5G buluttaki oyunlara ne kazandıracak?

Bulut oyun teknolojisi, her geçen gün yapılan çeşitli anlaşmalarla daha geniş bir ürün kartelasına sahip oluyor. Pek çok donanım şirketi, televizyon üreticileriyle kafa kafaya vererek bu bağlamın ayaklarının yere basması üzerine çalışıyor. Peki 5G oyun ve organizasyon rolü anlamında e-spora ne kazandırıyor?
24.08.2022 20:19 GÜNCELLEME : 25.08.2022 00:00

PARA OYUN/ ALİ EFE İRALI Bulut teknolojisi, oyunların donanımdan nispeten de olsa bağımsız bir sürece yönelmesi anlamında çok önemli bir devrim niteliği taşıyor. İleride çapraz platform kaynaklı çalışmaların da odağında kendine çok geniş bir alan açacak gibi dursa da öte yandan hız ve hıza bağlı sorunlarının giderilmesine ihtiyaç duyuyor. Özellikle e-spor müsabakaları gibi kritik anlamda milisaniyelerin önemli olduğu anlarda, bu tip konuların önemi daha da artıyor. En önemlisi, e-spor ve profesyonel oyun-oyuncu bağlamının fiziksel mekândan ayrılarak büyük oranda sanal ortama entegre edilebilir hale gelmesi konusu. Bunun en temel basamağı olan bulut, 5G ile buluşarak oyun sektöründe bir müsabaka alanı olma anlamında yaygınlık göstermeye başladığı anda farklı konuları konuşmaya başlayacağız denilebilir.

5G NEYİ ÇÖZÜYOR?

Bundan birkaç yıl evvel, 2019'da, gösteri dünyasının önemli isimlerinden olan Joe Rogan'ın podcast'ine katılan, Oculus VR'ın tepe yöneticisi ve idollerimizden olan John Carmack, bulutla ilgili önemli bazı noktaların altını çizmişti. Bu köşeden kendisine sürekli atıf vermemin sebebini bunlarla birlikte daha iyi anlayabilirsiniz. Katıldığı programda, temel anlamda 5G'nin, insanların kullanmakta olduğu hız paketlerinin daha stabil hızlara kavuşturabileceği bir sistem olduğundan söz ediyordu. Bunun hem yenileme gereksinimi dolayısıyla oluşan yüksek altyapı maliyeti gerektirmesi hem de pazarlama aşamasında tüketiciye anlatılmasının zorluğu konularının altını çiziyordu. Öte yandan, stabilitenin oyun sektörü için çok önemli bir imkân oluşturabileceğini de söylemişti. Vurgu yaptığı anlamda en önemli noktanın sunucu ve istemci arasındaki "latency" yani gecikme problemine bir çözüm sunabilmesi olduğunu dile getirmişti. Yani bir anlamda hedef bulut teknolojisine entegre, indirilmeden video izler gibi oynanabilen oyunların 5G ile çok daha etkin biçimde bir kullanım sahasına kavuşabileceğini söylüyordu. Tabii ki bulutta oyun yeni bir kavram değil. Onlarca yıldır gündemde olan ama altyapı gereksinimleri gibi süreçlerden dolayı sürekli farklı uğraşlara konu olan bir sistemi simgeliyor. 4 ve sonrasında 4.5G olarak da tanımladığımız (resmi adıyla IMT Advanced) 5G'ye geçiş süreci denemeleriyle birlikte bulutta oyunun gerçek potansiyeline kavuşmaya başladığı söylenebilir. Geçtiğimiz haftalarda pek çok tarafını bu köşede aktarmıştık. Türkiye özelinde baktığımızdaysa Nvidia'nın bulut ürünü Geforce NOW ile Turkcell'in GAME+ paketi sayesinde yaygınlaşmaya başladığını söyleyebileceğimiz bir ortam mevcut. Peki 5G bağlamında ele aldığımızda, özellikle gecikme gibi sorunların ortadan kalkması kendiliğinden mi oluşuyor yoksa başka aracı kurumlara ihtiyaç var mı? Türkiye'de güçlü biçimde gözlemlemeye başladığımız bu tür teknoloji girişimlerinin, oyunculara çok daha stabil bağlantı olanakları sunmaya başladıkları görülüyor.

TÜRKİYE'DEKİ DURUM

Geçtiğimiz günlerde alanında önemli bir boşluğu kapattığını düşündüğüm Digital Transformation Group (DT) CEO'su Tolga Dinçer ile bir araya geldik. Hem lisansını hem yüksek lisansını bilgisayar mühendisliği alanlarında yapan Dinçer, kendisinin de yazılımcı ve oyuncu olması sebebiyle sektörün ihtiyaçlarını oldukça iyi okuyabilen biri. 2006'da kurulan şirketiyse sadece bulut teknolojileri değil, yapay zekâ ve derin öğrenme metodolojisi üzerine inşa edilmiş oldukça geniş bir portfolyoya sahip. Küresel çaptaki büyüklerin arasında, yerli sermaye ile kurulmuş olması, dikkatleri biraz daha ona yöneltmemize neden oluyor. Uzaktan eğitimde bulut entegrasyonu, enerji sektöründe iş sağlığı ve güvenliğine odaklanan süreçleri denetleyen görüntü işleme teknolojileri, su sistemleri üzerindeki yapay zekâya dayalı kalite ve kontrol sistemleri gibi pek çok farklı sürecin yerli kaynaklarla ilerletilebileceğini göstermesi açısından önemli bir örnek teşkil ediyor. Oyun anlamında bakıldığındaysa Dinçer, başta Doğu Avrupa ve pek çok anlamda önemli bir güzergâh olan Avrasya gibi noktalarda olmak üzere, sunucu ve istemci arası gecikme sürelerini minimalize ederken oyuncular için kullanıcı deneyimini maksimize eden bir yapı hedeflediklerini işaret ediyor. Bu da daha önce defalarca söylediğim, Türkiye'nin bölgesel anlamda oyun sektöründe lider olması için atılması gereken adımlardan biri olarak kaydedilebilir. Dinçer ayrıca bulut bağlamındaki hedeflerini 5G bağlamında gerçekleştirmeye yönelik çalışmalarını, 2018 yılından beri DT Cloud markasıyla sürdürdüklerini aktardı. Anladığım kadarıyla özellikle bulutta oyun için yakın zamanda daha da büyüyen ve hizmet sağlayıcılar arasında kalan diğer teknik sorunları çözmeye odaklı bir girişimci rüzgârına sahip olacağız gibi duruyor.

BİZE ULAŞIN