÜNÜ ORTAYA KOYUYOR
Rakamlar da bu dönüşümün ne kadar ciddi olduğunu destekliyor. Lego Grubun Mart 2025'te yaptığı açıklamaya göre şirket 2024'te oyuncak pazarını geride bırakarak rekor gelir ve faaliyet karı elde etti ve önemli ölçüde pazar payı kazandı. Gelirlerdeki çift haneli artış, geniş ve çeşitli ürün portföyüne olan güçlü talep, pazarlardaki başarılı uygulamalar ve dirençli tedarik zinciri sayesinde sağlanmış. Lego'nun geliri, Amerika, Avrupa ve Orta Doğu'daki güçlü talep sayesinde yüzde 13 artarak 74.3 milyar Danimarka Kronu'na ulaşmış. Genel oyuncak pazarının yüzde 1 küçülmesine rağmen bu firmanın satışlarının yüzde 12 oranında artış gösterdiğini de hatırlatalım. Faaliyet karı, gelir artışı, ölçek ekonomileri, varlık kullanımındaki artış ve verimlilik sayesinde yüzde 10 artarak 18.7 milyar Danimarka Kronu olmuş. Net kar ise beklentilerin üzerine çıkarak yüzde 5 artışla 13.8 milyar Danimarka Kronu'na ulaşmış.
2024 ürün portföyü, Lego Grubu tarihindeki en büyük portföy ve her yaştan ve ilgi alanından yapımcılar için tasarlanmış 840 ürünü kapsıyor. En çok satan temalar, Lego City, Lego Star Wars, Lego Technic, Lego Icons ve Lego Harry Potter. Şirket, yeni yapımcıların büyük ilgisini çeken ve özellikle hediyeleşme dönemlerinde popüler olan Lego Botanik Koleksiyonu'nu da genişletti. (Kaynak: lego.com)
2023 yılı itibariyle Lego Group'un küresel geliri, sadece bir oyuncak üreticisi için değil, birçok teknoloji şirketiyle kıyaslanabilecek büyüklüğe ulaştı. Üstelik bu büyüme yalnızca çocuklara yönelik ürünlerden kaynaklanmıyor, son yıllarda hedef kitleye eklenen yetişkin koleksiyoncular ve yatırımcılar sayesinde gerçekleşmiş. Ayrıca şirketin geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamaya göre, Lego'nun satışlarının yüzde 25'inden fazlası 18 yaş ve üzeri kullanıcılara yapılmış.
BOTANİK SETLER YENİ FENOMEN
Pandemi döneminde ortaya çıkan Botanik teması, doğadaki bitki ve çiçeklerin güzelliğini Lego parçalarıyla yeniden yaratmaya olanak tanıyan yetişkinlere yönelik bir koleksiyon. Dekoratif aksesuar veya sergileme amacıyla ilgi çeken bu tema, 2021 yılında Çiçek Buketi (Flower Bouquet) ve Bonsai Ağacı gibi popüler setlerle piyasaya sürüldü ve kısa sürede rahatlatıcı ve yaratıcı bir deneyim arayan yapımcıların da favorisi haline geldi. Icons Botanical Collection alt teması altında geliştirilen Lego Botanicals, hem bitki meraklılarına hem de Lego tutkunlarına hitap ederek, kişiselleştirilebilir yeni setlerle genişlemesini sürdürüyor. Koleksiyonda Orkide, Sukulent, Çiçek Buketi, Bonsai Ağacı, Cennet Kuşu ve daha birçok model yer alıyor. Botanicals 10 setten oluşan bir seri. Bu serideki setlerin yıllık ortalama büyüme oranı yaklaşık yüzde 1 civarında ancak bu oranın artması bekleniyor (Kaynak: BrickEconomy)
BAZI HİSSELERDEN DAHA YÜKSEK GETİRİSİ VAR
Dikkat çekici bir başka gelişme de Lego'nun ikinci el piyasası. Bazı özet setler, piyasadan kalktıktan sonra da değerlerini katlıyor. Star Wars koleksiyonları, mimari yapılar ya da artık üretilmeyen çiçek setleri, koleksiyoncular için altın değerinde. Öyle ki Lego'nun bu tarafı, yatırımcıların bile ilgisini çekiyor. "Lego as an Investment" adlı küresel topluluklar, Lego setlerinin yıllık değer artışlarını analiz ediyor. Hatta 2024 yılı başında bazı özel setlerin, Nasdaq'taki bazı hisselerden daha yüksek getiri sağladığı belirtiliyor.
Peki nedir bu küçük parçaları bu kadar cazip kılan? Öncelikle, Lego ile uğraşmak zihni boşaltan, odak gerektiren bir iş. Yani modern çağın stresine karşı bir tür terapi olarak görülüyor. Bunun yanında ortaya çıkan ürünler sadece bir kutuya girip rafa kaldırılmıyor. Örneğin legodan yapılan çiçekler bir vazoya konuyor, Taç Mahal, kütüphane rafında sergileniyor veya Van Gogh'un tablosu duvara asılıyor. Bir nevi zanaatkarlık hissi, üretmiş olmanın verdiği tatminle birleşiyor. Koleksiyon merakı da bu ilgiyi körüklüyor. Özellikle sınırlı sayıda üretilen setler, film temalı seriler ya da yıllık olarak çıkan modüler binalar çok hızlı tükeniyor. Bu sebeple ön sipariş dönemi, Lego dünyasında ayrı bir heyecan yaratıyor. Tüm bunlar Lego'yu sadece oyuncak değil, değerli bir meta haline getiriyor. Türkiye'de de bu heyecan hızla yayılıyor.
İstanbul'daki Lego Store bir mağazanın ötesinde, deneyim alanı olarak konumlanıyor. Instagramda bazı hesaplar Lego ile yapılan tasarımları paylaşıyor. Bazı iç mimarlar, dekoratif amaçlı Lego ürünlerini ofislere ve evlere de öneriyorlar. Özellikle çiçek temalı setler, bitki bakımıyla uğraşmak istemeyen ama estetik düşkünü kişiler için çekici bir alternatif sunuyor.
KURUMSAL DÜNYADA DA ETKİLİ
Lego'nun yaratıcı gücü sadece bireysel alanlarda değil, kurumsal dünyada da kendini gösteriyor. Lego Serious Play isimli bir yöntemle firmalar, ekip içi inovasyon, problem çözme ve stratejik düşünme eğitimleri veriyor. Bu yöntem Lego'nun yetişkin dünyasındaki yerini daha da sağlamlaştırıyor.
Türkiye'de bazı kafe ve atölyelerde Lego çiçek yapımı etkinlikleri düzenleniyor. Mimarlık öğrencileri projelerinde Lego kullanıyor, bazı çocuk gelişim merkezleri ebeveyn-çocuk seanslarını Lego ile yapıyor. Kısacası Lego artık her yerde kendine farklı alanlarda yer bulabiliyor.
KOPYA MI, ALTERNATİF Mİ?
Peki bu başarının arkasında ne var? Lego'nun gücü yalnızca ürün çeşitliliğinde değil, marka yönetiminde gizli. Sürdürülebilir üretim hamleleriyle çevreye duyarlı bir imaj çizen şirket, geri dönüştürülmüş plastikten tuğlalar geliştiriyor. Aynı zamanda Star Wars, Disney, Marvel gibi lisans anlaşmalarıyla satış hacmini artırıyor. Kendi film ve dizi evrenini oluşturarak marka sadakatini güçlendiriyor.
Lego'nun yıllardır süren bu büyük başarısı, pazara giren benzer markaların da doğal olarak iştahını kabartmış durumda. Hikayesi olan tuğla bloklar üreten rakip markalar arasında Mega Construx (Mattel), Polonyalı Cobi, Alman BlueBrixx, Çinli King ve Qman, Japon Nanoblock var. Türk marka olarak ise Pilsan, Adeland ve markasız yerli üreticiler bulunuyor.
Türkiye'de Mega Construx ve Cobi yerleşik olarak bulunuyor ve e-ticaret platformlarında da yer alıyor. BlueBrixx'e ise çevrimiçi ithalatla erişilebiliyor. Qman ve Lepin gibi markalara ise sınırlı erişim var. Bu markalar, Lego'nun yetişkin koleksiyon pazarında yükseldiği segmentlerde uygun fiyat, lisans veya özgün tema sunan alternatifler olarak öne çıkıyor. Pilsan, Adeland ve diğer yerli üreticiler ise şu an için Lego'nun bulunduğu koleksiyon, yatırım ve yetişkin hedefli pazarda doğrudan rakip değiller. Ancak eğitim temelli ya da erken yaşa hitap eden setlerde hem yerli üretim avantajı hem de fiyat erişilebilirliği ile önemli oyuncular olarak yer alıyorlar.
TÜRKİYE PAZARI HENÜZ BAKİR
Ancak Lego'nun güçlü marka kültürü, ürün kalitesi ve lisans gücü, onu hala açık ara lider yapıyor. Rakipleri ise Lego'nun ya stratejik olarak uzak durduğu niş alanlarda ya da fiyat avantajıyla daha düşük seğmenlerde yer alarak pazardan pay alabiliyorlar. Gelecek yıllarda bu alternatiflerin ne kadar yükseleceği ise pazar lideri Lego'nun rekabet stratejisine bağlı. Kısaca Lego artık sadece bir oyuncak değil; kültürel bir fenomen, yaratıcı bir alan, dekoratif bir obje, yatırım aracı ve ruhsal bir terapi. Ekonomik boyutuyla bakıldığında ise büyük bir pazar. Tüm bu yönleriyle yetişkinlerin dünyasına sessiz ama güçlü bir şekilde sızarak hem raflarda hem de kalplerde yer ediniyor. Bir Lego yatırımcısı için Türkiye pazarı hala emekleme aşamasında ancak bu da erken giren için iyi bir fırsat demek. Seti doğru fiyattan alıp doğru zamanda satarak iyi bir getiri elde etmek mümkün.
Lego yatırımı nasıl yapılır?
Borsa dalgalanırken bir Lego kutusu yatırım aracı olabilir mi? İşte minik tuğlaların büyük getirisinin sırrı.
*Değerlenme potansiyeli yüksek: Lego, sınırlı sayıda üretilen ve zamanla üretimi duran setleriyle koleksiyon değeri taşıyor. Üretimden kalkan setlerin değeri çoğunlukla hızlı artış gösteriyor.
*Fiziksel varlık: Dijital hisse senetlerinin aksine elinizde somut bir ürün bulunuyor. Dekoratif olarak kullanılabiliyor ve yeniden satılabiliyor.
*Stabil talep: Lego'ya duyulan ilgi yalnızca çocuklara bağlı değil; yetişkin koleksiyoncular ve tasarım meraklıları da alıcı kitlesinin başında geliyor.
*Risk çeşitliliği: Kendi yatırım portföyünüzde yaratıcı bir çeşitlendirme aracı olarak kullanılabiliyor.
Yatırım için dikkat edilmesi gerekenler
1-Doğru seti seçin
Evet Lego bir yatırım aracı olarak değer kazanıyor ancak her Lego kutusu da yatırım fırsatı oluşturmuyor. Koleksiyon değeri taşıyan seriler en çok kazandıranlar. Bunlar; Lego Architecture (Taj Mahal, Empire State), Lego Ideas (Hayran tasarımıyla üretilen sınırlı setler), Star Wars UCS (Ultimate Collector's Series), Modüler Bina Serisi, Botanical Collection (özellikle emekli edilen çiçek setleri).
2-Emeklilik takibi yapın
Lego, bazı setleri belirli bir süre sonunda emekli eder. Bu tarihler koleksiyoncular için dönüm noktasıdır. Emekli olan bir set, birkaç ay içinde yüzde 50-200 oranında değer kazanabiliyor. Bunu takip etmek için BrickEconomy gibi siteleri takip edebilirsiniz.
3-Kutu durumuna dikkat edin
Yatırım değeri açısından kutunun açılmamış ve hasarsız olması büyük avantaj sağlıyor. Ambalajı açılmamış ürünler MISB (Mint in Sealed Box) etiketiyle satılıyor ve daha değerli olarak işlem görüyor.
4-Orijinal fiyatını öğrenin
Yatırımlık setleri resmi çıkış fiyatından almak en avantajlı durumdur. Bazı yatırımcılar, Lego Store kampanyalarını, kargo bedava günlerini ya da özel üyelik avantajlarını takip ederek daha uygun fiyatlara alım yapıyorlar.
5-Zamanlama ve sabır gerekiyor
Lego yatırımını kısa vadeli olarak düşünmeyin, orta-uzun vadeli bir strateji olarak kabul edin. Genellikle setlerin değer kazanması ortalama 2-5 yıl arasında değişiyor. Hızlı al-sat yapmak çoğu zaman kazandırmıyor.
6-Depolama koşullarına dikkat edin
Nemli veya güneş ışığına maruz kalan yerlerde saklanan kutular zarar görebilir. Bu da yatırım değerini düşürür. Legoları kuru, serin, ışık almayan alanlarda saklamaya özen gösterin.
7-Topluluklara katılın
Türkiye'de ve dünyada Lego yatırımcıları için forumlar, Discord grupları, sosyal medya toplulukları bulunuyor. Bilgi paylaşımı, değerleme takibi ve alışveriş fırsatları açısından bu topluluklar elinizdeki ürünün değeri açısından çok faydalı olabilir.
Op. Dr. Övünç Erdem ÇORAPÇI
"Yaklaşık 2 bin 200 setim var"
Lego tutkum babamın bana 3 yaşında aldığı, markası Lego olmayan yapboz setine dayanıyor. İlk Lego setimle tanışmam 8 yaşımda bir dergi ile Signal diş macununun birlikte yapmış olduğu çekilişti. Ve o günden sonra hayatımdan çıkmadı. Sanırım bu durum araştırmalardan görüleceği gibi okul ve meslek hayatımı da etkiledi. Mesleğimi elime aldığımda Lego koleksiyonu da yapmaya başladım. Pandemi sürecinde de ülkemize faydalı olacağını düşündüğüm Youtube kanalını açtım. Şu an koleksiyonumda birbirinden farklı yaklaşık 1300 set, toplamda ise 2200 civarı setim var. İçlerinde şimdiye kadar çıkmış tüm botanik setleri de mevcut.
Lego'nun hayatımdaki yeri tanıştığımdan beri hep olmuştur ama son 5 yıldır artık ikinci bir işim de oldu sayılır. Yaparken hiçbir şey düşünmüyor, kafamı tamamen günün yorgunluğundan stresinden temizliyorum. Yaptığım tüm setleri ise şu an evimde sergiliyorum. Ayrıca yine Lego setlerinden, kendi yaptığım binalardan ve binlerce Lego parçasından oluşan kendi tasarladığım bir Lego şehrim var. En favori setim ise ailemin bana Anadolu Liseleri Sınavı'nı kazandığımda hediye ettikleri 1988 model 8865 kodlu test car modeli. Ama yeni setler arasında da Titanic ve Liebher excavator setleri ayrıca hoşuma gidiyor. Elimden geldiğince Lego fanlarının yanında yer almaya ve minik etkinliklerde onlarla iletişimde kalmayı amaçlasam da yurt dışındaki Lego hafta sonu fuarları gibi fuarların ülkemizde de oluşturulmasına ön ayak olmayı istiyorum. Koleksiyonuma şimdiye kadar 5 milyon TL harcamış olabilirim ama şu anki değeri 10 Milyon TL'den fazladır diye düşünüyorum."
Müge ÇEVİK / Şapka Danışmanlık Kurucusu, PCC, Lego Serious Play Uygulayıcısı
"Harika bir geri bildirim aracı"
Türkiye'de yetişkinler için Lego Serious Play metodolojisini ilk kez kullanan isimlerden biriyim. LSP, Lego markasının kendi içinde 'mood & media' dediği kurum içinde kullandıkları atölye ve çalışma araçlarını değiştirdiklerinde insanların nasıl daha eğlenceli, daha yaratıcı, verimli ve hayal gücü kattıkları işleri keşfetmesiyle ortaya çıkan bir metot. Gerisinde pek çok kuram var, örneğin Piaget'nin Yapısalcı Öğrenme Kuramı veya Csikszenmihalyi'nin Akış Kuramı, Jung'un Aktif Hayalgücü, Kaufmann'ın Kompleks Sistemler Kuramı gibi… Herhangi bir atölyede Lego kullanmaktan çok farklı bir akışı, atölye içi kuralları ve kuramsal temeli var yani. 2020 yılından bu yana aktif olarak sayısız atölye yapmış bir kolaylaştırıcı (fasilitatör), son 6 aydır da uluslararası uygulayıcılara eğitim veren biri olarak, Lego'nun Prof. Johan Ross ve Bart Victor ile sayısız deney yaparak geliştirdiği bu metodolojinin etkililiğini kendim de deneyimliyorum. Üç boyutlu metaforların kullanımıyla eller ile üretirken, beynimizin bir yerlerinde hiç de haberimizin olmadığı bilgilere ulaşmak çok etkili. LSP'nin en çok öne çıkan özellikleri ise; çeşitlilik, kapsayıcılık, psikolojik güvenlik ve empati sağlaması. Çok karmaşık sorun veya durumları herkes için görülebilir ve çok hızlı aksiyon alınabilir hale getirmesi.
Harika bir geribildirim aracı, harika bir takımdaşlık geliştirme aracı ama daha güçlü olduğu şeyler ise muhteşem bir strateji yaratma ve hatta bunları 3 boyutlu deneme şansı vermesi.