Şimdi trend yüz bantlama

Herkes mümkün olduğunca kırışmadan yaş almak istiyor. Operasyon ya da iğneli tedavi yerine doğal yöntemler ise son günlerde yükselişte. Şimdilerde en popüler yöntem ise yüz bantları...
04.08.2025 12:47 GÜNCELLEME : 04.08.2025 12:47

GÜZİDE YÜLEK/ Yaş alırken minimum kırışıklık, yüz ovalinin sıkı olması ve diri bir cilt özellikle kadınların en büyük arzusu. Bunun için milyonlarca kişi botoks yaptırıyor. Ancak son dönemde hızla yükselişe geçen bir uygulama var; yüz bantları. İğnesiz, acısız ve evde uygulanabilirliğiyle alternatif bir "yaşlanma karşıtı" uygulama olarak görülen bu yöntem, sosyal medya platformlarında da hayli popüler. Peki, bu yüz bantları nasıl kullanılıyor, botoksa alternatif mi, yan etkisi var mı?

YENİ BİR FİKİR DEĞİL

Kırışıklıkları düzleştirmek için yüze bant yapıştırmayı içeren bu teknik, daha genç bir görünüm elde etmek için basit bir çözüm olarak öne çıkarılıyor. Ama bant kullanımı aslında yeni bir fikir değil. 1800'lerin sonlarında da varmış. 1889 yılında "Frownies" adıyla bilinen, sadece suyla aktive edilen yapışkanlı bir kağıt olarak kullanılmış. 1970'li yıllarda ise Japon kiropraktör Dr. Kenzo Kase tarafından geliştirilmiş. O yıllarda bu yöntem kas iyileşmesini desteklemek ve kan dolaşımını artırmak amacıyla kullanılıyormuş. Bugün gelinen noktada ise kozmetik amaca hizmet ediyor. Yöntem, göz çevresine, nazolabiyal çizgilere ve alın çevresine belirli bir teknik ve pozisyonda bant yapıştırmayı içeriyor. Bant, cildi yukarı doğru kaldırarak oksijen akışını sağlamayı amaçlıyor; sonuç olarak da şişkinliği azaltmaya ve çizgileri yumuşatmaya yardımcı olduğuna inanılıyor.

Kırışıklık için kullanılan yüz bantları, silikon pedlerden medikal bant şeritlere kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Dahası DIY videolar çeken sosyal medya kullanıcılarından bazıları kinesiyoloji bandı, silikon yara bandı, cerrahi bant ile de yüz bantlama yapıyor.

ETKİSİ BİRKAÇ SAATLE SINIRLI

İnce çizgi ve kırışıklıklar, ciltteki kolajen ve elastin azalmasına bağlı olarak yaşlanma sürecinin doğal bir parçası. Ek olarak yüzü sürekli buruşturmak bu çizgileri belirgin hale getiriyor. Yüz bantlama bunu önlemeye yardımcı olabiliyor. Doğru şekilde uygulandığında yüz bandı ile uyumak, gece boyunca yüz hareketlerini kısıtladığından sabah uyanıldığında ince çizgiler daha az görülebiliyor. Bu etkinin, bandın cilde nemi hapsederek geçici bir dolgunluk yaratmasından kaynaklandığı belirtiliyor. Peki botoksun yerini tutuyor mu? Botoks, enjeksiyon yapılan bölgelerdeki kasları geçici olarak felç ederek etkisini gösteren bir kırışıklık tedavisi. Botokstan elde edilen sonuçlar 3-6 ay arası sürebiliyor. Yüz bantları ise kırışıklıklara neden olan derin kasları hedef almıyor. Bu yüzden de invaziv olmayan, kaslara etki etmeyen bu yöntem kısa vadeli bir çözüm olarak görülüyor ve etkisinin birkaç saat içinde kaybolduğu belirtiliyor.

NEFES ALABİLEN, MEDİKAL BANTLAR

İğneli ya da operasyon türü bir uygulamayı tercih etmeyenler tarafından ilgi gören yüz bandı yöntemini, etkisi geçici de olsa uygulamak isteyenler azımsanmayacak kadar çok. Ayrıca enjeksiyona göre çok daha uygun fiyatlı ve düzenli uygulama gerektiriyor. Sürekli yüz bantlamayı uzun süre uygulamak uzun vadede ne gibi avantaj ya da dezavantaj sağlıyor derseniz onu da belirtelim: Öncelikle bant çok sıkı takıldıysa diğer bölgelerdeki cildin gevşemesine yol açıyor. Ayrıca bandın çıkarılması sırasında cildin çekilmesi de gevşemeye neden olabiliyor. Yüz için özel olarak tasarlanmış bant olması gerekiyor, her bant ile bu uygulama yapılmıyor. Özel olarak tasarlanan yüz bantları, nefes alabilen bir yapıya sahip ve medikal bant olarak tüketiciyle buluşuyor. Yan etki olarak, özellikle hassas cilde sahip kişilerde, yapışkana karşı bir tahriş görülebiliyor, çok sık ve uzun süreli kullanımda bu risk artabiliyor.

GENÇ YAŞTA BAŞLAMAK, ÇOK AZ ETKİLİ

Dermatologlara ve estetik uzmanlarına göre geçici etki sağladığı belirtilen yüz bantlarına kırışıklık oluşmadan başlamak daha verimli sonuç almaya yarar mı sorusu akla gelebilir. Hele ki dönem itibariyle Z kuşağının cilt bakımına daha önceki nesillere oranla erken başlamış olmasını da düşünürseniz birçoğunun bu uygulamaya el attığını da tahmin edebilirsiniz. Ancak bu konuda da henüz yeterli kanıt bulunmuyor. Bazı çevreler teorik olarak yıllar boyunca her gece yüzünü bantlayan birinin, bantlamayana göre kırışıklık gelişimini sınırlayan kas hareketlerini azaltmış olacağından bir miktar iyileşme olabileceğini belirtiyorlar. Ancak yaşlanmaya karşı etkisi ise yalnızca teoriyle sınırlı.

Yanı sıra alerjiye yatkın ya da hassas cilde sahip olanlar yapışkan madde nedeniyle cildi tahriş edebiliyor. Özellikle egzama, rozasea ya da kontakt dermatit gibi kronik cilt rahatsızlıkları olanlarda bu risk daha yüksek. Bir başka uyarı da dermatologlardan geliyor. Herhangi bir kronik cilt sorununuz olmasa bile aktif içerikli ürün kullanıyorsanız da dikkatli olunması gerektiğini belirtiyorlar. Örneğin retinoid ya da benzeri içerikte bir gece bakım rutininin üzerine bant ekliyorsanız, o bölge izole olduğundan içeriklerin ciltteki etkisi yoğunlaşabiliyor. Bu da tahrişi artırabiliyor.

Doç. Dr. Aslı TATLIPARMAK/ Memorial Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Bölümü

"Yüz bantları tek başına çözüm değil"

Son yıllarda estetik görünümüne önem veren pek çok kişinin ilgisini çeken yüz bantları, kırışıklıkların görünümünü azaltma vaadiyle gündeme geliyor. Bu ürünler çoğunlukla gece boyunca mimik kaslarının hareketini kısıtlayarak cilde geçici bir düzleşme sağlıyor. Sabah uyanıldığında cildin daha gergin görünmesi mümkün olsa da bu etki çoğunlukla kısa sürelidir. Üstelik uzun vadeli kullanımda cildin doğal esnekliğini olumsuz etkileyebileceği gibi yeterince hava almayan bir ciltte irritasyon, hassasiyet ve hatta kontakt dermatit gibi istenmeyen durumlara yol açabilir.

Bantların yapışkan içeriği, hassas ciltlerde kızarıklık, kaşıntı ya da döküntü gibi reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle ürünü seçerken içeriği dermatolojik olarak test edilmiş ve hipoalerjenik olanları tercih etmek çok önemli.

Unutulmamalıdır ki sağlıklı bir cilt için yüzeysel çözümlerden çok daha fazlasına ihtiyaç vardır. UV ışınlarından korunmak, antioksidan açısından zengin beslenmek, yeterli su tüketimi, düzenli uyku ve stres yönetimi cilt sağlığını korumada temel taşlardır. Etkili bir yaşlanma karşıtı bakım için ise kişiye özel oluşturulan profesyonel cilt bakım planları, lazer ve mezoterapi uygulamaları gibi klinik destekler, geçici değil uzun vadeli çözümler sunar. Dolayısıyla, yüz bantları tek başına bir çözüm olmaktan ziyade, bilinçli bir cilt bakım rutininin küçük bir parçası olarak değerlendirilmelidir.

Carolin ALMOZLİNO/ Wellness Danışmanı

"Keyifli ve iyi hissettiren bir ritüel"

Yüz bantlama tekniği ile ilk kez beş yıl önce sosyal medya videolarında karşılaştım ve bu ilginç yönteme duyduğum merak beni hemen derinlemesine bir araştırmaya yönlendirdi. Katıldığım online eğitimlerle teknik hakkında daha fazla bilgi edindim. Antik Mısır'da ve Roma döneminde, cilt bakımında yüz bantlama yöntemlerine benzer uygulamalar kullanılmış. Mısırlı kadınlar, ciltlerini germe ve gençleştirme amacıyla çeşitli bitkisel yağlar ve doğal malzemelerle işlem yaparlardı. Roma döneminde ise, cilt sağlığını korumak ve güzelliği artırmak amacıyla benzer tekniklerin kullanıldığına dair tarihi kaynaklar mevcut. Özellikle alın, yanak ve göz altı bölgelerine odaklanılan bu uygulamanın temel amacı, kullanılan elastik bantlarla kırışıklıkları geçici olarak yumuşatmak ve cildin görünümünü iyileştirmek. Bantlar, yüz kaslarını nazik bir şekilde gererek cildin altındaki 'interstisyel' alanı yani deri ile kas arasında sıvı dolaşımını sağlayan küçük boşlukları bir miktar açıyor. Bantların etkin bir şekilde kullanılmasıyla, kan ve lenf akışının artması ve ödemin azalması hedefleniyor. Kendi deneyimlerimde, bantları kas liflerinin yönüne uygun şekilde yapıştırmanın sonuçları belirgin bir şekilde iyileştirdiğini gözlemledim. Açıkçası, her gün uyguladığım bir yöntem olduğunu söyleyemem ama bilimsel çalışmalar, bu etkinin kısa süreli bir "geçici lifting" sağladığını ve kalıcı yaşlanma karşıtı çözüm sunmadığını belirtiyor. Yine de, birkaç dakikanızı ayırıp aynada kendinize özenle bant yapıştırmak, cilt bakım rutininize keyif katan küçük ama 'iyi hissettiren' bir ritüel.

Eski Hollywood yıldızlarının geçici güzellik sırrı

*Yüz bantlara Hollywood'un en eski güzellik sırlarından biri olarak biliniyor. Marlene Dietrich, Lucille Ball ve Joan Crawford gibi yıldızlar, kamera karşısında anında yüz germe ve daha genç görünmek için cerrahi bant kullanmışlar. Bunları peruklarının altına gizleyerek yüzlerini sıkıca geriyorlarmış.

BİZE ULAŞIN