Siparişler Türkiye’ye yöneldi

Avrupa’da hazır giyim mağazaları açılmaya başladı. Yeni dönemde tüketiciler organik, anti-bakteriyel, anti-viral ve çevreci ürünler talep ediyor. Bu durum, daha önce Uzakdoğu’ya giden siparişlerin Türkiye’ye kaymasını sağlıyor…
20.07.2020 12:18 GÜNCELLEME : 06.04.2021 12:02

ÖZBEY MEN / Avrupa'da mağazaların açılmaya başlaması, tekstil ve hazır giyim ihracatçılarını hareketlendirdi. Yeni dönemde siparişlerin daha çok anti-bakteriyel ve çevre dostu ürünlere yönelmesi de bu alanda dünyada söz sahibi üreticiler arasında olan Türk firmalarının iştahını artırıyor. Alımlarını daha önce Çin ve Uzakdoğu'da yapan Avrupalı perakendecilerin siparişlerini Türkiye'ye kaydırmaya başlamaları da ihracatçıların yüzünü güldürüyor.

"ALMANYA'YI YAKINDAN İZLİYORUZ"

Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin özellikle Almanya, Fransa ve İskandinav ülkelerinde mağazaların açılmaya başlamasıyla birlikte siparişlerde artış görüldüğünü söylüyor. Bu ülkelerden daha çok spor giyim ve çocuk giyim ürünlerinin sipariş edildiğini belirten Şahin, "Henüz insanlar tam olarak dışarı çıkamadıkları için klasik giyim ürünlerinde, takım elbiselerde ciddi bir talep yok ancak evde giyilebilecek ürünleri alıyorlar. Özellikle Almanya pazarını yakından takip ediyoruz" diyor. Birçok Avrupa ülkesinde süpermarketlerin açık olduğunu hatırlatan Şahin, buralardan da siparişlerin geldiğini ifade ediyor. Almanya ve Fransa'da kendi şirketlerinin bulunduğunu kaydeden Şahin, sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Bu ülkelerdeki şirketlerimizden siparişler geliyor. Siparişlerin daha da hızlanacağını düşünüyorum. Çünkü fiyat farkının fazla olmadığı ürünlerde daha önce Çin'e giden siparişler bize gelmeye başladı. Çünkü biz çok daha hızlıyız. Türkiye'deki ve Mısır'daki fabrikalarımızın kapasitesi yavaş yavaş artıyor. Özellikle Mısır'daki fabrikamızın üretiminde spor giyim önemli bir yer tutuyor. Şu anda daha çok ihtiyaç olan ürünleri alıyorlar ama yakında moda ürünlerin siparişleri de artacak."

İLK KEZ SİPARİŞ ALINAN FİRMALAR

Türkiye'nin önde gelen hazır giyim üreticilerinden Bordo Grubu, örme kumaş ve örme hazır giyim alanında faaliyet gösteriyor. Ürün gamında çok çeşitli kadın, erkek ve çocuk hazır giyim ürünleri yer alıyor. İstanbul Hadımköy ve Düzce'deki fabrikasında yılda 5 milyon parça ürün üreten firma ağırlıklı olarak spor, casual smart, outdoor ve günlük giyim ürünleri ihraç ediyor. Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, ihraç ettikleri ürünlerin birim fiyatının 20 dolar civarında olduğunu söylüyor. Firma, Diesel, Armani, Superdry, Kappa, Umbro, Asos gibi markaların tedarikçisi konumunda.

Koronavirüs salgınının başladığı günlerde tüm müşterilerin siparişleri durdurduğunu belirten Şahin, salgının kontrol altına alınmasından sonra bu firmalardan tekrar sipariş gelmeye başladığını söylüyor. Bu süreçte daha önce hiç üretim yapmadıkları firmalara da numune koleksiyonlar hazırladıklarını ifade eden Şahin, bu firmalardan önemli oranda sipariş aldıklarını söylüyor. Şahin, "Genelde Çin ve Asya ülkelerinden Türkiye'ye yönelen markalardan yeni siparişler alıyoruz. Türkiye'de tedarikçilerini yönetemediği için siparişlere cevap veremeyen firmalardan dolayı riski bölmek adına bizi tercih eden Avrupalı markalar da sipariş veriyor. Yeni siparişlerin çoğu İtalya, İngiltere, Fransa ve Almanya'dan geliyor. İskandinav ülkeleri, Avustralya ve Amerika'da da sipariş alıyoruz" diyor.

ORGANİK ÜRÜNE TALEP FAZLA

Avrupalı firmaların koronavirüs sebebiyle Çin ve Asya ülkelerine seyahat tedirginliği yaşadıklarına işaret eden Şahin, bu yüzden Türkiye'ye daha fazla yönelim olduğunu vurguluyor. Daha önce sadece maliyete bakan Avrupalı firmaların yeni dönemde daha çevreci, daha duyarlı ve sürdürülebilir bir paradigma benimsediklerini belirten Şahin, şöyle devam ediyor:

"Müşterilerimiz normal kumaşlardan ziyade organik ve geri dönüştürülebilir ürün siparişlerini artırmaya başladılar. Hatta eski siparişlerdeki kumaşları iptal ederek, organik kumaş siparişleri veriyorlar. Dünyada ant-ibakteriyel ürünlere talepler artıyor. Bir bütün olarak sürdürülebilir modaya, organik koton ve dönüştürülebilir ürünlere yönelim var. Türkiye organik, anti-bakteriyel, nefes alan, terletmez, su geçirmez ve tutuşmaz tekstil ürünlerinde çok mesafe kat etti. Bu sebeple yeni taleplere cevap verebilecek kapasite ve kaliteye sahip bir ülkeyiz."

"TALEBİ RAHAT KARŞILARIZ"

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Nüvit Gündemir de yeni dönemde özellikle AB ve ABD ülkelerindeki talebin Türkiye'ye yöneleceğinin işaretlerini almaya başladıklarını dile getiriyor. Bu konuda önümüzdeki günlerde daha somut adımların atılacağını söyleyen Gündemir, mevcut pazarları korumanın yanı sıra yeni pazarlar temin etmek için de büyük çaba gösterdiklerini vurguluyor.

Gündemir, "Türkiye zaten özellikle kaliteli ürünlerde Çin'le rekabet gücüne sahip bir ülke. Günümüzde Çin'e karşı dünya çapında bir tepki de oluşmaya başladı. Bu durum Çin ürünlerinin dünya üzerindeki imajı konusunda negatif bir etki yarattı. Oradan boşalacak talebi biz rahatlıkla karşılayabiliriz. Kumaşın teknolojik özelliklerinden paketlemesine kadar farklı beklentiler şimdiden oluşmuş durumda. Anti-bakteriyel kumaşların hayatımıza daha çok gireceğini düşünüyoruz" diyor.

"ANTİ-VİRAL KUMAŞ ÜRETİYORUZ"

50'den fazla ülkeye ihracat yapan Yünsa, Avrupa'nın en büyük entegre yünlü kumaş üreticisi konumunda. Ürün portföyünün büyük bölümünü yüzde 100 yünlü kumaşlar oluştururken, kaşmir, ipek, pamuk, polyester, viskon karışımlı yünlü kumaş üretimi de yapıyor. Yünsa Genel Müdürü Mustafa Sürmegöz, yeni nesil teknolojilerle üretilen bu kumaşların su itici, UV korumalı, kendi kendini temizleme gibi özelliklerinin bulunduğunu belirtiyor. Koronavirüsle birlikte tekstil dünyasında birçok şeyin değiştiğini söyleyen Sürmegöz, en büyük değişimin tedarik zinciri yönetiminde yaşandığını ifade ediyor.

Sürmegöz, "İçinde bulunduğumuz salgın döneminde virüslere karşı ant-iviral apre uygulama testlerimizi kumaşlarımız üzerinde tamamladık ve üretime başladık. Anti-viral apre tekniği ile kumaşlarımızda solunum yolu ile bulaşabilen virüslere ve hatta çocuk felcine karşı yüzde 98 oranında koruma sağlamayı başardık" diyor. Avrupa'da mağazaların açılmasıyla birlikte ilk etapta spor giyim ürünlerine talebin arttığını söyleyen Sürmegöz, şöyle devam ediyor:

"Yeni normalleşmenin Haziran'ın ikinci yarısından sonra hissedileceğini öngörüyoruz. Siparişlerin özellikle Eylül ayı itibariyle artmasını bekliyoruz. Firmalar ileriye dönük yüklü miktarlarda sipariş geçemeyecekler. Tam da bu nedenle düşük miktarlı üretimi göz önünde bulundurarak, Türkiye'nin üretim hızı ve gücünün sipariş akışında hareket sağlamasını bekliyoruz. Lüks tüketim orta vadede düşecek. Trendlerin daha rahat kıyafetlere doğru çevrileceğini tahmin ediyoruz."

Pınar TAŞDELEN ENGİN / Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Başkanı

"Çin mallarına talep duraksayabilir"

Orta ve uzun vadede ABD ve Avrupa Birliği'nden gelecek taleplerle bölgemizin ticarette en güçlü aktörü olmak ana hedeflerimizden. Böyle bir ortamda en şanslı ülkelerin başında Türkiye geliyor. Çünkü Türk tekstil sektörü son yıllarda teknoloji, Ar-Ge ve tasarıma yaptığı yatırımla özellikle kalite konusunda gücünü pekiştirmiş durumda. Pazarlara yakınlığı, hızlı üretim ve lojistik avantajı, yenilikleri çabuk yakalaması ve hemen adapte olması nedeniyle zaten bir süredir Çin karşısında özellikle kaliteli ürünlerde tercih edilen ülke. Türkiye'nin birçok ülkeye yardım malzemesi, koruyucu ürünler göndermesi, dünya genelinde imajına pozitif katkı sağladı. Normalleşmeyle geleneksel tekstil ürünleri yerine koruyucu özellikli tekstil ürünlerine talep artacak. Modanın yanı sıra o ürünlerin anti-bakteriyel özellik taşıması ve fonksiyonel olmasını da eklemek gerekir. Firmalarımız kullan at tarzı ürünler yerine sürdürülebilir tekstile ağırlık verdiği takdirde pazarda rahatça yer bulacak.

BİZE ULAŞIN