PARA ÖZEL RÖPORTAJ/ Pandemi teknolojik çözümlere olan ihtiyacı artırıken, uyum sürecini de hızlandırdı. Araç takip sistemleri sektörü de bundan payını aldı. 29 ülkede 1 milyonun üzerinde cihazla hizmet veren yerli teknoloji firması Arvento, 2020'yi yüzde 25 büyüme ile kapattı. Üstelik piyasaya tekne takip sistemleri gibi yeni çözümler de sundu. Şu an 10 bine yakın gemi, tanker ve feribotta Arvento tekne takip sistemleri kullanılıyor. Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal ile, pandeminin takip sistemleri sektörüne etkisini ve yeni operasyonlarını konuştuk.
Pandeminin araç takip sistemi sektörünü nasıl etkiledi?
Pandemi maalesef pek çok sektörü olumsuz yönde etkiledi ama teknoloji geliştiren, online ve uzaktan hizmetler sunan sektörler belki de 5-6 yılda kazanabilecekleri ivmeyi son bir buçuk yılda yakaladılar. E-ticaretin büyümesi, yeni platformların hayatımıza girmesi, gıda, aşı ve ilaç gibi özel saklama koşulu gerektiren ve soğuk zincire tabii tıbbi malzemelere olan talebin artması lojistik sektörünün de büyümesini sağladı. Bu durum araç takip sektörünü doğrudan olumlu yönde etkiledi çünkü sunduğumuz çözümler şirketlere ve kurumlara uzaktan bilgisayar, akıllı telefon ya da tablet üzerinden işini yönetebilme, zamanında ve güvenli teslimat süreçlerini takip edebilme, zamandan, işgücünden ve akaryakıttan tasarruf gibi çok sayıda faydayı bir arada sunuyor. Sahadaki operasyonunu kolaylıkla bir mobil uygulama üzerinden yönetmenin sağladığı konfor ve pratikliği keşfeden binlerce şirket, araç takip sektörünün büyümesini sağladı.
Dünyada operasyonlarınız var mı yoksa sadece Türkiye'de mi çalışıyorsunuz?
Türkiye'de kurulmuş ve büyümüş bir teknoloji şirketi olarak şu an 3 kıtada 29 ülkede faaliyet gösteriyoruz. 1 milyonun üzerinde cihazımız var. Almanya, Suudi Arabistan ve Endonezya'da yer alan ofislerimiz ile Avrupa'dan Güneydoğu Asya'ya uzanan geniş bir coğrafyada 100 binin üzerinde müşteriye hizmet veriyoruz. Kendi teknolojisini tasarlayıp üreten bir şirket olarak, gittiğimiz coğrafyaların çevresel koşulları, sosyo ekonomik ihtiyaçları ve yasal düzenlemelerine göre sistemlerimizi kolayca güncelleyebiliyoruz. Bu da bize dünyanın farklı bölgelerinde farklı müşteriler ve projeler ile çalışma olanağı tanıyor. 2020'de pandemiden dolayı yurt dışı büyümemiz biraz yavaşlamış olsa da 2021'e iyi başladık. Yatırımlarımıza devam ederek, Türkiye'den dünyaya teknoloji ihraç etmeye devam edeceğiz. Çözümlerimiz sektör sınırı olmaksızın ister bir ister 10 bin aracı olsun her şirket ve kurum tarafından ihtiyaçlarına özel bir şekilde düzenlenerek kullanılabiliyor.
Yaz tatillerini izole bir şekilde yapmak isteyenler için tekne iyi bir seçenek. Bu alanda da ürününüz mevcut. Tekne takip sistemlerine talep nasıl?
Pandemi teknede tatile ve hayata olan ilgiyi artırdı, bu durumda tekne takip cihazımıza olan talebi olumlu yönde etkiledi. 2020'de pazara sunduğumuz tekne takip sistemimiz "imt.X55", IP69- K dayanıklılık standardı ve 4 yıla varan batarya süresiyle alanında dünyanın öncü ve yenilikçi cihazları arasında yer alıyor. Bu ürünümüzle bu sene dünyanın önde gelen tasarım yarışması IF Tasarım Ödülleri'nde "Tasarım Mükemmelliği" ödülünü kazanmanın gururunu yaşıyoruz. Şu anda 10 bine yakın gemi, tanker ve feribotta Arvento tekne takip sistemleri kullanılıyor, tekne takip sistemimize olan talebin bu yaz daha da artacağını öngörüyoruz.
Yeni yatırımlar yapmak, özellikle startup'lara yatırım yapmak istediğinizi duyduk. Bu alanda girişimleriniz ve hedefleriniz neler?
Anladığımız, bildiğimiz alanlarda startup'lara ve bizimle sinerji sağlayacak şirketlere yatırım yapmak istiyoruz. Bu sebeple özellikle mobilite alanında stratejik yatırımcı arayan şirketler konusunda radarlarımız açık. Biz de bir startup olarak doğduk. Endeavour girişimcisi olduk. Şirket merkezimiz ODTÜ Teknokent'de birçok startup ile aynı binada. Ben ODTÜ startup yatırım fonu Growth Circuit yönetim kurulu üyesiyim ve şahsi olarak startup'lara doğrudan veya melek yatırımcı ağları vasıtası ile yatırımlar yapıyorum. Yeni oluşumları elimizden geldiğince desteklemek ancak bunu sadece sermaye koyarak değil bilgi birikimimizi, profesyonel yöneticilerimizin mentörlüğünü, müşteri portföyümüzü, sahip olduğumuz satış ve satış sonrası ağlarımızı da işin içine katarak yapmayı düşünüyoruz. Tabi ki tüm bunları yatırım yapacağımız şirketlerin DNA'sını bozmadan, onların yönetimine doğrudan müdahale etmeden sunmak istiyoruz. Yakın zamanda bu alandaki çalışmalarımızı daha da profesyonel bir platforma taşımak için çalışıyoruz.
Özer Hıncal
Takip sistemleri en çok hangi alanlarda ve hangi sektörlerde kullanılıyor?
Takip sistemleri hemen hemen tüm sektörlerde kullanılıyor. Lojistik, taşımacılık, gıda, sağlık gibi sektörler başı çekerken mesela Orman Genel Müdürlüğü gibi bir kamu kurumu, yangın yönetimi gibi hayati bir süreci, bizim kendileri için geliştirdiğimiz takip sistemi bazlı ama içerisinde bitki örtüsünden helikopterlerindeki su miktarına kadar detaylı çok sayıda bilginin yer aldığı bir çözümle yönetiyor. Kısaca takip çözümleri iş verimliliğini, güvenliği, etkin operasyon yönetimini ve tasarrufu sağladığı için özel sektörden kamuya farklı sektör ve ölçekteki binlerce kuruluş tarafından tercih ediliyor.
Takip sistemlerinin geleceği nedir? Fütüristik bir tahmininiz var mıdır? Bu sistemler gelecekte başka nasıl kullanılabilir?
Telekomünikasyon ve otomotiv sektörlerindeki gelişmeler takip sektörü ile paralel bir şekilde ilerliyor. Özellikle 5G teknolojisinin birçok cihazın tek seferde ve aynı anda bağlanmasına olanak sağlaması, IoT teknolojisinin kapsamını oldukça genişletecek. Bu gelişmeler de araç takibi yani dünyada kullanılan tabiri ile "filo telematiği" işini daha ileri boyutlara taşıyacak. 5G ağının genişletilmesi, otonom yani sürücüsüz araçların ani kararlar vermesini sağlayarak onları daha güvenli hale getirecek. Bu araçlar bu sayede sokak lambalarına, diğer arabalara bağlanabilecek ve hatta herhangi bir trafik sorununa anlık ve doğru yanıtlar verebilecekler. Bu araçların içerisindeki takip/telematik çözümleri de hem araç üreticilerine hem kullanıcılarına hem de trafik düzenleyicilerine güvenlik, verimlilik, iş yönetimi ve daha düşük maliyetle iş yönetimi konusunda çok detaylı bir bilgi aktarımı sağlayacak. Cihazların ve sistemlerin ortak bir platformda eş güdümlü olarak çalışması ekonomik, sosyal ve insani boyutta insanların hayatlarını kolaylaştıracak çok daha ileri teknolojik çözümleri bize sunacak.
